Jump to content

Ateistforum'u ve genel olarak ateizmi bir "underground" oluşum olarak mı görüyorsunuz?


  

22 oy

You do not have permission to vote in this poll, or see the poll results. Please sign in or register to vote in this poll.

Recommended Posts

Dediklerinin tamamında sana hak verebilmem için lütfen tek bir şeye cevap ver.

- Onlar senle olan iletişiminde nelerden taviz veriyorlar?

Lütfen bana onların taviz verdiği tek bir şey söyle ve sana haklısın diyeyim.

Onlar benle iletişim kurabilmek için benim kurallarıma uymak zorundalar. Ateist olmasam da bu böyle olurdu zaten. Ben nasıl onların alanlarına saygı gösteriyor ve kişisel kurallarını ihlal etmiyorsam, onlar da benimkilere uyacaklar.

Ben taviz veren, oyun oynayan değilim. Doğal halimle, bütün bir kişiliğimle varım. Onlar bunu, ister istemez görecek çünkü onlarla ilişki, etkileşim halindeyim.

Onlar taviz veriyor çünkü bütün inançlarını reddeden biriyle arkadaşlık ediyorlar. Bu onların seçimi. Benimle arkadaşlık edebilmek, ya da ilişkileri her ne türlü ise onu koruyabilmek için taviz veriyorlar zaten. Çünkü onların inancına, öğrendikleri doğrulara göre ben, konuşulmaması gerekenim.

Oysa tersini yaşıyoruz biz. Karar veren de kontrol eden de sınırları belirleyen de benim. Çünkü ben neyi nasıl yaşadığını ve yaşaması gerektiğini bilenim.

Bunları bildiğim ve öyle yaşadığım için özgürüm ve rahatım zaten. Bunu görüyorlar, görmemeleri imkansız.

Ateistler genel olarak böyle yaşarlar, en azından benin dostlarım öyle. Kimse gelip de bana inanç vs. muhabbeti yapamaz, manipüle edemez, duygu sömürüsü yapamaz, baskı hele hiç kuramaz. Canına okurum.

Fakat bunu zaten yapmazlar, yapmamaları gerektiğini öğrenmişlerdir.

Anlıyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 72
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Ayrıca uyumdan yanasın o zaman ne demek?

Tabii ki çevremle uyum içinde yaşayacağım. Uyumsuz, sorunlu biri mi olayım?

Uyumdan ne anladığına da bağlı ayrıca. Hiçbir dini ritüele katılmam, davetleri açıkça ve kendimi belirterek reddederim, kimsenin evine bayramını kutlamak için gitmem, bayram mesajı atmam, kendim arayıp kutlamam ama gelen konuğum için evime çikolata tatlı alır, en iyi şekilde ağırlarım. Basit örnekler bunlar..

Nedir uyum dediğin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar ayrıntı ama önemli.

Ateistliğiniz kimliğiniz olmamalı. Hiç hoşlanmıyorum ben de o tür ateistlerden. Ateisliğim beni ilgilendirir. Kişiliğinizin önüne geçen bir kimlikle dolaşıyorsanız, sorunlusunuzdur zaten.

Ateist olduğunuz için kendinizi ayrıcalıklı sayamazsınız. Doğal, doğru olan diyorsanız, ayrıcalıklı olmanız mümkün değildir zaten.

Nasıl bir narsizm bu yahu?

Önce kişilik oturmalı arkadaşım. Oturana kadar insan bir dolu evrelerden geçer falan ama ateist olmak o kişiliğin oluşmasında ve yerleşmesinde, kimlik olarak öne çıkmamalı.

"Dünyayı ikiye ayırdık Hanımlar Beyler: Ateist olanlar ve ateist olmayanlar."

Yok böyle bir şey. İnsan çevresiyle ilişki halindedir ve üstüne düşeni yapmakla mükelleftir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca uyumdan yanasın o zaman ne demek?

Tabii ki çevremle uyum içinde yaşayacağım. Uyumsuz, sorunlu biri mi olayım?

Uyumdan ne anladığına da bağlı ayrıca. Hiçbir dini ritüele katılmam, davetleri açıkça ve kendimi belirterek reddederim, kimsenin evine bayramını kutlamak için gitmem, bayram mesajı atmam, kendim arayıp kutlamam ama gelen konuğum için evime çikolata tatlı alır, en iyi şekilde ağırlarım. Basit örnekler bunlar..

Nedir uyum dediğin?

Uyum dediğim şey, kendi yelkenlerini suya indirmektir.

Taviz yani.

Ateist olduğunuz için kendinizi ayrıcalıklı sayamazsınız. Doğal, doğru olan diyorsanız, ayrıcalıklı olmanız mümkün değildir zaten.

Nasıl bir narsizm bu yahu?

Önce kişilik oturmalı arkadaşım. Oturana kadar insan bir dolu evrelerden geçer falan ama ateist olmak o kişiliğin oluşmasında ve yerleşmesinde, kimlik olarak öne çıkmamalı.

"Dünyayı ikiye ayırdık Hanımlar Beyler: Ateist olanlar ve ateist olmayanlar."

Yok böyle bir şey. İnsan çevresiyle ilişki halindedir ve üstüne düşeni yapmakla mükelleftir.

Körler ülkesinde tek gözlü adam kral olur.

Bozuk bilinçlerle dolu olan yerde, bilinci normal çalışanlar üstündür.

Bunun nesi kötü?

Sen normal sanıyorsun galiba.

Kend çocuğun sana dese ki "bu beni oyuncağım, bunun adı küp oyuncak, her gün bunu elime alıp kafamın üstünde 10 kez oraya buraya taşırsam öldükten sonra prenses olacağım"

Hemen doktor doktor koşarsın.

Ama bir dünya dolusu adam böyle yapınca, normal karşılarsın.

Bir de bana sanki ben anormalmişim gibi davranman yok mu? Resmen gülme krizine sokuyorsun beni.

Dünyada insanlar ikiye ayrılır.

1- Bozuk bilinçliler

2- Normal bilinçliler

Bunu da 100 kere anlattım ispat ettim.

Ama diretiyorsan yine ispatlarıyla bu iki türü belirgin bir şekilde gösteririm.

Hem de çok net.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uyum dediğim şey, kendi yelkenlerini suya indirmektir.

Taviz yani.

Yelkenleri suya indiren, tavizin en büyüğünü veren, benim o Nurşen Teyze'mdir. Zorunda kalmıştır çünkü.

Beni olduğum gibi kabul etmek değildir onunki. Ateist birinin, onun bütün bildiklerini darmadağın etmiş olmasıdır. Onların "değer" diye sarıldıklarını zannettikeri şeyin aslını görmek, onun oturup düşünmedine ve taviz vermesine neden olmuştur. Bunu da isteyerek yapmıştır o kadın. Kendiliğinden..

Sen başarısız bir ateist örneğisin Ateist Bakış. Bu insanlar benim yaşadığım toplumu oluşturan insanlar. Onlar benim insanlarım. Ben farklıyım, onların arasında onlar gibi yaşamıyorum bir taraftan, ben sizin yasininize mevlidinize gelmem, bayramınızı kutlamam, kurbanınıza ortak olmam diyerek çok aykırı bir şey yaparken, sevgi ve saygımı esirgemiyorum diğer taraftan. Birbirimizle tatlı tatlı dalga geçerken bir sürü şeyi değiştiriyorum. Kendileri değiştiriyor daha doğrusu.

Bu insanlar hayatlarında duymadıkları, duymayacakları cümleleri, çok sevip benimsedikleri birinden duyuyor, ve gösterdikleri olumlu tepkilere kendileri de şaşıyorlar.

Düşünsene senin gibi yaptığımı..

Off olduğum bir günümü bilip kapıya geliyorlar ve bilmem nerede dini basit bit ritüel olduğunu haber veriyorlar, davet ediyorlar kısaca.

Ve ben "Ben gelmem arkadşım. Sizler gerçeklik algısı bozuk hastalarsınız, olmayan şeylere gidip tapınıyorsunuz. Ben sağlıklı, üstün bir bilincim. Gelmem, hastaların arasında işim yok" diyorum..

Hahaha...

Kim gerçekten hasta acaba?

Ateistler de hastalanır Ateist Bakış. Valla..

Onlarınki de sonuç olarak beyin; değil mi? Garanti belgesi falan da vermiyorlar bu makineye..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyada insanlar ikiye ayrılmazlar.

7 milyara ayrılırlar..

Bazı konularda bilinci bozuk olmayan yoktur. Sen onların başında geliyorsun.

Geç bu işi.

Bana sadece yazabiliyorsun diye laf söyleme dedim.

"şu dediğin şuna göre yanlıştır" diye ortaya koy.

Bunu defalarca dedim.

Senin birey olarak dediklerin şeyimde değil.

Referanslarla konuş.

Konuşabilirsen tabi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yelkenleri suya indiren, tavizin en büyüğünü veren, benim o Nurşen Teyze'mdir. Zorunda kalmıştır çünkü.

Beni olduğum gibi kabul etmek değildir onunki. Ateist birinin, onun bütün bildiklerini darmadağın etmiş olmasıdır. Onların "değer" diye sarıldıklarını zannettikeri şeyin aslını görmek, onun oturup düşünmedine ve taviz vermesine neden olmuştur. Bunu da isteyerek yapmıştır o kadın. Kendiliğinden..

Sen başarısız bir ateist örneğisin Ateist Bakış. Bu insanlar benim yaşadığım toplumu oluşturan insanlar. Onlar benim insanlarım. Ben farklıyım, onların arasında onlar gibi yaşamıyorum bir taraftan, ben sizin yasininize mevlidinize gelmem, bayramınızı kutlamam, kurbanınıza ortak olmam diyerek çok aykırı bir şey yaparken, sevgi ve saygımı esirgemiyorum diğer taraftan. Birbirimizle tatlı tatlı dalga geçerken bir sürü şeyi değiştiriyorum. Kendileri değiştiriyor daha doğrusu.

Bu insanlar hayatlarında duymadıkları, duymayacakları cümleleri, çok sevip benimsedikleri birinden duyuyor, ve gösterdikleri olumlu tepkilere kendileri de şaşıyorlar.

Düşünsene senin gibi yaptığımı..

Off olduğum bir günümü bilip kapıya geliyorlar ve bilmem nerede dini basit bit ritüel olduğunu haber veriyorlar, davet ediyorlar kısaca.

Ve ben "Ben gelmem arkadşım. Sizler gerçeklik algısı bozuk hastalarsınız, olmayan şeylere gidip tapınıyorsunuz. Ben sağlıklı, üstün bir bilincim. Gelmem, hastaların arasında işim yok" diyorum..

Hahaha...

Kim gerçekten hasta acaba?

Ateistler de hastalanır Ateist Bakış. Valla..

Onlarınki de sonuç olarak beyin; değil mi? Garanti belgesi falan da vermiyorlar bu makineye..

Bak IFeelGood,

Önemli olan ne yaptığın değil, neyi bildiğindir.

Sonuçta yaşamak zorunda kalsan ve yiyecek olmasa, mahallendekileri avlarsın.

Bunu yaparsın.

Ben kimsenin yaşamak için yaptıklarını yargılamam.

Ama yaşamak için yaptıklarının grubunu bilmiyorsa işte o zaman musallat olurum.

İstediğini yapabilirsin.

İstersen müslüman mevlidinde örtü, cenazesinde namaz bile kılabilirsin.

Ama bunları BİLİNÇ olarak da YAPILABİLECEKLER grubuna dahil etmeye kalkarsanız yakanıza yapışırım.

Başarısız Ateist örneğiymişim.

Kurban oldun sen benim gibi Ateiste.

Sonuçta sizin görmediğiniz ve bu dünyada hızla çatırdayan ve yukarıda bahsettiğim iki grup olan bozuk ve normal bilinçli savaşı başladığında büyük ihtimalle yaşıyor olmayacaksın. Ben de olmayacağım.

Ancak bu savaşa giden yolda o bozuk bilinçlilerin çoluğun, çocuğun, torunlarınla olan beslenişini göreceksin.

Seni temin ederim göreceksin bunu.

O zaman anlarsın beni Beyaz Adamın Zencisi.

O zaman anlarsın yemek yemenin beyaz adam ne verirse, onu bir köşede hayvanlar gibi kemirmek demek olmadığını.

Sizler gerçekten beyaz adamın zencileri olmuşsunuz.

Sen de farkında değilsin ama onlarla olan ilişkine mazaretler bulma davranışı geliştirmişsin.

Benim gırtlağıma bile yapışıyorsun.

Eskiden beyaz adamın ev zencileri böyle yaparmış.

Sahiplerine karşı örgütlenmeye kalkan, hak arama savaşına teşebbüs edenlere karşı böyle söylermişler.

"Hastasınız siz", "yok öyle bir şey", "beyaz adam ne yiyiorsa aynısını bize de veriyor", vb gibi telkinlerle oyunu hep bozarmışlar.

Zencilerin haklarına kavuşması o yüzden 20. yüzyılı buldu.

Çünkü beyaz adamın zencileri vardı.

Ve beyaz dama çalışıyorlardı.

Şu yazılarınıza bakın.

Ayıp yahu.

Resmen beyaz adamın zenciliğini yapıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnançlıları algısı bozuk, ya da bozuk bilinçli olarak nitelendirmek biraz acımasız bence. Onlar sadece içinde bulundukları toplumun sosyal ve psikolojik baskısından kurtulamıyorlar. Toplumun bu baskısı sağduyularını köreltiyor ve kendilerini kandırmalarına yol açıyor. Bu psikolojik ve duygusal etkilerin bilinçlerini ve sağduyularını etkilemesine izin veriyorlar. Duygularını akıllarının önüne koyuyorlar. Toplum tarafından kabullenme istekleri sağduyularına ağır basıyor. Mesele bence budur.

Yoksa günümüzde yaşayan, günümüzün okullarında verilen eğitimi almış, günümüzde TV'lerde, sinemalarda gösterilen filmleri seyretmiş, ve internete erişimi olan normal zekalı insanların dünya üzerinde mevcut 10 bin dinden sadece kendi yetiştikleri kültürün dini olan bir tanesine inandıklarını görmemelerine ve bunda bir terslik olduğunu sezmemelerine olanak yok.

Bu insanlar başka dinlerin inanç sistemlerini reddetmenin ne olduğunun da bilincinde olan kişiler. Hiçbiri eski yunanın Tanrılarına (Zeus, Poseidon, vs), kuzey avrupa efsanelerindeki tanrılara (mesela Thor), Tanrı'nın oğlu olan bir İsa'ya (peygamber olana değil ama Tanrı'nın oğlu olana), eski inka uygarlığının denizler altındaki Tanrı'sına, hinduların Brahman'ına, ya da Brahman'ın 5 görünüşü olan 5 Tanrı'ya (Şiva, Vişnu, Devi, Surya ve Ganesha), ya da Tanrısız dinlerin inanç sistemlerine, örneğin (taoizm, şintoizm, budizm, vs) inanmıyorlar.

Ama kendi yetiştikleri ailenin, toplumun, kültürün dininin Tanrı'sına, mesela Allah'a inanıyorlar.

Bu insanların dünyada bu kadar çeşitli inanç olduğunu ve insanların hangi toplumda doğarlarsa o toplumun metafizik inançlarına inandığını görmüyor olmalarına imkan yok.

Buna rağmen yetiştikleri toplumun inanç sisteminin bu kadar etkisinde kalabiliyor ve bunu büyük bir içtenlikle ve gururla benimseyebiliyorlarsa, inancın altında algılama veya bilinç bozukluğu değil, insan psikolojisinin çok ilginç bazı özellikleri yatıyor demektir. İnsanın kendi kendini kandırma, görmek istediği şeyleri görüp diğerlerini bastırma, veya topluma uymak için çevresindekileri taklit etme gibi özelliklerinden bahsediyorum.

Din ve inanç denen şeyin altında yatan budur.

Bu yüzden boşuna kavga ediyorsunuz. Birbirinizde kabahat arıyorsunuz.

Bizler farklıyız elbette. Biz bu toplumsal etkiden etkilenmemeyi veya en az etkilenmeyi başaranlardanız. Bizlerin neden böyle olduğumuzun sebeplerine ayrıca girilebilir, ama önemli olan şudur ki, bizler de bu toplumda yaşıyoruz, yaşamak zorundayız.

Kendimizi üstün görsek de, bunu çevreye gösterecek tavırları sürekli sergileyerek bir yerlere varamayız. Her şeyin bir usulü, adabı vardır. Bazı şeyleri söylemenin yolu, yordamı ve zamanı vardır. Eminim ki hepimiz bunda hemfikiriz.

Bu yüzden birbirinizle alıp veremediğinizin olmaması lazım.

Benim bu başlıkta merak ettiğim farklı bir konuydu aslında. Ona ayrı bir mesajda ayrıca değineceğim zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlıktaki ankette sorduğum soruya şimdiye kadar verilen cevaplarda 'underground' ve 'underground değil' cevapları aşağı yukarı başabaş gidiyor.

Aslında sonucun buna benzeyeceğini tahmin ediyordum. Çünkü bu ikilemi yönetim içinde bile gözleyebiliyorum. Bazıları underground gibi görmeye daha eğilimli bu siteyi ve burada yaptıklarımızı. Bazıları ise burada yapılanların yasal, doğal ve saklanması gerekmeyen şeyler olduğunu düşünmeye daha meyilli.

Elbette mücadele ettiğimiz kesim bizi underground olmaya itecektir. Öyle görmek isteyecek, bizi öyleymişiz gibi lanse edecek ve her fırsatta underground'a itmeye de çalışacaktır.

Ama bizim buna tepkimiz ne olmalı, bütüm mesele budur.

Günümüzün yukarıda değindiğim o inanç ve din bolluğunun insanları itmiş olduğu bilgece bir tavır var. O da başkalarının inançlarına saygı duymak gerektiğine olan inanç. İnsanlar bu prensibi binlerce yıl süren din savaşlarından ve pek çok kan ve gözyaşından sonra benimsemek zorunda kalmışlar.

İşte bu bizim de işimize yarıyor. Günümüzdeki insanlar yasalarını bu prensibi uygulamaya koyacak şekilde geliştirmişler. Bizlerin düşünceleri başka bir din veya inanç kabul edilemese de, kanun önündeki durumu açısından, veya bu konuyla olan ilgisi bakımından aynen öyle bir konumdadır. Dolayısıyla, bu prensibi inançsızlara da uygulamak zorunda oldukları insanların istemeden de olsa kabul etmek zorunda kaldığı bir prensip.

Bu ise ateizmi, günümüzün çağdaş toplumlarında ister istemez yasal yapıyor. Toplumun muhafazakar kesiminin (ki çoğunluğu teşkil ediyorlar) hoşuna gitmese de böyle bu.

Bu yüzden underground olarak anılmamak, algılanmamak ve o şekilde tepki görmemek aslında bizim elimizdedir. Bizim yaptıklarımıza bağlıdır.

Herşeyden önce bizim kendimizi nasıl gördüğümüze bağlıdır.

Bu yüzden buradaki katılımcıların bizi nasıl gördüğünü merak ettim. Başkalarının bizi normal görmesi için, underground muamelesi yapmaması ve öyle görmemesi için, herşeyden önce bunu bizim kendimizin yapması gerek. Kendimizin öyle hissetmesi gerek.

Günümüzün yasalarının bizden yana olduğunu, günümüzün biliminin ve her türlü yüksek zihin aktivitesi gerektiren alanının (felsefe, vs) ister istemez ateist olduğunu, kalburüstü, akıllı ve kültürlü kesimde ateist oranının oldukça yüksek olduğunu, toplumun yönlendirilmesinde ise bu kesimin önemli payı olduğunu biliyoruz.

Dolayısıyla, çekinecek, korkacak birşeyimiz yok.

Başkalarının bizleri normal görebilmesi için, herşeyden önce bizlerin kendimizi normal görmeye başlamamız gerek.

Bizi sapık, ahlaksız, yasadışı, underground, vs olarak görmek ve göstermek isteyenlerle çarpışmamız gerek.

Bizimki gibi sitelere dava bile açabilecek gerekçe bulabiliyorlar Türkiye'de. Mevcut yasaları bu gibi sitelere dava açılmasına izin verecek şekilde yorumlayacak hukukçular, savcılar bulup bundan yararlanabiliyorlar.

Bizler ise kuyruğumuzu kıstırıp bu tür saldırılardan kaçıyoruz sadece. Karşı saldırıya geçmiyoruz. Aydın kesim bizim bu tür konulardaki mücadelemizi en azından düşünce özgürlüğü prensibi adına destekleyecek olmasına rağmen, ve yasalar aslında doğru yorumlandığı takdirde bizim lehimize olmasına rağmen.

Biz bu siteleri kendi adımızla açmıyoruz. Sansürleyip kapattırdıklarında kendi adımızla ortaya çıkıp o sansürü mahkemede kaldırtmak için savaşmıyoruz.

Kendi kendimizi underground olmaya biz itiyoruz aslında.

Biz, bize saldıranların yarısı kadar cesur olabilsek, aslında çok daha iyi konumda olurduk.

Burada sahte ve takma isimlerle yazıp duruyoruz sadece.

Daha fazlasını yapabilmeliyiz. Burada yapılanlar ve yapılabileceklerin sonuna gelinmiştir.

İnternette din ve ateizm tartışmaları son 10 yılda muazzam bir arşiv oluşturdu. Artık tartışmalar sadece eskilerin tekrarı olmaya başladı.

İnternette ve bu forumda, bu şekilde yapılabileceklerin sınırı budur.

Bundan fazlası için, farklı şeyler gerekmektedir. TV programları, ateist radyo, ateist denek, vs için belki hala erken olabilir ama hakkımızı savunmak için açılacak davalar, sansürlenmiş domain isimlerini açtırmak, gazetelerle ve basınla bağlantı kurup düşüncelerimizin ve sorunlarımızın duyulmasını sağlamak, ayrıca sesimizi daha fazla duyuracak kitaplar yazıp basmak ve başka web sayfaları yapmak, youtube'a yüklenecek videolar hazırlamak falan gibi işler için erken değil vakit. Bunları şu anda da yapabiliriz ve yapmalıyız.

Ama biz kendi kendimizi underground görürsek ve sürekli kaçar durursak, başkaları bizi öyle görüyor diye onları suçlayamayız.

Bu başlıkta açtığım anketin gösterdiği ikilem, yani kendimizi nasıl gördüğümüz konusunda kendi aramızda bile anlaşamıyor olmamız, şu anki önemli sorunlarımızdan biridir.

Benim gözlemime göre bu sitenin yönetimi içinde bile bu farklı yaklaşımların sebep olduğu fikir ayrılıkları vardır.

Bazılarımız bu sanal dünyaya kısılı kalıp, sadece burada bağırıp çağırıp küfür etmek ve dincilerle sadece bu şekilde mücadele etmeye devam etmek amacı taşıyor. Daha fazlasını delilik ve çılgınlık olarak görüyor.

Bazılarımız ise gazetelerle görüşmek, kitap çıkarmak, yasaklı domainlerimizi açtırmak için hukuki girişimde bulunmak, bir araya gelip hakkımızı savunacak ve karşı saldırıya geçecek hukuki girişimlerde bulunmak gibi amaçlara sahip.

Henüz şu aşamada bir dernek falan kurup, ateist radyo ya da TV programı hazırlayabileceğimizi düşünen ise en azından yönetim içinde henüz yok. Bu fikirler daha çok forumun genç ve henüz durumu yeterince gerçekçi göremeyen tecrübesiz kesiminden geliyor genellikle.

Ama onlar şart değil. Benim yukarıda bahsettiğim ve aslında şu aşamada da yapılabilecek başka bazı şeyler var bana kalırsa.

Fakat önce bizim kendimizi undergound görmekten vazgeçmemiz gerek. Bunu biz yapmazsak, başkaları hiç yapmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizler gerçekten beyaz adamın zencileri olmuşsunuz.

Sen de farkında değilsin ama onlarla olan ilişkine mazaretler bulma davranışı geliştirmişsin.

Benim gırtlağıma bile yapışıyorsun.

Eskiden beyaz adamın ev zencileri böyle yaparmış.

Sahiplerine karşı örgütlenmeye kalkan, hak arama savaşına teşebbüs edenlere karşı böyle söylermişler.

"Hastasınız siz", "yok öyle bir şey", "beyaz adam ne yiyiorsa aynısını bize de veriyor", vb gibi telkinlerle oyunu hep bozarmışlar.

Zencilerin haklarına kavuşması o yüzden 20. yüzyılı buldu.

Çünkü beyaz adamın zencileri vardı.

Ve beyaz dama çalışıyorlardı.

Şu yazılarınıza bakın.

Ayıp yahu.

Resmen beyaz adamın zenciliğini yapıyorsunuz.

Ooops!

Zenci adamın yasal hiçbir hakkı yoktu, yasalarca dışlanmıştı.

Peki Bay Çok Bilmiş,

Ateist için böyle bir şey sözkonusu mu? Yasalar ateistten yana zaten. Ateist güçlü, akıllı, hakkını hukukunu bilen insan. Bu anlamda diğer beyazımsılardan da üstün. Fakat sen ateisti yücelteceğim derken yerin dibine sokuyor hakkı hukuku olmayan zenciyle kıyaslıyorsun.

Ben o haklarımı iyi bildiğim için rahat ve özgürüm, istediğim gibi konuşabiliyorum zaten. İçinde bulunduğum çevreye kendi bilincimi taşıma gücüm var, onu da dibine kadar kullanıyorum. Değişen değil, değiştirenim. Yavaş yavaş olur zaten bu.

Başarısız Ateist örneğiymişim.

Kurban oldun sen benim gibi Ateiste.

Hahaha.. Peki.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat önce bizim kendimizi undergound görmekten vazgeçmemiz gerek. Bunu biz yapmazsak, başkaları hiç yapmaz.

Aynen öyle.

Pasif, silik ve sanala hapsolmuş bu görüntü gurur kırıcı. Bu zaten özellikle yapılan bir şeydi. "Sanalda takılsınlar, oraya hapsolsunlar, sağa sola fazla bulaşmadan orada oyalansınlar. Arada bir de şöyle korkutup ayar veririz, bir süre sonra da dağılır giderler zaten" dediler. Öyle de oluyor zira pekçok ateist forum hükumeti desteklemeye başladı ki kendilerine yaşam hakkı versin. Aptallar.

Yok işte böyle bir şey. Bizler sağlıklı, akıllı, bilinçli, düzgün insanlarız. Burada yaptığımız şey hizmettir bizim. Burada yazı yazan herkes kendi doğrusuna, bir anlamda ateizme hizmet ediyordur. İlgisiz kalmayı tercih edenler zaten buralara uğramaz ve yazmaz.

Birlik içinde hareket etmeli, ses çıkarmalı ve istismara izin vermemeliyiz. Bizim kimsenin hoşgörüsüne, toleransına ihtiyacımız olmadığı gibi, hoşgörü ve tolerans gösterme lüksüne sahip olanlar bizleriz.

Açıkça taciz ediliyorsak biz, neden İslam'ın dayattığı gibi sinip çekiliyoruz? Neden mahkum etmeye karar verdiklerine rıza gösteriyoruz?

Şu anda göründüğümüz hal budur ve bu da bize hiç yakışmıyor. İki, üç, beş kişilik bir mesele değildir bu. Onlarca insan bir araya gelmeli ve çekinmen hukuk arenasında mücadele etmeli, doğru olanı göstermeliyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başarısız Ateist örneğiymişim.

Kurban oldun sen benim gibi Ateiste.

Bunu açıklamanı istiyorum senden. Ben senin gibi bir ateiste nasıl, ne yaparak kurban oldum? Ne demek bu?

Yukarıda güldüm, dalga geçtim hatta ama ben bu cümleyi "siz benim gibi ateiste kurban olun" gibi okudum, öyle anladım. O yüzden zaten "peki" dedim.

Ben senin başarısız bir ateist olduğunu söyleyince, böyle basit, espriyle karışık bir yanıt vermek istediğini düşünerek ciddiye almadım.

Ama sen direkt benim sana kurban olduğumu söylüyorsun.

Ne demek istiyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu açıklamanı istiyorum senden. Ben senin gibi bir ateiste nasıl, ne yaparak kurban oldum? Ne demek bu?

Yukarıda güldüm, dalga geçtim hatta ama ben bu cümleyi "siz benim gibi ateiste kurban olun" gibi okudum, öyle anladım. O yüzden zaten "peki" dedim.

Ben senin başarısız bir ateist olduğunu söyleyince, böyle basit, espriyle karışık bir yanıt vermek istediğini düşünerek ciddiye almadım.

Ama sen direkt benim sana kurban olduğumu söylüyorsun.

Ne demek istiyorsun?

Sen başarısız ateist derken ne demek istediysen ben de o manada dedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen başarısız ateist derken ne demek istediysen ben de o manada dedim.

Bu yeterli bir açıklama değil. Sen direkt benimle ve seninle ilgili bir yorum yapıyorsun. Yorumladığın şey benim ateistliğim vs. değil.

Ben senin gibi bir ateiste, dolayısıyla sana nasıl, nerede ve ne biçimde kurban oldum?

Açıkla lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diğer ;

Neden diğer ? Ve nasıl diğer ?

Ateist forum temel olarak bir paylaşım platformudur . Zaten forumlarda genel itibariyle bu amaçla kullanılır . Ancak sayısı bu kadar az olan bir azınlığın tamamen gerçek olan bir tarafı varsa gerçek hayatta kendini , sanalda olduğu gibi ifade edememesidir .

Burada tartışan insanlar oldukları gibi değil . Bakın ben çoğu zaman kendimizi poh poh lamaktan çok çuvaldızı bize batırmayı tercih ederim .

Çünkü görmek istemediğimiz bir çok hatamız olmasına rağmen düşünce bazında kendimizi çok çok üst noktalarda görüyoruz bir çoğumuz .

Ancak şu bilinmeliki yaşadığımız dünya sadece düşünce bazlı bir dünya değil aynı zamanda uygulama bazlı bir dünya .

Dışarda birçok insanın inancını özgürce , hatta ve hatta bunu propaganda aracı olarak kullanması onlara tanınan bir hak olabiliyorsa , inançsızlarında aynı oranda hakkı olabilmesi gerekiyor .

Ama birçoğumuz bu yenilgiyi baştan kabullenip kendini özgürce iface edemiyor . Bense biraz dobra olup bunlara korkak deyince de herkes çıkıp itiraz ediyor .

Şimdi şu "diğer" i açayım ;

Diğer : ateistforum underground bir oluşum değil . Çünkü underground oluşumlarda bir anarşizm ruhu , örgütlü sistematik bir topluluk gözlenir çoğu zaman .

Ama ateistforum kullanıcılarına baktığımızda ne bir anarşizm ruhu görebiliyoruz nede örgütlü anlayış , ne karşılıklı anlayış .

Daha birbirimizi anlayamadan biraraya gelemeğiz bu bir gerçek . O halde "Diğer" tek bir tanımlaması olacaksa bu pasifistlik olabilir .

PEki ya ateistforum sadece düşüncelerin paylaşıldığı bir "forum" mu olmalıdır . Yani sadece "forum" sisteminin gereklerini yerine mi getirmelidir ?

Bu kadar ateisti bir araya getirmişken başka şeyler de yapılamaz mı ? Yapılabilir . Ama yapacak birkaç tane aktivist de gerekir .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zenci adamın yasal hiçbir hakkı yoktu, yasalarca dışlanmıştı.

Peki Bay Çok Bilmiş,

Ateist için böyle bir şey sözkonusu mu? Yasalar ateistten yana zaten. Ateist güçlü, akıllı, hakkını hukukunu bilen insan. Bu anlamda diğer beyazımsılardan da üstün. Fakat sen ateisti yücelteceğim derken yerin dibine sokuyor hakkı hukuku olmayan zenciyle kıyaslıyorsun.

Ben o haklarımı iyi bildiğim için rahat ve özgürüm, istediğim gibi konuşabiliyorum zaten. İçinde bulunduğum çevreye kendi bilincimi taşıma gücüm var, onu da dibine kadar kullanıyorum. Değişen değil, değiştirenim. Yavaş yavaş olur zaten bu.

Hak dediklerin beyaz adamın sofrasından dökülen kırıntılar.

Sana koca koca ekmekler dökülüyor diye senin gözün diğerlerini görmüyor.

Bana göre hava hoş.

İstediğin gibi davranabilirsin.

Ancak kenetlenmeler başlayıp da bir birlik, bir vücut oluşturulmaya başlandığında en başta senin gibiler yokedilir.

Düşmandan bile önce.

Yahudi kamplarında Almanlarla mücadele için Yahudilerin kendi içindeki Yahudileri ilk önce temizledikleri gibi.

Beyaz adamdan hakları almak için beyaz adamla mücadeleden önce Beyaz adamın zencilerini temizledikleri gibi.

Herşey senin dediğin gibi pembe değil.

Senin devrinden geçti de, sendne gelecek yeni nesle bu stratejiyi öğretme.

Ateizm dünyanın her yerinde vücut buluyor.

Vücut tamamlanır 50 yıla.

O vücut ilk önce senin gibi beyaz adamlarla arada geçiş ve köprü görevi görenleri yokedecek.

Buna yaşayan organizmalardaki göbeğin kesilmesi gibi bakabilirsin.

Bu stratejini gelecek nesline aktarma.

Herşey pembe değildir.

Senin patates yemen için, elleri toz toprak, tırnak altları siyah ve el içleri nasırlı ve el derisi çatlak birileri vardır.

İşte sen patates yiyesin diye ellerini mahvedenler sonra sana gelip merhaba diyip el uzattıklarında, "bu nasıl el böyle? böyle el uzatılır mı? böyle tokalaşma mı olur? hiç mi anlayış yok? hiç mi adab erkan yok?" diye martavala başlarsan (ki burada yaptığın aynen bu)

Kafana patates çıkarılan kazmayı yersin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

everest,

Ateistlerin geneli kendini özgürce ifade ediyor. Edemeyen küçük bir kitle var ve onların da kendilerine ait çok özel gerekçeleri var belki, bir kısmı da henüz çok genç ve tecrübesiz insanlardan oluşuyor.

Bu yargı yanlış. Ateistler çevrelerinde kendilerini ifade edemiyorlar demek hem yanlış, hem de haksızca bir yargı.

Bu çok uçlu bir yapı. Burada ateistleri ezik, silik, pasif, korkak, çevrelerinde kabul görmek için müslüman takliti yapan kişiliksizler ordusu gibi göstermek, ayrıca kendini belirtemeyenlerin iyice içine kapanmasına ve umudunu yitirmesine neden olmak demek. Doğru değil üstelik.

Ben bir yığın ateist tanıyorum, hepsi de gayet rahat kendilerini belirtiyor gerektiğinde. Ateistliklerini de kimsenin gözüne sokmuyorlar ayrıca.

Özel yaşamımdakilerden başka, bu forumdaki büyük çoğunluğun da kendilerini istedikleri gibi ifade ettiklerini biliyorum. Dışlanmak, küçümsenmek vb. tepkiler almak kimsenin umurunda değil doğrusu.

Tekrarlıyorum, özel koşullar yaşayan insanlar vardır ve istisna denecek kadar azdır sayıları.

Bu koca bir yanılgı arkadaşım. Ateistler bu forumda gösterilmeye çalışıldığı gibi değildir bu ülkede.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlıktaki ankette sorduğum soruya şimdiye kadar verilen cevaplarda 'underground' ve 'underground değil' cevapları aşağı yukarı başabaş gidiyor.

Aslında sonucun buna benzeyeceğini tahmin ediyordum. Çünkü bu ikilemi yönetim içinde bile gözleyebiliyorum. Bazıları underground gibi görmeye daha eğilimli bu siteyi ve burada yaptıklarımızı. Bazıları ise burada yapılanların yasal, doğal ve saklanması gerekmeyen şeyler olduğunu düşünmeye daha meyilli.

Elbette mücadele ettiğimiz kesim bizi underground olmaya itecektir. Öyle görmek isteyecek, bizi öyleymişiz gibi lanse edecek ve her fırsatta underground'a itmeye de çalışacaktır.

Ama bizim buna tepkimiz ne olmalı, bütüm mesele budur.

Günümüzün yukarıda değindiğim o inanç ve din bolluğunun insanları itmiş olduğu bilgece bir tavır var. O da başkalarının inançlarına saygı duymak gerektiğine olan inanç. İnsanlar bu prensibi binlerce yıl süren din savaşlarından ve pek çok kan ve gözyaşından sonra benimsemek zorunda kalmışlar.

İşte bu bizim de işimize yarıyor. Günümüzdeki insanlar yasalarını bu prensibi uygulamaya koyacak şekilde geliştirmişler. Bizlerin düşünceleri başka bir din veya inanç kabul edilemese de, kanun önündeki durumu açısından, veya bu konuyla olan ilgisi bakımından aynen öyle bir konumdadır. Dolayısıyla, bu prensibi inançsızlara da uygulamak zorunda oldukları insanların istemeden de olsa kabul etmek zorunda kaldığı bir prensip.

Bu ise ateizmi, günümüzün çağdaş toplumlarında ister istemez yasal yapıyor. Toplumun muhafazakar kesiminin (ki çoğunluğu teşkil ediyorlar) hoşuna gitmese de böyle bu.

Bu yüzden underground olarak anılmamak, algılanmamak ve o şekilde tepki görmemek aslında bizim elimizdedir. Bizim yaptıklarımıza bağlıdır.

Herşeyden önce bizim kendimizi nasıl gördüğümüze bağlıdır.

Bu yüzden buradaki katılımcıların bizi nasıl gördüğünü merak ettim. Başkalarının bizi normal görmesi için, underground muamelesi yapmaması ve öyle görmemesi için, herşeyden önce bunu bizim kendimizin yapması gerek. Kendimizin öyle hissetmesi gerek.

Günümüzün yasalarının bizden yana olduğunu, günümüzün biliminin ve her türlü yüksek zihin aktivitesi gerektiren alanının (felsefe, vs) ister istemez ateist olduğunu, kalburüstü, akıllı ve kültürlü kesimde ateist oranının oldukça yüksek olduğunu, toplumun yönlendirilmesinde ise bu kesimin önemli payı olduğunu biliyoruz.

Dolayısıyla, çekinecek, korkacak birşeyimiz yok.

Başkalarının bizleri normal görebilmesi için, herşeyden önce bizlerin kendimizi normal görmeye başlamamız gerek.

Bizi sapık, ahlaksız, yasadışı, underground, vs olarak görmek ve göstermek isteyenlerle çarpışmamız gerek.

Bizimki gibi sitelere dava bile açabilecek gerekçe bulabiliyorlar Türkiye'de. Mevcut yasaları bu gibi sitelere dava açılmasına izin verecek şekilde yorumlayacak hukukçular, savcılar bulup bundan yararlanabiliyorlar.

Bizler ise kuyruğumuzu kıstırıp bu tür saldırılardan kaçıyoruz sadece. Karşı saldırıya geçmiyoruz. Aydın kesim bizim bu tür konulardaki mücadelemizi en azından düşünce özgürlüğü prensibi adına destekleyecek olmasına rağmen, ve yasalar aslında doğru yorumlandığı takdirde bizim lehimize olmasına rağmen.

Biz bu siteleri kendi adımızla açmıyoruz. Sansürleyip kapattırdıklarında kendi adımızla ortaya çıkıp o sansürü mahkemede kaldırtmak için savaşmıyoruz.

Kendi kendimizi underground olmaya biz itiyoruz aslında.

Biz, bize saldıranların yarısı kadar cesur olabilsek, aslında çok daha iyi konumda olurduk.

Burada sahte ve takma isimlerle yazıp duruyoruz sadece.

Daha fazlasını yapabilmeliyiz. Burada yapılanlar ve yapılabileceklerin sonuna gelinmiştir.

İnternette din ve ateizm tartışmaları son 10 yılda muazzam bir arşiv oluşturdu. Artık tartışmalar sadece eskilerin tekrarı olmaya başladı.

İnternette ve bu forumda, bu şekilde yapılabileceklerin sınırı budur.

Bundan fazlası için, farklı şeyler gerekmektedir. TV programları, ateist radyo, ateist denek, vs için belki hala erken olabilir ama hakkımızı savunmak için açılacak davalar, sansürlenmiş domain isimlerini açtırmak, gazetelerle ve basınla bağlantı kurup düşüncelerimizin ve sorunlarımızın duyulmasını sağlamak, ayrıca sesimizi daha fazla duyuracak kitaplar yazıp basmak ve başka web sayfaları yapmak, youtube'a yüklenecek videolar hazırlamak falan gibi işler için erken değil vakit. Bunları şu anda da yapabiliriz ve yapmalıyız.

Ama biz kendi kendimizi underground görürsek ve sürekli kaçar durursak, başkaları bizi öyle görüyor diye onları suçlayamayız.

Bu başlıkta açtığım anketin gösterdiği ikilem, yani kendimizi nasıl gördüğümüz konusunda kendi aramızda bile anlaşamıyor olmamız, şu anki önemli sorunlarımızdan biridir.

Benim gözlemime göre bu sitenin yönetimi içinde bile bu farklı yaklaşımların sebep olduğu fikir ayrılıkları vardır.

Bazılarımız bu sanal dünyaya kısılı kalıp, sadece burada bağırıp çağırıp küfür etmek ve dincilerle sadece bu şekilde mücadele etmeye devam etmek amacı taşıyor. Daha fazlasını delilik ve çılgınlık olarak görüyor.

Bazılarımız ise gazetelerle görüşmek, kitap çıkarmak, yasaklı domainlerimizi açtırmak için hukuki girişimde bulunmak, bir araya gelip hakkımızı savunacak ve karşı saldırıya geçecek hukuki girişimlerde bulunmak gibi amaçlara sahip.

Henüz şu aşamada bir dernek falan kurup, ateist radyo ya da TV programı hazırlayabileceğimizi düşünen ise en azından yönetim içinde henüz yok. Bu fikirler daha çok forumun genç ve henüz durumu yeterince gerçekçi göremeyen tecrübesiz kesiminden geliyor genellikle.

Ama onlar şart değil. Benim yukarıda bahsettiğim ve aslında şu aşamada da yapılabilecek başka bazı şeyler var bana kalırsa.

Fakat önce bizim kendimizi undergound görmekten vazgeçmemiz gerek. Bunu biz yapmazsak, başkaları hiç yapmaz.

Mantik dediklerinde haklisin, yavas yavas bu isi underground'dan cikartip olmasi gerektigi cerceveye cekmeye calismaliyiz. Belki su anda herseyi yapamayiz ama sadece forumda yazmak disinda bir seylere kalkismak lazim aksi takdirde bir adim oteye gitmeyecek. Su anda icler acisi bir durumdayiz sadece sahte isimlerle forumda atip tutuyoruz halbuki savunduklarimizin seriatla yonetilen ulkeler disinda Turkiye dahil pek cok ulkede yasadisi bir tarafi yok, ama yasalarin bosluklarini istedikleri gibi kullananlar bunlari bize karsi kullanmaktadir ve hak verilmez alinir. Eger haksizlik oldugunu savunuyorsak bunu oyle ya da bunu duyurmaliyiz, savunmaliyiz.

tarihinde denizbahar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yeterli bir açıklama değil. Sen direkt benimle ve seninle ilgili bir yorum yapıyorsun. Yorumladığın şey benim ateistliğim vs. değil.

Ben senin gibi bir ateiste, dolayısıyla sana nasıl, nerede ve ne biçimde kurban oldum?

Açıkla lütfen.

Kurban olasın! anlamında yazdım onu

Geçmiş değil gelecek ve geniş zaman. :)

Ayrıca bir ifade bir deyimdir bu.

Bıçaklı satırlı kurban seromonisi değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...