Fuzûlî 0 Nisan 19, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 19, 2008 gönderildi (düzenlendi) Burada aleviliği savunan arkadaşlar alevlier mi bilmiyorum lakin alevilikle ilgili fazla bir şey bilmediklerini söylemeliyim. Yine de sağolsunlar. Alevilik islam mıdır? Yol bellidir. 7 ulu ozanın nefeslerini açar bakarsınız. Nefeslerdeki tümceler her şeyi net ifade ediyor. Sünniliğin, "ortodoxia"nın referans kabul edildiği, monoteizmin "kusursuz tevhid yolu" zannedildiği bir ortamda elbette alevilik islam dışı telakki edilir. Çünkü sünniliğe benzememektedir. Hiç birşey yapamıyorsanız bir alevi dedesinin yanına varırsınız; ondan Kur'an, Hz Muhammed, Ali ile ilgili bilgi alırsınız ve bildiklerinizle karşılaştırırsınız. Fuzûlî, Nesimi, Şah hatayi (şah İsmail) ve Pir sultan Abdal'ın şiirlerini açar okursunuz ve aleviliğin islam olup olmadığını görürsünüz. Yol büyüklerimiz bugüne kadar hep "biz islamın özüyüz" demişlerdir. Nesimi'den iki dörtlük ("ziyadeli koşma" nazmında yazılmıştır): Sorma be birader mezhebimizi biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır Çağırma meclis-i riyaya bizi Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır (bizim söylecek sözümüz vardır) Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz Kıyl-ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz Hakikat bahsinde hata bilmeyiz Şah-ı Merdan gibi Ali'miz vardır (Bizim söyleyecek sözümüz vardır) İsterseniz buradan bu deyişi dinleyebilirsiniz. Biz, islamın dejenere edildiğine inanırız. Bugün bunu kabul etmeye başlayan sünni din adamları da vardır. Kur'anda namaz kılmanın şekilsel olarak anlatılmadığını asırlardır söylemiştir aleviler, bugün bu yönde pek çok eski sünni araştırmacı makaleler yazmaktadır. Kur'anda muharrem orucunun yerini de gösterirler size aleviler, icab ederse cem edip semah dönmenin de. Peygamberlerin herkese her şeyi anlatmadığına inanır aleviler. Çünkü herkes her sırrı taşıyamaz. Bir çocuğa pehlivanın taşıyabileceği yük teklif edilmez. İnisiyasyonun en temel prensibi budur. Yeryüzündeki tüm batıni ekollerde bu esas gözetilmiştir. Aleviler, "sırrın" Ali'ye aktarıldığına ve kendilerinin o sırrın günümüze kadar taşıyıcısı olduklarına inanırlar. Alevilik bir batıni komünite olması hasebiyle İran ve Irak şiiliğinden de farklıdır. "Ehl-i sünnet vel cemaat" mezhebiyle "Şii" mezhebi içtihatlarını nakillere dayandırır. Bizde ise ilk kaynak akıl, ikinci kaynak maslahattır. Sıfırıncı kaynak ise Vicdandır. Vicdan maslahat ve ve akıldan daha sonra keşfedildiği ama diğerlerine esas zemin teşkil ettiği için "sıfırıncı kaynak" olarak ifade edilmiştir. Not: Şu son iki cümle benim tarfilerim. Sadece beni bağlar. Ol sebeple meseleleri derinlemesine anlamayan inançlılar ve hatta inançsızlar aleviliği islam dışı saymakta bir beis görmezler. Aleviliğin yaşamsal kaideler açısından ateistler arasında dahi genel kabul görmesi tesadüfi midir? Her vicdanlı insanın kabul edeceği genel geçer prensipleri vardır yolun. O kadar... Gerisi kişiye bırakılmıştır. Hele bu aynı inancı taşımayan kimseye dayatılmaz. Kişinin tuvalet temizliğini nasıl yapacağına karışmaz aleviler, sünniler gibi. Hangisi haktır? Nâ kâbil-i tatbik olan sünnilik mi? Hak din islamın özü alevilik mi? Kendinize geliniz. Nisan 19, 2008 tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts