Jump to content

Sadece Allah'a iman etmedi diye cehennem azabı olur mu ?


Recommended Posts

Allah; yani alemlerin Efendisi. Tek yaratan. Ondan gayrısı alem. O ise alemlerin hükümdarı.

Allah herşeyin sahibi olduğu gibi herşey üzerinde tasarruf sahibidir de. Sahip oldukları O'na aittir ve o ne hüküm koyduysa o olmak zorundaıdr. O, Adem'e secde edin diyorsa, öyledir. Secde edeceksin. Emri sorgulamayacaksın. Hele ki sana gerçekten çok güzel bir makam verilmişse. O makamdan, seni o makama getirene kafa tutmak nankörlüktür. Keza Allah Kabeye secde edin derse, öyledir. Konu kapanmıştır. İnsan işyerinde, patronunun bile sözünden çıkmaz iken, kendisine her türlü nimeti veren Rabbinin sözünden nasıl çıkma cürretini gösterir. İşini kaybetme korkusu ağır bastığı gibi, Allah'a mahçup olma korkusu nasıl ağır basmaz ? Allah teala buyuruyorlar ki; hesap gününün sahibi Benim. Hal böyle iken onun huzurunda nasıl mahçup olmayacağız, O'nun ayetlerini alaya alır isek. Bir trilyon para verilse bile kim bir göz nimetinden vazgeçebilir bu para karşısında ? Dünden bugünden ve yarından ibaret olan şu üç günlük dünya için mi bu boşverme.

Allah her türlü günahı bağışlayacağını buyuruyor. Bizzat günahkar kullarına sesleniyor: Ey günahta ileri giden kullarım, Benden ümit kesmeyin !

Küçücük bir bahane, bir iyilik dahi Kurtuluşa vesile olabilir. Allah şirk dışında dilediği günahı affeder. Allah asla şirki affetmez.

Gün içersinde 70 defa aynı günahtan istiğfar etse bir kişi, Allah o kişiyi günahta ısrar edenlerden yazmaz. Aksine Allah tövbe eden kulunu sever.

Kul günah işler elbet. Ancak tevbe eden kul Allah katında değerlidir. Tevbesinde samimi olan kul paha biçilmezdir. Tevbenin en büyük göstergesi o günaha karşı kalben duyulan pişmanlıktır. Kalben yaptığı günaha pişman olan ve dili ile tevbe eden birisi o günahı hiç işlememiş gibi olur. Allah şirki affetmez. Son nefese kadar. Son nefesi vermeden yapılan şirk dahil her tevbenin kabul olacağının garantisini bizzat Allah teala veriyor. Şimdi bütün bu bilgilere ömrü hayatı boyunca ulaşmamış birisine mesuliyet yok. Lakin şirk işleme. Şirk işlemekten Allah'a sığın. Yoksa helak olursun uyarısı sana ulaştı. Kul hakkı ile gelme. Dağlar kadar günahla gel affederim müjdeside ulaştı. La ilahe illallah Muhammed resulullah sözünün seni kurtaracağı müjdesi de var. Buna rağmen hala ukalalık edip, Allah'ta kimmiş, tanımıyorum diyecekse, sırf İman etmiyorum diye cehennem ateşinde yanmak adil değil demiyeceksin. En ufak iman kırıntısı ve esintisi bile kurtuluşa götürebilir. Yeter ki Allah'tan ümit kesmeyin.

Allah muhakkak üstündür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>>>> Hele ki sana gerçekten çok güzel bir makam verilmişse. O makamdan, seni o makama getirene kafa tutmak nankörlüktür.

>>>>>> İnsan işyerinde, patronunun bile sözünden çıkmaz iken, kendisine her türlü nimeti veren Rabbinin sözünden nasıl çıkma cürretini gösterir. İşini kaybetme korkusu ağır bastığı gibi, Allah'a mahçup olma korkusu nasıl ağır basmaz ?

....................................

Tamamı güzel olmuş, eline sağlık, hele ki bugünlerde en çok tartışılan konular bunlar olunca daha değerli oluyor.

Ama bence en güzel yeri, yukarıdaki ikisi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

herkese iyilik yapmaya çalışan dürüstlükten adaletten ödün vermeyen yeri geldiğinde gazzeliler gibi mazlumalra destek olmak için hayatı pahasına yollara düşen ama ateistim diyen ve böyle diyerek ölen nasıl cehennem azabına layık olabilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah kimse ile iddiaya girmez. Söz konusu bile olamaz. Şeytanda sınanan bir kuldu, kaybetti...

Allah kimse ile iddiaya girmez iddiası yanlış.

Allah sizi imitihan ediyor mu?

Size göre ediyor.

O halde Allah sizle iddiaya giriyor. Sizi deniyor, test ediyor. Ne menem bir insan olduğunuzu araştırıyor.

Sizi imtihan ettiğine göre sizi bilmiyor.

Sizi bildiği halde imtihan ediyorsa, bu imtihanda samimi değil.

Yani Allah bir yalancı. Bir sahtekar..

Size göre. Bana göre değil.

Bana göre olmayan bir yaratıcı bu tür terimlerle nitelendirilmemelidir. Çünkü nitelendirilirse Allah'ın varlığı yasallık kazanır.

Allah bize göre de kimse ile iddiaya girmez. Nedeni de Allah'ın olmamasıdır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

kulun dünya imtihanı, Allah için -haşa- bilinmeyenin bilinmesi gibi bir amaç için değildir. Allah her şeyi bilir, ama iradesini ve kuvvetini sarf ederek o işi yapan insandır ve her türlü sorumluluk da ona aittir.

Konuyu KADER mevzusuna getirmişsiniz.

Şunlar söylenebilir :

Kader, ilim nevindendir. İlim, malûma tâbidir. Yani nasıl olacak, öyle taallûk ediyor. Yoksa malûm, ilme tâbi değil.

İlim, bilmek ya da bilgi mânâsına geliyor. Malûm, bilinen, âlim ise bilen yahut bilgindemektir. Bu kaideyi bir misâl ile açıklamaya çalışalım. Meselâ, ben bir gencin fen fakültesinde okuduğunu bilmiş olayım. Bu bilgim ilimdir. Malûm ise, o gencin o fakültede öğrenci olduğu. İşte, benim ilmim bu malûma tâbidir. Yani o genç fen fakültesinde okuduğu için, ben de onu öylece bilirim.

Misâller çoğaltılabilir.

Madem Cenâb-ı Hak benim ne yapacağımı biliyor, denilmekle, Allahın âlim olduğu, soru sahibinin ise, o fiili yapacağı peşinen kabul edilmiştir. İşte o adamın, söz konusu fiili işlemesi malûm, Allahın, bunu ezelî ilmiyle bilmesi ise ilimdir. Ve bu ilim, malûma tâbidir.

İlim düsturları, bilineni, dış varlık noktasında idare etmek için esas değildir. Çünkü bilinenin zatı ve harici varlığı, iradeyle ilgilidir ve yapma gücüne dayanır. Bilindiği gibi bir şeyi, bir hadiseyi veya fiili bilmek, onu işleyebilmek için yeterli değildir. Bir örnek, konuşmayı herkes bilir. Ama, bir insan bu işe teşebbüs etmedikçe ve konuşma fiilini işlemedikçe onun konuştuğundan söz edebilir miyiz?

Bir başka örnek: Hz. Peygamber (a.s) İstanbul'un fethini müjdelemiştir. Ama, fetih fiilini Sultan Mehmet işlediği için fatih unvanını o padişaha veririz. İstanbulu, Peygamber Efendimiz (a.s)'in fethettiği gibi bir iddiada bulunmayız.

Demek ki, fâil olmak için fiili bilmek yetmiyor. Onu irade etmek, bizzat teşebbüs etmek ve işlemek gerekiyor. İşte Allah, insanın bütün amellerini, bütün fiillerini bilir. Ama, iradesini ve kuvvetini sarf ederek o işi yapan insandır ve her türlü sorumluluk da ona aittir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi; kul, kendi cüzi iradesini, -hayır olsun, şer olsun- hangi işe sarf ederse, Allah onu yaratır. İstemek kuldan, yaratmak Allah'tandır. Fakat, bütün fiilleri Allah'ın yaratması, insanı sorumluluktan kurtarmaz... İnsana kuvvet ihsan eden, her türlü imkânı bağışlayan Allah'tır. Kul bu imkânı, bu kuvveti onun rızasına aykırı olarak kullanırsa elbette sorumlu olur, suçlu olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

herkese iyilik yapmaya çalışan dürüstlükten adaletten ödün vermeyen yeri geldiğinde gazzeliler gibi mazlumalra destek olmak için hayatı pahasına yollara düşen ama ateistim diyen ve böyle diyerek ölen nasıl cehennem azabına layık olabilir...

Cehenneme girer. Ama ateşte Allah'ın emrinde. Allah diler, o kula o cehennem ateşi serin olur. Ama Allah'ın vaadi muhakkak yerini bulur. Hiç tasalanma Kireç, Allah kendisine bağlı olanlara merhamet eder. İyilikleri heba etmez.

Unutma ! Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını muhakkak alacak. Müslüman ya da kafir diye ayrım yok ayette. Yapılan iyiliğin karşılıksız kalmayacağı var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cehenneme girer. Ama ateşte Allah'ın emrinde. Allah diler, o kula o cehennem ateşi serin olur. Ama Allah'ın vaadi muhakkak yerini bulur. Hiç tasalanma Kireç, Allah kendisine bağlı olanlara merhamet eder. İyilikleri heba etmez.

Unutma ! Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını muhakkak alacak. Müslüman ya da kafir diye ayrım yok ayette. Yapılan iyiliğin karşılıksız kalmayacağı var.

iki kebap arası hafif bi serinlik olacak diyorsun yani, o zaman da tatsız olur, kurur, yağı akar ... :(

Link to post
Sitelerde Paylaş
Unutma ! Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını muhakkak alacak. Müslüman ya da kafir diye ayrım yok ayette. Yapılan iyiliğin karşılıksız kalmayacağı var.

Hayır, yanlış.

Zerre kadar iyiliğinin bile hesaba katılacağı insanlar, müslüman olanlardır.

İnanmayanların ise hesaba bile tutulmadan doğru ebedi cehenneme gönderileceği yazılıdır.

Dolayısıyla başlıktaki sorunun yanıtı da evettir.

Cehennemden kurtulmanın yolu Allah'a, peygamberlerine, kitaplarına-ayetlerine inanmak ve emirlerine uyup salih ameller işlemektir.

Aksini iddia eden varsa ayetleri de getirebilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayetin devamında yüce Allah şöyle buyuruyor.

Şirkten başka günahları dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur.

Allah günahın en büyüğü şirk diyorsa, öyledir. Konu kapanmıştır.

Yaratılan aciz bir kula; Hayır ! Niye hırsızlık ya da adam öldürme gibi günahlar şirkten daha büyük bir günah değil suali yakışmaz.

Emre itaat esastır. Sorgu değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Hayır, yanlış.

Zerre kadar iyiliğinin bile hesaba katılacağı insanlar, müslüman olanlardır.

İnanmayanların ise hesaba bile tutulmadan doğru ebedi cehenneme gönderileceği yazılıdır.

Dolayısıyla başlıktaki sorunun yanıtı da evettir.

Cehennemden kurtulmanın yolu Allah'a, peygamberlerine, kitaplarına-ayetlerine inanmak ve emirlerine uyup salih ameller işlemektir.

Aksini iddia eden varsa ayetleri de getirebilirim.

ZİLZAL

Yeryüzü şiddetli bir depremle sarsılınca ve yeryüzü bağrındaki ağırlıkları dışarı çıkardığında ve insan yeryüzüne de ne oluyor dediği zaman.

İşte o gün yeryüzü bütün haberlerini ortaya dökecek. Çünkü Rabbin ona öylece vahyetmiş ve bildirmiştir. O gün bütün insanlar geçmişteki yaptıkları tüm işleri kendilerine gösterilmesi için ayrı ayrı guruplar halinde Rab-lerinin huzuruna gelecekler. Artık kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görecek ve kim de zerre kadar kötülük yapmışsa, onun karşılığını görecektir

Ben sana süre getirdim pante.

tarihinde musab-bin-umeyr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ZİLZAL

Yeryüzü şiddetli bir depremle sarsılınca ve yeryüzü bağrındaki ağırlıkları dışarı çıkardığında ve insan yeryüzüne de ne oluyor dediği zaman.

İşte o gün yeryüzü bütün haberlerini ortaya dökecek. Çünkü Rabbin ona öylece vahyetmiş ve bildirmiştir. O gün bütün insanlar geçmişteki yaptıkları tüm işleri kendilerine gösterilmesi için ayrı ayrı guruplar halinde Rab-lerinin huzuruna gelecekler. Artık kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görecek ve kim de zerre kadar kötülük yapmışsa, onun karşılığını görecektir

Ben sana süre getirdim pante.

Önce Allah'ın şirk dışındaki günahları bağışlayacağı ayetiyle çelişenleri verelim de günahı sevabından fazla olanların, müslüman olmayanla arkadaş olanın, faiz kullananın ebedi cehennemlik olduğunu görelim:

Bakara-39. İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Bakara-217. Sizden kim dininden döner de kafir olarak ölürse öylelerin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.

Müminun-103. Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedi kalacaklardır.

Maide-80. Onlardan birçoğunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendilerine sunduğu şey ne kadar kötüdür! Allah onlara gazabetmiştir. Onlar ebedî olarak azap içinde kalacaklardır.

Bakara-275. Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alış veriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır.

Secde/13-14. Dileseydik, herkesi doğru yola iletirdik. Fakat; “Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım” diye söz verdim. Siz madem bu güne ulaşacağınızı unuttunuz. Biz de sizi unuttuk. Tadın ebedi azabı.

Şimdi de zerre kadar iyiliği bile hesaba katarken kimleri kastediyormuş görelim:

Kehf/ 103-106. De ki: “Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?” “Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş yapmakta sanıyorlar.” İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız. İşte, inkar ettikleri, ayetlerimi ve resullerimi alaya aldıkları için onların cezası cehennemdir.

Demek ki neymiş:

Kur'an ayetlerine inanmayan isterse dünyanın en iyi, en merhametli, en insanlığa faydalı kişisi olsun, bütün yaptıkları boşa gidermiş ve tartıya bile alınmadan doğru ebedi cehenneme postalanırmış.

Bu ayet ortadayken diğerlerinin bahsettiği ancak müslümanlar içindir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce Allah'ın şirk dışındaki günahları bağışlayacağı ayetiyle çelişenleri verelim de günahı sevabından fazla olanların, müslüman olmayanla arkadaş olanın, faiz kullananın ebedi cehennemlik olduğunu görelim:

Bakara-39. İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Bakara-217. Sizden kim dininden döner de kafir olarak ölürse öylelerin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.

Müminun-103. Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedi kalacaklardır.

Maide-80. Onlardan birçoğunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendilerine sunduğu şey ne kadar kötüdür! Allah onlara gazabetmiştir. Onlar ebedî olarak azap içinde kalacaklardır.

Bakara-275. Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alış veriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır.

Secde/13-14. Dileseydik, herkesi doğru yola iletirdik. Fakat; “Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım” diye söz verdim. Siz madem bu güne ulaşacağınızı unuttunuz. Biz de sizi unuttuk. Tadın ebedi azabı.

Şimdi de zerre kadar iyiliği bile hesaba katarken kimleri kastediyormuş görelim:

Kehf/ 103-106. De ki: “Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?” “Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş yapmakta sanıyorlar.” İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız. İşte, inkar ettikleri, ayetlerimi ve resullerimi alaya aldıkları için onların cezası cehennemdir.

Demek ki neymiş:

Kur'an ayetlerine inanmayan isterse dünyanın en iyi, en merhametli, en insanlığa faydalı kişisi olsun, bütün yaptıkları boşa gidermiş ve tartıya bile alınmadan doğru ebedi cehenneme postalanırmış.

Bu ayet ortadayken diğerlerinin bahsettiği ancak müslümanlar içindir.

pante, dedik ki kafirin sonu cehennemdir. Allah onları asla affetmez. Fakat müslümanlar arasında nasıl dereceler vardır. Kafirler arasında da dereceler vardır. 8 cennet olduğu gibi 7 de cehennem vardır. Cehenneme girer. Kesin. Ayetle sabit. Ancak öyle kimseler olacak ki; cehenneme girdiği halde o ateş yakmayacak. Öyle ya!

Ateşte Allah'ın emrinde...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ancak öyle kimseler olacak ki; cehenneme girdiği halde o ateş yakmayacak. Öyle ya!

Ateşte Allah'ın emrinde...

Bunlar hikaye.

Buna dair ayet yoktur.

Hadis uydurmalarıdır bunlar.

Cehennem ebedidir ve giren bir daha çıkamaz.

Yok 70 sene yanacak, yok 100 sene yanacak hepsi laf.

Ateşin yakmayacağı da öyle. Ebu Talip için uydurulmuş safsatadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek ki neymiş:

Kur'an ayetlerine inanmayan isterse dünyanın en iyi, en merhametli, en insanlığa faydalı kişisi olsun, bütün yaptıkları boşa gidermiş ve tartıya bile alınmadan doğru ebedi cehenneme postalanırmış.

Bu ayet ortadayken diğerlerinin bahsettiği ancak müslümanlar içindir.

aynı kurandan bende farklı bir sonuç çıkarabiliyorum...

demek ki yorumlama farkı var...

kuran ya yanlış anlaşılıyor yahut kendisi yanlış...

ben yanlış anlaşıldığını düşünüyorum ama elimizdeki kitap sonuçta insanların eliyle bize ulaştı her hangi bir yanlışlık içerebilme ihtimalini de dışlamıyorum...

akıl mantık vicdan iyilerin merhametlilerin doğruların ödüllendirilmesi gerektiğini söylüyor...

eğer birisi czalandırılacak sa bu da ancak kötüler zalimler insanlığa çok büyük acılar çektirenler olmalı diyor...

tanrının aklın vicdanın sağduyunun aynı şeyleri söylediğine inanıyorum...

akla vicdana ve sağduyuya aykırı bir şeyi tanrı bizden istemez...

eğer ortada böyle bir iddia varsa...

yani tanrının akla mantığa ve insanlığın ortak sağduyusna aykırı bir şey söylediğine bizden istediğine dair bir iddia...

bu iddia tanrıya ait değildir deriz...

yani bu iddiaya dayanak olarak öne sürülen söz -ki burada ayetler- ya yanlış anlşılmıştır yahut bizzat yanlıştır...

tanrı kötülüğü emretmez...

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Bir de inkar ettiğiniz, alaya aldığınız Kur'an ayetlerini delil olarak sunmayı bırakın. Çünkü konu hakkında bilgi sahibi olupta, doğruya ulaşıldığını zannetme durumu mevcut.Kendi delilini inkar eden bir savunucu olabilir mi ya !

Yazdığın ayetlerin her biri aynı lambadan çıkan ışık gibi. Tek bir parça bütünü, bütün tek bir parçayı işaret ediyor. Tersinden de düzünden de aynı yola çıkıyor...

Şurda farklı burada farklı bir anlam çıkıyor diye birşey söz konusu değil.

Her nefis kazandığını alır.

tarihinde musab-bin-umeyr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...