Jump to content

Niçin Yaşıyoruz ?


Recommended Posts

İnce Ayar

Söylediklerin öyle basit konular ki, bunlara takılanlara şaşıyorum.

Tane bir mikron daha kalın olsa elekten geçemeyecekti! Vay beee! Ne hassas ayar! E tabii geçemezdi, geçemeyen milyonlarca tane gibi!

Çakıl tanesi bir milim büyük olsa sahilin bir santim daha uzağında olacaktı, İnce ayara bak!

Dünya az daha hızlı olsa yörüngeden çıkacaktı! Az yavaş olsa güneşe düşecekti! E yahu elbette öyle, düşen düştü, uçan uçtu da öyle dünya kaldı!

Hiç gazoz kabarcığı evrenler kuramını duydun mu? Sayısız evrende elektronlar çekirdeklerine yapışmış, sayısız evrende de yörüngeden çıkmıştır! Sayısız evrende hayat oluşmamıştır. Biz oluşanında, elektronların yörüngede kaldığı evrende yaşıyoruz!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 91
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ben ölünce ne olacağız diye merak etmeyi anlamıyorum. Bu merakın ölünce ne olacağını değiştirir mi? Faraza tekrar dirileceksin. Yok olacağım dediğin zaman dirilecekken artık dirilmeyecek misin? faraza hortlayacaksın. Yok olacağım deyince artık hortlamayacak mısın? Faraza vampir olacaksın. Yok ben öldükten sonra kurtinsan (cinsiyet ayrımı yapmayalım) olacağım desen artık vampir olamayacak mısın?

Ne bu saçmalık ya? Diyelim yok olacaksın. Olmayacağım deyince artık yok olmayacak mısın? Neyi merak ettiğinizi anlamıyorum. Yok olursak oluruz zaten, olmazsak bakarız kurt mu olduk, hırt mı olduk, zort mu olduk, hort mu olduk ne olduysak bakarız duruma yahu! Bu neyin telaşı ben bir türlü anlayamıyorum?

Sahi bu merakçılar neyin derdine düşüyorlar, ben bunu cidden anlayamıyorum.

İşte bu!

İçimi okumuşsun gibi demirefe.

Ben de hiç anlamıyorum. Hatta o kadar anlamıyorum ki, sorun bende mi falan diyorum bazen. Demiyorum da, geçmişte dedim.

İnsanlar düşünüyor, düşünüyor, bir dolu şey kuruyor, tahminlerde bulunmaya çalışıyor.. Ölünce her şeyin biteceğini bilen ve bunu kabul ediyor görünenler bile tedirgin. Onlar da bu defa yokluğun nasıl bir şey olduğunu düşünüyor.

Bana inanılmaz garip geliyor bu ölüm sonrasını düşünme durumu.

Sonra da diyorum ki "ben mi çok sığım, ben mi olayın ciddiyetinin farkında değilim, benim mi kafam basmıyor?"

İletini okuyunca çok mutlu oldum valla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

diyorum ki "ben mi çok sığım, ben mi olayın ciddiyetinin farkında değilim, benim mi kafam basmıyor?"

Yok dostum, insanlar çok kuruntulu! Yok şimdi, tasası çekilecek şeylerin tasasını çekseler de, duyarlı, incelikli filanlar desem! Yok yahu, nerde? Kafayı benliklerine takmışlar. E ben ne olacağım? Elinin körü olacaksın, arpacı kumrusu gibi düşününce ne olacağın değişecek mi, ne olacaksan olacaksın işte! Olunca bakarsın ne oluyor ne bitiyor!

Biraz da benliğinizden, egonuzdan başka şeyler düşünün, başka şeyleri merak edin yahu! Çiçekleri düşünün, böcekleri düşünün, sanatı, aşkı, psikolojiyi, duyguları, nedensellikleri, neyin nelere neden olduğunu, bilimi düşünün!

Yahu I Feel, ben "çocuğum yok, benim soyadım kaybolacak" diye kafayı sıyıran gördüm yahu! Ulan bu adamın soyadı devam etmeyince dünya mı batacak, bu ne ya?

Bunca kadının soyadı devam etmedi, çocuğuna, canından doğurduğu, can parçası çocuğuna elin adamı soyadını verdi, şimdi bu kadının dünyası başına mı yıkıldı, dünyası mı karardı yahu?

Ben onu bunu bilmem, insanlar resmen manyak! Ötesi yok. Egoları şişe şişe patır patır patlıyor! Empati, diğergamlık, incelik, duyarlık filan kalmamış. Varsa yoksa balon gibi şişmiş, rüzgarda sürüklenen, dalgalarla zıplayan ego!

Dinlisi de, dinsizi de farklı değil. Kafa bir şeye takılıyor, ötesi yok... Takıldığı yerde cızırt cızırt... Başka bir nane yok!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç olacağından bu kadar eminsen neden halen yaşıyorsun? Keşke ben de senin kadar yüzde yüz emin olabilsem. Ortak olduğumuz bir nokta var o da insanların değersizliği. Değersiz varlıklarız. Ama bir sistemin parçası olabileceğimiz gibi bir olasılık var. Sen de yaftalamadan konuşamayanlardansın sanırım ama new ageye de karşıyım. Bütün ideolojilere karşıyım bir gerçek varsa onu arıyorum. Hiçbir ideolojinin mensubu olmadığım için de gurur duyuyorum çünkü ateizm de bir ideolojidir aynı teizm gibi. Ben ikisinden de değilim ortada durup her ikisini de dinliyorum ve ortak noktalarını buluyorum. Ama ateistler öldükten sonra hiçlik var deyip ölüm sonrasını araştırmıyorlar, teistler de aptalca yaşayıp gidiyorlar dini düzenleri, ritüelleri içinde. Aşırılıklar insanı kör ediyor.

Mesele bu zaten yaşamanın veya yaşamamanın hiç ama hiç önemi yok. Sen konuyu açan arkadaş gibisin, o ailem üzülür diye yaşama bağlanma güdüsü geliştirmiş sende yeniden gelicez zaten güdüsü, senin saçma teorini çok basit bir soru ile darmadağın ettim. Bilincin sonsuza dek yok olduğunu ispat ettim, bunu kafaya takıyorsan rahat ol. Sonsuza kadar yok olacaksın rahatça ölebilirsin. Ölüm sonrasını araştıracak bir neden yok doğmadan önceki gibi hiçlik olacaksın ama senin canlılık bilincin bu meseleyi anlamayı ve kabullenmeyi red ediyor. Üzülme kuzum sadece hiçlik olacaksın. :D

tarihinde Collapse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

I Feel, sana beni çok etkileyen bir anekdot anlatayım: Bir kadın biyolog var. Adı Patricia Moehlman. Hayatını biyolojiye adamıştır. Afrika'da ünlü Sernegiti ovasında göç eden hayvanları izlerken, tüm çabalarına rağmen yavrusunu bir sırtlana yem olmaktan kurtarmayı başaramayan bir anne ceylanın öfkesine tanık olur. Anne ceylan, yavrusunun sırtlanın dişleri arasında can verişini çaresizce izledikten sonra, birden çevrede artık kapmak için dolanan çakallara büyük bir öfkeyle saldırır. Öfkesi dinip acısını bastırıncaya kadar çakalları kovalar. Patricia insanınkini çok andıran bu davranışı gözlemlerken kendini ceylan ile özdeşleştirerek derin düşüncelere dalar. Hayvan zihni bizimkinden ne ölçüde farklı ve ne ölçüde benzerdir? Bu merak tüm benliğini kaplar.

Ben de bir hayvanın zihnini okuyabilmek için neler vermezdim! Onların masum bakışlarının ardında ne olduğunu ölesiye merak ediyorum!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben ölünce ne olacağız diye merak etmeyi anlamıyorum. Bu merakın ölünce ne olacağını değiştirir mi? Faraza tekrar dirileceksin. Yok olacağım dediğin zaman dirilecekken artık dirilmeyecek misin? faraza hortlayacaksın. Yok olacağım deyince artık hortlamayacak mısın? Faraza vampir olacaksın. Yok ben öldükten sonra kurtinsan (cinsiyet ayrımı yapmayalım) olacağım desen artık vampir olamayacak mısın?

Ne bu saçmalık ya? Diyelim yok olacaksın. Olmayacağım deyince artık yok olmayacak mısın? Neyi merak ettiğinizi anlamıyorum. Yok olursak oluruz zaten, olmazsak bakarız kurt mu olduk, hırt mı olduk, zort mu olduk, hort mu olduk ne olduysak bakarız duruma yahu! Bu neyin telaşı ben bir türlü anlayamıyorum?

Sahi bu merakçılar neyin derdine düşüyorlar, ben bunu cidden anlayamıyorum.

geleceğin derdine düşmek gayet insani bişey...

yani ne olur benim halim acaba gelecekte...

bu günden bişey yapabilir miyim acaba ilerideki durumumu düzeltmek için...

şeklinde düşünmek gayet doğal...

öldükten sonrasını sanki yarını düşünüyormuş gibi gör...

uyudun uyandın yarın oldu ve sen yine aynı dünkü gibi hayata devam ediyorsun...

ama dünde yaptıklarınnın devamını etkisini yaşamaya devam ederek...

işte yarınınlarının güzel geçmesi için bu gününü verimli ve güzel geçirmenin yolunu arayıp araştırmak lazım...

eğer uyuyup uyanmazsak bu günüzümüz güzel geçmiş olur...

uyanırsak dündeki hatalarımızın acısını kederini sıkıntısını yaşamamak için elimizden geleni yapmalıyız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

I Feel, sana beni çok etkileyen bir anekdot anlatayım: Bir kadın biyolog var. Adı Patricia Moehlman. Hayatını biyolojiye adamıştır. Afrika'da ünlü Sernegiti ovasında göç eden hayvanları izlerken, tüm çabalarına rağmen yavrusunu bir sırtlana yem olmaktan kurtarmayı başaramayan bir anne ceylanın öfkesine tanık olur. Anne ceylan, yavrusunun sırtlanın dişleri arasında can verişini çaresizce izledikten sonra, birden çevrede artık kapmak için dolanan çakallara büyük bir öfkeyle saldırır. Öfkesi dinip acısını bastırıncaya kadar çakalları kovalar.

Ne oldu sonra o anne ceylana, çakalları kovaladı, eee?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben onu bunu bilmem, insanlar resmen manyak! Ötesi yok. Egoları şişe şişe patır patır patlıyor! Empati, diğergamlık, incelik, duyarlık filan kalmamış. Varsa yoksa balon gibi şişmiş, rüzgarda sürüklenen, dalgalarla zıplayan ego!

Umarim evrimden, biyolojiden haberin vardir? Eger varsa, eger kainattaki, hayvanlar alemindeki duzenin farkindaysan bilmelisin ki her hayvan evvela kendi nefsini dusunur, daha sonra da (akrabalardan baslayip) diger hemcinslerini dusunur. Insan (muhtemelen buna yunuslari da ilave edebiliriz) gibi daha gelismis hayvanlar ise diger hayvanlara karsi da az da olsa empati gosterebilir.

Fakat hayvanlar aleminde(ki, biz, Homo Sapiens, de hayvaniz!) aslolan sadece ve sadece kendi egonu dusunmektir. Diger insanlar hakkinda tasalansan bile yine bilerek veya bilmeyerek kendi egonu tatmin etmek icin yapiyorsundur.

Neticede yaptigin her davranis,- yetim bir cocugu doyurmaktan tut, sakat bir kopege su vermeye tut,- kendin icin yapiyorsundur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

La büyütmeyin meseleyi:

Hiçliktin.

Anan Baban cinsel ilişki kurdu , tıpkı diğer yüzlerce, binlerce hayvan gibi.

Doğdun.

Yaşadın.

Kendini sürekli çok önemli, değerli gördün. Fakir yada zengin, mutlu veya mutsuz bir yaşantın oldu.

Yaşamı ve amacını sorgulamaya başladın.

Her şeyin boş ve anlamsız olduğunu fark ettin. Bunu kabul edemedin ise kendini ilahi dinlere yada new age saçmalıklarına adadın.

Öldün ve sonsuza kadar yok oldun.

İşte bütün mesele bu. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

ölüm bir son değil

Tabi son değil başlangıç.Bilincin yokolmuşluk durumunun başlangıcı.Bu noktan başlayarak sonsuza kadar ''yok'' olarak kalıyor.

Bunlar sadece kelime oynu. ''Ne'' için son değil, yada ne için son.

Herşey bişeyin sonu olabilir, yada başlangıcı.Tamamen bakış açısına bağlı.

Gerçek şu ki aslında hiçbişey başlayıp bitmiyor, madde/enerji devinip duruyor sadece, devniyor deviniyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

neyi paylaşamıyoruz aslında?

adam ölüyor yahu tek hayatı var onu da veriyo işte, zengin olacam, ünlü olacam, süper olacam, başbakan hatta padişah olacam diye.

işte bir hayatın var, herşeyin de o, yekün onun içinde ne kadar mutlu yaşadığına bakar yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tabi son değil başlangıç.Bilincin yokolmuşluk durumunun başlangıcı.Bu noktan başlayarak sonsuza kadar ''yok'' olarak kalıyor.

Bunlar sadece kelime oynu. ''Ne'' için son değil, yada ne için son.

Herşey bişeyin sonu olabilir, yada başlangıcı.Tamamen bakış açısına bağlı.

Gerçek şu ki aslında hiçbişey başlayıp bitmiyor, madde/enerji devinip duruyor sadece, devniyor deviniyor..

insanlar nasıl evrilmişler ki bilinçlerinin bir yerinde her daim öte dünya fikrini taşıyabilmişler. pekala bu evrim insanların beyinlerinin hiçbir yerinde öte dünya fikri taşımamması şeklinde de olabilirdi ama olmamış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

insanlar nasıl evrilmişler ki bilinçlerinin bir yerinde her daim öte dünya fikrini taşıyabilmişler. pekala bu evrim insanların beyinlerinin hiçbir yerinde öte dünya fikri taşımamması şeklinde de olabilirdi ama olmamış.

Öte dünya fikri kalıtımla aktarılan bişey değil.Evrimle de hiç alakası yok.

Çok basit.Önceleri hayal/rüya olarak doğan öte dünya sonraları iyi bir avuntucu olarak inanca dönüşüyor. İnançlar nasıl yaşar bilirsin zaten.Nesilden nesile ''dogma'' olarak ''öğretilme'' yolu ile aktarılıyor. DNA zincirinde ''öte dünya inancı'' diye bir parça yok yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tam tersini düşünseydik soru şöyle olacaktı: "Niçin yaşamıyoruz?"

Yani Cem Yılmaz'ın "Lan bu uzayda hayat yok" esprisi gibi. Yaşamasaydın soramayacaktın işte.

Evren neden var, neden herşey bu kadar hassas ayarlanmış, neden varlık değil de yokluk gibi saçma sorular.

Var ki sorabiliyorsun değil mi, evren ile en son öğrenebileceğin şey de başka evrenlerden doğduğu, veya var da bizim göremiyor oluşumuz veya herşeyi kazanda karınca toplam bir yokluk olacağı olabilir. İşte 10 milyarlık dolarlık sorunun cevabını verdim.

Kamil Abi'nin bizimle olma nedeni, bizimle olmuş oluşudur. Mesajı da verdim , sırrı da kimseye söylemeyin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öte dünya fikri kalıtımla aktarılan bişey değil.Evrimle de hiç alakası yok.

Çok basit.Önceleri hayal/rüya olarak doğan öte dünya sonraları iyi bir avuntucu olarak inanca dönüşüyor. İnançlar nasıl yaşar bilirsin zaten.Nesilden nesile ''dogma'' olarak ''öğretilme'' yolu ile aktarılıyor. DNA zincirinde ''öte dünya inancı'' diye bir parça yok yani.

Tam emin olmamak lazım.

DNA'da bilgi depolandığını biliyoruz. Bu bilgi ne işe yarıyor? Bizim bedenimizin "yapım şeklini" gösteriyor. O bedeni de sonrasında bazı "fonksiyonları" yapmaya eğilimli tasarlıyor, bebek emiyor ve ağlıyor, bunu belki onlarca kasını aynı anda belli şekillerde kullanarak yapabilir. Yani genetik bilgi sadece ağzı burnu kasları değil, bunların fonksiyonlarını da programlıyor.

DNA'nın bir inşaat tarifi olduğunu biliyoruz, ama bu inşaat talimatnamesi birbiriyle etkileşerek binanın planını da , çalışma şeklini de programlıyor.

Beynin "öğrenmiş" doğduğunu söyleyemeyiz, ama "öğrenmemiş" doğduğunu da söyleyemeyiz. Hala çok karmaşık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte bu!

İçimi okumuşsun gibi demirefe.

Ben de hiç anlamıyorum. Hatta o kadar anlamıyorum ki, sorun bende mi falan diyorum bazen. Demiyorum da, geçmişte dedim.

İnsanlar düşünüyor, düşünüyor, bir dolu şey kuruyor, tahminlerde bulunmaya çalışıyor.. Ölünce her şeyin biteceğini bilen ve bunu kabul ediyor görünenler bile tedirgin. Onlar da bu defa yokluğun nasıl bir şey olduğunu düşünüyor.

Bana inanılmaz garip geliyor bu ölüm sonrasını düşünme durumu.

Sonra da diyorum ki "ben mi çok sığım, ben mi olayın ciddiyetinin farkında değilim, benim mi kafam basmıyor?"

İletini okuyunca çok mutlu oldum valla.

İyi de o zaman kökten bu forumun kurulması yanlış, saçma, sığca.. Sorgulamak ve merak etmek, araştırmak sığlıksa, lüzumsuzluksa bilim de sığ, lüzumsuz, gereksiz, bu forumda bu konuları tartışmak da gereksiz. Birşeyleri araştırmak ve merak edip sorgulamak da aptalca... Neden bu tartışma forumunda yazıyorsunuz o zaman sorgulamak, bilinmeyeni anlamaya anlatmaya çalışmak sığlıksa? Sorgulamak kadar insanca birşey var mı yahu bu dünyada? Yobazlık değilmidir sorgulamamak, merak etmemek? Yobazlar kitapta ne yazarsa onu kabul eder başka birşeyi araştırıp merak etmezler. E sizinki de yobazlık olmuyor mu şimdi neden sorguluyorsun neden merak ediyorsun kardeşim diye çıkışıyorsunuz? Ölüm sonrasını araştırmak kadar mantıklı bir davranış yoktur. İnsan bilgiye ulaşmak ister. Sonsuz bilgiyi. Ama anlaşılan at gözlüklerinden hoşlananlar var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesele bu zaten yaşamanın veya yaşamamanın hiç ama hiç önemi yok. Sen konuyu açan arkadaş gibisin, o ailem üzülür diye yaşama bağlanma güdüsü geliştirmiş sende yeniden gelicez zaten güdüsü, senin saçma teorini çok basit bir soru ile darmadağın ettim. Bilincin sonsuza dek yok olduğunu ispat ettim, bunu kafaya takıyorsan rahat ol. Sonsuza kadar yok olacaksın rahatça ölebilirsin. Ölüm sonrasını araştıracak bir neden yok doğmadan önceki gibi hiçlik olacaksın ama senin canlılık bilincin bu meseleyi anlamayı ve kabullenmeyi red ediyor. Üzülme kuzum sadece hiçlik olacaksın. :D

Ölüm sonrasının hiçlik olduğunu kanıtla çürütülemeyecek delillerle ben de sorgulamaktan vazgeçeyim senin gibi at gözlüklerimi takayım sağlı sollu. Ben en azından körü körüne bir bilgiye bağlı değilim sürekli araştırıyorum, böyle bir olasılığın da varolabileceğine kendimi kapatmıyorum. Şu an gözümde ölüm sonrası hiçlik de, ölüm sonrası hayat da yüzde 50. Çünkü ölüm sonrasına inananlar psikolojik bir yanılgıya düşmüş olabilirler. Ya da ölüm sonrası hiçliğe inanalar yine psikolojik sebeplerle ölüm sonrasının hiçlik olması işlerine geleceği için, öyle düşünmekten zevk alacakları için sorgulamadan buna inanmış olabilirler. Her iki tarafta da hata payı var. Ben en azından beynimi kullanarak sorguluyorum. Sorgulamayı bırakanlara da üzülüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölüm sonrasının hiçlik olduğunu kanıtla çürütülemeyecek delillerle ben de sorgulamaktan vazgeçeyim senin gibi at gözlüklerimi takayım sağlı sollu. Ben en azından körü körüne bir bilgiye bağlı değilim sürekli araştırıyorum, böyle bir olasılığın da varolabileceğine kendimi kapatmıyorum. Şu an gözümde ölüm sonrası hiçlik de, ölüm sonrası hayat da yüzde 50. Çünkü ölüm sonrasına inananlar psikolojik bir yanılgıya düşmüş olabilirler. Ya da ölüm sonrası hiçliğe inanalar yine psikolojik sebeplerle ölüm sonrasının hiçlik olması işlerine geleceği için, öyle düşünmekten zevk alacakları için sorgulamadan buna inanmış olabilirler. Her iki tarafta da hata payı var. Ben en azından beynimi kullanarak sorguluyorum. Sorgulamayı bırakanlara da üzülüyorum.

Panteon sorun ölüm sonrasında yaşam olmasına ihtimal vermende değil, ölüm sonrasında yaşam olması ihtimalini olmaması ihtimaline eşit görmende. Dinler zaten bu belirsizliklerden besleniyor. Sana ölümden sonra yaşamın olmadığına dair deliller sunabilirim. Evrim olgusunun gerçekliğini kabul ediyorsundur. Bir ateist, rasyonel düşünen tüm insanlar bütün bilimsel delillerin ittifak ettiği bu gerçeği kabul ederler. Evrim teorisine göre tüm canlıların kökeni ortaktır. Canlılardan hiçbirisi diğerinden daha özel ve seçkin değildir. Canlılardan her biri ölümlüdür. İnsan da bir maymun türüdür. Filogenetik sınıflandırmada insanlar Eski Dünya maymunları grubundandır. Şimdi bir düşünelim, insanın ölümden sonra yeniden bilinçli bir şekilde dirileceğini düşünmek diğer canlıların da dirileceğini düşünmeyi gerektirir. Aksi takdirde insanların dirileceğine inanıp, diğer canlıları dışlamak insanı özel tasarlanmış ve ilahi bir varlık olarak görmektir. İnsanı özel tasarlanmış ve ilahi bir varlık olarak görmeyen herkes insanın da diğerleri gibi etten kemikten oluşan bir hayvan türü ve genlerini kopyalamak dışında varlık amacı olmayan bir atom yığını olduğunu bilir. Öncelikle korkularından beslenen antropomorfik, insanmerkezci düşünce yapısından derhal kurtulman ve fantezilerle kendini avutmaman gerekiyor. Bizler Dünya üzerindeki canlı türlerinden birisiyiz. Biz ölümsüz olacağız da diğer hayvanlar kelek mi de yeniden dirilmiyorlar? İnsanı özel yaratılmış olarak gören animistik düşünceler dinlerin doğuşunda etkilidir. Unutma ki insan dediğimiz hayvan türü 13,7 milyar yıldır var olan evrenin sadece son 200 000 yılında, Samanyolu adındaki ıssız bir galaksinin, dıştaki bir kolu olan Avcı kolunun, küçük bir yıldızı olan Güneş'in 3.gezegeni üzerinde yaşayan bir canlı türüdür. Bu gerçekleri inkar etmek yakışmaz. Sorgulamak bir kanıya varmayı engellemez. Sorunlu olan sorgulamadan kanıya varmaktır. Sorguladıktan sonra varılan bir sonuca inanmak gerekir. Ölümsüz olan genlerdir. Genler her seferinde bir nesilden diğerine atlar ve varlıklarını sürdürür. Ama bizi biz yapan bilincimiz, çürüyecek olan beynimizle birlikte yok olmaya mahkumdur.

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...