Jump to content

Muhammed kabile şefi midir?


Recommended Posts

http://www.youtube.com/watch?v=dC77Ongt_Kc&feature=g-all


Çok tepki var buna.
Bu ülkede kabile şefine kabile şefi demek suç mudur acaba.
Hakkı Devrim konuşurken bile tedirgin, "ulan bunu dedik ama başımıza bi iş gelmese bari" der gibi bakıyor sinirli ve gergin olduğu mimiklerinden belli.
Netekim tedirgin oluşu boşa değil şimdiden linç kampanyası başlamış bile. Siz ne düşünüyorsunuz?


Bu arada şunu da düşünmeden edemedim. Okan Bayülgen kanal d'de yapsaydı bu programı Hakkı Devrim bu şekilde konuşabilir miydi? Yıllardan beri hep ılımlı sözler eden her ettiği lafa dikkat eden Hakkı Devrim yoktu o gece sanki. tarihinde YuceEgo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Attıkları taklalardan utansınlar.

Hallerine bak.

Yaşar Nuri de eski kurt, haince gülümseyerek aslanların önüne atıyor Hakkı Devrim'i

"Kabile şefi denir mi, ümmetin efendisi o, yapmayın canım..."

tarihinde cinali tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakkı Devrim'in doğru konuştuğunu sanmayın.

Yaşar Nuri Öztürk onun yanında çok daha tutarlıdır.

Aynı programda “Bu Cumhuriyet bayramı nedir? Esas dini bayramlarda insanlar birbirlerini kutlar, görüşür!” diyen Hakkı Devrim'dir.

Buna karşın Yaşar Nuri Öztürk “Sizin evde kutlamıyorlarsa bu sizin sorununuz! Selimiye’nin hilaline haç asanlara karşı yapılan bir savaşın sonunda kurulan Cumhuriyet’i kutlamak için ilan edilmiş bir Kurban Bayramı kadar kutsal bir bayram bu!” demiştir.

"Kabile şefi" sözcüğünü kullanırken muhtemelen dili sürçmüş, pabucu pahalı görünce de kıvırmış, lafını geri almıştır.

Onun kastettiği aslında "ilkel köleci dönemin şehir devleti başkanı" idi ama demesini beceremedi.

Yaşar Nuri Öztürk de bir İlahiyatçı olarak bu ifadesine tavır koymak zorundadır ve gereğini yapmıştır.

Yani, Yaşar Nuri Öztürk'ün söylediği yanlış bile olsa misyonu gereği onu savunmak zorundadır. Önemli olan muhatabının yanlışa karşı tavrıdır, tükürdüğünü yalamaması, ifadesini savunabilmesidir. Hakkı Devrim AKP'yi destekleyen, sürekli iktidarı savunan biri olmasına rağmen dik durabilme yürekliliğini gösterememiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakkı Devrim'in doğru konuştuğunu sanmayın.

Yaşar Nuri Öztürk onun yanında çok daha tutarlıdır.

Aynı programda “Bu Cumhuriyet bayramı nedir? Esas dini bayramlarda insanlar birbirlerini kutlar, görüşür!” diyen Hakkı Devrim'dir.

Buna karşın Yaşar Nuri Öztürk “Sizin evde kutlamıyorlarsa bu sizin sorununuz! Selimiye’nin hilaline haç asanlara karşı yapılan bir savaşın sonunda kurulan Cumhuriyet’i kutlamak için ilan edilmiş bir Kurban Bayramı kadar kutsal bir bayram bu!” demiştir.

"Kabile şefi" sözcüğünü kullanırken muhtemelen dili sürçmüş, pabucu pahalı görünce de kıvırmış, lafını geri almıştır.

Onun kastettiği aslında "ilkel köleci dönemin şehir devleti başkanı" idi ama demesini beceremedi.

Yaşar Nuri Öztürk de bir İlahiyatçı olarak bu ifadesine tavır koymak zorundadır ve gereğini yapmıştır.

Yani, Yaşar Nuri Öztürk'ün söylediği yanlış bile olsa misyonu gereği onu savunmak zorundadır. Önemli olan muhatabının yanlışa karşı tavrıdır, tükürdüğünü yalamaması, ifadesini savunabilmesidir. Hakkı Devrim AKP'yi destekleyen, sürekli iktidarı savunan biri olmasına rağmen dik durabilme yürekliliğini gösterememiştir.

Yaşar Nuri politikaya girdi, ne oldu? Kuyruğu sıkıştırıp geri döndü. Bunların Atatürk'ü ve Cumhuriyeti iktidarın rantını paylaşıncaya kadar sürer. Allah ile Aldatanlar kitabını yazdı, bu onun Allah ile aldatanlardan biri olduğu gerçeğini değiştirir mi? Onu muaf mı kılar?

Hakkı Abi'nin aşığı ben de değilim, yine de aslanların parçalamasına göz mü yumacağız? Gözlerinden okunmuyor mu, Hakkı Abi bildiğini söyledi, beğendiğini anlattı. Üstelik yenilmiş de sayılmaz, Okan Bayülgen ile beraber de direnmiş denebilir.

Muhalif medya mı kaldı, bu kadarı da yeter. RTÜK var, kanalı kapatırlar, ne yapsaydı? Düşün ki askeri iktidar dönemindeyiz, zamanında hatırlarım babama sordum, baba neden herkes bu Anayasa'ya "Evet" diyecek diye.

"Başka anayasa mı var?" dedi.

Biz de az en azından az evcilleşenleri , çok evcilleşenlere karşı savunacağız.

Olay bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aydınlık gazetesinde Eren Erdem, Yaşar Nuri'nin sisteme biat ettiğini ve o yüzden de son dönemlerde televizyona çıkarıldığını yazmıştı. Çokeşliliği savunarak sisteme göz kırptığını ve ondan sonra da dönekliğinin kabul edildiğini söylemişti.

Biraz komplovari gelmişti bana açıkçası. Ama bu görüntülerden sonra Eren Erdem'in haklı olduğunu gördüm.

Yazık...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi değidine göre peygamberlik safsatasına bürünmeden önce kabilenin herhangi ailesinden biridir. 40 yaşındaki zengin bir kadınla evlenene dek. Kabile şefliği daha sonradır.

Yeni Müslüman olmuş ve kendisini ilk kez gören bir göçebe Arap heyecanından, karşısında titremektedir. Hz. Muhammed (asv): "Arkadaş, sakin ol. Ben kral değilim. Kureyş kabilesinden kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum." (İbn Mace, Et’ime, 30.)

Bu hadisi de pek överler. Milletin karısını kızını kendine cariye yapıp s*ken (aslında tecavüz demek pek de yanlış olmaz), katliam yapmaktan hiç çekinmeyen, recm gibi insanlık dışı uygulamaları gözünü kırpmadan uygulamış, köleliği normalleştirmiş, ceza olarak milletin kolunu başını kesmeyi öneren, kendi dinine iman etmeyenleri düşman belleyip güçlendikçe katletmeyi ihmal etmemiş bu vahşet adamı çok mütevaziymiş. Tam da peygamberlik buymuş. Adam Mekke'yi fethedecek kudrete erişmiş ama "ben kimim ki" diyebiliyormuş.

E n'oldu şimdi?

Neyine itiraz ediyorsunuz?

Aşağılayıcı mı geliyor?

Size kalsak, Muhammed demek hakaret, aşağılayıcı yahu.

Yazdığı kitabın neredeyse her sayfasında kendi dininden başka her dine, inanca ve dinsizliğe mensup insanlara -güçlendikçe daha gür bir sesle- hakaret edenin, aşağılayanın Muhammed olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aydınlık gazetesinde Eren Erdem, Yaşar Nuri'nin sisteme biat ettiğini ve o yüzden de son dönemlerde televizyona çıkarıldığını yazmıştı. Çokeşliliği savunarak sisteme göz kırptığını ve ondan sonra da dönekliğinin kabul edildiğini söylemişti.

Biraz komplovari gelmişti bana açıkçası. Ama bu görüntülerden sonra Eren Erdem'in haklı olduğunu gördüm.

Yazık...

Eren'i bilirim, YNÖ'yü de iyi bilirim.

Eren de YNÖ'de tabuları olan insanlardır.

Ekran önünde bir imajları vardır.

Bu imajı sarsmamak için zihinsel düşüncelerindeki değişimi, pat diye değil, senelere yayarak ifade ederler.

YNÖ islamdan çok mıuhammede sevdalıdır. Empati yapmakta ve o nedenle Muhammede aşırı ilgi ve muhabbet beslemektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...