Jump to content

Recommended Posts

Geçen aylarda bir rüya görmüştüm, birden bir mezarın içinde uyandığımı gördüm, mezardan çıkmaya çalışıyordum zaten dar bir yerde sıkışarak yavaşça ölme fobim var. Toprağı, betonu kaldırıp yukarı çıkmaya çalışıyordum ama alan darlığı ve ağırlık yüzünden bir türlü çıkamıyordum, dar bir yerde çaresizce sıkışarak ölme hissini gerçekten tecrübe etmişim gibi oldu.

Uyanınca aklıma şu soru geldi, Ya beni gömmelerinden sonra, mezarda birden canlanır, dışarı çıkamaz, dar bir alanda debelenerek, yavaşça ölürsem? Ölünce beynimi vs. çıkarsınlar en iyisi, garanti olur. :D

Katılıyorum. Gömülürken veya gömüldükten kısa bir süre sonra canlananlar ile ilgili haberler vardı sanki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 92
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir insanın öldü sanılarak ölmeden gömülmesi olasılığı son derece düşük olsa da vardır. Fakat bu fobiyi tetikleyen de din. Yani dindarlar kusura bakacak :D ama, bu konuda da dini suçlayacağım.

"ulan bu demirefe de her konuda bizi haksız çıkarıyor, suçu bize yüklüyor ha! Ayağına diken batsa şu islam dini yok mu şu islam dini, bak ayağıma diken batırdı diyecek yav!"

Ama sabredin şimdi açıklayacağım: Bir kere ölüyü aceleyle gömme bir dini gelenektir. Bir allahın müslümanı da "şu ölüyü koyalım morga dursun, yarın icabına bakarız" demez yani. Haldır huldur ne varsa sanki, mezarlığa götüreceğiz diye koştururlar. Niye? İlkel bir kaynaktan gelen dini gelenekleri hâla sürdürdükleri, hiç modernleşemedikleri için. Morgda ceset dondurulur muymuş? Ulan hiç mi kış soğuğunda cenaze gömmedin?

Bu bir. İkincisi bu müslümanların inancına göre kabirde sorgu için ruh cesede bir süreliğine iade edilip kabir suali edilecekmiş. İşte bu inanç insanları bitiren, manyaklaştıran ve klostrofobi dediğimiz dar yerde sıkışma fobisini tetikleyen en büyük ve manyakça etken!

Bu zırva inancı kafasından atamayan bir insanın hayatının azaba dönmemesine olanak yoktur! Bu insan tırlatır yani, çaresi yok! Tüm yaşamını, öldükten sonra kabirde dirilme korkusu ile geçiren ve bunun kesin, kaçınılmaz olduğuna inanarak geçiren bir insanın nasıl normal bir insan olabilmesini bekleyebilirsiniz yahu?

Dinler bir iş yapacağız derken insanları psikopat manyaklara çevirmişlerdir. İşte yakılma isteğinin altında bu inanç vardır.

Ben bu yüzden her dindarın kafadan arızalı olmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Bir insan ömrü boyunca ölümü bekler, mezara girince ruhunun sorgu amacıyla iade edilip mezarda canlanacağına ve sorgu meleklerinin arzı endam eyleyip "öt bakalım, rabbin kim ulan senin?" diye sorguya başlayacaklarına inanan biri, normal sağlıklı bir kafaya sahip olamaz!

Öbür türlü, ulan bi de hadi tam ölmeden beni öldü diye gömerlerse korkusu, çok düşük bir olasılık, ama bu manyaklar bunun her insanın başına gelen rutin bir allahın uygulaması olduğuna inanıyorlar! Bir de daha hayatı, olup biteni tartma yetisine sahip olmamış bir çocuğu mezarlığa götürüp, "işte bak yavrucuğum şimdi günahkarlara toprağın altında azap ediyorlar" filan demek... Manyaklığın psikopatlığın zirvesi, dünyada böyle bir manyaklık daha düşünemiyorum. Bu insanlar ne tür bir manyak, bunun tanımı bile zor, klinik vakadır yani!

Bu manyaklığın ateizmden başka ilacı yoktur!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de şu cesetten kurtulma ritüellerini ele alalım. O kadar garip gelenekler var ki ilkel toplumlarda, saymakla bitmez ve gerek yok.

Fakat en temel ve yaygın yöntem toprağa gömmektir. Çünkü zaten daha türümüz tek egemen insan türü olmadan önce yaşamış başka bir insan türü olan Neandarthal insanında bile ölü gömme geleneği vardı. Yani bu bir inanç türüne özel bir uygulama filan değil.

Ölü yakma tam bir mantıksızlık yani, Hinduların bir ceset için bir pikap dolusu odun yığmaları tam bir manyaklık! Yazık o ağaçlara.

Yine de isteyene bu seçeneğin sunulması için doğal gazla çalışan krematoryumların olması bir seçenek zenginliği ve bir özgürlüktür. Yani yakacağın doğal gaz kefendi şuydu buydudan daha mı pahalı olacak sanki? Bir insan ömrü boyunca ısınmak için kaç metreküp gaz yakıyor. Bir kaç metreküp de öldüğünde harcamış, çok değil yani. Bu seçenek özgürlüğünün söz konusu bile edilemeyişi ilkelliği, geri, manyak ve saplantılı müslüman toplumlara özgü bir ucube anlayıştır. Yani daha krematoryum kurmayı bırak, düşünemiyor, aklına getiremiyor, teklif bile edemiyorsun yahu! Böyle bir yozluk, ilkellik bataklığında yaşamaktayız!

Bu müslümanların insan gibi insan olma diye bir olasılığını ben çok düşük görüyorum. Çok değerli bir sanatçımız yurt dışında yakılmıştı da külleri boğaza dökülmüştü diye utanmadan sıkılmadan dinci basının aleni hakaretleri ayyuka çıkmıştı. Bunlar nasıl uygarlaşacak da normal dünya insanları olacaklar, ben gerçekten umutsuzum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

@yokyaa,

bana katılmanızı bekleyip yazmadım zaten! herkes kendi fikrini söylüyor -ya da ben öyle düşünüyorum- ben de kendi düşüncemi söyledim mezarlarla ilgili. ben "herkes benim gibi düşünecek", "benim bildiğim doğrudur" demedim zaten. Ama sizin yazı üslubunuz bir tartışma üslubundan çok, mahalle ağızlı bir kavga üslubuna benziyor. Ben bu konuda sizin gibi düşünmek zorunda değilim. Nasıl ki siz benim gibi düşünmüyorsanız! Onun haricinde herhangi bir açıklama yapma zorunluluğu hissetmiyorum. Zaten tartışma ortamlarında tüm yazılarıma "bence" kelimesiyle başlarım. Beni bağlar! Yine söylüyorum BENCE mezarlar ve ölüleri anma yeri haline getirilen mezarlıklar gereksiz yerlerdir BENCE

Link to post
Sitelerde Paylaş

İsterseniz bir karşılaştırma yapalım.

Japonya, ceset yakma oranlarında önde gidiyor. Tüm ölülerin %97'si yakılıyor.

Bunların aşırı çoğunluğunun külü, doğaya salınıyor. Bir bölümü de urne içinde evlerde bir süre saklanıyor.

Japonya'da mezarlık pek bulunmaz.

Düşünün bakalım, minnacık bir adada 127 milyon insan yaşıyor. Bu oran, son yıllarda hızla gelişmedi. Aksine son yıllarda nufusun azaldığını göreceksiniz.

Peki her Japon'u bir mezara gömmeye kalkışırsanız, yaşamakta olan insanlara yaşam alanı kalır mıydı?

İşin daha da önemli bir boyutu var. Japonlar, insan onurunu ve insanın şerefini en çok benimseyen bir milletttir.

Yani: İnsanları yaşarken sevecek ve sayacaksınız! Ölülere yöneltilen sevgi ve saygı, onursuzluk ve şerefsizliktir!

Çünkü, kişileri, öldükten sonra "rahmetle" anan toplumlar, o kişilere yaşarken hakaret etmeyi ve aşağılamayı kendilerine hak bilirler.

Türkiye'de insan onuruna ve insan şerefine verilen önemi ben burada vurgulamayayım.

IFeelGood ne dedi; "Ölü insanların ardından kötü konuşulmaz."

Aslında bu, IFeelGood'un öz fikri değildir. Çevresel etkenlerden oluşan alışkanlıktır.

Bir Müslüman'ı defnetmeden önce, imam, cemaate sorar: "Merhumu nasıl bilirdiniz?"

Cemaat de ezbercilik narasıyla: "İyi bilirdik; iyi bilidik!"

İşte ezbercilik!

Ama bu, "İyi bilidik!" diyenlerin bazıları içlerinden, örnek olarak şöyle bir düşünce besler: "Evet, iyi bilirdim. Orospu çocuğunu çok iyi bilirdim! Hem de çoooook!"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlığı okumaya başlayınca bir yığın anlamsız,saçma sapan tartışmanın bana sadece bir an önce Organ Bağışı yapmam gerektiğini hatırlatığını farkettim, kendinizi yaktırıp,gömdüreceğinize işe yarar tüm organlarınızı bağışlamanızı tavsiye ederim, ateistler olarak bu konuda bir sıkıntı varmı? Dindarlar ne diyecek merak ediyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ziobelle

Zaten organ bağışı en önemli konu. Benim arkadaşım öldüğünde, önce bir araştırma yapıldı. Yaşlı olmasına rağmen, organları alıcı bulur mu diye soruşturuldu.

Organ bağışı, ceset yakmayı önlemez ki; tam aksine. Önce gereksinim duyulan organlar alınır; sonra geriye kalan kadavra yakılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@yokyaa,

bana katılmanızı bekleyip yazmadım zaten! herkes kendi fikrini söylüyor -ya da ben öyle düşünüyorum- ben de kendi düşüncemi söyledim mezarlarla ilgili. ben "herkes benim gibi düşünecek", "benim bildiğim doğrudur" demedim zaten. Ama sizin yazı üslubunuz bir tartışma üslubundan çok, mahalle ağızlı bir kavga üslubuna benziyor. Ben bu konuda sizin gibi düşünmek zorunda değilim. Nasıl ki siz benim gibi düşünmüyorsanız! Onun haricinde herhangi bir açıklama yapma zorunluluğu hissetmiyorum. Zaten tartışma ortamlarında tüm yazılarıma "bence" kelimesiyle başlarım. Beni bağlar! Yine söylüyorum BENCE mezarlar ve ölüleri anma yeri haline getirilen mezarlıklar gereksiz yerlerdir BENCE

Yahu bu ne alınganlık. Sana benim gibi düşüneceksin diyen mi oldu? Ben sadece katılmadığımı belirttim. Bu kadar.

Ne içiyorsanız baya kafa yapıyor herhalde, hırsınızı gidin başka yerlerden çıkartın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

IFeelGood ne dedi; "Ölü insanların ardından kötü konuşulmaz."

Aslında bu, IFeelGood'un öz fikri değildir. Çevresel etkenlerden oluşan alışkanlıktır.

Bir Müslüman'ı defnetmeden önce, imam, cemaate sorar: "Merhumu nasıl bilirdiniz?"

Cemaat de ezbercilik narasıyla: "İyi bilirdik; iyi bilidik!"

İşte ezbercilik!

Ama bu, "İyi bilidik!" diyenlerin bazıları içlerinden, örnek olarak şöyle bir düşünce besler: "Evet, iyi bilirdim. Orospu çocuğunu çok iyi bilirdim! Hem de çoooook!"

İyi de ben ironi yapmak istemiştim. Ardından "günahtır" da diyecektim, abartmış olmamak için demedim.

Alemsin Wild Justice...

Ama babana hitaben yazdıkların konusunda hala aynı biçimde düşünüyorum. O artık ölmüş olduğu için değil, baban olduğu, yani senin çok özelin olduğu için öyle düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
babana hitaben yazdıkların konusunda hala aynı biçimde düşünüyorum.

Bence de hoş değildi. Ama kişisel düşüncesidir, kendi babasıdır, baba oğul arasına girilmez diye karışmak istemedim. Ama Justice'in "iyi bilirdik" esprisi güzel. :lol: "Bilmez miyiiiiz, hem de taaa ciğerini bilirdik, beş para etmezdi! Böbrekleri belki biraz para edebilirdi!" :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

mezar ziyaretinin dinle falan alakası yoktur.bende bayramdan bayrama babamın mezarını ailemle beraber ziyaret ederim.hatta annem üzülmesin diye dua okur gibi bile yaparım.insanı insan yapan bazı duyguları bu tip şeylerle karşılaştırmak kadar aptalca bir şey yoktur.bilim,dinler,evreni anlamak vs vs. ama daha önce bilmemiz gereken şey,insanın düşünen ve bu düşüncelerin etkisini psikolojik anlamda hisseden bir varlık olduğudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

mezar ziyaretinin dinle falan alakası yoktur.bende bayramdan bayrama babamın mezarını ailemle beraber ziyaret ederim.hatta annem üzülmesin diye dua okur gibi bile yaparım.insanı insan yapan bazı duyguları bu tip şeylerle karşılaştırmak kadar aptalca bir şey yoktur.bilim,dinler,evreni anlamak vs vs. ama daha önce bilmemiz gereken şey,insanın düşünen ve bu düşüncelerin etkisini psikolojik anlamda hisseden bir varlık olduğudur.

Hah işte! olması gereken zihniyette bu hocam. Herkes insanlığını terk etmiş bir şekilde nereye isterse onu sıkıyor. Sizin için çok önemli birinin öldükten sonra bile zarar görmesini ister misiniz? Şahsen ben isteyemem. Düşünün bu kişi çok çok önem verdiğiniz biri eşiniz, anneniz, kardeşiniz. Öldü ve cesedi bir oyuncakla oynanır gibi oynandı. Bunu ister misiniz? o yüzden yapılan bu hareketler(gömmeymiş işte mezar ziyaretiymiş) din, mezhep vb. adına değil insanlık adına yapılmalı düşüncesindeyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@yokyaa;

Hepiniz çocukken mezarlara gittiniz. Neredeyse hepimiz gittik.

Hangimiz de derin yaralar açmış ki mezar ziyareti. Açan varsa söylesin de bilelim.

Hırs bu cümlelerde gizli :) Şöyle ki; ben hayatım boyunca mezar ziyaretine gitmedim. Bunu benim yanımdaymışçasına nasıl biliyorsun? Bu asılsız, temelsiz önyargılı bir ithamdır. "....söylesin de bilelim" gibi bir ifade şekline de yorum yapma tenezzülünde bile bulunmuyorum! Ben de hakikaten birilerinin hangi kafada olduğunu anlayamama konusunda seninle hemfikirim, bir ortak noktamız çıktı bak!

Not: Tartışma giderek kişiselleştiği için konuya daha fazla yorum yapmayacağım. Herkese saygılar! :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...