Jump to content

Ruh var mıdır, Ölen birisinin tüm organları çalıştırılsa bile neden tekrar dirilmez


Recommended Posts

Ruh var mıdır,Ölen birinin cesedi bugunki imkanlarlar çalıştırılsa insan tekrar yaşar mı?

Aşagıda bir yazı var akademik, adamlar ünüversitede kürsü bile kurmuslar

http://www.astroset....sim/psi/p31.htm

Bilim hiç bir zaman ölüm ve ölümden sonra yaşamın olduğuna dair en ufak bir bilgi bulamayacaktır.Aynı şekilde ruhuda,bu bir tek peygamberlerin sonuncusu Hz.Muhammed (S.A.V) nasip'a olmuştur.

tarihinde Teblig tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 98
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bilim hiç bir zaman ölüm ve ölümden sonra yaşamın olduğuna dair en ufak bir bilgi bulamayacaktır.Aynı şekilde ruhuda,bu bir tek peygamberlerin sonuncusu Hz.Muhammed a.s nasip olmuştur.

aşağıdaki film " fi tarihinde " rusyada deneyde çekilmiş. valla belli olmaz.. ilerde bilim ölümü çözüp çare bile bulabilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

yaw bunlar kitabın yazdığı... tamam halen daha da ölümden kaçış yok. ama ölüm gerçekten yok oluş mu o da belli değil.. paralel evrenlerde geçiş yapıyorsun belki de ?... belkide kitabın dediği doğru....

bunları bi kenara bırakacak olursak eğer...Bir gün bilimin bunu çözebileceğini düşünmek de çok saçmalık değil bence..

1400 yıl önce yarıldığı iddia edilen "AY' a" gidileceği söylenseydi.... o zaman kim inanırdı?.... (belki ay yarıldı vs. iddialarını da atmazlardı ozaman ) :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyelimki günün birinde bilim teknoloji okadar geliştiki. beyin nakli yapabiliyorlar artık. yaşlandın vücudun iflas etti artık.. alıyorlar beynini... yeni bir vücuda takıyorlar ? nasıl ?

yada beyindeki bilgiyi depo ediyorlar bilgisayara vs. ve yeni bir vücuda aktarıyorlar. ? çok mu uçuk kaçık oldu ?..... neden olmasın ?

vücudu nerden bulcaklar demi ?.. insan genom projesi---kopyalama teknolojisi desem ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bunları bi kenara bırakacak olursak eğer...Bir gün bilimin bunu çözebileceğini düşünmek de çok saçmalık değil bence..

Belki milyonlarca yıl sonra birşeyler olabilir.Ama dünyanın o kadar vakti yok çünkü

Peygamber efendimiz; “Ben kıyametin kopacağı aynı saatte gönderildim. Ancak, şunun şunu geçmesi gibi ben kıyamet saatini geçip biraz evvel geldim” buyururlar ve orta parmağı ile şehadet parmağını gösterirler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Sorunun sebebi bence açık zaten. cevaplarda denmişki kalp çalışsada neden ebedi olmuyor yinede ölüyor insan.

evet kalbi pillerle veya yaşam destek üniteleriyle vs çalıştırabilirsiniz ve organ nakliylede bi insanın ömrünü uzatabilirsiniz. hatta bilim adamlarının labaratuar ortamında organ yapmaya çalıştıklarını biliyoruz başarılı denemelerde söz konusuydu ( tamamen başarabildilermi şimdilik bilmiyorum)

yalnız biraz yüzeysel düşünüyorsunuz yani yaşamamızı sağlayan en önemli organımız kalp değil beyindir yani beynimiz ve bütün organlarımız yaşlanıyor buda şu anki imkanlarla ne yaparsak yapalım ölümsüz olabilmemizi zorlaştırıyor.

sözümün özeti yani bütün organlarımızı yenilesek çalıştırsakda beynimiz yaşlanıyor herşeyden önemlisi.

şimdi kimse çıkıpda ya beynide değiştirsek ruh olman yine yaşanmaz derse cevabımı şimdiden vereyim beynide değiştirseler büyük ihtimalle vücudun ömrü belki birazdaha uzar lakin beyin değiştiği için o kişi biz olmayız yani yine ölmüşüz demektir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

kalp krizi geçirenlerinde organları tam niye ölüyorlar o zaman

bu sorunun cevabını tıbbi terimlerle açıklayamam ama oksijensiz kalan hücrelerin ölmeye başlaması olabilirmi bunun sebebi?

ayrıca organ nakliylede aynı organlar çalışmaya devam edebiliyor başka bedenlerde bildiğiniz gibi

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah’ı inkâr etmek sapıklığına düşenler mecburen ruhunda varlığını inkâr ederler. Çünkü ruhun varlığı kabul edilirse onu yaratan Allah’ta kabul edilecektir, öyleyse ruhun varlığının ispatı ile Allah’ın varlığı da ispat edilmiş olur.

Şimdi ruhun varlığına ait bazı delilleri yazalım:

1- Beyin açılarak parmağı oynatmakla görevli sinire tembih yapılsa parmak hareket eder. Fakat asla bir düğmeyi ilikleyemez. Çünkü düğmeyi iliklemek kompleks bir harekettir. Ve hiçbir siniri tahrik etmekle bu fiili gerçekleştiremezsiniz. O halde parmağa düğmeyi iliklendiren beyin değilse nedir? Elbette ruh.

2- Maddenin hareket edebilmesi için ona maddi bir temas gerekir. Hâlbuki televizyon seyreden insan güler, ağlar, korkar, heyecanlanır ve hakeza… Acaba gülen veya ağlayan madde midir? Elbette hayır. Çünkü maddi bir temas gerçekleşmedi. Öyleyse bu fiiller kime aittir? Elbette ruha.

3- Bir insanı ölmeden tarttık 70 kg. öldükten sonra tarttık yine 70 kg. Acaba bu insandan ne çıktı ki güler, koşar, konuşur iken cansız bir hale geldi? Elbette ruh. Çünkü maddi bir kayıp olmadığı tartı işlemi ile anlaşıldı.

4- Herkesin beyni aynı şekilde çalışır. Buna rağmen fikir ayrılıkları vardır. Acaba bu fikir ayrılıklarının sebebi nedir? Elbette farklı ruhlarının bulunmasıdır. Eğer fikir sadece beynin bir fonksiyonu olsaydı herkes aynı düşünürdü. Zira maddenin sıfatları sabittir.

5- Maddi bilimin dahi kabul ettiği telepati, ruhun varlığından başka bir şey ile izah edilemez. Birbirlerinden kilometrelerce uzak olan iki insanın vasıtasız muharebe etmesi madde ile nasıl izah edilebilir?

6- Telekinezi denilen maddeye temas etmeden düşünce ile maddeyi hareket ettirmek ancak ruhun varlığı ile izah edilebilir. Dikkat ve konsantrasyon sonucunda kaşıkları eğenleri, önlerindeki eşyaları harekete geçirenleri gördük veya okuduk. Acaba bu hadiseyi madde ile izah etmek mümkün müdür?

7- Rüyalar da ruhun varlığına delildir. Birçok zaman rüyamızda gördüklerimizin o gün veya daha sonra vukua geldiğini görürüz. Bu ruhun gayb âlemlerine yakınlaşması sonucunda elde ettiği bilgidir. Ruhu inkâr edersek bu hadiseyi ne ile izah edebiliriz?

8- Şimdi hayalinizi kullanarak vücudunuzdaki bütün etleri bir yerde toplayınız. Şimdi de kemikleri ve sırasıyla kıllar, gözleri, tırnakları ve diğer maddi azaları bir yerde toplayınız. Şimdi soruyorum, duygularınız nerede? Şefkat, muhabbet, aşk, hırs, kin gibi yüzlerce duygu nerede? Eğer bunlar maddi bedenin malı olsaydı onları da hayalen bir tarafa ayırmamız ve vücutlarını görmemiz gerekirdi. Demek bu duygular cismin değil, ruhun malıdır.

9- İnsanlarda lütuf, cömertlik, cesaret, ilim gibi sıfatlar farklı farklıdır. Birisinde deniz iken, diğerinde damladır. Eğer bunlar maddenin özellikleri olsaydı bütün insanlarda aynı derecede olması gerekirdi. Çünkü maddenin sıfatları sabittir. Demek bunlar ruhun sıfatlarıdır.

10- Neşe ve elem iki kaynaktan gelir. Birisi cismani elemler ve lezzetlerdir. Diğeri ise ruhani elemler ve lezzetlerdir. Mesela dostuna kavuşan bir kimse lezzet duyar. Bu ruhani bir lezzettir. Yine denilmiştir ki “kılıç yarası iyileşir ama dil yarası iyileşmez.” Acaba dilin yaraladığı ruhtan başka bir şey midir? Ve yine dostunu gördüğünde neşelenen ruh değil midir?

11- Hukuk, kardeşlik, aile gibi kavramlar ancak ruhun varlığını kabulü ile kaimdir. İsterseniz biraz daha açalım; Bilindiği gibi insan 6 ayda bir bedenindeki bütün hücreleri değiştirmekte adeta yeni bir insan olmaktadır. Şimdi bir katilin mahkemede hâkimin karşısına çıktığını düşünelim. Hâkim ona ceza olarak yirmi sene hapis vermiş olsun. Bu katil hâkime dönerek şöyle dese “Siz bana ceza veremezsiniz. Çünkü cinayeti işleyen ben değilim. Hücrelerimin değişmesi ile ben yeni birisi oldum. Şu andaki cismim masumdur.” Bu sözlere karşı hâkim ne diyebilir ki? Hiç bir şey. Çünkü o da eski hâkim değildir. Birde kardeşlik ve aile mefhumunu düşünün. Beni dünyaya getiren annemin defalarca maddi bedeni değişikliğe uğradı. Beni dünyaya getirdiği andaki vücudundan geriye hiç bir şey kalmadı, tamamen değişti. Benim annem başkasıydı. Eğer ruhun varlığı kabul edilmezse bu çıkmazdan nasıl çıkılacak?

12- İnsan bir boşlukta dünyaya gelse, göz, kulak gibi azaları olmasa, uzunluk, yakınlık, büyüklük, küçüklük gibi mefhumları anlayamamakla birlikte kendi varlığından asla şüphe etmez. Zira göz, kulak gibi azalar insanın dış âlemi tanıyabilmesi için gereklidir. İşte böyle bir halde kendini bilen varlık ruhtur.

13- İnsan bir iş yaptığında “ben yaptım” der. Bu sözle fiillerini organlarına irca etmez. Yani “ben yaptım” derken, elim yazdı, ayağım koştu, kulağım işitti gibi manaları kastetmez, insan “ben” demekle nefs-i natıkasını yani ruhunu kasteder. “Benim kalemim” dediğinde o ben ruhtur.

14- Maddenin tabiatında irade yoktur. Hâlbuki insanda nihayetsiz iradi hareketler vardır. Bu iradi hareketlerin sahibi madde olmadığına göre ruhtur.

BUNUDA AÇIKLA

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yusuf İslam dostum pavlovun köpeğini bilin mi? Beynini çıkar ve ilikle o düğmeyi öyle gel.

Duygular tamamen hormonal biyokimyasal somut olaylardır, sinirler yolu ile beynin aldığı verilere tepkisidir vücudun. Ondada sınıfta kaldınız.Ağlamak, gülmek hepsi beyince kontrol edilir.Sinir hücrelerinin işi bu anlıycan

3.madden komedi.

4-Herkesin beyni aynı çalışır sanrın tamamen bilim dışı. Her beyinde milyarlarca hücre ve trilyon bağlantı bulunur, alddıkları veriye görede vede gensel bir çok faktörlede farklı düşünüp sonuca varılır.

5-Maddi bilimin telapisi metafizik değil, beyin dalgaları(somut enerjidir) ölçümlemenin yapılmasına dayalı bir bakıştır. Sen düşüncenin enerji olduğunu öğrenince birde beyin dalgalarını öğreniver.

6- Mümkündür, üstteki 5. maddeyi oku.

7. Zaman izafidir, Rüyalar çözülmüş bir konu değil elbette. Sonuçta Enerjinin geçmiş gelecek ve bu gün içinde beyinde oluşuyor tüm algın. Yani uydurduğun ruh gerçek olmuyor sen istedin diye.

8-Duygular tamamen biyokimyasal tepkimelerdir ve beyin tarafından kontrol edilen hormonların salgılarıyla elde edilir.

9-Sıfat dediğin cömertlik iyilik vesaire kavramlar davranış ve düşüncelerimizeverilen kavramsal isimler. Kel alakasınız. Yani iyilik bir varlık değil davranış tarzına verilen addır. Somut hareketin soyut tanımı.

10-Aynı terane, duygular kısmı bakınız yukarda. Sinirlerle iç ve dıştan elde edilen verilere ve düşünsel eylemlere beyince verilen biyokimyasal tepkimeler(hormonlar)

11-Çıkmaz nerde? Beyin tüm verileri aynen kayıt edip aynı kişilik ve özellikleri korumakta. Sen hücre yenilenmesini tümden yeni bir insan olmak mı sanıyon?

12- İnsan o dediğin azalar olmasa dıştan veri almadığından evrimsel olarak tek hücreli canlı konumunda olur.Kendini bilmek farkındalık işte o zaman olmaz. Beynin gelişimi dışsal bilgilere göre evrilmiştir. Yani senin desteksiz salladığın kendini bilir kısmı sadece içgüdüsel yaşamsal oranda gelişebilen bir beyin veya beyinsizliğe gider. Denizanalarını incele anlarsın belki.

13-Ben dediğin geneldir(hepsidir). Sen ben benim gibi kavramlar beynin gelişimiyle aidiyeti ayırmada kullanılır.

Anlamadıysan şöyle diyeyim. Benim ruhum.Bu durumda ruhta ben değil benim ruhum konumuna düştü. Yani ben tüm beden ve faaliyetlerini diğer varlıklardan ayırmak için beynin geliştirdiği dilde sadece bir ayrımı belirtmekte kullanılan ses ve söz dizilimi. Düz mantıklısınız.

13-Maddenin tabiatında irade yoktur diyen kişi bu iddiayı nasıl kanıtlar meraktayım. İnsan beyni tamamen madde ve özellikleriyle bilinç üreten düşünce üreten(somut ) bir gerçeklikken, hiç bir kanıtı olmayan hayali ruh masalını var sanmak pek hoş. E yukardaki sorulardan gördüğüm bilgi eksikliği ve düşünmemek, beyni kullanmamak insana böyle hayali varlıkları var sanmaya sebep oluyor.

Ruh diye bir şey ancak masal kitaplarında olabiliyor.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ruh düşüncedir manadır.Kanunlar bile lafzı ve ruhuyla meridir.Nedir o zaman ruh? Manadır düşüncedir.Şu halde Psikolojik açıdan ruh vardır.Bir insanın düşünce kapasitesi sonuçta onun genlerine bağlıdır.Bunada IQ diyoruz.Sen istediğin kadar öğren bil ama İntikalin zayıfsa herhangi bir Matematik yada Fizik problemini kısa bir zamanda çözemessin! Yada Yaşamda karşılaştığın problemleri çözmekte geç kalırsın.Hatalar yaparsın.Fırsatlarda yaşamda devamlı gelmezler.

Öldükten sonra ise işin biter.Genlerin ise dağılır.Şayet zeki bir insansan o geninde bir insana geçmişse ne mutlu ona.İşte şansta buna denir.Ama aksiyse değil insana toprağa dahi acırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...