Jump to content

insanın yaratılışı


Recommended Posts

Allah, Meleklere "yeryüzünde bir halife var edecegim" diyor. Elbette aklimiza hemen, ilk insan olan Adem'in nasil bir halife olacagi sorusu geliyor. Halife'nin Tanrinin temsilcisi oldugunu düsünürsek, belki sorumuza bir ölçüde cevap almis oluruz. Yani Adem, yeryüzünde ilk insan olarak Tanri'yi temsil edecektir. Asil sorun zaten bu noktada basliyor: Adem, yeryüzünde degil cennette yaratiliyor! Üstelik eger Seytan onu kandirip ceza olarak Dünyaya gönderilmesine yol açmasa, sonsuza kadar orada kalacak! Madem ki Adem cennette yasayacak, neden dünya yaratildi? Bu sorularin cevabini almak kolay olmasa gerek...

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

ynt:Aslında o kadar basit ki:Halife derken inşaallah hükümdar anlamında anlamıyorsundur. Yoooo ben halife dendiğinde bakkal çırağı olarak anlayorum.

Oradaki halifeden kasıt Allah`u tealanın evreni asıl yaratma maksadı olan insan yaratma

sıdır... İnsanı yaratacak ama illede bunlarııda yaopacakki saçmalıklar ortaya çıksın.

Hz. adem`in cennetten kovulması şeytanın cennete girerek hz. ademe rabbin dokunma

dediği şeye dokunması hep imtihanın birer neticesidir. Çok komiksin biliyormusun bu nasıl bir işki yerşey önceden planlanmış ve ama yinede imtihan oluyor bu. Merak ediyorum bu söylediğine gerçekten inanıyormusun yoksa laf olsun diyemi konuşuyorsun?

Hz. adem her halikurda o meyveyi yemek zorundaydı. Ki böylelikle insan asıl yaratılma

gayesine başlasın. bak zorundaydı diyorsun sonrada bu bir imtihandı diyorsun sonuç zorunlu ise bu nasıl imtihan olur senin akli dengen yerindemi... ama işte islam böyledir bu şekilde konuşturur.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Melekler, "orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksin?" diyorlar. Melekler, gayet mantikli bir sebebe dayanarak, ve tarihe bakildiginda kolayca görülecegi gibi, hakli olarak bu soruyu soruyorlar.

Allah, "ben sizin bilmediginizi bilirim" diyor. Ama hiçbir açiklama yapmiyor. Üstelik melekleri tersliyor. Henüz olgunluga ulasamamis küçük bir çocuk bile kendisine mantikli bir soru soruldugunda karsisindakini terslemezken, Allah'in meleklerine bu sekilde davranmasini olgunluk kavramiyla bagdastiramiyoruz. Birkaç ayet sonra meleklerin kendi agzindan duyacagimiz gibi, melekler Allah'in verdigi bilgiden fazlasini bilmiyorlar. Ve bu yorumu yaparken de Allah'in kendilerine verdigi bilgiye dayaniyorlar. Üstelik söyledikleri tamamen dogru...Yine de Allah istedigini yapiyor.

Yanıt:

Melekler çok güzel bir şekilde orada insanı ne güzel de tarif ediyor.Ama melekler bunu

insanların geneline vuruyor. Ne yani şimdi insanların tamamı mı kan dökücü elbette hayır.

Ve allah biliyor ki insanların içinde çok iyiler var. iyilerin var olması kan gökenler yok anlamına gelmediğine göre ve tarihe bakıldığındada çok kanlar göküldüğüne göre olay açık zaten. Bu arada meleklerin geleceği görmeside baya ilginç değilmi?

Daha bu ayette binlerce sonuç çıkartılabilir benim çıkardığım bu...Elbette allah istediğini

yapacak. Çünkü yaratanda odur veren de odur.Allah`ı sorgulayacak halin yok herhalde... Evet bu muhammedin uydurduğu arap allahının gönderdiği kitap seninde söylediğin gibi her kılıfa sokulur.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Allah, melekleri sinava çekiyor. Hikayenin bu kismi gerçekten çok ilginç. Öncelikle iyiligin ve dogrulugun sembolü Allah,

meleklerinin samimiyetinden (!) süphe diyor. Ve onlari sinava çekiyor. Üstelik sinav tamamen adaletsiz. Allah resmen Adem'e kopya veriyor. Melekler de kendilerine verilmeyeni bilmedikleri için sorulari cevaplayamiyor. Allah katinda gerçeklesen bu olay bize oralarda bile düzenin hakim olmadigini gösteriyor.

yanıt:

Hayır meleklerin samimiyetinden şüphe etmiyor. Sadece onlara yanıldıklarını gösteriyor. Neden?

Elbette ademe kopya verecek. Çünkü Allah indinde insan melekten daha faziletlidir.

Ah bunu bir anlasanız... elbette ademe kopya verecek dedikten sonra senin cahil birisi olduğunu anlamış bulunuyorum aslında bu cevabıda hak etmiyorsun bu sözlerinden sonra o yüzden bu cevaplar sana değil. tabiyki

ademe kopya verecek diyen bir zekanın allahın adaletsizlik yaptığınıda söylemiş olduğunu yani söylenenleri red etmek adını onayladığını görmek helede bunu bir insanın yaptığını bilmek gerçektende çok acı verici.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Adem tövbe ediyor. Ve Allah tövbesini kabul ediyor. Ediyor ama, Adem yine de dünyada kaliyor. Böylelikle her tövbe edeni bagisladigini iddia eden Tanri'nin ne kadar dogru sözlü oldugunu bir daha görüyoruz. Halbuki Seytan tövbe bile etmemisken cezasi ertelemisti... Taha suresinde bu olay anlatilirken en basta Adem'in unutkanligina baglaniyor, birkaç ayet sonra ise "Adem baskaldirdi" deniyor. Bu da hikayemizdeki çeliskiler arasinda yerini aliyor. Allah Adem'in tövbesini kabul edip yol gösterdikten sonra ise "Elbet benden bir yol gösterici gelir" diyor. Allah gösterdigi dogru yolu yetersiz bulmus olacak ki, bir yol gösterici gönderecegini söylüyor. Bilimsel veriler, ilk insan ortaya çiktiktan sonra, Ibrahim'in peygamberlik iddiasina kadar binlerce yil hiçbir peygamberin ortaya çikmadigini gösteriyor. Yani Allah'in yol göstericisi biraz geç geliyor...Bu hikaye bize, Adem'in bir peygamber degil, bir suçlu oldugunu ve bu dünyaya da cezasini çekmek için gönderildigini anlatiyor.

aşağıdaki cevabını hiçbir yorum yapmadan okuyuculara bırakıyorum özelliklede müslümanların okumasını istiyorum

Yanıt:

Adem aleyhisselam yeryüzüne geldikten sonra artık gerçek anlamda dünya hayatı başlıyor.

Biz buna imtihan deriz. Adem aleyhisselamın tevbesi kabul ediyor.Şeytanın ki ertelenmiyor.

Zaman veriliyor.Çünkü şeytan kendisine insanı düşman olarak kabul ediyor.Ve onu doğru

yoldan çıkarmak için her şeyi yapıyor.Ki evliyaların üstün iman sahiplerinin varlığı zaten

şeytana verilecek en büyük cezadır...

Senin o dediğin bilimsel veriler tarihtir. Tarihte ise asla bir gerçeklik yoktur. Yani sen o

zamanda ne olduğunu asla bilemezsin....Bizde Kuranın söylediğine inanırız.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sonuç

Yillardir seriatçilarin dilinden düsürmedigi, bazi sahtekarlarin milyarlar harcayarak bilimsel bir gerçekmis gibi göstermeye çalistigi "yaratilis" kavraminin ne kadar mantikli(!) ve ne kadar bilimsel(!) oldugunu gördük. Asli Babil ve Sümer uygarliklarina, yani M.Ö 3 bin yillarina dayanan bu masalin bilimsel verilerle karsilastirildiginda hiçbir degeri yoktur. Üstelik bu hikayeyi elestirebilmek için herhangi bir bilimsel veriye bile ihtiyaç duyulmaz. Sadece iç çeliskileri bile, bu hikayenin Tanri tarafindan yazilmadigini, ve basit bir efsaneden öte deger tasimadigini gösterebilir.

Ynt:

Bildiğin gibi inanmaya devam et... Bildiğim gibi inanmayan devam et diye birşey olama bildiğine inanamazsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 45
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

yanlış...

mantıklı bir tanrıya inanmam..

onun tanrılığından şüphe ederim..

mantıklı davranan bir tanrı olsa olsa bir insan uydurması olur...

hem madem mantıklı bir yolla kendisine ulaşılabiliyor ozaman sınavın ne anlamı var..

herkes kendisine inanabilir zaten..

diye düşünüyorsun..

ne zamandır bu düşünceler içindesin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yoooo ben halife dendiğinde bakkal çırağı olarak anlayorum.

Bende öyle tahmin etmiştim..

İnsanı yaratacak ama illede bunlarııda yaopacakki saçmalıklar ortaya çıksın.

Sana göre saçmalık bana göre değil...

Çok komiksin biliyormusun bu nasıl bir işki yerşey önceden planlanmış ve ama yinede imtihan oluyor bu. Merak ediyorum bu söylediğine gerçekten inanıyormusun yoksa laf olsun diyemi konuşuyorsun?

Evet her şey önceden planlanmış ama bilerek ya da bilmeyerek gizlediğin bir şey var

insan iradesi insan ya seçer ya da seçmez bu kendisine bırakılmış...

Olaylar o şekilde olacaktı ve oldu burada saçmalık yok gel kabul et...

Ortada bir olay var seçme işlemi de insana ait.

elbette ademe kopya verecek dedikten sonra senin cahil birisi olduğunu anlamış bulunuyorum aslında bu cevabıda hak etmiyorsun bu sözlerinden sonra o yüzden bu cevaplar sana değil. tabiyki

ademe kopya verecek diyen bir zekanın allahın adaletsizlik yaptığınıda söylemiş olduğunu yani söylenenleri red etmek adını onayladığını görmek helede bunu bir insanın yaptığını bilmek gerçektende çok acı verici.

Ben cahil değilim. Sen kopya veriyor diyorsun ben de evet diyorum yani cahillik o zaman

sende başlıyor. Öğretiyor Ademe öğretiyor. Bunu desem bu sefer niye öğretiyor diyeceksin. Ne diyim sana ben. burada Adeletsizlik filan yok...Melekler biliyor. Allah da

meleklerin bildiğinden fazlasını ademe bildiriyor.

Hem sen söylüyorsun hem de inkar etmeye kalkıyorsun ne lahana turşusu bu?? Vallahi

şaştım..

Açıkçası sen inanma ile inanmama arasındaki bir çizgidesin...Yani sana ak kara kara ak

anlayacaksın....

aşağıdaki cevabını hiçbir yorum yapmadan okuyuculara bırakıyorum özelliklede müslümanların okumasını istiyorum

:D

Biz buna imtihan deriz. Adem aleyhisselamın tevbesi kabul ediyor.Şeytanın ki ertelenmiyor.

Zaman veriliyor.Çünkü şeytan kendisine insanı düşman olarak kabul ediyor.Ve onu doğru

yoldan çıkarmak için her şeyi yapıyor.Ki evliyaların üstün iman sahiplerinin varlığı zaten

şeytana verilecek en büyük cezadır...

Senin o dediğin bilimsel veriler tarihtir. Tarihte ise asla bir gerçeklik yoktur. Yani sen o

zamanda ne olduğunu asla bilemezsin....Bizde Kuranın söylediğine inanırız.

Gayet güzel ve bilimselce yazdım hem sen nereden biliyorsun adem ile ibrahim arasında

peygamber gelmediğini zaman makinesi mi icat edildi???

Bildiğim gibi inanmayan devam et diye birşey olama bildiğine inanamazsın.

Ne demek istediğini anlamadım

Link to post
Sitelerde Paylaş
tanrının mantığı, ki eğer tanrı varsa bizim mantığımızı kapsamaladır...

ve bu mantık bizim mantık alanımıza girebileceği gibi mantık alanımızın dışına da çıkabilir.

yani bizim mantığımız alt kümesi olmalıdır tanrının...

eee

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanın yaratılışı

Ateistler, kendi aralarında âyetlerde çelişki aramışlar. Bazı âyetlerin çelişkili olduğunu iddia ediyorlar. Ateist postuna bürünen misyoner diyor ki:

Sual: İnsanın yaratılışı, Kur’anda çamurdan, topraktan, sudan falan denilerek on çeşit farklı ifade vardır. Bunlar çelişki değil mi? İşte âyetler:

1- Döllenmiş Yumurta

O, insanı alekadan yarattı. (Alak 2) [Aleka’yı, embriyo, döllenmiş yumurta veya kan pıhtısı olarak tercüme edenler oluyor.]

2- Nutfeden

O insan, [rahme] akıtılan meninin içinden bir nutfe [sperm] değil miydi? (Kıyamet 37)

Rahimlere atılan meniden insanı yaratan siz misiniz, yoksa biz mi? (Vakıa 58-59)

O, insanı bir damla nutfeden [spermden] yarattı. (Nahl 4)

Biz insanı katışık bir nutfeden [sperm ile ovumun birleşmesinden] yarattık. (İnsan 2)

3- Sudan

Her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? (Enbiya 30)

Allah, her dabbeyi [her hayvanı, her canlıyı] sudan yarattı. (Nur 45)

Sudan bir insan yaratıp onu nesep ve sıhriyete dönüştüren Odur. (Furkan 54)

4- Topraktan

Allah nezdinde İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona ol dedi ve oluverdi. (Al-i İmran 59)

Sizi topraktan yaratması, Onun [varlığının] delillerindendir. (Rum 20)

O sizi yerden [topraktan] yarattı. Ve sizi o yerde yaşattı. (Hud 61)

Sizi yerden [toprakta] yarattık; yine sizi o yere [toprağa] döndüreceğiz. (Taha 55)

5- Balçıktan

Biz insanı, kuru çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattık. (Hicr 26)

O sizi çamurdan yarattı. (Enam 2)

Biz insanı süzme çamurdan yarattık. (Müminun 12)

O, insanı, pişmiş [tuğla gibi] bir balçıktan yarattı. (Rahman 14)

6- Toprak ve Meni

Allah sizi topraktan, sonra meniden yarattı. (Fatır 1)

Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan Odur.

Sonra onun zürriyetini, değersiz, hakir bir sudan [meniden, spermden] üretti. (Secde 7,8)

7- Topraktan, nutfeden, alekadan

Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten şüpheniz varsa, [bilin ki] biz, sizi topraktan, sonra nutfeden [spermden] sonra alekadan [embriyodan] sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından yarattık. (Hac 5)

Sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alekadan [embriyodan] yarattı. (Mümin 67)

Allah sizi topraktan, sonra nutfeden [spermden] yarattı. (Fatır 11)

8- Aşamalardan geçerek

Sizi merhalelerden [aşamalardan] geçirerek O yarattı. (Nuh 14)

9- Tek nefisten

O, sizi bir tek nefisten [Âdem’den] yarattı. (Enam 98, Zümer 6)

Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. (Hücurat 13)

10- Yoktan yarattı

İnsan düşünmez mi ki, o hiçbir şey değil iken biz onu yoktan yarattık. (Meryem 67)

CEVAP

Ateist bunları meallere bakarak yazmış. Halbuki bu ilim işidir. Arapça’nın inceliklerini ve tefsir ilmini bilmek ve Resulullah efendimizin bu âyetleri nasıl açıkladığına vakıf olmak gerekir. Her zaman yazıyoruz, meallerden din öğrenilmez. Tıp kitabı okumakla doktor olup ameliyat yapılmaz. Anayasa kitabını okuyan hukukçu olamaz, Anayasayı da anlayamaz. Yüzme bilmeyen birinin eline bir tahta verip okyanusun ortasına bırakarak, tarif edildiği gibi sen burada yüzmeyi öğren denmez. Mealden dinin hükümleri öğrenilmez.

Türkçe’de olduğu gibi her dilde deyimler vardır. Manası ile söylenen farklı olur. Mesela bir kimseye gözümden düştün veya gözüme girdin denilse, göz ile hiç alakası olmadığını Türkçe bilen herkes bilir. Birine gözüme girdin, seni çok sevdim, yanımda çok itibarın var, seni takdir ediyorum dense, bunlar birbirinden farklı şeyler değildir. Farklı kelimeler kullanmakla başka şeyler söylenmiş olmuyor.

Şimdi maddeler halinde açıklayalım:

1- Bu âyette, insanın alekadan yaratıldığı bildiriliyor. Aleka = Embriyo, erkekten gelen sperm [meni] ve dişiden gelen ovumun [yumurtanın] birleşmesiyle, yani döllenme ile oluşan organize yapıdır. Embriyo zamanla cenin ve çocuk oluyor.

2- Burada, insanın spermden meydana geldiği söyleniyor. Herkes bilir ki başlangıç olarak elbette çocuk spermden meydana geliyor. İnsan suresinin ikinci âyetinde ise, biraz daha açıklamalıdır. Katışık nutfe deniyor. Yani erkekten gelen spermin ve kadından gelen ovumun birleşmesiyle meydana geliyor deniyor. Bunun çelişki neresindedir?

3- Her canlının sudan yaratıldığı bildiriliyor. Sperm de içi hücre dolu bir sudur. Yine insanın meniden geldiği bildiriliyor.

4- Burada ilk insanı yani Âdem aleyhisselamı topraktan yarattığı bildiriliyor. Sonraki insanların oluşumu ile bunun ne ilgisi vardır ki çelişki olsun.

5- Bu maddede de, insanın çamurdan yaratıldığı bildiriliyor. Çamur, sulandırılmış toprak demektir. Hadis-i şerifte açıklandığına göre, Allahü teâlâ dünyanın her yerinden alınan toprağın çamur haline getirilmesini emrediyor, bu çamur iyice yoğruluyor. Bu çamurdan bir insan heykeli meydana getiriliyor. Güneşte kalarak pişmiş tuğla gibi oluyor. Sonra, Allahü teâlâ bu heykele can veriyor ve Âdem aleyhisselam meydana geliyor. İlk insanın topraktan veya çamurdan yaratıldı denmesinde bir çelişki yoktur.

6- Burada ilk insanın topraktan, çamurdan meydana geldiğini, sonrakilerin ise, meni vasıtası ile ürediği bildiriliyor. Diğerleri ile çelişkili bir durum yoktur.

7- Burada ise öteki âyetlerin bir nevi açıklaması yapılıyor. İnsan önce topraktan, meydana geldi. Sonraki insanlar da sperm vasıtası ile çoğaldı. Sperm de kadında meni ile aleka halini, sonra cenin halini aldığı bildiriliyor. Yani çocuğun meydana geldiği devreler anlatılıyor. Burada da hiç çelişki yok.

8- Bu âyette de yedinci maddedeki durum açıklanıyor. İnsanın belli devreler, aşamalar halinde meydana geldiği açıklanıyor.

9- Burada da, bütün insanların tek kişiden Hazret-i Âdem’den geldiği bildiriliyor. İkinci âyette de, Hazret-i Havva validemizle Hazret-i Âdem’den geldiği bildiriliyor. Bu ikisi farklı bir şey değildir.

10- Bu son maddede ise, ortada hiçbir şey yokken, ilk insan topraktan, sonrakiler de meni vasıtası ile yaratılmış oluyor. Bu on maddenin hiç biri, diğeriyle çelişkili değildir.

Netice:

1- Allahü teâlâ her şeyi yoktan yarattı. Yani Onun yaratmasından sonra var oldular.

2- Hazret-i Âdemi topraktan yarattı. Ondan Havva validemizi yarattı.

3- Bu ikisinden diğer insanları [sperm, ovum vasıtasıyla] yarattı.

4- Bunları ve yaratmasındaki aşamaları âyetlerinde bildirdi.

Aslında âyetlerde çelişki olmadığını ateist kılığına giren misyonerler de pek iyi biliyorlar. Maksatları, çamur at izi kalır düşüncesiyle müslümanların zihinlerini karıştırmaya çalışıyorlar. Fen bilgisini iyi bilen, müslüman bunların tuzağına düşmez.

Bayan rümuzu ile bu dediklerini yazıp

hala islama inanıyorsan tebrik ediyorum seni...

İnsan olmanın ve diğer insanlarla eşit olmanın (cinsiyet ayrımı yapmadan)

senin için hiç bir anlam taşımadığını göstermen

senin açından beni üzdü...

Böyle fikirlere inanan bir kadının doğuracağı çocukları bu fikirlerle eğitmesinin

kadın erkek (yani insan) eşitsizliğini sonsuzadek koruyacak nesiller yetiştirmeye eş anlamlı olacağını

sana nasıl anlatabilirim bilmiyorum...

Neden önce kadını yaratmadı diye hiç sordun mu ? (Sorabilirsen eğer)

Neden menideki suyu anlatıyorsunuz ve dominant olarak erkek...

Yumurtada su yok mu ???

Hiç peygamberinin kadın olmasını istemedin mi ??

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bayan rümuzu ile bu dediklerini yazıp

hala islama inanıyorsan tebrik ediyorum seni...

İnsan olmanın ve diğer insanlarla eşit olmanın (cinsiyet ayrımı yapmadan)

senin için hiç bir anlam taşımadığını göstermen

senin açından beni üzdü...

Böyle fikirlere inanan bir kadının doğuracağı çocukları bu fikirlerle eğitmesinin

kadın erkek (yani insan) eşitsizliğini sonsuzadek koruyacak nesiller yetiştirmeye eş anlamlı olacağını

sana nasıl anlatabilirim bilmiyorum...

Neden önce kadını yaratmadı diye hiç sordun mu ? (Sorabilirsen eğer)

Neden menideki suyu anlatıyorsunuz ve dominant olarak erkek...

Yumurtada su yok mu ???

Hiç peygamberinin kadın olmasını istemedin mi ??

ben bir kzım ve adım olmasa da rumuzum ilayyyda.

dediklerin hiç aklıma gelmedi çünkü şu an da olnalar zaten mantıklı olanlar..

ayrıca komleksli değilim..tarafsız olmak gerekirse peygamberin erek olmasına mantıklı mabıyorum. kadın hassastır çünkü..demiştim ya

kadın eşittir erkek

kadın denk değil erkek

hmm bu arada inanç problemim yok

gelu bela da sizler gibi ve bütün insanlar ben de Allahn rabbim olduğunu kabul etmiş ve kulluk için söz vermişim.

şimdi dünyada kulluk istikametinde yaşamaya çalışıyorum

Allah bizi bu yoldan kaydırmasın inşaallah

tarihinde ilayyyda tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Neden menideki suyu anlatıyorsunuz ve dominant olarak erkek...

Yumurtada su yok mu ???

çok afedersiniz üzgünüm ama mahrem de olsa soracağım

kadından meni yerine yumurta mı geldiğini düşünüyorsun.?

o zaman yumurtanın erkekteki tamamlayanı testisler değil mi..

Link to post
Sitelerde Paylaş
çok afedersiniz üzgünüm ama mahrem de olsa soracağım

kadından meni yerine yumurta mı geldiğini düşünüyorsun.?

o zaman yumurtanın erkekteki tamamlayanı testisler değil mi..

Bana, meniden sıkça bahseden, kadınlardaki kanamalar üzerine hükümler gönderen Kur'an'da ovumu (yumurtayı) gösterebilir misin herhangi bir ayette ve niye acaba hiç düşündün mü? Yoksa bu yaratıcının mikroskobu yok mu ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bana, meniden sıkça bahseden, kadınlardaki kanamalar üzerine hükümler gönderen Kur'an'da ovumu (yumurtayı) gösterebilir misin herhangi bir ayette ve niye acaba hiç düşündün mü? Yoksa bu yaratıcının mikroskobu yok mu ?

Allah yaratmış. mikroskop bizim için.Allahın mikroskoba ihtiyacı mı var. o mikroskobu icad edecek beyni de Allah yarattı.

ayet mi istiyorsun?şimdi aıklamalarıma kulak ver:

kuranda döl için karışımlı su diye bahsedilir. *

gerçekten de insanı karışımlı bir damla sudan yarattık. onu deniyoruz. bu yüzden onu işiten ve gören yaptık. (76 insan suresi, 2 )

mikroskop icat edilene kadar insan vücudundaki bir çok sistem, organ veya dokunun nasıl çalıştığı bilinemiyordu. mikroskobun bilim dünyasında kullanılmaya başlaması ve daha sonra elektro mikroskobun keşfi insan bedeninin gizemini gözler önüne serdi. yapılan analizler sayesinde meninin, birçok ayrı merkezde üretilen ayrı maddelerin karışımı olduğu anlaşıldı. meni; sperm kanallarından, seminal keseciklerden, prostat bezinden, idrar yollarına bağlı cooper ve mery bezleri gibi salgı bezlerinden salgılanan maddelerin bir birleşimidir. meni diye adlandırdığımız sıvının detaylı analizi yapılırsa bu sıvının; sitrik asit, prostoglondinler, flavinler, askorbik asit, ergotionein, fruktoz, fosforilkolin, kolesterol, fosfolipidler, fibrinolizin, çinko, asit fosfataz, fosfaz, hiyolurinadaz ve spermler gibi birçok ayrı bileşenden oluştuğu görülür.

insanoğlunun yeryüzündeki yaşamı bir damla karmaşık sudaki tek bir sperm ile başlıyor. bu tohum anne rahminde şekillenerek, dokuları, organları, sistemleri olan mükemmel bir organizmaya dönüşüyor ve hayatını tek başına sürdürebilecek hale geliyor. bu oluşum yakından görmek rabbimizin eşsiz yaratışına şahit olmamızı sağlıyor.

b- asılıp tutunan

insanın anne karnında oluşmasının evrenleri de kuranda detaylı olarak bildirilmiştir. bunlardan ilki yumurta ile spermin birleşmesiyle oluşan zigotun anne rahmine asılması hakkındadır. ayette zigotun bu durumu şöyle tasvir edilmektedir:

sonra onu dayanıklı bir karar yerinde bir damlacık haline getirdik. sonra o damlacığı asılıp tutunan bir şeye dönüştürdük… (23 müminun suresi, 13-14)

burada asılıp tutulan olarak tercüme edilen kelimenin arapça karşılığı alak kelimesidir. bu kelimeyi bazı meallerde kan pıhtısı olarak çevrildiği görülebilir. fakat bu şekilde tercüme etmek ayetin genel akışına ve kelimenin arapça anlamına ters düşmektedir. peygamber dönemimizde embriyoloji biliminden söz edilmesi imkansızdır. bu nedenle bu bilime ilişkin hiçbir terminolojide o dönemde yoktur. böyle bir dönemde inmiş olan kuran’da da embriyolojiye ait bazı terimlerin olması dolayısıyla imkansızdır. dönemin dili ile, kullanılan kelimeler vasıtasıyla anne karnındaki zigotun hareketi tarif edilmiştir.

anne rahminde zigotun hareketi şöyle gerçekleşir: yumurtada kendi diğer yarısını bulan sperm, fallop tüpünden rahme doğru ilerler. embriyo bu yolculuğunda fallop tüpünde tutunmaya kalkmaz. embriyo rahme doğru yol alır, rahme ulaştığında da kan damarlarının yoğun olduğu bir bölgeye asılıp tutunur. artık kuran’ın bahsettiği alaka yani asılıp tutunma aşaması başlamıştır. günümüze kadar zigotun anne rahminde asılıp tutulan ifadesiyle neyin kastedildiği tam anlaşılamadığında alak kelimesine farklı anlamlar yüklenmeye çalışılmıştır. fakat embriyolojideki yaşanan gelişmeler ayetteki ifadenin tam da anne rahminde yaşanan olayı tarif ettiğini ortaya koymuştur.

c- dayanıklı rahim

kuran’da insanın yaratılışını anlatan mürselat suresindeki ayette anne rahminin sağlamlığından söz edilir:

sizi bayağı bir sudan yaratmadık mı? ve sonra dayanıklı bir yere yerleştirdik. bilinen bir süreye kadar (77 mürselat suresi, 20-22)

teknolojik imkanların artmasıyla insan vücudu daha rahat incelenebilmekte ve anne karnında çocuğun gelişimi gözlemlenebilmektedir. yapılan araştırmalar anne rahminin özelliklerini ortaya koymuş ve ayette belirtildiği gibi bebek için özel tasarlanmış korunaklı bir yer olduğu anlaşılmıştır.

rahim kaslarla sarılmış uzunluğu 8, eni 5, yüksekliği 2,5 santimetre olan içi boş bir organdır. normalde küçük bir kütle olan rahim hamilik boyunca bebekle birlikle genişler ve büyür. ilk başlangıçta 50 gram olan rahim hamilelik sonunda 1 kg olur. bazı durumlarda 5 kg olduğu bile gözlemlenebilir.

bu değişme kabiliyetiyle rahmin insan vücudunda ayrı bir önemi vardır. hiçbir organ rahim gibi kısa zamanda bu kadar büyük değişim göstermez. rahim sahip olduğu sık ve kalın kaslarda cenin ihtiyacına göre zaman içinde gelişme gösterir, dış darbelerden korur. ayette ifade edildiği gibi son derece dayanaklı bir yer oluşturur. rahmin bu yapısını bizlere tüm canlılığı olduğu gibi o rahmi ve kadını da yaratan allah 600lü yıllarda gönderdiği kitabında insanlara açıklamıştır.

d- kemiklere et giydirilmesi

kuran’da insanın anne karnında oluşumu son derece dikkat çekici bir şekilde ifade edilmektedir. müminin suresinde bu oluşumun sırası şöyle bildirilmektedir:

sonra o damlacığı asılıp tutunan bir şeye dönüştürdük. sonra asılıp tutunan şeyi, bir çiğnemlik et parçası haline getirdik. sonra bir çiğnemlik et parçasını, kemik olarak yarattık. sonra kemiğe et giydirdik. (23 müminun suresi, 14)

embriyonun değişimi esnasında et parçasının kemik olarak yaratıldığını ve daha sonra bu kemiklere et giydirildiğini bu ayette yüce allah çok açık bir şekilde ifade etmektedir. aynı durum başka bir ayette de şöyle ifade edilir.

… kemiklere de bir bak. nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra da onlara et giydiriyoruz… (2 bakara suresi, 259)

Link to post
Sitelerde Paylaş
...

embriyonun değişimi esnasında et parçasının kemik olarak yaratıldığını ve daha sonra bu kemiklere et giydirildiğini bu ayette yüce allah çok açık bir şekilde ifade etmektedir. aynı durum başka bir ayette de şöyle ifade edilir.

… kemiklere de bir bak. nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra da onlara et giydiriyoruz… (2 bakara suresi, 259)

Evet, şimdi bana, ana karnında iskelet şeklinde olan bir fetüs göstereceksin.

....

Hâlâ bunların o zamanın bilgileriyle uydurulmuş şeyler olduğunu görmüyorsunuz.

Kulaktan dolma bilgilerle, kafadan atmış Muhammed.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet, şimdi bana, ana karnında iskelet şeklinde olan bir fetüs göstereceksin.

....

Hâlâ bunların o zamanın bilgileriyle uydurulmuş şeyler olduğunu görmüyorsunuz.

Kulaktan dolma bilgilerle, kafadan atmış Muhammed.

.

sen ispat et o zaman ..

ama önce şöyle söyleyim

sen 4 aylık bi çocuğun doğmuş olduğu farzet. 9 ay sonra doğacağı gibi bir derisi mi olur?

embriyo büyüyerek gelişir sen hiç görmedin mi?

cenini anne karnına ilk oluştuğu zaman 9 aylık bebek büyüklüğünde birden mi oluyor?

hacı seni bilgilendirsin bu konuda. bak o doktormuş

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet, şimdi bana, ana karnında iskelet şeklinde olan bir fetüs göstereceksin.

....

Hâlâ bunların o zamanın bilgileriyle uydurulmuş şeyler olduğunu görmüyorsunuz.

Kulaktan dolma bilgilerle, kafadan atmış Muhammed.

.

dostum boşver kuranın hatalarını... ;)

KocaBoğa'nın bu konudaki ayetlerini yaz da,

inanmayanlar imana gelsin.

bizim de imanımız inkişaf etsin.

KocaBoğa'nın ayetlerinin bilimle nasıl örtüştüğünü görsünlerde hemen secdeye varsınlar. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evvettt

Arkadaslar,bakin insan nasil yaratilmis.

Eyri büyrü bir odun varmis,bu odunu kimse kullanmiyormus.

Ne insaatlarda,

Ne mobilyada,

Ne sobada,

Ne bahcada,

Nede bagda.

Eyri odunun iki gözü iki cesme,aglamasindan,gökteki melaikeler rahatsiz olmuslar.

Melaikeler gitmisler Allaha demislerki,Ellahimiz,su eyri odunun derdine bir care yaratinda,aglamasi kesilsin ,geceleri uyuyamiyoruz,rahatsiz oluyoruz.

Ellah melaikelere demiski,gidin eyri oduna söyleyin,Camurdan bir insan yaratacagim.Onun düz tarafindan insanin götünü devami kalin barsagini deleceyim,eyri tarafindanda barsaklarini,Melaikeler giderler eyri oduna müjdeyi verirler.

Eyri odun bir sevinir,bir sevinirki,tipki bahara cikan kuzular,bellikler gibi gülüp sicramaya baslar,hic durmaksizin atlar,ziplar durur.Cok sevinir,Melaikelerle Allaha tesekkürlerini iletir.

Bu vaazi veren,ilahiyat fakültelerinden mezun olmus bir KELEK,kölnde en büyük camide vaazetmis Trabzonlu bir din adami.

Simdi,bu din adaminin vaazinda bir sey gizli,hatta ikisey,bu gizli olan seyler o keleyin agzindan ciktigi halde,o bile bunun farkinda deyil.Bakalim siz farkindamisiniz?:-)))))))) .

Yanitinizi bekliyorum.

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
sen ispat et o zaman ..

ama önce şöyle söyleyim

sen 4 aylık bi çocuğun doğmuş olduğu farzet. 9 ay sonra doğacağı gibi bir derisi mi olur?

embriyo büyüyerek gelişir sen hiç görmedin mi?

cenini anne karnına ilk oluştuğu zaman 9 aylık bebek büyüklüğünde birden mi oluyor?

hacı seni bilgilendirsin bu konuda. bak o doktormuş

Bu korkunç sözler karşısında ne denebilir?

Kurandan başka bir şey okumadın mı hayatta?

http://forum.ateizm2.org/index.php?s=&...ost&p=71728

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evvettt

Arkadaslar,bakin insan nasil yaratilmis.

Eyri büyrü bir odun varmis,bu odunu kimse kullanmiyormus.

Ne insaatlarda,

Ne mobilyada,

Ne sobada,

Ne bahcada,

Nede bagda.

Eyri odunun iki gözü iki cesme,aglamasindan,gökteki melaikeler rahatsiz olmuslar.

Melaikeler gitmisler Allaha demislerki,Ellahimiz,su eyri odunun derdine bir care yaratinda,aglamasi kesilsin ,geceleri uyuyamiyoruz,rahatsiz oluyoruz.

Ellah melaikelere demiski,gidin eyri oduna söyleyin,Camurdan bir insan yaratacagim.Onun düz tarafindan insanin götünü devami kalin barsagini deleceyim,eyri tarafindanda barsaklarini,Melaikeler giderler eyri oduna müjdeyi verirler.

Eyri odun bir sevinir,bir sevinirki,tipki bahara cikan kuzular,bellikler gibi gülüp sicramaya baslar,hic durmaksizin atlar,ziplar durur.Cok sevinir,Melaikelerle Allaha tesekkürlerini iletir.

Bu vaazi veren,ilahiyat fakültelerinden mezun olmus bir KELEK,kölnde en büyük camide vaazetmis Trabzonlu bir din adami.

Simdi,bu din adaminin vaazinda bir sey gizli,hatta ikisey,bu gizli olan seyler o keleyin agzindan ciktigi halde,o bile bunun farkinda deyil.Bakalim siz farkindamisiniz?:-)))))))) .

Yanitinizi bekliyorum.

tolonbeg

:lol: :lol: :lol: :lol:

nereden buluyorsun bunları tolonbey?

Artık odunu o mu kullanıyormuş?

:lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu korkunç sözler karşısında ne denebilir?

Kurandan başka bir şey okumadın mı hayatta?

http://forum.ateizm2.org/index.php?s=&...ost&p=71728

.

seni de bir şaka şeyi olarak algılıyorum.

ifadeleri saptırılmış. oğu da aynı anlama çıkıyor zxaten. yazan kişinin kendi yorumu

mesela

kimisi şekeri hamurla iyice yoğur der

kimisi de aynı şeye şekeri hamura iyice yedir der.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...