Jump to content

Başbakan Dersim Katliamı için özür diledi


Recommended Posts

atatürk te yanlış şeyler yapabilir...

onun adına ben de öldürülen masumlardan özür diliyorum...

Kireç, sen önce Atatürk'ün katliamla ilişkisini kanıtla da, ondan sonra özür dile. Tabi kendi adına.

Atatürk adına özür dilemek sana-bana kalmadı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 236
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

atatürk te yanlış şeyler yapabilir...

onun adına ben de öldürülen masumlardan özür diliyorum...

hahahahaha emperyalist uşak seni,

Türk mileltinin kaybettiği topraklar içinde özür dileyeceksmisin ?

Alayınız sözde müslüman özede hristiyan kuklasısınız.

tarihinde Lux e Tenebris tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonra Sayın Başbakan "Ben Muhafazakarım"diyor.Siyasi geçmişide ortadadır. Sünni İslamın muhafazası.Sünni İslam ise Aleviyi hiç ama hiç sevmez.Onlara "Önce Yahudi sonra Hiristiyan sonrada Müslüman olun" diyerek aşağılarlar.Bir zamanlar Her türlü çirkin iftiralarıda atmaktan geri kalmamışlardır.O Zaman:Allah! Allah! Bayram değil seyran değil !Eniştem beni neye öptü?

Link to post
Sitelerde Paylaş

TC.nin pisliklerini ne yaparsaniz yapin örtemezseniz.CHP AKP MHP Dersim le ilgili soru önergesini reddetmisler,yok birbirinizden farkiniz.Günlerdir onlarca Kürt tutuklaniyor kimsede ses yok.Sira size geldiginde yaninizda kimseyi göremeyeceksiniz.1930 larin Almanyasini yasiyoruz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başbakan Dersim 38'i gündeme bir bomba gibi koymakla yanlış yapmıştır.

Elbette 70 sene öncesinin dosyaları da açılmalıdır ama önce yakın tarihin karanlık-derin işlerinin-katliamlarının hesabını sormakla başlanmalıydı.

Dersim 38 yerine Dersim 94'ü ele almalıydı.

4 yıldan beri muhaliflerini terörist diye Silivri'ye tıkamaktan başka bir işlevi olmayan çakma Ergenekon yerine, gerçek bir derin devlet dosyası açılmalı ve yakın tarihteki pisliklerin üzerine gidilmeliydi.

1992-1996 tarihleri arasında Tunceli'de 100 civarında köy, 300'e yakın mezra boşaltıldı. Yeşil denen katiller Tunceli'de insan avına çıktılar. Yörede faili meçhul cinayetler işlendi.

Ormanlar yakıldı. Binlerce insan göç etti, göç ettirildi. Bölgeye dışardan insanlar, gazeteciler sokulmadı.

Hükümetin bunları bilmemesi imkansız. Arşivler, dosyalar ellerinde.

Üstelik 70 yıl önceki gibi değil artık. Teknolojik kayıtlarla ve sıralanmış-kodlanmış arşivlerle saklı. Samanlık içinde iğne arar gibi değil yani.

Sorumlular yaşıyor, suçlular aramızda dolaşıyor. Bazıları AKP'nin içinde, bazıları diğer partilerde. Hala belki orduda, poliste ve Mit'te.görevde olanları vardır.

Ama bakıyoruz da asıl bunu söylemesi gereken siyasiler hiç lafını etmiyorlar.

Konu Dersim olunca bu türkü dinlenir:

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kürt derken , her kürt potansiyel pkk'lıdır söylemini kabul ettiğinimi anlıyacaz. ?

Kürtler, ‘vatandaş’ da olamadılar!..Sömürge topraklarının insanları, sömüren ülke vatandaşlarıydı, aynı zamanda. Onun için, Londra’da bu gün, Hintliler neredeyse çoğunlukta, Amsterdam yarı kara, Paris melez. Fransız gazeteleri „bir Cezayirli Seine nehrine bakanevde oturuyor“ manşetleriyle çıkmıyor, Britanya basını da „Hintliler, Thames kıyısında evler alıyor“ yollu haberler yayımlamıyor.

Ama bizlere din de satan bir yurtsuz (babası Ermenilerin kırıldığı topraklarda doğmuş, bir evsizdi) TC’nin adı konmamış yeni „efendisi“ Banker Fethullah Gülen medyası, „KCK“ uydurmasıyla tutuklanan Kürtlere dair son yalanlarından birinde, „İstanbul’da boğazı gören evlerde oturuyorlar“ diyordu.

Aslını, neslini inkar edip, geçmişlerine tüküren dönme, dömbeleklere yakışan bir haber başlığıydı, bu. Çünkü, ellerine güç geçince, ilkin babalarını asan sonradan görmelerdir, bunlar. „Medeniyeti ve efendiliklerini sevdiğim“ bu türedilere göre kendileri „beyaz adam“ Kürtler, köleci Amerika’nın „zencileri“dir. Onlar, „beyaza mahsus“ mahallerde oturamaz, lokantalarına giremez, benzeri arabalara binemez, yeyip, içemez, kaliteli giyinemezler.

Irkçı rejimin sile darbeleri altında büyümüş, AKP’nin kurucuları arasında yer almış, uzun zaman AKP’nin Genel Başkan Yardımcılığı da yapmış, sonra Cüneyt Zapsu ve kendini inkar etmeyen diğer Kürtlerle birlikte kapı önüne bırakılmışlardan Dengir Mir Mehmet Fırat, bir gazetede yayımlanan röportajda, türediler rejiminin ırkçı ayırımı „Türkiye’de ikili bir sistem var: Türkler vatandaş, Kürtler ise tebaa“ diye açıklıyordu.

Bu tanım doğru ve yaşanan gerçeğin, özce ifadesidir. Türk devleti (TC) 88 yaşında. Kürdistan hala fethedilip, Türk tipi (başkasının varken ve üstelik Amerikan çıkarlarına bekçilik, onun adına tetikçilik yaparken, başı kel mı ki, sömürgesi olmasın) sömürgeciliği yerleştirme çabasıyla, anladığı, ezberinde tuttuğu tek dille konuşup soykırım yapıyor, sıkıştığı an da Kürtleri kandırma pazarında „din kardeşi ve vatandaş“ pelesengini ağızlarında geveliyorlardı.

Gerçek tek, iki kavram da yalandı. Kürdistan işgal altında, lakin Kürt hiç bir zaman „vatandaş“ olamadı. Bu statüyle asla tanışmadılar. O hep „tebaa“ (ona tabii) idi ve öyle kaldı. Sömürge statüsünü bile çok gördüler.

Britanya, Fransa, Hollanda, Belçika’nın eski sömürge imparatorlukları, sömürge halkları da vatandaşlarıydı. İmparatorlukların iç hak, özgürlük ve hukukundan faydalanıyor, öte yandan kendi ülkelerinde dilleri, kültürleriyle kendileri olarak yaşıyorlardı.

Bunlarla kıyaslandığında Kürtler esir veya köle de değildirler. Çünkü esaret ve köleliğin bile bir statüsü vardır. Kürtler, Türk tipi rejimin orta malı, gelenin vurduğu, gidenin tekmelediği „tebaa“dır. Tebaa düzeninde, belirlenmiş, kurallara bağlanıp, herkes için geçerli olan hukuk yok, efendinin buyurganlığı, günlük emirleri vardır.

Kürtler, Atatürk’ten beri Türklere sağlanan hak ve hukuktan asla faydalanmadı, yararlanamıyorlar. Kürtler emir ve komuta gereğince, erken kalkan muktedirin takdirine tabii olarak dövülüyor, sövülüp, aşağılanıyor, şansı yaver gidenler hayatta kalıyor. Çünkü yolda, dağda, köy ve kasabada dayaktan geçenlerin öldürülmesi, topluca kırılması efendi için hak, malları hırsızlara, talancılara açıktır.

Atatürk rejiminin ta başına uzanmaya gerek yok. TC’de 1970-1980 yılları arasında, „düşük yoğunluklu“ bir iç savaş yaşandı. Çatışan taraflardan birinin, bir evinden tuğla çekildi mi? Yakınları, devlet tarafından „faili meçhul cinayet“ adıyla katledildi mi? Şu, ya da bu nedenle Türk köylerinin askerler tarafından basılıp, ihtiyarların çırılçıplak edilerek ortalıkta gezdirilmesi görüldü mü? Türk köylülere insan ve hayvan pisliği yedirildiğini duyanınız var mı? 1980 darbesinden sonra iki taraftan da tutuklamalar oldu. Eşit muamele tertibinden Türklere de, insan pisliği, fare yedirildi mi?

Hayır. Hiç biri yapılmadı, Türklere. Ama Kürtler sözkonusu ise Atatürk’ten beri insaniyet yoktu, vicdanın somut hali hukuk ise hiç bir zaman olmadı.

Bu gün, „hayata dönüş“ adıyla, Türklerin tutulduğu hapishanelerde yapılan katliam taarruzu tartışılıyor. 1996 yılında, AKP’nin devamı olduğu Refah Partisi iktidarında, Diyarbakır hapishanesindeki Kürtlere demir çubuk ve kalaslarla saldırı düzenlendi. 10 tane genç adam, başları ezilerek, kemikleri kırılarak linç edildi. Bunu hatırlayan var mı?

„KCK“ aydıyla başlatılan son devlet terörüne, bakın. Bu „tebaa“nın kanun eliyle soykırımıdır. Amiri, efendisi Recep Tayyip…

Recep Tayyip, dün akşam Türk televizyonlarının ortak yayınında, Kürtlerin bileğine kelepçe geçiren polis, sonra suçlayan savcı, ardından hüküm veren mahkemeydi. Türk hukukuna göre, muktedirin süren dava hakkında hüküm beyanı anayasanın ayak altı edilmesi, ama sözkonusu olan Kürt ise beis yok, vuruş serbestti.

Aynı Recep Tayyip, darbe gerekçesiyle tutuklanan Türkler için, benzer tek söz edip, hüküm verebiliyor mu? Hayır. Çünkü onlar Türk, yani vatandaş…

Yurdu işgal altında, statüsüz ülkesinin adı çalınmış, dili kesik kendisi esir, köle ötesi „tebaa“ olan Kürtlerin, neden gerilla gücünü, onurlarının savaşçısı olarak görüp, sahiplendiğini, onlara niçin özgürlük umudunun fedaileri diye sarıldıklarını anladınız mı?..

Ahmet Kahraman

Link to post
Sitelerde Paylaş

TC.nin pisliklerini ne yaparsaniz yapin örtemezseniz.CHP AKP MHP Dersim le ilgili soru önergesini reddetmisler,yok birbirinizden farkiniz.Günlerdir onlarca Kürt tutuklaniyor kimsede ses yok.Sira size geldiginde yaninizda kimseyi göremeyeceksiniz.1930 larin Almanyasini yasiyoruz...

Sakın bir daha ben tarafsızım deme!Kendi ayağına sıkmışsın resmen bu lafınla.Yani Kürtlerin çoğunluğu terörist mi???Merak etme,sizin hainlerin en ufak bir olayda anında dış güçlerle birlik olacağını zaten biliyoruz..O yüzden uyarıyoruz zaten insanları!!

tarihinde şahika tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gökçe Fırat

Dersimliler devletten özür dilesin!

Başbakan, devlet adına "Dersimliler"den özür diledi.

Başbakan özre başlayınca, bazı CHP'liler de özür dilemeye başladı.

Böyle olunca "özür dile" korosunun sesi daha yüksek çıkmaya başladı, tıpkı "Ermeniler'den özür diliyorum" kampanyasında olduğu gibi.

Hadi oradan diyoruz tüm bu koroya ve bu koronun tüm şakşakçılarına!

Asıl Dersimliler devletten özür dilesin!

Madem ki Dersimliler dedelerinin mirasına sahip çıkıyorlar.

O halde dedelerinin bu devlete ve millete karşı işledikleri tüm suçların da mirasını üstlensinler..

Dersimlilerin dedeleri, Türk devletine isyan etmiş vatan hainleridir. Silahlanmışlar ve bu devleti yıkmak için ayaklanmışlardır.

Vatan hainlerinin torunları, dedelerinin hainlikleri için devletten özür dilesinler.

Dersimlilerin dedeleri, İngiliz ve Fransız devletlerinin ajanlığını yapmışlar, onlardan para ve silah almışlar, onların piyonu olmuşlardır.

Bu hainlik ve alçaklık için Dersimliler dedeleri adına özür dilesinler!

Dersimlilerin dedeleri, devletin askerini ve polisini öldürmüş, katletmişlerdir.

Öldürdükleri askerlerimiz ve polislerimiz için devletten özür dilesinler.

Aynı zamanda öldürdükleri asker ve polislerimizin torunlarından da özür dilemeliler.

Dersimlilerin dedeleri, devletin köprüsünü, okulunu, tesislerini yakmış, yıkmış, harap etmişlerdir. Kamu malına verdikleri bu zararlar için devletten özür dilesinler.

Madem ki dedelerinin mirasçıları olduklarını iddia ediyorlar, o zaman devlet malına verilen zararın bedelini, gelsinler şimdi dedeleri adına devletimize ödesinler.

Evet, tazminat istiyoruz bu torunlardan, ayaklanmak öyle bedava değil, madem ki dedeleriniz verdi zararı, hadi o zaman ödeyin tazminatı.

Dersimlilerin torunları, "neden katletti devlet bizim dedemizi" diye devletten hesap sormaya kalkıyor. Soykırımdan bahsediyor utanmadan.

Bu olsa olsa ayrı bir soysuzluk ve yüzsüzlüktür.

Gidin dedenizden sorun hesabı; neden İngiliz'in Fransız'ın parasıyla, silahıyla ayaklanmışlar devlete karşı!

Gören de dedeleri uslu uslu otururken gitti devlet bombaladı sanacak.

Sizin dedeleriniz, tıpkı şimdiki PKK'lı hainler gibi devlete karşı silahla ayaklanmışlardı ve elbette devletimiz de onları silahla yok etti!

Ne yapsaydı yani, tabi gelin ülkeyi bölün mü deseydi!

Devlet, teröristi, ayaklanmacıyı, haini, alçağı, namussuzu yok etmek için vardır.

Evet, devletin bu unsurları yok etme hakkı vardır.

İyi de yapmıştır. Hatta az bile yapmıştır.

Devletin tüm bu ayaklanmalardan edindiği ders, ayaklanan vatan hainlerinin, tüm soyu sopuyla yokedilmesi gerektiği, geriye "dedem dedem" diyecek tek bir hain dölünün bile sağ bırakılmaması gerektiğidir.

İşte geride kalan döller, aynı hainliğe nasıl da devam ediyorlar görüyoruz. Ama tüm bu yalanla, ihanetle örülü özür kampanyanız boşuna.

Bizim dileyecek özrümüz yok.

En fazla şehit edilen askerlerimizden özür dileriz; bunların tümünü yok edemediğimiz için.

Hain ve isyancı dedelerinin izinden gidenler, o hainlerin, alçakların devamcısı olan içimizdeki Dersimliler eğer dördüncü Dersim isyanını başlattıklarını düşünüyor ve kendilerine güveniyorlarsa, hiç üzülmesinler onlar da dedelerinin yanına gidecekler demektir!

Bizler de Dersim'i bastıran Atatürk'ün, Sabiha Gökçen'in torunlarıyız, onların izinden gidiyoruz...

Ama tek bir farkla:

Bizden Atatürk kadar yumuşak tavır beklemeyin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden en çok kürtler millete antipatik geliyor diye hiç düşünüyor musunuz? Neden millet forumlarda diğer gruplara değil de size karşı olan olumsuz duygularından söz ediyorlar? Bir etki-tepki sebebiyle bu durumu aslında sizlerin yarattığını söylemek doğru değil midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...