Stephen Hawking: Bilim bize tanrının var olamayacağını gösteriyor

[Hakikatlar 0]

Bismillahirrahmanirrahim.

Ey Feylosof!Ey kendini bir şey zanneden La Alim!Ve sizler ey ahali!

Madem bu adam Büyük Patlamadan evvel zaman yoktu diyor ve doğru diyor.Fakat akletmiyor.Zira bizler insanız ve yaratıldık.Peki bizi yaratan bizim müdahil olduğumuz sebeplere bağlı olur mu? Yaratan yarattığına benzer mi ve yaratılmışı kısıtlayan ve sürükleyen şu Zaman Mefhumu Yaratanı kısıtmlayabilir mi?Üstelik zamanı da Allah Teala Hz.leri yarattığına göre Yaratan yarattığı zamana boyun eğer mi?

Hem bu kendini Alim zanneden aşağılar aşağısını hakeden adam hiç aklet miyor mu ki evrenin genişlediği yokluk içerisinde zaman yok.Peki varlık alemi olan kainat yokluk içinde genişliyorsa neden bu kainatta zaman diye bir şey var.Oysa kainatı saran dev kara delik olan yokluk ta zaman yok.Buna cevab versin o cahil.

[freand 0]

Saçmalama Hakikatler, dinden çıkıyorsun haberin olsun. Büyük Patlama falan İslam'a aykırı. Bizzat Cübbeli ima etti.

Kainatı yaratmadan evvel Allah'ın tahtı(arşı) su üzerindeydi. Kainat yaratılmadan önce su molekülleri vardı yani.

Arş dengede durması için 8 tane melek tarafından taşınırdı ve bu melekler devamlı secde ederdi. Bunlar Kuran'da yazıyor, aç bak istersen.

Öyle konuşmuşsun ki. Ahali! Ey feylesof! tam bir vahiy getiren peygamber havası sezdim. Stephen Hawking'e cahil dedin yahu.

Aralık 9, 2011 tarihinde freand tarafından düzenlendi

[demirefe 0]

Başlığın amacının eğlenmek olduğu söylenmiş ama ben ciddi ciddi yanıt vereyim. Çünkü herhalde insan yaşamında bundan daha ciddi bir konu olamaz diye düşünüyorum. Biz pek ciddi konuları konuşamayan bir ulusuzdur. Bir şeyi biraz ciddiye almaya başlarsak hemen daral gelir ve makaraları kendi hallerine bırakırız. Bu özelliğimiz nedeniyle de hiç bir yere varamamakla ünlü bir toplumuzdur.

Yanlış anlaşılmasın, diğer yandan da ottan püsürden şeyleri öyle bir ciddiye alırız ki, insanlar aklımızdan şüphe eder. Bir geçici adamın liderliği gibi örneğin. Onu öyle ciddiye alırız ki bir eğilip yalamadığımız kalır. Neredeyse denecek ki "peygamberin dışkısı bile boşa gitmezdi, müslümanlar alıp..." Neyse daha fazla mide kaldırmayayım. Bu kadarı yeter...

Bir kere evrenin ortaya çıkışında dinin öne sürdüğü saçma efsaneleri bir kenara bırakmak gerek. Bu abuk subuk şeylerin bu konuda lafı bile olmaz. Tanrının arşı su üzerindeydi diyen bir öğretinin en küçük bir açıklayıcılığı olamaz. Onu bir geçelim.

Gelelim nedensellik determinizm felsefesinin ilk ilkesidir. (Diğer iki ilkeleri gerekircilik ve belirlenimcilik. Determinizm bu üçlü sacayağa yerleşir.)

Tanrıya vardırılan determinizm klasik determinizmdir ve ilk neden olarak tanrıyı koyar, artık onun nedeni yoktur der.

Klasik determinizmdeki çıkmaz modern çağda farkedilerek modern determinizme geçilmiştir. Çıkmaz şudur: Evrenin nedeni tanrı ise, evreni yaratan bir tanrının evrenden daha karmaşık olması gerekir. Tanrı düşüncesine ise insanlar "taşı yontup balta yaptığıma, sap takıp kullandığıma göre bunu aklımla ve bir amaç için yapıyorum. Demek benden de karmaşık, beni bir amaçla yaratan benden üstün bir tanrı var" diyerek varıp, buna dayanarak dini icat ederek tapınmaya başlamışlardır. Halbuki karmaşık olana daha karmaşık olanın neden olması çıkmazdır. Ona daha da karmaşık bir neden, ona da daha da karmaşık bir neden bulmak gerekir ve iş çıkmaza, olanaksızlığa gider.

Modern determinizm en sona en karmaşığı, en başa en basiti koymuştur. İnsan beyni ve bilinci, en son ortaya çıkan en karmaşık olgudur. Bu basitten başlayan bir evrim sürecinin sonucudur. En başta ise kuantum ile açıklamaya çalıştığımız çok farklı bir nedensellik vardır.

İlk neden herhangi bir kuantum dalgalanma olabilir. Ansızın ortaya çıkan bir parçacık, rasgele ortaya çıkan ve rasgele hareket eden parçacıklardan ikisinin rasgele çarpışması vs...

Bildiğimiz, makro evrendeki yasaların kuantum evrende geçerli olmadığı. Kuantum yasaları da deterministir. Bir durumsallık bir kere oluştu mu rasgelelik derhal sona erer ve yasalar çalışmaya başlar. Kuantum evrenin yasaları makro evrenden daha deterministtir. Bu yasaları hiç bir güç kararlaştırmamıştır, makro evrende ağır moleküllerin çökelmesi gibi kendiliğinden ortaya çıkan yasalardır.

Ancak kuantum yasaların ayrıntılarında zorlanıyoruz. Çünkü kuantum evrende yaptığımız iş, parlak porselen tabaktaki taze domates çekirdeklerinin yerlerini gözü kapalı belirlemeye benziyor. Bir çekirdeği bulduğumuz anda konumunu değiştiriyoruz. Ya da buldozer kepçesiyle dantel örmeye çalışmak gibi.

CERN bu amaçla dünyanın parası harcanarak yapıldı. Dünyanın en büyük makinesi. En pahalı olmasının önündeki tek engel uzay istasyonu. Uzay teknolojisi çok pahalı olduğu için maliyet bakımından birinciliği elinden alamadı.

Kuantum yasaları bulmak için en küçük madde parçacıkları apartman kadar detektörlerle izleniyor. Diğer yandan güneş yörüngesinde bir uzay teleskobu tasarlanıyor. Sonraki adım güneş sisteminin dışı olacak.

Bir yandan nano, bir yandan makro evrenin gizlerini çözmeye kararlıyız. Daha da vakit çok, en az bir milyar yıl daha güneş dostça ışıyacak. Teknolojinin ivmesine bakarak bu çok uzun bir süre...

Aralık 9, 2011 tarihinde demirefe tarafından düzenlendi

[BRUTAL 0]

Güncelleme..

[abdullahabdal 0]

islam =yalan

hiç sakınca görmüyorlar..

Captan custau

hawkings

ve başkaları

utanmadan bilim adamlarının tersini söyleyerek kandırmaya uğraşıyor

islam=sahtekarlık

Tc kimliğinde Dini islam yazdırılmış biri olarak söylüyorum..

ben islamda bundan başka hiçbirşey görmedim..

Adam Tanrı var olabiliyor dese bile

onu zannediyorlar ki Allah var dedi....

Allah kesin yok kardeşim uyan...

Yokluğunun delili o gönderdi dediğiniz ucube