Jump to content

yanlız kur an mı , yanlız sünnet mi


Recommended Posts

Evet çoğunlukla katılıyorum.

Ama ortada tek bir din olsaydı, herkes ayetlerde Allah'ın istediği gibi Kuran'a sımsıkı sarılsaydı aşağıdaki ayet yalan olacaktı:

Araf 16 Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım."

Olanlar bitenler yaratılış kıssasını, İblis'in vaatlerini destekliyor.

Siz her ne kadar onu peri masalı (!) olarak görseniz de, orada yazan herşey bir bir oluyor...

Uykuya devam...

ben ne diyoruuuum sen ne diyorsun epifun?

dikkat edersen seninle ayet verip tartışmıyorum.. seni bir parça felsefe yapmaya davet ettim. herşeyden bağımsızca düşünüp mantık aramanı istedim..

sen kalkıp ayet veriyorsun hala ve bu ayetten çıkarmış olduğun anlamı benim mutlak doğru olarak kabul etmemi bekliyorsun.

benden beklemeden önce kuran tefsircilerinin kitaplarını oku bakalım kaçı senin çıkardığın anlamı çıkarmış o ayetten?

Onu oraya kaydır bunu buraya uydur. o ayetteki dosdoğru kelimesini kafandaki mantığa uydurmak için harcayacağın enerjiyi, anlatılan olayın mantıkını anlamaya harcasan daha doğru yolu göreceksin..

sen bir tanrısın, canın sıkıldı, sana kölelik/ kulluk etmesi için canlı yarattın..

yarattığın bir varlık da diyor ki ben bunları yoldan çıkarıp azdıracağım diyor, sen de göz yumup yolluyorsun.

sen sadist misin epifun? neden canlılarını azdıracak bir varlık yaratıyorsun? sen madem ki çok güçlüsün asla birbirine zarar vermeyecek doğru hareket edecek canlı yaratmaktan acizmisin? sen kimin egosunu tatmin ediyorsun epifun?

bu saçmalıkları anlatıp bir de uykuya devam yazıyorsunuz ya pes doğrusu..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 92
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili sunny,

Evet yalnızca Kuran diyenleri “kafir” ilan edenler malesef var.

Ama bu ben ve benim gibi düşünenleri zaten enterese etmiyor. Çünkü bizler onun bunun dediklerine değil, Allah’ın sözlerine iman ediyor, baştan O’ndan başka otorite kabul etmeme sözü veriyoruz.

Hep aynı noktada tökezliyorsunuz. Şunu fark ettiğiniz gün olayın mantıgını kavrayacaksınız;

Tüm dinler özünde monoteist... Sonradan çok tanrılı dinlere dönüşüyorlar. Bu hipotezin sağlamasını hadis ve mezhep İslamını güzelce düşünerek yapabilirsiniz. 1400 yıl gibi bir süre katı monoteist kuralları olan, kendisinden başka söze inanmanın çok sıkı bir şekilde yasaklandıgı bir Kitaba sahip bir dini, (İslamı) bile ne hale getirebiliyor bu politeist illet...!!!

Ayrıca gunumuzdeki New Age dinleri gozlemleyin, onların da hepsi politeist. Hıristiyanlık da aynı şekilde henoteist, “gizli politeist” aynı mezhep islamı gibi, aynı new age dinler gibi, aynı hinduzim gibi bunların hepsi gizli politeist dinler... Buradan belli politeizmin monoteizme dönüşmediği; aksine tum dinlerin monoteistken aynı Kuran’da anlatıldıgı gibi şirk batakları haline dönüşerek politeist sapkın inanışlara dönüştüğü...

Namaz da tek tanrılı dinlerin bir ibadeti. Zaman içerisinde yok parmaklar arası 3 cm boşluk, yok popo 2. cm dışarıda olacak, küçük parmak havada olacak, senkronize olacak derken pagan bir tapınma aracı haline dönüşüveriyor...

Pagan dinlerde de zaman zaman monoteist dinlerin kırıntıları, erdemli yönleri vardır; öyle olmasa bu ilkel inanışlara kimse inanmaz, beğenmez; herkes burun kıvırırdı.

Namazın Allah’a tapınmak oldugu nereden cıktı? Alemleri yaratan Allah’ın önünde yatılıp kalkılmasına ihtiyacı mı olurmuş? Namaza ihtiyacı olan, O’na yönelmeye, yalnızca O’nu otorite kabul ettiğimizi tekrarlamaya ihtiyacı olan, O’na muhtaç olan bizleriz. Namaz kim oldugumuzu, ne oldugumuzu hatırlamamız için yapılıyor. Onu bencil bir şekilde kendimiz için yapıyoruz.[/u] Namaz duanın, yönelişin, yakarışın, teslimiyetin buluşması... bedensel dille ifade edilişi...

Kıyam sembolik olarak dirilişi

Ruku saygıyla boyun eğişi

Secde de cenin pozisyonunu ifade ediyor beden dilinde...

Ve hepsi de cok anlamlı, çok hoş hareketler...

Hem ben de Kuran müslümanıydım, o yollardan geçtim diyorsun.. Hem de mantıksız sorular yöneltiyorsun. Namazı bile Allah’ın önünde tapınmak olarak algılayan bir zihniyete sahipsin.. Yazık ki sen hiç biz zaman anlamamışsın Kuran İslamını kardeş... :(

tarihinde epifun tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili sunny,

Evet yalnızca Kuran diyenleri “kafir” ilan edenler malesef var.

Ama bu ben ve benim gibi düşünenleri zaten enterese etmiyor. Çünkü bizler onun bunun dediklerine değil, Allah’ın sözlerine iman ediyor, baştan O’ndan başka otorite kabul etmeme sözü veriyoruz.

Hep aynı noktada tökezliyorsunuz. Şunu fark ettiğiniz gün olayın mantıgını kavrayacaksınız;

Tüm dinler özünde monoteist... Sonradan çok tanrılı dinlere dönüşüyorlar. Bu hipotezin sağlamasını hadis ve mezhep İslamını güzelce düşünerek yapabilirsiniz. 1400 yıl gibi bir süre katı monoteist kuralları olan, kendisinden başka söze inanmanın çok sıkı bir şekilde yasaklandıgı bir Kitaba sahip bir dini, (İslamı) bile ne hale getirebiliyor bu politeist illet...!!!

Ayrıca gunumuzdeki New Age dinleri gozlemleyin, onların da hepsi politeist. Hıristiyanlık da aynı şekilde henoteist, “gizli politeist” aynı mezhep islamı gibi, aynı new age dinler gibi, aynı hinduzim gibi bunların hepsi gizli politeist dinler... Buradan belli politeizmin monoteizme dönüşmediği; aksine tum dinlerin monoteistken aynı Kuran’da anlatıldıgı gibi şirk batakları haline dönüşerek politeist sapkın inanışlara dönüştüğü...

Namaz da tek tanrılı dinlerin bir ibadeti. Zaman içerisinde yok parmaklar arası 3 cm boşluk, yok popo 2. cm dışarıda olacak, küçük parmak havada olacak, senkronize olacak derken pagan bir tapınma aracı haline dönüşüveriyor...

Pagan dinlerde de zaman zaman monoteist dinlerin kırıntıları, erdemli yönleri vardır; öyle olmasa bu ilkel inanışlara kimse inanmaz, beğenmez; herkes burun kıvırırdı.

Namazın Allah’a tapınmak oldugu nereden cıktı? Alemleri yaratan Allah’ın önünde yatılıp kalkılmasına ihtiyacı mı olurmuş? Namaza ihtiyacı olan, O’na yönelmeye, yalnızca O’nu otorite kabul ettiğimizi tekrarlamaya ihtiyacı olan, O’na muhtaç olan bizleriz. Namaz kim oldugumuzu, ne oldugumuzu hatırlamamız için yapılıyor. Onu bencil bir şekilde kendimiz için yapıyoruz.[/u] Namaz duanın, yönelişin, yakarışın, teslimiyetin buluşması... bedensel dille ifade edilişi...

Kıyam sembolik olarak dirilişi

Ruku saygıyla boyun eğişi

Secde de cenin pozisyonunu ifade ediyor beden dilinde...

Ve hepsi de cok anlamlı, çok hoş hareketler...

Hem ben de Kuran müslümanıydım, o yollardan geçtim diyorsun.. Hem de mantıksız sorular yöneltiyorsun. Namazı bile Allah’ın önünde tapınmak olarak algılayan bir zihniyete sahipsin.. Yazık ki sen hiç biz zaman anlamamışsın Kuran İslamını kardeş... :(

yaw senin durumundayken elbette ben bu ibadetin şekilsel olduğunu düşünmüyordum. bunu söyledim daha önce. sen görmek istedikten sonra belirli bir eksende kafandaki bütün mantıksızlıkları örtbas ederek islamı dünyanın en mantıklı şeyi olarak görebilirsin.

oysa şuan farklı bir pencereden olaylara baktığında herşeyin senin görmek istediğin gibi mantıkta olduğunu değil, tamamen şekilsel olduğunu anlıyorsun.

secde ederek ibadet edenler ortadoğu kökenli halktır. bu halkın geleneğidir bu. ibadet ediş şeklidir. dönemin halkı kendi yaptıkları putlara da secde etmektedirler. eğilip kalkmaktadırlar. Muhammed islam dini budur budur böyle ibadet edeceksiniz dediğnde; ey muhammed bize secde nasıl edilir uygulamalı olarak göster de öğrenelim dememişlerdir. aksine kurandaki ayetlerde dönemin insanlarının muhammedin sunduklarına karşı ''biz bunları biliyoruz zaten'' şeklinde bir tepki vermişlerdir.

öyle ki bırak ibadet ediş tarzını kutsal mekan olarak bile halihazırdaki kutsal mekan olan kabe seçilmiştir.

bütün bunları geçelim, monotesit, politeist her neyse, esasında tanrı kavramının ortaya çıkışı ancak ve ancak insanın geçirdiği evrim ile açıklanabilir. insanlık tarihi boyunca tanrı kavramı her zaman ''bilinmeyeni'' simgelemiştir. yani tanrı kavramının ortaya çıkmasının tek nedeni ''BİLMEMEKTİR''

insanlar güneşin ne olduğunu bilmiyorken onu tanrı sandılar ve tapındılar, yağmurun ne işe yaradığını bilmiyorken onu tanrı sandılar ve tapındılar. ama kültür, uygarlık ve bilgi birikimi ilerledikçe tanrı kavramı git gide somut kavramlardan soyut kavrama geçmek zorunda kalmıştır.

örneğin bir mısır uygarlığı çok sayıda tanrı figürü tasvir etmişler ve bunların resimlerini çizmişlerdir. bütün bunların hepsi insanların yarattığı tanrı tanımıdır.

http://www.nemo.nu/ibisportal/0egyptintro/1egypt/index.htm

şu siteyi incelemeni tavsiye ederim. göreceksin şuanki inançlarının bir çoğu eski mısır tanrılarınına ait inançlardır.

bütün bu inançları ortadoğu uygarlıkları dünyanın pek çok yerinden çok daha önce yarattılar. neden? çünkü o dönemde dünyadaki en gelişmiş uygarlıklar ve en bilinçlileri onlardı.

neden hiçbir japon peygamber masalı yok? veya neden bir alaskalı peygamber masalı yok? hiç düşündün mü bunları?

bütün bunlar ortadoğudan çıkmış çünkü tanrının soyut olması gerektiği bilincine ilk defa ortadoğulular erişmişler.

kuran ayetleri, anlatılan olaylar, hükümler tamamen o dönemin ilkel yaşayış düzenini ve toplum anlayışını yansıtmaktan öteye gitmez.

kadınlara bakış açısını defalarca kez açıkladık bu forumda. küçük yaştaki kızlarla ilişkiye girdiklerini anlatınca siz tepki gösteriyorsunuz. oysa aynı şeye anadolunun X köyündeki mehmet amca tepki göstermiyor, veya arabistandaki bilmemkim dayı tepki göstermiyor. çünkü onların kültürlerinde çocuk yaştaki kızla cinsel ilişkiye girmek ahlaksızlık değil.

burada bahsetmeye çalıştığım şey toplumdan topluma veya aynı toplum içinde bile ''DOĞRU'' kavramının ne kadar değişken olabileceği.

sen dini kendi doğru kavramına göre değerlendirip din budur diyorsun. Aslında açıkladığın şey din değil, kendi aklının vermiş olduğu doğrulardır.

oysa bana göre, nasıl eskiden insanlar tapındıkları güneşin ne iş yaptığını bildikten sonra ona tapınmaktan vazgeçtiler aynen bugun de ben islamın simgelediği tanrı figürünün bir tanrı olamayacağı bilincindeyim.

benim için tanrı nedir dersen; tanrı islamın anlattığı figür değildir, tanrı hala bir bilinmezdir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca şunu eklemeliyim ki beni dini sorgulamaya iten şey ayetler falan değildi. dinin insanları bilimsel düşünceden uzaklaştıran, dogamalaa boğan bir oluşum olduğunu görmem beni dini sorgulamaya itti. ve daha sonra ayetleri sorguladım.

çünkü normalde inanan bir insan asla ayetleri sorgulayarak '' aaa bunlar saçma artık inanmıyorum'' diyemez. inanan bir insan için en beter mantıksızlığın altında bile bir keramet yatar ve herşeyi allah bilir ben anlamıyorum herhalde der ve geçer. çok mantıksız geliyorsa da sizin başvurduğunuz yol gibi kendi kendine kuranın ayetlerinin kendi mantığına uyacak anlamlar içerdiğine inandırır.

işte inanmak insanı böyle bir psikoloji içine sokar.

kafasında bir düşünce hakkında dogma taşıyan insan da asla objektif olarak bilimsel düşünemez.

Tekrar ediyorum: bir tanrı varsa eğer o asla kendisini bulması için insanlara yol gösterici olarak dogmalar bırakamaz. bunun kadar anlamsız bir hareket olamaz.

bu gerçekleri görebilmiş olmam beni mutlu ediyor epifun..

beni mutlu eden şey çok daha objektif düşünüp hiçbir dogmaya bağlı kalmadan sorgulayabilmemdir.

bir inancın tasvir ettiği tanrıya tapınmak değildir beni mutlu eden ve ihtiyacım olan şey..

ama sen öyle mutlu oluyorsan diyecek bir şeyim yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yalnız Kur’an mı, yalnız sünnet mi?

Sual: (Yalnız Kur’an, Kur’andaki din) diyenlerin kafirolduklarını kim bildiriyor?

evet senin iradene göre ben bir kafirim.şimdi nedeni söyliyim neden kafir olduğumun:

1.sahih hadislere inanıyorum fakat uydurma ve aşırı derecede abartılı<kuran ahlakına uymayan> hadislere inanmıyorum

2.peygamber efendimize atılan ve kuran ahlakına uymayan iftiralara <hadislere> inanmıyorum.

evet.peygamberime atılan iftiraları kabül etmemekle kafir oluyorsam ben böyle bi kafirliği seve seve kabül ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili İlayda; sence bu aşağıdaki hadisler-rivayetler , Kuran'ın süzgecinden geçirilince sahih midir, yoksa uydurma mıdır?

Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.

Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11

Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar.”

El Hatib, Takyid 33

Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.

İbni Hişam Siret 4 sayfa 332

Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.

Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6

İbni Mace K. Etime 60/El-Müracaat sayfa 20

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir çok iletiyi okudum, belki gözümden kaçmış ve birisi belirtmiş ise de ben tekrar edeyim;

Sahih hadis; hadis ilmi içinde kritik edilebilir hadis demektir..%100 doğruluk ifade etmez..Bu sebeple herhangi bir konuda direk hüküm kaynağı değildir..Sadece yardımcı fikir bazında bakılabilir, değerlendirilebilir.Hadis kritiği yapılırken aslında en önemli referans noktası Kuran dır.Kuran a uyum sağlıyor ve aktaran kişilerin güvenilirliği bir başka güvenilir kişi tarafından tescillenmiş ise o söze sahih hadis denir.Ancak bu noktada güvenilir rivayetçinin güvenilirlik tesçilini yapan kişininde güvenilirliği tesçil edilmelidir, bu pratikte mümkün değildir.Bu ve benzer birçok sebepten dolayı sadece sünnet denemez.Salt sünnetle hareket edilemez.Sünnet veya yazılı sünnet olan hadisin nirengi noktası Kuran ise neden sadece Kuran olmasın?Bu doğrultuda sadece Kuran demek sünnetin devre dışı kalması demek değildir..

Sahih hadis konusunda yukarıda yaptığım açıklamayı hadis ilmi otoriteleri verir aslında.Fakat buna rağmen aynı otoriteler Buhari ve Müslim in kitaplarının camii, yani içthat yapamayan birinin bu kitaplara bakıp hareket edebileceğini söylerler.Bu da hadis konusunda başka bir muammadır.

Konuyu daha fazla detaylandırabilirim ancak, bana göre tuvalette sol el ile temizlikten medet bekleyen sünnet anlayışının, Kuran idraki de bu doğrultuda oluyor.Bir örnek vermek gerekirse;

O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Haram etme yetkisini Allahü teâlâ, Resulüne de vermiştir. denmiş.Fakat bu ayetten sonra ateist bir arkadaş [-EY PEYGAMBER! ALLAH'IN SANA HELAL KILDIĞI ŞEYI, EŞLERININ HOŞNUTLUĞUNU ISTEYEREK NEDEN HARAMLAŞTIRIYORSUN? ALLAH GAFUR’DUR, RAHÎM'DIR. Tahrim1] ayetini ortaya koyduğunda -Peygamberim tahrim yetkisi yoktur Kuran da çelişki vardır- der ise ne olacak?Ne olacağını söyleyeyim, ortaya karışık bir salata ile meze olacak bu sünnet ve Kuran anlayışı.

Konuyu çok fazla uzatmamak adına şimdlik bu kadar diyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaslar belki Kuran´da da degisiklikler yapilmis olabilir. Bakin Tevrat ile Incil´de sozde degisiklikler yapilmamis mi? O halde Kuran´da neden yapilmamis olsun? Adamlar belki degistirildigi anlasilmasin diye ''Kuran´i koyucagiz'' gibi Allahu Teala Hazretlerinin agzindan ayet de eklemis olabilirler.

Yoksa Muhammed gibi ahlak timsali bir Tanri elcisi, gelini ile evlenir mi? Ya da on kusur kadin alir mi? Ya da Allah ile Cebrail ikilisi Muhammed´in hangi gece hangi karisiyla seviseceginin cetelesini tutar mi? Ya da koleligi kaldirmayi unutur mu?

Belki de Kuran´daki akil ve mantikla bagdasmayacak ayetler sonradan Kuran´a eklenmistir.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
evet senin iradene göre ben bir kafirim.şimdi nedeni söyliyim neden kafir olduğumun:

1.sahih hadislere inanıyorum fakat uydurma ve aşırı derecede abartılı<kuran ahlakına uymayan> hadislere inanmıyorum

2.peygamber efendimize atılan ve kuran ahlakına uymayan iftiralara <hadislere> inanmıyorum.

evet.peygamberime atılan iftiraları kabül etmemekle kafir oluyorsam ben böyle bi kafirliği seve seve kabül ediyorum.

yusuf yalan söylüyorsun.

sen en son bütün hadisleri reddetmiştin.

çünkü buhari muhammediçin söylenenleri alıp kitabına alacak kadar dangalak bi adamsa bunun hangi lafına inanılabilir demiştim.

buhariye hadis rivayet edenler iftiracı olamaz mı demiştin.

ben de sana tüm raviler güvenilir demiştim.

sen de toptan çöpe atmıştın hadisleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
yusuf yalan söylüyorsun.

sen en son bütün hadisleri reddetmiştin.

çünkü buhari muhammed için söylenenleri alıp kitabına alacak kadar dangalak bi adamsa bunun hangi lafına inanılabilir demiştim.

buhariye hadis rivayet edenler iftiracı olamaz mı demiştin.

ben de sana tüm raviler güvenilir demiştim.

sen de toptan çöpe atmıştın hadisleri.

bunu bir anlık refleksle söyledim..buhariye hadis ileten kişiler farklı farklı kişilerdir.bu nedenle uydurma karışma ihtimali vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir çok iletiyi okudum, belki gözümden kaçmış ve birisi belirtmiş ise de ben tekrar edeyim;

Sahih hadis; hadis ilmi içinde kritik edilebilir hadis demektir..%100 doğruluk ifade etmez..Bu sebeple herhangi bir konuda direk hüküm kaynağı değildir..Sadece yardımcı fikir bazında bakılabilir, değerlendirilebilir.Hadis kritiği yapılırken aslında en önemli referans noktası Kuran dır.Kuran a uyum sağlıyor ve aktaran kişilerin güvenilirliği bir başka güvenilir kişi tarafından tescillenmiş ise o söze sahih hadis denir.Ancak bu noktada güvenilir rivayetçinin güvenilirlik tesçilini yapan kişininde güvenilirliği tesçil edilmelidir, bu pratikte mümkün değildir.Bu ve benzer birçok sebepten dolayı sadece sünnet denemez.Salt sünnetle hareket edilemez.Sünnet veya yazılı sünnet olan hadisin nirengi noktası Kuran ise neden sadece Kuran olmasın?Bu doğrultuda sadece Kuran demek sünnetin devre dışı kalması demek değildir..

Sahih hadis konusunda yukarıda yaptığım açıklamayı hadis ilmi otoriteleri verir aslında.Fakat buna rağmen aynı otoriteler Buhari ve Müslim in kitaplarının camii, yani içthat yapamayan birinin bu kitaplara bakıp hareket edebileceğini söylerler.Bu da hadis konusunda başka bir muammadır.

Konuyu daha fazla detaylandırabilirim ancak, bana göre tuvalette sol el ile temizlikten medet bekleyen sünnet anlayışının, Kuran idraki de bu doğrultuda oluyor.Bir örnek vermek gerekirse;

O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Haram etme yetkisini Allahü teâlâ, Resulüne de vermiştir. denmiş.Fakat bu ayetten sonra ateist bir arkadaş [-EY PEYGAMBER! ALLAH'IN SANA HELAL KILDIĞI ŞEYI, EŞLERININ HOŞNUTLUĞUNU ISTEYEREK NEDEN HARAMLAŞTIRIYORSUN? ALLAH GAFUR?DUR, RAHÎM'DIR. Tahrim1] ayetini ortaya koyduğunda -Peygamberim tahrim yetkisi yoktur Kuran da çelişki vardır- der ise ne olacak?Ne olacağını söyleyeyim, ortaya karışık bir salata ile meze olacak bu sünnet ve Kuran anlayışı.

Konuyu çok fazla uzatmamak adına şimdlik bu kadar diyorum...

Sevgili Matrix;

Peygamberlerin ilettikleri "sadece ayetlerdir". Hiçbir peygamber ayetin dışında birşeyi helal veya haram kılamaz, yoksa anında sarsıcı bir uyarı alıverirdi(ki ayetlerde de buna gönderme var).

Hadisleri Kuran süzgecinden geçirme meselesine gelince, hayır böyle birşey de söz konusu değil.

Çünkü sen bunu yaparken hadisleri Kuran süzgecinden değil, tam tersine Kuran'ı hadis süzgecinden geçirirsin "farkında olmadan".

Örneğin sen hadis ve İncil öğretisinin etkisiyle "zenginliği ve lüksü kötü birşey olarak algıladıysan", o zaman ayetleri okurken "bilinçaltın" ayet cımbızlayarak, sanki Kuran da lüksü ve zenginliği yasaklıyormuş gibi bir algılama içine girmene neden olacaktır. Ama halbuki Kuran'ı bütünlük içinde okuyunca görülüyor ki, Allah zengin olmamızı ve lükse kavuşmamızı istiyor (hem maddi hem manevi, hem bu dünyada hem de ahirette...)

Aynı şekilde "ruhlar alemi" hurafesini Kuran yalanlar. Ama yine sen hadislerin, İncil'in ve diğer kaynakların etkisinde ruhlara inanıyorsan, Kuran'ı okuduğunda da "ruhları-hortlakları görmeye başlarsın". Hatta çeviriler bu uğurda çarpıtılır bile.

Ama gerçekte, Kuran'a göre hiçbir canlının ruhu-hayaleti yoktur.

Kuran'ın gerçek mesajını görebilmek için, "din alanında" "yalnız Kuran'ı" kaynak edinmek durumundayız.

Zaten Rabbimiz de bunu emrediyor.

Selam ve sevgiler.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Emre1974;

Genelde yazdığınız ieltideki görüşlerinize katılıyorum.Fakat özelde katılmadığım, belkide aslında bir kavram karmaşası olan ince bir noktayı yeniden dile getireyim.Eğer ben söze hadis, yani peygamber sözü gözüyle bakarsam dediğiniz gibi Kuran ı o sözün süzgecinden geçirmiş olurum.Çünkü Peygamber din hususunda vahiy yani Kuran dışında bir şey söylemez.Bu durumda hadis olduğu düşünülen söz Kuran hükmü yerine geçer.Fakat ben daha baştan hiçbir söze % 100 hadis diyemeyeceğimizi söylüyorum.Peygamber vahiy dışında bir şey söylemiyorsa, Kuran da salt vahiy ürünü ise Kuranın ve hadis olduğu düşünülen sözün çelişmemesi lazım.Bu karşılaştırmayı yaparken sözün baştan hadis olduğunu kabul edersek, zaten bu karşılaştırmayı yapmaya gerek kalmaz.Bu noktada söyleyeceklerimin kısaca özeti bu şekilde.

Tabi sadece Kuran(mı) tartışmaları geniş boyutlu.Ben boyutu biraz daraltarak şöyle diyorum, sadece Kuran diyen arkadaşları dinden çıkaranların, sadece Kuran diyenlerin sünneti inkar etmediklerini anlamaları lazım.Yukarıda verdiğim basit açıklamayı tekrarlamakta fayda var.Peygamber vahiy dışında bir şey söylemiyorsa, Kuran da sadece vahiy ise, Peygamberi/sünneti devre dışı bıraktıkları için dinden çıkarılanların suçlanması hatadır, iftiradır.

Mesele dediğim gibi geniş açılı, örneğin aynı başlık altında Kuran dışı vahiy, yani vahiy-i gayri metlüv konusuda hiç kuşkusuz uzun uzun tartışılabir.Ancak şu an yazıştığımız ortam her ne kadar özgür ise de bu tartışmanın belli sebeplerden dolayı burada yapılamayacağını düşünüyorum.Son olarak, konunun başında ilk yazılan iletideki ayetleri sünnete delil şeklinde yorumlayan arkadaşların, ilgili ayetlerin aslında neyin delili olduğunu tekrar düşünmelerini tavsiye ediyorum.Kuran ve sünneti ayırarak peygamberi devre dışı bırakmakla itham edilen Kurancı tabir edilen kesim haksız yere suçlanmaktadır.Aksine bir bütün olan Kuran ve sünneti, Kurandan sünnete delil getirerek ayıranlar, sünnetperest tabir edilebilecek kesimin bizzat kendisidir.

Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın Emre1974;

Genelde yazdığınız ieltideki görüşlerinize katılıyorum.Fakat özelde katılmadığım, belkide aslında bir kavram karmaşası olan ince bir noktayı yeniden dile getireyim.Eğer ben söze hadis, yani peygamber sözü gözüyle bakarsam dediğiniz gibi Kuran ı o sözün süzgecinden geçirmiş olurum.Çünkü Peygamber din hususunda vahiy yani Kuran dışında bir şey söylemez.Bu durumda hadis olduğu düşünülen söz Kuran hükmü yerine geçer.Fakat ben daha baştan hiçbir söze % 100 hadis diyemeyeceğimizi söylüyorum.Peygamber vahiy dışında bir şey söylemiyorsa, Kuran da salt vahiy ürünü ise Kuranın ve hadis olduğu düşünülen sözün çelişmemesi lazım.Bu karşılaştırmayı yaparken sözün baştan hadis olduğunu kabul edersek, zaten bu karşılaştırmayı yapmaya gerek kalmaz.Bu noktada söyleyeceklerimin kısaca özeti bu şekilde.

Tabi sadece Kuran(mı) tartışmaları geniş boyutlu.Ben boyutu biraz daraltarak şöyle diyorum, sadece Kuran diyen arkadaşları dinden çıkaranların, sadece Kuran diyenlerin sünneti inkar etmediklerini anlamaları lazım.Yukarıda verdiğim basit açıklamayı tekrarlamakta fayda var.Peygamber vahiy dışında bir şey söylemiyorsa, Kuran da sadece vahiy ise, Peygamberi/sünneti devre dışı bıraktıkları için dinden çıkarılanların suçlanması hatadır, iftiradır.

Mesele dediğim gibi geniş açılı, örneğin aynı başlık altında Kuran dışı vahiy, yani vahiy-i gayri metlüv konusuda hiç kuşkusuz uzun uzun tartışılabir.Ancak şu an yazıştığımız ortam her ne kadar özgür ise de bu tartışmanın belli sebeplerden dolayı burada yapılamayacağını düşünüyorum.Son olarak, konunun başında ilk yazılan iletideki ayetleri sünnete delil şeklinde yorumlayan arkadaşların, ilgili ayetlerin aslında neyin delili olduğunu tekrar düşünmelerini tavsiye ediyorum.Kuran ve sünneti ayırarak peygamberi devre dışı bırakmakla itham edilen Kurancı tabir edilen kesim haksız yere suçlanmaktadır.Aksine bir bütün olan Kuran ve sünneti, Kurandan sünnete delil getirerek ayıranlar, sünnetperest tabir edilebilecek kesimin bizzat kendisidir.

Saygılarımla

Evet arkadaşım.

Aslında hepimiz aynı şeyleri söylüyoruz.

"Yalnızca Kuran" diyenlerin sünneti reddettiği söylemi büyük iftiradır. "Yalnızca Kuran" diyenler sünnetin doğru halinin Kuran'da bulunduğunu söyler ve ona uyarlar. Aynı ayetlerin istediği gibi...

İyi geceler...

tarihinde epifun tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili emre ve sevgili matrix:

Konuyu o kadar güzel özetlemişsinizki ekleyecek birşey yok ancak ben bir örnekle desteklemek istiyorum. Cuma suresi ile ilk karşılaştığım zaman gördüğüm şey cuma namazının da bana farz olduğu idi ve kılmaya karar verdim ve başladım. Ancak etrafımdan destekler tarzda değilde köstekler tarzda tepkiler aldım ve ısrarla dedim ki. Bakın ayet bunu yazıyor, bana bu laf üzerine denen laf ise şu idi, sen şimdi peygamberin emrine karşı mı geliyorsun, ısrarla dedim ki, bir tarafta Allah, diğer tarafda kadınlara farz değil dediğiniz peygamber -ki ben asla islamın muazzez peygamberinin kuran ekseninden şaştığını asla düşünmüyorum- dememe rağmen yine de haklısın diyemiyorlar ne yazıkki.

Sevgiyle kalasınız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalnız matematik mi? yalnız büyü mü? gibi bir soru...

Ya Kuran bir saçmalıksa ve hadisler gerçekse?Bu saçmalığa Muhammed'in de uymadığı sonucu çıkmaz mı?

Kuran nasıl oluştu ve kitaba çevrildi?Bunu çevirenler kim?Hadislerin kaynağı ile Kuran'ın kaynağı arasında yazımsal fark nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yalnız matematik mi? yalnız büyü mü? gibi bir soru...

Ya Kuran bir saçmalıksa ve hadisler gerçekse?Bu saçmalığa Muhammed'in de uymadığı sonucu çıkmaz mı?

Kuran nasıl oluştu ve kitaba çevrildi?Bunu çevirenler kim?Hadislerin kaynağı ile Kuran'ın kaynağı arasında yazımsal fark nedir?

Allah bu yüzden "sadece delillerin-ispatın" peşinden gitmemizi istiyor.

Yoksa İncil bile başlangıçta Allah'ın sözü iken, sonradan değiştirildi ve şimdi din alanında yasak.

Yalnız Kuran.

Kuran'ın Allah'ın sözü olduğu, artı, değişmediğini bize sayısız delil ispatlıyor. Bunlardan birkaçı için:

http://www.mucizeler.com/

Ve Allah'ın sadece delile dayalı gerçek bilgiye inanmamızı istediği konusuyla alakalı eski bir yazım:

http://www.diniyazilar.com/dy/oku/726/kura...i-emretmesi.htm

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Emre Bey,

Kuran'ın ve hadislerin nitelik olarak durumu benzer..İkisi de Muhammed'in ağzında çıkıyor deniyor..Birini Allah sözü bir diğerini Allah sözü değil diye nasıl ayırt edebiliyorsunuz?Gününüz Allah ile sohbetle mi geçiyor?Fatiha süresi Allah sözü mü?Allah sözünde kastınız nedir?

Delil ve ispat tanımınız böyle subjektif uçukluk mudur her zaman?

tarihinde sokrates tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Emre Bey,

Kuran'ın ve hadislerin nitelik olarak durumu benzer..İkisi de Muhammed'in ağzında çıkıyor deniyor..Birini Allah sözü bir diğerini Allah sözü değil diye nasıl ayırt edebiliyorsunuz?Gününüz Allah ile sohbetle mi geçiyor?Fatiha süresi Allah sözü mü?Allah sözünde kastınız nedir?

Delil ve ispat tanımınız böyle subjektif uçukluk mudur her zaman?

Ben de bunun cevabını verdim ya zaten.

Verdiğim linklere giriniz ve bakınız.

Neden hadisler veya İncil değil de, sadece Kuran ...Bunu anlatıp duruyoruz.

Tamamiyler objektif deliller isteniyor bizden.

Yoksa bunlar gönül işi olsaydı, bir hindu veya şaman inancından dolayı kınanamaz, batıl inançlar cehennemee müjdelenmezdi.

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İncil'in durumunu Kuran'dan kötüleştirecek durum nedir?İncil Allah sözü değil mi size göre?Kuran'da bahsedilen İncil nedir?

Yazdıkça kendinizi tuzağa çekiyorsunuz farkında olmadan..Kuran'ı kimler yazdı?Hangi şekilde yazıldı ve Muhammed'in çağındaki Kuran'la muhattap olduğunuza nerden eminsiniz?

Ben genelde link verilince gidip yönelmiyorum...

İncil=Kuran=Tevrat hepside Allah sözü olduğu iddia edilen insan yazmaları...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İncil'in durumunu Kuran'dan kötüleştirecek durum nedir?İncil Allah sözü değil mi size göre?Kuran'da bahsedilen İncil nedir?

Yazdıkça kendinizi tuzağa çekiyorsunuz farkında olmadan..Kuran'ı kimler yazdı?Hangi şekilde yazıldı ve Muhammed'in çağındaki Kuran'la muhattap olduğunuza nerden eminsiniz?

Ben genelde link verilince gidip yönelmiyorum...

İncil=Kuran=Tevrat hepside Allah sözü olduğu iddia edilen insan yazmaları...

Bu kadar korkak olmadan, linkleri okusaydın cevabı açıkça verdiğimi görecektin.

Evet cevabı tekrarlıyorum:

"Deliller" Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu ve aynı zamanda korunduğunu ispatlıyor.

Diğerleri ise değiştirilmiş ve şeytanın truva atı olmuş ihanet araçaları.

Hatta bazıları en başından beri din dışı(örneğin hadis kitapları, falancanın sözleri vs...)

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...