Jump to content

Recommended Posts

  • İleti 178
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O zaman her kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar o kurtuluş bulanlardır. Her kimin de tartılan yeğni (hafif) gelirse, işte onlar kendilerine yazık edenler ve cehennemde kalacaklardır. Müminun 102-103

O zaman her kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar o kurtuluş bulanlardır. Her kimin de tartılan yeğni (hafif) gelirse, işte onlar kendilerine yazık edenler ve cehennemde EBEDİYEN kalacaklardır.

Elmalılı'nın meali eksik yazılmıştır:

Doğrusu burada, 103'e bak

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman her kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar o kurtuluş bulanlardır. Her kimin de tartılan yeğni (hafif) gelirse, işte onlar kendilerine yazık edenler ve cehennemde EBEDİYEN kalacaklardır.

Elmalılı'nın meali eksik yazılmıştır:

Doğrusu burada, 103'e bak

Sevgili pante,

Ayetleri tahrif etmeye çalışanları da saygıyla karşılamak lazım. Vicdanları acıdığı için kendilerine bir çıkar yolu bulmaya çalışıyorlar. Cehennemde yanmak ile korkutulmuş beyinlerin, kendilerine çıkar yol bularak cennete gitmeye çalışmaları son derece insancıl bir psikoloji.

Oysa hepimiz bekliyoruz ki; vicdanlarını rahatlatmak maksadıyla ayetleri oyun hamuru yapmak yerine gerçeği görebilsinler.

Sana bir katkı da ben yapmak istiyorum:

http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx

Bu site, kim nasıl meal yapmış, genel bir bakış ile karşılaştırma fırsatı sunuyor. Ayetlerden kelimeleri hüpletenlere özellikle duyurulur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorumu doğru okumadığın için yanlış yanıt vermişsin.

Soru 1. Sen doğmadan önce Allah, yaşamının her ayrıntısını, her fiilini, cennetlik mi cehennemlik mi olduğunu biliyor muydu, bilmiyor muydu? Bu kaderin yazılı mıydı, yazılı değil miydi?

Biliyorsa ve yazılı ise; Senin yaşadığın süre içinde özgür iradenle bunu değiştirme olanağın var mı?

Değiştirebilecek iradeye sahip olsan; Allah'tan üstünsün demektir.

Değiştiremeyeceksen; özgür iradeye sahip değilsin demektir.

Soru 2. Sen bir cehennemlik günahkar olsan ve kalbin mühürlü olsa; Ama iman gayretin ve duaların neticesinde Allah, mührünü açıp seni hidayete erdirebilir mi? Cehennemlikten cennetliğe dönüştürebilir mi?

Evet dersen; Allah'ın ezelden geleceği bilmediğini saöylemiş olursun.

Hayır dersen; Allah'ı aciz durumuna düşürür, Kur'an ayetlerine de ters düşersin.

Soru1.

Allah özgür iradenin varlığını bildirmiştir. Özgür iradenin yapısınıda o belirlemiştir. VAr olan yapıyı yapan Allah Yapının verceği cevabı elbet bilecektir.Bu cevabın çıkmasını sağlayan neden ise bunun sonucunda oluşan elde edilen fiillerin bilgisidir.

Bir yazılımcı yazdığı programın rasgele sayı seçmesini sağlamak için ortama değişkenler ve tkileyiciler ekler.

Etkileyicilerin etkisi ve verilen değişkenler ortamdaki duruma göre seçilir. Aslında hesap yapıldığında ortamdaki değişkenlerle etkileyicilerin değerleri seçilecek sayıyı ortaya koyacaktır. Bu yazılımcının önceden seçilen sayıları bildiğni iyi-kötü gösterir.

İşin aslı ise bu seçimi yapan programın çalışması işlemesi ve sonuca ulaşmasıdır. Bu durumda Yazılımcının rasgele seçilen sayıyı bilmesi veya direkt seçtirmesi pekte önemli değildir.

Sözü edilen Özgür irade ise insanın olası seçenekleri değil seçimleri ve işlemleridir. Bu işlemler tıpkı program gibi değişken ve etkileyicilerden oluşur. Bu etkileyicilerin seçimi ise işlem olan akla bırakılmıştır. Seçimi oluşturan akıl ise önceden var olan seçim ve etkileyicilerin varlığıyla desteklenir.Böylelikle insan çok seçenekli seçimli bir yapıyla özgür iradeye sahiptir. Hangisini seçerseniz seçin o zaten tahmin edilecek bir yapıdadır. Çünkü ortamda size çok çok farklı bir etkileyici etkide bulunmamıştır.

Özgür irade insanın etkleyici ve işlemi bazında sürekli geçerlidir.Bu Allahın ne yokluğunu kanıtlar Nede Ona ters Düşmeyi sağlar. Ortam Etkileyicileri etkileyen, etkilenen, değişken ve değerlerle döngü halinde olduğundan Bunun seçimmini yanlız seçen ve onu yaradan bilir.

Soru2.

Eğer olurda sana gerçek yol görünüyorsa bu zaten senin önünde vardır. Bunun diğer yönünü düşünmek tarihi tekrar etmeye yönelik harekettir.

Bu hareketler ne gerçeklikle alakalıdır nede var olan mantıkla geçerli olabilir.

Çünkü Eğer sen yolun allah tarafını seçtiysen bu allahın sana o duvarlardan çıkman için bıraktığı kapıyı görmenle gerçekleşmi olacaktır.Eğer yolun Tanrısızlık olan yolu seçtiysen burdada senin mantığınla seçtiğin ve zihninde oluşturduğun gerçekliğin görülmesiyle olacaktır.

Görülüyorki iki yolunda bakış açısı ve gidiş türü çok farklıdır.

Şimdi sorunun cevabı ise evet olacaktır. Bu durumda senin mantıksallığınla çelişmiş olacağım Allahın bilgisiyle değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili pante,

Ayetleri tahrif etmeye çalışanları da saygıyla karşılamak lazım. Vicdanları acıdığı için kendilerine bir çıkar yolu bulmaya çalışıyorlar. Cehennemde yanmak ile korkutulmuş beyinlerin, kendilerine çıkar yol bularak cennete gitmeye çalışmaları son derece insancıl bir psikoloji.

Oysa hepimiz bekliyoruz ki; vicdanlarını rahatlatmak maksadıyla ayetleri oyun hamuru yapmak yerine gerçeği görebilsinler.

Sana bir katkı da ben yapmak istiyorum:

http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx

Bu site, kim nasıl meal yapmış, genel bir bakış ile karşılaştırma fırsatı sunuyor. Ayetlerden kelimeleri hüpletenlere özellikle duyurulur.

Korku.

Korku kime yönelik olduğunda geçerlidir?

Korkutmak kimin için ne amaçla yapılır?

Öğretmen ceza veriri aman sınıftan kaçma- sınavda kopya çekme disiplin alırsın ...

Peki şöylemi demeliydi.

sınıftan kaçma öğretmen küser- sınavda kopya çekme tekrar sınava girersin...

Bana hiçte 2. dediğim mantıklı gelmedi bir çocuk oyunu gibi tekrardan ve nazdan ibaret olmuş oldu sanki Allah bizim kulluk etmemiz için bize yalvarıyor yoksa yok olacakmış gibi oldu:)

Korku neden korku? Ateistlere soruyorum. Korku neden korku?

Dinde neden olmasın?

Anayasada olan şey, okulda olan şey, işyerinde olan, arabada dikkatsiz durumlar için geçerli olan şey neden dinde olmasın bana bir neden gösterin.????

tarihinde mustafa2116 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Korku.

Korku kime yönelik olduğunda geçerlidir?

Korkutmak kimin için ne amaçla yapılır?

Öğretmen ceza veriri aman sınıftan kaçma- sınavda kopya çekme disiplin alırsın ...

Peki şöylemi demeliydi.

sınıftan kaçma öğretmen küser- sınavda kopya çekme tekrar sınava girersin...

Bana hiçte 2. dediğim mantıklı gelmedi bir çocuk oyunu gibi tekrardan ve nazdan ibaret olmuş oldu sanki Allah bizim kulluk etmemiz için bize yalvarıyor yoksa yok olacakmış gibi oldu:)

Korku neden korku? Ateistlere soruyorum. Korku neden korku?

Dinde neden olmasın?

Anayasada olan şey, okulda olan şey, işyerinde olan, arabada dikkatsiz durumlar için geçerli olan şey neden dinde olmasın bana bir neden gösterin.????

Sevgili mustafa2116,

Senin tanrının yaptığı, bahsettiğin örneklerle uyuşmuyor.

Bir öğretmenin 'sınıfta gözükmeyen bir tahta olduğunu ve bu tahtanın varlığını kabul etmeyenleri sınıfta bırakacağını, okuldan uzaklaştıracağını ve kabul etmeyen öğrencilerin öğrenim hayatlarının önünün kesileceğini' söylediğini düşünelim. Sonra aynı öğretmenin, gözlemlenebilir ve/veya kanıtlanabilir hiçbir argüman koymadan, "ben diyorum, kanıtı da benim dememdir" diyerek bu gözükmeyen tahtayı tarif ettiğini varsayalım.

Sonra bu öğrencileri sınava sokalım ve şöyle bir soru soralım:

"Bu sınıfta gözükmeyen ama varlığı kati surette kesin olan cisim nedir, bu cismin özellikleri sayınız?"

Sence kaç öğrenci "bu sınıfta gözükmeyen bir cisim yoktur" yanıtını verebilir.

Tanrı-insan ekseninde ancak böyle bir örnekle korkunun neyi ifade ettiğini ortaya koyabiliriz.

Zaten var olmayan bir tahtayı ancak bu şekilde kabullendirebilirsin. Hele bahsettiğim örneği daha küçük yaştan itibaren beyinlere empoze edip benzer korku argümanları ile benliklere yerleştirirsen, bir yerden sonra o birey için o gözükmeyen ve aslında varolmayan tahta artık gerçekten vardır.

Özellikle semavi dinlerin de yaptığı budur.

Var olduğunu sandığınız tanrının imtihan şekli buna benzer örnekler dışında örneklendirilemez.

Sevgiyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili mustafa2116,

Senin tanrının yaptığı, bahsettiğin örneklerle uyuşmuyor.

Bir öğretmenin 'sınıfta gözükmeyen bir tahta olduğunu ve bu tahtanın varlığını kabul etmeyenleri sınıfta bırakacağını, okuldan uzaklaştıracağını ve kabul etmeyen öğrencilerin öğrenim hayatlarının önünün kesileceğini' söylediğini düşünelim. Sonra aynı öğretmenin, gözlemlenebilir ve/veya kanıtlanabilir hiçbir argüman koymadan, "ben diyorum, kanıtı da benim dememdir" diyerek bu gözükmeyen tahtayı tarif ettiğini varsayalım.

Sonra bu öğrencileri sınava sokalım ve şöyle bir soru soralım:

"Bu sınıfta gözükmeyen ama varlığı kati surette kesin olan cisim nedir, bu cismin özellikleri sayınız?"

Sence kaç öğrenci "bu sınıfta gözükmeyen bir cisim yoktur" yanıtını verebilir.

Tanrı-insan ekseninde ancak böyle bir örnekle korku neyi ifade ettiğini ortaya koyabiliriz.

Zaten var olmayan bir tahtayı ancak bu şekilde kabullendirebilirsin. Hele bahsettiğim örneği daha küçük yaştan itibaren beyinlere empoze edip benzer korku argümanları ile benliklere yerleştirirsen, bir yerden sonra o birey için o gözükmeyen ve aslında varolmayan tahta artık gerçekten vardır.

Özellikle semavi dinlerin de yaptığı budur.

Var olduğunu sandığınız tanrının imtihan şekli buna benzer örnekler dışında örneklendirilemez.

Sevgiyle.

Tanrının yokluğu dışındaki düşüncene katılıyorum. Ama zaten örneklerimde korkunun neden dinde olmamalı diye bir örnekti.

Malumki insanlar belli şeylerden kormadıkca yada belli bir zorlamaya tabi kalmadıkca hiç bir iş yapmaz. örnek olarak bu aşktada böyledir. Sevgiliye yönelik hareketler sevilenin yüzünü güldürmek için ve onu mutlu etmek için yapalım şeklinde değilde çıkarı yönünde olan sevilenin seveni sevmesi ve ondan bir istekte bulunması yönündedir.

Görülüyorki aşk bile belli çıkarları gözeterek yapılan bir olaydır bu dinde neden olmasın diye sormuştum.

tarihinde mustafa2116 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada aldatma vardır.

Kader konusundaki çelişkiye kılıftır bu.

Allah ezelden herşeyi bilir mi?

Bilir.

Benim şu anda klavyede neler yazacağımı ezelden biliyor muydu?

Biliyordu.

Ben doğmadan önce, yaşamım hakkında her ayrıntıyı biliyor muydu?

Biliyordu.

O halde ben yaşarken, Allah'ın bildiği-yazdığı ayrıntılardan herhangi birini özgür irademle değiştirme şansına sahip miyim?

Hayır. Mümkün mü Allah'ın yazdığını yanlış çıkaracak bir irade ortaya koymam?!

Öyleyse, ben daha hiç ortada yokken, benim yaşamımın tüm ayrıntıları belli iken, her fiilimin ne olacağı Allah tarafından biliniyor ve yazılmış iken; daha hangi özgür iradeden bahsediliyor?

Bu yalandır, aldatmacadır.

Bu yalana mecburdurlar.

Çünkü, insanın özgür iradesi olmadığını kabul ettiklerinde Allah zalim durumuna düşecektir.

Allah'ın ezelden insanların kaderlerini tayin etmediğini, insanların yaşamlarındaki ayrıntıları, fiilleri bilmediğini ve insanın özgür iradesiyle kendi kaderini çizdiğini söylediklerinde ise; Allah'ı geleceği bilmeyen bir varlık durumuna düşürmüş olacaklardır.

Bu handikapı aşmak için bu yalan dinciler için zorunlu olmuştur.

Şimdi soralım:

Allah, dualarını kabul ederek, insanların bir kısmının kaderini değiştirebilir mi?

Örneğin, ezelden yanlış yolda olup da kalbini mühürlemiş olduğu bir günahkar ve cehennemlik insanın duasını kabul edip, mührünü açıp onu hidayete erdirerek cehennemden kurtarabilir mi?

Bu soruya "Evet" derseniz; Allah'ın ezelden herşeyi bilmediğini, gelecekte bir dua nedeniyle yazılmış olan kaderi değiştireceğini bilemediğini söylemiş olursunuz.

Soruya "Hayır" derseniz; bu durumda da Allah'ın ezelde planladığı bir şeyi değiştirmekten aciz olduğunu söylemiş olursunuz.

Var mı başka bir izahı?

Pante, senden beklenmeyen hareketler bunlar. Şifreni falan birisine söylemedin değil mi? Senden başkası senin adına girip soruyor olmasın bu soruları ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante, senden beklenmeyen hareketler bunlar. Şifreni falan birisine söylemedin değil mi? Senden başkası senin adına girip soruyor olmasın bu soruları ?

Bırak bu ucuz numaraları musab.

Fikri olmayan kişilere odaklanır.

Varsa fikrin, yanıtını görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu ilk okul mantığı ile sorulmuş soruya yanıt vermem. Prensip meselesi.

:)

prensibini sevsinler

arkadaşlar yukardaki cümlenin türkçesi:

ulan bu soruya mantıklı bir cevap veremem

ama altta da kalmamam lazım

o halde ne yapayım

hmmmmmm

evet soru basitmiş, ben de çok zekiymişim gibi yapayım

soruyu aşağılayayım

böylece hem soruya cevap vermekten kurtulurum

hem de zekiymişim gibi olur

:)

sen o soruya mantıklı bir cevap ver

müslüman olacam

azcık dürüst olun

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 years later...

BU başlığı uygun buldum düşüncelerimi paylaşmak için.

şimdi islama göre allah isteseydi herkesi doğru yola iletirdi ama özgür irade var ve burası sınavdır.

şimdi düşünün allah inandlrmak için neler yapmış bir bakalım: esanı yılan yapıyor, ayı ikiye bölüyor, denizi yarıyor, gökten koyun gönderiyor, insanları suda boğuyor, taşdan deve yaratıyor, çamurdan yarasa ortaya çıkarıyor, ölüleri diriltiyor, bir köyü yakıyor, 124.000 peygamber gönderiyor VE tüm bunlara rağmen diyorlar ki, allah isteseydi insanları inandırırdı.bunları insanları inandırmak için yapmadı mı? kendi yaratdıklarını kendisine inandırmak için bu kadar çaba sonunda başarısız olan(mükemmel allah için bu ne kadar uygunsa artık) ve sonra da bu başarısızlığa sebep olarak Özgür İradeni gösteriyor.

şimdi meseleye başka yönden bakacak olursak dünyadakı en büyük diktatörler bile bu özgür iradeli insanları kendi istedikleri yönde düşündürüyorlar.toplumu bugün genel olarak yönlendiren insanlar var.bu insanlar normal insanlardan biraz daha akıllı.. bugün dünyadakı özgür iradeli insanların çoğunluğu yöneticiler tarafından hem yönetiliyor hem de sıradan insanlar onlar isteyen tipde düşünüyor..

Hitlerin Stalinin konuşmaları bile insanları ikna etti.insanları kendi peşlerine düşürdü.milyonlarla insan onların ikna etme kabiliyyeti sonucunda canını vermeye hazır oldu.müslümanların o Özgür İradeli dediği insanlar o diktatörler tarafından kolaylıkla yönetildi ve şu anda bile dünyada insanların nasıl düşünmesi nasıl yaşaması gerektiğini isteyen insanlar kendi istedikleri doğrultuda milyarlarca insanı kolaylıkla yönetiyorlar.o özgür iradeli insanlar rekllamlarla kolaylıkla yönetiliyor...

Ama nedense tanrı bu başarıya sahip olamamıştır.sıradan bir insanın başardığını başaramayan Mükemmel Yaratıcı kavramı size inandırıcı geldi mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Kader, ölçü demek, ölçüye göre yaşamak demektir. Örneğin zuhruf 11'de denilir ki;
nezzele min es semai maen bi kaderin
indirdi gökten suyu bir ölçü ile

Kaderi tayin eden allah değil, kendinizsiniz. 1 yılda dünya'da 505 trilyon ton su buharlaşır ve bu miktardaki buharlaşan su, dünya'ya yağmur olarak yağar, yani ölçülü bir devirdaim gerçekleşir. Tanrı bu devirdaim'e nasıl müdahale etmiyorsa, insanların ekolojisi esas ölçüyü belirliyorsa, insanın kaderindeki olaylara da allah müdahale edemez. Kader, insanın özgür iradesine bağlı ayağını yorganına göre uzatmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.02.2016 at 22:44, murad yazdı:

şimdi düşünün allah inandlrmak için neler yapmış bir bakalım: esanı yılan yapıyor, ayı ikiye bölüyor, denizi yarıyor, gökten koyun gönderiyor, insanları suda boğuyor, taşdan deve yaratıyor, çamurdan yarasa ortaya çıkarıyor, ölüleri diriltiyor, bir köyü yakıyor, 124.000 peygamber gönderiyor VE tüm bunlara rağmen diyorlar ki, allah isteseydi insanları inandırırdı.bunları insanları inandırmak için yapmadı mı? kendi yaratdıklarını kendisine inandırmak için bu kadar çaba sonunda başarısız olan(mükemmel allah için bu ne kadar uygunsa artık) ve sonra da bu başarısızlığa sebep olarak Özgür İradeni gösteriyor.

 

On 13.02.2016 at 22:44, murad yazdı:

VE tüm bunlara rağmen diyorlar ki, allah isteseydi insanları inandırırdı.bunları insanları inandırmak için yapmadı mı?

 

Felsefe hep ihtimaller üzerine hareket eder. Çünkü menbaı akıl ve fikirdir. Herkes kendi aklı ile hareket etmiş, kendi ilmini kafi görmüş, birbirlerini tekzip ve fikirlerini çürütmekle meşgul olmuşlardır. Bu bakımdan felsefeciler, tarih boyunca bir noktada ittifak edememişlerdir. Sadece akıl ile hareket edenler, hadiselerin iç yüzünü, necat (kurtuluş) yolunu bilemezler ve bilemediler de. 

 

Yukarıdaki alıntı da belirtildiği üzere, her konu akıl ile izah edilmeye çalışıldığında herkes aklı ve bilgisi kadar anlamakta ve izah etmekte. Burada Allah ne diledi? En önemli sorudur. Basit bir örnekleme yapalım. Bazı işlere personel alınırken, 15,20 günlük eğitimler yapılır,sonrasında da o işe "en uygun" kişiler seçilir.Düşünün 20 kişi alınacak 3 katına kadar kursa başvuru alınır,eleme yapıldıktan sonra "en iyi" 20 kişi alınır.Bu basit bir örnekdir. Dünyaya gelen her insan bir kurs/sınava tabi tutulmaksızın "cennete" gönderilsin demek çok "hümanist" bir yaklaşım. Sıradan bir "Tıp" fakültesi bile "en zeki ve başarılı" öğrencileri kabul etmekte iken, "cennete" herkesi dolduralım fikri bana çok da "adil" gelmiyor.

Diğer husus Allah insanları inandırmak için neler yaptı? Burada da maksat doğru ifade edilmiyor bence. Allah "bazı" nebileri desteklemek için bazı "mucizeler" ,"harikuladelikler" ihsan etmiştir. Ama bunu aman da aman insanlar inansın değil bence. Yani 20 kişi alacağım 60 kişiyi sınava/kursa aldım, 60 kişi neden başarısız oldu gibi birşey.

Kader/özgür irade nedir dersek? Müdahil olamadığımız, bizim kontrolümüz dışında olan olaylara bakalım. Çoğrafya, ırk, ebeveyn, cinsiyet, zeka, dünyaya geliş zamanı şu an aklıma gelenler. Hiç bir şekilde müdahil olamadığımız şeyler. Öyleyse bunlara "kader" diyebiliriz.

Eş, iş, arkadaş, komşu, din, politik düşünce, davranış şekli, vs onlarca şeyde seçme hürriyetim var mı? yani" özgür irade".

Başarısızlığı Allaha yüklemek, kolaycılığı kaçmaktır.Sorumluluk almamak, mücadeleden kaçmaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümlerin bütün argümanları istisnasız saçma, zararlı, insanlığa ve bilime, etiğe aykırıdır. Ha yani herkesi cennete doldurmayalım, yarısını da cehenneme dolduralım!!! Bu kadar saçma sapan ve insanlık dışı bir fikir savunmak için Müslüm olmak şart!

 

Sen işe alım sınavı yaptığında kazananları işe alıyorsun da kazanamayanları zindana atıp gardiyanlar bunlara her türlü işkenceyi yapın mı diyorsun! Nasıl bu kadar ahlaksız ve akılsız olabiliyorsunuz eyyy Müslümler?!

 

Yani şimdi dünyalar güzeli kimseciklere bir kötülük yapmamış, bir sürü iyilikler yapmış bir kızkardeşin olsa, başını örtmedi, saçını binlerce erkek gördü, hiç namaz kılmadı, hiç oruç tutmadı, allaha da inanmazdı diye sonsuza kadar işkence çekecek, sen de allaha iyi yalakalık yaptın diye hurilerin kucaklarında şarap içerken kız kardeşinin işkencelerine oooh iyi olmuş allaha inanmamak haa diyeceksin!

 

Bi gidin be! Sizin insan olduğunuz şüpheli, test yapılıp insandır raporu almanız gerekli!

Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, democrossian yazdı:

Müslümlerin bütün argümanları istisnasız saçma, zararlı, insanlığa ve bilime, etiğe aykırıdır. Ha yani herkesi cennete doldurmayalım, yarısını da cehenneme dolduralım!!! Bu kadar saçma sapan ve insanlık dışı bir fikir savunmak için Müslüm olmak şart!

 

Asıl sen ne istiyorsun? 124.000 peygamber, mucizeler, kitaplar gönderdi insanlar "cennete" gitsinler diye, insanlar cahilliğinde diretsin küfründe ısrar etsin tanrı başarısız.

50 dakika önce, democrossian yazdı:

Yani şimdi dünyalar güzeli kimseciklere bir kötülük yapmamış, bir sürü iyilikler yapmış bir kızkardeşin olsa, başını örtmedi, saçını binlerce erkek gördü, hiç namaz kılmadı, hiç oruç tutmadı, allaha da inanmazdı diye sonsuza kadar işkence çekecek, sen de allaha iyi yalakalık yaptın diye hurilerin kucaklarında şarap içerken kız kardeşinin işkencelerine oooh iyi olmuş allaha inanmamak haa diyeceksin!

 

Bunlar ucuz argümanlar,

Bir insan çok iyi,çok güzel, dünyalar tatlısı bile olsa, belli kurallara, prensiplere uymayan , hiçbir sosyal statüyü kabul etmeyeni, hiç bir yerde istemezler.

Örnek: Çok akıllısın, çok iyisin,dünya tatlısısın, süpersin.Bir iş yerinde çalışıyorsun, prensipler/kurallar sana göre değil, patrona da gıcıksın. Kuralların canı cehenneme , patron her aklına geldiğinde ulu orta yedi ceddine sövüyorsun. Sence o iş yerindeki ömrün ne kadar olur?

 Uzak bir diyarda , medineyetten kopuk bir köye rastladın.elektrik yok, elektrikli eşya yok .Köyün ağasının karşısına çıktın, ağa dedin bunca acıya ıstıraba gerek yok, elektrik var kolaylık var falan ağayı ikna ettin.Köye elektrik getridin(ayrıntıları geçiyorum). çamaşır makinası, fırın,buzdolabı vs. köye çağ atlattın.Herkes sana müteşekkir, diyorlar iyi ki geldin, bizi abad ettin yaşa var ol.Neyse ağa bunca iyiliğine, yardımseverliğine karşılık bir "ziyafet" tertip eder. Yemek de iltifatlar gırla.Bir ara söz istedin, "ağa"! dedin sana bir şey diyebilir miyim? buyur dedi ağa.Dedin ki ağa "köylüler diyor ki ağa puşttur,anası da oruspu".Şimdi onca iyiliğin, yardımın kaç para eder yorumu sana bırakıyorum.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, hakgun yazdı:

124.000 peygamber, mucizeler, kitaplar

 

:D Bunların son derece ucuz, bayat, adi ve saçma safsatalar olduğunu göremeyen bir dogmatik şekil a da görülüyor. Bunları sen (ve senin gibi dogmatikler) iddia ediyor, bunlar yok! 24 bin peygamber de desen 254 bin peygamber de desen farketmez, yalan! Yok! Atmasyon bir sayı verdin diye gerçek mi oluyor? Ne mucizesi yahu? Alice tavşan deliğine girdi diye masal anlatınca inanacak mısın? Apollon geleceği bilirdi deyince niye inanmıyorsun? Açık net cevap çünkü Yunanlı değilsin! Thor'a inanmıyorsun çünkü İskandinav değilsin! Allaha inanıyorsun çünkü Araplara fena halde keklenmişsiniz! Bu kadar apaçık gerçekleri nasıl göremediğinize şaşırmıyorum, çünkü dogmatik inançlara sahip olanlar gerçekleri göremezler.

 

Bu dogmatik saplantılı Müslümler, zihinlerinde yarattıkları uyduruk Allahlarını köy ağası, öğretmen, c.başkanı gibi insanlar ile saçma sapan kıyaslamakta sakınca görmezler. Ki bu benzettikleri insanların bile hiç biri kendilerine biat etmeyen boyun eğmeyen insanları sonsuz işkence yapılan zindanlara atmazlar. Atarlarsa psikopat, tiran, manyak, ruh hastası, sadist olurlar. Bu kadar apaçık kesin gerçekleri görememek için dogmatik olmak da yetmiyor, bir de Müslüm olacaksın anlaşılan!

 

Peygamberlerle mucizelerin haklarını ellerine verdim, kitapların da hatırı kalmasın. Kitapların da ipliğini pazara çıkarıvereyim: Bu kitap dediğin saçmalıklar zaten allahın olmadığının en büyük kanıtı. Bu kitapları okuduğun zaman zaten allahın olamayacağını kesin şekilde anlıyorsun. Allah göndere göndere böyle ilkel, saçma, vahşi bir şey göndermeyeceğine göre bunu insanlar yazmış diye kesin anlıyorsun zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...