Jump to content

Başbakan Dersim Katliamı için özür diledi


Recommended Posts

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Dersim katliamı için devlet adına özür diledi.

Başbakanın bu özürü aynı zamanda göklere sığdıramadığı Demokrat Partililer için de geçerli sayılır.

Çünkü 1938'deki katliamda hükümetin başında Celal Bayar vardı ve DP'nin kurucularındandı ve o dönemin cumhurbaşkanıydı.

Yine DP'li başbakan Adnan Menderes de CHP milletvekiliydi.

Yani, katliamdan sadece devleti temsil eden CHP değil, daha sonra CHP'den ayrılarak ayrı parti kurmuş olaneski CHP'li DP'liler de sorumluydu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Dersimlilerden özür dilediği takdirde devlet adına özür prosedürü yerine gelmiş olacak.

Ama tam bir özür için buna CHP'nin de katılması gerekir.

Çünkü 1937'de İnönü başbakanken de katliam denebilecek ölçüde katı operasyonlar gerçekleşmiştir.

Evet, asıl katliam Celal Bayar zamanındadır ama bu İnönü'yü ve diğer CHP'lileri aklamaz.

O nedenle onların devamı olan bugünün CHP'sinin de Dersimlilerden özür borcu vardır.

Kılıçdaroğlu bir Dersim'lidir ve aşireti, akrabaları katliamdan nasibini almıştır.

Üstelik Kılıçdaroğlu Dersim'i başbakandan çok daha iyi bilir.

Belki kendisinden özür dilenecek şahıstır Kılıçdaroğlu ama talihin ve tarihin cilvesi onu özür dilemesi gereken konuma getirmiştir.

CHP'nin başında olması da bir isabettir aslında ve partililerin tepkisini göze alarak CHP adına özür dilemelidir.

Böylece Dersim katliamının acıları en hafif zayiatla atlatılmış olacak, bu konuyu sürekli kullananların elinden malzemeleri alınmış olacaktır.

CHP için bu özürün büyük bir riski var.

Belki de bu özürden sonra partideki milliyetçi kesim harekete geçecek ve kurultay çağrısı yapacaklardır.

Kurultay olduğu takdirde Kılıçdaroğlu değiştirilmek istenecek, değiştirilemediği takdirde büyük olasılıkla CHP içinden başka bir parti çıkacaktır.

Yani, AKP'nin Dersim'i gündeme getirme amacı başarıya ulaşmış olacaktır.

Kılıçdaroğlu bu riski göze almayıp özür çağrısını geçiştirdiği takdirde sürekli olarak Dersim baskısı yaşayacak ve bundan daha fazla zarar görecektir.

Herhalde şu sıralarda Kılıçdaroğlu başbakana vereceği cevabın hazırlığını yapmakta ve kurmaylarıyla özür meselesini görüşmektedir.

Bakalım ne sonuç çıkacak?

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 236
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kendi kafasına göre devlet adına özür falan dileyemez ama ortada devlet olmadığı için doğaldır.Kürtlerin istediği özür müdür arkadaşlar? Ermeniler'in istediği özür müdür ya da ?Başbakan'ı ayrılıkçılara arka çıkar gibi konuşursa,ayrılıkçısı neler yapmaz...

Pante zaten Chp diye bir şey kalmadığı ortada.Yakında Chp'nin içindeki Atatürkçü'ler ayrılıp ulusalcı bir cephe oluşturacak o bekleniyor..

tarihinde şahika tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

CHP nin kurmaylarından bi cacık olacağını sanmıyorum.

Kendilerine en çok zarar verecek yolu cımbızla seçerler ve uygularlar.

Nitekim CHP facialarına aşinayız.

Biri çıkar oy vermez, davetiye de TC yazıyor diye laf atar, ellerine geçen her kozu AKP ye hediye eder (habur olayı gibi), bir sürü zıt görüşlü adam bir arada, tekinin dediğini teki tutmaz...

CHP, kendi tarihi boyunca yapılagelmiş en başarısız siyasete oynuyor.

Bu kadar oy almasının tek sebebi aklı başında olan vatandaşın başka oy verecek alternatif bir parti görememesi.

Aynı durum MHP için de geçerli.

AKP kurmayları durumu çok iyi analiz ediyor ve başarılı bir şekilde toplum mühendisliği yapıyorlar.

İşte örneği de burada.

CHP şimdi ne yapsın, iki ucu....

tarihinde yokyaa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir özür de CHP'den

CHP Diyarbakır İl Başkanı Muzaffer Değer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının ardından düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Dersim faciası karşısında Dersimli, Tuncelili yurttaşlarımızdan CHP Diyarbakır İl Başkanı olarak özür diliyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, televizyonda yaptığı konuşmada devlet adına özür dilemisinin ardından CHP Diyarbakır il binasında basın toplantısı düzenleyen CHP İl Başkanı Müzaffer Değer, genel merkez tutumuna rağmen, yaşananlardan dolayı Tunceliler’den özür dilediğini söyledi.

Değer, şunları söyledi: "Son dönemde tartışılan Dersim olayları üzerine bugün Sayın Başbakan’ın Dersim’de yaşanan olaylarda binlerce insanın öldürülmesi, katledilmesini, binlerce Dersimlinin göç ettirilmesine dair Başbakan tarafından dört ayrı belgenin açıklamasını izledik. Dört ayrı belgenin okunması sırasında tüylerimiz diken diken oldu, gözlerimden yaşlar aktı. Biz CHP olarak geçmişimizle hesaplaşmamız gerekirken, yüzleşmemiz gerekirken, özür dilememiz gerekirken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapması gerekeni bir başka partinin yapması ve devlet adına özür dilemesini gördük. Dersim faciası karşısında Dersimli, Tuncelili, yurtaşlarımızdan CHP Diyarbakır İl Başkanı olarak, il örgütüm adına Dersim’de yaşanan olaylardan dolayı Dersim ve Tunceli halkından özür diliyorum."

Katliamın yaşandığı dönemin İçişleri Bakanı’nın şu an CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın akrabası olup olmadığını soran Değer, "O dönemin İçişleri Bakanı CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın akrabası mıdır? Dersimli acılı Alevi kardeşlerimizin acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Biz CHP olarak geçmişimizle yüzleşmeliyiz ve özür dilemeliyiz" diye konuştu.

Yaptığı açıklamadan sonra, CHP Genel Başkanı veya genel merkezden özür dilenmemesi halinde istifa edip etmeyeceği sorulan Değer, "Partimizin adım atacağına inanıyorum. CHP kişilerin partisi değil, örgüt partisidir. Genel başkanımızın da buna yönelik adım atacağına inanıyorum" yanıtını verdi.

Genel merkezin savunmasını istemesi halinde nasıl bir tavır takınacağı sorulan Değer, bu soruya da, "Savunma istemeyebilirler. Ancak genel merkezin tasarrufunda olan bir karardır. Dersimde yaşananlar sadece Dersim’in yada CHP’nin değil Türkiye’nin gerçeğidir" diye cevap verdi.

Bir gazetecinin, "Belgeleri açıklayan Başbakan haklıdır diyebilir misiniz?" şeklindeki bir başka soruyu yanıtlayan Değer, "Başbakan haklıdır demiyorum. Dersim olayları bir kaç belge ile sınırlı değil. Bütün arşivi açmalarını istiyor ve bekliyoruz" diye konuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19310518.asp

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz bakmayın bu kayıkçı kavgasına. AKP de CHP de aynı tezgahın parçası. Büyük resime bakalım: Bu polemik nasıl başladı? CHP Tunceli vekili Hüseyin Aygün'ün AKP'nin propaganda organı Zaman'a röportaj vermesiyle. Bu Hüseyin Aygün daha önce ne demişti? “Ben CHP'li değilim. Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine bu partiden aday oldum.” Belli ki bu senaryo daha önceden hazırlanmış şimdi uygulanıyor. Sorosçu vakfın kurucu üyesi olduğu ortaya çıkan Kılıçdaroğlu da bu tezgahtan soyutlanamaz, ana aktörlerindendir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dersim bir katliam değildir.

Bir ayaklanmadır.

Eğer devlet onu bastırdığı için özür diliyorsa, Fransa'nın Paris sokaklarını ateşe verenlerden, İngiltere'nin Londra'yı karıştıranlardan özür dilemesi lazım.

Hatta Meksika'nın da uyuşturucu kartellerinden özür dilemesi lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada,

MİT'in İsveç'te PKK ile neleri görüştüğü ve PKK'nın Türkiye'ye hangi şartların listesini verdiği de ortaya çıkıyor yavaş yavaş.

Dersim'in katliam olarak kabulü, askeri operasyonların azaltılması, Suriye'deki Kürtlere arka çıkılması,

Oh, yan gel yat.

Link to post
Sitelerde Paylaş
şerefsizlerden özür dileyen dünya üzerindeki tek ülke.

Özür dilemek bir erdemdir.

Hazır yeri gelmişken başbakan Sivas Katliamı için de özür dilesin.

Üstelik o katliama Dersim kadar uzak sayılmazlar.

Aşağıdaki liste katliamcıların avukatlarının listesi:

Av. Şevket Kazan - Eski RP Milletvekili ve eski Adalet Bakanı;

Av. Celal Mümtaz Akıncı - AKP oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyesi

Av. Hayati Yazıcı - AKP’nin Devlet Bakanı

Av. Haydar Kemal Kurt - AKP Isparta Milletvekili

Av. Zeyid Aslan - AKP Tokat Milletvekili, Başbakan Erdoğan’ın eski avukatı

Av. Hüsnü Tuna - AKP Konya Milletvekili

Av. Burhanettin Çoban - Afyonkarahisar AKP’li Belediye Başkanı

Av. Faik Işık - Başbakan Erdoğan’ın ve Süleyman Mercümek’in avukatı

Av. İbrahim Hakkı Aşkar - 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili

Av. M. Ali Bulut - AKP Maraş Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi

Av. Bülent Tüfekçi - AKP Malatya İl Başkanı

Av. Halil Ürün - RP kayıp trilyon sanığı, AKP Afyon Belediye Bşk. adayı

Av. Mevlüt Uysal - AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı

Av. Nevzat Er - Eski AKP Eminönü Belediye Başkanı

Av. Suat Altınsoy - AKP Konya İl Başkanı Yardımcısı

Av. Tayfun Karali - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürü

Av. Ferruh Aslan - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü

Av. İbrahim Kök - AKP Elazığ Milletvekili Aday Adayı

Av. Ali Aşlık - Eski AKP İzmir İl Başkanı

Av. Bedrettin İskender - AKP Ümraniye Belediye Başkan adayı

Av. Ekrem Bedir - Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi

Av. Eyüb Karagülle - Eski Saadet Partisi İlçe Başkanı

Av. Faruk Gökkuş - AKP Kâğıthane Belediye Başkanlığı Aday Adayı

Av. Hasan Hüseyin Pulan - AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu üyesi

Av. Hurşit Bıyık - AKP Trabzon İl Başkan Yardımcısı

Av. Reşat Yazak - Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Dersim bir katliam değildir.

Bir ayaklanmadır.

Bir taraf çıkıp diyor ki: "Dersim isyan değil katliamdır"

Diğer taraf da "Dersim katliam değil isyandır" diyor.

Doğrusunu iki tarafa da kabul ettirmek zor.

Halbuki Dersim'de isyan da oldu, katliam da.

Başbakan bugün isyandan hiç söz etmedi. "Dersim isyan değil katliamdır" diyenlerin ağzıyla konuştu.

Sanki 1935 Tunceli kanunun katliam yapma amacıyla çıkarılmış olduğunu ima etti.

Öldürülenleri masumlar olarak göstermeye çabaladı.

CHP objektif olmalı ve iki uç tarafa da meyletmeyip hakikatleri ortaya sermelidir.

Dersim'de devlet içinde devlet yaşandığını, 1935 kanunun buna son vermek ve Tunceli'yi de diğer şehirlerimizin niteliğine kavuşturmak amacıyla amacıyla çıkarıldığını açıklamalıdır.

Devlete karşı feodal ayaklanma olduğunu, bunun kanıtının da isyancıların başı tarafından İngiltere'ye gönderilen mektup olduğunu belirtmelidirler.

İsyanın karşısında devletin müdahale kararı aldığını ancak iki yıl boyunca isyancıların inatla devlete ve askere kurşun sıkmaya devam ettiğini ve sonuçta devletin katı müdahalelere yönelmek zorunda kaldığını ortaya koymalılar.

Sonuç olarak isyanın çok kanlı bir şekilde bastırıldığı, binlerce insanın öldürüldüğü ve binlerce insanın göç ettirildiği ifade edilmelidir.

Bu tür bir açıklamanın başta taraf olmak üzere isyanı inkar eden liboş kesim tarafından da, katliamı inkar eden milliyetçi-Kemalist kesim tarafından da beğenilmeyeceği açıktır.

Gerçeklerin beğenilmeye ihtiyacı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlaşılan o ki CHP Dersim'in altında ezilecek, çünkü ilk açıklamalar geçiştirmeye çalıştıklarını gösteriyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in başbakana yanıtı şöyle;

“Başbakanı tebrik ediyorum.

Dili, üslubu ve açıklamasıyla memleketimizin ve milletimizin birliğinin temeline dinamit koymuştur.

Herkesi birbirine düşman etmeyi, birbirine düşürecek yolu açmayı başarmıştır.

Sayesinde tarihimizi de öğrendik. Geriye söylenecek ne kaldı?

Başbakanın bir sonraki adımı nedir? Bu kampanyanın nihai amacı nedir?”

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise Başbakan'ın Dersim'le ilgili sözlerini şöyle değerlendirdi:

"Başbakan Erdoğan kin ve öfke saçtı. Bölücülüğün tohumlarını ekti. Orada yaşananların acılarını anlatmadı.

Başbakan'a yakışan iki tane belge açıklamak değildir. Ona yakışan iki belgeyle gerekirce özür dilerim demek değildir.

Ali Çetinkaya'yı örnek veriyor. Sayın Başbakan yarın farklı örnekler verirse şaşırmayın.

Şeyh Sait olayını örnek verirse şaşırmayacağım. Kubilay olayına sıra gelirse şaşırmayacağım.

Sıra Atatürk Havalimanı'nın adının değiştirilmesini gelirse şaşırmayacağım.

Bugünkü açıklamasıyla Cumhuriyeti karşısına almıştır. Dersim'de yaşananlar bütün milletin acısıdır. Başbakanın niyeti farklıdır."

Kılıçdaroğlu'nun kısa yanıtını da sonraki mesajımızda yazalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir özür de CHP'den

CHP Diyarbakır İl Başkanı Muzaffer Değer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının ardından düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Dersim faciası karşısında Dersimli, Tuncelili yurttaşlarımızdan CHP Diyarbakır İl Başkanı olarak özür diliyorum" dedi.

CHP'den o kişinin il başkanı olmadığına dair açıklama geldi.

Açıklama yapmadan önce görevden alınmış. :blink: Biz de yedik! :lol:

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=295178

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu forumda birileri kalkmis cokbilmislik yapiyor,ukalalik yapiyor ve diyorlarki ; dersim olayi katliam degil,isyandir.ey cok konusan ahali; dersim olaylarini ne derece biliyorsunuz?hayatinizda dersim olaylarini bizzat yasamis kac ihtiyarla konustunuz? dersimden surgun edilmis kac aile taniyorsunuz?

Dersim olayi hem isyandir hem de katliamdir. bu kesindir. ha bu arada DERSIM kelimesine gicik olan ,adeta kudurup salya sacan bir tane kopek var bu forumda! Dersim degil Tunceli denmeliymis! o amcam oyle diyor. O kendini iyi bilir. belki birazdan havlayarak cikar ortaya..her neyse detaylara girmeden konuya donelim:

Dersimde bir kac asiret kendi cikarlarina ters dustugu icin devletle zit duserek,devletin yaptirimlarina karsi cikarak adeta devlete meydan okumus.vergi vermemek,yasi gelmis gencleri askere gondermemek en onemli sebepleri olarak sayilabilir.o zamankidevlet zihniyeti dersimi bir ciban olak gormus ve demiski; " bu dersim bizim icin bir cibandir. bu cibani oksayarak iyi edemeyecegimize gore, kokunden kaziyalim ,kurutalim" demis ve dediginide yapmis.kokunu kurutmamis ama yapacaginida yapmis.

devletkendisine baskaldiran eskiyanin,isyan eden asi nin canini almakla kalmamis kizini- damadini, gelinini torununu anasini- babasini, kundaktaki bebegini,ahirdaki inegini,kecisini ,koyununu,tavugunu,kedisini kopegini kipirdayan ne bulmussa hepsini katletmis.!

sen devletsin suclu varsa sucluyu cezalandir. ben suc islediysen,bu sucun cezasi idamsa eger;beni asacaksin.! benim cocugumu anami babami katledersen; pkk den nedir farkin..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kılıçdaroğlu, “CHP, Dersim katliamıyla bu dönem yüzleşmeyecek de ne zaman yüzleşecek?” diye soran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle yanıt vermişti:

“Başbakan bize ‘Dersim’le yüzleşin’ diyor. Biz CHP olarak Dersim’le yüzleşiriz. CHP tarihiyle yüzleşmekten kaçmaz.

Peki ülkenin Başbakanı olarak Dersim’le ilgili kendisi özür dilemeye hazır mı?”

Başbakan çıktı özür diledi.

Belge diye çıkardıklarını zaten yıllardır duyuyor, biliyorduk.

Ama örneğin o dönemin içişleri bakanı Faik Öztrak'tan söz ediyor ve bugün CHP'deki Faik Öztrak'la ilgisini soruyor. Yine örneğin Muhsin Batur'dan söz ediyor ve onun da CHP'li olduğunu belirtiyor.

Ama hiç genelkurmay başkanından söz etmiyor.

Çünkü Dersim harekatı sırasında ordunun başında olan Fevzi Çakmak kendi misyonlarından. Ona dokunmak istemiyorlar.

Başbakan Celal Bayar'ın bile ismini kazara telaffuz etti. 1938'deki katliamlar için başbakan İnönü deyince, kağıda bakıp pardon başbakan değil cumhurbaşkanıymış, o sıra başbakan Celal Bayar'mış diye düzeltmek zorunda kaldı. Celal Bayar'da dokunmak istemediklerinden. Ama asıl katliamların o başbakanken olmuş.

Fakat tüm bu anlattıkları herkesçe bilinmez, bilenlerin çoğu da unutur. Hatırda kalan özür dilemesi olur.

Dolayısıyla başbakan Kılıçdaroğlu'nun restini görmüş ve dediğini yaparak özür dilemiştir.

Başbakanı özür dilemeye davet eden Kılıçdaroğlu, şimdi kendisi özürden kaçmaya çabalamaktadır.

Kılıçdaroğlu'nun başbakana kısa yanıtı ise şöyle:

"Bir başbakanın görevi toplumda sevgiyi egemen kılmaktır. Sayın başbakan topluma nefret tohumları ekti.

Ben kendisini dinlerken, acaba Türkiye Cumhuriyeti'ne düşman bir kişiyi dinler gibi bir kaygıya kapıldım.

Ben merak ediyorum, bundan sonraki adımı ne olacak.

Sayın Başbakanın kesinlikle ve kesinlikle bilgilendirilmesi gerekiyor, kesinlikle ama kesinlikle bir psikoloğa görünmesi lazım"

Görülen o ki; Kılıçdaroğlu, CHP'de bir kriz yaşanacağını görmüş ve yan çizmeye başlamıştır.

Yani, mesajımın başında yer verdiğim "Biz Dersim'le yüzleşmekten kaçmayız" ifadelerini yemiştir ve kaçmaktadır.

İlk işleri de üstüne vazife imiş gibi çıkıp özür dileyen Diyarbakır il başkanını görevden almak olmuştur.

Ancak CHP'nin bu tavrı Dersim tartışmalarını alevlendirir ve devam ettirir. Bu da en çok CHP'ye zarar verir.

CHP, yağmurdan kaçayım derken doluya tutulacak, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olacaktır.

İyisi mi CHP de özür dilemeli ve ardından AKP'yi diğer konularda özür dilemeye davet etmeli ve tartışmayı oralara çekmeye çalışmalıdır.

Örneğin DP zamanındaki 6-7 Eylül olayları ve azınlıkların kaçırılması, 80 öncesi Milliyetçi Cephe hükümetleri zamanındaki Çorum, Maraş, Sivas katliamları, 12 Eylül katliamları ve Madımak katliamı.

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu forumda birileri kalkmis cokbilmislik yapiyor,ukalalik yapiyor ve diyorlarki ; dersim olayi katliam degil,isyandir.ey cok konusan ahali; dersim olaylarini ne derece biliyorsunuz?hayatinizda dersim olaylarini bizzat yasamis kac ihtiyarla konustunuz? dersimden surgun edilmis kac aile taniyorsunuz?

Dersim olayi hem isyandir hem de katliamdir. bu kesindir. ha bu arada DERSIM kelimesine gicik olan ,adeta kudurup salya sacan bir tane kopek var bu forumda! Dersim degil Tunceli denmeliymis! o amcam oyle diyor. O kendini iyi bilir. belki birazdan havlayarak cikar ortaya..her neyse detaylara girmeden konuya donelim:

Dersimde bir kac asiret kendi cikarlarina ters dustugu icin devletle zit duserek,devletin yaptirimlarina karsi cikarak adeta devlete meydan okumus.vergi vermemek,yasi gelmis gencleri askere gondermemek en onemli sebepleri olarak sayilabilir.o zamankidevlet zihniyeti dersimi bir ciban olak gormus ve demiski; " bu dersim bizim icin bir cibandir. bu cibani oksayarak iyi edemeyecegimize gore, kokunden kaziyalim ,kurutalim" demis ve dediginide yapmis.kokunu kurutmamis ama yapacaginida yapmis.

devletkendisine baskaldiran eskiyanin,isyan eden asi nin canini almakla kalmamis kizini- damadini, gelinini torununu anasini- babasini, kundaktaki bebegini,ahirdaki inegini,kecisini ,koyununu,tavugunu,kedisini kopegini kipirdayan ne bulmussa hepsini katletmis.!

sen devletsin suclu varsa sucluyu cezalandir. ben suc islediysen,bu sucun cezasi idamsa eger;beni asacaksin.! benim cocugumu anami babami katledersen; pkk den nedir farkin..

1- Sebepsizce bir düzensiz seri katilin kurbanlarını seçmesi gibi seçilmediği kesin Dersim'in. Yani ortada birilerini katledelim düşüncesi ile yola çıkmak yoktu.

Böyle bir niyet veya böyle bir katil psikolojisi taşınsaydı bu o bölge ile sınırlı kalmazdı. Belirli aralıklarla tekrarlanırdı. Sebebpsizce.

2- Devlete meydan okuyan neden cezalandırılmadı diyorsun.

Bu da yanlış.

Şimdi Apoyu örnek verelim.

Apoyu Diyarbakır'ın ortasına koysak çevresinde yörüngeye girer insanlar.

İnsanlara bundan ayrılın desek de ayrılmazlar.

Bu insanlardan bazıları asker olurlar.

Silah alırlar.

Ve kalabalığı kullanırlar.

Bu tür durumların çözümü yok.

İstersen rehine operasyonlarına bakabilirsin.

Rehin alanın yanında illaki masumlar da gidebiliyor gümbürtüye.

Kaçınılmaz sonuç bu.

3- Devletin herkesi katletmesi diye bir durum yok.

Oralardan yaşayanlar çıkmış di mi?

Sağ kalmışlar.

Üstelik sürgün olarak çalışma kampına falan değil, normal şehirlere gönderilmişler (çalışma kampına tıkıyorlardı dünyada o devirde insanları diğer devletlerde)

O zaman bu bir sorun çözme operasyonuydu.

Daha az zayiyat verilebilirdi belki ama

Senin de dediğin gibi orada olanları kimse bilmez.

İçi oradaki ihtiyarı yakar, dışı başkasını.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya arkadaş CHP niye özür dilesin ki...

O zaman CHP devlet demekti.

Devlet hep birlikte özür dileyecek.

Erdoğan çok saçma bir siyasi oyun oynuyor.

Devleti Ermeni lobisi ve Kürtler karşısında zor durumda bırakacaklar.

Şeyh Said isyanında kaç kürt öldürüldü?

1915 Ermeni tehcirinde neler oldu?

Dersim ile bunlar aynı değil mi?

O halde, Çanakkale savaşında kaç İngiliz öldürdüğümüz de araştırılsın!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dersim olaylarinda babam 10 dedem 52 yasindaydi.Olaylari birebir yasadilar ve ilk agizdan biliyorum.Dedem kürtcenin disinda,farsca,arapca,ermenice,rusca ve türkce biliyordu.Türkce sayesinde kurtarmislar.Akrabalar ege bölgesine sürülmüsler.10 yil önce birinci dereceden akrabalarla tanistim,kraldan daha kralci olmuslar... Dedem 103 yasinda 1988 de ölmüstü...

tarihinde KaraCat tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...