Jump to content

Tayyip Erdoğan Kanser Olabilir mi?


Recommended Posts

vay be ne çok tayyip sever varmış... korku adama sevmediğini bile sevdirtiyor.. diktatörlük bu olsa gerek..

dünyadan her gün binlerce asum insan ölürken tayyipe zerre kadar üzülmem.. sevinirim..

Sorun Tayyıp değil malesef.

Sorun, Tayyip'in simgelediği çoğunluk.

Bir Tayyip gider, başka bir Tayyip gelir ve çoğu kere gelen gideni aratır.

Tayyip gidici.. Ama yerine gelecek başbakan daha mı iyi olacak bilmiyoruz.

Aslında o da bizi endişe ettirmemeli.

Tayyip'lere çanak tutan bu toplum bizi düşündürmeli.

Türk bilimi batı biliminden farklı bir patikaya yönlendiriliyor.

Bu bizi endişe ettirmeli.

Aydın Türklere ve bilim adamlarına büyük bir sorumluluk düşüyor.

Bize de düşüyor bu sorumluluk.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 133
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sorun Tayyıp değil malesef.

Sorun, Tayyip'in simgelediği çoğunluk.

Bir Tayyip gider, başka bir Tayyip gelir ve çoğu kere gelen gideni aratır.

Tayyip gidici.. Ama yerine gelecek başbakan daha mı iyi olacak bilmiyoruz.

Aslında o da bizi endişe ettirmemeli.

Tayyip'lere çanak tutan bu toplum bizi düşündürmeli.

Türk bilimi batı biliminden farklı bir patikaya yönlendiriliyor.

Bu bizi endişe ettirmeli.

Aydın Türklere ve bilim adamlarına büyük bir sorumluluk düşüyor.

Bize de düşüyor bu sorumluluk.

Evet.

TAyyip giderse yerine gelecek kişi de Bülent Arınç

Emin olun Tayyip'i mumla ararız Arınç gelirse...

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=20770

Tayyip Erdoğan kanser mi?

Başkent siyasetini adeta kanser hücreleri sardı. Tayyip Erdoğan’ın geçirdiği “başarılı sindirim sistemi” ameliyatının ardından evindeki dinlenme süresini uzatması, yakın bir-iki arkadaşının (tabii ki doktoru da) dışında kimseye bilgi verilmemesi moralleri iyice bozdu.

Erdoğan’ın Bülent Arınç aracılığıyla gönderdiği selam bile siyasetçileri özellikle AKP’lileri tatmin etmedi.

Hal böyle olunca da, “Tayyip Erdoğan sonrası”na dair senaryolar da hemen vizyona sokuldu.

Peşinen söyleyeyim;

Bu satırların yazarının asla ve asla komplo teorileri ile işi olmaz. Ama, Başkentte AKP kulislerini en iyi tanıyan gazetecilerden biri olarak sağlam kaynaklardan duyduklarımı okuyucular ile paylaşmak meslek namusumdur.

Erdoğan’ın aktif siyaset dışında çok yakın arkadaşı olan bir isim aynen şunu söyledi;

“Maalesef Tayyip Bey kolon kanseri”.

Şaşkına döndüm. Hemen karşı soruyu yapıştırdım;

“Doktorların yaptığı açıklamada öyle bir şey yok. ’Temiz’ dediler”

Haberi sohbet arasında fısıldayan kaynak gerçekten çok üzgündü;

“Tayyip Bey’i sen de tanırsın. Ağır bir hastalığı olmasa 15 gün evinde yatar mı?. Fotoğraflara iyi bak.”

.................

Nurcuların ölüm sömürüsü geldi aklıma birden.Allahın sopası yok işte,piyango herkese vuruyormuş demekki...Melih Gökçek de cilt kanseriymiş.İmana gelin artık.

tarihinde şahika tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok bu iş de fetoya yarar şimdi. Yazıcıoğlu'nun helikopteri düşünce, ergenekon mahkemelerinin uzatılıp tutuklulukların yargısız infaza dönüşmesinden yakınmaya başlayan, böylece emrinden çıkan Yazıcıoğlu için "allahın tokadı ile dairenin dışına atıldı" diyebilen adam!

Vah Türkiye vaaah! Heeey akıl, hey akıl!

Arhınç da aman tokadı ben de yemeyeyim diye susta durur artık!

Bu neyin tokadı derseniz "zırhlı" savcısının pasif göreve alınmasının tokadı der artık herhalde...

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

abi bir de insanın içinde hiç bir şeyi tutmaması gerekiyormuş...

dışkılama ihitiyacı geldiğinde hiç bekletmeden yapınız...

bir sürü kanserojen şey yiyoruz...

bunlar bağırsakta uzun süre kalırsa daha çok etkili olabilirler...

Abdestim bozulmasin diye osurugunu, cisini, diskisini tutmaktan olabilir mi acaba? :ph34r:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlığı biraz hayretle okudum. Tayip için üzülmek üzülmemek konusunda şunu söylemek isterim: Tayip uydurma kendi yarattıkları kanıtlarla içeri tıkılan ve tutukluluk süreleri yargısız infaza dönüşenlere acıyor mu ki?

Kuddusi Okkır kanser olup tutuksuz yargılanmak üzere tedavi edilmeye gönderilmediğinde, erimiş muma dönmüş, ölmek üzereyken çıkarıldığında ve çıkınca hemen öldüğünde üzüldü mü acaba kendisi?

Hopa'da öldürülen öğretmene özellikle üzülmediğini mikrofonlara ilan etti. Çocuğunu düşüren kadına acımadığını ağzıyla söyledi.

Bir de kimsenin polip için 18 santim bağırsağını kesmezler… Ben bilmem iyi mi kötü mü çıktı biyopsi, dediklerine de bu faşist ortamda inanmam zaten.

Önce biyopsi yerine otopsi yazmışım, farkına varıp düzelttim. Belki “allah yazdırmıştır” ha?

Bir konu da asker kışlasında değil miydi de kışlaya soktu? Bu nasıl bir tayip övgüsüdür anlamadım…

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya bir "zararlı"dan daha temizlenmiş olur. Kendiliğinden hem de...

Zerre kadar üzülmem, hiç öyle insancıl damarlarım kabarmaz doğrusu.

Herhangi biri için üzüldüğüm kadar da üzülmem.

Ayrıca Tayyip ölürse AKP biter. Ne Arınç ne de bir başkası onun gibi toplayamaz bu kitleyi.

Tayyip'de buldukları şey diğerlerinde yok. Arınç'ın kadınsı havası bu milleti etkilemez, uzun süre götüremez başkanlığı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zerre kadar üzülmem

Hayır yani, durum kabak gibi ortada. Ölenler için intikam naraları atanlara üzülmenin nasıl söz konusu olabileceğini anlatacak biri varsa anlatsın da biz de utanalım!

Bana Kuddusi Okkır için üzüldüğünü, Metin Lokumcu için üzüldüğünü, Ali Tatar için üzüldüğünü birisi kanıtlasın, söz ben de ona üzüleceğim.

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Adamı hemen öldürdünüz de ,üzülelim mi üzülmeyelim mi tartışmasına geçtiniz !

Kötüye bir şey olmaz ,Tayyip öyle hemen gidecek gibi durmuyor .

Kolon kanseri bile olsa kanser ne aşamadaydı bilmiyoruz ,metastaz falan yoksa ve erken evrede ise tümör tamamen çıkarıldıysa daha uzun süre yaşar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır yani, durum kabak gibi ortada. Ölenler için intikam naraları atanlara üzülmenin nasıl söz konusu olabileceğini anlatacak biri varsa anlatsın da biz de utanalım!

Bana Kuddusi Okkır için üzüldüğünü, Metin Lokumcu için üzüldüğünü, Ali Tatar için üzüldüğünü birisi kanıtlasın, söz ben de ona üzüleceğim.

Aynen öyle. Biri için üzüleceksek, geçerli bir nedeni olmalı. Herkes sevilmez, herkese saygı duyulmaz, herkes için üzülmez insan. Türkeş'e de hiç mi hiç üzülmemiştim mesela. Hatırladığım kadarıyla içten içe sevinmiştim bile. Dünya böyle insanlardan temizlenmeli. Hem bu adamlar kendi kendilerine ölüyor, öyle değil mi?

Kanser olan nice değerli insanlar var, bu adamın çıkardığı yasalar yüzünden acı çekiyor, ilaçlarını alamıyorlar. Bin tane böyle insan var ülkede.

Tayyip için üzülenler, onlar için üzülsün, daha iyi olur.

İçeride yatan günahsız insanlar için üzülsünler. Haberal'a, senin de sözünü ettiğin Kuddusi Okkır'a üzülsünler. Adam resmen aylarca tutuklu kaldı, tedavisi engellendi. O da kanserdi.

Bunlar daha ne ki..

Tayyip hemen ölmemeli zaten. Daha var..

Benim anlamadığım, bu adam başbakan. Ne diye bu kadar beklemişler, niye en başta görememişler acaba..

Adamda narsizm o kadar patolojik bir hal aldı ki, hastalığını bile "bana bir şey olmaz" diyerek savsaklamış olabilir.

Fethullah babasının duaları yeter sanmıştır belki de.

Allah'ları kurtarsın.

Ayrıca Aydoe'nun dediği gibi, daha ortada bir şey yok. Belki de yırtar. Kimbilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim anlamadığım, bu adam başbakan. Ne diye bu kadar beklemişler, niye en başta görememişler acaba..

Adamda narsizm o kadar patolojik bir hal aldı ki, hastalığını bile "bana bir şey olmaz" diyerek savsaklamış olabilir.

Fethullah babasının duaları yeter sanmıştır belki de.

Allah'ları kurtarsın.

Az önce okuduğum bir makaleye göre ( Şahika’nın alıntı yaptığı yazarın diğer makalesi ) tam tersi bir durum sözkonusu.

Sağlığına o kadar düşkün ve suikasta uğrayacağından o kadar korkuyor ki.

Özellikle koyulaştırdığım yere dikkat:

-----------------

Kalabalıklar içinde yalnız adam

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yetişirken giydiği, daha sonra da üzerinden çıkardığı Milli Görüş gömleğine göre farklı bir siyaset adamıdır. Hocası, rahmetli Necmettin Erbakan her ne kadar siyaset sahnesinde esprili üslubu ile tanınsa da ketum ve sert bir liderdi. Erbakan, partisini büyük bir ketumiyet, disiplin ve sertlik içinde yönetir ama sosyal ilişkilere çok önem verirdi. Erbakan’ın Ankara Balgat’taki kale görünümlü evi her gün yurdun her yerinden gelen ziyaretçilerle dolup taşardı.

Bunları niye mi hatırlattık?

Tayyip Erdoğan’ın ameliyatı ile ilgili ayrıntıları okuyunca hatıralar aklıma geldi.

Siz bakmayın öyle; Erdoğan’ın taksi duraklarında çay içmesine, arabadan inip çocuklara oyuncak vermesine, ara sıra vatandaşların arasına dalıp gülücükler dağıtmasına. Bunların hepsi daha önceden kurgulanan imaj operasyonlarıdır.

Hani şu Erdoğan’ın Ramazan aylarında gecekondulara misafir olup, gariban çorbasına kaşık sallama görüntüleri de var ya!

Önceden teşkilat ayarlar. Partiden iki üç kanal, “Tayyip Bey şu saatte şu adreste iftar edecek ama kimsenin bilmesini istemiyor. Aman benden duymuş olma” diye servis yapılır. Sonra malum görüntüler...

Sorun bakalım!..

AKP teşkilatlarında; kaç kişi Tayyip Erdoğan’ın Ankara’daki evinin tam yerini biliyor? Kaç kişi o eve girip bir bardak çay içebilmiş? Bırakın teşkilatları, kaç bakan, kaç genel başkan yardımcısı Bakanlar Kurulu toplantısı veya MKYK dışında Tayyip Erdoğan ile görüşebiliyor?

Erdoğan birinci halkasının dışında pek kimseyle “yüz-göz” olmaz.

Dönelim yine ameliyat meselesine. Başbakan’ın çıkarıp da kendi eliyle deldiği kanuna falan değinecek değilim. Bu vesile ile Tayyip Erdoğan’ın kamuoyunda pek bilinmeyen, görünse de pek anlaşılmayan ruh hali ve karakterini izah etmeye çalışacağım. Ankara Haber Merkezimizin çalışkan muhabirlerinden Fatih Erboz, ameliyat ile ilgili ayrıntıları araştırırken Başbakan’ın adının hastane defterine “deneme” olarak yazıldığını ortaya çıkardı. Ameliyatı yapan hastanenin değil, dışarıdan getirilen bir ekip. Sağlık Bakanı bile kapıda beklemiş.

Tayyip Erdoğan kendisi ile ilgili konularda çok “titiz” dir!.. Hemen yakınında hiçbir formasyona sahip olmamasına rağmen baş korumalığını yeğeni Ali Erdoğan yapar. Ali Erdoğan’ın yetkileri devletin polisinden daha üstündür.

Tayyip Erdoğan’ın bilinen ve bilinmeyen tüm rahatsızlıkları ile ilgili ilaç çantasını yalnızca yeğen Erdoğan taşır. Buna birinin el sürmesi veya içini kontrol etmesi yasaktır. Tayyip Erdoğan’ın kapalı şişelerde içeceği su ve markası yeğen tarafından kontrol edilir. Evinin dışında yiyeceği yemekler mutlaka önceden güvenilir birine tattırılır. Tayyip Erdoğan vitaminlere, doğal ilaçlara çok düşkündür. Siz yalnızca altın çileği bilirsiniz. Erdoğan, dünyanın dört bir yanından şifalı bitkiler getirtir ve bunları kamuoyunda hiç kimsenin bilmediği yabancı uzmanların kontrolünde kullanır.

Bugüne kadar hiçbir Başbakanda görmediğimiz güvenlik ordusu tarafından korunan Tayyip Erdoğan, mümkün olduğu kadar, aynı yere gitseler bile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile aynı uçağa binmez.

Başbakan, kabine ve parti içinde de dışarıdaki görüntüsünün tam aksine oldukça “sert” tir. Onunla, sert (!) fırça yeme korkusundan kimse kolay kolay diyaloga girme cesaretini gösteremez. Kabinede kendisine her şeyi korkmadan söyleyebilen yalnızca iki isim vardır; Devlet Bakanı Bülent Arınç ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin. 12 Haziran seçimlerinde AKP kulislerinde “Tayyip Bey, İdris Naim Şahin kendisine rahat itiraz edebildiği için pek aday yapmak istemedi, fakat Şahin bastırınca da ’hayır’ diyemedi” diye konuşulduğuna şahit oldum.

Tayyip Erdoğan kendisine ameliyat olmasını salık veren Abdullah Gül’ün ailesi ile de limonidir. Hem de ailecek. Erdoğan ve Gül ailesi arasındaki küslük hâlâ devam ediyor. Birbirlerine gidip gelmezler. Abdullah Gül’ün sosyal ilişkileri ise daha farklıdır. Gül, yakın arkadaşları ile özel yemekler yer, aile ziyaretleri yapar. Evi, teşkilatlardan özellikle Kayseri’den gelenlere açıktır.

Tayyip Erdoğan’ın hocası hasta yatağında bile en azından yakın çalışma arkadaşlarına kapılarını kapatmazdı. Hatırlayın, Erbakan’ın rahmetli olmadan önce hastanede ölüm döşeğinde bile yakın arkadaşları ile çektirdiği fotoğrafları.

Kurmaca görüntülerle kurgulanan senaryolarla olmuyor. Lider, halkın arasına karışsa bile kendini yalnızlığa hapsedebiliyor. Fotoğraflar her zaman gerçeği söylemiyor.

Ah şu iktidar ve makamın gücü olmasa, siz o zaman görün asıl fotoğrafı...

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=20730

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ecevit'in hastalığını da saklamışlardı.

ne oldu?

lambır lumbur gitti, hükümet düştü, adamı bir gün içinde bunattılar, hastanelerden çıkamadı.

Eğer Erdoğan kanserse ve sakladılarsa, bunun bedelini AKP öder, mutlaka öder. Sonsuza kadar yaşayacak değiliz, duayla da dönen olmadı hiç.

AKP 10 puan kaybeder , sonra da Babacan ya da Davutoğlu gelir, padişahların dönemi bitti artık, işler belki biraz normale döner.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arınç'ın peşinden kimse gitmez. Menemen'den de vukuatlı.

Tayyip giderse AKP birden dağılır. Zaten içinde bi milyon görüşten insan var.

O kadar insanı kimse bir arada tutamaz.

Muhtemelen saadetin, Numan'ın partinin (adı aklıma gelmedi), BBP nin oyları artar biraz.

Yüzde 10 u geçmez ama hiçbiri, bence.

Kime yarar bu olay tabii ki MHP ye yarar.

AKP tabana vurur. Milletvekilleri kaçacak delik aramaya başlar.

Silivri de diş bileyen o kadar adam var ki, sonları çok kötü olacak bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doktor size bir şeyler söyledi ve sonu "-ma" ile bitiyorsa, bu zaten kansersiniz demenin doktorcasıdır. mezotelyoma, adenoma, karsinoma...

Hiç bir öylesine ameliyatta da 18 cm parça çıkarılmaz. Kanalzasyon borusu değil bu. 18 cm yayılmış bir tümörün de, daha ötelerde öncüleri olacağı vs. büyük ihtimal. Metastaza geçmiş olması büyük ihtimal.

Ben kendi adıma bunun kanser olduğuna açıkca kalıbımı basarım. ama bu, kanser olmuş tayyip, 6 aya ölecek demek değil. Belki bu ameliyat tedavi için yeterli gelmiş bile olabilir, metastaz yapmamışsa.

Büyük ihtimalle kemoterapiler vs. uygulanacaktır. Tahminim, para bol, imkan geniş, kanserse bile kurtulur. kurtulmasada baya uzun yıllar sağ kalır. zaten yaşını düşününce, makul bir yaşta da ölür. Fakat, mesela, uzak metastaz yapmışsa, 3 ay içinde gidebilirde.

Benim öleceğine dair bir kanaatim yok pek. Kanser olunca ölünür diye bir kaide yok. Ama bilhassa kemoterapi filan tribi ortaya çıkarsa, siyasetten çekilmek zorunda kalacaktır büyük ihtimalle. Ama çekilemez. Çekilmektense ölmeyi tercih eder.

Mesele o giderse ne olur?

Son seçim sonuçlarına bakalım. Milliyetçi sağ: %15, sol: %25, muhafazakar sağ: %50. bu tablo zaten hiç değişmedi ki? Ben bildim bileli böyledir bu profil zaten.

Olay şuydu. Tayyip öyle yada böyle, sağ görüşlü kitle için sembol bir liderdi. Başka lider kalmadı. Eskiden, mesela erbakan, mesela özal - demirel vs. denk sayılabilecek liderlerdi. belli oy potansiyelleri vardı. bu da %50'yi bölüyordu haliyle. Şimdi lider kalmadı, tayyip hepsini ezdi.

Şu anda Tayyibin yerini doldurabilecek bir lider yok sağda. Ve henüz arzulanan ele geçirmeyi de tamamlayabilmiş değiller. Bu, tayyip giderse, bir kaç liderin çıkacağı, sonuçta oyların gene dağılacağı demek olacaktır. Tayyip gibi güçlü liderlerin arkasından da kaçınılmaz olarak bu husus öne çıkmıştır.

Kısaca, AKP için yolun sonu göründü diyebiliriz kesin olarak. Fakat arkasından ne olur? İşte o AKPnin son demde ne kadar ganimeti yüklenmek isteyeceğine bağlı olacaktır. Fakat, doğrusu şu ki, sonucun kısa vadede pek iyi olacağını sanmıyorum. Çünkü zaten şu anda durum çok kritik. Birde siyasi kriz gelirse, bu ülkeye hiç te hayırlı olmayacaktır. Ha, şu anki gidişata bakınca, zaten gene akıbet iyi görünmüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Medyanın sessizliğine bakılırsa, mesele 18 cm de bitmedi.

bir tür sirk gibi, millet euro'ları alıyor herhalde, anayasa masaya fırladığında biz %50 fakirleşmiştik, belki hatırlayanınınız vardır.

"sindirim sistemi ameliyatı" olmuş, medya susmuş, sinmiş, sanki midede gaz varmış da alıvermişler gibi, bir tür ölüm sessizliği, vardır bir bit yeniği.

akp dağılır, faiz 20 puan fırlar, koalisyon gelir, tek hırsızımız vardı, bakmışsın bin hırsızımız olmuş. En güzel model buydu, bir büyük hırsız, en azından diğer küçüklerine yedirmez de ranttan pay verirdi, sağcı tek partili iktidarlardan biz bunu öğrendik. Ahlaklı görünebilmeleri için "Baş hırsızın" diktatörlüğü şarttı . İyiydi böyle.

Tam alışmıştık, yazarları gazeteden değil de hapishaneden okumaya başlamıştık ki bu büyük sürpriz oldu bize, mesela bütün o badem bıyık laciler değiştiğinde nasıl görünür şimdi Ankara, ne işe yarar onlar?

Aman dua etsinler, hesap yapmışlar, bağırsak 10 metre imiş, 18 cm da neymiş? Ha ha yedik bizde, Sezer Parkinson'du. Erdoğan'dan şimdi gitti 18 santim.

Bizim medya güllük gülistanlık, ki vardır bunda da bir puştluk.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok öyle bir şey yapmadık. Kanser oldu ise üzülmemiz gerekiyor mu diyoruz.

Üzülme bir gereklilik değil bir duygu durumudur . Üzülürsün ya da sevinirsin bu içten gelen bir şey .

İnsan sevdiği insanların hastalığına üzülür ama adamı sevmiyorsan hatta nefret ediyorsan adam hasta olunca tabiki üzülmezsin.

Bence ortada üzülecek bir durum yok hastalıkta ,ölüm de herkes için ,takdiri ilahi :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...