Jump to content

Namaz Kılmayanı Öldürün


Recommended Posts

İşte böyleee,

Dini temize çıkarayım deye bilinçli bir şekilde kur,andakı ayetların anlamlarını ters çevirenlere bence bu forumda yazı yazmalarına izin verilmemeli.

Bilmeyerek iddie edenler degiller bunlar.

Bunlar dinlerini temize çıkarmah için hertürlü yalanı söylemekte bir mahzur görmeyen Araplardan dahada Araplaşmış ınsanlardır bunlar.

Bunlarda yeminin bolluğuda YALANLARININ bolluğundan kaynaklanmaktadır.

Şu sözümü unutmayın.

Bunu bir atat sözü olarahda kabul edebilirsiniz.

Dın ınancı doğru olsaydı 1,5

mılyar ınsan ayaklar altında

sürüm sürüm sürünürlermiydi?

Doğru, ınsanı iyiye,egride

kötüye götürür.

Insanlıh hayatını kolaylaştıran ,

müslümenlerin bulduğu şu an

elimizde ne var?

Ancah üçün biri.

Havayla

Cive

Uzatmaya hiç gerek yok.

Tolonbeg

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 344
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İşte böyleee,

Dini temize çıkarayım deye bilinçli bir şekilde kur,andakı ayetların anlamlarını ters çevirenlere bence bu forumda yazı yazmalarına izin verilmemeli.

Bilmeyerek iddie edenler degiller bunlar.

Bunlar dinlerini temize çıkarmah için hertürlü yalanı söylemekte bir mahzur görmeyen Araplardan dahada Araplaşmış ınsanlardır bunlar.

Bunlarda yeminin bolluğuda YALANLARININ bolluğundan kaynaklanmaktadır.

Şu sözümü unutmayın.

Bunu bir atat sözü olarahda kabul edebilirsiniz.

Dın ınancı doğru olsaydı 1,5

mılyar ınsan ayaklar altında

sürüm sürüm sürünürlermiydi?

Doğru, ınsanı iyiye,egride

kötüye götürür.

Insanlıh hayatını kolaylaştıran ,

müslümenlerin bulduğu şu an

elimizde ne var?

Ancah üçün biri.

Havayla

Cive

Uzatmaya hiç gerek yok.

Tolonbeg

Nefsine tapan bir asalak daha. Daha ne kadar böyleee yaşayacaksınız ? Kendi benliğinizden uzak... Uşaklık ederek...

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Tamam zaten farklı birşey söylemiyorum ben de.

İslami hükümleri kimler ve neye ve kime göre adlandırıyor ona bakın.

Referansınız herhangi bir websitesi. Kuran değil.

Kaldıki verdiğiniz örnekte mürtedin öldürülmesi gerekir diye bir hüküm çıkmıyor. Aksine öldürülmesi yerine hapsedilmesinden bahsediyor. Sen ne kadar zorlarsan zorla ama islama böyle bir hükmü sokamazsın.

Biz Kuran'a bakınca mürtedin katledilmesi lazımdır diye bir hüküm göremiyoruz. Siz gördünüz mü?

Ne sonuca vardınız? Hala inkar mı ediyorsunuz?

Ona bakarsanız, vakit namazlarının kaç rekat olduğu da yazmıyor Kuran'da.

Her seferinde bunlar Kuran'da yok diye kıvırırsanız işiniz zor sizin.

Kuran'da yazmayan şeyleri sünnete ve hadislere göre yapmıyor musunuz?

Linklerini verdiğim İslami siteler de hangi hadislerden alıntı yaptıklarını yazmışlar.

Eğer ola ki onlar haklıysa, ve sen İslami bir hükmü inkar ediyorsan cehennemliksin ona göre.

Yine söylüyorum, bir tarikate, cemaate ve mezhebe bağlı olmak vacibtir. Bu konuda yüzlerce yazı görebilirsin internette.

Dolayısıyla bu yaptığın İslamı reforme etme ve bize şirin gösterme çabasından başka bir şey değil.

Recm de, mürtedin katli de, namaz kılmayanların cezalandırılması da İslam'da vardır ve Dünya'daki İslam devletlerinde bu hüküm uygulanıyor.

Mesela İran'da ateist veya agnostik olmanın cezası idamdır, Malezya'da oruç tutmayanları tesbit edip tutuklamakla yükümlü bir oruç polisi vardır.

Kuran'da yer almayan recm de bizzat Muhammed tarafından uygulanmış ve sünnet kabul edilmiştir.

İran, Sudan, Suudi Arabistan, Pakistan ve Afganistan'da dinden çıkmanın cezası ölümdür.

Beni İslam'a hüküm sokmaya çabalamakla mı eleştiriyorsunuz? Afedersin ama neden bunu yapayım?

Katlimi vacib kılan bir yasayı neden İslam'a sokmaya uğraşayım ki?

İslam sizin zannettiğiniz o hoşgörü dini değildir, bu konudaki çabalarınız beyhude.

İslam'ın etkilerini araştırmak için gerçek müslümanların olduğu ülkelere bir göz at.

Yukarıda yazdığım hükümler İslam devletleri tarafından harfiyen uygulanıyor.

Bu yasaların İslam'a uygun olmadığını iddia etmek bile idam edilme sebebi.

Siz hala uyuyorsunuzve tatlı rüyalarda dolaşmak hoşunuza gidiyor.

Ama kırıcı da olsa, üzücü de olsa, yıkıcı da olsa gerçekleri söylemek benim görevim.

Sen İslamı, ömrünü İslam'a adamış, fıkıh ilmini yutmuş alimlerden daha iyi bileceğini mi sanıyorsun?

Diyorsunuz ya:

İran şii,

S.Arabistan vahhabi,

Pakistan sapkın,

Afganistan yoldan çıkmış

Taliban terörist... ve bunlar İslamı temsil etmez diyorsunuz ya... O zaman kim gerçek müslüman?

Kim İslamı gerçek haliyle yaşıyor o zaman? 3 yaşından beri Kuran'ı ana diliyle hatmeden, ilköğretim ve liseyi İslami okullarda okuyan, tüm zamanını ibadetle geçiren Araplar mı?

Yoksa, cumadan cumaya camiye gidip, televizyonda izlediklerine ''bunlar İslamı yanlış yorumluyor azizim'' diyen Türk müslümanları mı?

Araplara sapkın diyorsun ya. Emin ol onlar da sana sapkın diyor. Bi'dat ehli diyorlar sana. O İslami değil, bu İslami değil, kim İslami o zaman? Sen mi?...

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

namaz kılmayanı öldürmeye başlarsak ailemizden başlamak gerekir maalesef,yurtlarınızdan çıkaran inkarcılar için geçerlidir bu dediğin,iman ederlerse namaz kılarlarsa affedin manasındadır.lafı cımbızla alıp aklınıza göre yerleştirmede üstünüze tanımıyorum vallahi .

Link to post
Sitelerde Paylaş

namaz kılmayanı öldürmeye başlarsak ailemizden başlamak gerekir maalesef,yurtlarınızdan çıkaran inkarcılar için geçerlidir bu dediğin,iman ederlerse namaz kılarlarsa affedin manasındadır.lafı cımbızla alıp aklınıza göre yerleştirmede üstünüze tanımıyorum vallahi .

Allah gerçekten var olsa ve kuran gibi bir kitap göndermiş olsaydı öldürmek gayet normal bir davranış olurdu. Cennete gitmek için yapmanız gereken emir böyle. Bu din, allah ve kitabı sizin kuruntularınız olduğu için ne olursa olsun öldürmek iğrenç bir emir ve durum. E be tanrı bari biraz savaşmayı bilmeyen insan yaratsaydın.

Bak bakalım nerden cımbızla çıkarılıyor öldürme emri?

Tevbe (5) Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Not: Önce bulduğunuz yerde öldürün diyor, sonra da yakalayıp hapsedin diyor. Şaşırmış.

tarihinde ermanevren tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

işte senin yaptığında tam bir cımbızlık,sadece 5 i değilde öncesini ve sonrasını hep birlikte okuyalım istersen (: hepsi gayet açık ve net.

1.Allah ve Resûlünden,kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ültimatomdur:

2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. Şunu bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakacak değilsiniz; Allah ise, inkârcıları perişan edecektir.

3. Hacc-ı ekber gününde1, Allah ve Resûlünden bütün insanlara bir bildiridir: Allah ve Resûlü, Allah'a ortak koşanlardan uzaktır. Eğer tövbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Ama yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakabilecek değilsiniz. İnkârcılara, elem dolu bir azabı müjdele!

4. Ancak Allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın. Şüphesiz Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

5. Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

6. Eğer Allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah'ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

7. Allah'a ortak koşanların Allah katında ve Resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tür konularda İslam'la Kur'an'ı birbirinden ayırdederek yorum yapmak gerekir.

Daha önce de yazdığım gibi İslam'da mezhepleşme bir yığın yanlış Kur'an yorumunu beraberinde getirmiştir.

Kur'an'da affı olmayan inanç grubu putperestler, çok tanrıcılardır.

Onların tek seçeneği vardır: Tek tanrı inancını kabullenmek ya da ölüm.

Ayetlerdeki öldürme emirleri bunlar içindir.

İslam'ı kabullenmeyen diğer tek tanrı din mensuplarına ise yaptırım olarak sadece ilave olarak cizye ödeme şartı vardır.

Namaz kılmayanın öldürülmesine dair Kur'an'da hiçbir hüküm yoktur.

Tevbe 5 ve benzeri ayetlerdeki namaz-zekat şartı; putperestlerin şirkten vazgeçtiklerinin göstergesi olarak sunulmuştur.

Nitekim Mekke'nin fethi ile birlikte tüm putperestler inanmasa bile zorunlu olarak İslam'ı kabullenmişlerdir.

Peygamberin ölümünden sonra isyan edip eski dinlerine dönenler ise en şiddetli şekilde cezalandırılmışlardır.

Putperestken İslam'ı değil de, Hristiyanlığı ya da Museviliği seçenler hakkında Kur'an'da bir hüküm yoktur.

Ancak "Dinde zorlama yoktur" ayeti doğrultusunda bu durumun kabulü gerekir.

Aynı şekilde mürtedlerin de Hristiyanlığa ya da Museviliğe geçenleri hakkında böyle düşünülmesi gerekir.

Ama hak diye tanıtılan mezheplerde Kur'an'ı aşan sapkın hükümler mevcuttur.

Kendisini "Hanefiyim" ya da "şafiyim" gibi mezhepsel kimlikle tanıtanların bu sapkınlıkları dikkate almaları gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

işte senin yaptığında tam bir cımbızlık,sadece 5 i değilde öncesini ve sonrasını hep birlikte okuyalım istersen (: hepsi gayet açık ve net.

Surenin tamamının ne için geldiğine bakarsak o zaman iş değişir. Olay bazı müşriklerle ve onlara yardım etmiş olanlarla yapılan antlaşmanın bozulması ve allaha ortak koşmaktan vazgeçmeleri için süre tanınması ve ölümle tehdit edilmesidir. Kabede artık müşriklerin kendi kafalarına ya da inançlarına göre hac yapmalarının artık önüne geçilmesidir.

İslam alimleri(!) bu ayetlerden hareketle bir islam toplumunda dinin gereklerini yerine getirmeyenlerle savaşılması gerektiğini söyler. Dini islam olmayan ve islam toplumunda yaşayanlar ise islam dinine dil uzatmadıkları sürece sorun yoktur.

Yani sadece arap allahına inanmayı sağlamak ve diğer tanrılara ibadeti yasaklamak içindir. Düşünsene şu an hac yaklaşıyor ve çok tanrılı arapların da orda hac yaptığını. Sen orda kurban kesiyorsun, zekat verip namaz kılıyorsun, onlar da kendi putlarını cilalamışlar kendi inançlarına göre ibadet ediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Asalak,üretmeden tüketenlere derler.

Daha açıhca söylemek gerekirse,TOPLUMA BİRŞEY VERMEDEN, TOPLUMDAN ÇOH ŞEY ALANLARA DENİR, A SALAK.

Gel bahalım 1,5 mılyar ınsanı peşine tahanın yaşamındakı olaylardan birine.

Gönderilme tarihi 06 November 2010 - 02:41 AM

İşte böyleee,

islamiyetgercekleri.

AHZAB SURESİ FİLMİ Haziran 24, 2010

Muhammed kara kara düşünür.

Milletin diline düşmeden Zeynebi nasıl haremime katsam diye.. Muhammed çok zordadır.Zira Zeynep gelinidir.

Ona yıllarca baba demiş biridir.

Zeyd ise Muhammed in evlatlığıdır, aynı zamanda Zeyneb in kocası…

Öyle cart diye Allahtan vahiy geldi, Zeyneple evlenmemi istiyor demek işi kurtarmaz.

Senaryo için sıkı bir giriş lazımdır, ama nasıl bir giriş olmalıdır bu?

Muhammed ile Allah başbaşa karakara düşünürler.. ..

Sizinle koskoca Allah var, her bir şeyi bilen..

Allah bilmezmi milleti uyandıracak cart diye hemen konuya direkt girip.

Zeyneple evlen diyecek kadar…

İşe farklı yönden girelim..

Önce senin şu evlatlık meselesini hallederek başlayalım” der ve devam eder- ..Ah şu cahiliye Arapları,..........mu vardı evlatlıklarınızı öz evlat gibi görüyorsunuz, evlatlıkta olsa onların karılarını öz gelin gibi sayıp yatağa..atmayı ayıplıyorsunuz.

O kadar cahiliye dönemi dedik, insan bari bu konuda biraz kötülükler yapar..

Sizi gidi ahlaklı cahiller sizi…

Neyse Ey Muhammed buna alakasız bir şekilde giriş yapalım.

Sanki konunun Zeyneple alakası yokmuş gibi başlayalım..

Öyle cart diye Zeynep meselesine girersek millet kıllanır..

İşin içine önce korku katalım ki millet tırssın..

Birde en baştan diyelim ki sana yukarıdan gelen emirlere uy.

Sana ne emir geleceğini biliyorsun Muhammed.. Sen anladın onu dimi, Nasılda gülüyorsun seni Muhammed seni…

Neyse önce şu evlatlık meselesini halledelim.

Sonra araya başka şeyler sokuştururuz ve sonunda millet uyanmadan arada Zeynebi hallederiz..

Bak Muhammed şöyle bir şeyle giriş yapsak nasıl olur?

Allah, bir adamın içinde iki kalp yaratmadığı gibi, “zıhar” yaptığınız eşlerinizi de analarınız yerinde tutmadı ve evlatlıklarınızı da öz oğullarınız olarak tanımadı.

Bunlar sizin ağızlarınıza geliveren sözlerden ibarettir.

Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir.

Allah devam eder: Ya biz bunlara cahiliye dönemi dedik ama bunlarında en önemli konuda ahlaklı olacakları tuttu.

Öyle bir ayetle bunları ikna edemeyiz.

Gönlüm el vermiyor ama madem Zeynep senin için önemli öyleyse şu ahlaklı cahillere evlatlık konusunda biraz daha gaz verelim..

Off ya Muhammed ne zor işmiş bu..

Bu cahiliye Arapları zor yutuyor bunu..

Neeee.. Of ya Muhammed şimdide işin içine başka şeyler sokuşturma.

Ne demek ya diğer karıların başkası ile konuşursa. Konuşsunlar yani ne olur ki.

Muhammed: Ya Allahım şu işi baya uzattın.

Artık şu Zeynep işine odaklansak!

Allah : Muhammed o kadar kolay değil üveyde olsa gelinini koynuna almak. Az sabret.

Muhammed: Haklısın Allah’ım bu arada savaşmaktan kaçanlar var.

Şu işide bir halletsen iyi olurdu…

Biz akrabalarımızla kan kardeşlerimizle savaşmayız diyorlar.

Onlarla savaşmazsak benim karıları besleyecek parayı nerden buluruz? .

Allahım, Bıktım şu karıların isteklerinden, dırdırından..Kimi lapiz lazuli gerdanlık istiyor, kimi inci bileklik…Bu ganimetler bu arada baya işe yaradı.

Eyy peygamber hanımları diye başlayan ayet ama aç gözlü karılar, illa şunu bunu isterim diye vıdı vııdı ediyorlar.. Oysa karıların istediği ancak gasp, el koyma ile olur.

Ama gel görki bizim Müslümanlar savaşmayız, savaşa gerek yok diyorlar.

Tabi onların en fazla dört karısı var, bilmiyorlar onca karı ve cariyeyi beslemek ne demek…

Allah: Bak baya şık bir ayet oldu.. Fena gaza gelecekler….Ahzâb 16 (Resulüm!) De ki: Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız,

kaçmanın size asla faydası olmaz! (Eceliniz gelmemiş ise)

o takdirde de, yaşatılacağınız süre çok değildir. Aradan iki gün geçer..

Allah: O ha oldumu ana ya Muhammed bunca karın var hala mı daha zırlanıyorsun?

Bak bütün müslümanlar tırsmıştır artık .

Ahzab 6 dan sonra senin hatunlara bakmazlar ….

Dedik işte senin karılar onların anaları gibidir diye.

Sende yani hem evlatlık müessesesi yoktur dedik üzerine birde senin kıskançlığın için senin karıları Müslümanların anaları yaptık.

Muhammed: Ya Allah onlar benim garılar, ama benden başkasının bakmasına tahammülüm yok,Hem sen bırak Musayı, İsayı da sadede gel artık..

Allah: Üfffffff yaaa ;Muhammed. Unutma sana baba diyen birini haremine istiyorsun, hemde halanın kızı.

O kadar kolay değil bu iş.. Sabret…

Önce masal anlatalım, uyutalım milleti sonrası kolay, sen yatağında bil Zeynebi..

Muhammed: Off Allahım yaaa fena çarpıldım Zeynebe…

Gözümde başka hiç bir şey yok…

Off ya ben Zeyneple ilgilenirken başkası benim diğer karılara göz koyarsa ne olacak.

Olmazz kabullenemem Allahım..

Ya derlerse sen evlatlığının sana baba diyenin kasını karı olarah aldın, Senin karılar neden bizim anamız oluyorda SEN BİZLERİN BABASI OLMUYORSUN.

Seni açıh göz seni...

Offffff.. Allah ım bir çözüm bul..Valla isteginin sonu yok Muhammet,en evlatlığının karısını isterken, başkalarıda tabiki sana baharah birşeyler isterler..

En iyisi senin karıları korkutmak ilezim..

Azâb 28 Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim.

Azâb 29 Eğer Allah’ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat hazırlamıştır.

Ahzâb 30 Ey peygamber hanımları!

Sizden kim açık bir hayasızlık yaparsa, onun azabı iki katına çıkarılır.

Bu, Allah’a göre kolaydır.

Ahzâb 31 Sizden kim, Allah’a ve Resulüne itaat eder ve yararlı iş yaparsa ona mükafatını iki kat veririz,veona (cennette) bol rızık hazırlamışızdır.

Ahzâb 32 Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah’tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın;

sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır.üzel söz söyleyin.

Ahzâb 33 Evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın.

Namazı kılın,

zekatı verin,

Allah’a ve Resulüne itaat edin.

Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.

Allah : Bah bu Muhammed in kıskançlığı yüzünden milyarlarca kadın gelecekte köle gibi yaşayacak ama Muhammed sayesinde beni kaale alacaklar o yüzden işime geliyor bu karıların gelecekleri ile oynamak….

Muhammed sabırsızlanmaktadır.

Allah ise işi yavaştan almakta fazla dedikoduya maal vermemek için her türlü önlemi almaktadır.

Neler yapmıştır Allah kısa özet geçelim.

Ahzab 4 ayetle birlikte, Zeyd, evlatlık durumundan çıkmıştır..

Ancak, Zeyd hala, Zeyd Ibn-i Muhammed’dir ve adınında değişmesi gerekmektedir..

Arkasından, Ahzab 5 gelir… Evlat edindiklerinizi, babalarına nispet ederek çağırın, Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu taktirde onları din kardeşleriniz ve gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin..

Zeyd bu şekilde tekrar Zeyd Ibn-i Harise olur.. Ve oğul olma durumundan çıktığı için, Muhammed’in Zeyneb’le evlenebilmesine mani onemli bir engel de ortadan kalkar..

Allah derki,ileride bazı uyanıklar çıkıp şöyle yorum yapacaklardır. ” Burada akla gelen bir soru da, neden her konuda Peygamberine karşı uyarıcı olan Tanrı’nın, Muhammed, Zeyd’i evlatlık alırken bu ayeti göndermediği ve aradan onca zaman geçtikten ve bu Zeyneb olayı meydana çıktıktan sonra, acele olarak evlatlıkların kabul edilmedikleri ile ilgili bir ayetin ortaya atıldığıdır..

Muhammed bir aşağı bir yukarı yürümektedir.

Zemin hazırlanmıştır.

Bu arada zavallı Zeyd gelip Muhammed e eğer isterse Zeynepten boşanacağını ve kendisinin onunla evlenebileceğini söylemiştir.

Ama Muhammed e Allah dan daha sinyal gelmediği için içi giderek hayır demiştir.

Ah evet dese çıkacak dedikoduları şimdiden duyar gibi olmuştur.

Ebu Leblebi duydunmu Muhammed gelini ile evlenmiş..

Duydum Ebu Cebceb bin Aziz, birde peygamber olacak, Hatice öldükten sonra gemi iyice azıya aldı bu Muhammed.

Ya Ebu Lebleb bende korkudan benim karıları eve kapattım, çıkartmıyorum dışarı, çıksalar bile sıkı sıkı örtünüyorlar. (İşte Müslüman kadının asıl eve kapanması ve dışarı çıkarken örtünmesinin asıl sebebi budur.

Kulaklarında bu dedikodular çınlamaktadır.

Zeydin yanından kulaklarını tıkayıp hayır hayır diyerek kaçar..

Muhammed örtüsüne bürünüp Allah tan haber bekler..

Ama beklediği müjdeli haber gelmez.

Onun yerine :

00000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000

Ahzâb 36 :Allah ve Resulü bir)işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur.(hah şimdi oldu ,Zeyd şimdi ayvayı yedi.Ayat böyyük yerden geldi çünkü,mehemmedin en semimi dostundan)

00000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000

Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

Ne yapmalıyız,Zeyd gibi GARIYIMI verelim yani:-))))))).

Muhammed örtüden kafayı çıkartıp söylenmeye başlar..

Ya Allahım ,hani Zeynep meselesi ne oldu?

Allah : Dur az kaldı sende vurula vurula gittin gelinine vuruldun kokoreç efendi.

Bak iyi oku 36 yı, bu ayeti okuyan saftiriklerin artık tek söz bile söylemeye cesaretleri kalmaz.

Boru değil hükümü ben vericem, sen merak etme..

Muhammed in canı biraz sıkılmıştır, az daha sabır diye söylenirken acaba bu gece sıra kimdeydi diye içinden geçirip, ardından sıradaki diye seslenir…

Muhammed son ayeti etrafına toplanan Bedevilere yüksek sesle okur..

İçlerinden bir kaçı Allahada ne oluyor daldan dala konuyor bu son ayet pek hayra alamet değil, bakalım arkasından ne gelecek diye düşünürken aniden tövbe tövbe şeytan aklımı çeliyor diyip bu gibi fikirleri kafalarından atarlar…

Muhammed eve dönerken Zeyneplerin evinin önünden geçer, acaba Zeynep evde ne yapıyordur diye düşünmeden edemez…

Eve kendini zor atar ve hemen örtüsüne bürünür, tam 1 hafta örtüye bürünür ama Allahtan ses seda çıkmaz..

Nihayet Allah seslenir:Ey Muhammed zamanı geldi.

Bilerek 1 hafta geçirttim ki uyanan olmasın ,hemen o korkutma ayetinin arkasından şimdiki ayet olmazdı…

Muhammed hemen evden dışarı fırlar.

Neşesi yerine gelmiştir…

Kendisine Ahzab 37 ayetin geldiğini söyler..

Resulüm, hani Allah’ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye, “Eşini yanında tut, Allah’tan kork” diyordun.

Allah’ın açığa vuracagı şeyi, insanlardan çekinerek içinde saklıyordun??????????????????????????????????????

Oysa asıl korkmana layık olan Allah’tır.

Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkları, karıları ile ilişkilerini kestiklerinde müminlere bir güçlük olmasın.

(valla bukadar ince düşünceli,kuluyla bu geddin ilgilenen başka bir Allah kesin yohdur)

Allah’ın emri yerine getirilmiştir..

Muhammed in etrafına toplanan kalabalıktan bu ayetin ardından uğultular yükselir.

Çoğu Mümin şaşırmış bir halde bu haberi yaymak için hemen koşuşturmaya başlarlar..

Nasıl olur bir peygamber bunu yapabilir diye düşünenler çoğunluktadır…B

Muhammed ”DURUN, DAHA BİTMEDİ” diye seslenir.

Dağılmaya başlayanlar tekrar toplanır ve etrafa sessizlik hakim olunca devam eder…

Ahzâb 38 Allah’ın, kendisine helal kıldığı şeyde Peygamber’e herhangi bir vebal yoktur (yondur tebi,bütün suç Allahda,Allah alABİLİRSİN DEDİ ODA ALDI..

Önce gelip geçenler arasında da Allah’ın adeti böyle idi.

Allah’ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.

Kömür ocahlarında ölenlerin kadarı kimin.

Müminler Allah emriymiş diye söylenirken bazılarınıda şeytan dürtüklemektedir..

Allah zaten şeytanın dürtükleyeceğini bildiği için ayetleri ona göre düzenlemiştir..

Şeytan daha dürtmeye yeni başlamışken Muhammed devam eder.

Ahzâb 39 O peygamberler ki Allah’ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan başka kimseden korkmazlar.

Hesap görücü olarak Allah (herkese) yeter.

Ahzab 40 ayet, Zeyd’in babası olmadığını bir defa daha vurgular.

33/40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir.

Fakat o, Allah’ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur.

Allah her şeyi hakkıyla bilendir.(HIH VARMI DEYECEGİ OLAN)

Ahzâb 41 Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin.

(zikredekde faydamız nedir?

Ve O’nu sabah-akşam tesbih edin.

Allah bunu boşuna dememiştir.

Bu ayeti duyanlar(41-42) hemen tesbih ve zikir işine girerler ve Zeynep meselesini geçici olarak unuturlar.

Nasıl tesbih ve zikir etmesinler.. Zira 44. ayet onlara hediyeler vaad eder.

Ahzâb 44 Kendisine kavuştukları gün, Allah’ın onlara iltifatı, “selam” dır.

Allah onlara çok değerli mükafat hazırlamıştır.

Millet tesbih ve zikirle uğraşırken Muhammed araya Ahzab 50 yi sokuşturuverir.

Zira Allah geleceği gördüğü için ileride zırt pırt Muhammed in yok teyze kızı,

yok amca kızı,

yok şu cariye,

yok bu uçan kaçan diye kendisine geleceğini iyi biliyordur..

En iyisi tek bir ayette ne kadar hatun varsa Muhammed e helal etmektedir.

Bu arada Allah iyi ki Muhammed in k.........k....yokmuş demekten de kendini alamaz…

Ahzâb 50 Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını,

Allah’ın sana ganimet olarak verdiği ve

elinin altında bulunan cariyeleri,

amcanın,

halanın,

dayının

ve teyzenin

seninle beraber göç eden kızlarını

sana helal kıldık.

Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde,

kendisini peygambere hibe eden mümin kadını,

diğer müminlere değil, GATTİYENEM GEGÜL, sırf AĞAYA BELEŞ (mahsus)olmak üzere (helal kıldık).

Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lazım geldiğini onlara açıkladık) ki,

sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

(Allah dedigin böyle olur,eyide Somalıda günde 1000 kişi açlıhdan ölürken Allah onlara neden bahmıyor.Yohsa Allah yalnız dünür başılıhmı yapmahdadır,demek açlıhdan ölenler onu enterese etmiy)

Allah Muhammed bunları okurken kendi kendine konuşur…

Ya, bütün akraba kızlarını,

özellikle baba tarafından olanları bile Muhammed e helal kıldık.

İleride baya sakat doğan bebekler olacak ama ne yapalım onun yüzü suyu hürmetine yarattığım şu evrende bunu mu kafaya takıcam…

Medine meydanında akşam olmak üzeredir ve hummalı bir hareketlilik vardır.

Diğer yandan Muhammed in evinde ziyafet için koyunlar boğazlanmış, örtülere bürünmüş kadınlar bir yandan yemek hazırlıyorlar, bir yandanda fısıltılar halinde dedikodu yapıyorlardır:

Ay inşallah bu gelin Ayşe ile anlaşır,

Ayşede pek yaramaz,

yerinde durmuyor..

Aman sen Ayşe yi bırak asıl Hafsa belli etmiyor

Ama bu işe pek sıcak bakmıyor.

Tabi daha taze 23 yaşında Hafsacık kendisine ortak geldi.

Eee Muhammed de yaşlandı 58 yaşına giriyor..

Ay kız öyle deme günaha gireriz emir Allah tan geldi.

Aman haklısın tövbe, tövbe..

Şeytan dürttü ayyyy eti yakacaktık bak şeytana uyduk..

Ayşe bu düğün sırasında 12 yaşındadır ve eve gelecek 35 yaşında ki Zeyneb in eski kaynanasıdır.

Zeynep yeni elbiselerini giymiş,

kınasını yakmış bir halde evde otururken

Ayşede etrafında yağ satarım bal satarım diyerek zıplayarak dolanıyordu.

30 lu yaşlarına girmil ÜmmüSeleme ise kıskanç gözlerle Zeyneb i süzüp Muhammed bana böyle giysiler alıp, düğünde koyunlar kestirip ziyafet vermedi, ucuza gittim derken birden aklına Ahzab ayetleri gelir.

Ahzâb 28 Ey Peygamber!

Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim.

Ahzâb 29 Eğer Allah’ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat hazırlamıştır.

Bir anda kıskançlığı ve isyanı boğazına takılır ve yutkunarak işine devam eder..

Hele diğer iki ayeti hatırlayınca boğulacak gibi olur. Tövbeler ederek Allah a yalvarmaya başlar.

Ahzâb 30 Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık bir hayasızlık yaparsa, onun azabı iki katına çıkarılır. Bu, Allah’a göre kolaydır.

TefsirAhzâb 31 Sizden kim, Allah’a ve Resulüne itaat eder ve yararlı iş yaparsa ona mükafatını iki kat veririz.

Ve ona (cennette) bol rızık hazırlamışızdır.

Davetliler Medine meydanından ayrılıp Muhammed in evine düğün için yönelirler.

ilk gece geç saatlere kadaryenilir içilir ululuğundan, bu evliliğin hayrından söz edilir.

Konu konuyu açar millet gitmek bilmez..

Sonunda herkes gitmiş Muhammed in diğer hanımları Zeynebi elleri ile hazırlayıp odalarına çekilmiştir.Muhammed sabah uyandığında oldukça mutludur…

Muhammed sabah neşeyle uyanmıştır ama akşamın gelmesini dört gözle beklemektedir.

Hafsa Muhammed e bir güyüm su ısıtır.

Muhammed sabah namazından önce gusül abdestini alır ve Medine meydan camiine namaz kılmaya gider.

Zeynepte şaşkınlık içinde sabaha uyanmış, ayrı bir yerde gusül abdestini almıştır.

Kırk yıl düşünse yıllarca baba dediği üzerine üstlük peygamber olan Muhammedle evlenip gerdeğe gireceği aklının ucundan geçmemiştir.Zeynep kendisini garip hissetmektedir.

İşin içinde Allah ın emri olmasa ve böyle bir şey başına gelmiş olsa çoktan intihar edeceğini düşünür.

İçinde yine ölmek vardır fakat Allah korkusundan dolayı dayanmaktadır.

Nasıl olmasın daha geçen gece eski kocası yani dün geceyi beraber geçirdiği adamın evlatlıkta olsa oğluyla birlikte olmuştur.

Hangi ruh bunu kaldırabilir?

Kimbilir şimdi Zeyd ne haledir?

Neler aklından geçiyordur?

Belki de uzun süren bir düşün içersindeyim dedi Zeynep perde aralığından süzülen gün ışığı göz kapaklarına değince uyuyan bedenine aydı beyni.

Aklından bir türlü atamıyord ayılan beynini kemiren soruyu.

Bir cevabı var mıdır?

Ne düşteyim, ne ölü, ne de bir deli, ya ben kimim, ne olur biri çıkıp söylesin bunu birisi cevap versin beni yiyip bitiren şu soruyu?

Allah neden bu ayeti Muhammed e uygulamalı yaptırdı?

Allah neden beni seçti?

Sadece sözler yetmez miydi bu cahiliye adetini ortadan kaldırmaya.

Allah ın sözü söz değil mi?

Bu uygulama neden ve neden ben?

Oysa Zeynep bilemezdi gerçeği : Dilsiz ve soğuktur binlerce çöle açılan bir kapıdır dünya, insan onun aradığı cevabı açıkça haykırsa bir yerlerde duramaz bir daha…

Kim söyleyecek Zeyneb e bunu :

Sözün örtüsünü araladığında ne görecek?

Kimsesiz düşler , binlerce itiraf, dağları eritebilecek sırlar ve denizine kavuşamamış nehirler duruyor olacak hâlâ orada.

Nerenden keserse kessin Zeynep bir yanına hep asılı kalacak birkaç nota, yarımlık bir sus ve bir iki söz gerekli bu şarkıya.

Öyleyse Zeynep ört hadi ört üstünü üşütmesin, ayakları dışarıda kalmış gerçekler…Zeyneb in düşüncelerini evden gelen bir sürü kadın sesi bozar.

Evde ki kadınları sayar.. 1-2-3-4-5-6…..17-18 birde ben 19.

Zeynep

yeni bir hayata başlamıştır ve bu gerçeğin de farkındadır.

Oo artık eskiden baba dediği bir peygamberle evlidir, peygamber karısıdır..

Muhammed Medine meydanından eve döner bir an önce akşamın olmasını dört gözle beklemektedir.

Akşam olur ama gelin görün ki ev yine kutlamaya gelenlerle dolup taşmaktadır.

Misafirlere sofralar kurulur ve bir önceki akşam gibi gelenler kalkmak bilmezler.

Muhammed in içi darlanır.

Bildiği bütün duaları okur,

Hatta misafirlerin ayakkabılarına tuz döker ama nafile:-))))))..

Neredeyse 1 hafta geçmiştir fakat misafirlerin ardı arkası kesilmez.

Tamam der Muhammed gelsinler yesinler içsinler ama vaktinde gitsinler ki bende Zeyneple doya doya bütün geceyi geçireyim.

Misafirlerin gitmesi yatakların hazırlanması gece yarısını buluyor.

Zeyneple fazla vakit geçirmeden uyku bastırıyor ve uyuyakalıyorum..

Malum sabah gün doğumundan önce kalkıp gusül abdesti alıp namaz kılmak gerek.

Şu meseleyi bir Allah a haber edeyim buna bir çözüm bulsun…

Hemde vakitli vakitsiz eve geliyorlar benim hatunları görüyorlar uyuz oluyorum…

Allah Muhammed in bu şikayetini duyunca önce bir gürler.

Eyy Muhammed biz bu ayetleri tüminsanlığa indiriyoruz.

Şimdi nerden çıktı bu özel istek.

Hem millet ne der..

Şimdiyi bırak 21. yy da bir sürü kefere olacak, bunları dillerine dolayacaklar..

Muhammed hemen savunmaya geçer..

Allahım , ne var bunda..

İşin zor kısmını hallettik.

Önce söylendiler ama bak şimdi kimsenin sesi çıkmıyor pek..

Hem artık onca korkutmadan sonra ne dersek itiraz edemiyorlar.

Haaaa Allahım birde benim hatunlarla evlenmelerini yasaklayıver..

Allah isteksizde olsa Muhammed in isteğini yerine getirir.

Ahzâb 53 Ey iman edenler!

Siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber’in evlerine girmeyin.

Ancak davet edildiğiniz vakit girin.

Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın( eeee,adam yeni evlieccik kelleyi çalıştırın).

Çünkü bu hareketiniz Peygamber’i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır(yaaaaaaaaaaaaa).

Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez.

Peygamber’in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin.

sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır.

Sizin Allah’ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikahlamanız asla caiz olamaz(nedenmiş Allahım,genç garılar gocasız olurmu).

Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah) tır.

O bizim garıları nıkahlıyacak emme biz onunkileri hahha.

Bu en son ayet indikten sonra Uçuşan kumlar arasında şuursuzca oraya buraya koşan bir adam görülmektedir.

Adam koşuşturmayı bırakıp çöle diz üstü çöker ve kumlara ellerini daldırıp avucunda sıkar…

Kafasını yukarı kaldırıp ellerindeki kumları fırlatıp göğsünü dövmeye başlar.. ,,

Bu arada rüzgardaha şiddetlenir ve adamın elbiseleri uçuşur…

Tekrar ayağa kalkar ve bir iki adım attıktan sonra güçsüz bir halde yere yığılır..

Bu çöllerdeki adam Zeyd dir.

İlk gece uykuya direnmiştir.

Ne zaman gözlerini kapatsa aklına karısı ve babasının görüntüleri geliyordu.

Hemde ne görüntüler..

Bu olayın acısına dayanamamış düğün gecesi kendisini çöllere vurmuştur.

Nihayet bir hafta sonra kendisine gelip geri dönmüştür.

Artık bağrına taş basacaktır.

Yüreğinde büyük ferman vardır.

Allah ın fermanı.

Bu ferman karısını ondan alıp götürmüştür .

Zeyd çöllerde dolaşırken Muhammed eve vakitsiz gelip giden ziyaretçi meselesini halletmiştir.

Her şey Allah ın izni ve yardımıyla istediği gibi gitmektedir.

Muhammed Allah ın bu yardımları için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür.

Bir şekilde Allah a minnetini göstermek zorunluluğu hisseder.

En sonunda farz namazlarından sonra Allah a teşekkür maiyetinde daha fazla rekat namaz kılmaya karar verir.

Bu durumu gören Müslümanlar neden fazla rekat namaz kıldığını sorgulamaksızın Muhammed i taklit ederler.

Ev et sünnet namazlarının asıl kılınma sebebi Muhammed in cinsel yönden isteklerini karşılayan Allah a şükretmesinden kaynaklanmaktadır.

Ahzab suresinden önce Muhammed arada sırada fazla rekat namaz kılardı ama Ahzab suresinin ardından bunu her namazda yapmaya başlamıştır.

Zeynep ten sonra Muhammed karılarını yeni bir sıraya koymuştur.

Muhammed öyle bir insandır ki cinsel yünden karılarını memnun etmek için haktan asla vazgeçmez.

E ne de olsa bir peygamber, bir peygamberdende zaten bu beklenir.

Ne de olsa Peygamberdir ve Allah ona otuz erkek gücü vermiştir.

Buna Muhammed in yakın arkadaşlarından birisi olan enes bin Malik şahittir.

Zaten Enes bu durumu önüne geldiğine anlatmaktadır..

Hatta Enes bir keresinde Müsned e Peygamberin , günün belirli saatlerinde bütün karılarını dolaştığını, hepsi ile cinsel ilişkide bulunduğunu anlatmıştır. Milletin ağzı torba değil ki büzesin..

Bu arada Muhammed in evinin içide evlere şenliktir.

Muhammed in karıları birbirleriyle laf yarışındadır..

Zeynep bir keresinde Safiye’ye “Yahudi Karı” diye seslenmişti.

Ayşe’nin Safiye için, “Boyu da pek kısa,

yere çok yakın” demişti.

Aişe ve Hafsa, “Biz Resulullah’ın yanında Safiye’den daha değerliyiz” diye iddia etmişlerdi.

Muhammed peygamber olmasa ve Allahtan korkmasalar kadınlar evde her gün saçsaça başbaşa gireceklerdir.

Muhammed in resmi karıları bir gün bir araya toplandılar.

Konu eve yeni gelen köle Maryaydı.

Marya, Kıpti kökenli ve Hristiyandır.

Muhammed’e Mısır Mukavkıs’I (piskopos) dört cariye armağan eder işte Marya, bunlardan biridir

Hafsa zeytine,

atların nallarından çıkan kıvılcıma yeminler ederek bu Marya nın başlarına iş açacağını söyler.

Zeynep se ben yeni gelinim ama bu Marya da pek güzel bir kız, umarım onun yüzünden Muhammed bizi boşlamaz der..

Ayşe ise konuşmalardan sıkılmış geçen gün kaybettiği oyuncak bebeğini aramaya koyulmuştur.

Marya soluk soluğa Hafsa nın odasına girer.

Bir iki nefeslendikten sonra heyecanla konuşmaya başlar.

Kız abla Muhammed le Zeynebi aşağı mahallenin arkasındaki hurmalığa giderken gördüm.

Malum ablacım bugün senin sıran ,

sende garibim oturmuş Muhammed i bekliyorsun.

.Bunu duyan , Hafsa yıldırım hızıyla çarşaflarını giyer ve aceleyle evden çıkar.

Marya nın planı tutmuştur.

Amacı Hafsa nın yatağına papaz büyüsünü uygulamaktır.

Marya eve geldiğinde en çok Hafsa ya gıcık kapmıştır.

Muhammed i cinsel yönden ona karşı soğutmak için memleketinde öğrendiği papaz büyüsünü hemen uygulamaya koyar.

Nasılsa vakti boldur, hurmalık nereden baksa gidiş geliş yarın saati bulur.

Tam işini bitirmiş kıs kıs gülüp yatağa oturmuşken içeri Muhammed girer.

Muhammed in gözleri şehvetle açılmış bir haldeyken şimdi bu şehvet dolu gözlere şaşkınlık eklenmiştir.

Karşısında Hafsayı beklerken Marya yı bulmuştur.

Kime niyet kime kısmet diyerek işe koyulur.

Nasılsa o sırayı takip edip Hafsa nın odasına gelmiştir.

Yatakta Hafsa yoktur ama sıranın olduğu yatakta güzeller güzeli Marya vardır.

Marya ise sevinç içindedir.

Şu papaz büyüsü ammada kuvvetliymiş daha bismillah yeni yaptım ama hemen işe yaradı diye içinden zafernaraları atmaktadır.

O haldeyken Hafsanın eve gelmek üzere olduğunuda unutmuştur.

Birden her ikiside Hafsanın çığlıkları ile yataktan fırlarlar.

Hafsa deliye dönmüştür..

Tüüüh yazıklar olsun birde Allah ın elçisi olacaksıın.

Tanrı Elçisi!

Sen beni kötü duruma düşürdün, aşağıladın.

Öyle birşey yaptın ki, benzerini hiçbir karına yapmadın!

Benim günümde, benim sıramda ve benim yatağımda bir cariyeyileyatıyorsun!”

Muhammed ne desin çok zor bir durumda kalmıştır?

Koskoca bir peygamber hak yemektedir.

Hemde ne hak.

Hoş Muhammed in yerinde kim olsa Marya gibi bir hörüyü çatır çatır yerdi ama işte gelin görün Muhammed bir peygamberdir.

Ama Marya yı hamhamdan geri duramamıştır.

Muhammed hemen durumu düzeltmeye çalışır.

Ne de olsa kadınların zaaflarını iyi bilmektedir.

Sonra Muhammed’le Hafsa arasında şu konuşma geçer:

Hafsa! Marya’yı kendime haram etsem de ona bir daha yaklaşmasam; bundan hoşnut olur musun?

Hafsa hemen yelkenleri koyverir – Evet! diyerek sırıtır.

Muhammed hemen antiçmiştir.

Hafsa! Aramızda kalsın, bunu sakın kimseye söyleme, olmaz mı der Muhammad?

Tamam!Muhammedin canı sıkılmıştır ama ucuz yırtmıştır.

Olayı bir şekilde tatlıya bağlamıştır.

Aradan bir zaman geçer..

Ama Muhammed Marya ya baktıkça içi bir hoş olmaktadır.

Yemin etmiştir Marya ya el sürmeyeceğine dair.

Ama gözünü de Marya dan alamamaktadır..

Marya ise durumun farkındadır.

r

Muhammed i görünce inadına işvelenmekte ve kırıtmaktadır.

Muhammed bu işi allah a havale etmem lazım.

Yoksa kafayı yiyeceğim. der.

Mehemmed durumu Allaha açar

O akşam Allah isyan eder.

Yeter ya Muhammed yeter..

Ahzab suresini ne hale çevirdin.

Baksana tam bir şehvet suresi halini aldı.

Ne der insanlar?

Hadi şimdiye kadarını bir şekilde hallettik..

ama bu başka ya Muhammed..

Allah ım biraz daha korkutsak, cehennemden falan daha detaylı bahsetsek nasıl olur?

Ya Muhammed sen iyice gemi azıya aldın.

Tamam bir şekilde halledeceğim.

Ama artık sana sınır koymanın zamanı geldi.

Bundan sonra sana başka karı almanı yasaklıyorum..

Allah ım cariyeler buna dahil mi?

Elbette dahil Muhammed.

Hatta dişi sinekler bile dahil:)))))).

Yaa ama Allahım bari cariyeleri hariç tut.

Etraf mis gibi cariye ile kaynıyor.

Bana ne bende o zaman oynamam işte.

Muhammed mızıkçılık yapma, işin sonuna gelmişken hem de bak olmaz böyle.

Banane yaa cariyeleri hariç tutarsan bu iş devam eder, yoksa ben bu işi bırakıcam.

Onca dünya zevki varken sen benden bunu yapmamı isteyemezsin..

Peki o zaman Muhammed cariyeleri işin dışında tutuyorum,

ama bak bu son olsun bundan sonra karı kız için kapımı çalma..

Ahzâb 51 Onlardan dilediğini geriye bırakır,

dilediğini de yanına alırsın.

Boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur.

Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir.

Allah hakkıyle bilendir, halimdir.

( Peki diger müslümenler garıyı boşadımı başkalarına nıkahlanıp yatağa girmeden geri alamıyorlarda Mehemmet nasıl alıyor)

Ahzâb 52 Bundan sonra artık başka kadınlarla evlenmen, elinin altında bulunan cariyeler hariç, güzellikleri hoşuna gitse bile, bunların yerine başka hanımlar alman sana helal değildir.

Allah her şeyi gözetler.

Allahım ya bu yetmez ki..

Başka bir ayet daha yollasan..Muhammed ard arda dikkat çeker en iyisi gerisini başka surede yollarım..

Ey peygamber! Eşlerini memnun etmek için Allah’ın serbest bıraktığı şeyi niçin kendine yasaklıyorsun?

Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır.

Allah yeminlerinizi bir çözüme bağlamayı istemektedir.”

(Tahrim; 66/1-2).Şimdi asıl bu ayetleri Ahzab 51 -52 geri plana atacak başka ayetleri bulmaya çalışıyorum.

Ama allah ın bana evlenmeyi yasakladın ya yetmez mi bu..

Evlenmeni yasakladım ama cariyelerle ne istersen yaparsın.

Bu durumda bu tam yasaklama sayılmaz..

Şimdi allah katında senin çok değerli olduğunu vurgulamak lazım.

Ahzâb 56 Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salevat getirirler.

Ey müminler!

Siz de ona salevat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.

Nasıl Muhammed melekler ve Allah bile sana salavat getiriyor dedim, hem bu ayetten sonra sana fazla laf edende kalmaz..

Pek bir akıllısın Allahım ama biraz daha ek yapsak..

Enes dedi ki hala orada burada azgın Muhammed diye konuşanlar varmış.

Nerden biliyorlar bu kadarazgın olduğumu bunu ortalığa yayanı bir yakalasam.

Muhammed dikket et, durum ortada gelinini bile koynuna aldın.

Onlarca karın,

yirminin üzerinde cariyen var.

Gören göz kılavuz istemez..

Ahzâb 57 Allah ve Resulünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.

Biraz saçma oldu bu arada bende incinirmişim gibi bir yargı çıktı ortaya ama iyide oldu

.

Hele bir incitsinler seni ve beni bu ayetten sonra yakarım Vallahi billahi..

Allahım niye yemin ediyorsun yaa.

Ne bileyim Muhammed sürekli Arapça konuşmaktan sanırım.

.Haa tamam o zaman

Ayşenin KOLYESİ bölümü..Muhammed, Aralık 626`da kendisine saldırmaya hazırlandıklarını ileri sürdüğü Mustalıkoğulları aşiretine baskın verdi.

Kaçan Mustalıkogulları`nı Kızıldeniz`e yakın bir yerde, Mureysi denilen bir kuyunun başında kıstırdı.

Kısa bir çarpışmadan sonra düşman dağıldı.

Elde edilen ganimet yine çok büyüktü.

2000 deve,

5000 davar,

700 esir…Esirler arasında 13 yaşında, güzel mi güzel; güzelliğini,

Ayşe`nin bile kıskanacagı Mustalıkoğulları`nın şefi Haris`in kızı Cüveyriye de vardı.

Güzel ve soylu “Cariyecik”,

Sabit İbn Kays`ın payına düşmüştü.

Yeni efendisine fidye ödeyip özgür olmak istediğini söyledi.

Sabit O`na, bu isteğini Muhammed`e söylemesini istedi.

Kızcağız, Muhammed`in huzuruna çıktı ve isteğini O´na iletti.

Muhammed cariyeciği görünce yüreği yerinden hoplar ve kafasında hemen bir şimşek çakar : Muhammed`in daha iyi bir düşüncesi vardı:

Sabit`e vereceğin fidyeyi ben ödeyim, benim ol.

Zaten payıma düşen cariyelerin hepsini toplasan bir Cüveriyye etmezler

Şansımın ta içine diye söylenir..

Ancak bu baskının dönüşünde Medineliler`le Mekkeliler arasında ganimetlerden alınan paylar konusunda tartışmalar, kavgalar başlamıştı.

orda bulunan İbn Übey yine topluluğu birbirine karşı kışkırtıyordu.

Muhammed ise olayları yatıştırmaya ve duruma hakim olmaya çalışıyordu.

İşin içinden çıkamayacağını anlayam Muhammed bana beşte birini verin gerisini ne yaparsanız yapın ‘ diyerek kendi payına düşen develeri, davarları ve kadınları alıp saymaya koyulur..

Dönüş yolculuğu cok hızlı oluyor,

çok az mola veriliyordu ki; son verilen mola yerinde yaşanan bir olay doğrudan Muhammed`in namus ve şerefini ilgilendiren korkunç bir dedikodunun patlamasına neden oldu.

Bu sefere; sevgili karısı, o sıralar 13 yaşında olan Ayşe`yi de yanında getirmişti.Olayı Ayşe`den dinleyelim:(Son mola yerinde) İhtiyaç dökmek için uzaklaştım.

Boynumda zafir tanelerinden bir kolye asılıydı.

İhtiyacımı gördüğüm sırada kolye düşmüş.

Mola yerine döndüğümde kolyenin olmadığını farkettim.

Yola devam etmek için hazırlık yapılıyordu.

İlk gittiğim yere döndüm ve kolyeyi buluncaya kadar kumları karıştırıp aradım.

Tahteravanımı deveye yükleyen adamlar, yokluğumda gelmişler, semeri vurup tahteravanı bağlamışlar.

Beni içeride sanıyorlarmış.

Deveyi sürüp götürmüşler.

Mola yerine geldiğimde, kimseler kalmamıştı.

Harmanime sarındım; yokluğumu görünce gelip beni alırlar diye olduğum yerde bekledim

.

Beklerken, yanıma Safvan İbn El Muattal Es-Selam geldi.

Saffan çok gençti Ayşe:Bilmediğim bir nedenden ötürü gecikmiş, öbürleriyle beraber uyumadığı için arkada kalmıştı.

ve Ayşe anlatmaya devam eder :Saffan Yüzümüzü örtmediğimiz devirde de beni görmüştü, tanımıştı: “Allah`ın kullarıyız, yine O´nun bağrına sığınacağız; Peygamber`in kadını”. Elbiselerime sımsıkı sarınmıştım. Neden arkada kaldığımı sordu, cevap vermedim.

Devesini getirdi ve “Bin deveye” dedi. Deveye bindim, deveyi çekerek yola koyuldu. Hızlı gidiyor, bir an önce kafileye yetişmeye çalışıyordu. Fakat yetişemedik ve yokluğum gün ışıyınca farkedilmiş. O zaman kafile durmuş. Mola yerinde dinlenirken onları bulduk.

Yaşlı Peygamber ne yapacağını bilmiyordu, canı çok sıkkındı.

Çocuk yaştaki karısını çok seviyordu ama kıskanç ruhu, onun mahsumiyetine inanmıyordu.

Acaba Cüveyriye`yi kıskanıp böyle bir hata yapmış olabilir miydi?

Çok zor durumdaydı.

O`nun kadınları müminlerin anası sayılıyorlardı.

Bu olay sıradan bir dedikodu değildi.

Milletin ağzını kapatamıyordu.

Nasıl oluyor da bir mümin, anasıyla yatabilir diyorlardı.

Hemen herkes, Ayşe`nin o adamla yattığına inanıyordu.

Babası Ebu Bekir ve annesi Ümmü Ruman bile kızlarının mahsumiyetinden emin değillerdi.

Kıskançlık duygularıyla bir gençlik hatası yapmış olabilirdi.

Ayşe, babasının evine gitmişti.

Muhammed ise evinden dışarı çıkmıyordu.

Güvendiği kişilere soruyor, akıl danışıyordu ama istediği yanıtı alamıyordu.

Kendi oğlu saydığı, aynı zamanda damadı ve soyunun devamı Hasan ile Hüseyin`in babası, amcasi Ebu Talib`in yadigarı Ali`ye sordu.

Ali: “Kadın kısmı böyledir, fırsat düştü mü yapar.

Gönder gitsin.

Sana kadın mı yok, yenisini alırsın

”.Ama gönderemezdi Ayşe`yi.

O´nu hala seviyordu.

Üstelik Ebu Bekir`in kızıydı.

Hem diğer müslümanlara ve müslüman olmayanlara ne diyecekti.

Aradan bir ay geçmişti ama Muhammed hala aynı kuşkular içindeydi.

Ayşeyi yanına çağırıp tekrar sordu.

Ayşe söyle gerçeği söyle, oldu mu bir şey.

.Muhammed bu soruyu sorunca Ayşe o geceyi hatırladı,

gözlerini kısıp cevap verdi:

Bu nu bana mı soruyorsun Ey Muhammed.

Hadi git her şeyi bilen Allahına sor..

Muhammed bu cevapla olduğu yerde dona kalmıştı.

Böyle bir cevap beklemiyordu

.

Ebu Bekir`in evine gitti

.

Sinir krizi geçiriyordu.

Başının altına bir yastık koydular, üzerine de harmanisini çekti.

Terledikçe terliyordu.

Allah`ın Kelamı iniyordu.

Kriz geçince ayağa kalktı Sana iyi haberim var Ayşe” dedi ve Allah`ın verdiği mahsumiyet kararını açıkladı.

Önce zina edenlere uygulanacak cezayı açıkladı:

Nur (Işık) Suresi 2:<BR>Zina eden kadınla zina eden erkek…Yüz vuruş vurun her birinin tenlerine…

Müminlerden bir topluluk da onların cezalarına şahit olsun

.

Daha sonra kadınlara zina iftirası atanlara verilecek olan ceza.

Nur (Işık) Suresi 4:Namuslu kadınlara zina isnat edip de dört tanık getiremeyenlere seksen değnek vurun.

Onların tanıklığını da sonsuza dek kabul etmeyin…

Daha sonra da Ayşe`nin mahsumiyetini açıklayan maddeler.

Nur (Işık) Suresi 11-13:(Ayse hakında) O uydurma haberi size getirenler, içinizden bir gruptur.

Onu kendiniz için bir kötülük saymayın.

Aksine o, sizin için bir hayırdır.

İftirada bulunanlardan her birinin o günahtan kazandığı vardır.

Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır.

Onu duyduklarında, erkek ve kadın müminlerin birbirleri için iyi zanda bulunup, “Bu apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?

O`na dört tanık getirilseydi ya.

Madem ki tanık getiremediler, o halde Allah katında tümü yalancıdır.

Ve bu olayla ilgili konusma yasağını içeren madde:

Nur (Işık) Suresi 17:Allah,eğer gerçek müminlerseniz, böyle bir günaha ebediyen dönmemenizi öğütler.

Bu dedikoduları gündeme getirmekle suçlanan, İbn Übey hariç herkese kırbaç cezası uygulandı.

Böylece bu olay kapanmış gibi görünüyordu

Ama Ayşe, Ali`nin kendisiyle ilgili sözlerini unutmayacak,

Sürekli olarak Ali ve çevresi aleyhine çalışmalar yapacak ve yıllar sonra O´nu bir suikastle öldürtecekti.

Muhammed : Allahım ben karıları sıraya soktum her birine ancak ayda bir sıra geliyor, bu arada ya şeytan akıllarını çelerse…

A

Allah: Kıskançlık krizine girdim desene ,en şuna ya Muhammed…

Muhammed:Hadi bana bu surede bir kıyak daha geçiver.. Hadi ama.

.

Bak ben olmasam kimse sana inanmaz ama..

Ben sana o kadar kıyak geçtim.

Sayemde baya taraftarın oldu…

Allah : Off Muhammed seninde isteklerinin sonu yok.

Madem bana inanacaklar bu ınsancıklar ,o zaman hem senin karıların, hemde onlarda gözü olanların gözünü korkutalım…

Ahzâb 6 :Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır.

Eşleri, onların analarıdır.

Akraba olanlar,

Allah’ın Kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. Bunlar Kitap’ta yazılı bulunmaktadır.

Allah: Ya Muhammed biz bu karı kız işine bu surede pek bir daldık,

millet uyanacak.

Araya şu Tevrattan bir şeyler sokuştursak.

Hemde sen dersin Tevratın ki ile benim ki aynı Allah..

Yahudilerde iyi para vardır bu şekilde onlarıda kendine inandırırsan oooooh yemede yanında yat

… Ahzâb 7, Hani biz peygamberlerden söz almıştık;

senden,

Nuh’tan,

İbrahim’den,

Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.

Uff bu kefere Yahudiler yutmadılar ama Kureyşten yutan baya ınsancık oldu…

Ahzâb 5 Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın.

Allah yanında en doğrusu budur.

Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin.

Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yok;

fakat kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır.

Allah bağışlayandır, esirgeyendir.Ya şu Cahiliye Arapları ne demek evlatlıklarınızı öz saymak, birde üzerine kendi adınızı ve soyadınızı vermek.

Şincik gelelim buyazının kimin olduğuna.

Ben alındığı yer İslam gerçekleri deye yazmışım.

Mohammed gardaşımızda diyürki yazı benim yazı.

Mohammed degerli arhadaşımızdır.

Degerli yazıları vardır.Benim deyiyse onundur.

Bir yanlışlıh olması

mümkündür her zaman.

Muhammedimizi darıltacah degülük ya.

Yazı gerçekten çoh gözel.

Kenerine köşesine eccikte ben ekledim.

Gusura galmaz sanırım.

Mohammedimiz.

Tolon dede

Ah Muhammed beni neden bu işe soktun. (Cahiliye döneminde evlatlıklar evlat eden kişinin adı ile çağrılırmış)Muhammed Allah a sorar- Yuttular mı dersin..Allah cevaplar.. Elleri Mahkum ilk başta fena tırstırdım… Bak ne dedim.

Ahzâb 1 Ey Peygamber! Allah’tan kork, kafirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.

Ahzâb 2 Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

Ahzâb 3 Allah’a güven. Vekil olarak Allah yeter.

Allah : Şimdi bunlar bu ayetlerden gereken mesajı almıştır.. Nasıl giriş ama. Önce zemini hazırla sonra evlatlık meselesini hallet….

İslam pencereleriden,alınmıştır.

Fazla acıhcümleler çıkarılmıştır

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Ey Türkiye müslümanı,

Her eleştiriye bu Kuran'da yok diyenler sizlersiniz.

Ona bakarsanız, vakit namazlarının kaç rekat olduğu da yazmıyor Kuran'da.

Her seferinde bunlar Kuran'da yok diye kıvırırsanız işiniz zor sizin.

Kuran'da yazmayan şeyleri sünnete ve hadislere göre yapmıyor musunuz?

Linklerini verdiğim İslami siteler de hangi hadislerden alıntı yaptıklarını yazmışlar.

Eğer ola ki onlar haklıysa, ve sen İslami bir hükmü inkar ediyorsan cehennemliksin ona göre.

Yine söylüyorum, bir tarikate, cemaate ve mezhebe bağlı olmak vacibtir. Bu konuda yüzlerce yazı görebilirsin internette.

Dolayısıyla bu yaptığın İslamı reforme etme ve bize şirin gösterme çabasından başka bir şey değil.

Recm de, mürtedin katli de, namaz kılmayanların cezalandırılması da İslam'da vardır ve Dünya'daki İslam devletlerinde bu hüküm uygulanıyor.

Mesela İran'da ateist veya agnostik olmanın cezası idamdır, Malezya'da oruç tutmayanları tesbit edip tutuklamakla yükümlü bir oruç polisi vardır.

Kuran'da yer almayan recm de bizzat Muhammed tarafından uygulanmış ve sünnet kabul edilmiştir.

İran, Sudan, Suudi Arabistan, Pakistan ve Afganistan'da dinden çıkmanın cezası ölümdür.

Beni İslam'a hüküm sokmaya çabalamakla mı eleştiriyorsunuz? Afedersin ama neden bunu yapayım?

Kendi katlimi vacib kılan bir yasayı neden İslam'a sokmaya uğraşayım ki?

İslam sizin zannettiğiniz o hoşgörü dini değildir, bu konudaki çabalarınız beyhude.

İslam'ın etkilerini araştırmak için gerçek müslümanların olduğu ülkelere bir göz at.

Yukarıda yazdığım hükümler İslam devletleri tarafından harfiyen uygulanıyor.

Bu yasaların İslam'a uygun olmadığını iddia etmek bile idam edilme sebebi.

Siz hala uyuyorsunuzve tatlı rüyalarda dolaşmak hoşunuza gidiyor.

Ama kırıcı da olsa, üzücü de olsa, yıkıcı da olsa gerçekleri söylemek benim görevim.

Sen İslamı, ömrünü İslam'a adamış, fıkıh ilmini yutmuş alimlerden daha iyi bileceğini mi sanıyorsun?

Diyorsunuz ya:

İran şii,

S.Arabistan vahhabi,

Pakistan sapkın,

Afganistan yoldan çıkmış

Taliban terörist... ve bunlar İslamı temsil etmez diyorsunuz ya... O zaman kim gerçek müslüman?

Kim İslamı gerçek haliyle yaşıyor o zaman? 3 yaşından beri Kuran'ı ana diliyle hatmeden, ilköğretim ve liseyi İslami okullarda okuyan, tüm zamanını ibadetle geçiren Araplar mı?

Yoksa, cumadan cumaya camiye gidip, televizyonda izlediklerine ''bunlar İslamı yanlış yorumluyor azizim'' diyen Türk müslümanları mı?

Araplara sapkın diyorsun ya. Emin ol onlar da sana sapkın diyor. Bi'dat ehli diyorlar sana. O İslami değil, bu İslami değil, kim İslami o zaman? Sen mi?...

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Toprak, mal ve makam için yapılan çabaların boş çabalar olduğu, islam dininin otorite olması ve yayılması için yapılan çabaların ise gerçekten takdire şayan olduğu tüm ayet ve hadislerden çıkan yegane ortak noktadır. Çaba gerçek manada savaşmak olduğu gibi, bunun sadece bir meydan muharebesi şeklinde olabileceğini düşünmek saçmadır. Psikolojik savaş, ilim ve bilim yönüyle verilen savaş, savaş meydanlarında verilen savaştan çok daha vehimdir. Nitekim alimin mürekkebi, şehidin kanından daha üstündür. Baştaki liderin vereceği bir karar ile binlerce kişi boş yere kan dökebilirken, hiç kan dökülmeden yine bir karar ile istenilen sonuçlara ulaşıldığı da tarih boyunca görülmüş gerçeklerdendir.

Allah islam dininin yayılması için uğraş vereni sever. Bunu toplum düzeyinden bireysele indirecek olursak, konu biraz daha anlaşılır olucak sanırım;

Bir müslüman girdiği ortama uyan değil, girdiği ortamı değiştiren kişidir. Bir haksızlık gördüğü vakit, onu fiil olarak değiştirmeye gücü yetiyorsa değiştirir. (Omuz omuza savaş ), Buna gücü yetmiyorsa, dili ile değiştirmeye çalışır. (ilmi savaş ). Buna da gücü yetmiyorsa susar. Susmak anlatılan ve olanları onaylamamak anlamına gelir. (psikolojik savaş) Veya o ortamı terk eder ve aynı ortama bir daha girmez. Bu davranışları toplum düzeyine çekecek olursak İslam dinini yayma ve otorite haline getirmek için verilen uğraşın sizin zannettiğiniz gibi bir savaş faaliyeti olmadığı görülür.

Sizce müslümanım deyip, bizi aldatan ve içimizde barınan şerefsizlerin, ben kafirim deyip alenen bunu söyleyenlerle bir mi tutulacağını sanıyorsunuz? İnkar eden kendine kötülük etmiş olur. Hesabı Hakk'a aittir. Mesela siz... Ben inanmıyorum deyip inkar ediyorsunuz. Bunun hesabını sormak hiçbir müslümana düşmez. Siz hesabı Allah'a vereceksiniz. Ama ben müslümanım deyip şurda yazı yazan bir ateist olsa, beni de seni de kandırmış olur değil mi ? Aldatılmayı kim ister ?

Ve farz edelim ki bu kişi önceden müslümandı, ve falanca sebebten dedi ki ben dinden döndüm. Tıpkı Hz Ömer döneminde olan hadise gibi. Ne diyor verdiğiniz kaynaklarda... Önce dinden dönmesine sebeb olan durumlar araştırılır. Ortadan kaldırılmaya çalışılır. Ya sonra... Ona tevbe etmesi için mühlet verilir. İşte asıl nokta burası. Bu verilen süre ne kadar ? BİR ÖMÜR BOYU. Aksini iddia edebileceğiniz hiçbir kanıt sunamazsınız bana.

Çünkü Rahman buyurdu ki, son nefese kadar şirk dahil bütün günahları affedeceğim. Ancak son nefes geldikten sonra kişi iman etmemiş olursa; yine Rahman buyurdu ki; şirki asla affetmem. Eğer iman etmiş olarak emanet olan canı teslim ederse, Allah dilediği kimse için diğer günahları affedeceğini yine aynı ayette belirtmiştir. Bu da O'nun Rahman ve tek güç sahibi oluşunun göstergesidir. Dilediğini affeder. Affetmeyi dilemediği kimse de zaten çekmek zorunda olduğu günah yükünü çeker. Affettiği kimseler içinde şu kadarını söyleyebiliriz ki, muhakkak ömürleri içinde Allah'ı hoşnut edecek bir davranışları bulunmuştur. Örneğin kimi anne ve babasını en güzel şekilde bakmış, bu davranışı Allah'ın hoşuna gitmiş ve diğer günahlarını affetmiş, kimi yoksullara sırf Allah rızası için yardım eli uzatmış ve bu vesile ile affedilmiş olabilir ki, en doğrusunu Allah bilir. Bu konuda bize düşen de sosyal hal ve hareketlerimize dikkat ettiğimiz gibi, birbirimiz üstüne olan haklarımıza da dikkat etmeliyiz.

Allah dost olarak yeter !

tarihinde musab-bin-umeyr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tüm müslümanlar izlesin ve tükürdüklerini yalasınlar. !!!

Dinde zorlama yoktur diyordunuz, dinden çıkan öldürülmez diyordunuz ya.

Sizden size cevap, izleyin bakalım buna ne diyeceksiniz?

Linke tıklayın!!! İŞTE SİZE KAPI GİBİ KANIT !

Tükürmedik ki yalayalım.

Yazdık. Ve arkasındayız. Sadece dinde zorlama yoktur ayetiyle izah edilmedi sana. Nice ayetler kondu önüne.

Ama senin amacın öğrenmek değil. Amaç farklı olunca yazmakta boşa...

selamun aleykum

tarihinde musab-bin-umeyr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tükürmedik ki yalayalım.

Yazdık. Ve arkasındayız. Sadece dinde zorlama yoktur ayetiyle izah edilmedi sana. Nice ayetler kondu önüne.

Ama senin amacın öğrenmek değil. Amaç farklı olunca yazmakta boşa...

selamun aleykum

Kaçıyorsun devamlı.

Müslümanken ateist olan insanlar öldürülmeli mi öldürülmemeli mi? Sen onu söyle.

Söylediklerinin arkasındaysan açık veya net bir yanıt istiyorum sadece.

Videodaki alime katılıyor musun? Dinden çıkanı idam etmek var mı yok mu?

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sakallı: Dinden çıkan, hapse atılır, zaman verilir, müslüman olmaz, tevbe etmezse öldürülür. Kabul etmediği için öldürülür. Devlet tarafından öldürülür.

Sakallı: Ha bu zorlama değil midir? Ha bu dine girme konusunda değil, çıkmama konusunda zorlamadır.

Sakallı : Sahih bir hadiste mürtedin (dinden çıkanın) öldürüleceği bildirilmiştir. O yüzden ayet ile hadisi beraber ele almalıyız.

Bakın gerçek bir ehli müslüm, en azından kıvırmasız.

Dininiz bu, sonra bizi suçlamayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

NEREYE KAÇTINIZ MÜSLÜMANLAR?

AZICIK YÜZÜNÜZ VARSA 5 İLETİ YUKARIDAKİ LİNKİMİ İZLEYİN?

DİNDEN ÇIKANIN İDAMI HAKKINDA KAPI GİBİ DELİL GETİRDİM, ŞİMDİ CEVAB VEREMİYORSUNUZ...

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tüm müslümanlar izlesin ve tükürdüklerini yalasınlar. !!!

Dinde zorlama yoktur diyordunuz, dinden çıkan öldürülmez diyordunuz ya.

Sizden size cevap, izleyin bakalım buna ne diyeceksiniz?

Linke tıklayın!!! İŞTE SİZE KAPI GİBİ KANIT !

Sevgili freand.

Videonun ancak başını seyredebildim. Ve iğrendim.

Kimseye düşünce ve fikir özgürlüğü tanımıyor. Bu dine bir sefer bulaşanın artık çıkış şansı yoktur diyor.

Adam tam olarak bir mafya örgütünü tarif ediyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili freand.

Videonun ancak başını seyredebildim. Ve iğrendim.

Kimseye düşünce ve fikir özgürlüğü tanımıyor. Bu dine bir sefer bulaşanın artık çıkış şansı yoktur diyor.

Adam tam olarak bir mafya örgütünü tarif ediyor.

Sevgiler

Haklısınız, bakın müslümanlar hala cevap veremedi.

Onların o karanlık yüzünü ifşa ettim de ondan.

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısınız, bakın müslümanlar hala cevap veremedi.

Onların o karanlık yüzünü ifşa ettim de ondan.

Saygılar

Karanlık yüzümüzü ifşa ettin, artık barınamayızda burada ! Uğur Dündar gibisin vesselam.

Madem yakalandık. İtiraf edelim bare. Aslında biz dinden dönen müslümanları tespit edip, öldüren gizli bir tarikatız.

Sen önceden müslümandın değil mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...