Jump to content

Ulusalcılık ve Solculuk


Recommended Posts

Ulusalcılığın ulusal bir sermaye sınıfını savunmak ya da bununla ittifak üzerinden kendini tanımladığı ama günümüz global kapitalizminde sermayenin hiçbir ulusallığının kalmadığı, antiemperyalizmin tek yolunun antikapitalizm olduğu, bunun için de meseleye ulusal değil sınıfsal bakmak gerektiğini daha önce defalarca belirttik. Ama ekonomiye kafası basmayan arkadaşlar anlamadıkları için ezberlerinden şaşmadılar. O halde siyasi-idari yapıya yaklaşımları bakımından ulusalcılığın aslında ne halt olduğunu anlatmaya çalışalım.

Ulusalcıların en temel argümanlarından biri, kapitalist küreselleşmeye karşı ulusal devletin savunulması gerektiği, bunun antiemperyalist bir tutum olacağı tezidir (Sanki emperyalizme karşı enternasyonal çapta mücadele verilemezmiş gibi! Ya da, ulus devlet adı altında ulusal(!) burjuvaziyi savunmak artık mümkün ve ilerici bir tutummuş gibi!). Bu tezi çekip alırsanız geriye ulusalcılık namına hiçbir şey kalmaz. Ulusalcılığın temel tezi, görüldüğü üzere hatalı bir antiemperyalizm kavrayışı üzerinden mevcut ulus devletin(elbette ordusu ve yargısıyla) savunulmasını içeriyor. Devrimcilerin yıllar yılı devirmek için uğraş verip bedel ödedikleri oligarşik devlet, bu ulusalcılık zırvası üzerinden kendini(devleti) savunmayı ''asıl solculuk'' olarak bazılarına sunabildi! Ve birileri de afiyetle yedi bunu! Zaten yemeye dünden razıydılar.

Sahip çıkmaya kalktığınız ulus devlet ve onun yargısı, ordusu, polisi, jandarması, kontrgerillası yıllar yılı neler yaptı unuttunuz mu?

Devletin onca katliamını, asimilasyonunu, şovenizmini, dinciliği desteklemesini, işkencehanelerini, hapislerde çürüttüğü Nazım'ı, Kızıldere'de kurşunladığı Mahirleri, gencecik yaşta astığı Denizleri, İboları, provokasyonları unuttunuz mu?

Şimdi bu devleti ''antiemperyalizm'' adına(!) savunuyorsunuz öyle mi?

Şimdi bu devletin ordusunu, yargısını ve kokuşmuş kurumlarını ''irticaya karşı'' savunuyorsunuz öyle mi?

Yapmayın demiyorum. Bu yazıyı milliyetçiler, devletçiler ya da liberaller için yazmıyorum zaten.

Kendini CHP'ye kaptırmış sosyal demokratlar ve ulusalcı teoriyle beyinlerinin ırzına geçilmiş eski solcular için yazıyorum.

Görüşleriniz değişmiş olabilir. Artık devletten yana da olabilirsiniz. Dönmüş, şovenleşmiş, değişmişsinizdir.

Ama faşist bir devleti savunup da beri yandan hala solculuk taslamayın bari! Biraz dürüst olun. Takiye yapmayın.

Bir yandan çeşitli gerekçelerle devleti savunup, bir yandan da antiemperyalizmden, halkçılıktan, ilericilikten bahsetmeyin hiç değilse!

Hele ki demokrasi, özgürlük, insan hakları, halkların kardeşliği hiç demeyin.

Birazcık dürüst olun.

Ya da yüzleşin! Takkeyi önünüze koyup düşünün artık. Özeleştiri yapın.

Hem katliamcı, şovenist, faşist, burjuva bir devleti savunup hem de ilerici, solcu, halkçı, hele ki devrimci olunamayacağının hakkını verin.

Ama önce bir karar verin. Bu başlık bunun için...

Hala solcu musunuz? Devrimci misiniz? Sınıf çatışmasını kabul ediyor ve emekçi sınıftan yana tavır koyuyor musunuz?

Enternasyonalist misiniz? Gerçek bir demokrasi istiyor musunuz?

Yoksa ''şeriata karşı'', ''bölücülüğe karşı'' v.s. deyip milliyetçi, otoriter, tektipçi, vesayetçi devleti savunmaya devam mı edeceksiniz?

Aslında soru ve ikilem çok sade: TC Devleti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Onu bir devrimle ya da reformlarla değiştirmek mi istiyorsunuz, yoksa sıkı sıkı korunması gereken şeyler mi görüyorsunuz onda?

Dersim, Sivas, Maraş fark etmez; devletin yaptığı bir katliam gördüğünüzde kimden yanasınız, egemenden mi ezilenden mi?

Bu sorular öncelikle kendini solcu olarak tanımlayanlara. Ulusalcı ve sosyal demokratlara...

tarihinde Görkem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 54
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O halde siyasi-idari yapıya yaklaşımları bakımından ulusalcılığın aslında ne halt olduğunu anlatmaya çalışalım.

Ulusalcıların en temel argümanlarından biri, kapitalist küreselleşmeye karşı ulusal devletin savunulması gerektiği, bunun antiemperyalist bir tutum olacağı tezidir (Sanki emperyalizme karşı enternasyonal çapta mücadele verilemezmiş gibi! Ya da, ulus devlet adı altında ulusal(!) burjuvaziyi savunmak artık mümkün ve ilerici bir tutummuş gibi!). Bu tezi çekip alırsanız geriye ulusalcılık namına hiçbir şey kalmaz. Ulusalcılığın temel tezi, görüldüğü üzere hatalı bir antiemperyalizm kavrayışı üzerinden mevcut ulus devletin(elbette ordusu ve yargısıyla) savunulmasını içeriyor. Devrimcilerin yıllar yılı devirmek için uğraş verip bedel ödedikleri oligarşik devlet, bu ulusalcılık zırvası üzerinden kendini(devleti) savunmayı ''asıl solculuk'' olarak bazılarına sunabildi! Ve birileri de afiyetle yedi bunu! Zaten yemeye dünden razıydılar.

http://www.bakirkoyruhsinir.gov.tr/

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest Sagittarius

Birey için faydalı olan toplum için faydalı değildir.

Toplum için faydalı olan birey için faydalı değildir.

Küçük insan topluluğu için faydalı olan büyük insan topluluğu için faydalı değildir.

Büyük insan topluluğu için faydalı olan küçük insan topluluğu için faydalı değildir.

Ulusalcılık diğer adı ile devletçilik bu çatışmalardan doğmuştur.

tarihinde Sagittarius tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama ekonomiye kafası basmayan arkadaşlar anlamadıkları için ezberlerinden şaşmadılar. O halde siyasi-idari yapıya yaklaşımları bakımından ulusalcılığın aslında ne halt olduğunu anlatmaya çalışalım.

Hala antikapitalizm, hala antiküreselleşme diyen bir zatın ekonomiden anlıyormuş gibi tavırlara girmesi de şahane bir durum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala antikapitalizm, hala antiküreselleşme diyen bir zatın ekonomiden anlıyormuş gibi tavırlara girmesi de şahane bir durum.

Kapitalizm dünyanın her yerinde krizdeyken ve yine her yerde -Wall Street'te bile- antikapitalist kitle gösterileri yükselirken senin gibilerin çıkıp konuşması da beni şaşırtıyor. Kaldı ki ben antiküreselciliği savunmadım, dikkatli oku. Kapitalizme küresel boyutta karşı çıkmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Hakkımda ezberden konuşuyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizm dünyanın her yerinde krizdeyken ve yine her yerde -Wall Street'te bile- antikapitalist kitle gösterileri yükselirken senin gibilerin çıkıp konuşması da beni şaşırtıyor. Kaldı ki ben antiküreselciliği savunmadım, dikkatli oku. Kapitalizme küresel boyutta karşı çıkmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Hakkımda ezberden konuşuyorsun.

Kapitalizm dünyanın her yerinde krizde filan değil. Kaldı ki kapitalizm diye bir olguya katılmıyorum. Mevcut serbest pazar ekonomisi, devletlerin aşırı müdaheleleri nedeniyle zaman zaman reset atma ihtiyacı duyar. Biz buna düzeltme deriz, siz kriz dersiniz. Nasıl ki bir bilgisayar uzun süre kullanılınca format atılma ihtiyacı duyuyorsa, ekonomi de zaman zaman düzeltilme ihtiyacı duyar. Ama bunun sebebi serbest pazar ekonomisi fikrinin çürüklüğü değil, devletlerin ve Merkez bankalarının tutumlarıdır.

Dünyanın her yeri krizdeyken diye boş konuşursan ben de hakkında ezberden konuşmak zorunda kalırım kusura bakma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mevcut serbest pazar ekonomisi, devletlerin aşırı müdaheleleri nedeniyle zaman zaman reset atma ihtiyacı duyar.

Yav kardeşim sen ekonomiden ne anlıyorsun? Bu görünmez el safsatasından kaçıncı bahsedişin?

Şimdi bize bir anlat bakalım, devlet müdahaleleri nedeniyle neden reset atma ihtiyacı duyuluyormuş?

Sonra da bana devletin Amerika'da toplam işgücünün % kaçının istihdamını sağladığını bir söyle.

tarihinde Castor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Görkem

Daha önce de, sizin bu takıntılarınızla ilgili açtığınız başlıklarda konuşmuştuk.Savunduğunuz sınıf Türk halkına ait bir sınıfsa siz enternasyonal hikayelerle savunamazsınız bunu.Zaten her seçimde başarısız olmanızın en büyük nedeni budur.Bir sınıf , içinde bulunduğu halktan ve ulusal özelliklerinden soyutlanabilir mi ? Buna en sevimli tabirle havanda su dövmek denilir.

Din hakkında o kadar yazan birisiniz ama şeriattan bizim kadar korkmamanıza hayret ediyorum ben.Madem korkmuyorsunuz neden bu halka kendinizi aşırı marjinal olarak tanıtıp oy kaybedersiniz? Ulusal solu yaratan gerçek ,sizlerin Bölücü Kürtçü politikaları bu halka özgürlük adı altında kakalamanızdır.Sizin için söylemiyorum ama sol bu ülkede Kürtçülükle aynı anlamdadır.Şeriatçı liboşlara destek vermeyen tek grup ulusalcı Atatürkçü cepheydi.Sizinkiler değil miydi' yetmez ama evet'çilik yapan ? Kürtler (sözde solcular) o kadar kafayı yedi ki ,Deniz Gezmiş'in son anlarında ağzından 'yaşasın Türk Kürt kardeşliği ' laflarının çıktığını iddia edip sahipleniyorlar.Tıpkı herşeyimize sahip çıktıkları gibi.Ulusal sol da onların bu oyununu bozuyorsa ve sizleri rahatsız ediyorsa demek ki doğru yoldadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya değişiyor. Her akımın bir dönemi var. Ulusalcılık da kim ne derse desin tarihe karıştı. %3 bile değiller.(IP, aydınlık, türksolu, ulusal parti...)

Hiçbir şey Dünya'nın dinamiklerinden bağımsız kalamaz. Ulusalcılığın da bir gün tamamen çökeceğinden hiç kuşkum yok.

Ulusalcıların, toplumun her kesimine karşı saldırgan tutumları ve öfkeli çığlıkları bir devrim kapandığının göstergesidir.

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yav kardeşim sen ekonomiden ne anlıyorsun? Bu görünmez el safsatasından kaçıncı bahsedişin?

Şimdi bize bir anlat bakalım, devlet müdahaleleri nedeniyle neden reset atma ihtiyacı duyuluyormuş?

Sonra da bana devletin Amerika'da toplam işgücünün % kaçının istihdamını sağladığını bir söyle.

Neden reset atılır anlatayım, 2001 krizini hatırlarsın, Türk lirasının değeri bir anda aşırı bir şekilde azaldı, azalmak zorundaydı, çünkü devlet dolar karşısında paranın olması gereken seviyesine gitmesine izin vermiyordu. Ama bir süre sonra dayancak halleri kalmadı ve Türk lirasının değer kaybetmesine razı oldular. Bu bir reset atmadır. Yani düzeltmedir. Aynı resete yakın zamanda tekrar ihtiyaç duyabiliriz çünkü cari açık aldı başını gidiyor. Cari açığın şu an bu kadar büyük olmasının sebebi devlet politikasıdır, ama bir süre sonra dayanamayacak ve sistem kendini düzeltecektir.

Birleşik Devletlerde toplam işgücünün yüzde kaçını devlet sağlıyor bilmiyorum, benim için çok da önemli değil.

Umarım cevabım açıklayıcı olmuştur. Olmadıysa sorabilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden reset atılır anlatayım, 2001 krizini hatırlarsın, Türk lirasının değeri bir anda aşırı bir şekilde azaldı, azalmak zorundaydı, çünkü devlet dolar karşısında paranın olması gereken seviyesine gitmesine izin vermiyordu. Ama bir süre sonra dayancak halleri kalmadı ve Türk lirasının değer kaybetmesine razı oldular. Bu bir reset atmadır. Yani düzeltmedir. Aynı resete yakın zamanda tekrar ihtiyaç duyabiliriz çünkü cari açık aldı başını gidiyor. Cari açığın şu an bu kadar büyük olmasının sebebi devlet politikasıdır, ama bir süre sonra dayanamayacak ve sistem kendini düzeltecektir.

Birleşik Devletlerde toplam işgücünün yüzde kaçını devlet sağlıyor bilmiyorum, benim için çok da önemli değil.

Umarım cevabım açıklayıcı olmuştur. Olmadıysa sorabilirsin.

Sen bana devlet müdahaleleri safsatasının ilk kaç yılında ortaya atıldığını ve nerede atıldığını söyle? Örnekleme yapmana gerek yok, direkt bilimsel konuş, ben ekonomi okuyorum, anlarım merak etme.

ABD'de toplam işgücü istihdamının yüzde kaçını devletin sağladığı cevabı senin 'görünmez el' efsanenin neden var olmayacağının da cevabıdır. O yüzden senin için bayağı önemli olmalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya değişiyor. Her akımın bir dönemi var. Ulusalcılık da kim ne derse desin tarihe karıştı. %3 bile değiller.(IP, aydınlık, türksolu, ulusal parti...)

Hiçbir şey Dünya'nın dinamiklerinden bağımsız kalamaz. Ulusalcılığın da bir gün tamamen çökeceğinden hiç kuşkum yok.

Ulusalcıların, toplumun her kesimine karşı saldırgan tutumları ve öfkeli çığlıkları bir devrim kapandığının göstergesidir.

Hani sen yandan yemiş demokrattın , daha çok Liboş gibisin maşallah. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hani sen yandan yemiş demokrattın , daha çok Liboş gibisin maşallah. :)

Liboşlar yavşak olur, ben ise dürüstüm. Bir de Dünyalıyım Niburulu değil. B) Bir gün ulusalcılık bitecek bu kesin. Ben bitmeyecek desem de bitecek. B)

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ama önce bir karar verin. Bu başlık bunun için...

Hala solcu musunuz? Devrimci misiniz? Sınıf çatışmasını kabul ediyor ve emekçi sınıftan yana tavır koyuyor musunuz?

Enternasyonalist misiniz? Gerçek bir demokrasi istiyor musunuz?

Yoksa ''şeriata karşı'', ''bölücülüğe karşı'' v.s. deyip milliyetçi, otoriter, tektipçi, vesayetçi devleti savunmaya devam mı edeceksiniz?

Aslında soru ve ikilem çok sade: TC Devleti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Onu bir devrimle ya da reformlarla değiştirmek mi istiyorsunuz, yoksa sıkı sıkı korunması gereken şeyler mi görüyorsunuz onda?

Dersim, Sivas, Maraş fark etmez; devletin yaptığı bir katliam gördüğünüzde kimden yanasınız, egemenden mi ezilenden mi?

Bu sorular öncelikle kendini solcu olarak tanımlayanlara. Ulusalcı ve sosyal demokratlara...

Freddie, asıl sana sormak lazım, sen solcu musun, devrimci misin diye?

Öyle bir yazmışın ki sanki sen ve senin gibi düşünenler devrimci, diğerleri sol bile değil.

Kendini kandırıyorsun.

Sen solcu olduğunu, devrimci olduğunu zannediyorsun belki ama yanılıyorsun.

Kendin devrimci olmadığın halde devrimcileri devrimci olmamakla suçlamaktasın.

Sen boşver ulusalcıları! Ulusalcıların düşünceleri belli, yeri-konumu belli.

Sen nerdesin ona bak!

Gerçek devrimciler emperyalizmle işbirliği yapanlara karşı mücadele veriyor.

Geçmiş kazanımların korunmasına çalışıyor. Gericiliğe, teokrasiye geçit vermemek için uğraşıyor.

Diğer yandan da sosyalizmi savunuyor.

Emperyalistlere, işbirlikçilere, yeni Osmanlıcılara, cemaatlerin egemenliğine, teokrasiye karşı olan kesimlerle düşman olmuyor.

Örneğin ulusalcılarla, sosyal demokratlarla didişmenin zamanı olmadığını biliyor ve onlarla değil, gericilerle, liboşlarla, tertip-tezgah peşinde koşanlarla uğraşıyor.

Peki sen ne yapıyorsun?

Liboşlarla aynı kulvarda olup onlar gibi sürekli olarak ulusalcılara, sosyal demokratlara saldırıyorsun.

"Kemalizm yıkılsın" diyerek, gericilerle-liboşlarla omuz omuza oluyorsun.

Yetmiyor, kendin gibi davranmayan solculara-devrimcilere de çamur atıyorsun.

Senin gibilerin devrimci literatürdeki adı oportünisttir. Seninki solculuk değil, sapkınlıktır.

Bu durumun ya içinde bulunduğumuz dönemi ve yaşananları doğru tahlil edememenden kaynaklanıyor ya da liboşlarla fazla içli-dışlı olmandan.

Solun geçmişinde senin gibi düşünenlerin bu tavırlarının bir örneği yok.

Sosyalistler, hiçbir dönemde gericilerle, feodallerle ittifak yapmadılar. Emperyalizmin işbirlikçileriyle aynı kulvarda olmadılar.

Yurtseverlerle, ulusalcılarla, sosyal demokratlarla ittifak yaptıklarının ise onlarca örneği var.

Senin şu çizginin, iktidar destekçisi Rony'lerin, Doğan Tarkan'ların oportünistliğinden ne farkı var?

Başkalarının gözündeki çöpü çıkartmaya uğraşacağına kendi gözündeki merteğe bak! O mertek gözündeyken, sağlam gözleri kör edersin sen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bana devlet müdahaleleri safsatasının ilk kaç yılında ortaya atıldığını ve nerede atıldığını söyle? Örnekleme yapmana gerek yok, direkt bilimsel konuş, ben ekonomi okuyorum, anlarım merak etme.

ABD'de toplam işgücü istihdamının yüzde kaçını devletin sağladığı cevabı senin 'görünmez el' efsanenin neden var olmayacağının da cevabıdır. O yüzden senin için bayağı önemli olmalı.

Ben ilk yazımda görünmez el kavramını kullanmadım. Neden ille ordan girmeye çalışıyorsun anlamadım ama madem bilimsel konuşmak istiyorsun ekonomi okuyan birisi olarak gizli ele neden karşı çıktığını anlatmaya başlayabilirsin. Katılmadığın noktalar olabilir ama efsane diyerek sanki komple yanlışmış gibi göstermen yanlış.

Devlet müdahalelerini eğer para politikasından ibaret dar bir şekilde düşünmezsek ilk devletlerin ortaya çıkışından beri devletin müdahelelerini görebiliriz. Devletin neden ve nasıl müdahele ettiğini bir önceki iletide örnekle anlattım işte daha ne istiyorsun?

ABD'de oranların ne olduğunun ne önemi var anlat da bilelim.

Ayrıca sınavdaymışım gibi bi tavır takınman rahatsız ediyo beni, sen öğrencisin ben İşletme Mühendisliği mezunuyum artı LSE'de eğitim aldım, eğer tartışmak istiyorsan(discussion anlamında tartışma) tartışalım ama soru cevap hoş değil sayın ekonomi öğrencisi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devlet elbette ki reformlarla düzeltilsin, aydınlar hapse atılmasın, kitabevleri basılmasın, emekçilerin durumu düzeltilsin, gelir dağılımı daha adil olsun, irtica olmasın, bunlar hepimizin temennisi zaten.

Ulus devletler de belki birgün tarihe karışacaklar ama o günün bugün olduğuna emin misiniz? Hele ki günümüzde sosyalist bir devlet neredeyse kalmazken İngiltere, Fransa gibi ulus devletler hala sapasağlam ayaktayken. İnsanlar geçmişten birbirleriyle süregelen kültürel bağlara sahiptirler. Zevklerimiz, espri anlayışımız, dilimiz, yemek tarzımız birçok milletten ayrılmamızı ve bizi biz yapmış olan değerler bütünü. İnsanların kendilerinden sonra en çok kendilerine benzeyenleri sever öyle değil mi? Bunun ardından da yerellik gelmez mi zaten, izmirlilik, diyarbakırlılık, erzurumluluk vs...

Dünyada ve Türkiyede emekçilerin haklarının düzeltilmesi kavramı hiçbir ideolojinin,kavramın tekelinde değildir.

Dışarıya çıkın ve anlatın şu enternasyonalizminizi bakalım sizi kaç kişi anlayacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...