Jump to content

VAHDETTİN HAINI, ABD BAŞKANINA YAZDIĞI MEKTUPDA


Recommended Posts

İşte böyleee,

9 Eylül 1922'de Yunan Ordusu İzmir'de denize dökülmüş, büyük taarruz sonuçlanmıştı.

Ancak vatanın pek çok yeri halen işgal altındaydı.

TBMM 1 Kasım 1922 günü padişahlığı kaldırma kararını oybirliği ile aldı.

Ülke yönetiminde artık padişahlar değil, millet söz sahibi olacaktı.

Üzerinde sadece Halife unvanı kalan Bay Vahdettin İstanbul'da bu karan öğrenince şok geçirdi.

Milli Mücadeleye karşı çıkmış, Anadolu'da vuruşanları hain ilan etmiş, Kürt Mustafa Paşa divanı harbinde onları yokluklarında yargılatıp idam kararları verdirmiş, Anadolu'nun pek çok yerinde iç isyanlar çıkartmış, Mehmetçiğin üzerine Anzavur ordusu kurup yollamaktan utanmamıştı.

Ama Meclis, onun halifeliğine şimdilik dokunmamıştı.

O unvanı taşımaya devam edecekti.

Tüm dünyadaki Müslümanların önderi idi!

4 Kasım 1922 günü Refet (Bele) Paşa komutasındaki Türk askeri İstanbul'a girip Bab-ı Ali (Başbakanlık binasına) karargahıyla birlikte yerleşmişti ama başkentte yabancı işgali devam ediyordu.

TBMM önceden karar almıştı.

Düşmanla işbirliği yapan hain padişah ve Müslümanların halifesi (!) Vahdettin, ihanetinin hesabını İstiklal Mahkemesi önünde verecekti.

Tam o günlerde Ali Kemal isimli hain gazeteci, İzmit'te halk tarafından linç edildi. Vahdettin bir kez daha korktu.

Yerli ihanet şebekeleri artık İstanbul'u terk etme hazırlığına girmişti, İngiltere, Fransa, Avusturya, İtalya ve Rusya büyükelçiliklerinin önü, sığınmacılarla doluydu.

Özellikle İngiliz Büyükelçiliği'nin önü tıklım tıklımdı.

Bay Vahdettin sarayda sıkıntılı günler geçiriyordu.

Vaziyet kötüye gidiyordu, ne yapacaktı!

Vatanını milletini satmış, peşkeş çekmişti.

Bundan sonra ne olacaktı?

Ulusalcı kahramanlar ya Dolmabahçe'yi basıp kendisini de öldürürse!..

Saray görevlilerinden güvendiği adamı Dr. Reşat Bey'e bir görev verdi.

İngiltere Büyükelçisi, ya da İstanbul'daki işgal ordusunun yetkilileri ile görüşmek istiyordu.

Mesaj yerine iletildi.

• • •

İşgalci İngilizlerin İstanbul'daki en büyük sivil temsilcisi Sir Horace Rumbold, yanında İngiliz Elçiliği'nin tercümanı Bay Ryan ile Halife efendimizin ziyaretine gitti.

(Bu Ryan denilen adam tam bir İngiliz ajanıydı.

Saray ve hükümette öylesine sözü geçerdi ki, bazenortalığı karıştırır, ama dediklerini mutlaka yaptırırdı.)

Bay Vahdettin orada tercümana hitaben konuştu:

"Yetkili makamlarınız bana iki yıl önce bir söz vermişlerdi.

Bir tehlike olursa beni koruyacaklardı.

Bu sözünüz şimdi de geçerli mi?"

"Evet efendim, şimdi de geçerli.

"

Bomba işte o ânda patladı:

"Ben İstanbul'u terk etmek istiyorum.

Beni götürün."

Rumbold elçiliğe gider gitmez işgal komutanı General Harington'u çağırdı:

"Halife İstanbul'u terk etmek istiyor."

İsteği İngilizler tarafından kabul edildi.

Yıllarca kendilerine çalışmış bir hainin başına iş gelmesine göz yummalan elbette mümkün olamazdı.

Ona yardımcı olmak gerekirdi.

Ancak konuşmanın bu aşamasında elçilik müsteşarı?devreye girdi:

"Sonradan çıkacak sorunları önlemek için kendisinden bir dilekçe almamız gerekir."

Bu öneri kendi adamları aracılığı ile Bay Vahdettin'e iletildi.

Gelen yanıt olumluydu.

Ertesi gün Vahdettin'in dilekçesi işgal ordusuna gizlice elden iletildi:

"İstanbul İşgal Orduları Başkomutanı General Harington Cenaplarına.

İstanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden, İngiltere Devlet-i Fahimanesine (yüce devletine) iltica (sığınır) ve bir an evvel İstanbul'dan mahal-i ahara naklimi (başka bir yere (götürülmemi) talep ederim efendim. 16 Kasım 1922.

Müslümanların Halifesi Mehmet Vahdettin."

Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir olay yaşıyordu.

Eski Padişah ve şimdiki Halife, kendi devletini yok eden, ülkesini işgal eden Hristiyan ülkeye sığınıyor, vatanından kaçmak için onlara dilekçe vermekten utanmıyordu.

iki gün sonra sabahın ilk saatleri. Bay Vahdettin gün doğmadan önce sarayda bekliyordu.

Kapıya İngiliz araçlan ve İngiliz askerleri geldi.

Ekibi, adamlan vesaire ile birlikte eşyalannı aldılar, gizlice araçlara bindirildiler.

Türk komutan Refet Paşa bu kaçış olayını duyarsa yollannı keser, ortaya başka bir rezalet çıkardı.

Belki de idam edilirdi.

Kafile Kabataş nhtımına doğru yola çıktı.

Sorun olmamış, yollan kesilmemiş, gizli plan başanyla yürütülmüştü.

Rıhtımda Vahdettin, İngiliz komutana teşekkür etti ve hiç beklenmeyecek bir şey söyledi:

"Karılarım size emanet komutan."

Müslümanlann Halifesi, bir süre için İstanbul'da bıraktığı kanlannı Hristiyan komutana emanet ediyordu!

• • •

Günlerden 18 Kasım 1922. Tam 88 yıl önce bugün kaçmıştı.

Soğuk, yağmurlu bir İstanbul sabahı. Rıhtımdan motorlarla İngilizlerin Malaya zırhlısına geçtiler... Ve iki gün sonra Akdeniz'de İngilizlerin üssü olan Malta adasına ulaştılar.

Malta'da törenle karşılandı.

Kaçtığı, İstanbul'da akşam saatlerinde öğrenildi.

Refet Paşa bu bilgi kendisine ulaştığında "İyi oldu, bizi bir yükten kurtardı" dedi. (Bu konudaki ayrıntılan merak edenler, Turgut Özakman'ın Cumhuriyet. Türk Mucizesi isimli kitabını mutlaka okumalıdır.)

Son padişahın, Müslümanların halifesinin kaçış serüveni özetle böyleydi.

O, ne yazık ki bir zavallı, korkak bir haindi.

Vatanını işgal edenlere beni koruyun diye dilekçe vermekten, onlara sığınmaktan bile hiç utanmamıştı.

Sonrasında, uzunca bir süre İtalya'nın San Remo sayfiye kentinde yaşadılar. Orada yakınlan tarafından soyuldu! Bakkala, esnafa borç taktı.

Elindeki İstanbul'dan kaçırdığı mücevherleri satmak zorunda kaldı.

Mezan Suriye'de.

Onurlu ve yürekli adam Mustafa Kemal Paşa, işte bu pisliğin, bu ihanet şebekesinin içinden yeni bir devlet, Cumhuriyet kurdu.

Aradan yıllar geçtikten sonra, örneğin 2000'li yıllarda piyasaya Vahdettin'! bile sollayan daha nice hainler, nice ihanet şebekeleri çıkacağını nereden bilecekti Mustafa Kemal Paşa!

Bizler nereden bilecektik!

Emin çölaşan

NOT:Ecevit Vahdettinin haın olmadığını söylemişti.

Sanırım ağır hastalığının etkisiyle.

NOT:Abd başkanına yazdığı Türklere küfrettigi mektup orijinalden kopya asağıda.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

13 Mart 1924. Mehmed Vahideddin”

Bu da Osmanlıca orijinal metin;

Amerika Cemiihir-i MüUefike Re'isi Mösyö Kolidec[Calvin Coolidge]Cenahlarına

Yukfı'at ve hiidisat-I siyasiyenin bi' i-cümle ledunniyyiitına nüfGz-ivukfıf-ı siyasileri der-kar olan zat-ı asilaneleri nezdinde ne gibi esbiib-ıvesaik-i mücbirelerinde makarr-ı saltanatımı bir müddet-i muvakkate içünterk etmekde muztar kalmış olduğum ma'ınm olduğu bedihi olmasıyla bubabda arz-ı hal ve tafsilata lüzum görmüyorum.

Bu müfiirakat bi'l-ırs ve' i-istihkak hii'iz olduğum saltanat ve hilafetmakamından feragatimi mutazammın olamayacağı bedi'hi ve aşikiir olub

Ankara Meclisi gibi bir fıtne-i bagiyenin

buna dair viiki olan vevukO'bulacak bi' I-cümle mukarreratı ka'in-i lem yekun hükmünde olduğuvareste-i arz ve beyandır.

ccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccc

Ez-cümle hilafet-i İslamiye'nin Saltanat-ıOsmaniye'den tecri'd ve tefriki ve hilafetin külliyen ilgası gibi dini,kavrniyeti, vatanı meşk Gk ve mahlut askeriyeden ve sunUf-1 safiredenmürekkeb bir şer zümre-i kam ile kısmen cebr ve ikrah ile kısmen cehl vegaflet ile sevk edilen

beş altı milyonluk

daire-iselahiyeti dahilinde olmayıp

bu ancak bütün alem-i İslam tarafından tayinolunan erbab-ı ihtisasdan mürekkeb bir meclis akd ve İcmii-ı ümmet ile halve fasl edilecek bir mesele-i uzmii ve iilem-şüm oldur.

Ulema ve İslamın ma'lumu olduğu veçhile ahkam-ı şer'-i şerre mugayir mukarrerat her nemakamdan siidır olur ise olsun mahkum-ı akametdir.

Bundan ma'ada ahviil-ihazırada meşhud olduğu veçhile iilem-i islam'da neticesi pek vahi'molabilecek ber-nehc-i azi'm ,kalsına müstaid ve mesail-i sa'ire-i siyasiyeyeve asayişden ve milel üzerine te'si'r-i azi'mi kaviyyen melhuzdur.

cccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccccc

Başkaca erkan-ı hanedanın aleyhinde Ankara Meclisi tarafından bu kereittihaz edilen nef ve tagri'b ve müsadere-i emlak ve emval-i hususiye veşahsiye gibi tedabir ve mukarrerat aza-yı hanedanımı hukGk-u insaniye veşahsiyelerinden tecri'd mahiyetinde olmasıyla bu babda zat-ı asi'laneleri vehükumet-i Cumhuriye tarafından bi'kfi'l imkan dairesinde vaki' olabilecekmazhariyetin pek kıymetdar telakki edileceği müstefi-i beyandır. Bi' 1-vesile devam-ı afiyetlerini cenab-ı hakdan niyaz eylerim.Fi' 13 Mart sene 1924

Mehmed Vahdeddin

Çağlar Cilara

İşteee: bizim velinimetimiz ve kullandıhları sözüm ona Türkçeleri ve amcalarının,dayılarının yanına KAÇAR ayak giderken Türkleri aşağılamayıda unutmadi, SOYLARI gibiler.

Ülkücü gardaşlarıma derimki DOMUZDAN POST olur OSMANLIDAN TÜRKE DOST OLMAZ.

Ne diyür HAIN,

Bizim tahtımızı terketmeye 5-6 milyon Türk karar veremez ,Tüm ıslam alamı ve HACILAR HOCALAR karar vrirmiş.

Soysuz HAIN kaçar ayak bile Türk düşmanlığnı ULUDU.

Abd ye us veriyor KERİZ ,siz bu Türkleri ÖNEMSEMEYİN benim tekrer HALIFA KOLTUĞUNA oturmama yardım edin dedi.

Sırf Ukrayn ve karadenizin kuzeyi ülkelerden yılda 600,000

Afrikadan 12,000

Asyadan 30,000

Balkanlar ve Avrupadan 20,000 carıya toplattırıp bunların en güzelleri yahuşuhluları saraylara geriside paşalara hediye ,geriside zenginlere satılıyordu.

Bunları doyurmah için para gerek napsınlar zavallılar, CIHADDDDDDDD.

Halbuku o işe artık Amarıka soyunmuştu,ABTAL ve zavallı milletleri soyma işinde.Sana yardım edermiydiki ,ilerde dirilipde tekrer eşkıyalığa başlayasın.Eşkıyalıh artıh AB ve ABD nin işi.

Mektubuna yanıt vermege TENEZZÜL etmedigi gibi,birde OH OLSUN DEMİŞTİR sanırım CONİ SANA.

Ülkücü gardaşlarım,gözümüzü dinle kör edip HAINLARI bize DOST GÖSTERMELERİNE İZİN VERMEYELİM.

Atatürkle Osmanlı bir arasa sevilemez.

Ya BİRİ

Yada ÖTEKİ.

Atatürk çoh büyük ınsandı,onu sevelim sevdirelim.

Görüşmek üzere

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mektubun Türkçe metni

Amerika Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanı Mösyö Coolidge Cenablarına;

Dünya siyasetinin bütün sırlarına vakıf olan zatınızın da bildiği üzere, hangi sebeblerden dolayı ve şartlar altında İstanbul’u terk ettiğim açık olduğundan, bu konu hakkında daha tafsilatlı bilgi vermeğe gerek görmüyorum.

Bu geçici ayrılığımın soy olarak sahibi olduğum saltanat ve hilafet makamından feragat ettiğim anlamına gelmediği aşikar olup Ankara meclisi gibi bir fitneci asi, serkeş gurubunun böyle bir kararı alma yetkisinin olmadığını söylemek gereksiz bir beyandır. Hilafet makamının Osmanlı saltanatından ayrılması ve tecrid edilmesi ve halifeliğin tamamen kaldırılması gibi, dini, kavmiyeti, ve vatanı belli olmayan (yani ne idüğü belirsiz) askerlerden ve başka bazı kişilerden oluşan çok küçük bir azınlığın, kısmen zorla ve kısmen de cehalet ve gaflet içinde 5-6 milyonluk masum Türk halkını önüne katarak yaptığı işler yetkileri dahilinde değildir.

Bu ancak bütün İslam alemi tarafından tayin olunan ihtisaslı büyük İslam alimlerinin oluşturduğu bir kurultay ile alınacak bütün dünyayı ilgilendiren bir karardır. Ulemanın da bildiği üzere, İslam şeriatına aykırı kararlar her ne makamdan gelirse gelsin hükümsüz olmağa mahkumdur. Bunun dışında, ortada ki durumun İslam aleminde büyük bir heyecana yol açacak, devlet ve milletin asayişini etkileyecek önemli bir mesele olduğu kuvvetle söylenebilir.

Bunlara ek olarak, hanedanım aleyhinde Ankara Meclisi tarafından tasarlanan yurtdışına sürgün, emlaka ve hususi mallara el konulması gibi fuzuli tedbirler hanedanım üyelerinin insan haklarının ihlal edilmesi anlamındadır. Bu konuda zatınızın ve hükümetinizin imkan çerçevesinde yapacağı her yardım bizim tarafımızdan çok kıymetli telakki edilecektir.

Bu vesile ile afiyetlerinizin devamını cenab-ı Haktan niyaz ederim

13 Mart 1924

Mehmet Vahdeddin Han

http://www.stargazete.com/acikgorus/sultan-vahdettin-in-amerika-ya-mektubu-haber-312617.htm

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sefil Osmanlı işte gayet normal........

İlginç. Ben 2 ay önce bir yazımda Osmanlı'yı eleştirdiğimde bana kızmış, Osmanlı'nın katliamlarını savunur gibi tavır takınmıştın. :blink:

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

vahtettin osmanlının son padişahıdır ve oda diğer son zmana padişahları gibi ona yardımcı oalcak dış kuvvetlere sığınıp sözde gücü yitirmemek için oyun oynamış ama başaramamıştır.

Vahdettin eğer vatan haini olmasaydı Atatürk e desteğini sunardı ama tarihte bırak atatürkü millete bile bir yardımda bulunmamış üstüne devleti ve toprakları ingiliz komutana vererek kaçmıştır.

Hiçte asil bir davranış değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç. Ben 2 ay önce bir yazımda Osmanlı'yı eleştirdiğimde bana kızmış, Osmanlı'nın katliamlarını savunur gibi tavır takınmıştın. :blink:

Senin kaç yaşında olduğunu ciddi anlamda merak ediyorum!Muhtemelen Batıyı daha medeni falan bulmuşsundur ben de tepki olarak birşeyler yazmışımdır,yoksa benim Osmanlıyı savunmama imkan yok.Eleştireceksen Bütün emperyalistleri eleştirmelisin...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Muhafazakâr yazar Cezmi Yurtsever Atatürk hakkında Vahdettin tarafından verilen idam fermanının sahte olduğunu iddia etti. Ona göre belge, padişahın imzası taklit edilerek İngiliz Entelijans Servisi tarafından tezgâhlanmış bir oyundu.

Yurtsever, Atatürk'ün Nutuk kitabının 1927 yılında yapılan Osmanlı harfli ilk baskısında 1920 yılı mayıs ayı içindeki olaylar bölümünde kendisini hedef alan idam kararından bahsetmemesinin Osmanlı Devleti'nin böyle bir hukuki yaptırıma başvurmadığının göstergesi olduğunu vurguladı. (Kaynak)

Vahdettin'i aklama girişimlerine bir yenisi daha eklendi. Ortada telgraf yazışmaları ve Kazım Karabekir'e verilen M. Kemal'i tutuklama emri varken belgeyi nasıl inkar etme cüretinde bulunuyorlar pes doğrusu.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

inkar kanınıza işlemiş

mantıksız bırakmış sizi

aşırı kin sizi bir takım kişileri süpermen olarak görmenizi

doğa dışı güçlere inanmanızı sağlamış

birinci senaryo (sizin senaryonuz)

o dönem önemli bir askeri başarısı olmayan m.kemal samsuna kendi imkanları ile

çıkmış kazım karabekir paşa ve onun gibi daha NİCE bir çok m. kemalden daha rutbeli ve yetkili

kişiler hemen onun büyüklüğünü anlamış kendilerene lider seçmişler samsuna tek başına çıkan bu kişiye rütbeli rütbesiz herkes itaat etmiş

neden ve niçin

ve kurtuluş savaşı tüm yurt genelinde onun liderliğinde başlamış

padişaha rağmen başlamış

iKinci senaryo (mantıklı ve belgeli senaryo)

padişah zor durumda olduğu için kendi özel imkanları ile m.kemale gemi bulmuş ve özel ve gizli bir ferman

vererek anadoluda ona itaat etmelerini sağlamış kurtuluş savaşı m.kemalin liderliğinde başlamış

bir ateistin normalde

ikinci senaryoya inanması gerekiyor ama siz islama olan kininiz nedeniyle müslümanın m sini gördüğünüz şahısları bir kalemde çiziyorsunuz hele konu islamın 600 yıl bayraktarlığını yapmış tüm dünyaya nam salmış osmanlı olunca tarihin tüm gerçek sayfalarını kininizden ve kıskançlığınızdan yiyesiniz geliyor değil mi

ama

nafile

gerçekler inkar ile

YOK EDİLEMEZ

NEDENLER NİÇİNLER NEDENDİR BİTMEZ BİR ŞEYİN VARLIĞINI İNKAR İÇİN ONA YOK DİYEBİLMEK YETMEZ

tarihinde muslumangenc tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

,,,,

Mondros yalandan imzalandı ve devlet yalandan kayıtsız şartsız teslim oldu.

Sevr de Anadolu yalandan peşkeş çekildi.

Yunan egeyi, Ermeni doğu yu, İngiliz-Fransız güney ve güneydoğu yu yalandan işgal etti.

Padişahın şeyhülislamları nın yayınladığı fetvalar la işgale karşı direnen orduya yalandan onlarca isyan çıktı.

M. Kemale yalandan idam kararı verildi.

Sivas da yalandan tutuklanmak istendi.

...

Hepsi yalan, Vahdettin ulu hakan...

tarihinde albastı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...

vahdettin öyle rezil bir padişahtı ki, sakarya meydan savaşı sırasında 1 Eylül 1921 günü yıldız sarayında ingilizlerin tebrikleri  nezaretinde nimed nevzad ile elenmiştir. ne ihtiyaç vardı bu evliliğe? damat vahdettin 60 yaşında,  nimed nevzad 18 yaşında evlendikleri gün, sakarya meydan savaşında 15 yaşında çocuklar savaşıyordu. bunları bilen her vatandaş doğal olarak atatürk'ün tarafında olmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bir ateistin normalde

ikinci senaryoya inanması gerekiyor ama siz islama olan kininiz nedeniyle müslümanın m sini gördüğünüz şahısları bir kalemde çiziyorsunuz hele konu islamın 600 yıl bayraktarlığını yapmış tüm dünyaya nam salmış osmanlı olunca tarihin tüm gerçek sayfalarını kininizden ve kıskançlığınızdan yiyesiniz geliyor değil mi

ama

nafile

 sevgili müslümangenç!

ben ateist değilim ama inanmayanları bu dünyada ölümle, diğer tarafta sonsuza dek azapla tehdit eden bir inanışın temsilcilerine nasıl davranılmasını beklersin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...