Jump to content

Türban Serbestisi Türkiyede sonun başlangıcıdır..


Recommended Posts

Bu nasıl bir iki yüzlülüktür yahu?

Ne demek ki şimdi kadın erkek eşitsizliği? Bunu, türbanıyla okula gitmek ve devlet dairesinde türbanıyla çalışmak isteyen biri için söylemek mümkün mü?

Kadın İslam'ın bayrağını kafasında taşıyıp onun savaşçılığını yapacak, ondan sonra da kadın erkek eşitliği isteyecek?

Kafa mı buluyorsunuz siz?

Dört koca konusunda da erkeklerle eşitlik istiyor musunuz?

Ya dayak konusunda?

Miras konusunda peki?

Daha sayayım mı....

Olmaz değil mi? Dinde yer yok.

Türbanla erkelerin içinde dolaşmayı, onlarla bir arada çalışmayı da dininiz yasaklıyor. Hiçbir konuda eşit değilsiniz, bunu da pekala kabulleniyorsunuz.

O halde türbanlı hatunlar evde oturacak, hiç öyle erkeklerle çalışma alanında özgürlük falan deyip iki yüzlülük yapmayacak.

Kadının yeri dininizde belli. Bu kadar da dininize bağlısınız, bu kadar savaş veriyorsunuz madem dininize uygun yaşamak ve örtünmek için, bu özgürlükçülük masallarını geçecek, mutfakla yatak odası arasında dolanıp duracaksınız. Yeriniz orası çünkü.

Ben söylemiyorum bunu, bizzat dininiz söylüyor.

İkiyüzlülük...bencil olup başkasını düşünmeyenler malum başlıkta alenen ortaya çıktı siz hiç merak etmeyin.

İşte tek taraflı şekil A'da gözüktüğü gibi düzgün iletişim olmuyor. bu saldırgan tavrınızı gayet iyi anlıyorum..Ve size kızmıyorum..

İkiyüzlü olan insan masumiyeti savunmaz merhametsiz olur.Hep banacıdır başkasının boşunu kollar kimse için üzülmez sizin madur türbanlılar için üzülmediğiniz gibi..Samimiyetsizlik hissediyorum kendinize geliniz vicdanınız varsa rahatsız olmanız lazım..

Arapçada bir tabir vardır herkes kendi sıfatını söyler yine samimiyetle ifade ediyorum ki insan olan hiç kimseye bu sıfat yakışmaz.

Benim yerimin neresi olduğunu söylemek sizin haddinize değil haddinizi bilin.

Bu soruları sorma hakkını size vermiyorum.Bu hakka sahip değilsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 153
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Neymiş ki o malum başlık? Ben de bileyim de okuyayım bari..

Siz, size dininizde tanınan yerinizi seve isteye kabul etmiş, onu başkalarına da şirin gösterme çabası içindesiniz.

Dininizdeki rezil yeri kabul edip de "amanın da bizi okula almıyorlar, türbanımızla çalışmamızı engelleyip kadın erkek eşitliğini çiğniyorlar" masallarınıza ben tokum.

Türban mı var kafanda? Yerin belli. Oturacaksın evinde, hiç öyle özgürlük ve erkeklerle eşitlik naraları atmayacaksın.

Ben söylemiyorum, aynen dinin söylüyor. Açar bakarsın. Ben mi öğreteyim dininizi size şimdi?

Kitabına bak, ondan sonra masal anlat.

Sizin özgürlük ve demokrasiden anladığınız tek şey, bu iki kavramı İslam'ı yaymak için kullanmak, manipüle etmektir.

Vicdanmış.. Sizin kendinize saygınız yok, ne vicdanı..

Kendine saygısı olmayan, "mal" yerine konduğu dini kabul eden, ondan sonra da hiç yüzü kızarmadan türbanla çalışabilmek için çağdaş insanı "erkeklerle eşitlik ve özgürlük" silahıyla vurmaya kalkan birinden vicdan lafını duymak pek komik.

Sen çıkıp da türbanını iki yüzlü biçimde "erkeklerle eşitlik ve özgürlük" bağlamında savunursan, benim de istediğim gibi soru sorma hakkım doğar. İstediğim gibi eleştiririm dininizi de sizi de.

Utanmadan erkeklerle eşitlik istiyor, üstelik bunu da türban takabilmek için kullanıyor..

Bak sen uyanıklığa, iki yüzlülüğe.. Ne zamandan beri erkeklerle eşitlik için uğraşır oldunuz siz?

Ne zamandır kadınlar için özgürlükçülüğe soyundunuz?

İnanılır gibi değil.. İşte insanlar bu tür mazlum edebiyatı karşısında sus pus oluyor, oturup acıyor falan....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neymiş ki o malum başlık? Ben de bileyim de okuyayım bari..

Siz, size dininizde tanınan yerinizi seve isteye kabul etmiş, onu başkalarına da şirin gösterme çabası içindesiniz.

Dininizdeki rezil yeri kabul edip de "amanın da bizi okula almıyorlar, türbanımızla çalışmamızı engelleyip kadın erkek eşitliğini çiğniyorlar" masallarınıza ben tokum.

Türban mı var kafanda? Yerin belli. Oturacaksın evinde, hiç öyle özgürlük ve erkeklerle eşitlik naraları atmayacaksın.

Ben söylemiyorum, aynen dinin söylüyor. Açar bakarsın. Ben mi öğreteyim dininizi size şimdi?

Kitabına bak, ondan sonra masal anlat.

Sizin özgürlük ve demokrasiden anladığınız tek şey, bu iki kavramı İslam'ı yaymak için kullanmak, manipüle etmektir.

Vicdanmış.. Sizin kendinize saygınız yok, ne vicdanı..

Kendine saygısı olmayan, "mal" yerine konduğu dini kabul eden, ondan sonra da hiç yüzü kızarmadan türbanla çalışabilmek için çağdaş insanı "erkeklerle eşitlik ve özgürlük" silahıyla vurmaya kalkan birinden vicdan lafını duymak pek komik.

Sen çıkıp da türbanını iki yüzlü biçimde "erkeklerle eşitlik ve özgürlük" bağlamında savunursan, benim de istediğim gibi soru sorma hakkım doğar. İstediğim gibi eleştiririm dininizi de sizi de.

Utanmadan erkeklerle eşitlik istiyor, üstelik bunu da türban takabilmek için kullanıyor..

Bak sen uyanıklığa, iki yüzlülüğe.. Ne zamandan beri erkeklerle eşitlik için uğraşır oldunuz siz?

Ne zamandır kadınlar için özgürlükçülüğe soyundunuz?

İnanılır gibi değil.. İşte insanlar bu tür mazlum edebiyatı karşısında sus pus oluyor, oturup acıyor falan....

Dinden bi haber insan din mi diyormuş kadın çalışamaz kadın eğitim alamaz vs.Desteksiz sallıyorsun valla ama neyse bazen susmak en güzel cevamış size diyecek değecek hiç bir şeyde yok zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada, türbanlılar için elbette üzülmüyorum. Nesine üzüleceğim kadın düşmanlarının?

Onlar bu ucube dini kabul edip savaşçılığını yapmaya kendini adamış mı? Bitti.

Her şey müstahak, kimse de kusura bakmasın.

Hiç yemem o masum mazlum zavallı ezik triplerini. Erkeklerle eşitlik, özgürlük falan demeyi biliyor dinini her yere sokmak için..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinden bi haber insan din mi diyormuş kadın çalışamaz kadın eğitim alamaz vs.Desteksiz sallıyorsun valla ama neyse bazen susmak en güzel cevamış size diyecek değecek hiç bir şeyde yok zaten.

Masal okuma..

Türban takabilmek için "kadın erkek eşitliği, özgürlük" diyen iki yüzlüler sizi..

Seni eğitenler eğitmiş, olmuşsun sen zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu savunduğunuz şey cinsiyet ayrımcılığın danışkasıdır.Benim ve benim gibilerin bu yasaktan anladığı budur.

insanları tercihleri doğrultusunda kınamak, yasaklamak yobazlıktır laikliği sömürmektir, insanın giyim tarzını yasaklayan bir laiklik olamaz.

Ister solcu, ister sagci isterse de 'dinci' olsun, cogunlukla erkeklerin kendi aralarinda tartistiklari, karara vardiklari ya da kadinlari yargiladiklari yasaklarin basinda gelmektedir turban yasagi.

Yök başkanının bütün rektörlere gönderdiği genelgede türban hususunda önceki yaşananların tekrar etmemesi için gerekli bütün hassasiyetin gösterilmesi istendi.Aykırı hareket eden rektörler hakkında ise soruşturma açıldı.

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın hanımlarının başörtüsüne dayanamayanlar bugün bedenen ve ruhen çökük durumdalar.Başbakanın eşi Gataya hasta ziyaretine alınmadı .Cumhurbaşkanının hanımı protokolde olduğu için omzu kalabalık hain orayı terketti.

Bunların sonlarına bak kimi ergenekoncu çıktı kimi balyozcu kimi 28 Şubatçı.Ehh bunları görmeyen izlemeyen ve anısı olmayan kişiler bilmezler ki..

tarihinde _melek_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cinsiyet ayrımcılığının "danışkası" senin dininde.

Özgürlüğün alabildiğine düşmanı olan da senin dinin.

Senin burada gelip de beni cinsiyet ayrımcılığıyla suçlaman ve türbanla okula veya devlet dairesine alınmaman sonucunda "kadın erkek eşitsizliği"nden dem vurman, düpedüz yüzsüzlük, arsızlık.

Şaka gibisin..

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın hanımlarının başörtüsüne dayanamayanlar bugün bedenen ve ruhen çökük durumdalar.Başbakanın eşi Gataya hasta ziyaretine alınmadı .Cumhurbaşkanının hanımı protokolde olduğu için omzu kalabalık hain orayı terketti.

Bunların sonlarına bak kimi ergenekoncu çıktı kimi balyozcu kimi 28 Şubatçı.Ehh bunları görmeyen izlemeyen ve anısı olmayan kişiler bilmezler ki..

Bak bu da gerçek yüzün işte.

Hain olan omuzu kalabalık olan değil, senin başbakanın, cumhurbaşkanın ve saz arkadaşlarıdır.

Onların her birinin karısına da ben "hırsızın karısı" diyorum.. Malum, şahsi kimlikleri yok o kadınların.

Bak işte onları örnek alıp erkeğinin bir metre gerisinde durup oyuncak misali sağında solunda dolanabilirsin.

Çalışıp da ne yapacaksın ki.. Rol modellerin pek bir müslüman, işte onlar gibi kocanın dizinin dibinde otur, arada bir ucube türbanınla bir iki provoke et ortalığı, mazluma yatıp sahte gözyaşları dök ve çatır çatır koca parası ye.

İslam'ın kadını bu. Kocan metresler falan edinir, basında okursun, önemli değil der dinindeki yerini hatırlarsın, hayat geçer gider işte...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fanatizm de değil bu dostum.

Ben eski üyelerdenim. Çok eskilerden. Kim olduğumu bilsen bana dostum demezdin. Ama ben derim sana. Çünkü kin gütmem. Bu yüzden haftada bir gün de olsa zaman ayırıyorum buraya yeniden.

Bu türban konusunda geçmişte ben de yasakçılığı savunuyordum. Ama özgürlüğü temel almadan yapılan her savunu, ne kadar doğru ve haklı gibi görünse de, doğru sonucu vermiyor. Bunu fark ettim sonunda. Türban özgürlük sembolü değil elbette. Karşımızda ''kulluğa gönüllü olanları'' görünce, bizim kendi doğrularımızdan ayrılıp ayrılmadığımız önemli olan. Biz güneşiz; karşımızda ışığa küfredenler var diye artık ışık saçmayacak mıyız yani? Ben insanların değişebileceğine inanıyorum. Her zaman inandım. Türbanlılar da değişebilir. Yeter ki özgürlüğe güvenelim, kendimize güvenelim, mücadeleyi devlete ve yasaklara terk etmeyelim. Amacımız, özgürlüğün onların yüreğinde ve bilincinde de kök salması olmalı diye düşünüyorum. Ancak bu şekilde değişebilirler. Yasakçı yöntem, cumhuriyetin başından beri sonuç vermiyor. Sonuç alamadığımız bir yöntemde ısrar etmek niye? Devlet gücüne bel bağlamamalıyız. Zira çoğunluk olan onlar. Devlet de artık her zamankinden daha fazla onların. Ve şunu da fark etmek hayati önemde ki devlet hiçbir zaman bizim olmadı. Olmasın da zaten. Özgürlük, ancak özgürce savunulabilir. Hiçbir özgürlük yasaklarla ya da devlet baskısıyla sağlanamaz.

Üniversiteye gidenin alnında "tehlikeli din aktivisti" yazmıyor, kimsenin alnında ne olduğuna dair bir ibare bulunmuyor. Fakat güçlü dini semboller kimi alanlarda kullanılmamalı çünkü rahatsız ediyor. Bana ne kinim neye inandığından, neye taptığından.. İşin bu yönünü neden unutup da bu mağdur edebiyatını sözkonusu ediyoruz? Klasik dinci taktiği değil midir bu?

''Kimin neye inandığından bana ne?'' diyorsak, ki bu çok doğru ve güzel bir tutum, kafasında türban olanı da görmezden gelebilmemiz lazım. Kimsenin dinsel sembol kullanmamasını dayatan bir anlayışı savunursak, bir de bakmışız ki giyebileceğimiz şeyler pek bir azalmış sonunda. Bunun sonu tiranlığa gider ve bizi de vurur bir gün. Türban serbestiyetini, militan dincilerin fanatizminin önünü açmak için değil, türbanlılarla temas kurup başka mağduriyetler hakkında da bilinçlenmelerini sağlamak, özgürlüğün ancak herkes için istendiğinde değerli olduğunu kavramalarını sağlamak için savunmalıyız. Amacımız, onları birey haline getirmek, özgürlüğü yüceltmek ve bir değer olarak benimsemelerini sağlamak olmalı. Onların, kendi inançlarının kötülüğünü görmelerini ancak böyle sağlayabiliriz. Başka yolu yok bunun.

Buna da hiç katılmıyorum zira demokrasi ve özgürlük, sadece dinci eğilimleri güçlendirmek için kullanılan bir araç. Özgürlükten ne anladıklarını sor, din diyeceklerdir sana. Türkiye daha önce çok daha güvenli ve özgürdü, şu günlere göre.

Türkiye'nin önceden daha güvenli ve özgür olduğuna katılmıyorum. Aşırı sağın terörünü, iç savaş günlerini, darbeleri, paramiliter örgütlenmelerin katliamlarını unutmamak lazım. Türkiye hiçbir zaman güvenli ve özgür bir ülke olamadı maalesef. Bugün muhafazakar kesimin özgürlük ve demokrasiden anladığının sadece din olduğu, kendi mağduriyetleri dışındaki herşeye kayıtsız kaldıkları da doğrudur. Ama bunun çözümü bu milyonluk kitleyi ''iç tehdit'' gibi görüp devleti başlarına nöbetçi dikmek olmasa gerek. Muhafazakarlardaki kayıtsızlığın bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Kendileri için istedikleri özgürlüğü onlara yasak etmek değil başkalarına da vermeleri gerektiğini görmelerini sağlamak gerektiğini savunuyorum.

Onlar baskıcı IFeelGood. Bu doğru. Ama özgürlük ''hak edenlere sunulan bir armağan'' değildir. Zira özgürlük ''sunulan'' ya da devletçe bahşedilen birşey değildir. Özgürlük çoğu kere köleleri kurtarmak, köleliklerinin ve başkalarının haklarının bilincine varmak için de işlev görür. Örneğin, bir ateist olarak onların arasına karışsam, benim iyi bir insan olduğumu görseler, dinlerini eleştirdiğimde buna en az onların dinini savunması kadar hakkım olduğunu söylesem, onların giyim serbestisini savunsam ve ben de kendi giyimim için bunu beklesem; tüm bunlara hakkım olmadığını mı düşünecekler? Ya da beni kesip yiyecek mi bunlar? Elbette içlerinden belli bir yobaz grup çıkacaktır. Ama benden etkilenen, beni tanıdıkça görüşleri yumuşayan onca insan da çıkacaktır. Onlar, benim için, yobazlarla ters düşeceklerdir. Onların içinden hiç değilse bir kesimi ancak böyle kazanabiliriz. Onların kitleselliğini de ancak böyle bölebiliriz. İçlerine girerek, doğrularımızı savunarak, değerlerimizle tanışmalarını sağlayarak... Başka yolu yok. Var mı? Dikkat ettiysen sen/siz çözüme ilişkin birşey söylemiyorsunuz. Yasağa ilişkin konuşuyorsunuz sadece. Ne kadar da ikiyüzlü ve yobaz olduklarını hatırlatıp korku yayıyorsunuz sadece. Ama ya çözümünüz?

Militarizm nedir, statüko nedir, demokrasi nedir vs vs.. zerre kadar anlamayan insanlar bugün kalkıp "ne güzel özgürleştik, asker ne güzel sustu" diyor mesela. Oysa dönüp bir bak hayatına, eline tek kitap alıp okumamıştır. Bırak kitabı, gazete almak gibi bir alışkanlığı yoktur, Tayyip ve tayfasından duyduğu masalları okur.. Ülkemizin gerçeği bu bizim.

Kitap okumaz, savunur göründüğü çoğu şeyin gerçekte ne olduğunu bilmez, dünyayı tanımaz, sadece dinini ve Tayyip'i bilir v.s. doğru! Evet, doğru. Ama bunu kırmanın yolu ne IFeelGood? Üniversiteye girerse, en azından mecburen okuyacak kitap. Mecburen bilimle, felsefeyle, farklı görüşlerle tanışacak. Bu da değerli bir adım değil midir? Kapıdan çevirip evine geri tıkınca nasıl değişecek bu insanlar.

''Önce dininden özgürleş, sonra özgürlükten bahset!'' diyemeyiz insanlara. Önce okuyacak, ekonomik özgürlüğünü kazanacak, kendinden farklı insanlarla, düşüncelerle, hayatlarla tanışacak. Özgürlük derken, bunun herkes için geçerli olduğunu öğrenecek; eleştiriye, sorgulamaya, farklı fikirlere tahammül etmeyi ve alışmayı öğrenecek. Türbanını ancak bundan sonra çıkarıp atabilir. Önce özgürlüğün koşullarını yaratacağız. Önce maddi koşulların değişimi, sonra bilincin değişimi. Böyle öğretiyor feslefi materyalizm. Materyalistiz değil mi?

Dincilerden sözetmiyorum ben. Genel Türk halkından ve özgürlük ve demokrasiden ne anladığından sözediyorum.

Türk halkı genel olarak özgürlük gibi çağdaş insanlık değerlerine uzak ise ne yapacağız IFeelGood? Onları tutup çöpe mi atalım? Yoksa gelecek yüzyılları da bir lider(ya da sultan) veya bir kurumun vesayetinde geçirmeye mahkum mu edelim? Değiştirmeye uğraşacağız. Bunun için de aralarına karışacağız. Biz ve bizim değerlerimizle tanışmalarını, dillerinden düşürmedikleri özgürlük ve demokrasinin gerçekte ne olduğuyla tanışmalarını sağlayacağız. Başka yol yok.

tarihinde Görkem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş




türban'ı "özgürlük gibi" gösterebilmeniz için
size ya "dogmatik bir kriter" gerekir..
ya da geçmişinize dair "siyasi bir travma" gerekir..

daha farklı bi olasılıkla,
liberal, liboş
ve/veya f tipi bir kaynak'tan hatta soros'dan beslenmeniz de mümkün..

ayrıca bknz: travma yaşatmanın ustasıyız biz
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türban özgürlüktür diyen yok.

İnsanların kölece şeyler yapma hürriyeti de vardır, önemli olan bunu başkalarına dayatmamaları ve kendi köleliklerinden de diledikleri an kurtulabilme fırsatlarının ortadan kalkmamasıdır diyoruz.

Türban köleliktir ama kafa aynı kaldıkça türbanı zorla çıkartsanda birşey değişmeyecek diyoruz.

Önemli olan bu insanların özgürlükle, bilimle, farklı hayatlarla tanışmalarıdır; kafalarındakini kendiliklerinden ancak bu şekilde çıkarıp atabilirler; bunun için de üniversite okuyup para kazanabilmeleri iyi bir başlangıç olacaktır diyoruz.

Basıyor mu kafa?

tarihinde Görkem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben merak ediyorum aslında, sınırsız özgürlüğü savunanların kaç tanesinin gerçekten sokakta 'ben bir ateistim'diye bağırmaya cesaret edebileceğini.Edemeyeceklerini bildikleri halde bir şekilde sahte müslümanların yolunda gidiyorlar.Solcuyum demeyi biliyorlar ama ben ,solculukta çarşaf ve çarşaf kullanılarak başkalarının özgürlüğünü yok etme mikropluğunun olduğunu sanmıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üniversitedeyken Komünist adlı dergi sattım her hafta sonu. Ondan bile çekinmedik biz. Komünist deyince zaten herkes ateist olduğumuzu da anlıyordu. Ateist olduğunu sokakta bağırmanın gereği yok elbette ama insanlardan niye saklayasın? Aksine, insanlara söyleyeceksin, kendini gizlemeyeceksin, seni ve sahip olduğun değerlerini bilecekler, seni tanıyacak ve iyi biri olduğunu görecekler, sana alışacaklar, düşüncelerine alışacaklar, ancak bundan sonra dönüşmeye başlarlar. Devrimcilik ya da solculuk, sizin gibi ateist olduğunu bile söylemekten korkan ya da üniversiteye girecek birkaç yüz kız çocuğundan tırsacak kişilerin işi olamaz elbet.

tarihinde Görkem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın görkem

Konu sadece türban mıdır sanıyorsunuz.Bakar mısınız bu insanlar türbanı , ' başörtüsü' diye telaffuz ederek niyetlerini kapamaya çalışıyorlar.Bu ülkede ne zaman başörtüsü sorunu oldu?Evet , islamci kesim zenginleşti şehirlere geldi değişti falan gibi hikayeyi biliyorum.Ama öyle savunulması bile onların sahteliğini gösterir.Kendini öbür tarafa adayan rahibeler manastırlarda yaşar.Bizim türbanlılar sadece türban şeklini onlardan almışlar.Ama hayatın taıdnı çıkarmakta hepimizi sollarlar biliyorsunuz.Ama bizim riyakarlar kendilerini rahibe ve budist rahiplerden bile üstün görürler.

Bu ülkede yaşayıp ,her türlü özgürlüğün tadını alıp da, yine de içlerinden ,''keşke bizi ingilizler yönetseydi '' diye feryat edebilen kadınlar çıkaran bu topluluk ,türbanı her zaman ,rejimi kendi söylemlerine uydurma sürecinde halkı alıştırmak ve kadrolaşmak adına savunuyorlar...

tarihinde şahika tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Üniversitedeyken Komünist adlı dergi sattım her hafta sonu. Ondan bile çekinmedik biz. Komünist deyince zaten herkes ateist olduğumuzu da anlıyordu. Ateist olduğunu sokakta bağırmanın gereği yok elbette ama insanlardan niye saklayasın? Aksine, insanlara söyleyeceksin, kendini gizlemeyeceksin, seni ve sahip olduğun değerlerini bilecekler, seni tanıyacak ve iyi biri olduğunu görecekler, sana alışacaklar, düşüncelerine alışacaklar, ancak bundan sonra dönüşmeye başlarlar. Devrimcilik ya da solculuk, sizin gibi ateist olduğunu bile söylemekten korkan ya da üniversiteye girecek birkaç yüz kız çocuğundan tırsacak kişilerin işi olamaz elbet.

dindar(!) ve hatta ideolojik ateistlere sorular serisi (:

1- ateistlerin, ateist olmayanları "dönüştürmek" gibi bir derdi mi varmış ?

2- bize ne ulan senin üniversitede ne sattığından ?

3- iyi para kazandın mı satınca ?

4- o dergileri satınca komünist emekçi deeawrimci proleteryaya bi faydan mı oldu ?

5- ateist olduğumuzu çevremizden sakladığımızı nerenden çıkardın, sana vahiy mi yolladı marx amcan ?

6- neden başkalarını da kendi siyasi idea'na alıştırma ihtiyacı hissediyorsun ?

7- ateizm siyasi bir ideoloji midir ?

8- üniversiteye giren "birkaç yüz kız çocuğundan" korktuğumuzu nerenden çıkardın ?

ayrıca yukarda şunu demiştim:

türban'ı "özgürlük gibi" gösterebilmeniz için

size ya "dogmatik bir kriter" gerekir..

ya da geçmişinize dair "siyasi bir travma" gerekir..

bu yazdığınızdan da anlaşılıyor ki,

sizin geçmişinize dair siyasi bir travma var (:

neymiş efenim, geçmişte "komünistim" diyince,

onlar zaten sizin ateist olduğunuzu anlarmış..

onlar zaten önyargılı mallar'mış

sizde şimdi onlara benzemişsiniz..

onlar o dönemde de türbanı, dini, imanı ve binbir türlü turancı/türkçü/sentezci/atsızcı zırvayı (ülküyü) savunuyorlardı..

şimdi ise siz kendi idea'nıza hizmet eden başka ülküleri (zırvaları) savunuyorsunuz..

onlar ideolojik müslümallardı,

ideolojik kafatasçı ırkçılardı onlar

şimdi de siz ideolojik ateist olmuşsunuz (:

ayrıca şunu da söylemeden geçemicem

ne kadar türkçü/kürtçü/ermenici/yahudici/sabetaycı/alevici/sunnici/nurcu/cemaatçi/ampülcü/apoist/heparlı/ipli vb. varsa

alayının gelmişine, geçmişine,

spagetti ısmarlıyım (:

ateizm, siyasi bir ideoloji değildir

x bir siyasi idea'nın öncülü de değildir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...