Jump to content

Allah Yoksa Şeriat Nereden Geldi?


Recommended Posts

İnsanların kültürel ve toplumsal gelişimde hiç şüphesiz ki dinlerin ve inanışlardı da önemli bir rolü vardı. Günümüzde hala varlığını sürdürmekte olan, sadece insanların yaşamlarını yönlendirmekle kalmayıp, aynı zamandaonlara bir kimlik vazifesi gören büyük dinler de elbette binlerce yıl süren bir değişimin ürünüdür. Din ve kültür arasındaki etkileşimler theistler tarafından çoğu zaman tek taraflı ele alınır.

Din ve kültür ilişkisi hakkında tarafsız gözlemciler tarafından en çok sorulan soru elbette şu olmalıdır:''Din mi kültürden yoksa kültür mü dinden geldi?'' Bu soruya verielen cevaplar, gerçeğin ta kendisinden ziyade cevaplaması istenen kişinin kafasındaki görüşlere göre şekillenir. Bir theist size elbette ki orjinin, kökenin din olduğunu, kültürün ise dinden etkilenen veya etkilenmemiş basit nitelikli bir dizi olay olduğunu söyleyecektir. Aslında bu tarz bir cevap bir theistten alınması son derece normal bir cevaptır çünkü theistlere göre dinler, bir toplumun yaşam tarzı çevresinde şekillenen ortak değerlerden değil de doğrudan Tanrı'dan gelmiştir.

Allah yoksa şeriat nereden geldi o zaman?

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki gerçek cevap ne olmalıdır? Cevap: Elbette önceklikli olarak kültür oluşmuş, din kültürden doğmuş ve ama kültürlerin taşıyıcısı olmuştur. Kısacası din ve kültür arasında çift yönlü bir ilişki de olsa başlangıç insanların kültürüdür.

Dinlerin ortaya çıktıkları bölgede yaşayan insan topluluklarının değer yargılarından ve hayata bakışlarından beslendiğini biliyorum. İslam'ı ele alırsak, İslam Arap kültürünün sadece taşıyıcısı değildir; o Arap kültürünün zaten kendisidir. Din, kültürün soyut ve inançsal ögelerle süslenmiş hali olarak düşünülebilir.

Bugün müslümanların, İslam'ın Tanrısı Allah tarafından gönerildiklerine inandıkları ''şeriat'' yani İslam hukukunun kökleri bırakın İslamı tek Tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından çok öncelere dayanır.

Kadınların örtünmesi, kadın ve erkek sünneti, vajinal kan tabusu, kadının sosyal hayattan silikliği ve erkek egemen toplum yapısı, cinselliğe dayalı namus anlayışı, erken yaşta evliliğin normal karşılanması, erkeklerde çok eşlilik, cariyelik anlayışı, bekaret tabusu da aslında İslam'dan çok daha önce, 10 000 yıl önce yağışlı savan görünümündeki Ortadoğu'nun çölleşmesine bağlı olarak ortaya çıkmıştı.

Ataerkil ve savaşçı anlayış çevresinde toplanan bu Ortadoğu gelenekleri kimi zaman töre, kimi zaman adet ve kimi zaman da din kuralları olarak kendine yer bulmuştu. Bu şeriat kuralları küçük farklarla Ortadoğu'dan doğmuş tüm dinlerde kendine yer bulmuştu. Dürzilik, Yezidilik, Yahudilik gibi dinlerde de namus anlayışının olduğunu biliyoruz

Öyleyse şeriatın kökeni ne Kuran'dır ne de İslam; şeriatın kökeni Ortadoğu'dur.

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam yeni bir şey getirmedi, zaten Ortadoğu topraklarında dağınık halde mevcut olan şeriatın kökenini oluşturan bazı gelenekleri yeniden güncelleyerek onları sisteme bağladı ve bu kuralları toplumda zorunlu kılmak için Allah'tan gelmiş gibi gösterek topluma dayattı.

Şeriat'ın aslını oluşturan, erkek egemenliğine ve kadın cinselliğine bağlı olan namus anlayışına bağlı olarak yaşayan bu toplumlar İslam'la daha da şeriatçı hale geldiler. Muhammed'in varlığına dair forumda sayısız tartışma varken, ben de Haci'nin gazabına :lol: uğramamak için girmiyorum.

İster Muhammed yaşamış olsun, ister yaşamamış olsun bildiğimiz bir şey varsa o da İslam'ın Arap paganizminin ibadetlerinin bir araya gelmesiyle oluştuğu konusunda sanırım hemfikiriz. İslam, dini ortaya çıkarken toplumun yaşamına fazla bir şey katmamıştı, içinde ortaya çıktığı toplumun bu yeni dini kolayca kabul etmesinin sebebi bu dinin onların kültürüyle uyumlu olmasıydı zaten.

İslam, eğer yeni bir olarak doğduysa bile zaten bir yenilik getirmemişti zira Namaz, Hac, Tavaf, Oruç, Kurban gibi ibadetler zaten putperest Arap paganları tarafından yapılan ibadetlerdi. İslam yeni bir ibadet getimedi.

İslam'ın yaptığı şey çok sayıdaki Tanrılarına ibadet etmekte olan Paganların sadece en büyük put olan Ay Tanrısı El-ilah'a ibadet etmelerini sağlamaktı. El-ilah daha sonraları ''Allah'' olarak telaffuz edilmeye başlamıştı.

Kısacası İslam, çeşitli Ortadoğu geleneklerinin Arap inançları ve Tevrat öyküleriyle yoğrulması sonucunda oluşan bir inanç sistemi ve aynı zamanda siyasi ve ekomik yönleri de olan bir yaşam tarzının adıydı.

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'ın kuralları ve hukuku olan Şeriat'ın 10 000 yıl önce şekillenmeye başlamış Ortadoğu geleneklerinden köken aldığını yazının ortalarında yazmıştım.

Peki, şeriatın üzerinde yükseldiği; kadın cinsellliğine dayalı namus, çok eşlilik, erken yaşta evlilik, kadınların sosyal hayattan silinmesi, cinsel yaralama(sünnet v.b.), vajinal kan tabusu(kanlı çarşaf v.s.), kadınların örtünmesi gibi gelenekler neden ve nasıl ortaya çıktı? Bu gelenekler neden Avrupa'da değil de Ortadoğu da çıktı?

Bu, sosyolojide Saharasya Teorisiyle açıklanır...

Cevaplar gelecek bölümde...

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

eh artık, madem ki bi ton meşguliyetimden fırsat bulabilecek kadar rahatladım,

hazır uzmanlık alanıma(sosyoloji) giren bir konu da açılmışken üç-beş kelam da ben ediyim dedim (:

öncelikle saharasya dediğimiz,

daha çok hazırlık sınıfındaki sosyoloji öğrencilerine temel bilgiler verilirken kullanılan bir argüman..

evet bu kuram var ve gerçekliği de tezi sunan prof'lar tarafından kanıtlandı..

fakat gözardı edilen bikaç noktaya dikkat çekmek istiyorum ben..

şeriat, arapçada kanun/hüküm anlamında da kullanılan ve kutsiyet içeren bir kavram..

yani olaya teolojik açıdan bakarsak, şeriat kavramı için dini/tanrısal yorumlar yapabiliriz tabi..

fakat teolojik değilde, sosyolojik olarak bakarsak;

kanunların, insanın yerleşik hayata geçmesi ile başladığını görürüz..

"sosyo-kültürel yapılar" dediğimiz toplulukların,

tarihsel süreçte pagan dinlerinden, hatta eski mitolojik tanrılardan bile "daha eski" izleri var..

dolayısıyla arapçada "şeriat" dedikleri şey'den ne anlıyoruz? şeklinde sormak gerekir..

arapçada şeriat denilen "hukuki" bir kavram olduğuna göre,

hukuku da, insanın dinlerden/tanrılardan çok daha önce yarattığını ve geliştirdiğini bildiğimize göre,

şeriat kavramını salt araplarla kısıtlamak, rasyonel bir yaklaşım olmayacaktır..

araplar tarihte, -islamdan sonra- kendi hukuklarını(şeriatlarını) dogma kaynaklı olarak oluşturdu..

bu doğru fakat, o dogmatik hukukun üzerine de, kendi kültürlerinden bi dolu farklılık ve yorum ekledi..

müslümanların, kendi aralarında birbirlerini

"müşriklikle,hurafecilikle,münafıklıkla ve hatta kafirlikle" itham etmesinin ardında da bu farklılıklar yatar..

suudi bir vahabi'ye göre türkiye müslümanları kafir sayılabilir mesela..

ancak pakistan'daki bir müslümana göre de, bir iranlı müslüman pekala "münafık hatta fasık" sayılabilir..

burda asıl demek istediğim: şeriat kelimesini perslerde kullandı araplarda hatta türklerde kullandı,

ancak herbirinin hukuki yorumları da farklı oldu..

islamdan çok önceki dönemlerde de,

kendi otoritesini sağlama almak adına hükümdarlar ve egemen güçler dogmalara ihtiyaç duymuştu..

şeriat/hukuk dedikleri kavram, sayesinde, suç tanımı yapabildi otoriteler..

suç tanımı "bir(1) kez" yapıldıktan sonra, topluma bunu dayatıp meşrulaştırmak da kolaylaşıyordu..

adalet kavramının evriminde ise, daha farklı sonuçlara gebe oldu..

çünkü insan türü, yarattığı tanrıların adaletini; sürekli olarak evrilmeye maruz bırakıp, geliştirmek,

bu gelişimden kendi de nemalanmayı amaçladı..

günümüzdeki adalet anlayışı, geçmişin evrilmiş tanrıları

-ve dolayısıyla o tanrıların adaletinin- kazanımlarını/kayıplarını da içeriyor..

tabular 1 günde oluşmadı malesef..

(fırsat bulduğumda devam edecek)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın, Murat-tlv, ben sosyoloji ile akademik anlamda uzaktan yakından bağlantısı olmayan bir kişiyim. Bu anlattıklarım, benim sadece 3 ayda okuduğum kitaplar, izlediğim belgeseller, yaptığım amatör araştırmalardan kaynaklanıyor.

Evet, tabular 1 günde oluşmadı, benim de kanıtlamaya çaıştığım şey zaten bu tabuların dincilerin iddia ettiği gibi vahiy yoluyla kısa sürede oluşmadığı, bu tabuların ve geleneklerin binlerce yıllık bir sürecin ürünü olduğunu göstermekti.

Saharasya teorisini 2 ay önce internette görmüştüm, Saharasya yörsindeki şiddete eğilimliliğin temellerine dair uzun bir makaleydi.

İsterseniz linkini gönderebilirm.

Ben sosyolog değilim, sizin gibi bir sosyoloji uzmanının bizleri bu konuda aydınlatmasından mutluluk duyarız. :)

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Freand,

Gerek yazdıkların gerekse gündem yaptıklarının tamamı ortalıkta olan dönen şeyler.

Yani çok çabaladım yazılarında sana ait özgün yoğrulmuş bir sentezi ama bulamadım.

Üstüne Ateistliğe geçiş sürecinle ilgili yazı paylaştın.

Bu çok hızlı.

Ancak "Ateist" olduğun da senin iddian (yazdıkların birer üçüncü şahıs tekrarı, birinci şahıs değil).

Bu nedenle ben açıkça söyleyeyim senin Ateist olup olmadığından emin değilim.

Ve bu bildik malzemelerin tekrarına dayalı oyunu da nedne oynadığını bilmiyorum.

Lütfen AteistCafe'de "Bana göre Ateizm" adlı bir başlık aç ve hem sen hem diğerleri tartışmış olur.

Şöyle 1-2 sayfa uzunluğundan kendi iç dünyanla ilgili.

Diğer başlıklardan gördüğüm kadarıyla bu nokta sadece benim dikkatimi çekmemiş.

Ayrıca bir şey daha var.

"Şu yazımı oku" "Bu yazımı oku" "Şunu okudun mu" vs bir Ateistin takınacağı tavır değil.

Bu bir Müslüman tavrı.

Bu herif bu konuyu netliğe kavuşturana kadar ben ne sadece ateistler bölümünde, ne de etkinliklerde olmasını doğru bulmuyorum. (gelecek için)

Ha, eğer yönetimden birilerinin bu duruma kefilliği söz konusuysa onu da bilmek faydalı olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bak sana bir tavsiyede bulunucam, ateist bakış olan nikini ateist papaz olarak değiştir zira şu yaptığınla mesih putçusunu aforoz eden papazdan zerre farkın yok. bu arada cehennemden arsa da satıyo musun ? ^_^

Öyle bir şey yapmamın seni kazığa geçirmek de dahil olmak üzere bana sağlayacağı bir sürü hak var.

Bunu gerçekten istediğine emin misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Freand,

Gerek yazdıkların gerekse gündem yaptıklarının tamamı ortalıkta olan dönen şeyler.

Yani çok çabaladım yazılarında sana ait özgün yoğrulmuş bir sentezi ama bulamadım.

Üstüne Ateistliğe geçiş sürecinle ilgili yazı paylaştın.

Bu çok hızlı.

Ancak "Ateist" olduğun da senin iddian (yazdıkların birer üçüncü şahıs tekrarı, birinci şahıs değil).

Bu nedenle ben açıkça söyleyeyim senin Ateist olup olmadığından emin değilim.

Ve bu bildik malzemelerin tekrarına dayalı oyunu da nedne oynadığını bilmiyorum.

Lütfen AteistCafe'de "Bana göre Ateizm" adlı bir başlık aç ve hem sen hem diğerleri tartışmış olur.

Şöyle 1-2 sayfa uzunluğundan kendi iç dünyanla ilgili.

Diğer başlıklardan gördüğüm kadarıyla bu nokta sadece benim dikkatimi çekmemiş.

Ayrıca bir şey daha var.

"Şu yazımı oku" "Bu yazımı oku" "Şunu okudun mu" vs bir Ateistin takınacağı tavır değil.

Bu bir Müslüman tavrı.

Bu herif bu konuyu netliğe kavuşturana kadar ben ne sadece ateistler bölümünde, ne de etkinliklerde olmasını doğru bulmuyorum. (gelecek için)

Ha, eğer yönetimden birilerinin bu duruma kefilliği söz konusuysa onu da bilmek faydalı olur.

Kusura bakma ama senin sadece bana değil, bu forumda yazan herkese takındığın olumsuz tavırlardan rahatsız olan tek kişinin ben olmadığımı düşünüyorum.

Sadece ateistler altodasına girmek gibi bir talebim oldu mu ki bunu benim yüzme vuruyorsun?

Demişsin ki:

"''''Şu yazımı oku" "Bu yazımı oku" "Şunu okudun mu" vs bir Ateistin takınacağı tavır değil.'''.

Bunu da nereden çıkardın ki aynı şeyleri defalarca söylemektense daha önce söylediğim başlıklara yönlendirmek ve kendi başlıklarımı kaynak göstermek neden bir ateiste yakışmasın ki? Tanrı'ya ve dinlere inanmayan herkes ateisttir o kadar. Bunun evrensel ilkelerce kabul görmüş tanımında ''ateist gibi davranmak'' gibi bir şartı yok ki. Ateizmi bir kimlik olarak algılıyorsun sen, unutma ateizm bir kimlik değil sadece kişinin içinde bulunduğu durumlardan birinin adıdır. Benim ateist olup olmadığım, iletilerimde kullandığım üslupla mı bağlantılı yani? Benim hiç kimseye, hele de sizin gibi ön yargılı ve yaftacı birine hesap vermeye mecburiyetim yok. Evrensel-insan'ı, Haci'yi bile ateizm dışı ilan ettiğin cümlelerini çabuk unuttum sanma. Ateizmin kriterlerini sen mi belirliyorsun? Ayrıca yazdıklarımın, değindiğim konuların hesabını verecek değilim kimseye.

Benim görüşlerimi öğrenmek isteyen şuraya gelsin. Bunu 1. şahıs üslubuyla yazdım. LİNK

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle bir şey yapmamın seni kazığa geçirmek de dahil olmak üzere bana sağlayacağı bir sürü hak var.

Bunu gerçekten istediğine emin misin?

yok kalsın istemem sende bir papazlık görünce onu da bi soriyim dedim sadece ^_^

bu arada ateizm dininden aforoz edilme sebepleri arasında başka neler var ?

mesela teistlere iyi davranmak, hakaret etmemek olabilir mi ? ^_^

Link to post
Sitelerde Paylaş

din o anki insanların kulturunu yansıtır. kulturler degisir fakat din degisemez..

1400 yıl oncekii kulturu uygulamayada seriat diyoruz...

Din, bir bakıma herhangi toplumdaki, herhangi bir zamandaki kültürün değişmeyen kısmıdır bir bakıma. Şeriatın, dönem şartlarının etkisinde ortaya çıkmış Ortadoğu geleneklerinin İslam hukuku adı altında sabitlenmiş hali olduğunu düşünürsek, dinin kültürel değişimi durdurma eğilimine sahip olduğuna ama bu değişimi tamamen durduramayarak onu yavaşlattığını söyleyebiliriz.

Herhangi zamandaki kültür çevresinde şekillenen yaşam tarzı ve görüşler dinle sabitlenerek artk işlevselliklerinin kalmadığı günümüze kadar ilerler ve bu durum toplumların geri kalmışlık kriterlerinden birisini oluşturur zira gelişkin toplumlar değer yargılarını değiştirebilme iradesine sahip olan toplumlardır kanımca.

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ey bu foruma gelip de bu yazıları okuyan kafası karışık misafir arkadaş,

gördüğün gibi ateistlerin de kendi aralarında uzlaşmaya vardıkları bir konu yok. olamaz da. çünkü bir yanlış üzerinde asla ittifak edilmez. herkes kendi ateistlik tanımını yapıp evrensel bir geçerlilik kazanması yolunda uğraş veriyor. bunu başaramazlar. Bu sitede "ateistlik nedir bilmiyorsun, git oku öğren" ifadelerine çok rastlarsın ama ateistliğin bir kitabı yok ki okuyup öğrenesin. Orada yazılanlar da başka şahısların ifade ettikleri bireysel görüşleri. Onlara katılırsın veya katılmazsın bu da bireysel bir ateist görüş doğurur. O halde ateistler birbirlerinin görüşlerini neden kınayıp duruyorlar?

ateistliğin öncelikli meselesi allah var mıdır yok mudur sorusuna cevap aramaktır. islamda ve diğer dinlerdeki uygulama ve hükümler konusunda tartışmak değil. Doğuştan kör bir insana renkleri nasıl anlatırsın, anlatsan ne kadar anlar? hiç duymayan bir insana notaları makamları nasıl izah edersin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...