Jump to content

Materyalizm ve İdealizm


Recommended Posts

Materyalizm ve İdealizm kavramlarını tanımlamayı tam bilmiyoruz. Ve felsefe cahili bu ülkede bize kulak dolgunluğu Marxism'den miras kalmış olan bu idealizmi ve hatta "diyalektik" olmayan materyalizmi aşağılama tavrı bu konuda birşey anlamayan pekçok insanda otomatik bir tepki olarak gelişmiştir. Çünkü Marx'ın büyük bir otoritesi var, ne dediğini anlamasak da bilmesek de onun temiz vicdanlı ve insanüstü bir deha olduğuna inanıyoruz. Ne de olsa Marx'ın takipçisi, üstün ahlaklı ve mürekkep yalamış, yüksek zeka sahibi bir dolu sakallı entel adamlar bunları bizim yerimize okuyor anlıyor, ve onların da aklına ve otoritesine güvenebiliriz. Mesela politikada da "emperyalizm" karşıtlığını, ve "kapitalizm" karşıtlığını ezberden savunmak, neden bahsedildiğini tam anlamasak bile "sol" cenahtan gelen görüşleri paket program olarak kabul etmek bize yapılması gereken doğru ve erdemli şey olarak görünebiliyor. Şimd işin politik kısmını bir kenara bırakalım. Ve materyalizm ve idealizm terimleri ile ne denmek istenmiş olabilir bunu düşünelim.

Dünyada mevcut olan şeylerin temel özelliklerinden birisi bunların zamansız ve değişmeyen şeyler olmamasıdır. Biz en azından canlıların doğup yaşlanıp öldüğünü biliyoruz. Ama tabi aynı şekilde yıldızlar bile "yaşlanıp ölüyor", tabi bu mecazi bir şekilde olayı anlatmaktır, çünkü asıl olan yıldızların da bir hayat döngüsü olması, bunun da çekim kuvveti ve yıldızda mevcut blunan hidrojen ve helyum gibi elementlerin miktarı ile falan alakalıdır.

Ama değişmeyen şeyler hiç mi yok?

Mesela bazı şeyleri düşünelim:

F=ma (Newton)

veya,

E=mc^2 (Einstein)

Bunlar değişmez fizik kanunlarıdır. Pekala düşünelim, nasıl oluyor da habire değişen dünyada değişmez bu tarz şeyler oluyor? Ve bu bahsettiğimiz bu formüllerin yapılmış olduğu malzeme nedir?

Ve devam edelim:

(Antik Yunanlı matematikçi Öklid'in 5 varsayımını kabul ettiğimiz bir aksiyomatik sistemde)

"Bir üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir."

veya,

"Bir dairenin çevresinin çapına oranı olan sayı bu dairenin büyüklüğü ne olursa olsun hep aynı sayıdır (pi sayısı)"

veya,

"2+2=4"

Bunlar da değişmeyen zamansız şeylerdir deriz.

Belki bazı insanlar diyecektir ki şu doğru da zamansızdır:

"Bir insanı sömürmek veya köle olarak çalıştırmak ya da malına ya da toprağına el koymak ahlaken yanlıştır."

veya,

"Sadakat iyidir."

veya,

"Bir insanı zarar verme amacıyla yalan söyleyip kandırmak kötü birşeydir."

Ve belki birisi daha da ileri gidip diyecektir ki şu da zamansız bir gerçektir:

"Okyanus, güller, bülbül cıvıltısı, Bach müziği, Nicole Kidman, Divan şiiri, Steven Spielberg filmleri, ('91 öncesi) Metallica güzeldir."

Belki birisi bir adım daha ileri gidip diyebilir ki:

"Murdar veya mukaddes olan şeyler de vardır."

Tabi burada en az tartışılır olan zamansız şeyler veya gerçeklerden daha tartışmalı olanlara doğru aşamalı olarak geldik (tabi matematik doğa kanunlarından daha az tartışmalıdır yukarda sıralamayı yanlış yapmışım). Şimdi ise fizik kanunlarından bile daha az tartışmalı olan birşeye bakarak geri dönelim. Aristo Mantığının 3 kanunu:

1) Bir şey kendisi ile aynı şeydir.

2) Bir şey kendisi olmayan şey değildir.

3) Bir şey ya kendisi ile aynı şeydir, ya da değildir, çünkü üçüncü bir seçenek yoktur.

Bu kanunlar da zamansız olarak var iseler, bunlar için ne diyelim?

Bu bahsettiğimiz şeyler dünyadaki şeylerden farklı olarak elle tutulur malzemeden yapılmış değillerdir. VE dünyadaki şeylerin temel özelliğinden farklı olarak zamana da tabi değillerdir. Bu saydığımız şeyler eğer var iseler bunların varlığı belli bir zaman sonra başka birşeye dönüşmeyeceğini, ya da yok olmayacaklarını biliyoruz. Bunların zamansız değişmez bir varlığı vardır.

Tarihin en büyük filozofu Plato iki dünyanın varlığına inanıyordu. Bazı cahillerin sandığı gibi bu iki dünya Bu Dünya ve Öbür Dünya/Cennet değildi.

Plato Oluş Dünyası ve Varlık Dünyası diye iki dünya olduğuna inanıyordu. Birincisi bizim içinde olduğumuz ve uzay ve zaman içersinde bu elle tutulur gözle görülür cisimlerin bulunduğu dünyadır yani Oluş Dünyası. Diğeri ise bu bahsettiğimiz soyut ve zamansız şeylerden oluşan bir dünyadır yani Varlık Dünyası.

Plato bir adım daha gidip Varlık Dünyasının Oluş Dünyasından daha gerçek olduğunu, ve Oluş Dünyasındaki herşeyin aslında Varlık Dünyasındaki bu zamansız ve ebedi Formlar'ın (veya belki de başka bir isimle kategorilerin, veya arketiplerin, veya paradigmalarin ya da neyse) gölgesi olduğunu söylüyordu. Yani bu dünyada güzel birşey görebilirsin, ama Güzellik kategorisi diye birşey olmasa dünyada güzel birşey de olamaz diyordu. Ve hatta dünyada varolan herşeyin nihayetinde bu Formlar Dünyası (İdealar Dünyası olarak da tercüme edilir) dahilinde bulunan bu soyut Formların somut örnekleri olmak dışında bir varlığı olmadığını iddia etmişti.

tarihinde entelesan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama değişmeyen şeyler hiç mi yok?

Mesela bazı şeyleri düşünelim:

F=ma (Newton)

veya,

E=mc^2 (Einstein)

(Antik Yunanlı matematikçi Öklid'in 5 varsayımını kabul ettiğimiz bir aksiyomatik sistemde)

"Bir üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir."

Şunları gördüm ne kadar salak olduğunu , bir takım çakma yazılarla düşünce oluşturduğunu tescilledim.

Önce Newtonun çöktüğünü , ardından Üçgenin iç açıları toplamının asla 180 olamayacağını öğren.

AAaaa benim cahil dostum. :)

tarihinde AKHENATON_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şunları gördüm ne kadar salak olduğunu , bir takım çakma yazılarla düşünce oluşturduğunu tescilledim.

Önce Newtonun çöktüğünü , ardından Üçgenin iç açıları toplamının asla 180 olamayacağını öğren.

AAaaa benim cahil dostum. :)

Abi bana newtonun çöktüğüyle üçgenin iç açılarının toplamının 180 olmadığını göster

Yemin ediyorum işimden falan istifa edip müridin olacam. Akhenaton mehdidir emredin hocam inaşallah falan diyecem sana. Sarışın esmer falan da ayarlarım.

Lütfen bizi aydınlat

Link to post
Sitelerde Paylaş

Abi bana newtonun çöktüğüyle üçgenin iç açılarının toplamının 180 olmadığını göster

Yemin ediyorum işimden falan istifa edip müridin olacam. Akhenaton mehdidir emredin hocam inaşallah falan diyecem sana. Sarışın esmer falan da ayarlarım.

Lütfen bizi aydınlat

1- Üçgenin iç açıları 180 değildir.

Uzay 2000 yıldır Batılı düşünce sisteminin temeline yerleşen Euklides uzayındaki gibi Düz değil de EĞRİ olması ne anlama gelir. ?

Sınırlanmış küçük ölçekli alanlar için belli koşullar altında geçerli kabul edebileceğimiz Euklides uzayı içerisinde , aynı düzlem üzerinde rastgele seçeceğimiz üç noktadan oluşturacağımız üçgenin iç açıları toplamı her zaman 180 derece olacaktır.

Bu aslında Euklides uzayının değil , iki boyutlu uzayın , düzlem geometrisinin temel kuralıdır. Ama eğri olan uzayda böyle bir üçgenin iç açıları toplamı 270 derece bile olabilir. Kuzey kutbunda belirleyeceğimiz bir noktadan ekvatoru kesen iki dikme çizin , bu iki doğrunun birbilerine açısı 90 olsun klasik kuralları alt üst eden bu üçgenin iç açıları hiç bir zaman 180 olmayacaktır.

Üçgenin iç açıları toplamı 180 demek dünya DÜZ BİR TEPSİ demekle aynı şeydir. Evrenin yapısıyla ilgili son gelişmeleride bir zahmet sen araştır bul, uzun konular tek tek yazamam.

Newtonun neden çöktüğünüde Dreimal yazsın bakalım, malum çok biliyor, Kepler ve newton tarih sahnesindeki tozlu raflarda son bulgulara istinaen yerini almıştır, hiç bir kural genellenemez, bunla ilgili AY başlığında elli tane yazım silindi.. :)

Konu uzun ; Reiman,, Born ve Einsteinede sen bakıver herşeyi devletten beklemeyin. :)

tarihinde AKHENATON_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Küresel bir cismin üzerine monte edilmiş üç çizgi mi aklına geliyor "üçgen" deyince yoksa iki boyutlu kartezyen sistemde üç farklı kordinat mı? Yaw bu tür tavırlar apaçık çok bilmişlik taslamak.

Bu arada genel olarak şunu ifade edeyim:

Bu forumda bir sürü arkadaş fiziğin en ileri noktalarında esip üfürüyor. Fizik "magazin"lerden okuyup öğrenilmez. İnternetten de öğrenilmez. Ben kaç tane fizik dersi aldım kendimi hemen tamamen cahil ilan ederim. Sanki oturup bi şrödinger equation çözmüşlüğünüz var da...

Şimdi newton u çökert.

Bak ben ciddi yazıyorum, forumun geri kalan %99 u gibi tşşk geçmiyorum seninle

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küresel bir cismin üzerine monte edilmiş üç çizgi mi aklına geliyor "üçgen" deyince yoksa iki boyutlu kartezyen sistemde üç farklı kordinat mı? Yaw bu tür tavırlar apaçık çok bilmişlik taslamak.

Bilmişlik taslamak değil , Bilimdeki gelişmaleri takip etmek.

Bu arada genel olarak şunu ifade edeyim:

Bu forumda bir sürü arkadaş fiziğin en ileri noktalarında esip üfürüyor. Fizik "magazin"lerden okuyup öğrenilmez. İnternetten de öğrenilmez. Ben kaç tane fizik dersi aldım kendimi hemen tamamen cahil ilan ederim. Sanki oturup bi şrödinger equation çözmüşlüğünüz var da...

Fizik eğitimi aldıysan 1854 Reiman " Sonlu Ama Sınırsız Uzay " kavramınıda bilmek zorundasın. Max Born ne der " bu fikir aklın ürettiği en önemli kavramlardan biridir. "

1854 yılında çığır açan bu düşünce Einstein-Born ve günümüzde Hawking'in yaptığı katkılarla radikal biçimde değişsede günlük yaşantımıza hala girmiş değildir.

Ve sen Fizik eğitimi alan birisi olarak bunları nasıl bilmezsin ?

Newton konusunda Güneş sistemiyle ilgili bir yazı hazırlıyorum orda göreceksin zaten.

Bak ben ciddi yazıyorum, forumun geri kalan %99 u gibi tşşk geçmiyorum seninle

Kimmiş o entellektüel beyin görmek isterim, sıkışan işin bokunu çıkarıyor forumda.

tarihinde AKHENATON_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bebişim

Bir iki ders almayla bile olmaz bu iş diyorum ben. Şrödinger wave equation dediydim, bize en basit örnek olan tek elektronlu hidrojen atomu üzerinden anlattılardı, işin içinden çıkıncaya kadar göbeğimin kütlediğini hatırlıyorum gerisini hatırlamıyorum. Neden? Çünkü işim bu değil. Sonuç? Fizikte ahkam kesmem.

Şunu soracam:

Işık hızına yakın hızlarda hareket eden atomik parçacıkları değil de günlük hayatta karşılaşacağımız örneğin hareket eden bir traktörü Newton fiziğiyle izah edebilir miyiz edemez miyiz? Newton bu alanlarda mıçmış mı mıçmamış mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bebişim

Bir iki ders almayla bile olmaz bu iş diyorum ben. Şrödinger wave equation dediydim, bize en basit örnek olan tek elektronlu hidrojen atomu üzerinden anlattılardı, işin içinden çıkıncaya kadar göbeğimin kütlediğini hatırlıyorum gerisini hatırlamıyorum. Neden? Çünkü işim bu değil. Sonuç? Fizikte ahkam kesmem.

Sen şimdi bırak sana anlatılanları hala 180 ısrarındamısın onu belirt.

Kimse san ahkam kes demiyor zaten, nihayetinde hepimiz bilimsel ilerlemelerle kendimize yol haritası çıkarıyoruz (Dreimal haric)

Işık hızına yakın hızlarda hareket eden atomik parçacıkları değil de günlük hayatta karşılaşacağımız örneğin hareket eden bir traktörü Newton fiziğiyle izah edebilir miyiz edemez miyiz? Newton bu alanlarda mıçmış mı mıçmamış mı?

Bunu yazıcam ama hep parça parça yazıyorum bir dolu yazım aralarda kaybolup gidiyor. Hiç bir kanun evrensel değildir Bilimsel bulgulardan çıkan sonuç budur, hareket eden bir Traktörü dünya üzerinde Newton fiziğiyle açıklayabilirsin ama aynı traktörü uzayın başka bir yerindeki hareketinde Newton Fiziği geçmez, tabi banane ben sadece dünya ile ilgiliyim diyorsan bir sey diyemeyiz. Bunla ilgili biraz sabret oldukça uzun bir başlık hazırlıyorum.

Konuyla ilgiliysen ;

http://www.birazoku.com/tag/robert-osserman/

http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/PDFdosya/NewtonYanilmisOlabilir.pdf

tarihinde AKHENATON_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

5l6Ns.jpg

Benim webde yıllardır takip ettiğim Platoncu ve Kantçı bir filozofun websitesinden aldığım bu şemada gerçekliğin empiristlerin ve materyalistlerin iddia ettiği gibi basit olmadığını görüyoruz.

Şema bir ağaç şeklindedir ve 3 no'lu dal etrafımızda algıladığımız fiziksel dünyaya ait olgusal doğruları, 4 no'lu dal da bilimin tespit ettiği doğa kanunlarını temsil ediyor.

Ama görüldüğü gibi dünya bundan daha fazla boyuta sahip:

1 numarada mantık

2 numarada matematik var

5 ahlak, 8 ise estetiktir

toplumsal hukuk kuralları 6'da, "hayatın anlamı" veya "manevi özgürleşme" ile ilgili dinsel şeyler 9 numaradaki daldadır.

Bu ağaç bir zorunluluk-olumsallık hiyerarşisidir. Her basamak bir üstteki basamağa göre olumsal, bir alttaki basamağa göre zorunludur. Böylece tek bir zorunluluk boyutu değil görüldüğü gibi 9 tane vardır.

Ve Plato ve Aristo'nun öğrettiğinin tersine en iyi bilinen en gerçek değil, tam tersi, Kant'ın öğrettiği şekilde en iyi bilinen en az gerçektir. Böylece bu şemada en soldaki en bilinen ve rasyonel olarak tespit edilmesi en kolay olan şey, metafizik olarak en az gerçek olandır, ve şemada sola (ve zorunluluk merdiveninde alt basamaklara) doğru gidildikçe ontolojik olarak derinlik artmaktadır. En sağda en gerçek olan ama en az bilinebilen, rasyonel olarak kavranması tespit edilip dile dökülmesi en zor olan şeyler vardır.

Bu şemanın webdeki adresi: http://friesian.com/system.htm

tarihinde entelesan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim webde yıllardır takip ettiğim Platoncu ve Kantçı bir filozofun websitesinden aldığım bu şemada gerçekliğin empiristlerin ve materyalistlerin iddia ettiği gibi basit olmadığını görüyoruz.

Takip ettiğin yayınların listesini verde bizde faydalanalım.

Bu arada üçgenin iç açıları toplamı kaçmış ?

bir de düalizm var pek bilinmez ama :)

entelkalas bilir.

tarihinde Numa Pompilius tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...