Jump to content

Atatürk ateist midir ?


Recommended Posts

  • İleti 43
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir dindar olarak yalnız değilsiniz ve gittikçe çoğalıyorsunuz. Önce Vatikan kilisesi, ardından yavaş yavaş bizim hocalarda bir evrimi sahiplenme süreci aldı başını gidiyor. Bunu öngörmüştük zaten. Ama müneccim değiliz tabiki, Dinlerin binlerce senedir ayakta kalabilmesinin tek sebebi esneklikleridir. Kutsala Dokunduysa Önce Reddet, Kabul Edeni Aforoz Et, Ampirik Bilgiler Kesinleştikçe Ilımlı Ol ve Sahiplen, ve KUŞKUSUZ EVRİM ALLAH'IN BÜYÜK MUCİZELERİNDENDİR'e getir. Sonunda olacağı bu ve hiç muteber değil. Bu döngünün aynen, birebir, tıpatıp bu şekilde gerçekleştiğini kanıtlayan birçok örnek yazabiliriz.

Bu süreç her ne ise umrumda değil. Katolikler bu süreçte aydınlanacak, hidayete erecekse amenna, "hak dine" biraz daha yaklaşmış olurlar. Bense ezelden, çocukluğumdan beridir canlıların evrilmesine inanırım. Mesela atın, filin evrimi çok ilgimi çeker, dinozorlar ile kuşların ilgisi filan... yani benim için bir "yola gelme" söz konusu değil.

Hatta öyle yola gelmedim ki, canlılar evrilse bile, "insanın primattan evrilmesine" hep şüpheyle yaklaştım, hala yaklaşıyorum, inanmıyorum, işin içinde başka meseleler olduğunu düşünüyorum. Yani, kendi sorgulamalarım var, "resmi bilim dini"ne inanmıyorum. Bunun HY filan ile zerre alakası olmadığını siz takdir ediniz.

Acaba bu karışma aralığı neden hep gözlenmesi imkansız yerlere kaçıveriyor? Ortada gözlenemeyen bir delik orası kaldığı için olabilir mi?

İşte bu yüzden BEN şahsen orada burada çıkıp Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya çalışmıyorum. Anca böyle dost sohbetlerinde...

Sizlere dayatmıyorum. Sadece, ne için ve ne şekilde inandığımı söylemek istiyorum. Atatürk yada bazı deist panteist teist her ne ise aydınlanmış kişilerin "böyle" inanabileceğini söylüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Acaba bu karışma aralığı neden hep gözlenmesi imkansız yerlere kaçıveriyor? Ortada gözlenemeyen bir delik orası kaldığı için olabilir mi?

Devam...

Tanrı oraya kaçıvermedi. Dışarıda görünürde olması zaten mantıklı değildi. Hindu, budist bilgeleri, mutasavvıflar en başından beri bunu söylüyordu, buna inanıyordu. Ortodoks dindarların söylediği en başından beri yanlıştı.

"Bir gözlemlenemeyen orası kaldı" diye değil, başından beri orası işaret ediliyordu. Hem kaygılanmayın; orayı en azından bitmiş teorik olarak gözlemlediğinizde, hemencecik Tanrı'nın yüzüyle karşılaşmayacağız. 11 boyuttan, 3+1 boyutumuz dışındaki kalan boyutları, "bilinç" kavramına açılan prensipleri bulacağız. Yani hala ancak "arif olan" Tanrı'yı anlayacak.

tarihinde Temple Grandin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu süreç her ne ise umrumda değil. Katolikler bu süreçte aydınlanacak, hidayete erecekse amenna, "hak dine" biraz daha yaklaşmış olurlar. Bense ezelden, çocukluğumdan beridir canlıların evrilmesine inanırım. Mesela atın, filin evrimi çok ilgimi çeker, dinozorlar ile kuşların ilgisi filan... yani benim için bir "yola gelme" söz konusu değil.

Hatta öyle yola gelmedim ki, canlılar evrilse bile, "insanın primattan evrilmesine" hep şüpheyle yaklaştım, hala yaklaşıyorum, inanmıyorum, işin içinde başka meseleler olduğunu düşünüyorum. Yani, kendi sorgulamalarım var, "resmi bilim dini"ne inanmıyorum. Bunun HY filan ile zerre alakası olmadığını siz takdir ediniz.

Bu süreç umrunuzda olmalı bence. Hem de iki kez, hem bir insan hem de inanan olarak. Ben Konya'da yaşıyorum dışarı çıkıp evrim konusunda konuşursam bana zarar verirler. Sizin de mensubu olduğunuz dinin diğer mensuplarına bunu o kelimelerimi seçerek son derece naif hitaplarla anlatmam gerekiyor. Neden? mensubu olduğunuz dinin diğer mensupları devletin biyoloji kitaplarından evrimi çıkardılar. Neden çünkü evrim dini temelinden sarsar diye. Siz sarsmaz diyorsanız teorileriniz mevcut islam anlayışına aykırıdır. Siz aykırı olmayan bir öğreti derlediyseniz bizim gibi cehennemliksiniz zaten. Bize doğruyu söylüyoruz diye saldıranlar, asanlar, kesenler o kişilerin kendi içlerindeki sapkınlık değil mensup olduğunuz "hak dinin" kaçınılmaz sonucu oldu yüzyıllardan beri. En basitinden burda kendine müslim diyen için vebal yok mu? Hülasa bu süreç beni ilgilendirmiyor diyemezsiniz. Birileri doğruyu söylerken canlarından oldular. Herşey bu kadar bireysel ve toz pembe değil, Ben içindeki iyileri aldım, kötüler beni ilgilendirmez diyemezsiniz.

Ben orada "yola gelmekten" bahsetmedim. Benim ne haddime insanları yola getirmek. Dinin esnekliğinden dem vurdum, oldukça uzun zaman aralıklarında bilimsel gelişmelere verilen din tepkilerine bir projeksiyon tuttum. Bir ışık yaktıysa zihinlerde ne ala, yakmadıysa tebliğ görevim yok birçoğunun aksine.

Devam...

Tanrı oraya kaçıvermedi. Dışarıda görünürde olması zaten mantıklı değildi. Hindu, budist bilgeleri, mutasavvıflar en başından beri bunu söylüyordu, buna inanıyordu. Ortodoks dindarların söylediği en başından beri yanlıştı.

"Bir gözlemlenemeyen orası kaldı" diye değil, başından beri orası işaret ediliyordu. Hem kaygılanmayın; orayı en azından bitmiş teorik olarak gözlemlediğinizde, hemencecik Tanrı'nın yüzüyle karşılaşmayacağız. 11 boyuttan, 3+1 boyutumuz dışındaki kalan boyutları, "bilinç" kavramına açılan prensipleri bulacağız. Yani hala ancak "arif olan" Tanrı'yı anlayacak

Hindular, Budistler, mutasavvıflar, mistikler hep muğlak birşeyler söylemişlerdir. İlkel insanlar da birşeyler düşünmüşlerdir. Temelde aynı dürtülere dayanır. O dönemin bilimi nekadar alanı keşfettiyse, hepsi birden tanrı kavramını keşfedilen çemberin dışına itmiştir. İlkel dürtülerimiz zaten onun bilinemez ve tanımlanamaz olduğunu kodlarımıza işlemiştir. Bilinemez, tanımlanamaz kavramlardan bahsetmenin neticesi ise muğlak ifadelerdir zaten. Onu güneşin arkasında, göğün 7. katında, yerin bilmemkaçıncı dehlizinde ve şimdi de sub-atomic alemde ve 3+1'in haricindeki boyutlarda aramanın temeli budur. Herzaman bulunamaz yerlere koyduk. Gün gelip oralarda keşfedildikçe tanrımız başka yerlere taşınacak. Yani bilim yeni kuramsal mekanlar ürettikçe bunları direkt olarak muhtemel tanrı mekanları olarak anladık. Bunu ilk siz düşünmediniz 100bin senedir bu böyle.

Kuantumdan tanrı çıkacak diye kaygılanmıyorum, kaygı dönemini atlattım. Aydınlandım ama sizin anladığınız şekilde mistik olmadı. İmzamdaki Mevlana rubaisine göndermeniz hoş bir zeka örneği:) Bilinç kavramına açılan pencereyi kimyasallar ile direkt bulabilirsiniz bu dolaylı yollara hiç gerek yok. Hem de itiraz edilemez tecrübeler ile..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda çoğumuz dinsiziz. Hangimiz çıkıp bunu etrafımızdaki 4-5 kişiye ilan edebiliyoruz ki Atatürk bir önder olarak bütün topluma ilan edebilsin?

Atatürk rakısıyla dasıyla giyimiyle bilimiyle dinsizin önde gideniydi. kuranıda okumuş incelemiş ve ne kadar boş bir kitap olduğunu anlamıştır. Fakat bunu daha yeni canlanmakta olan ve hala tabuların etkisinde kalan bir millete birden açıklamak faydadan çok zarar getirecektir. bunu bildiği içinde uyanışı yavaş yavaş devrimlerle yapmaya çalışmıştır, önce kıyafet sonra alfabe ... arapp islam kültüründe yozlaşmış milletin üzerinden atılmıştır. daha da devamı gelecekken Büyük paşa vefat etmiştir. ben diyorum ki 30 sene daha yaşasaydı bu ülke tamamiyle islamın baskısından kurtulmuştu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda çoğumuz dinsiziz. Hangimiz çıkıp bunu etrafımızdaki 4-5 kişiye ilan edebiliyoruz ki Atatürk bir önder olarak bütün topluma ilan edebilsin?

Atatürk rakısıyla dasıyla giyimiyle bilimiyle dinsizin önde gideniydi. kuranıda okumuş incelemiş ve ne kadar boş bir kitap olduğunu anlamıştır. Fakat bunu daha yeni canlanmakta olan ve hala tabuların etkisinde kalan bir millete birden açıklamak faydadan çok zarar getirecektir. bunu bildiği içinde uyanışı yavaş yavaş devrimlerle yapmaya çalışmıştır, önce kıyafet sonra alfabe ... arapp islam kültüründe yozlaşmış milletin üzerinden atılmıştır. daha da devamı gelecekken Büyük paşa vefat etmiştir. ben diyorum ki 30 sene daha yaşasaydı bu ülke tamamiyle islamın baskısından kurtulmuştu..

Her noktasına katılıyorum. Ama 30 seneye gerek bile yoktu. Yarısında bu iş biterdi. Hatta ardından gelen aynı fikirde mutlak bir otorite olsaydı bile bitmişti. Töre cinayetlerinin, kan davalarının, çocuk annelerin, cinci hocaların olmadığı; bilim ve fen tekerleğinin yavaş yavaş dönmeye başladığı bir ülke olurduk. Çok net. Düşününce insan kayıplarımıza acıyor.

Kader diyelim de kendimizi rahatlatalım bari. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bu hesapla zararlı çıkarsın yukarıdaki konuşmanın tarihi 1 Kasım 1937

Buda Atatürkün ölümünden 15 gün önce dünyadaki bütün müslümanlara mesajı

"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Urduca Yayınlarda Atatürk, A.Ü. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yayını, 1979, s. 70-71)

Yıl 1937 Bide şöyle bi belge koyalım:

Buda Resmi Gazete:

Öncelikle bu sözlerin yalan oldukları defalarca ispatlanmıştır. Resmi gazete dediğiniz belge, resmi gazete değil, içişleri bakanlığının Başbakanlığa yazdığı ve Hindistanda çıkan asparagas bir haberin bilgisidir. Haberin asparagas olduğunu kontrol etmek için ikinci resimde yer alan Hakimiyet-i Milliye gazetesinde yayınlanmıştır bilgisini görebilirsiniz. Çünkü belgenin tarihi 1937'dir ama hakimiyet-i milliye 1932 yılında kapanmıştır. Sinan Meydan tarzı kendisini bilmez tarihçilerin sundukları bu tür yalan daha doğrusu çarpıtılmış belgeler ile Atatürk'ü müslüman yapamazsınız.

1933 yılında Amerikan Büyükelçisine bir deist olduğunu gizli kalması şartıyla iletmiştir. Bu belgeler 75 sene sonra (gizli belgelerin açıklanma zamanıdır) 2008 yılında yayınlanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim ve teknoloji geliştikçe Tanrı'nın saklanabileceği alanlar giderek daralıyor.

Bu alanlar artık yok olduğununda veya ihmal edilebilecek kadar küçüldüğünde Tanrı da tamamen yok olacaktır.

Bu tür yeni model dindarlar bunu gördükçe modernleşiyor, güya bilimselleşiyor.

Tanrı kuantum boyutta olaylara müdahale eder demenin uzaktan yakından bilimsellikle alakası yoktur.

Fakat, evrimi kabul etmeleri gibi olayları, dediğiniz gibi artık daha sık göreceğiz.

Gerçekler yavaş yavaş inkar edilemeyecek boyutlara ulaşıyor.

Dinlerinde bu noktada yapması gereken kutsal metinlerini değiştirip bilime uyum sağlamak yahut yok olup gitmektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
Çünkü belgenin tarihi 1937'dir ama hakimiyet-i milliye 1932 yılında kapanmıştır.

Çok iyi atıyorsun Aşağıda gördüğün gazetelerin tarihlerine bak bakalım gazete 1932 yılında kapanmışmı...

Hakimiyet-i Milliye gazetesinin 1935 baskısını göremezsiniz.

Çünkü 1934 kasımında isim değiştirmiş ve Ulus gazetesi olmuştur.

http://www.tarihtebugun.org/tarihte_bu_sene/1934-senesi-yasananlar.html (28 Kasım tarihine bakınız)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Atatürk ateist midir ?

Bence bu daha ziyade yaşamın hangi döneminde neye inanmış olması ile ilgilidir. Sanırım (bu sadece benim tahminim) Atatürk zaman içinde bu konuda doğal bir değişim geçirmiştir. Başlangıçta Müslüman, sonra bir deist veya Agnostik, yaşamının son dönemlerinde de Ateist olmuş olabilir. Bunu iddia etmemim arkasındaki neden Atatürk'ün din ve inanç hakkındaki ilk başta çelişkili görünen görüşlerinin aslında kronolojik olarak değişim geçirmiş olmasından kaynaklanması. Belki de bu yüzden, yani zaman içinde değişim gösterdiği için din hakkında değişik görüşler bildirmiştir. ama Atatürk'ün daha çok Deist olduğunu düşünüyorum. Tam anlamıyla Ateist de değildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Non-teist oldugu kesin, ateist midir bilinmez ama bazilarinin dedigi gibi ateist oldugunu da soylemezdi zaten, sartlarin gerektirdigi zamanlarda bir iki soylem ile dindar insanlarin gonlunu almaya calismis ama gercek dusuncelerini de baska defalar gundeme getirmis. Keske omru ve gucu yetseydi de din belasindan daha cok kurtarsaydi insanlari, boyle 70-80 yil sonra hortlamazdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk ateist midir ?

atatürk dediğiniz kişi Türk bile değil. şu tazatlığa bakın ki adam her şey olabiliyor hatta süperman bile yapıyarlar adamı . cihanşümul bir lider ......

gaziantepliye sorsan antepi kurtardığı gibi edirneliye sorsan oda aynısını diyor ..hatta diyorlarki eğer o olmasaydı senin adın agop dimitri olurdu ..

doğru diyorlar böyle bir dahi gerçekten yeryüzüne gelmemiştir onun dehasının izlerini sinama şeritleri gibi izlemek günümüzde bile mümkün.

ne yaman bir komutan Yarabbi ki eşi benzeri olmadığı gibi tek başına 700 yıllık bir ıparatorluğu tek bir gecede imha etmiş..varmı yeryüzünde böylesi osmanlının tahtına oturacak cin zekalı biri ..

samimi söylüyorum yok . tarihi biraz olsun bilen bana hak verecektir.

.....

İyide bir insan tek başına bu akılalmaz işleri nasıl başarır ? koca bir Osmanlıyı ve osmanlılın ruhu olan din-i mübüni nasıl yıkar ?

oysaki diğer dünya devletleri osmanlıya baş eğip kendi içrerindeki kargaşaları osmanlısız baş edemedikleri halde !

Aslına bakarsanız başarıya direnen kemal paşanın işi o kadarda zor değil ..Zira onun dönemi tamda zeminin hazır olduğu ve birlerin ateş yakıp soğuktan donmaması için diğerlerinide oraya çağırması gibi basit uğultu...

Uzun lafın kısası:

Türk Milletinin (ilk başlarda türk beylikleri sonradan buna kürtler arnavut bosna vs lerde dahil) islamiyeti kabulden sonra ruhlarında şimşekler çakmasıdır. sanki yıllardır aradıklarını bulup bulduklarının bayraktarlığını yapmalarıdır..İşte tamda burda ırkçılığı kabileliği bırakıp hamiyeti diniye dediğimiz olay kendiliğinden organize olmuştur..Bu yüzden müslümanların arasına tefrikayı sokmak diğer bir taraftan islamiyetin özü olan Cumhuriyet adı altında ulamıyı bir çatı altına toplamak o kadarda zor bir iş değildi..Çünkü kemal paşa kendisi de osmanlının içinde yetişen biri idi . hatta hutbe bile irad etmesi onun o cin dehasını kanıtlıyor.

Yorgun bir millet hasta bir devlet elbette ki gücünü yitirmiş halk cahilliğe bırakılmış dış güçlerin parmak ucları o yüksek ruhlu milletin başuçlarında dolaşıyordu . sorunlar çoğalıp altından kalkılamıyordu..Gerçi o cihanşümül devlet her pahasına ayakta duruyor düşmanları bile parmaklarını ısırıyorlardı..Velakin islamiyetin müsamahasını fırsat bilen dahili cin akıllar bunu tamda yerinde kullanıyorlardı..Zira ruhları islamiyet ile yoğrulmuş bir Millet ve bu Milletin eli ayağı gözü kuvveti olan islamiyetin ordusu şimdiki TSK ın bireyleri birer küçük Muhammedcikler adına layık görülmüş güven itimat ve dayanak noktası idi....

İşte o aziz milleti yok etmek kolay olsada ordu millet olduğundan ve dayanığı herbir askere dünyalar kadar kuvvet veren Allaha imanları sarsılamaz idi .hatta bütün dünya bir kuvvet olsada bu orduya karşı gelmek intihar idi..Yani topraklar işgal olsada Allaha imanları zincirlenemez sarsılamaz....

Ne yazık ki, materyalizm felsefesini tercüme ettiren cin akıllı kemal paşa bunu etrafına topladığı kendisine güven verdikleri şahısları görevlendirip kısa bir dönemde Okullar ve Askerin içine sokmayı başardı . zaten askerin içindeki bazı paşalar avrupa hayranları sanki kemal paşayı bekliyorlardı tamda olması gereken yerinde oldu ...Karşı geleni kaba kuvvetle imha ve yok ettiler .

Bu şu aziz Millete öylesine bir yara açmaktı ki, yıllarca kapanmayacak bir yara ..

Devrimlerin gerçekleşmesi Askerin materyalist bir zihniyete izin vermesi ilköğretimden materyalizmi ders kitaplarında okutulması gibi akılalmaz darbeler üst üste yapılıyor halkın huzuru sinsice muhafaza ediliyordu..

Elbette bu karmaşık eylemleri kemal paşa tek başına başaramaz ! malesef yanındaki sakallı çocuklar ona destek vermeyi kendilerine borç biliyorlar dış ve iç kuvvetlerin maşası oluyorlardı.

derli toplu söylemek istediğim şu:

Kemal paşa elbette Allahın varlığını inkar eden ve islamiyete diş bilieyen birisidir..Zaten bunları medeni bilgilerinde kendi el yazısı ile görmek mümkün.

Ey ateler dua edin ki oda sizden idi..fakat o erkek ateist değildi ..sizler ondan daha samimi ve daha gerçekçisiniz.

Atatürk'ü çekemeyenlerin uydurduğu masallardan biriside budur. Neymiş? Atatürk Türk değilmiş. Neden? Çünkü Selanikte doğmuş. İşte bunu diyen kendi cahilliğini belli ediyor, ama ruhu bile duymuyor. Atatürkün Selanikte doğması onun Türk olmadığı anlamına gelmez. Vakti zamanında Osmanlı bir bölgeyi fethettiği zaman o bölgeyi Türkleştirmek adına safkan Türk ailelerinden seçtiği insanları fethedilen topraklara yerleştirirdi. Atatürkün ailesi Müslüman Oğuzların, Tanrıdağı ve Karagöz Yörüklerinden olup, Konya ve Aydın yöresine yerleşmişlerdi. Ardından Balkanlar fethedilince Atatürk'ün dedeleri; Anadolu'dan Rumeli'ye gidip, Yunanistan'da Manastır Vilayeti'nin derbei bala sancağına bağlı bulunan Kocacık Nahiyesine yerleşen ailelerden olan Hafız Ahmet Alüş Efendi derlerdi.Kocacık Nahiyesinin tamamen Türk'tür.

Ayrıca etnik olarak Türk kökenli olmayan birisi her fırsatta neden Türklüğü yüceltmek için çaba harcamış? Hadi asimile olmuş, Türkleştirilmiş diyelim; Osmanlı döneminde etnik olarak Türk kökenliler bile kendilerini Türk olarak tanımlamazken, sizin tabirinizle Türk kökenli olmayan bir isim nasıl Türkleşmiş? Osmanlıda Türk soyluların bile sahip çıkmadığı Türklüğe bir Arnavut-Yunan melezi sahip çıkıyor. :blink: Gerçekten çok ilginç. Atatürkün soy ağacı defalarca yayınlanmıştır. Ama bizim yobaz kesim sürekli gerçekler gözlerine sokulmasına rağmen hala Atanız Türk değil, Atanız Türk değil diye boş boş konuşup durmaktan kendini alamıyor. Eee nede olsa yenilen pehlivan güreşe doymazmış. :lol:

Kaldı ki; Türk olup olmaması gerçekten bizim için problem değil. Bu topraklar için yapmış olduğu hizmetler bile bizim için yeterlidir. Zaten sizin gibi yobazlar beğenmedikleri kişileri ya Yahudi yaparlar, ya Ermeni, ya Sabetayist, yada Siyonist. Haa Ataya bunları söylemeye yürekleri yetmediği içinde Türk değildi canım deyip işin içinden çıkmaya çalışırlar.

Evet Atatürk dinsizdi. Hemde dinsizin önde gideniydi. :lol: İçkide içerdi, sigarada içerdi, çapkınlıkta yapardı. Üstelik dinsiz olması bile onun ne kadar akıllı olduğunun bir göstergesidir. Tüm dinlerin kaynağının Sümer efsaneleri olduğunu, dinlerin insanları uyutmak için insanlar tarafından uydurulmuş bir palavra olduğunu, Kuranı Muhammedin yazdığını ve El İlah putundan görünmez Allahı uydurduğunu anlayacak kadar akıllı bir insanmış. Muazzez İlmiye Çığ'ın İncil Tevrat ve Kuranın Sümerdeki Kökeni isimli kitabını okursanız, herşeyi daha net anlarsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Irk diye bir şey yoktur. Çünkü hiç kimsenin ırkı saf kalmamıştır. Irk sadece bir atamadır. Bir ülkenin halkının adı, tarihinde etkin olmuş bir ırka atama yapılır ve bu atama ile adlandırılır. Kimsenin ırk özellikleri incelemeye alınarak o ırktan olup olmadığına karar verilmez. Bir halkın genel ırk özellikleri söz konusu edilebilir. Göz, kafatası, boy gibi vücut biçimleri, davranış özellikleri ve düşünce biçimi yatkınlığı gibi genel özellikleri incelenebilir ve genellenebilir. Ama bu özelliklerin her bir bireyde olup olmadığı asla incelemeye alınıp o atandığı ırktan olup olmadığı karara bağlanmaz. Böyle bir şey yoktur.

Kimseye sen şu ırktan değilsin denemez. Olmaması hiç bir şeyi değiştirmez, ülkesi halkının atama yoluyla konulmuş adına ismen bağlanır ve o ırk adını kullanır, Bunda hiç bir sakınca olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence bu daha ziyade yaşamın hangi döneminde neye inanmış olması ile ilgilidir. Sanırım (bu sadece benim tahminim) Atatürk zaman içinde bu konuda doğal bir değişim geçirmiştir. Başlangıçta Müslüman, sonra bir deist veya Agnostik, yaşamının son dönemlerinde de Ateist olmuş olabilir. Bunu iddia etmemim arkasındaki neden Atatürk'ün din ve inanç hakkındaki ilk başta çelişkili görünen görüşlerinin aslında kronolojik olarak değişim geçirmiş olmasından kaynaklanması. Belki de bu yüzden, yani zaman içinde değişim gösterdiği için din hakkında değişik görüşler bildirmiştir. ama Atatürk'ün daha çok Deist olduğunu düşünüyorum. Tam anlamıyla Ateist de değildi.

Acaba Kuran'ı Elmalılı'ya çevirttirip okuduktan sonra mı ateist oldu? Sanıyorum çeviri 1928 de tamamlanmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Acaba Kuran'ı Elmalılı'ya çevirttirip okuduktan sonra mı ateist oldu?

Hayır. İstese oturur kendi yazardı meali, ama inanmazlardı. Din bilginine yazdırması gerekiyordu.

Ben Atatürk'ün zekasına inanamıyorum. Bir insanın bu kadar zeki olabilmesi şaşırtıcı... Bize çok numara büyük gelmiş inanılmaz büyük bir lider. Çok zeki, aşırı zeki yani! Bence dünya hiç böyle büyük lider görmedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...