Ateist Bakis 0 Oluşturuldu: Eylül 17, 2011 Raporla Share Oluşturuldu: Eylül 17, 2011 (düzenlendi) İlk önce bir şeyi herkesin çok iyi anlamasını istiyorum! Bu başlık birilerinin kendisini iyi hissetmelerini sağlamak için açılmış bir başlık değil. Bu başlık kimseye mutluluk, huzur, ümit, değer, anlam ve varlık pompalamak için açılmadı... Bu başlık aksine, herkese mutsuzluk, huzursuzluk, ümitsizlik, değersizlik, anlamsızlık ve yokluk vermek için açıldı... Çünkü, - Gerçek mutluluk, size mutluluk diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz mutsuzluğun ta kendisidir. - Gerçek huzur, size huzur diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz huzursuzluğun ta kendisidir. - Gerçek ümit, size ümit diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz ümitsizliğin ta kendisidir. - Gerçek değer, size değer diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz değersizliğin ta kendisidir. - Gerçek anlam, size anlam diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz anlamsızlığın ta kendisidir. - Gerçek varlık, size varlık diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz yokluğun ta kendisidir. Eylül 17, 2011 tarihinde Ateist Bakis tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
duygu_m 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi - Gerçek mutluluk, size mutluluk diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz mutsuzluğun ta kendisidir. Mesela? Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi (düzenlendi) - Gerçek mutluluk, size mutluluk diye zorla sokulan şeyi farkettiğinizde gördüğünüz mutsuzluğun ta kendisidir. Mesela? Seni mutlu eden şeyleri bilmemiz lazım. Sana ne sokulunca mutluluk reaksiyonu veriyorsun? Buradaki sokma eylemini yanlış anlamasın kimse. Dışarıdan her zaman veri sokulur bize. Rüzgar eser, cildinizde esinti alıglarsınız. Rüzgar size esintiyi sokmuş olur. Güneş ışığını sokar size. Dünya oksijeni sokar. Vb gibi. Eylül 17, 2011 tarihinde Ateist Bakis tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi (düzenlendi) Bana "değer" soktular AB ....Aslında bu istemsiz oldu.. Ben sokulmasını falan talep etmemiştim, ama bir baktım ki giren girmiş çoktan...İnsanlık hali işte.Duygularla,iyi niyetle alakalı şeyler bilirsin işte..Herkes bilir.. İnsan birilerini (arkadaş,dost,eş,sevgili,ana,baba,çoluk ,çocuk ,ortak v.s. ) hayatında özel bir konuma koyduğunda ona değer atfediyor,özel statüye koyuyor,hatta özellerini mutlu etmeye falan çalışıyor..Ama sonra bi bakıyosun senin değer verdiğin insanlar sana sokmuş..... Yorumla bakim.. Fal deneyimi gibi bişi mi yaşıycaz yoksa... Kimse kendisini iyi hissetmeye buraya gelmesin demişsin....Ama..Ama ben iyi hissetmek istiyorum Ateist Bakış.. Lütfen bana teskin edici bişeyler söyle ..Duymak istemiyorum kötü şeyler hayır,hayır.. Eylül 17, 2011 tarihinde placebo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Bana "değer" soktular AB ....Aslında bu istemsiz oldu.. Biyolojik ise (ana, baba, kardeş, evlat vb,) bu aslında bir değersizlik olup, bu da gerçek değeri gösterir. Nasıl değersizlik gerçek değer oluyor onu anlatayım. Değer denilen şey insan tarafından hedefteki şeylere tutulan bir aynadır. Handi eski Türk filmlerinde aşıklar falan ayna tutarlar birbirlerine uzaktan ya? İşte öyle. İnsan da hem kaynağı hem de yansıtıcısı kendinden olan bir ışık yansıtır hedefe. Manüple eder. Yani ta ki o kendinde olan kaynağı yansıtıcıyla o hedefe yansıtana kadar herşey normaldir. Ama bozar işte. Bozduğu şeye de, o yansıttığı ışığın büyüklüğünce değer verdiğini sanır. Ben buna ışık tutuyorum demez de, "bu benim için çok değerlidir" der. Ben sokulmasını falan talep etmemiştim, ama bir baktım ki giren girmiş çoktan...İnsanlık hali işte.Duygularla,iyi niyetle alakalı şeyler bilirsin işte..Herkes bilir.. İnsan birilerini (arkadaş,dost,eş,sevgili,ana,baba,çoluk ,çocuk ,ortak v.s. ) hayatında özel bir konuma koyduğunda ona değer atfediyor,özel statüye koyuyor,hatta özellerini mutlu etmeye falan çalışıyor..Ama sonra bi bakıyosun senin değer verdiğin insanlar sana sokmuş..... Yorumla bakim.. Ama doğal olan şeyler vardır. Onlar yukarıdakinden farklıdır. Mesela bir annenin çocuğunu emzirmesi. Senin doğman, annen, baban, kardeşlerin olması. Bunların ışı doğadandır. Ve bu ışıkla kıyaslandığında, tüm insanlar birlik olup ışık kaynağı üretip aynan tutmaya kalksa da sönük kalır. Fal deneyimi gibi bişi mi yaşıycaz yoksa... Yukarıdaki birinci değeri değil, ikinci değeri (ki o da insanlarca DEĞERSİZ görülür) alacaksın. O değere tutunacaksın. Işığı doğadan olan şeyleri sana girmesine izin vereceksin. Kimse kendisini iyi hissetmeye buraya gelmesin demişsin....Ama..Ama ben iyi hissetmek istiyorum Ateist Bakış.. Lütfen bana teskin edici bişeyler söyle ..Duymak istemiyorum kötü şeyler hayır,hayır.. Özetle. Yukarıda doğal olmayan değerlerden bahsetmedim. Ben işin özüne indiğimde Arkadaşlık, Sevgi, Aşk, vb şeylerde DOĞANIN onayı yoksa manüplasyon ararım. Yani sokulan değerlerdir. Yani kefili doğa olan bir arkadaşı, aşkı, sevgiyi tabiki değerli bulurum. Demek ki sen kefili doğa olmayan bir şeyin kendine girmesine izin verdin. Kendin ettin kendin çekeceksin. Geber anasını satim Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Demek ki sen kefili doğa olmayan bir şeyin kendine girmesine izin verdin. Kendin ettin kendin çekeceksin. Geber anasını satim A aaaa... Adam gönül sohbet falan dedi,biz de çiçek böcek ,teselli falan beklentisine girdik.. Vay şeytan vay..Allah cezanı versin emi... Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Mutluluk yalnız dışarıdan sokulan şeylerle olmaz, Dışarıdan sokulan şeylerin bir de alıcısı vardır. İşte bu alıcının durumu da önemlidir. Mutluluk versin diye bir şeyler sokarsınız veya bir şeyler girer, ama alıcı müsait değilse, mutluluk yerine elem verir. Mutluluk veya elem, hatta tüm ruhsal durumlar, objektivite ile subjektivitenin ortak bileşkesi olarak ortaya çıkar. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi A aaaa... Adam gönül sohbet falan dedi,biz de çiçek böcek ,teselli falan beklentisine girdik.. Vay şeytan vay..Allah cezanı versin emi... Ben sana geber demekle en büyük teselliyi verdim aslında. Kendini tamir et veya öl! İlk önce yapay ışık tuttuğun o aynayı cebine geri sokmakla başlayabilirsin. O ışıksız göremeyeceğini sanırsın. Az biraz bekle, doğa kendi ışığını yollar. Ve böylece sana esas girmesi gereken değer girer. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Mutluluk yalnız dışarıdan sokulan şeylerle olmaz, Dışarıdan sokulan şeylerin bir de alıcısı vardır. İşte bu alıcının durumu da önemlidir. Mutluluk versin diye bir şeyler sokarsınız veya bir şeyler girer, ama alıcı müsait değilse, mutluluk yerine elem verir. Mutluluk veya elem, hatta tüm ruhsal durumlar, objektivite ile subjektivitenin ortak bileşkesi olarak ortaya çıkar. Sevgiler. İlk önce, Dışarıdan bir şey sokulmama diye bir durum imkansız. Bilinç sahibisin ya? O bilincin çalışmasına iyi bak. Ona her saniye, her salise bir şeyler giriyor. Bu giren şeyler de sendeki düzeneğin şekline göre şekilleniyor. Su ile kalıp gibi düşün. DNA kodundan oluşan kendi benzersizliğini, delikleri olan benzersiz bir su kalıbı (buz yapmak için buz dolaplarında vardır ya?) olarak düşün. Ve girişinden itibaren doldursun o kalıbı su. Tüm boşlukları. Dışarıdan girende elem olmadığı doğru. Ancak yanıldığın nokta mutluluğun da olmadığı konusu. Dışarıdan gelenlerde olumlu şeyler var. Bunun da ispatı senin konumun. Sen bir ortamda varsın. Bu ortam senin için UYGUN ortam. YAŞIYORSUN Çünkü. O halde sen yaşadığın sürece bu ortamın senin YAŞAM denilen şeyi gerçekleştirmen için OLUMLU olduğu söylenebilir. OLUMSUZ olsa ölürdün. OLUMLU ortamda hakim olan şey de OLUMLUDUR. O halde sen sana girenlerden elem oluşturuyorsan, hata yapıyorsun. Bu kadar basit. Aslında bu başlıkta bahsettiğim şey duygular değil. Duygusuzlğun artıları. Olması gerekenin yani. Duygu bir bakıma ortamı maniple etmektir. Kendi içinde, kendini yakan bir ateş yakıp, o yanmayla bağırıp çağırmaktır. Esas duygu diye niteleyebileceğimiz şeyler duygusuzluk adı altında bulunuyor ve doğa ile olan etkileşimi ona göre ayarlamamız gerekiyor. Ben buna vurgu yapmaya çalışıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Sevgili ateist bakış, İşi polemiğe döktüğünün farkında mısın? Bilmiyorum. Ben senin iddiana subjektif bir açılım getirdim. Genişlettim. Sana her girenden zevk alıyorsan o başka. Tarihte Kazıklı Voyvoda diye bir sırp kumandan var. Hoşuna gitmeyenleri kazığa oturturmuş. Eh! kazık ta dışarıdan giren bir şey, Eh! kazıktan da zevk alınır diyorsan. Sen haklısın. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Sevgili ateist bakış, İşi polemiğe döktüğünün farkında mısın? Bilmiyorum. Ben senin iddiana subjektif bir açılım getirdim. Genişlettim. Sana her girenden zevk alıyorsan o başka. Tarihte Kazıklı Voyvoda diye bir sırp kumandan var. Hoşuna gitmeyenleri kazığa oturturmuş. Eh! kazık ta dışarıdan giren bir şey, Eh! kazıktan da zevk alınır diyorsan. Sen haklısın. Sevgiler. Seni sen yapan şey götün ise, sen de haklısın! Link to post Sitelerde Paylaş
KaraCat 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi La kevgire dönmüsüz desenize Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Seni sen yapan şey götün ise, sen de haklısın! Bre zındık. Polemiğe devam ediyorsun. Hani her girenden zevk alınır diyordun. Demek ki her girenden zevk alınmıyor. Elbette beni ben yapan götüm değil. Yalnız bir örnek verdim. Daha göt dışında da bir sürü kazık örneği de verebilirim. Göte giren kazıkları değil. Her türlü kazığı hesaba katarak büyük konuşmamak gerek. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Bre zındık. Polemiğe devam ediyorsun. Hani her girenden zevk alınır diyordun. Demek ki her girenden zevk alınmıyor. Elbette beni ben yapan götüm değil. Yalnız bir örnek verdim. Daha göt dışında da bir sürü kazık örneği de verebilirim. Göte giren kazıkları değil. Her türlü kazığı hesaba katarak büyük konuşmamak gerek. Sevgiler. Ortamdan sana girenlerin hiçbiri OLUMSUZ değildir. Burada gelmişsin eşşeklik yapıyorsun. Ortamdan giren şeyler diye benim esasında bütünleri oluşturan küçük tane büyüklüğündeki partiküllerden bahsettiğimi eşek bile anlar burada. Gelmişsin, bir dünya partikülden oluşan kazığı tarif ediyorsun. O da seni mutlu eder. Eğer o kazığı tek tek bütün göt hücrelerine sokarsan, acayip mutlu eder seni. Eşşek herif. Konunun içine de ediyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Ulan oğlum! Ne partikülü? Nerede partikülden bahsetmişsin. Alıntıla. Partikül girince mutluluk. Bu partiküller birleşip kazık olunca elem mi oluyor? Götün sıkışınca parça bütün, polemiğine mi giriyorsun? Ulan deve. Ben senin iddiana açıklık getirdim. Tümü ile yanlış şey söylemiyorsun. insana girenler partikülde olsa, birleşip kazık da olsa hepsi olumlu şeyler değildir. Bazıları ananı beller. Hele radyoaktif partiküller olunca görürsün ananın damını. Ağzını bozdukça benden gerekli yanıtı alırsın. En iyisi edebinle tartışacaksan tartış. Eşşşek senin sülalendir. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi Ulan oğlum! Ne partikülü? Nerede partikülden bahsetmişsin. Alıntıla. Partikül girince mutluluk. Bu partiküller birleşip kazık olunca elem mi oluyor? Götün sıkışınca parça bütün, polemiğine mi giriyorsun? Eşşşek senin sülalendir. Eşşsek senin sülalen ve genlerinizde bir kötüye gidiş var. Çünkü yukarıdaki konuyu normalde sana kadar tüm eşekler anlıyor. Sende bozuluyor durum. Zayıf halkasın. Ve zayıf halkalar çoğalacak. İşime geldiği diye bir şey yok ayrıca. Ben bodoslama bir adamım. Ama belirli bir istikrarım vardır. Sen işin özünü anlamadan gelip eşeklik yaptın. Sen benim nelerden bahsettiğimi anlamadın bile (benim benzetmelerimi anlayamıyorsun çünkü, daha önceden iki kere bunu ifade ettin) Ve başlığın içine ettin. Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Eylül 17, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 17, 2011 gönderildi (düzenlendi) Işığı doğadan olan şey ne? Bu tabirle kast ettiğin kan bağı mı? Dışarıdan birini hayatımıza karıştırmak ışığı doğal olmayan olan mıdır senin fikrince mesela.. Faraza eğer öyleyse aile de sorunlu bir yaklaşım olur .Şöyle ki ; Aslında hiçbir şey bizim seçimimize bağlı değil, doğumunu da, aileni de, adını da, şehrini de, yurdunu da sen seçmiyorsun. Bütün bunlar, sana kendi isteğin dışında verilmiş şeyler... Bundan daha şaşılacak olan bu zorunluluğu sevgiye dönüştürmen. Kafamı karıştırdın bak.. Eylül 18, 2011 tarihinde placebo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Eylül 18, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 18, 2011 gönderildi Sevgili ateist bakış. Bu başlıkta benden başka üç kişinin iletisi var. Çünkü yukarıdaki konuyu normalde sana kadar tüm eşekler anlıyor. Onları da eşek yapıyorsun. Birisi zaten ilk cümlene örnek istemiş. Anlamış olsa istemezdi. Karacat. "La kevgire dönmüşüz desenize." Şeklinde 4 kelimelik bir cümle etmiş. Placebo da ne dediğini anlamak için soru sormaya devam ediyor. Onun da kafasını karıştırmışsın. Belki o da seninle kafa buluyor. Senin bodoslama bir adam olmana bir şey demem. Sen bodos dersin, bir başkası odun . Senin evrensel insandan farkın yok. O, her ağzından çıkan cümleyi "evrensel" zannediyor. Sen, "ateist bakış." Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Eylül 18, 2011 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 18, 2011 gönderildi Sevgili ateist bakış. Bu başlıkta benden başka üç kişinin iletisi var. Onları da eşek yapıyorsun. Birisi zaten ilk cümlene örnek istemiş. Anlamış olsa istemezdi. Karacat. "La kevgire dönmüşüz desenize." Şeklinde 4 kelimelik bir cümle etmiş. Placebo da ne dediğini anlamak için soru sormaya devam ediyor. Onun da kafasını karıştırmışsın. Belki o da seninle kafa buluyor. Senin bodoslama bir adam olmana bir şey demem. Sen bodos dersin, bir başkası odun . Senin evrensel insandan farkın yok. O, her ağzından çıkan cümleyi "evrensel" zannediyor. Sen, "ateist bakış." Sevgiler. Burada senden başka anlamayan yok. Diğer 3 kişiyi de eşek yapma. Özellikle placebo söylediklerimi gayet iyi anladı. Diğerlerine gelince tek mesajlı bir anlama belirtileri var. Sen hem anlamıyorsun, hem de terbiyesizlik yapıyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Eylül 18, 2011 gönderildi Raporla Share Eylül 18, 2011 gönderildi (düzenlendi) Ne güzel konuşurken birbirinize giriyorsunuz yahu.. AB,demek istediklerinin çoğunu anlasam da anlamadığım yerlerini sormaya çalışıyorum ... Kişilerin hayata bakış açıları,insana özgü kavramlarla oynayışları, algılayış biçimleri ve değerlendirmeleri dikkatimi çeker..Ondan sordum.. Eylül 18, 2011 tarihinde placebo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts