Jump to content

Mars'a Insanli Yolculuk ve Gereken Teknoloji


Recommended Posts

  • İleti 84
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Marsın atmosfer basıncı ortalama 6 milibar.

Marsa 10 km derinliğinde çukur açarsak çukurun dibinde atmosfer basıncı ne kadar artar?

Bu çukur canlıların yaşaması için elverişli olur mu ?

Ortalama değer pek birşey ifade etmez.

Yüzeyde ne kadar? Bir km yukarda ne kadar?

İki değer arasındaki farka ve eğilime bakarak 10 km derinde basıncın ne olacağı kolaylıkla hesaplanabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Gezegenlerarası yolculuk için Yapay Biyosfer ler Şart

Biyosfer 2 hikayesini okuyunuz. Daha dünyada bile çalışan yapay biyosfer oluşturulamadı. Biyosfer 2 projesinde beton blokların mevcut oksijeni emdiği anlaşıldı. Betonsuz biyosferik seraların en kısa sürede yapılıp denenmesi lazım.

Ancak bu şekilde marsa gidilebilir.

Marsa normal boyutlarda insan göndermek aşırı enerji israfı olur. Afrikada pigme denilen cüce ırk gelecekte insanoğlunu uzayda temsil edebilecek yegane ırktır ve olacaktır. En kısa sürede bu pigme ırkı eğitilmeli beyinsel özellikleri ırksal hastalık durumları incelenmelidir. Bir çalışmada kutupda yaşayan bazı balıkların genleri alınıp farelere nakledilmişdi ve fareler kutup soğuklarında yaşayabilir hale gelmişti bu özellik marsın soğuk olduğu düşünülürse pigmelerede verilmelidir.

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gezegenlerarası yolculuk için Yapay Biyosfer ler Şart

Biyosfer 2 hikayesini okuyunuz. Daha dünyada bile çalışan yapay biyosfer oluşturulamadı. Biyosfer 2 projesinde beton blokların mevcut oksijeni emdiği anlaşıldı. Betonsuz biyosferik seraların en kısa sürede yapılıp denenmesi lazım.

Ancak bu şekilde marsa gidilebilir.

Marsa normal boyutlarda insan göndermek aşırı enerji israfı olur. Afrikada pigme denilen cüce ırk gelecekte insanoğlunu uzayda temsil edebilecek yegane ırktır ve olacaktır. En kısa sürede bu pigme ırkı eğitilmeli beyinsel özellikleri ırksal hastalık durumları incelenmelidir. Bir çalışmada kutupda yaşayan bazı balıkların genleri alınıp farelere nakledilmişdi ve fareler kutup soğuklarında yaşayabilir hale gelmişti bu özellik marsın soğuk olduğu düşünülürse pigmelerede verilmelidir.

Saygılar

Pigmeler bunu kabul etmeyebilir.

Kaldı ki pigmelerin genleriyle oynamaktan da bahsediyorsun. Oldu olacak ayakları iptal edelim onun yerine eller koyalım. İç kulak denge merkezini de iptal edelim. Hepsen uzaylı olsunlar.

Şaka bir yana 200 -300 yıl sonra insanlar kendilerini uzaya adapte etmeye çalışabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslinda uzay gemimiz hazir,sadece benzin lazim.Günes gibi isi ve isik kaynagi yapabilirsek dünyamizi yörüngeden cikartarak evreni hem gezer hemde cözeriz.Gercekci olup imkansizi iskedim :blink:

karacat dünyadan çıkıp ayın etrafında dolaşıp geri dönen bir mekikle marsın etrafında dolaşıp dünyaya dönen mekiğin harcadığı yakıt aynıdır...

tarihinde self_defans tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gezegenlerarası yolculuk için Yapay Biyosfer ler Şart

Biyosfer 2 hikayesini okuyunuz. Daha dünyada bile çalışan yapay biyosfer oluşturulamadı. Biyosfer 2 projesinde beton blokların mevcut oksijeni emdiği anlaşıldı. Betonsuz biyosferik seraların en kısa sürede yapılıp denenmesi lazım.

Ancak bu şekilde marsa gidilebilir.

Marsa normal boyutlarda insan göndermek aşırı enerji israfı olur. Afrikada pigme denilen cüce ırk gelecekte insanoğlunu uzayda temsil edebilecek yegane ırktır ve olacaktır. En kısa sürede bu pigme ırkı eğitilmeli beyinsel özellikleri ırksal hastalık durumları incelenmelidir. Bir çalışmada kutupda yaşayan bazı balıkların genleri alınıp farelere nakledilmişdi ve fareler kutup soğuklarında yaşayabilir hale gelmişti bu özellik marsın soğuk olduğu düşünülürse pigmelerede verilmelidir.

Saygılar

Niye beton blok kullaniliyor ki cam ya da baska bir sey kullanilamaz mi? Pigmelerde israrda sacma, eskimolar, cinlilerde boyut olarak yakin pigmelere hadi onlarda olmadi cüceler var boyutun cok büyük etki yapacagini sanmiyorum önemli olan her zamanki gibi islevsellik amman yanlis anlama olmasin sen boyuttan bahsettin diye diyorum.

Zaten pigmeler gibi sicak iklim insanlarini böyle bir projede kullanmak bastan yanlis eskimo diyorum bak eskimo israr ediyorum.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gayet akıllı bir yorum. Uzayda ne işimiz var?

Üzerinde evrildiğimiz gül gibi bir gezegenimiz varken, bir başka gezegendeki olumsuz koşulları düzeltip orasını insanların yaşayacağı bir yere çevirmek istememiz açıkça ne kadar kusurlu bir bilince sahip olduğumuzu gösteriyor.

Herşeyden önce yaklaşık dört milyar yıldır canlı varlıklara yaşamaları için her türlü olanakları sağlayan kendi gezegenimizi temiz tutmamız gerekmez mi?

Tipik bir hacı atgözlüğünden bakış yazısı olmuş.

Dünya'nın gül gibi olduğunu kim söylüyor?

İki önemli mesele var. Birisi şu küresel ısınma/soğuma vs. mevzuları. Bu dünyadaki insanın bugünkü refah seviyesi için çok ciddi bir tehdit. Ve bu öyle çok uak bir tarih değil. Bir kaç bin yıl içinde bu mesele apaçık önümüze çıkacak.

İkinci mesele ise buna paralel. Şu anda insan nüfusu düna için sınıra gelmiş durumda. Bir kaç yüzyıl sonra, bu dünya insanlara yetmeyecek. Kaynaklar kafi gelmeyecek. Oturacak yer bile bulamayacağız. diğer yandna şu ısınma/buz devri vs. sorunları da işin tuzu biberi olacak.

Kısaca, bir kaç yüzyıl içinde dünya kesin olarak bize yetmeyecek. Bu yüzden bir şekilde uzaya açılmamız elzem. Mars'ı işgal edebiliriz, neden olmasın. Ama illa işgal etmemiz de gerekmiyor. Orada madencilik filan da yapabiliriz. Velakin, asıl önemli husus şu. Bizim bir kaç bin yıl içinde güneş sisteminin ötesinde bir gezegen bulup, oraya gitmemiz gerekecek. Zira mars şöyle böyle ama, uygun bir gezegen değil. Suyu, karası vs. olan bir gezegen bulmak veya yapmak elzem.

İşte bu açıdan birileri mars'a gitmeye çalışıyor. Bu birikimi elde etmeye uğraşıyor. Ne oluyor, ne olmuyor, sorunlar ne, bunları görüp test edip, çözüm bulmaya çalışıyor. Yapılan şey bu sadece.

Bu iki aşamada olacaktır. Birisi, Ay'ın istihdamı. Zira aydan uzaya açılmak çok daha kolay olacaktır, daha düşük kaçış hızı nedeniyle. Plan şu kabaca.

Yörüngede dev bir istasyon. Şu uzay istasyonunun gelişmiş bir hali. Aha şu anda NatGeo'da bunu anlatıyor hatta. Neyse, bu istasyonla dünya arası ucuz, kolay, güvenli bir ulaşım çözümü. Mesela bir uzay asansörü. Yada başka bir şey. İstasyonda üretilecek küçük mekiklerle ay veya mars'a direk yolculuk.

Akabinde, bu tür istasyonları diğer gezegenlere vs. koymak, böylece yol boyu akaryakıt istasyonları oluşturmak. bunlar yakıt ikmali değil bir tür yaşanacak isatasyon olacak aslen. Neyse, sonunda güneş sistemini tamamen bir yaşam ve ulaşım platformuna çevirmek. Sonra da, uzak yıldızlara buradan gidiş dönüş ve keşifler, ardından da elbette kolonileştirme gelecek.

Sorun şu ki, bu planları yapan tek biz olmayabiliriz kainatta. Bu da başka bir sorun.

Ama şu kesin, dünya bugün zar zor yetiyor, yarın yetmeyecek ve bu yarışta önde olan, karlı olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi de Anibal.

Ekonomi bir bilim dalı biliyorsun. Senin pek ilgilenmediğin ve hakkında hiçbir şey bilmediğin bir bilim dalı.

Bu bilim dalına göre dünyayı terkedip bir başka gezegende yaşamak mı daha ekonomik, yoksa dünyanın koşullarını değiştirip, temizleyerek orada yaşamak mı?

It is the economy stupid! derler Amerikalılar.. Yanlış mı derler?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu bilim dalına göre dünyayı terkedip bir başka gezegende yaşamak mı daha ekonomik, yoksa dünyanın koşullarını değiştirip, temizleyerek orada yaşamak mı?

İyide, nerede sığacaksın? Nereden bulacaksın, ekonomi, bir şeyi yoktan var edemeyeceğini de söyler.

Şu an yaşadığımız sorunların çoğu, nüfusun aşırı artmasından kaynaklanan sorunlar. Altyapı aynı hızla gelişebilmiş değil. Gelişse bile, bugünü ve belki 200 yılı kurtaracak, ya sonra?

eğer bugünden o güne göre hazırlık yapılmazsa... Bu işin biraz laga luga tarafı. Asıl tarafı şu. Beğenelim veya beğenmeyelim, küreselleşme çuvalladı. Dünyada ülkeler gruplar ve milletler var. teknik olarak, rusya'nın varlığı ve amerikanın karşısında savaş durumunda olması iyi bir şeydi. Sadece iki güç vardı, ötesi görülmüyordu. Ama rusya dağıldı. Rusya, ABD, Çin, Hindistan, Almanya, Norveç, Japonya birer güç olarak ortaya çıkmaya başladı. Arkalarından potansiyel veya harbi harbi olarak, Brezilya, İran, Türkiye, İsrail gibi ülkeler geliyor. Ve bunu diğerleri takip edecek. Bu noktada şundan bundan değil, uzay teknolojisinden bahsediyoruz özellikle. Sonuç olarak bu ülkeler arasında uzaydaki kaynakları ele geçrimek için bir rekabet el mahkum oluşacak.

Konu basit. Siz, atıyorum, ruanda'lı 20 milyon kişiyi Türkiye'de ister misiniz? Türkler türkiye'ye sığmayınca, nereye gidecek?

Hah, bu noktada ekonomi şunu diyor: ölü insanlardan para kazanamazsınız. Yani bir harp çıkarıp atom bombasını sallayıp bir sürü insanı öldürmek bir çözüm değil.

İşte bu ülkeler arası rekabet, mars'a gidişi, uzaya açılmayı zorunlu kılacak. Bahsettiğim başka gezegen yerleşenleri götüren araçların üzerinde Dünya değil, Çin, amerikan vs. yazacak.

Bu işin ekonomi tarafı.

Birde gene görmediğin şey şu var. Evet, denizi temizleyebiliriz. Ama olmayan deniz kenarına ev yapamayız. Peki mars'ta deniz mi olacak? Neden olmasın, ama olması gerekmiyor. Birilerini mars'a yollarsan, buradakilerin kalan denizi paylaşması daha kolay olacaktır muhtemelen.

Gelelim diğer konuya. Uzaya taşınmak, burayı temizlemekten çok daha ucuza çıkabilir. Umarım öyle olmaz, ama bu gayet mümkün.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan uzayda bir gezegende veya uydu şehir ve ülkelerde yaşayamaz.

Bunun ekonomik nedenleri var elbette ama biyolojik nedenleri daha fazla.

Uzayda yaşamak bir fantezidir.

Canlılar dünyaya adapte olmak için evrilmişlerdir. Başka hiçbir gezegende yaşayamazlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
nsan uzayda bir gezegende veya uydu şehir ve ülkelerde yaşayamaz.

Bunun ekonomik nedenleri var elbette ama biyolojik nedenleri daha fazla.

Uzayda yaşamak bir fantezidir.

Canlılar dünyaya adapte olmak için evrilmişlerdir. Başka hiçbir gezegende yaşayamazlar.

İnsanlar teknik olarak dünyanın 3/4'ünde yaşayamaz, ama yaşıyor işte.

Bir gezegeni, insan yaşayabilecek hale getirmek çok zor bir şey değil. Ama bugünün işi değil, o ayrı mesele.

Sorun öyle bir gezegeni alıp dünya gibi yapmak değil, öyle olmaya uygun bir gezegeni bulmak. İşte şu anki yarışmada bu açıdan sürüyor. Kim daha önce güneş sisteminde üsler oluşturacak? Göreceğiz, gerçi bizim ömrümüz yetmez ama, torunlarımız görür sanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ha, birde şöyle bir şey var.

Mars'a gidiş bugün 36 gün. Yeni nesil plazma motorları ile bu kadar sürede mars'a ulaşılabileceği düşünülüyor. Yeni nesil plazma roketlerin uzay ortamında ilk testleri başladı bile.

Deep Space 1 NSTAR roketi kullanıyordu, bu da bir plazma motoruydu ve iyi bir başarı sağladı. Şu anda 200 kW gücünde VASIMR üretilmiş durumda ve daha yeni bir teknoloji kullanıyor. Bu roketin, birebir bir uzay aracına yüklenmesi durumunda, Mars mesafesi 34 güne kadar düşebiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biri anibale nüfus planlaması diye bir şey olduğundan bahsetsin.

Hadi nüfus planlamasını başaramadık doğal seçilim diye bir şeyden bahsetsin.

Hadi doğal seçilim de tesir etmedi. Sosyal seçilim ne güne duruyor.

Daha dünyanın 2\3 ü okyanus. okyanusların altı\üstü bize ne kadar yeter.

Mars'ta yaşam alanı oluşturacağız da. Buradan oralara nüfus transferi yapacağız da. Bunlar bilimkurgu masalları.

Marsa gidilmesin, orada yaşam alanı açılmasın demiyorum.

Ama oraya gönderilecek birkaç aile orada kendi başlarının çaresine bakmak, yaşama tutunmak zorunda olacaklardır.

Sıkıştıklarında bizden yardım isteyebilirler. Bu şeklindeki bir senaryo daha gerçekçi olur.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğal seçilimin sistemi modern insanlardan önce " karnını tok tut ve neslini devam ettir " şeklindeydi . Teknolojik Modern insan yani doğadaki madenleri ilk kullanmaya başlayan insan ( 7 bin yıl öncesi kalkolitik çağdan başlatıyorum ) , 7 bin yıldır doğayı hızlı bir şekilde tahrib ederek bu sürece değişik bir şekilde etki etmeye başladı .

Teknolojik insanın doğal seçilimdeki etkisi şu an " daha fazla tahrib et , daha az/fazla (bölgesine göre) üre , daha fazla yaşa , daha fazla g.t büyüt" şeklindedir . Doğanın döngüsü bu tahribe süresiz bir şekilde devam edemez .

Henüz bu tahribat 7 bin yıldır sürüyor . Son 1000 yılda hızlanıp devam ederek son 100 yılda muazzam aşamaya geçti . Ve daha da hızlanıyor . O yüzden doğal seçilimin bilinen kriterleri insan üzerinde pek etkili olmayabilir . Bilinmeyen başka kriterler vardır ve bunlar zamanla ortaya çıkar . O yüzden henüz şimdiden neyin ne olacağını kestiremeyiz . Bildiğimiz tek şey tatlı su kaynaklarının hızla azaldığı , insanların diğer biyolojik türler üzerindeki olumsuz etkisi , modern yaşamı için gerekli kaynakları hızla kullanıp tükettiği vs .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili everest,

Evet, insanın bugün ulaştığı bilim ve teknolojik düzey doğal seçilimin önündedir.

Doğal seçilim olmazsa yapay seçilip gündeme gelir.

Yapay seçilim de zaten benim bahsettiğim sosyal seçilimdir.

Ancak doğal seçilim o denli temel ve köklü bir seçilimdir ki, yapay seçilim olsa bile bu son çözümlemede doğal seçilim ile örtüşmek zorundadır.

Yani bilinçli düzenlemelerimiz ile doğanın zorladığı durum örtüşmek zorundadır.

Genel anlamda doğanın üstüne çıkmak mümkün değildir. Çünkü dünya sınırlıdır. Her türlü yapay dönüşümlerimizi bu sınır içinde tutmak zorunluluğumuz vardır.

Bilim ve teknolojik ilerlemelerimiz sırasında yaptığımız tahribatları öne sürmek, bardağın boş tarafı üzerinde durmak anlamını taşır. Ancak bilim ve teknolojik gelişmelerimizin sağladığı\sağlayabileceği avantajları da dikkate almak gerek. Bardağın dolu tarafı boş tarafından çok ise, boşlukları göze almak gerek. Hep söylerim, temizleyebileceğimiz oranda kirletebiliriz. Kirletirken kazançlarımız, kirletmeyi ortadan kaldırmak için zararlarımız dan fazla ise, kirletmeyi göze almalıyız. Çünkü sonuçta kazancımız daha fazla olacaktır.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Drekinci, ideallerle bu iş yürümez. İdeal olan bu, ama bu keşke olsa. Ama olmuyor, olmayacak işte. Ve o dediklerin olsa bile, bu sadece bir zaman meselesi. 200 yıl yerine olsun 500 yıl.

Sorun şu aslında. Çinliler gider, Mars'ı kaparlarsa, o zaman ne olacak?

Ha, gezegenleri değiştirmek ve yaşanabilir hale getirmek mümkün. Bunu en azından kendi gezegenimizden gayet iyi biliyoruz. Ama bu gezegen Mars olmayabilir belki. Fakat bu çok zor, imkansız bir şey değil.

Ama bu benim tahminim 200 yıl boyunca rantabl olmayacaktır. Olurken de, öyle durun hadi şu gezegeni bir ıslah edelim denmeyecek, önce küçük üsler, seralar filan derken uzun bir döneme yayılacaktır.

Mars'ın sorunu manyetik alanının olmaması. Bu aşılabilirse, ki mümkün, ötesi aslında gayet kolay.

Bu bir zaman meselesi, ama öyle milyon yıl filan değil, bir kaç bin yıl içinde olacaktır bu mevzular.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili everest,

Evet, insanın bugün ulaştığı bilim ve teknolojik düzey doğal seçilimin önündedir.

Doğal seçilim olmazsa yapay seçilip gündeme gelir.

Yapay seçilim de zaten benim bahsettiğim sosyal seçilimdir.

Ancak doğal seçilim o denli temel ve köklü bir seçilimdir ki, yapay seçilim olsa bile bu son çözümlemede doğal seçilim ile örtüşmek zorundadır.

Yani bilinçli düzenlemelerimiz ile doğanın zorladığı durum örtüşmek zorundadır.

Genel anlamda doğanın üstüne çıkmak mümkün değildir. Çünkü dünya sınırlıdır. Her türlü yapay dönüşümlerimizi bu sınır içinde tutmak zorunluluğumuz vardır.

Bilim ve teknolojik ilerlemelerimiz sırasında yaptığımız tahribatları öne sürmek, bardağın boş tarafı üzerinde durmak anlamını taşır. Ancak bilim ve teknolojik gelişmelerimizin sağladığı\sağlayabileceği avantajları da dikkate almak gerek. Bardağın dolu tarafı boş tarafından çok ise, boşlukları göze almak gerek. Hep söylerim, temizleyebileceğimiz oranda kirletebiliriz. Kirletirken kazançlarımız, kirletmeyi ortadan kaldırmak için zararlarımız dan fazla ise, kirletmeyi göze almalıyız. Çünkü sonuçta kazancımız daha fazla olacaktır.

Sevgiler.

Tabi . Teknik olarak doğamızda oluşan tğm evrimsel süreç doğal seçilim altında oluşmaktadır . Yalnız benim bashettiğim insan türünün bu sürece diğer türlerden çok farklı müdahale ettiğidir . Dolayısıyla seçilimin baskısıda bu türe yani insan türüne farklı olacaktır .

İnsanın evrimsel sürecini diğer canlılar gibi izleyemiyoruz . Her hangi çok iyi gözlemlediğimiz bir hayvan türünün evrimsel süreci hakkında tahminlerde bulunabiliriz . Neden çünkü o hayvan türünün ihtiyaçları bellidir ve o ihtiyaçların karşılanması direnci de bellidir .

Ama insan sürekli ihtiyaç edinen bir tür . sürekli başka bir kaynağa bağımlı kalıp onu tüketene kadar kullanan ve bunu hızlı bir şekilde yapan bir tür .

Bu yüzdendir ki dünya sınırlıdır ve kısıtlıdır . Sınırsız ihtiyaçları karşılayamaz . E durum böyle iken ya bu tür yok olacak yada başka gezegenlerden kaynak edinecek .

Link to post
Sitelerde Paylaş

...Mars'ın sorunu manyetik alanının olmaması. Bu aşılabilirse, ki mümkün, ötesi aslında gayet kolay...

Sayın Anibal

Bu nasıl mümkün olabilir?

Bu konuda daha önce bir şey duymamıştım biraz daha açar mısınız yada bakabileceğim bir kaynak verebilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...