Jump to content

Kuranda Kısas


Recommended Posts

Yukarıdaki alıntıda görüldüğü gibi ayetten ilk cümledeki anlatıma itirazlar var diyerek cümleyi şartlı ve şartsız durumlarına ayırıp incelemiş ve şart olmadan kurulan cümlenin;

Allahın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın olmaktadır.

olduğunu bulmuş ve cevaplamıştım.

Ama bu defa bu cümleye de itiraz varmış. Yani buradan da haram can, dediğine göre burada haram olmayan can çıkarmasında bulunulmuş. Çıkarma doğru ancak, ben zaten bu çıkarmayı yapabilecek ve bu konuda tartışabilecek bir arkadaşın haram olmayan canların ne olduğunu bileceği yanılgısına düştüğümü görüyorum.

Bu arkadaşın bu ayette helal canlar açıklanmadıkça onları bilemeyeceğine ihtimal vermedim. Ama vermeliymişim.

Bu defa itiraz kısaca; bir çocuk ve annesi örneğiyle güzelce açıklanarak yapılmış Sonuç olarak ta aşağıdaki alıntıdaki gibi tespit yapılmış.

Denilerek, buradan helal canların ne olduğu soruluyor. Yazalım bakalım.

Peki küçük can,

Sen çok basit bir ifadeyi de anlamamak için zorlamaya devam et.

Haklı bir sebep olmadıkça, Allahın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Bu defa itirazını altı çizili kısma yaptığını görüyoruz.

Şimdi; hani sizlerin eskilerinin; bunlar eskilerin masalı diye geçiştirmeye çalıştığı kitapta, İbrahim peygamberin çocuğunu Allaha kurban etmeye çalışması fakat bunun yerine koç indirilerek bunun kurban edilmesinin istenmesi olayı vardır. Hatırladınmı?

İşte bu örnekte olduğu gibi; Allah için bile olsa bir insanın canını almak haramdır. İnsan canı ancak; kendini savunma amaçlı ve başka hiçbir çare kalmadığında alınabilir. Aksi haramdır. Ama..

Ama, canlar sadece insan canından oluşmuyor değilmi zeki çocuk? hayvanlarında canı var, bitkilerinde canı var Bunu da bize annelerimiz, babalarımız ilk aklımız ermeye başladığında öğretiyorlar değilmi?

Şimdi bildinmi hangi canlar haram değil.

HAA NEYMİŞ AFACAN,

DURDUĞU YERDE HARAM-HELAL KILINAN İNSAN CANI YOKMUŞ.

HARAM KILINAN İNSAN CANI VE HELAL KILINAN HAYVAN CANI GİBİ CANLAR VARMIŞ.

"Şimdi dersine iyi çalış, yaramaz" demiş annesi ona.

Apaçık kitap böyle demiş. Hadi iyi uykular.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 446
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Yukarıdaki alıntıda görüldüğü gibi ayetten ilk cümledeki anlatıma itirazlar var diyerek cümleyi şartlı ve şartsız durumlarına ayırıp incelemiş ve şart olmadan kurulan cümlenin;

“Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın” olmaktadır.

olduğunu bulmuş ve cevaplamıştım.

Ama bu defa bu cümleye de itiraz varmış. Yani buradan da haram can, dediğine göre burada haram olmayan can çıkarmasında bulunulmuş. Çıkarma doğru ancak, ben zaten bu çıkarmayı yapabilecek ve bu konuda tartışabilecek bir arkadaşın haram olmayan canların ne olduğunu bileceği yanılgısına düştüğümü görüyorum.

Bu arkadaşın bu ayette helal canlar açıklanmadıkça onları bilemeyeceğine ihtimal vermedim. Ama vermeliymişim.

Bu defa itiraz kısaca; bir çocuk ve annesi örneğiyle güzelce açıklanarak yapılmış Sonuç olarak ta aşağıdaki alıntıdaki gibi tespit yapılmış.

Denilerek, buradan helal canların ne olduğu soruluyor. Yazalım bakalım….

Peki küçük can,

Sen çok basit bir ifadeyi de anlamamak için zorlamaya devam et.

Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın.” Bu defa itirazını altı çizili kısma yaptığını görüyoruz.

Şimdi; hani sizlerin eskilerinin; bunlar eskilerin masalı diye geçiştirmeye çalıştığı kitapta, “İbrahim peygamberin çocuğunu Allah’a kurban etmeye çalışması fakat bunun yerine koç indirilerek bunun kurban edilmesinin istenmesi” olayı vardır. Hatırladınmı?

İşte bu örnekte olduğu gibi; Allah için bile olsa bir insanın canını almak haramdır. İnsan canı ancak; kendini savunma amaçlı ve başka hiçbir çare kalmadığında alınabilir. Aksi haramdır. Ama…..

Ama, canlar sadece insan canından oluşmuyor değilmi zeki çocuk? hayvanlarında canı var, bitkilerinde canı var… Bunu da bize annelerimiz, babalarımız ilk aklımız ermeye başladığında öğretiyorlar değilmi?

Şimdi bildinmi hangi canlar haram değil.

HAA NEYMİŞ AFACAN,

DURDUĞU YERDE HARAM-HELAL KILINAN İNSAN CANI YOKMUŞ.

HARAM KILINAN İNSAN CANI VE HELAL KILINAN HAYVAN CANI GİBİ CANLAR VARMIŞ.

"Şimdi dersine iyi çalış, yaramaz" demiş annesi ona….

Neyse biraz zor oldu ama haram kılınan can varsa, haram kılınmayan yani helal kılınan can da olduğunu anlamışsın. Ama bu seferde işin içine hayvanları ve bitkileri de katarak vaziyeti kurtarmaya çalışıyorsun ama bu seferde ayetin devamını unutuyorsun. Ayette açıkça insan canın bahsediyor. Ayete tekrar bakalım ki, yanlış olmasın.

İsra/33: Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.

Bak ne diyor ayetin devamında; "kim haksız yere öldürürse onu velisine yetki vermişizdir" İnsan canının bahsedildiği bir ayette bitki ve hayvan canlarının ne işi var?

Mâide/32:

Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitapta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.

Bu ayette öldürülmesi meşru canlara biraz olsun açıklık getirilmiş. Bir can karşılığı veya bozgunculuk çıkarmak karşılığı bir can öldürülebilirmiş. Hadi can karşılığı neyse de, bozgunculuk kapsamı çok geniş bir ifade. İşine gelmeyen herşeyi sokabilirsin içine.

"İnsan canı ancak; kendini savunma amaçlı ve başka hiçbir çare kalmadığında alınabilir." demişsin ya, bu ayet senin bu iddianı da çöpe atmış oluyor. Ayrıca kısasla can almada senin bu iddiana uymuyor, kısas savunma yok ki, sadece adaleti sağlama çabası var.

Yazının sonlarına doğru pek kibirlenmişsin. Herhalde kibrin biraz olsun sönmüştür şimdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte bu örnekte olduğu gibi; Allah için bile olsa bir insanın canını almak haramdır. İnsan canı ancak; kendini savunma amaçlı ve başka hiçbir çare kalmadığında alınabilir. Aksi haramdır. Ama…..

Ama, canlar sadece insan canından oluşmuyor değilmi zeki çocuk? hayvanlarında canı var, bitkilerinde canı var… Bunu da bize annelerimiz, babalarımız ilk aklımız ermeye başladığında öğretiyorlar değilmi?

Şimdi bildinmi hangi canlar haram değil.

Bak sen uyanığa Allah bile olsa insan canı alması haram öyle mi ?

Lut, Nuh kavimlerindeki insanları helak eden Uzza veya Menat mıydı ?

Senin Allahının haram dediği can; mümin denilen , dublörü koyun / koç olan can olmasın sakın.

tarihinde ironrose tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte bu örnekte olduğu gibi; Allah için bile olsa bir insanın canını almak haramdır. İnsan canı ancak; kendini savunma amaçlı ve başka hiçbir çare kalmadığında alınabilir. Aksi haramdır. Ama…..

Bakalım öyle mi? Hemen insanlık rehberi Kuran'a başvuralım:

Kasas:

14. Mûsâ olgunluk çağına ulaşıp gelişimini tamamlayınca biz ona ilim ve hikmet verdik. Biz iyilik edenleri böyle mükafatlandırırız.

15. Mûsâ halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, “Bu şeytanın işidir. O gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır” dedi.

16. Mûsâ, “Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet” dedi. Allah da onu affetti. Şüphesiz o, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

17. “Rabbim! Bana verdiğin nimetle asla suçlulara arka çıkmayacağım” dedi.

18. Korkarak, etrafı gözetleyerek şehirde sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen yine feryat ederek ondan yardım istiyordu. Mûsâ da ona, “Belli ki sen azgın bir kimsesin” dedi.

19. Mûsâ, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince adam, “Ey Mûsâ! Dün birini öldürdüğün gibi, beni de öldürmek mi istiyorsun. Sen ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arabuluculardan olmak istemiyorsun” dedi.

20. Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. “Ey Mûsâ! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık. Şüphesiz ben sana öğüt verenlerdenim” dedi.

21. Mûsâ korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıktı ve “Ey Rabbim! Beni bu zalim kavimden kurtar” dedi.

Bak Musa olgunlaşıp adam olmuş, üstüne üstlük Allah ona bir de ilim ve hikmet vermiş. Ama Musa ne yapmış, kavga eden iki kişi görünce hemen balıklama atlamış, üstelik meseleyi falan bilmeden direk kendi ırkdaşını kayırarak, rakibini bir yumrukta öldürmüş. Eee, hani nerde Musa'ya ceza? Peygamber olunca adam öldürmek serbest mi? Musa hala akıllanmamış, yine öldürmeye teşebbüs etmiş ama bu sefer suçunu cezalandırmak için halkın kendisini aradığını öğrenince çareyi tabanları yağlamakta bulmuş. Kaçarkende yüzsüzce tanrısına kendisini işlediği cinayet yüzünden cezalandırmak isteyen halkı zalim diye şikayet ediyor. Hem suçlu, hem güçlü, hem de arsız.

Musa'nın bir de başka bir peygamberle olan hikayesi var.

Kehf:

74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

75. Adam, “Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?” dedi.

80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.”

Burada da birlikte yolculuk yaptığı peygamber, gelecekte ana babasını azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuğu için bir erkek çocuğu öldürüyor. Daha çocuk birşey yapmamış, gelecekte yapacakmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyse biraz zor oldu ama haram kılınan can varsa, haram kılınmayan yani helal kılınan can da olduğunu anlamışsın. Ama bu seferde işin içine hayvanları ve bitkileri de katarak vaziyeti kurtarmaya çalışıyorsun ama bu seferde ayetin devamını unutuyorsun. Ayette açıkça insan canın bahsediyor. Ayete tekrar bakalım ki, yanlış olmasın.

İsra/33: Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.

Bak ne diyor ayetin devamında; "kim haksız yere öldürürse onu velisine yetki vermişizdir" İnsan canının bahsedildiği bir ayette bitki ve hayvan canlarının ne işi var?

Mâide/32:

Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitapta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.

Bu ayette öldürülmesi meşru canlara biraz olsun açıklık getirilmiş. Bir can karşılığı veya bozgunculuk çıkarmak karşılığı bir can öldürülebilirmiş. Hadi can karşılığı neyse de, bozgunculuk kapsamı çok geniş bir ifade. İşine gelmeyen herşeyi sokabilirsin içine.

"İnsan canı ancak; kendini savunma amaçlı ve başka hiçbir çare kalmadığında alınabilir." demişsin ya, bu ayet senin bu iddianı da çöpe atmış oluyor. Ayrıca kısasla can almada senin bu iddiana uymuyor, kısas savunma yok ki, sadece adaleti sağlama çabası var.

Yazının sonlarına doğru pek kibirlenmişsin. Herhalde kibrin biraz olsun sönmüştür şimdi.

Searcher1,

Gerçekten hala anlamıyormusun, kasıtlımı yapıyorsun. Bunu ciddi olarak anlamak istiyorum. Efendice, insanca bu soruma doğru cevap verirsen sevinirim.

Bak ne diyor ayetin devamında; "kim haksız yere öldürürse onu velisine yetki vermişizdir" İnsan canının bahsedildiği bir ayette bitki ve hayvan canlarının ne işi var?

DEMİŞSİN DE;

Bak, burada itiraz ettiğin cümlenin içinde zaten cevabın var. Kendin diyorsun, ayetin devamında”…” diye. Dediğin gibi bu kısım ayetin devamı. yani önünde bir şeyler var ve onunla bütün olabilir ancak bu kısım.

Ama sen ne yapıyorsun devam dediğin kısmı tek başına ele almakla; parçalayıp, ayet sadece buymuş gibi anlamaya çalışma hatasına düşüyorsun.

Tabiki, burada bitki, hayvan geçmeyecek, çünkü bu ayet; insan canıyla alakalı bir ayet onu anlatıyor. O nedenle veli, geçiyor ve hayvan falan geçmiyor. Ayeti bütün olarak ele alırsan, “haklı sebep olmadıkça; Allahın haram kıldığı cana…” dendiğini görürsün. Yani burada helal candan bahsetmiyorki, bitki yada hayvan geçsin değilmi….sanırım anlaşılmıştır.

Yazımı gene hatırlamayacaksın tabi… Yazımın en başında dedimki, kısasla ilgili hükümler ayrıca belirlendiğinden, kısas dışında haklı sebepler aranacak bu ayet için dedim…

Ayrıca, yazı sonundaki kibir değil, küçük esprili bir yaklaşımdı… Kibire düşmemeye hep dikkat ederim. Hep kavga, hep stresmi yaşamalıyız sizlerle… İnsan gibi espride yapabilmeli, şakalaşabilmeli, kabul etsek de etmesekte fikirlerimizi dayatmamalıyız değilmi…

Selamlar…

tarihinde aorskaya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakalım öyle mi? Hemen insanlık rehberi Kuran'a başvuralım:

Kasas:

Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, “Bu şeytanın işidir. O gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır” dedi.

16. Mûsâ, “Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet” dedi. Allah da onu affetti. Şüphesiz o, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Bak Musa olgunlaşıp adam olmuş, üstüne üstlük Allah ona bir de ilim ve hikmet vermiş. Ama Musa ne yapmış, kavga eden iki kişi görünce hemen balıklama atlamış, üstelik meseleyi falan bilmeden direk kendi ırkdaşını kayırarak, rakibini bir yumrukta öldürmüş. Eee, hani nerde Musa'ya ceza? Peygamber olunca adam öldürmek serbest mi? Musa hala akıllanmamış, yine öldürmeye teşebbüs etmiş ama bu sefer suçunu cezalandırmak için halkın kendisini aradığını öğrenince çareyi tabanları yağlamakta bulmuş. Kaçarkende yüzsüzce tanrısına kendisini işlediği cinayet yüzünden cezalandırmak isteyen halkı zalim diye şikayet ediyor. Hem suçlu, hem güçlü, hem de arsız. (1)

Musa'nın bir de başka bir peygamberle olan hikayesi var.

Kehf:

74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

75. Adam, “Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?” dedi.

80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.” (2)

Burada da birlikte yolculuk yaptığı peygamber, gelecekte ana babasını azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuğu için bir erkek çocuğu öldürüyor. Daha çocuk birşey yapmamış, gelecekte yapacakmış.

(1) Burada Musa daha peygamber olmadan, Firavunun yanında yaşarken ve Firavun ve toplumunun ne olduğunu çok iyi bildiği bir durumda yaşanan olay sözkonusudur.

Musa, burada Mazlum halk ile Firavundan güç alan halktan biri arasındaki kavgaları en iyi bilen biridir. Ama ne olursa olsun, sebep olduğu ölümü haklı görmek yerine pişman olup, Allah’tan af dilemesi öldürmenin o zamanda onaylanmadığını göstermiyormu? Allah Musayı affetti diyorsunda; edemezmi? Kısas hükümlerinin işte bundan sonra Musa peygamber yapıldıktan sonra geldiğini de sanırım hatırlarsın…

(2) Yolculuktaki adam peygamber değildir. O Peygamber olan Musa’ya göre gelecek gösterilen bir melektir. Bu nedenle Musa’nın kavrayamadığı şeyleri yapmaktadır. Görmüyormusunuz musa’nın itirazını…

Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Burada da insanlara ölümün yanlışlığı Musa peygamberimizin ağzından ne güzel gösterilmiştir. “Bir cana karşılık olmaksızın…”

tarihinde aorskaya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak sen uyanığa Allah bile olsa insan canı alması haram öyle mi ?

Lut, Nuh kavimlerindeki insanları helak eden Uzza veya Menat mıydı ?

Senin Allahının haram dediği can; mümin denilen , dublörü koyun / koç olan can olmasın sakın.

Sen, eğer en iyimser ihtimalle okuduğunu anlama özürlü değilsen ki öyle görünüyor,

Yazıyı çarpıtarak, gerçekleri gizleyerek taraftar toplamaya çalışan BİR ZAVALLI OLMALISIN.

Dürüst ol, yalanla, hileyle kazanmayı kazanç sayıyorsan çok yazık sana... Hep bu yönteme başvurup, yakalanıyor ve çok utanılacak bir duruma düşüyorsunuz.

Ben Allah bile olsa demedim. Allah için bile olsa dedim.

Allah bile bahane edilerek bir insanın canının insanlar tarafından alınamayacağını söyledim.

Asıl sen uyanıklık yapayım derken, foyası ortaya çıkan yalancı biri oldun.

Lut ve Nuh kavimlerindekileri helak edenlerin kendiliğinden bu canları aldığınımı sanıyorsunuz? Allah'ın görevlendirmesi size bir şey ifade ediyormu?

Ben insanların kendiliğinden alacakları-alamayacakları canları açıkladım. Sen konuyu tam kavramadan daldın...

Ama haram canlar sadece müminlerinki değil, senin gibilerinkini de kapsamaktadır.

tarihinde aorskaya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

(1) Burada Musa daha peygamber olmadan, Firavunun yanında yaşarken ve Firavun ve toplumunun ne olduğunu çok iyi bildiği bir durumda yaşanan olay sözkonusudur.

Musa, burada Mazlum halk ile Firavundan güç alan halktan biri arasındaki kavgaları en iyi bilen biridir. Ama ne olursa olsun, sebep olduğu ölümü haklı görmek yerine pişman olup, Allah’tan af dilemesi öldürmenin o zamanda onaylanmadığını göstermiyormu? Allah Musayı affetti diyorsunda; edemezmi? Kısas hükümlerinin işte bundan sonra Musa peygamber yapıldıktan sonra geldiğini de sanırım hatırlarsın…

(2) Yolculuktaki adam peygamber değildir. O Peygamber olan Musa’ya göre gelecek gösterilen bir melektir. Bu nedenle Musa’nın kavrayamadığı şeyleri yapmaktadır. Görmüyormusunuz musa’nın itirazını…

Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Burada da insanlara ölümün yanlışlığı Musa peygamberimizin ağzından ne güzel gösterilmiştir. “Bir cana karşılık olmaksızın…”

İyi iş be, sen sudan bir sebeple adamı öldür, ama ben pişman oldum, affet de affedilsin, yüksek yerden torpil diye buna diyorlar herhalde. Musa adam öldürmüş adam, adam öldürmenin hiçbir dinde affı yok. Kazayla adamın ayağına filan basmamış.

Üstelik utanmadan birde kendisini işlediği suçtan dolayı cezalandırmaya gelen halkı zalim diye şikayet ediyor.

Musa "Bir cana karşılık olmaksızın..." diyor ama aynı haltı kendi de yemiş. Kendi yapınca iyi de, başkası yapınca mı kötü?

musa'nın yolculuk yaptığı kişinin melek olduğunu nereden biliyorsun, yazıyor mu Kuran'da kim veya ne olduğu? Bütün İslam alem o kişinin Hızır olduğunda hemfikir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Apaçık kitap böyle demiş. Hadi iyi uykular.

Şaman, sen uyumaya, uçmaya devam et... Uyandığında cevaplayabilirsen eğer sorduklarımı cevaplayıver. Yoksa yeniden uyu, yada uç... Ne yaparsan artık...

Soru sormak ne kadar kolay değilmi?

Ama "soru sormayı bilen cevap vermeyide bilmelidir." Bu şaman özdeyişini hatırladınmı şaman?

Hatırlamadın değilmi?

tarihinde aorskaya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi iş be, sen sudan bir sebeple adamı öldür, ama ben pişman oldum, affet de affedilsin, yüksek yerden torpil diye buna diyorlar herhalde. Musa adam öldürmüş adam, adam öldürmenin hiçbir dinde affı yok. Kazayla adamın ayağına filan basmamış.

Üstelik utanmadan birde kendisini işlediği suçtan dolayı cezalandırmaya gelen halkı zalim diye şikayet ediyor.

Musa "Bir cana karşılık olmaksızın..." diyor ama aynı haltı kendi de yemiş. Kendi yapınca iyi de, başkası yapınca mı kötü?

musa'nın yolculuk yaptığı kişinin melek olduğunu nereden biliyorsun, yazıyor mu Kuran'da kim veya ne olduğu? Bütün İslam alem o kişinin Hızır olduğunda hemfikir.

1- Musa peygamber olmadan önce cana kıyıyor, pişman oluyor. Peugamberlikten sonra da kısas hükümlerini alıyor.

2- Sen de diğerleri gibi Hızır'ı nerden çıkarıp inanmak istiyorsan ona inan. İnançlarda zorlama yok demiştim. İşine gelmeyince İslam alimleri delil oluyor değilmi?

Neyse önemi yok zaten... Artık konu sonlanması gereken noktaya geldi. Herkes aslında söylenecekleri söyledi, başka söyleyecek bir şey bulamayınca başka konular açıp galip gelmeye, gerçekleri örtbas etmeye çalışmaya başladı...

Formu takip eden herkes okur, karara varır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

aorskaya'ya tekrar soruyorum: Rivayetlerin önemi yoksa, sadece Kuran ile konuyu açıklıyorsan, Kuran'dan önce başkasının yerine insanların kısas edildiğini nerden çıkardın?

Böyle bile olsa, niye kesin biçimde "hiç kimse başkasının yerine kısas edilmez" demek yerine niye hür, köle, dişi diye saçmalamış?

Link to post
Sitelerde Paylaş

aorskaya'ya tekrar soruyorum: Rivayetlerin önemi yoksa, sadece Kuran ile konuyu açıklıyorsan, Kuran'dan önce başkasının yerine insanların kısas edildiğini nerden çıkardın?

Böyle bile olsa, niye kesin biçimde "hiç kimse başkasının yerine kısas edilmez" demek yerine niye hür, köle, dişi diye saçmalamış?

la teziru vaziratün vizra uhra--kimsenin suçu başka kimseye yüklenemez ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

la teziru vaziratün vizra uhra

İyi de bunun "hüre hür, köleye köle, dişiye dişi" cümlesinin yerinde olması gerekirdi. Onu ben de biliyorum. Ama ayrı olarak işe yaramıyor.

"hüre hür, köleye köle, dişiye dişi" kalkacak, onun yerine bu gelecek de bir anlamı olacak. Yoksa Kuran zaten bir yerde söylediğinin başka yerde tersini çok söylüyor. Ona alışkınız zaten. B) Güç kazanıncaya kadar "sizin dininiz size", güç kazanınca "ya müslüman olur, ya öldürülürsünüz!" Bu taklaları iyi biliyoruz.

Eğer eskiden birinin yerine başkası kısas ediliyorduysa, böyle olması zorunlu. İki soruyu birlikte boşuna sormadım!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Searcher1,

Gerçekten hala anlamıyormusun, kasıtlımı yapıyorsun. Bunu ciddi olarak anlamak istiyorum. Efendice, insanca bu soruma doğru cevap verirsen sevinirim.

Bak ne diyor ayetin devamında; "kim haksız yere öldürürse onu velisine yetki vermişizdir" İnsan canının bahsedildiği bir ayette bitki ve hayvan canlarının ne işi var?

DEMİŞSİN DE;

Bak, burada itiraz ettiğin cümlenin içinde zaten cevabın var. Kendin diyorsun, ayetin devamında”…” diye. Dediğin gibi bu kısım ayetin devamı. yani önünde bir şeyler var ve onunla bütün olabilir ancak bu kısım.

Ama sen ne yapıyorsun devam dediğin kısmı tek başına ele almakla; parçalayıp, ayet sadece buymuş gibi anlamaya çalışma hatasına düşüyorsun.

Tabiki, burada bitki, hayvan geçmeyecek, çünkü bu ayet; insan canıyla alakalı bir ayet onu anlatıyor. O nedenle veli, geçiyor ve hayvan falan geçmiyor. Ayeti bütün olarak ele alırsan, “haklı sebep olmadıkça; Allahın haram kıldığı cana…” dendiğini görürsün. Yani burada helal candan bahsetmiyorki, bitki yada hayvan geçsin değilmi….sanırım anlaşılmıştır.

Ayeti parçalamaya çalışan sensin. Ayetin devamını görmezlikten gelip, orada bahsedilen canı, tüm canlılara genişletmek istiyorsun ama ayetin devamında açıkça insan canından bahsettiği anlaşılıyor.

"Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir." dendiği anda öldürülmesi haram kılınan can insan canı olduğu halde, öldürülmesi haram kılınmayan can neden tüm canlıları kapsasın?

Nisâ/92: Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. ...

Bak başka bir ayette ne diyor? Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değilmiş, ancak yanlışlıkla olması başkaymış. Mümininki canda, başkalarınınki değil mi?

Bu hadiste senin için değil, konuyu okuyanların daha iyi anlaması için:

4897 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de Allah'ın Resûlü bulunduğuma şehâdet eden kimsenin kanı, üç hal dışında helal değildir:

-Zina yapan dul.

-Cana can kısas.

-Dinden çıkıp cemâtten ayrılan."

Buhari, Diyat 6; Müslim, Kasâme 25, (1676); Ebu Dâvud, Hudûd 1, (4352); Tirmizi, Diyat 10, (1402); Nesai, Tahrim 5, (7, 90, 91), Kasâme 5, (8, 13).

Bu kanı 3 hal dışında helal olmayanlar sadece müslümanlar, müslüman olmayanlarınki haydi haydi helaldir.

Allah'ın öldürülmesini helal kıldığı canlar olmasa, başta Muhammed olmak üzere, 4 halifeler ve devamındakiler din yaymak için her tarafa saldırırlar mıydı?

Yazımı gene hatırlamayacaksın tabi… Yazımın en başında dedimki, kısasla ilgili hükümler ayrıca belirlendiğinden, kısas dışında haklı sebepler aranacak bu ayet için dedim…

Bozgunculuk haklı sebep oluyor yani. Peki bozgunculuğun kapsamına neler giriyor, onu da belirtmiş mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

aorskaya'ya tekrar soruyorum: Rivayetlerin önemi yoksa, sadece Kuran ile konuyu açıklıyorsan, Kuran'dan önce başkasının yerine insanların kısas edildiğini nerden çıkardın?

Böyle bile olsa, niye kesin biçimde "hiç kimse başkasının yerine kısas edilmez" demek yerine niye hür, köle, dişi diye saçmalamış?

Daha fazla anlamsız çırpınışlarda bulunacağına; "ya bu adam bu kadar yazıp, cevaplar veriyor. Bakayım şunun yazdığına, o ne demiş, onu anlayımda şunu mat edeyim" demek yerine hala rüzgar gülü gibi ortada dalgalanıyorsun.

Kuran'dan önce başkasının yerine insanların kısas edildiğini nerden çıkardın? DEMİŞSİN. Kuranın bu konu ile ilgili ayetlerin bizzat kendisinden çıkardım. Yazımda bunu anlattım. Git bak.

Saçmalayan ve bundan da kopamayan sensin. Neden bakara 178 gelmiş o da yazım da ve çeşitli yerlerde en az 15-20 defa anlatılmıştır.

Oradan bakıver amacın gerçekten tartışmaksa... Ama sen oraya bakmayıp yine yazılarınla sormaya devam edeceksin değilmi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yav ne dertleniyorsun? Yapacağın çok basit. Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi kısas ediliyor da örneğin köleye hür niye kısas edilemiyor, açıklayacaksın.

Köleyi öldüren hüre kısas yapılamayışının sebebi hikmeti nedir? Bunu açıklayacaksın, başka bir derdin yok!

Yok anlam bu değilse anlamı sen vereceksin. Bu yahu, ne var bunda dertlenecek?

Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi kısas ediliyor evet, katil hürse hür öldürün demiyor.

Kısas yapılan yanlışın birebir aynını yapana yapmak değildir.

Kalıplaşmış önyargılarla bakmayın olaya.

Muhammed sizin sandığınız kadar da salak değildi emin olun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1- Musa peygamber olmadan önce cana kıyıyor, pişman oluyor. Peugamberlikten sonra da kısas hükümlerini alıyor.

2- Sen de diğerleri gibi Hızır'ı nerden çıkarıp inanmak istiyorsan ona inan. İnançlarda zorlama yok demiştim. İşine gelmeyince İslam alimleri delil oluyor değilmi?

Neyse önemi yok zaten... Artık konu sonlanması gereken noktaya geldi. Herkes aslında söylenecekleri söyledi, başka söyleyecek bir şey bulamayınca başka konular açıp galip gelmeye, gerçekleri örtbas etmeye çalışmaya başladı...

Formu takip eden herkes okur, karara varır...

Musa peygamberlikten önce cana kıysın, sonra kıysın ne farkeder, cana kıymanın öncesi sonrası mı olur? Nasıl pişman olmuşsa ertesi gün tekrar diğer adama saldırıyor.

Sen meleği nereden çıkartmışsan, diğerleri de Hızır'ı oradan çıkartmışlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden bakara 178 gelmiş

Şaşırdın mı yahu? Ayetin kendisini mi kendisine kanıt gösteriyorsun? :lol:

Zaten biz bu ayetteki kısas hüre hür köleye köle dişiye dişi yapılır ifadesine karşı çıkıyoruz. Sen tutuyor bunu kanıt gösteriyorsun! Hiç olmazsa kirec daha tutarlı davranmaya çalıştı, getirdiği ayet Mekke dönemi propaganda ayeti ama, olsun en azından iyi denemeydi!

Sen tümden çuvalladın! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi kısas ediliyor evet, katil hürse hür öldürün demiyor.

Yani herhalde canım, şimdi katil her ne haltsa odur yani, köylü ise köylü, şehirli ise şehirli öldürün demeye de gerek olurdu o zaman, öyle saçmalık mı olur? Bu listenin sonu mu gelir? :lol:

Muhammed ya da ayetleri yazan her kimse işte, tabii aptal değildi! Bir adam kölesini öldürdüğünde kısas yapmaya kalkamayacağını biliyordu. Yoksa köleler elde mi tutulur? Hepsi ayaklanır maazallah! :D Kadınları dersen korku olmasa zaptedemezsin! Adam tutacak karısını dövecek, ters yerine vurur da ölürse şimdi, koca müslüman adama kısas mı yapacaksın? :D Bir kadın için, bir köle için koskoca hür adama kısas mı uygulanır? İlkel, vahşi ve geri isen uygulanmaz tabii...

Ya biz burda ne tartışıyoruz ya? Artık daral geliyor yani! Apaçık bu ayette allah, yani kuranı yazan adamlar halt etmişler, zırvalamışlar resmen, açıkça! Bu ayetin müslümanlar ilk kısas kısmını alır, dişi köle filan onlara hiç değinmezlerdi. Kimse de açıp aslına faslına bakmazdı.

İnternetin nimetleri bu gerçeklerin açıkça söylenmesi.

Dini bitirirse internet bitirecek. İnternette hiç bir şey gizli kalmıyor... :)

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani herhalde canım, şimdi katil her ne haltsa odur yani, köylü ise köylü, şehirli ise şehirli öldürün demeye de gerek olurdu o zaman, öyle saçmalık mı olur? Bu listenin sonu mu gelir? :lol:

Muhammed ya da ayetleri yazan her kimse işte, tabii aptal değildi! Bir adam kölesini öldürdüğünde kısas yapmaya kalkamayacağını biliyordu. Yoksa köleler elde mi tutulur? Hepsi ayaklanır maazallah! :D Kadınları dersen korku olmasa zaptedemezsin! Adam tutacak karısını dövecek, ters yerne vurur da löürse şimdi koca müslüman adama kısas mı yapacaksın? :D Bir kadın için, bir köle için koskoca hür adama kısas mı uygulanır? İlkel, vahşi ve geri isen uygulanmaz tabii...

Ya biz burda ne tartışıyoruz ya? Artık daral geliyor yani! Apaçık bu ayette allah, yani kuranı yazan adamlar halt etmişler, zırvalamışlar resmen, açıkça! Bu ayetin müslümanlar ilk kısas kısmını alır, dişi köle filan onlara hiç değinmezlerdi. Kimse de açıp bakmazdı.

İnternetin nimetleri bu gerçeklerin açıkça söylenmesi.

Dini bitirirse internet bitirecek. İnternette hiç bir şey gizli kalmıyor... :)

anlamadım sen şimdi ne dedin :)

orada bir söylem var.

adamın biri çarpık düzende çıkıyor ve öyle değil şöyle yapılmalı diyor.

düşmanı ne kadar ciddiye alırsan düşmanın o kadar güçlenir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...