Jump to content

En vazgeçemeyeceğiniz aidiyetiniz hangisidir.


Recommended Posts

İnsan bilinçli ve sosyal bir varlıktık. Sosyalliği birtakımmaddi ve manevi değerler üzerine inşa edilmiştir. Sosyalliği birden fazla bireylerin birlikteliği olaraktanımlarsak, en dar sosyal çevreden en genişe doğru şöyle bir yelpazeçizebiliriz.

1-Arkadaşlık. (Komşu, mahalle, semt, köy, kasaba, şehir,bölge) birliktelikleri

2-Akrabalık. (Aile, sülale, soy, sop, aşiret)birliktelikleri

3-Etnik köken. (Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs) birliktelikleri

4-Mesleki birliktelikler (İşçi, Marangoz. Mühendis. Tüccar. Patronvs)

5-Vatandaşlık. (USA, FR, TC, vs) birliktelikleri

6-İdeolojik ve felsefi. (din, mezhep, idealist, materyalist,nihilist, ateist vs) birliktelikleri

7-Çıkar, avantaj ve güç birliktelikleri vs

Elbette bir birey aynı anda bu birlikteliklerin hepsinedahil olabilir. Hatta denilebilir ki her türlü birliktelik 7 nolu çıkar,avantaj ve güç birliği kapsamına alınabilir.

Tartışmak istediğim şey şudur. İnsanlar bu birlikteliklerinisıraya koyarlar ise. En vazgeçilmez birliktelikleri hangileri olur? Enönemsedikleri, uğrunda ölümü bile göze alabilecek, birliktelikler sizcehangileri olabilir.

Biz sosyalistler diyoruz ki tarih sosyal sınıflarınmücadeleleri tarihidir.

Sosyal sınıf ise, üretim araçları karşısındaki mülkiyetkonumu, üretim araçlarını kullanma durumu (üretimdeki yeri) ve üretimden payalma durumuna göredir. Bir tür üretim ve paylaşım ilişkilerindeki konumlarıdır.

Halbuki tarihteki pek çok savaş, ölüm, kalım mücadelelerigörünürde, sınıfsal bir amaç ve içerik taşımamaktadır. Aileler ailelerle,Krallar krallarla, uluslar uluslarla, dindarlar başka dindarlar ile,sosyalistler kapitalistlerle vs savaşmışlardır.

Bütün bu savaşların arkasında yatan sınıfsal nedenlernelerdir? Bu savaşlara sınıfsal bir bakış açısı kazandırmak mümkün mü? Yoksainsan dini uğruna, ulusu uğruna, ideolojisi uğruna, ölümü göze alabiliyor mu?

Yoksa biz yanılıyor muyuz?

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

İki kardeşim var. Biriyle kan bağım var, diğeriyle zihniyet.

Onlarsız bir dünya düşünemem, en vazgeçmeyeceğim aidiyetim onlar.

Onlarsız yaşamanın hiç bir anlamı olmazdı.

Uğrunda ölüme gideceğim birileri varsa onlardır.

Seneler neyi değiştirir kimse bilemez.

Kimisi çocuğunu "en vazgeçilemez" olarak görür.

Sınıfsal çatışmaları bir üst boyuta taşırsak, insanlar her daim eşitlik ve özgürlük uğruna ölecektir diye düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aidiyet olarak düşününce, içinde bulunulan duruma göre hepsi önemli ya da önemsiz olabilir.

Ama tek tek bakınca, ilk ve hiç düşünmeden "ölebilirim" diyebileceğimiz aidiyetimiz sanırım çekirdek ailemiz gelir. Benim aklıma ilk olarak çocuğum geldi. Sanırım çocuk sahibi olan tüm bireylerin aklına ilk önce bu gelir. Yani eğer bir çocuğumuz varsa ve özellikle de henüz küçük olup size ihtiyacı varsa, ilk aidiyetiniz "anne-baba" olmak gibi görünüyor.

Bu belki de benim savunmamdır, bilemiyorum.

Diğerlerinin hiçbiri benim için vazgeçilemez aidiyetler olamaz. Aidiyet, kişiyi belirleyen, tanımlayan bir durumdur ve tek tek ele alındıklarında eksik kalırlar.

Ben hem bir anneyim, hem şu mesleğin mensubuyum, hem şura doğumluyum/şuralıyım, hem şu ülkenin vatandaşıyım, hem de belki diğerleri..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ideoloji ve felsefeyi ayrı tutmanı önereceğim. Felsefi bağlamdaki bir sürü düşünce sadece tek bir kurala bağlıdır(tanrıya inanmayanın ateist olması gibi). Bunlar ideolojileştirilebilir ama yine kendine has bir kısmı kalmaktadır.

Ben felsefe ve bilim diyeceğim. Bana göre evreni anlamaktan daha önemli bir şey yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

madde 1 )Sahip olduğumuz hayvansal iç güdüler bizi , her türlü tehlikede ailemizi savunmamız için harekete geçirir . Bu temel iç güdülerdendir .

Madde 2 ) Yine aynı iş güdülere göre hayatta kalmamız için çevremizde ki insanlarla sosyal ilişki içinde olmamız gerekir . Bu aynı zamanda kişiye mutluluk verir . Bu sosyal ilişkinin gerekleride çıkar , avantaj ve güç birliktelikleri dir .

Madde 3 )İç güdülerden farklı olarak toplum içinde geliştirdiğimiz bazı karakteristik seçicilik özellikleri kazanırız . Bu toplumun yapısına bağlı olabilirsede teknoloji çağının getirdiği anlık ve çeşitli iletişim kaynakları ile farklılık kazanır .

Yani Kim ne derse desin anne , baba ve kardeşler her zaman ön plandadır . Çünkü öyle olması gerekir .

Ondan sonra çıkar ilişkileri gelir . Bu , hayatta kalmamız için bir gereksinimdir .

Gerisini de yukarıda belirttiğim gibi Toplumun yapısıydı , Maruz kaldığımız iletişim kaynaklı faktörlerdi vs .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tuttuğum takım.

İnsanlar her şeylerini değiştirirler, yeni bir eş, yeni bir iş, yeni bir ev, yeni bir din, yeni bir ülke, hatta cinsiyetlerini bile değiştirirler lakin tuttukları takımı kendileri olduktan sonra asla değiştiremezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç yanıtlar var. Örneğin akrabalık aidiyetlerini her şeyin üstünde tutanlar var. Yani birileri birinci dereceden akrabalarına zarar verir veya öldürürse, onları korumak veya intikam için ölümü bile göze alabileceklerini söylüyorlar.

Bu çelişkiyi nasıl halletmek gerek? Örneğin; bir aile çocuğunu veya kardeşini askere gönderiyor. Askerde ölen genç için, birinci dereceden akrabaları "Vatan Sağ Olsun" diyebiliyorlar. Diyemeyenler nasıl davranmalı, kimden intikam almalı? Bu ölümün suçlusu veya suçluları kim?

Yeni bir düzen kurmak için, ayaklananlar, devrim yapacaklarına inananlar ölümü göze alıyorlar. Burada hayatını kaybedenlerin suçlusu kim?

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç yanıtlar var. Örneğin akrabalık aidiyetlerini her şeyin üstünde tutanlar var. Yani birileri birinci dereceden akrabalarına zarar verir veya öldürürse, onları korumak veya intikam için ölümü bile göze alabileceklerini söylüyorlar.

Bu çelişkiyi nasıl halletmek gerek? Örneğin; bir aile çocuğunu veya kardeşini askere gönderiyor. Askerde ölen genç için, birinci dereceden akrabaları "Vatan Sağ Olsun" diyebiliyorlar. Diyemeyenler nasıl davranmalı, kimden intikam almalı? Bu ölümün suçlusu veya suçluları kim?

Yeni bir düzen kurmak için, ayaklananlar, devrim yapacaklarına inananlar ölümü göze alıyorlar. Burada hayatını kaybedenlerin suçlusu kim?

Sevgiler.

Benim için de akrabalık çok önemli. Hatta herşey diyebilirim.

Ama bu bildiğimiz kan akrabalığı değil. Genetik akrabalık. Bütün canlılarla olan akrabalığım.

Diğer bütün canlı yaratıklarla olan akrabalığımdan vazgeçemiyorum. Ben onlara aitim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Farklı sorulmuş olsa arkadaşlık derdim. Yaşadığım ülkede arkadaşım yok, tanıdıklarım var. Arkadaşlarım ise başka ülkelerde dağınık vaziyette (aslında hepimiz dağınığız). Arkadaşlık sonuçta mekansal değil. Görüştüğümüzde daha dün ayrılmışız gibi oluyoruz, takmıyoruz bile artık o kadar alıştık.

İnsan bilinçli ve sosyal bir varlıktık. Sosyalliği birtakımmaddi ve manevi değerler üzerine inşa edilmiştir. Sosyalliği birden fazla bireylerin birlikteliği olaraktanımlarsak, en dar sosyal çevreden en genişe doğru şöyle bir yelpazeçizebiliriz.

1-Arkadaşlık. (Komşu, mahalle, semt, köy, kasaba, şehir,bölge) birliktelikleri

tarihinde Yer Su tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Benzer bir soru sanırım insanın en değer verdiği şeyin ne olduğu idi.

Buna yanıtım "kendisi-egosu" olmuştu.

Bu soruda da yanıtım benzer:

İnsanların büyük çoğunluğunun en vazgeçemeyecekleri şey onurlarıdır.

Yanıt verirken aile derler, akraba-arkadaş, vatan-millet derler ama aslında onurları, şerefleri önde gelir.

Gerçekte bu onur da değildir, gurur demek daha doğru olur.

Bu yüzden o çok sevdiği eşi ya da çocuğunu bile üzer, döver hatta cinayetlerin çoğu bu sebeple işlenir. Kavgalar bu yüzden çıkar.

Ben yanıt olarak aile, arkadaş, halk, vatan, bilim, devrim, insanlık çok değerli olsa da, "özgürlüğüm"ü tek geçeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu sordugunuz duruma gore degisir, hangi durumda neyi sececeksiniz? Yani ornegin ideojinizi savunmak icin ailenizi bile bile tehlikeye mi atacaksiniz? Ancak bu durumda ikisi arasindaki siralama onem kazanir, eger birbirleri ile direk cakismayan seyler soz konusu ise siralama tamamen degisir. Ben bunlar arasinda en cok hangisini kayiririm diye dusunursem ailem derim ama bu da duruma gore degisir. Ornegin kendinizi ailenizi korumak icin tehlikeye atmak ok ama ornegin suc islemek? Iste orada isler karisiyor, Munevver cinayetinde babanin yardimi oldu diye spekulasyon cikmisti, bu durumda siz ne yapardiniz, ona yardim eder miydiniz? Demek istedigim her durum kendine ozgu sartlar icinde degisebilir, ayrica insanlar olaylari da farkli algilarlar. Sonucta aile diyorum ama hersey sinirsiz degildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hayat birçok önemli varlık ve gerçeklerle doludur. Yaşamda herşeyin önemli yeri doğar en başta olmak üzere Sex :) aile akraba arkadaş dostlar kısacası sevgiyi hakeden her iyi insan hiçbirinden vazgeçilemez en önemlisi ne diye düşünüldüğünde ise akla şu gelmeli evliysen eşin ve çocukların tek vazgeçilmeyecek şey insanın kendinin aile olması durumudur bence!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...