Jump to content

Allah'ın Varlığına 12 Delil


Recommended Posts

ben herkesi dinleyip anlayıp varsa çelişkilerini görmek ve göstermek ve bu arada doğru olanı bulmak isteyen biriyim

Onlar sözü dinlerler ve sözün en güzeline uyarlar.İlke bu zaten.

Anlarsın kabul edersin

Anlarsın red edersin

Anlamazsın kabul edersin

Anlamazsın red edersin.

Çevremizde o kadar çok anlamadan kabul ve red edenler var ki.Önemli olan anlayıp kabul ve red etmekte.

iyi güzel de...

iş varıp varıp bunu biz anlayamayız noktasına geliyor...

tanrı bizden ne istiyor ve bunu neden istiyor diye anlamaya çalışıyoruz...

tanrının ne isteyip istemediğini anlamak için onun nasıl bir varlık olduğunu anlmamız gerekiyor...

onun nasıl olduğu anlaşılamayınca ne istediği de anlaşılmıyor...

baksana tanrıya inanan herkes farklı şeyleri yapıyor ve bunu tanrı böyle istiyor diyorlar...

tanrınıngerçekten ne istediğini bilmeden anlamadan onun için ne yapılabilir ki...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1-Eğer insan bir fotoğraftan ibaret değilse ve hareket eden bir mankenden farklı ise, onun beyninin ardındaki kişiliği aramak zorundayız. Subanaliz denilen kendi kendi ile konuşma nasıl açıklanabilir? Bizim içimizde olan asıl 'ben' kimdir? İçimizde konuşan kişi kimdir? İçimizdeki hangi gizli kuvvet bizi sevmeye ya da nefret etmeye zorlamaktadır. Dış kalıbımızın ardında bir başka kişiliğimiz var. Bir hadisenin madde ötesi olması için zaman ve mekân mefhumlarının ötesinde meydana gelmesi gerekir."Bir insanın madde ötesi kişiliğinin en açık ispatı ise 'önsezi' veya 'hiss-i kablel vuku' denilen, olacak hadiseleri daha önceden sezebilmek özelliğidir. Evet, yakın zamana kadar insanın madde yapısının ardında gizlenen sırlar, ilim dünyasına kapalı sayılmaktaydı. Ancak telepati, biomanyetik alan, telekinezi, önsezi gibi meseleler büyük bir merakla ilim dünyasında incelenmeye başlanınca, insanın iç dünyasına pencereler aralanmış, buradan onun yüceliği görülmeye başlanmıştır. Hemen hemen bir çoğumuz olayları önceden garip bir şekilde farkettiğimizi sezmişizdir. Tarif edemediğimiz bu duygu fırtınası iç dünyamızdan gelen bir mesaj gibidir. Önsezinin temel özelliği, bir olay başlamadan evvel bize işaret veren duygu oluşudur.

2-Yaptığınız iftiraların somut dayanağı yok. Sadece öyle kabul etmek istiyorsunuz.

3-Biz ruh/beden ilişkisine ait ipuçlarını ilahi vahye dayandırıyoruz. Ruhun mahiyeti hakkında kesin bilgiye sahip değiliz.

4-Peygamberin bir masal kahramanı, kuran-ı kerimin piyasadaki masal kitaplarından farksız bir kitap olduğunu nasıl söylersiniz? Bu kitap bir insanın yazabileceği gibi bir kitap olmadığı kesindir. O dönemde yaşamış bir insanın kendi yazabileceği bir kitap olması mümkün değildir. Ayrıca içerisinde bilgi verdiği hiçbir şeyin aksi kanıtlanamamaktadır. Bilimsel bulgulara işaret eden ayetler vardır.

5-Bu bahsettiklerim, her şeyi alet edevat olarak gören materyalist düşüncenin idrak edebileceğinin ötesindedir.

6-Önce şu konuya bir açıklık getirmek gerek. Madde nasıl var olmuştur? Yaratılıştan başka bir mantıklı açıklama var mıdır? Hawking'in dediği gibi yerçekimi kendi kendini mi yaratmıştır fikrine siz de katılıyor musunuz?

Sevgili haybenbe.

Bu iletine hacı kısa ve öz olarak yanıt vermiş, ama ben gül hatırın için biraz daha teferruatlı yanıtlayayım.

1-İnsanın ön sezilerinin, kişiliğinin, telepatinin, telekinezinin, allahın varlığı ile ne ilgisi var. Yani kendi kafana göre, önce canlıdan bağımsız bir ruh olduğunu göstermeye çalışıyor, sonra da bu ruha dayanarak maddeye bağlı olmayan bir allah kavramı türetmeye çalışıyorsun. İnsanın önsezileri, kişilik özellikleri, telepatisi, telekinetisi vs. canlı bedeninin özellikleridir. Biz geleceği zaten %90 oranında biliyor, tahmin ediyoruz. Takvim tutuyor. kısa ve uzun vadeli planlar yapıyor ve zamanı gelince bunları gerçekleştiriyoruz. Bizim inisiyatifimizde olmayan hareketleri, gelişmeleri de tahmin ediyoruz. İyi gözlem yapmışsak tahminlerimiz de büyük oranda tutuyor. Atkafadan şeyler yumurtlamışsak, tutmayanları örtbas edip, tutanların ateşli propagandasını yapıyoruz.

2- İftira dediğiniz şeyler kuran ve peygamber hakkındaki düşüncelerim ise, bunun nesi iftira. Fikrimi sordun ben de söyledim. Kuranı veya peygamberi senin gözünle değerlendirebilseydim, müslüman olurdum.

3-Ruhun mahiyetini bilmediğini itiraf ettiğin halde, nasıl ruh ve beden ilişkisini ilahi vahye dayandırıyorsun? İlahi vahy zaten, halüsinasyon ve hayaldir. Halbuki ruhun ne olduğunu önceki iletilerimde açıklamıştım.

4-Kirpi demiş ki, pamuk yavrularım.

5-Hele sen önce bir materyalizmi öğren, sonra onun ötesine geçersin. Bu kafa ile materyalizmin ötesine geçiyorum zannederek kendini kandırıyorsun. Madde olmadan mana da olmaz.

6-Evrenin madde ve enerjiden ibaret olduğunu biliyoruz. Zaman dediğimiz şey de maddenin hareket özelliğidir. Biz zamanı maddenin hareketinden türetiyoruz. O halde maddeye bağımlı bir zamanı maddeden soyutlayarak, madde ne zaman var oldu? Madde ne zaman yaratıldı? gibi sorular yanlıştır. Yanıtlanamayacak sorulardır. Ancak; evrenin içindeki maddeler, sürekli değişim ve dönüşüm içindedirler. Bu maddelerin ne zaman var olduğu, ne zaman dağılarak yok olduğu araştırılabilir. Örneğin güneşin, dünyanın, ayın yaşı bilimsel yöntemlerle araştırılabilir ve isabetli tahminlerde bulunulur. Ancak evrenin yaşı, evrenin büyüklüğü vs gibi soruların yanıtlanması şimdilik mümkün olmayan sorulardır. Çünkü evreni modelleyemiyoruz. Büyüklüğüne bir sınır koyamıyoruz. Yani evrenin dışına çıkamıyoruz. Evrenin dışı yok. Böyle olunca evrenin bütününe ilişkin sorular yanıtsız kalıyor.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Maddi karşılığı olmayan şeyler ile konuşuyorsanız boş konuşursunuz." demiştiniz,

"...telepatisi, telekinetisi vs. canlı bedeninin özellikleridir" maddi karşılıklarını gösterebilir misiniz? önsezileri beş duyumuzdan hangisi ile algılıyoruz? gerçek mi değil mi?

Hangi hayal 1400 yıl sürebilir? Hangi halüsinasyon insanların yüzyıllardır süren geleneklerini ortadan kaldırır yeni bir medeniyet kurar??

İnsan beynini bilgisayar disketinden farksız gören bir anlayış, öğrenme arzusunu nasıl açıklar? Bilgisayarlar da öğrenme arzusu içinde midirler?

Aşırı sıcağın bedendeki etkisiyle bir ihanetin veya zulmün etkisi ruhu işin içine katmadan nasıl açıklanır?

yok, ne olmuş da var olmuş?

gül hatrım için teferruatlı yanıtlayın sayın dr. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kainatın içinde Allahu bulamazsak o zaman şu soruyu sormalıyız,

Allah nerede ?

Evrenin içinde değilse o zaman dışında,

dışında ise demekki oda bir mekanın içinde,

bir mekanın içinde ise o mekan ondan büyük demektir,

o zaaman içinde olduğu mekanıda kendimi yarattı yoksa hep ordamıydı,

kendisi yarattı ise ondan önce neredeydi

kendisi yaratmadı ise yani hep orda ise bu,

kendisindende büyük bir varlığın olduğunu göstermezmi,

yani Allahın içinde olduğu mekan + Kainatın alanı,

Allahtan çok çok büyük oluyor,

Sonra Allah kainatı yaratmadan önce ne yapardı,

kainat son bulunca ne yapcak,

vede zaten hiçbirşeyin yok olduğunu savunan yok, yoktan varettim diye yazan kutsal kitaplardır,

biz yoktan varolmaz dedikçe,varolan enerjinin veya maddenin takendisidir,

evrenin varoluşunda bilinç varmı yokmu orası çokta umrumda değil,

öldükten sonra bilincimiz devam edecekmi etmeyecekmi oda umrumda değil,

ama bugün dünya nufüsünun %90 bir yalana inanıyor orası gerçek.

Nede çok soru sormuşsunuz baktım kaldım yahu ^_^ Sorularımada cevap vermemişsiniz siz cevap verin bende size yardımcı olurum.

Hiç bir şeyin yok olduğunu savunmuyorsunuz evet kabul ama anlamadığım sizin mutlak varlığınız olan madde-enerji big bangtan önce varmıydı?

Big bang dan önce zaman varmıydı?

Cevabınız madde enerji zaman vs yoktur olacaktır sanırım.O halde big bang size ne anlatıyor maddenin başlangıcı yoktur tezini yalanlıyor aynı zamanda“Maddenin başlangıcı olup olmadığını anlayamayız.” tezinide.

Ateizmin madde sonsuzdan beri vardır tezi yalanlanınca, maddenin yaratılışını kabul etmek otomatikman geçerli olmaktadır çünkü sonradan oluşan herşeyin bir yaratıcısı vardır.

Başlangıcı olan bir varlık kendi doğasından dolayı zorunlu olamaz.

Eğer Evren’in varlık sebebi dışından geliyorsa, o zaman Evren’in Kişisel Yaratıcısı var demektir. Everen O’nsuz olamadığına göre; O zamansız, uzaydışı, başlangıçsız, değişmeyen, zorunlu, sebepsiz ve çok güçlüdür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindarların pek çoğunda anlama kıtlığı olduğunu biliyordum da bu kadarı fazla.

Sevgili haybenbe,

Düşünce gösterilmez. Düşünce diye bir şey görüntü vermez. Ancak Düşüncelerinizi, kelimelerle, davranışlarla anlatırsınız. Düşününce 5 duyunun beşini de kullanırız. Ayrıca bu beş duyu ile gelen veriler ile işlem yaparız. Düşünce beynin bir fonksiyonudur. Aynı şekilde. Telepati, telekinezi dediğin gizemli şeyler ise elbette düşünce kadar net olmasa bile, bir tür tahmin dir. İstanbuldan hareket eden bir otomobil belli hızda gittiğini bilirsek kaç saat sonra Ankaraya varacağını da büyük bir isabetle tahmin edebiliriz. Ehh tahmin etme yeteneğimiz de masa, sandalye gibi görüntü vermez.

İlginç masallar, hikayeler, destanlar da kulaktan kulağa aktarılarak, ozanların anlatımı ile yüzyıllar boyu sürer. Gılgamış destanı, dede korkut destanı, nuh tufanı, nasrettin hoca hikayeleri vs. vs. vs. Bunlar kurandan eski hi

İnsan beynini bilgisayara benzetmek ihtiyacı, bazı kalınkafalılara konuyu basitleştirerek anlatmak zorunda kaldığımız içindir. Elbette beynimiz şu an yapabildiğimiz en gelişkin bilgisayarların bile yaklaşamayacağı kadar karmaşıktır. Ancak yine de kaba hatları ile topografyasını çıkartmış ve ne şekilde çalıştığını bildiğimiz bir organımızdır. Mevcut bilgisayarların üstünde duygulanma özelliği de vardır. Üzülür, sevinir, kızar, tevekkül eder, inanır, güvenir, sever, nefret eder vs vs vs. Ve bu duygulanımlar da bedenden, beyinden ve sosyal olaylardan bağımsız değildir. Yani belli bir kişisel ve sosyal alt yapıya dayanmaktadır. Bazı duygulanımlar normal, bazıları anormaldir. Anormaller ile psikiatrlar uğraşır, tedavi etmeye çalışırlar.

Aşırı sıcak bir dış uyarandır ve derideki algı organları ile farkedilir. ihanet ve zulüm sosyal olaylardır. Güvendiğin insanlardan kazık yemiş, dayak, işkence ve zulüm görmüş acı çekmişsindir. Bunlara ruh katmak, bunları ruh katarak izah etmeye çalışmak sizin anladığınız anlamda (bedenden bağımsız, beden ölünce onu terkeden ölümsüz) bir ruh değildir. Ruh hastalıkları da böyle bir ruhun hastalığı değildir.

Hem ruhun ne olduğunu, mahiyetini bilmediğinizi söyleyip, sonra da bu bilmediğiniz şey hakkında bir sürü ahkam kesiyorsunuz.

Ruh, canlı bedenin halleridir. Canlı beden olmadan, ne düşünce, ne ruh, ne hareket ne de davranış olmaz.

Bu teferruatlı açıklamalar ile de tatmin olmazsan, bir ruh doktoruna görün.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nede çok soru sormuşsunuz baktım kaldım yahu ^_^ Sorularımada cevap vermemişsiniz siz cevap verin bende size yardımcı olurum.

Hiç bir şeyin yok olduğunu savunmuyorsunuz evet kabul ama anlamadığım sizin mutlak varlığınız olan madde-enerji big bangtan önce varmıydı?

Big bang dan önce zaman varmıydı?

Cevabınız madde enerji zaman vs yoktur olacaktır sanırım.O halde big bang size ne anlatıyor maddenin başlangıcı yoktur tezini yalanlıyor aynı zamanda“Maddenin başlangıcı olup olmadığını anlayamayız.” tezinide.

Ateizmin madde sonsuzdan beri vardır tezi yalanlanınca, maddenin yaratılışını kabul etmek otomatikman geçerli olmaktadır çünkü sonradan oluşan herşeyin bir yaratıcısı vardır.

Başlangıcı olan bir varlık kendi doğasından dolayı zorunlu olamaz.

Eğer Evren’in varlık sebebi dışından geliyorsa, o zaman Evren’in Kişisel Yaratıcısı var demektir. Everen O’nsuz olamadığına göre; O zamansız, uzaydışı, başlangıçsız, değişmeyen, zorunlu, sebepsiz ve çok güçlüdür.

Maselef size katılamayacağım sayın Melek. Big-Bang üzerinde çalışan bilimadamlarının neredeyse tamamı ateisttir. Hristiyanlığa göre Big-Bang kesin bir dille reddedilir ve Cern başta olmak üzere tüm bilim merkezleri ateistlerle doludur. Madde ve enerji aynı büyüklüğün farklı formlarıdır. Madde ve enerjinin toplamından oluşan varlık toplamı asla değiştirilemez. Bu durum varlıları yoktan var eden Tanrı kavramını fiziğe aykırı kılar. Ayrıca Big-bang teorisinin ortaya atan fizikçiler de bizler gibi inançsızdır.

Big-Bang, siz teistlerinin inandığının aksine maddenin yoktan var edilmesi değil,var olan maddenin dağılmasıdır. Big-Bang'in ispatı da dinlerdeki sözde mucize içeren ayetler değil, evrenin her noktasından gelen kozmik mikrodalga arkaplan ışımasıdır. Dinlerde anlatılan Evren tasviri ise Dünya merkezlidir ve Evrenin sadece 6 günde yaratıldığı savunulur. Bu durum Big-Bang'ten beri değişen, gelişen, genişleyen evren gerçeğine taban tabana zıttır. Sizin söyledikleriniz Allah'ın veya herhangi bir yaratıcının varlığını ispatlamak için yetersiz ve zayıf sözlerdir. Big-Bang bir gerçektir ama dinler yok olmamak için bilime yamanmaya çalışıyor hepsi bu. H.Y. buna örnek.

tarihinde TheQuestioningman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nede çok soru sormuşsunuz baktım kaldım yahu ^_^ Sorularımada cevap vermemişsiniz siz cevap verin bende size yardımcı olurum.

Hiç bir şeyin yok olduğunu savunmuyorsunuz evet kabul ama anlamadığım sizin mutlak varlığınız olan madde-enerji big bangtan önce varmıydı?

Big bang dan önce zaman varmıydı?

Cevabınız madde enerji zaman vs yoktur olacaktır sanırım.O halde big bang size ne anlatıyor maddenin başlangıcı yoktur tezini yalanlıyor aynı zamanda“Maddenin başlangıcı olup olmadığını anlayamayız.” tezinide.

Ateizmin madde sonsuzdan beri vardır tezi yalanlanınca, maddenin yaratılışını kabul etmek otomatikman geçerli olmaktadır çünkü sonradan oluşan herşeyin bir yaratıcısı vardır.

Başlangıcı olan bir varlık kendi doğasından dolayı zorunlu olamaz.

Eğer Evren’in varlık sebebi dışından geliyorsa, o zaman Evren’in Kişisel Yaratıcısı var demektir. Everen O’nsuz olamadığına göre; O zamansız, uzaydışı, başlangıçsız, değişmeyen, zorunlu, sebepsiz ve çok güçlüdür.

Hayır, Evren varolanın, sürekli değişimi ile oluşmuştur,

Nasıl Tanrı durduk yere aaa bak burası boşluk şuraya evreni yaratim,

içine yıldızlarla doldurim,içlerine gezegen atim, insan denilen varlığı yaratayım,

bana ibadet kulluk etsin bende kendimden geçeyim demediyse,

madde veya enerjide sonsuzdan beri aynı duruyorum biraz şekil değiştireyim dememiştir,

ama gördüğüm gibi şu evrendeki hareketlilik hiçbirşeye ihtiyaç duymuyorsa,

big bangten öncede ne varsa o zamanda duymamıştır, bundan sonrada duymayacaktır.

varolan sonsuzluğun takendisir,evren bir bütündür,dışı felan yokjtur, dışı olmadığı için dışında bir yaratıcıda yoktur,

öyle evrenin dışında tahtta sakalları olan meleklerin yelpaze yaptığı, insanlardan sürekli önünde diz çökmesini istediği,

cennet cehennem gibi saçma sapan şeylerle uğraşan bir tanrı yok bunu unutun,

Koskoca evrenin mimarı, karınca kadar insanlarla uğraşıyor koskoca yaratıcının uğraştığı şeylere bakın ya,

bide evrenin başından sonuna kadar yaşayan tüm insanları tek tek sorguya çekecek,

sorguya çekmesi için binlerce melek yaratacak, hepsine defter ürettirecek,

veya nasıl teknoloji ise, baya bi yatırım yapmış tanrınız bu işe, görende sanar çok büyük kar getiriyor,

acaba düşündünmü sonsuzdan beri varolan tanrı kaçkez evren yaratıp kaç kez insan yaratmış kaçkezde sınav sonuçlarına göre

atama yapmış sonra tekrar bi kainat yapma isteği duymuştur, yok ilk kez yapıyorsa, ondan önce napıyordu acaba,boş boş zarmı atıyodu,

uykudaydı uyandımı,kainat yok olunca ne yapcak acaba,o kadar yarattığı melek işsizmi kalacak.

herneyse bi düşün bu dediklerimi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindarların pek çoğunda anlama kıtlığı olduğunu biliyordum da bu kadarı fazla.

Sevgili haybenbe,

Düşünce gösterilmez. Düşünce diye bir şey görüntü vermez. Ancak Düşüncelerinizi, kelimelerle, davranışlarla anlatırsınız. Düşününce 5 duyunun beşini de kullanırız. Ayrıca bu beş duyu ile gelen veriler ile işlem yaparız. Düşünce beynin bir fonksiyonudur. Aynı şekilde. Telepati, telekinezi dediğin gizemli şeyler ise elbette düşünce kadar net olmasa bile, bir tür tahmin dir. İstanbuldan hareket eden bir otomobil belli hızda gittiğini bilirsek kaç saat sonra Ankaraya varacağını da büyük bir isabetle tahmin edebiliriz. Ehh tahmin etme yeteneğimiz de masa, sandalye gibi görüntü vermez.

İlginç masallar, hikayeler, destanlar da kulaktan kulağa aktarılarak, ozanların anlatımı ile yüzyıllar boyu sürer. Gılgamış destanı, dede korkut destanı, nuh tufanı, nasrettin hoca hikayeleri vs. vs. vs. Bunlar kurandan eski hi

İnsan beynini bilgisayara benzetmek ihtiyacı, bazı kalınkafalılara konuyu basitleştirerek anlatmak zorunda kaldığımız içindir. Elbette beynimiz şu an yapabildiğimiz en gelişkin bilgisayarların bile yaklaşamayacağı kadar karmaşıktır. Ancak yine de kaba hatları ile topografyasını çıkartmış ve ne şekilde çalıştığını bildiğimiz bir organımızdır. Mevcut bilgisayarların üstünde duygulanma özelliği de vardır. Üzülür, sevinir, kızar, tevekkül eder, inanır, güvenir, sever, nefret eder vs vs vs. Ve bu duygulanımlar da bedenden, beyinden ve sosyal olaylardan bağımsız değildir. Yani belli bir kişisel ve sosyal alt yapıya dayanmaktadır. Bazı duygulanımlar normal, bazıları anormaldir. Anormaller ile psikiatrlar uğraşır, tedavi etmeye çalışırlar.

Aşırı sıcak bir dış uyarandır ve derideki algı organları ile farkedilir. ihanet ve zulüm sosyal olaylardır. Güvendiğin insanlardan kazık yemiş, dayak, işkence ve zulüm görmüş acı çekmişsindir. Bunlara ruh katmak, bunları ruh katarak izah etmeye çalışmak sizin anladığınız anlamda (bedenden bağımsız, beden ölünce onu terkeden ölümsüz) bir ruh değildir. Ruh hastalıkları da böyle bir ruhun hastalığı değildir.

Hem ruhun ne olduğunu, mahiyetini bilmediğinizi söyleyip, sonra da bu bilmediğiniz şey hakkında bir sürü ahkam kesiyorsunuz.

Ruh, canlı bedenin halleridir. Canlı beden olmadan, ne düşünce, ne ruh, ne hareket ne de davranış olmaz.

Bu teferruatlı açıklamalar ile de tatmin olmazsan, bir ruh doktoruna görün.

Sevgiler.

Sakin olun sayın Dr,

Biz de sizin anlama kıtlığı içinde olduğunuzu düşünüyoruz.

Hangi masal bir devrim yapmıştır, hangi hayal bir çığır açmıştır? Sayın doktor, tüm doktorlar bir araya gelse insanlardaki zararlı alışkanlıklardan hangisini kaldırmaya güçleri yetebilir? Sigarayla devletler mücadele ediyor da ne oluyor? 1400 yıl önce Hz. Peygamber (as) gelmiş ve en köklü arap alışkanlıklarını, dinlerini, putlarını, adetlerini öyle bir söküp atmış ki artık esamesi bile okunmuyor..

Metaforlarınız bir şeyi anlatmaya değil daha çözümsüz hale getirip başka soruların türetilmesine yardımcı oluyor.

Ruhun mahiyetini bilmiyoruz, varlığını biliyoruz. Canlı bedenin halleri ruh ile olur. Ruh olmadan, ne düşünce, ne can, ne hareket ne de davranış olur. İstemek, irade etmek, beynimizdeki işlemlerin bir sonucu değildir. Beynimizdeki işlemlerin sebebi istemek ve irade etmektir. Kolumu kaldırmak istiyorum, beyin ilgili kaslara hareket iletiyor. Kaslara istediğiniz hareketi verin, beyne istediğiniz sinyali yollayın "istemek" olarak karşılık bulmaz.

Halk arasında çeşitli dini menkıbeler anlatılır, gerçeğe dayananı vardır dayanmayanı vardır. Ama ilahi kitabı halk arasında efsaneleşmiş kahramanlık öykülerinden ayıran hakikatleri görmezden gelmek ne derece doğrudur?

Psikiyatra giden bir hasta, kendi öyküsünü anlatır, doktor onun anlattıklarına, aldığı yanıtlara ve gözlemlerine dayanarak teşhisi koyar. Gerekirse tahlil ister vs. Sizin de ilahi kelama karşı zanlarınızı destekleyecek bir değerlendirmenizin olduğunu varsayıyorum. Varsa bunlar nedir onlar üzerinde konuşalım. Yoksa, lütfen narsistliğinizle mücadelenin yollarını bir araştırın derim.

Rahat olun, hakaret edebilirsiniz, ateistlerin belirgin özelliklerindendir. Bir sonraki safhada alay etmek var. Sonra konuyu değiştirmek geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Maselef size katılamayacağım sayın Melek. Big-Bang üzerinde çalışan bilimadamlarının neredeyse tamamı ateisttir. Hristiyanlığa göre Big-Bang kesin bir dille reddedilir ve Cern başta olmak üzere tüm bilim merkezleri ateistlerle doludur. Madde ve enerji aynı büyüklüğün farklı formlarıdır. Madde ve enerjinin toplamından oluşan varlık toplamı asla değiştirilemez. Bu durum varlıları yoktan var eden Tanrı kavramını fiziğe aykırı kılar. Ayrıca Big-bang teorisinin ortaya atan fizikçiler de bizler gibi inançsızdır.

Big-Bang, siz teistlerinin inandığının aksine maddenin yoktan var edilmesi değil,var olan maddenin dağılmasıdır. Big-Bang'in ispatı da dinlerdeki sözde mucize içeren ayetler değil, evrenin her noktasından gelen kozmik mikrodalga arkaplan ışımasıdır. Dinlerde anlatılan Evren tasviri ise Dünya merkezlidir ve Evrenin sadece 6 günde yaratıldığı savunulur. Bu durum Big-Bang'ten beri değişen, gelişen, genişleyen evren gerçeğine taban tabana zıttır. Sizin söyledikleriniz Allah'ın veya herhangi bir yaratıcının varlığını ispatlamak için yetersiz ve zayıf sözlerdir. Big-Bang bir gerçektir ama dinler yok olmamak için bilime yamanmaya çalışıyor hepsi bu. H.Y. buna örnek.

Big-Bang üzerinde çalışan ve çalışmaları sonucu bir yaratıcının varlığına inanmış bir çok bilim adamı gösterebilirim. Başka başlıklarda örneklerini hep verdim. Baştan ateist olup sonradan dine inanan insanlar çoktur. Baştan dindar olup sonradan ateist olan kaç bilim adamı vardır?

ismi big-bang olur fan-feng olur farketmez. Madde varsa nasıl var olmuştur bunun cevabını bilim veremiyor. Bir değişim varsa bu değişimin bir başlangıcı neresidir, bunun cevabı da bilimde yok.

Allah isteseydi ispata delile gerek kalmaksızın herkes göğe bakar la ilahe illallah yazısını görür secdeye kapanırdı. İnsanın elinden irade alınmamış, akla kapı açılmış.

Hakkıyla düşünenler, önyargılarından kurulan ve bir de şu perspektiften inceleyeyim diyenler, "kuranı ben okursam en doğru ben anlarım" gibi narsist bir düşünceden kendisini sıyırmayı başarabilenler, işin bir de uzmanına sorayım diyebilenler doğruları fark ediyor, kurtuluyor.

Bilim, insanı araştırmaya keşfetmeye sevk eder. Allah kitapta verdiği örneklerle insanları yapılabilecekleri bulmaya teşvik eder. Hz. Süleyman'ın yardımcılarından biri ışınlanmayı gerçekleştirmiştir, biz hala gerçekleştiremedik. Hz. İsa, bir mucize ile, doğuştan bir körü görür hale getirmiştir, kimbilir belki bilim adamları bunun nasıl yapılacağını bir gün keşfedecekler....

tarihinde haybenbe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sakin olun sayın Dr,

Biz de sizin anlama kıtlığı içinde olduğunuzu düşünüyoruz.

1-Hangi masal bir devrim yapmıştır, hangi hayal bir çığır açmıştır? Sayın doktor, tüm doktorlar bir araya gelse insanlardaki zararlı alışkanlıklardan hangisini kaldırmaya güçleri yetebilir? Sigarayla devletler mücadele ediyor da ne oluyor? 1400 yıl önce Hz. Peygamber (as) gelmiş ve en köklü arap alışkanlıklarını, dinlerini, putlarını, adetlerini öyle bir söküp atmış ki artık esamesi bile okunmuyor..

2-Metaforlarınız bir şeyi anlatmaya değil daha çözümsüz hale getirip başka soruların türetilmesine yardımcı oluyor.

3-Ruhun mahiyetini bilmiyoruz, varlığını biliyoruz. Canlı bedenin halleri ruh ile olur. Ruh olmadan, ne düşünce, ne can, ne hareket ne de davranış olur. İstemek, irade etmek, beynimizdeki işlemlerin bir sonucu değildir. Beynimizdeki işlemlerin sebebi istemek ve irade etmektir. Kolumu kaldırmak istiyorum, beyin ilgili kaslara hareket iletiyor. Kaslara istediğiniz hareketi verin, beyne istediğiniz sinyali yollayın "istemek" olarak karşılık bulmaz.

4-Halk arasında çeşitli dini menkıbeler anlatılır, gerçeğe dayananı vardır dayanmayanı vardır. Ama ilahi kitabı halk arasında efsaneleşmiş kahramanlık öykülerinden ayıran hakikatleri görmezden gelmek ne derece doğrudur?

5-Psikiyatra giden bir hasta, kendi öyküsünü anlatır, doktor onun anlattıklarına, aldığı yanıtlara ve gözlemlerine dayanarak teşhisi koyar. Gerekirse tahlil ister vs. 6-Sizin de ilahi kelama karşı zanlarınızı destekleyecek bir değerlendirmenizin olduğunu varsayıyorum. Varsa bunlar nedir onlar üzerinde konuşalım. Yoksa, lütfen narsistliğinizle mücadelenin yollarını bir araştırın derim.

7-Rahat olun, hakaret edebilirsiniz, ateistlerin belirgin özelliklerindendir. Bir sonraki safhada alay etmek var. Sonra konuyu değiştirmek geliyor.

1-Bütün devrimler belli fikirler üzerinden yapılır. Fikirler toplumsal arzulara denk gelmese bile zorla yapılır. Zorun karşısında daha güçlü bir zor yoksa, zor arzularını gerçekleştirir ve adına da devrim diyebilir. Müslümanlıktan önce, müsevilik, hristiyanlık tek tanrılı din olarak toplumsal gelişmelere damgasını vurmuştur. Müslümanlığın onlardan bir farkı yoktur. Aynı masalları, aynı masal kahramanlarını kullanmıştır. Allahın kimseye zor kullanacağı yoktur. Ama allah adına hareket edenler basbayağı insanlar üzerinde zor kullanmıştır. Müslümanlığın arap alışkanlıklarını söküp attığı da koca bir yalandır. Muhammetten önce puta taparlardı. Muhammet putları kırıp yerine soyut bir put koymuştur. Kendinden önceki tek tanrı espirisini Araplara kabul ettirmiştir. Hatta tam olarak kabul ettirdiği de söylenemez Çünkü allah, el ilah bu putlar arasındaki en güçlü olanıdır. Onu kırmaya gücü yetmemiş kabul etmiş ancak sonra ona da soyut bir içerik kazandırmıştır. Arap alışkanlıkları peygamberden önce ne ise sonra da, hatta günümüze kadar küçük değişikliklerle sürüp gelmiştir.

2-Hangi metaforumdan bahsettiğin açık değil. Ruhun maddeye bağımlı, maddenin bir uzantısı olduğunu söylemem mi?

3-Canlı bedenin hallerinin ruh ile olduğunu söylüyorsun. Buradaki incelik, taşımak istediğin tartışma, ruh mu önce gelir yoksa beden mi? şeklindedir. öyle görünüyor ki ruha bir ayrıcalık ve öncelik vermeyi savunmaktasın. Bu tartışma idealizm ve materyalizm tartışmasının ana konusudur. Bir başka başlıkta tartışırız.

4-Elbette kahramanlık masallarının gerçeğe dayalı tarihsel kökenleri olabilir. Mesele gerçeğe dayalı tarafları değil, akıl ve mantığa ters mucize kabilinden şeylerdir. Pinokyonun burnunun uzaması, demirden adamın kalbinin olması gibi.

5-Evet bir psikatr böyle davranır.

6-İlahi kelama ilişkin görüşlerim elbette var. Din ve inanç üstüne düşüncelerim başlığı altında bir iletim var forumda, bulursan okursun.

7-Alay etme konusunda haklısın, alay edilecek inanışları, alay edilecek iddiaları savunduğunuz sürece alay edilmeye mahkümsunuz. Ancak hakaret ve konuyu değiştirmek sizlerde daha çok görülür. Tıkandığınız zaman alay ve hakaretler üzerine yoğunlaşıp konudan uzaklaşıyorsunuz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1-Bütün devrimler belli fikirler üzerinden yapılır. Fikirler toplumsal arzulara denk gelmese bile zorla yapılır. Zorun karşısında daha güçlü bir zor yoksa, zor arzularını gerçekleştirir ve adına da devrim diyebilir. Müslümanlıktan önce, müsevilik, hristiyanlık tek tanrılı din olarak toplumsal gelişmelere damgasını vurmuştur. Müslümanlığın onlardan bir farkı yoktur. Aynı masalları, aynı masal kahramanlarını kullanmıştır. Allahın kimseye zor kullanacağı yoktur. Ama allah adına hareket edenler basbayağı insanlar üzerinde zor kullanmıştır. Müslümanlığın arap alışkanlıklarını söküp attığı da koca bir yalandır. Muhammetten önce puta taparlardı. Muhammet putları kırıp yerine soyut bir put koymuştur. Kendinden önceki tek tanrı espirisini Araplara kabul ettirmiştir. Hatta tam olarak kabul ettirdiği de söylenemez Çünkü allah, el ilah bu putlar arasındaki en güçlü olanıdır. Onu kırmaya gücü yetmemiş kabul etmiş ancak sonra ona da soyut bir içerik kazandırmıştır. Arap alışkanlıkları peygamberden önce ne ise sonra da, hatta günümüze kadar küçük değişikliklerle sürüp gelmiştir.

2-Hangi metaforumdan bahsettiğin açık değil. Ruhun maddeye bağımlı, maddenin bir uzantısı olduğunu söylemem mi?

3-Canlı bedenin hallerinin ruh ile olduğunu söylüyorsun. Buradaki incelik, taşımak istediğin tartışma, ruh mu önce gelir yoksa beden mi? şeklindedir. öyle görünüyor ki ruha bir ayrıcalık ve öncelik vermeyi savunmaktasın. Bu tartışma idealizm ve materyalizm tartışmasının ana konusudur. Bir başka başlıkta tartışırız.

4-Elbette kahramanlık masallarının gerçeğe dayalı tarihsel kökenleri olabilir. Mesele gerçeğe dayalı tarafları değil, akıl ve mantığa ters mucize kabilinden şeylerdir. Pinokyonun burnunun uzaması, demirden adamın kalbinin olması gibi.

5-Evet bir psikatr böyle davranır.

6-İlahi kelama ilişkin görüşlerim elbette var. Din ve inanç üstüne düşüncelerim başlığı altında bir iletim var forumda, bulursan okursun.

7-Alay etme konusunda haklısın, alay edilecek inanışları, alay edilecek iddiaları savunduğunuz sürece alay edilmeye mahkümsunuz. Ancak hakaret ve konuyu değiştirmek sizlerde daha çok görülür. Tıkandığınız zaman alay ve hakaretler üzerine yoğunlaşıp konudan uzaklaşıyorsunuz.

Sevgiler.

tek başına zayıf bir insan kime zor kullanabilir de devrim yapabilir? peygamberin ne siyasi gücü, ne ekonomik gücü, ne ilim gücü vardı. Diğer dinlerin de bir peygamberi vardı, hz. musa firavuna karşı yenik düşseydi musevilikten bahsedebilir miydik? Allah kimseyi zorlamıyor, dinde zorlama yoktur buyuruyor, allah adına insanları zorlayanlar islamla ters düşmüşler demektir. İslam'da tebliğ esastır, zorlama yoktur. Eski arap alışkanlıklarından olan yıldızlara tapma, putperestlik, ateşperestlik, menat-uzza putları, kızları toprağa gömme gibi bir vahşet bugün neden devam etmiyor? Hz. Muhammed (a.s) 'nin puta taptığını nasıl söylersiniz, bununla ilgili hiçbir deliliniz yoktur ve olamaz. Nelere inanıyorsunuz hayret içindeyim.

mucizenin mucize denmesinin sebebi akılla mantıkla açıklanamayacak şeyler olmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tek başına zayıf bir insan kime zor kullanabilir de devrim yapabilir? peygamberin ne siyasi gücü, ne ekonomik gücü, ne ilim gücü vardı. Diğer dinlerin de bir peygamberi vardı, hz. musa firavuna karşı yenik düşseydi musevilikten bahsedebilir miydik? Allah kimseyi zorlamıyor, dinde zorlama yoktur buyuruyor, allah adına insanları zorlayanlar islamla ters düşmüşler demektir. İslam'da tebliğ esastır, zorlama yoktur. Eski arap alışkanlıklarından olan yıldızlara tapma, putperestlik, ateşperestlik, menat-uzza putları, kızları toprağa gömme gibi bir vahşet bugün neden devam etmiyor? Hz. Muhammed (a.s) 'nin puta taptığını nasıl söylersiniz, bununla ilgili hiçbir deliliniz yoktur ve olamaz. Nelere inanıyorsunuz hayret içindeyim.

mucizenin mucize denmesinin sebebi akılla mantıkla açıklanamayacak şeyler olmasıdır.

Bu alışkanlıklar öyle bir devam ediyor ki sen hala farkında değilsin. Arap Paganizmi zamanla şekil değiştirerek İslam'a dönüştü zaten. Ayrıca Muhammed'in yaşamına dair anlatılanlar, biyografisi falan bile o öldükten 200 yıl sonra Bağdat kütüphanelerinde kaleme alındı. Kısacası adamın hayatının detaylarının bilinmesi zaten imkansız. Git sitenin 179 sayfalık geçmişini araştır orada adamlar biz gelmeden evvel ne deliller göstermiş ne deliller. İslam'daki tüm ibadetler aslında putperest ibadetleridir. Namaz, oruç, Hac gibi...

Al sana kapı gibi delil: İslam'daki ibadetlerin Kökeni

Okumadan saçmalama. Bu arada sen bir kişinin yorumuna cevap vermek için üye olmamış mıydın?

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın olmadığının varlığının delillerinden birkaçı:

1.İmkân Delili: İmkân, bir şeyin olması ile olmamasının eşit olasılıkta sahip olmasıdır. Ancak birşeyin olma olasılığından bahsediyorsanız olasılıklar evreninin o şeyi kapsadığından da bahsedersiniz. Yani Tanrının üstünde bir kurallar evreni vardır ve olma ya da olmama kuralı Tanrıyı da kapsıyor demektir.

2.Değişme delili: Bir varlıkta değişme varsa, bu hareketin bir ilk noktası olacaktır. Ancak bunu zamana uyarlayamazsınız. Zamanın 0 olduğu noktadan bahsederseniz ondan öncesinden bahsedemezsiniz. Zamandan öncesi olmayacağına göre hiçbirşey sonradan yaratılamaz.

3.Sanat: Kainatta görülen bir sanat eseri yok. Kainatta düzensizlik, başıboşluk hakimdir. Meteorlar başıboş dolaşır, ıssız yaşamsız gezegenler uzayda devinir, karadelikler önüne çıkanı yutar. Ayrıca uzayda korkunç radyasyonlar, aşırı ısılar, soğukluklar mevcuttur.

4.Devrin ve silsilenin imkansızlığı : Yumurta-Tavuk örneğinde olduğu gibi zincirin ilk halkasına gitmek imkansızdır. Tüm canlılar zamanın tüm süreçlerinde bir ana-babadan doğmuşardır. Topraktan ana-babası olmadan çıkan hiçbir canlı olmamıştır. Bu da canlıların zaman içinde şekil değiştirip evrildiğini açıklar. CAnlıların bu çeşitliliği için tanrıya ihtiyaç yoktur.

5.Hikmet ve amaç delili: Her varlığın bir amacı ve faydası yoktur. Heryer israfla doludur. Örneğin insanoğlunun DNA sının büyük kısmı kullanılmaz. Bomboş durur. Koca kainatta koca gezegenlerde insan için hiçbir şey yoktur. İnsanoğlu onları göremez bile.

6.Yardımlaşma delili: Var olan her şey diğer varlık için fayda sağlar. Çakallar gerekirse kendi yavrularını yer, mürekkep balıkları kendi türdeşlerini yer, şebekler kendi yavurlarını bazen ölüme terkederek ölüm meleğine yardım ederler.

7.Temizlik: Toprağı temizleyen bakteriler, böcekler, yağmur ve kar; denizlerde buzullar ve balıklar; gezegenimizde atmosfer, kanımızı temizleyen oksijen....vs.

8.Farklılıklar : İnsanın siması orijinaldir ve tektir. Gelmiş geçmiş hiçbir insanın siması birbirinin aynısı değildir. Hiçbir bitki, ağaç, hayvan aynı değildir. İnsandaki göz retinası, parmak izi, ses tonu hep birbirinden farklıdır.

9.İnsandaki taktir, teşekkür ve beğenme özelliği : İnsanın genlerine işlenmiş bu özellik toplu yaşamanın vermiş olduğu bir özelliktir. Allaha inanmayan ilkel kabileler bilr yardımlaşarak belaları defederler. YArdımlaşma ve sosyal zekaları düşük olan Neanderthal insanı gibi türler sırf böyle birşeyi yapamadıkları için yokolmuştur.

10.Tarih: İnsanlık tarihinde son zamanlarında din mefhumu olmuştur. İnsanlık tarihinin ancak 3 te 1 i bildiğimiz tarihtir. Kalan 3 te 2 lik tarihte dinin var olduğuna dair kanıtlar yoktur.

11.Kur'an: Kur'an-ı Kerimin bilim dışı olması

12.Peygamberler: Peygamberlerin sadece Arap yarımadasında ortaya çıkması kuşkuludur. En eski yazılı tarihe sahip olan Çin'de, Hindistan'da peygamberlerden bahsedilmez bile. Onların tarihinde ne Adem-Havva vardır, ne de diğer hikayeler. Eğer peygamberler doğru olsaydı ve milletlere gönderilmiş olsaydı Avusturalya yerlilerinde dahi bazı Arap yarımadası hikayelerinden parçalar olmalıydı ki Arap yarımadası dışındaki hiçbir bölgede benzer hikayelere rastlayamazsınız.

Sayın Charles Darwin'in yorumu da arada kaynamasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu alışkanlıklar öyle bir devam ediyor ki sen hala farkında değilsin. Arap Paganizmi zamanla şekil değiştirerek İslam'a dönüştü zaten. Ayrıca Muhammed'in yaşamına dair anlatılanlar, biyografisi falan bile o öldükten 200 yıl sonra Bağdat kütüphanelerinde kaleme alındı. Kısacası adamın hayatının detaylarının bilinmesi zaten imkansız. Git sitenin 179 sayfalık geçmişini araştır orada adamlar biz gelmeden evvel ne deliller göstermiş ne deliller. İslam'daki tüm ibadetler aslında putperest ibadetleridir. Namaz, oruç, Hac gibi...

Al sana kapı gibi delil: İslam'daki ibadetlerin Kökeni

Okumadan saçmalama. Bu arada sen bir kişinin yorumuna cevap vermek için üye olmamış mıydın?

he ya, öyleydi. takıldım kaldım. tartışmak zevkli. :)

siz olmasanız belki bir çok şeyi araştırıp öğrenme gereği duymayacaktım.

vesvese, kesin olmayan bilgi varsa olur. şeytan da vesvese verir.

namaz, oruç, hac gibi ibadetler yeni değil zaten. insanlık var olduğundan beri süregelen ibadetler. her peygamberin namazı, orucu var...

Zamanla şekil değiştirmesi demek süreç içerisinde bunun yavaş yavaş değişmesini gerektirir. Hangi aşamalardan geçmiş de değişmiş? İşte buna masal denir.

O sitede yazanlara neden inanayım? Siz neden inanıyorsunuz? Bunları okuduğunuz gibi islam kaynaklarını da iyice inceleyip okudunuz mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

hiç biri. şu anda çöküyor zaten.

http://en.wikipedia.org/wiki/Muslim_population_growth

"as of 2011, it is predicted that the world's Muslim population will grow twice as fast as non-Muslims over the next 20 years. By 2030, Muslims will make up more than a quarter of the global population"

http://en.wikipedia.org/wiki/Fastest_Growing_Religion

According to Guinness Book of World Records,Islam is the worlds fastest-growing religion by number of conversions each year: Although the religion began in Arabia, by 2002 80% of all believers in Islam lived outside the Arab world. In the period 1990-2000, approximately 12.5 million more people converted to Islam than to Christianity.[27][not in citation given] In 1990, 935 million people were Muslims and this figure had risen to around 1.2 billion by the year 2000, meaning that around this time one in five people were followers of Islam. According to the BBC, a comprehensive American study concluded in 2009 the number stood at 1 in 4 with 60% of Muslims spread all over the Asian continent: A report from an American think-tank has estimated 1.57 billion Muslims populate the world - with 60% in Asia.[28][29] The report was done by the Pew Forum Research Centre.[29] The forum also projected that in 2010 out of the total number of Muslims in the world 62.1% will live in Asia.[28]

convert, müslümanların sayısı katlana katlana artıyor. bu mu çökme? bak islam'a "convert" edenlerin sayısından bahsediliyor... :) Senin ismin de böyle bir "convert" 'e işaret ediyor olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

he ya, öyleydi. takıldım kaldım. tartışmak zevkli. :)

siz olmasanız belki bir çok şeyi araştırıp öğrenme gereği duymayacaktım.

vesvese, kesin olmayan bilgi varsa olur. şeytan da vesvese verir.

namaz, oruç, hac gibi ibadetler yeni değil zaten. insanlık var olduğundan beri süregelen ibadetler. her peygamberin namazı, orucu var...

Zamanla şekil değiştirmesi demek süreç içerisinde bunun yavaş yavaş değişmesini gerektirir. Hangi aşamalardan geçmiş de değişmiş? İşte buna masal denir.

O sitede yazanlara neden inanayım? Siz neden inanıyorsunuz? Bunları okuduğunuz gibi islam kaynaklarını da iyice inceleyip okudunuz mu?

O sitede yazanlara inandığım için ateist değilim, ateist olduğum için sitede yazılanlara inanıyorum. Okuyup okumadığınızdan hala emin değilim verdiğim linki.:)

İslam kaynaklarını da okudum elbette. Siz bizi baştan beri ateist falan mı sandınız? Eskiden müslümandı çoğumuz zaten. Yani bir mürtediz mürted. :)

O siteyi güzelce okuyun şimdi. İnanmasanız da en azından bizlerin ne düşündüğünü bilin.

Saygılar...

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O sitede yazanlara inandığım için ateist değilim, ateist olduğum için sitede yazılanlara inanıyorum. Okuyup okumadığınızdan hala emin değilim verdiğim linki.:)

İslam kaynaklarını da okudum elbette. Siz bizi baştan beri ateist falan mı sandınız? Eskiden müslümandı çoğumuz zaten. Yani bir mürtediz mürted. :)

O siteyi güzelce okuyun şimdi. İnanmasanız da en azından bizlerin ne düşündüğünü bilin.

Saygılar...

Verdiğiniz linki henüz okumadım. Okuyunca belki bir tekzip yazarız bu forumda zaman bulursam :)

Baştan beri ateist olan ateist kalmıyor zaten. Bazı Müslümanlar da karşılaştıkları sorulara düzgün cevaplar bulamadığında, yaşayan örneklere bakıp İslam'ı temsil edemeyen kişileri gördükçe, yapılan hataları İslam'ın kendisi sandıkça, biraz yönlendirmeyle, biraz ön yargıyla, biraz nefret ettirilerek, biraz ilim yoluyla, biraz basınla, biraz ailesel, biraz çevre etkisiyle dinlerinden dönüyorlar.

Malesef, üzülerek söylüyorum ki bugün aramızda yaşayan ateistlerin dinlerinden dönmesinde bugünkü müslümanların İslam'ı temsil etme bakımından yetersiz ve hatta olumsuz tesir etkisinin büyük oluşu sebebiyledir. Dindar bir insanım, ama bazen öyle insanlarla karşılaşıyorum ki öfkeden çileden çıkıyor insan. Malesef böyle. Bu onların da suçu değil belki. İşin özüne vakıf olabileck kadar araştırma, öğrenme, yaşama fırsatı bulamamışlar. Algıları ve kendilerine öğretileni o kadar. İslam, bazılarının gözünde; görünüşle, pantolonla, masayla, sakalla, takkeyle sınırlı kalmış durumda.

Konvansiyonel silahlarla savaşa giden ilkel bir kabile, karşısında top tüfek füze gibi gelişmiş silahları gördüklerinde ya geri dönerler, ya yokmuş gibi davranırlar, ya da teslim olurlar. İnsanların ekseriyeti bugün içselleştiremedikleri imanlarıyla küfür cephesinden bilim ve mantık gelen tesirlerle mücadele etme konusunda donanımlı bilgiye haiz değiller. Bu da onların kendi içlerine kapanarak dış dünyayla irtibatlarını kesmeye yetiyor. Ya da ateist oluyor.

Ama artık isteyen istediği kaynağa ulaşabiliyor, öğreniyor çok şükür. İnsanlar daha aydın. Daha araştırmacı.

Bundan yirmi otuz sene önce camilerde yaşlı tek tük insan olurdu, gençleri göremezdin, şimdi hangi camiye gitsem normal vakit namazlarında bile caminin yarısı dolu oluyor. Pırıl pırıl gençler yüksek tahsilli, okuyor araştırıyor, öğreniyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...