Jump to content

İbni Sina ateist olarak mı öldü?


Recommended Posts

6 hours ago, leonardo18 said:

Bu tür kişileri kaale almanıza şaşıyorum. Mantıkla alakası olmayan, cübe takmış bir takım dangalaklar. oturup da dinleyende kabahat.

Neden şaşıyorsun ki? Onlar da senin başka bir versiyonun. Sonuçta hepiniz de 7 yy araplarına tapınmıyor musunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cübbeli Kafirlerin ne dediğininhiç bir önemi yoktur. Bana Kur'an'dan Allah'ın "Yoktan" var ettiğine dair bir kelime getirin, yemin ediyorum osurucam koşarken osurucam valla  :ppp  asukulate 

Bakın Fatır-Halak, ibda-bedii bu kelimelerin hiç biri "Yoktan" var edilme demek değildir, bu kelimelerin anlamlarından "Yokta var edilme manası" çıkar diyen aptallar yüzünden "Allah yoktan var eder" manası algılanmıştır.

Halbuki Fatır: Sözcük ilk olarak “parmak uçlarıyla devenin memelerinden süt sağmak” eylemi için kullanılmış,  yarmak bir şeye müdahale ederek oluşum sağlamak anlamında kullanılmış 

Arapçada "Halk" kelimesi ise hayatta sittin sene "yoktan var etmek" demek değildir.  mesala: Kafanda bir şey tasarlayıp, bir makina yapmak da, halk etmek demektir. 

İbda bedii ise "Örneksiz eşi benzeri olmayan şeyi halk etmek" demektir.

Bu kelimenin anlamından "Örneksiz yaratır" demek her halde  "Yoktan var eder"  manası taşır diyerek "Allah yoktan var eder" derler ki, bunu diyenler Aptaldır. Zira Hakikatte ne yoktan bir zere var olur. ne de vardan bir zerre yok olur, varlığın artmasına eksilmesine imkan yoktur. Bunu düşünemeyen aptallar, aklını kullanamayan aptallar, (İbda bedii Halk fatır= kelimelerinden "Yoktan var eder" manası çıkarmışlardır.

Halbuki "Bir şeyin Bedii olması demek yani "eşi ve benzeri olmadan örneği olmadan halk edilmesi (yapılması)" demek "O şeyin bir tane daha örneği yok demektir Öyle yaratılmıştır" yoksa "O şey yoktan var edilmiştir demek" değildir. Bir şeyi bedii olması "O şeyden Dünyada  bir tane daha tam kopyası ALlah kuran çarpsın yok" demektir anladınız mı ? Kur'anda  "Allah Yoktan var eder" demez. böyle mana çıkaranlar aptalldır cübbeli kaifrlerdir.  Allah ezeli ve ebedidir. Eğer Allah ile beraber Yokluk denilen bir şey (olsaydı) ona da Allah gibi ezeli ve ebedi sıfatını vermemiz gerekirdi ki, O zaman Yokluk ezeli ve ebedi olurdu, hepmiz yok olurduk,bunu bile aklını kullanıp düşünemiyorlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

İbni sina müslüman değildi, bunu net diyebiliriz çünkü yoktan yaratmanın mümkün olamayacağını söyleyen farabi ve İbni sina, islamın her diyaloğunda telkin edilen, yoktan yaratmanın allah ile mümkün olduğunun iddiasına inanmamışlardır. İbni Sina'nın "faal akıl" dediği kavram, islamdaki "emri kün feyekün" kavramı ile çelişir. İbni sinaya göre Kün fe yekün (كُنْ فَيَكُونُ) bilimsel kanıtlara ve şahitlere dayanmayan bir çeşit sihir kavramıdır. Oysa islamda Kün fe yekün (كُنْ فَيَكُونُ) inkar edilemez bir yaratılış gerçeği olarak addedilir. İslamda her şey allah'ın ol demesiyle oluyor telkini, ibni Sina'ya göre değersizdir çünkü ona göre allah, ol (kün- كُنْ) emri vererek her istediğini yaratamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Muhammet zamanında yaşamış hiç bir doktor, şair, ressam, kimyager veya filozofa rastlayamazsınız. İlgi ve itaat delisi narsisist kült liderleri, kendilerinin ikinci plana atılmasına neden olacak kişilere tahammül edemezler. Kimbilir belki de kaç alim kişi, Muhammed zamanında öldürülmemek için susmuştu. İslamda Altın çağ diye tanımlanan devir Muhammed zamanında değil, tam aksineMuhammed'in ölümünden sonra gerçekleşmiştir. Saklanan bilginler ve akademik kişiler Muhammed'in ölümü ile sığındıkları yerlerden tekrar ortaya çıkarak yıldızları parlamıştır. Günümüzde İslami ülkeler dünyada en geri kalmış, en çağdışı ülkelerdir. Hatta petrol zenginliği olmasa dünyanın en yoksul ülkeleride diyebilecektik. Müslümanlar tarihte islam ülkeleri içinde doğmuş aydın kişiler ve bilim adamlarından övünerek bahsederler. Zekeriya Er Razi, Ebu Ali Sina, İbn Rüşt gibi aydın kişileri örnek göstererek islam yanlış bir din olsa idi,bu gibi alim kişiler neden bunun farkında olmadı ya da "Bunca alım kişinin müslüman olması İslam'in gerçek hak dinolduğunu kanıtlamaz mı" diye avunurlar. Oysaki işin doğrusu bu kişiler İslami ülkelerde doğmuş olmalarına rağmen müslüman değildiler.

Muhammed İbn Zekeriyye Er Razi : Er Razi, İslam dünyasının yetiştirdiği ender filozof ve bilimcilerden biri olarak tanınmaktadır. Bir çok dalda 200'ü aşkın eserleri bulunmaktadır. El Havi diye bilinen tıbbi ansiklopedinin yazarıdır. Kızamık ve Çiçek hastalığının tedavisini yazan ilk bilim adamlarından biridir. Er Razi zamanında zındıklıkla suçlanmış ve felsefi eserlerinin bir çoğu yine müslümanlar tarafından yok edilmiştir. Özellikle savunduğu İslam karşıtı dini görüşleri kınanmış ve kafir olarak tanınmıştır.

Bakınız İbn Nedim, Er Razi'yi nasıl tanımlamaktadır; "Allahın varlığını tanımak, iyi ve kötüyü ayırdetmek için dinlere ve peygamberlere ihtiyaç yoktur, bu konularda akıl yeterlidir, der. Dinler ve peygamberler birbirlerini yalanlamışlardır. Onların tek ortak noktası Allahtan bahsetmiş olmalarıdır''. Din ve peygamberlik hakkındaki menfi/olumsuz görüşlerini Hiyelul Mütenebbin, Meharikul Enbiya ve Nakzul Edyan adlı eserlerinde ifade etmişti. Şu cümleleri onun bu konudaki görüşlerini özetler mahiyettedir: ''Bütün insanlar yaratılıştaneşittir. Peygamberlerin hiç bir akIi ve ruhi üstünlükleri yoktur. Mucizeler birer vakıa değil, efsanedir; tek olan ezeli hakikate aykırıdır. Savaşların çıkmasına ve insanlığın mahvolmasına dinler sebep olmaktadır. Din adamları felsefi düşüncenin ve ilmi araştırmaların en büyük düşmanı ve engelidirler. Filozofların eserleri, insanlık için mukaddes kitaplardan daha çok faydalıdır. Dine bağlı olmanın sebepleri, taklit, alışkanlık, ananecilik, tembellik, baskı ve hadiselerin meydana getirdiği korkudur." (İbn Nedim: Fihrist s.429; Ülken İslamda Felsefe Tarihi, İstanbul. 1957.C.II, s.9; Kraus(P.) A.g.e, s.295)

Razi'nın eserlerinde geçen bir diğer tümce şöyledir; ''Bütün insanlar yaradılıştan eşittir. Peygamberlerin hiçbir akli ve ruhi üstünlükleri yoktur. Mucizeler birer vakia değil efsanedir, tek olan ezeli hakikate aykırıdır. Filozofların eserleri insanlık için mukaddes kitaplardan çok daha faydalıdır''. (İslam Düşüncesinin Yapısı, Süleyman Uludağ, sy. 240.)

Razi'nin bilinen başlıca eserleri şunlardır ;
1) Hiyelul Mütenebbin : Peygamber hileleri.
2) Meharikul Enbiya : Peygamberlerin kurnazlıkları, oyunları.
3) Nakzul Edyan : Dinleri çürütmek.

İbni Sina : İslam dünyasında adından sürekli övgüyle bahsedilen bir diğer sözde islam alimi ise İbni Sina'dir. Müslümanlar İbni Sina'dan söz ederken pekte hoşnutturlar. İbni Sina tek Tanrı'ya inanan ve Muhammed'ın elçiliğini kabul eden bir bilim adamıydı. Zaten bunun aksini apaçık iddia etmesi, kendi ölüm fermanını imzalaması demekti. İslam dinini çok iyi bilen bir kişi olarak kafirliğini ilan ettiği takdirde başına gelecekleri haliyle çok iyi biliyordu. Oysa İbni Sina islamın saçmalıklarını görerek otobiyografisinde ölümden sonraki yaşam hakkında görüşlerini şu şekilde dile getirmiştir; Ölümden sonraki yaşam, dinlerden öğrenilen bir kavramdır. Ölümden sonraki yaşamın gerçekliliğini kanıtlamak için dini dogmalara inanmak ve peygamber sözlerini kabul etmek mümkün değildir. (ibni sina ve teoloji by arthur arberry). İbni Sina'nın allahın huzurunda ölümden sonra dirilip hesap vermeye inanmadığını diğer felsefe tarihçileride yazmaktadır. Ona göre Muhammed, Arapları medenileştirmek isterken, bu amaçına ulaşabilmek için cesedlerin ölümden sonra yeniden dirileceğine inanma esasını ortaya atmıştır ve imanın 6 şartından 5nc'isini Ahirete inanmak olarak belirlemiştir. (islamda felsefe tarihi, T. S. Boer, sy. 102). İbni Sina bu sözleri ve düşünceleri yüzünden diğer bir islam alimi olan El Gazali tarafından kafir ilan edilmiştir.

Cabir Bin Hayyan : Müslümanların ballandıra ballandıra anlattıkları bir diğer bilim adamı. Kendisine İslam alimi denilmesindeki tek neden İslam topraklarında doğup büyümesindendir. Cabir bin Hayyan bir kimyagerdir, İslam alimi değil. Bugüne kadar Kimya dışında Eczacılık, Metalürji, Astroloji, Felsefe, Fizik ve Müzik gibi geniş alanda 400'u aşkın esere imzasını atmıştır. Bu eserlerden hiç biri İslam ve din ile ilgili değildir. Cabir Bin Hayyan'a islam alimi demek, Edison'a Hristiyan alimi ya da İshak ibn Sid'e Musevi alimi demeye benzer. Müslümanlar bilim adamlarına dini sıfat koyarak kendilerini avutan nacizhane kişilerdir. Bilimde kafirlere olan ezikliklerini bu şekilde avutmaya çalışırlar. Müslüman topraklarda doğup büyümüş bilim adamlarına islam alimi demek, trajikomik bir durumdur. İslam alimleri, İbn Sad, Tırmızı, Buhari, Müslim, İbn Hişam ve niceleri gibi tüm hayatlarını İslam dinine adamış, İslam dini hakkında eserler yazmış, hadis toplamış kişilere denir.

Harezmli Ahmed El Biruni : Britannica'nın Biruni yörebinde biografisinden alıntı'da şöyle deniliyor;
"in religion he was a shia muslim but with agnostic tendencies."
"dinde şia bir müslümandı ama agnostik eğilimleri de vardı."
"agnostik eğilimleri olan şia bir müslümandı."

Biruni, elle tutarak ve gözlemleyerek veri toplamanın insana, veriyi kitaptan okumaktan çok daha fazla yarar sağladığına inanmış ve bunu uygulamıştır. Sanskrit dilinden Arapça'ya çevirdiği Potancali adlı betiğinin önsözünde "insanların düşünceleri türlü türlüdür, dünyadaki gelişmişlik ve esenlik bu farklılığa dayanır" şeklinde yazmıştır.

Er Razi, İbni Sina, Cabir Bin Hayyan ve de El Biruni gibi aydın ama islam ile özdeşik olmayan düşünç edimleri savlamış kişiler, bugün halen müslümanlar arasında islam alimleri olarak bilinmektedirler. Müslümanlar yüzyıllarca bu gibi göz boyamalara, aldatmacalara kanarak dinlerini tasdik etmektedirler. islam dini, üstteki anlattığım bilgin kişilerin dinden uzaklaşarak bilime doğru yönelmesi ile altın çağını yaşamıştır. Cabir bin Hayyan bile Sokrates'den söz ederken Filozofi'nin anası ve babasıdır demiştir. Günümüzün müslümanları gibi Kuran'da keramet aramamıştır. Müslümanlar islam alimi ve müslüman topraklarda yaşamış bilim adamlari arasindaki farki bilmezler. Onlara gore hepsi birer Islam alimidir. Bugün hıristolar hiç bir zaman edison, graham bell gibi bilim adamlarini hristiyanliga yamamazlar. Çünkü böyle bir işe kalkıştıklarında ne kadar komik duruma düşeceklerini bilirler. Siz hiç Hristiyan alimi, ya da Budist bilgini diye adlandırılan bir bilim adamı işittiniz mi? Oysaki müminler kendi topraklarında yetişen, kendi ülkelerinde büyüyen tüm bilgin kişileri islam ile adlandırmışlardır. Bu kişilerin yaptıkları başarılı icraatleri islama dayatırlar, kur'an'a dayandırırlar ve bundan islam adına kredi kazandıklarını sanırlar. Bu da islam dininin mümin beyinlerini ne kadar körelttiğini açıkca gözler önüne sermektedir.

İslam dünyasından ünlü kişiler çıkmıştır elbette ama bu çıkışların ve ünlenmelerin temelinde zerre kadar islamiyet yoktur. Üstelik bunların içinde safkan bir arapa da rastlayamazsınız. Biruni, Farabi, İbni Sina Türk'tür. Razi araplaştırılmış bir berberidir. Ayrıca tüm bu kişiler islam dışı veya tamamen dinsiz idiler, öyleki kafir addedilmişlerdir. Müminler bir yandan bunlar ile övünürler bir yandan da bunları kafir ilan eden Gazzali ile övünürler. Bunların ne yeyip içtikleri belli değil. Üstelik bilim dünyasında bu adı geçen ünlüleri bugün kimsenin çüküne takmadığı da cabasıdır. Çünkü bunların çoğu Aristo ve öteki Yunan düşünürlerinin yapıtlarını çevirerek en fazla ikincil bir konuma gelebilmişlerdir. Örneğin Farabi'nin nick adı Üstadı Sani dir. Yani iknci Aristo. Gerçekte müslümanların enbüyük alimleri Gazali'dir ve onun da enbüyük kuramı götlerin nasıl silineceği'dir. 3 tane yassı taş kullanarak ve duvar kenarında çömelmiş halde öksürerek olayıdır.

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 27.10.2016 at 21:08, Tumagü said:

İbni sinaya göre Kün fe yekün (كُنْ فَيَكُونُ) bilimsel kanıtlara ve şahitlere dayanmayan bir çeşit sihir kavramıdır. 

 

 

Alakası yok

Bakalım  nasıl

Ali imran

59.    Doğrusu Allah katında İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı sonra da ona: "Ol!" dedi. O da hemen oluverdi.    
60.    Bu Rabbinden bir HAKK'dır  oleyse sen sakın şüphe edenlerden olma!    

Dikkat edilirse Ayetlerde isanın doğumundan bahsederken meryemin hamile kalması plasebo etkisiyle olduğunu söyluyor diğer ayettede  "sakın şüphe edenlerden olma" (işe yaramaz içtiğin ilaç diyor)

evet bir şeyi dilerse ona ol der olu verir

yani kişin bir şey dilemesi ile Şuurun Hayale, hayalinde cismimize etkisiyle olmasıyla yani hulasa-i kelam Plasebo etkisiyle meryem hamile kalmış. hastalarda iyleşirler 

 

"Ol der Olu verir" ayetine Tıp dünyasında plasebo diyorlar Amaaaaan ne hoş ne tatlı bir cevap

İlmi imana rabtdet de rahat et kamoon


 

 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Dindarr said:

 

 

Alakası yok

Bakalım  nasıl

Ali imran

59.    Doğrusu Allah katında İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı sonra da ona: "Ol!" dedi. O da hemen oluverdi.    
60.    Bu Rabbinden bir HAKK'dır  oleyse sen sakın şüphe edenlerden olma!    

Dikkat edilirse Ayetlerde isanın doğumundan bahsederken meryemin hamile kalması plasebo etkisiyle olduğunu söyluyor diğer ayettede  "sakın şüphe edenlerden olma" (işe yaramaz içtiğin ilaç diyor)

evet bir şeyi dilerse ona ol der olu verir

yani kişin bir şey dilemesi ile Şuurun Hayale, hayalinde cismimize etkisiyle olmasıyla yani hulasa-i kelam Plasebo etkisiyle meryem hamile kalmış. hastalarda iyleşirler 

 

"Ol der Olu verir" ayetine Tıp dünyasında plasebo diyorlar Amaaaaan ne hoş ne tatlı bir cevap

İlmi imana rabtdet de rahat et kamoon


 

 

Plasebo etkisi ile ancak sihiller yok oluyor.Ama hamile kalınmaz)))

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

İbni Sina deterministtir. O zaman moderni olmadığı için de klasik deterministtir. Klasik determinizm tanrıyı reddetmez. Başlangıca hapsederek etkisiz hale getirmeyi daha stratejik bulur.

Başarısı da kanıtlanmış, deizmi sonuç vererek dinlere tarihin en büyük darbesini vurmuş, deizmden sonra laisizmi ortaya çıkarmıştır. Deizmin kazandığı bu parlak zaferi biz ateistler olarak rüyamızda bile henüz göremiyoruz.

Ama henüz... Son gülen iyi güler. Zamanımız yaklaşıyor, gelecek...

Teizm, deizmden yediği ölümcül darbe ile yere serildi ama ölmedi. Tekrar ayağa kalktı. Ona son indirici vuruşu biz ateistler yapacağız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...