Jump to content

KARL MARX


Recommended Posts

  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Senin hiddetlenmen ve önyargıların karşısında bizim celallenmemiz devede kulak kalır.

Yukarıdaki iletilerinden küfür ve hakaretleri, önyargı, saptırma ve karalamaları çıkarırsak geriye bir şey kalmıyor.

Senin değerli iletilerin de bunlardan ibaret.

Sevgiler.

Bana küfür ve hakaretleri gösterebilir misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burayi örneklendirmelisin. Bence bir cok sey kolay kazanilmadi. Ücretlerin artis sekli, haftalik calisma saatleri, senelik izin vb. Sadece bu basliklara bakarsan bir birine benzeyen kac ülke var? Birisi 30 gün, birisi 20 gün Türkiyede ise bir cok kisi bende dahil nasil izin alindigini bilmiyorduk. Bugün Almanyada ayni isi yapiyorum ayni meslekte ugrasiyorum va haftada cok daha az clisiyorum yasam farkinida görüyorum. Bunlarin hepsinin sebebi Alman kapitalistinin daha insafli olusumu yoksa burda sendikalarin daha yerlesik olusumu? Burda bir cok isci lehine basarilan sonuclarda Marx in hakki coktur.

SAYGILAR

Marx'ın ne gibi bir hakkı olabilir? Bütün bunlar Marx'ın ölümünden 100 yıl sonra gerçekleştirilmişlerdir.

Kapitalizm hala en yaygın bir ekonomik sistemdir.

Bütün bu gelişmeleri Marx'ın tavsiye ettiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Marx çok daha radikal ve insancıl olmayan bir rejim tavsiye etmiştir.

Kapitalizm zamanla kendini daha ılımlı bir ekonomik sistem olarak kabul ettirebilmiştir.

Kapitalizmin tepesinde Demoklesin kılıcı yoktur. Kapitalizm yok olmak tehlikesi ile de karşı karşıya değildir.

Ama zamana uymuştur.

Komünist manifestoyu okursanız, Marx'ın ne kadar aşırı bir rejim önerdiğini görürsünüz. Orada insancıl bir tavsiye bulamazsınız.

Marx insan toplumunu insanın önüne sürmüştür. Arabayı atın önüne sürmek gibi bir yaklaşımdır bu.

Marx aslında birçok konuda vahşi kapitalizmden bile daha vahşi bir rejim tavsiye etmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neymiş, sefil bir hayatı varmış, bir iş tutturamamışmış.

Marks bir düşünürdü, bir yazardı. Ellerinden tutan olmamışsa nerdeyse bütün yazarların yaşamı yoklukla geçmiştir. Ve genelde ölümlerinden sonra eserleri büyük satışlar yapmış ve çoğu ölümlerinden sonra ünlenmiştir. Marks da öyle. Eğer yaşamı sırasında Kapital bugünkü gibi meşhur olsaydı, Marks büyük bir zengin olurdu. Çünkü Kapital'in girmediği ülke kalmamıştır. Her toplumda tanınır.

Hayatını kazanamayan ve geçimini başkalarının sırtından sağlayanlara bizim burada bamp denir. Senin gözünde onlar yazar ve düşünür.

Biz ise hem yaşamımızı kazanmak için eşekler gibi çalışıyoruz, hem de düşünüyoruz, yazıyoruz. Senin yaptığın da o sevgili Pante..

Bu adamın parazitik yaşamı için başka mazeretler bulsan çok daha iyi edersin. Varsa öyle bir mazeret.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Marx'ın ne gibi bir hakkı olabilir? Bütün bunlar Marx'ın ölümünden 100 yıl sonra gerçekleştirilmişlerdir.

...

Yanlis biliyorsun sevgili haci. Evrime inanan birisi olan sen bir seyin baslamasinin ne kadar önemli oldugunuda biliyorsun. Bak sunlari hatirlatayim:

Burda bunu anlayabilmek icin baska bilgilere ihtiyac var. Ilk önce sendikalarin ortaya cikis kosullarindan baslamak gerek. Fransiz devrimi 1789 da gerceklesirken isci sinifi acisindan hayal kirikligi yaratmistir. Cünkü burjuvazi malsiz mülksüz isci sinifina bir sey vermemistir. Secme secilme hakki ve baska bazi temel haklari sadece mülk sahibi erkeklere vermistir. Burda cikan en önemli ders isci sinifinin burjuvaziden bagimsiz hareket etmesi gerektigidir.

18. yüzyilin sonlarina dogru isciler her tarafta örgütlenmeye baslamis önceleri sadece patrona karsi birlesmis sonrada patronlarin cikarini koruyan kapitalist sisteme karsi sendikalar kurmaya baslamistir.

Isci sinifi 1838 lerde Cartisler Halkin Bildirgesi yayinlanana kadar ekonomik isteklerde bulunmustu. People’s Charter yani Cartisler Halkin Bildirgesi 1838 lerde Marx ve Engels tarafindan isci sinifinin ilk siyasal isci hareketi olarak bilinir. Yayinlanan bildirge de herkes icin gizli oy, parlementoda temsil edilmek gibi talepler sunulmus ve bunun icin cok kisa bir sürede 1 milyon 200 bin imza toplayarak Ingiliz parlementosuna basvurmustur.

Burda arastirilmasi gereken konu Cartizm dir. Arayan arkadaslar görecekki bu basarinin ardinda Marx ve Engels vardir.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanlis biliyorsun sevgili haci. Evrime inanan birisi olan sen bir seyin baslamasinin ne kadar önemli oldugunuda biliyorsun. Bak sunlari hatirlatayim:

Burda bunu anlayabilmek icin baska bilgilere ihtiyac var. Ilk önce sendikalarin ortaya cikis kosullarindan baslamak gerek. Fransiz devrimi 1789 da gerceklesirken isci sinifi acisindan hayal kirikligi yaratmistir. Cünkü burjuvazi malsiz mülksüz isci sinifina bir sey vermemistir. Secme secilme hakki ve baska bazi temel haklari sadece mülk sahibi erkeklere vermistir. Burda cikan en önemli ders isci sinifinin burjuvaziden bagimsiz hareket etmesi gerektigidir.

18. yüzyilin sonlarina dogru isciler her tarafta örgütlenmeye baslamis önceleri sadece patrona karsi birlesmis sonrada patronlarin cikarini koruyan kapitalist sisteme karsi sendikalar kurmaya baslamistir.

Isci sinifi 1838 lerde Cartisler Halkin Bildirgesi yayinlanana kadar ekonomik isteklerde bulunmustu. People’s Charter yani Cartisler Halkin Bildirgesi 1838 lerde Marx ve Engels tarafindan isci sinifinin ilk siyasal isci hareketi olarak bilinir. Yayinlanan bildirge de herkes icin gizli oy, parlementoda temsil edilmek gibi talepler sunulmus ve bunun icin cok kisa bir sürede 1 milyon 200 bin imza toplayarak Ingiliz parlementosuna basvurmustur.

Burda arastirilmasi gereken konu Cartizm dir. Arayan arkadaslar görecekki bu basarinin ardinda Marx ve Engels vardir.

SAYGILAR

Yanlış bilgi !!!!

Marks ve Engels Sosyalizm içerisine sokulmuş Brütüslerdir. Konu Romanın yıkılması ve Ortaçağ italyasına kadar uzanır, Marks ve Engels bu süreçteki Faşistlerdir. Sosyalizm hareketi Marks ve engelsle başlamaz, bilakis onlar vasıtasıyla maddeci bir temele oturtularak uzan vadede son bulması sağlanır. Bunu yapmasındaki en büyük sebep hegeli çok iyi özümsemesinden kaynaklıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanlis biliyorsun sevgili haci. bak sunlari hatirlatayim:

Burda bunu anlayabilmek icin baska bilgilere ihtiyac var. Ilk önce sendikalarin ortaya cikis kosullarindan baslamak gerek. Fransiz devrimi 1789 da gerceklesirken isci sinifi acisindan hayal kirikligi yaratmistir. Cünkü burjuvazi malsiz mülksüz isci sinifina bir sey vermemistir. Secme secilme hakki ve baska bazi temel haklari sadece mülk sahibi erkeklere vermistir. Burda cikan en önemli ders isci sinifinin burjuvaziden bagimsiz hareket etmesi gerektigidir.

18. yüzyilin sonlarina dogru isciler her tarafta örgütlenmeye baslamis önceleri sadece patrona karsi birlesmis sonrada patronlarin cikarini koruyan kapitalist sisteme karsi sendikalar kurmaya baslamistir.

Isci sinifi 1838 lerde Cartisler Halkin Bildirgesi yayinlanana kadar ekonomik isteklerde bulunmustu. People’s Charter yani Cartisler Halkin Bildirgesi 1838 lerde Marx ve Engels tarafindan isci sinifinin ilk siyasal isci hareketi olarak bilinir. Yayinlanan bildirge de herkes icin gizli oy, parlementoda temsil edilmek gibi talepler sunulmus ve bunun icin cok kisa bir sürede 1 milyon 200 bin imza toplayarak Ingiliz parlementosuna basvurmustur.

Burda arastirilamsi gereken konu Cartizm dir. Arayan arkadaslar görcekki bu basarinin ardinda Marx ve Engels vardir.

SAYGILAR

Peki Marx ve Engels bunu nasıl başarmışlardır? İşçiler haklarını devrimle mi almışlardır?

Yoksa o haklar onlara verilmişi midir?

Marx işçilerin haklarını devrim yaparak alacaklarını önermemiş miydi?

Nerede o devrimler?

Marx ileri derecede endüstileşen kapitalist ülkelerde işçilerin ayanlanıp devleti ele geçireceğini öngörmüştü.

Nerede o ayaklanan işçiler?

Bu anlattıklarınla Marx'ın uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Marx ve Engels yalnız kavram olarak zeminde yer alırlar. Kapitalsit rejim onlardan yararlanmış olabilir.

Ama bütün bu gelişmelerden sadece kapitalizm sorumludur. Kendini tımar eden bir ekonomik sistemdire kapitalizm.

Hala da etmektedir.

Türkiye çok kötü bir örnek. Çünkü ahlaksızlığın yaygın olduğu, yasaların uygulanmadığı, uygulanmalarının mümkün olmadığı, vahişi kapitalizmin hala egemen olduğu sefil bir ülke Türkiye.

Ama batıda işçi haklarına saygı gösterir, hatta işçileri fabrikalara ortak yapar kapitalist rejim.

Biraz araştırın yaw. Marx zamanına gitmeden kapitalizmi kötülemek mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanlış bilgi !!!!

Marks ve Engels Sosyalizm içerisine sokulmuş Brütüslerdir. Konu Romanın yıkılması ve Ortaçağ italyasına kadar uzanır, Marks ve Engels bu süreçteki Faşistlerdir. Sosyalizm hareketi Marks ve engelsle başlamaz, bilakis onlar vasıtasıyla maddeci bir temele oturtularak uzan vadede son bulması sağlanır. Bunu yapmasındaki en büyük sebep hegeli çok iyi özümsemesinden kaynaklıdır.

Burda ben Marxin sendikalasmaya olan katkisini anlatmak istedim. Sen sosyalizmden bahsettigimi nerden okudun?

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki Marx ve Engels bunu nasıl başarmışlardır? İşçiler haklarını devrimle mi almışlardır?

Yoksa o haklar onlara verilmişi midir?

...

O kadari beni ilgilendirmiyor. Bu haklar devrimlemi geldi zorlami alinir hediyemi edilir fark etmez. Bizler bu insanlar sayesinde

bazi kazanimlari almisiz. Bazi cahil öküz isciler yüzündende yavastan kaybediyoruz. Ama tek umudumuz cahilligin kalici olmamasidir.

Ben bu People's Charter üzerine bir kac kitap okudum ve neyin ne oldugu ortada. Alinan haklar ortada ve hala alinmaya devam ediyor.

Konuyla ilgilenen arkadaslar Çartizim nedir bir baksin. Marx in burda kötülendigi gibi biri olup olmadigina kendileri karar versin.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Marksın özeti ;

“Bu Yahudi dünyası bugün çoğunlukla Marx’ın ve Rothschild’in komutası altındadır. Ben eminim ki bir taraftan Rothschildler Marx’ın faziletlerini takdir ediyorlar, diğer taraftan da Marx Rothschildler’e karşı içgüdüsel bir yakınlık ve büyük saygı besliyor. Bu tuhaf görünebilir. Komünizm ve yüksek finans arasında nasıl bir ortak nokta olabilir? Ho ho! Marx’ın komünizmi güçlü bir devlet merkeziyetçiliği istiyor ve bunun olduğu yerde – insanların emeği üzerine spekülasyonlar yapan – parazit Yahudi milleti daima varoluşunun anlamını bulacaktır…” Polemique contre les Juifs, 1872. / Bakunin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O kadari beni ilgilendirmiyor. Bu haklar devrimlemi geldi zorlami alinir hediyemi edilir fark etmez. Bizler bu insanlar sayesinde

bazi kazanimlari almisiz. Bazi cahil öküz isciler yüzündende yavastan kaybediyoruz. Ama tek umudumuz cahilligin kalici olmamasidir.

Ben bu People's Charter üzerine bir kac kitap okudum ve neyin ne oldugu ortada. Alinan haklar ortada ve hala alinmaya devam ediyor.

Konuyla ilgilenen arkadaslar Çartizim nedir bir baksin. Marx in burda kötülendigi gibi biri olup olmadigina kendileri karar versin.

SAYGILAR

Marx burada benim tarafımdan kötülenmiyor sevgili Rochader.

Hakkında yazılanları kendi düşüncelerimle birleştirip yazıyorum. Onlar kötü ise elimden birşey gelmiyor.

Aksini düşünenlere savlarını küfretmeden, hakaret etmeden, fikirlerinden dolayı kimseyi aşağılamadan, Marx'ı kimse eleştiremez lan, demeden, edilmiyorlarsa küfür ve hakaret ediliğini iddia etmeden açıklamaları için bütün olanakları sağlıyoruz.

Burası düşünce forumu. Kimsenin düşünclerine katılmak ve onlara saygı duymak zorunda değilsiniz ama, onların belirtilmesine saygı duymak zorundasınız.

İsteyen istediğini istediği gibi eleştirir, forum kuralları çerçevesinde..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Marksın özeti ;

“Bu Yahudi dünyası bugün çoğunlukla Marx’ın ve Rothschild’in komutası altındadır. Ben eminim ki bir taraftan Rothschildler Marx’ın faziletlerini takdir ediyorlar, diğer taraftan da Marx Rothschildler’e karşı içgüdüsel bir yakınlık ve büyük saygı besliyor. Bu tuhaf görünebilir. Komünizm ve yüksek finans arasında nasıl bir ortak nokta olabilir? Ho ho! Marx’ın komünizmi güçlü bir devlet merkeziyetçiliği istiyor ve bunun olduğu yerde – insanların emeği üzerine spekülasyonlar yapan – parazit Yahudi milleti daima varoluşunun anlamını bulacaktır…” Polemique contre les Juifs, 1872. / Bakunin.

Bu tür eleştirilerin özü ve ana fikri savunduğu savı çürütüyor.

Bir insanı eleştirirken onun ait olduğu sınıfı da kötülemek savunulacak bir fikir değil. Eleştiriyi değersiz kılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

...

Aksini düşünenlere savlarını küfretmeden, hakaret etmeden, fikirlerinden dolayı kimseyi aşağılamadan, Marx'ı kimse eleştiremez lan, demeden, edilmiyorlarsa küfür ve hakaret ediliğini iddia etmeden açıklamaları için bütün olanakları sağlıyoruz.

Burası düşünce forumu. Kimsenin düşünclerine katılmak ve onlara saygı duymak zorunda değilsiniz ama, onların belirtilmesine saygı duymak zorundasınız.

İsteyen istediğini istediği gibi eleştirir, forum kuralları çerçevesinde..

Evet Burda yazilanlarin hicbiri yazdiklarinin tamaminin kendi fikri oldugunu söyleyemez. Bir ortam var ve ortamda her sey var. Kim neyi daha iyi anliyorsa varsin devam etsin. Burda yapilacak sey tartisma isteniyorsa forum kurallarina göre tartisilacak ve birbirimize fayda saglayacagiz. Benimde baska bir derdim yok. Bir konu acildi ve konudaki kisi icin bu bilgilerde var. Elimden geldigince kaynaklarida verdim. Alintiladigim kisimda ayni düsüncedeyim.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Marx'ın ekonomik teorisi eksiktir ve bu yüzden uygulanması sorunlara neden olacaktır.

Marx ürünlerin nasıl kontrol edileceği ve zenginliğe nasıl ulaşılıp dağıtılacağı konusunda bir teori ortaya atmıştır.

Ama bunun nasıl gerçekleştirileceği konusunda müphemdir bu teori. Nasıl bir ürün üretilecektir? Ne kadar üretilecektir?

Kapitalizmde böyle bir sorun ve teoriye gerek yoktur. Pazarın koşulları hangi ürünlerin ne kadar üretileceğini saptar.

Komünizmde pazar söz konusu olmadığından buna devlet karar vermek zorunda kalacaktır.

Nitekim SSCB beş yıllık planlar düzenlemiş ve bu teoriyi pratiğe uygulamaya çalışmıştır.

Ama bunda hiçbir zaman başarılı olunamamıştır. Çünkü nasıl bir ürününün ne kadar üretileceğini doğru olarak hesaplamak mümkün değildir.

Sovyet bloklarında ürün yetersizliği yaygın bir sorun olmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatını kazanamayan ve geçimini başkalarının sırtından sağlayanlara bizim burada bamp denir. Senin gözünde onlar yazar ve düşünür.

Biz ise hem yaşamımızı kazanmak için eşekler gibi çalışıyoruz, hem de düşünüyoruz, yazıyoruz. Senin yaptığın da o sevgili Pante..

Bu adamın parazitik yaşamı için başka mazeretler bulsan çok daha iyi edersin. Varsa öyle bir mazeret.

Sevgili Hacı, bu bampçılık bizim burada da bazı komünistlerin kafasında var. :)

Gayri müstahsiller yani üretken olmayan kesime küçümseyerek, bedensel çalışanları da proleter diye kutsallayarak bakılır.

Tabi asalak yaşayanlar ayrı.

Eğer bu mantıkla yaklaşırsak, bütün yazarlar-şairler gazeteciler, filozoflar değersiz görülür. Hatta onları değersiz görenler, sporcuları, bilim adamları ve sanatçılara bile benzer gözle bakabilir.

Şimdi Sokrat'ı, Platon'u, Aristo'yu, Hegel'i, Nietzsche'yi, Victor Hügo'yu, Tolstoy'u, Emile Zola'yı, Voltaire'i, Jack London'ı, Ernest Hemingway'i, Shakespeare'i, Mark Twain'ı, Balzac'ı parazit mi göreceğiz?!!

Gerçi herkesin bakışı farklıdır. Ben bunu doğru bulmuyorum.

Marks'ın eleştirisi; düşünürlüğü, yazarlığı yani mesleği üzerinden ve etnisitesi üzerinden olmamalı.

Bu bana "Nazım Hikmet pis adamın tekidir. Çünkü yıkanmaktan nefret ederdi." eleştirisini hatırlatıyor. Bana ne Nazım'ın yıkanıp yıkanmadığından. Ben şiirlerine bakarım.

Kapitalizmi ve sosyalizmi de en iyi Marks anlatmıştır. Beni ne Yahudiliği ilgilendirir ne de sefil hayatı.

Ayrıca sefaletinin sebebi akademik kariyerine engel olunması ve Londra'ya sürülmüş olmasıdır.

Bunun yanında düşüncelerinin kimisine katılırım, kimisine katılmam. O ayrı konu.

Hiçbir düşüncesine katılmasam bile yine de parazit olarak niteleyemem. İsterse tam zıt görüşten olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O değil de niye banlıyorsun haci ağa, sapıklığı kendi kendine yapmaya niyetlendin demek.

Neyse, Harun Yahya bile senden ilerdeyse lafa gerek yok.

Tırt...

Sapık sensin. Burada düzgün yazmazsan atılırsın.

Sabrımızın sonuna geldik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...