eyvahcubbeli 0 Mart 7, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 7, 2012 gönderildi Muhammed hamidullah'dan hudeybiye Anlaşmasını okursan; Asım Köksal'ı oku.. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 7, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 7, 2012 gönderildi abdullahabdal seni daha iyi tanımak isterim. Bana özelden mesleğini, eğitim durumunu yazar mısın? Sen diğer atelerden farklısın. Teşekkür ederim.. Muhtemelen aynı kültürde yetiştik.. Sen Bilen ..Müslüman Ben Bilen...Dinlere inanmayan.. Senin gibi ilahiyat okumadım..yanlış anlamış olma.. Ben senin için iki seçenek biliyorum..sende zamanla tahmin edersin Bairinci seçenek..ilahiyat okudun..(başakası mümkündeğil)..İyi bir eğitimle.. İkinci secenek ..ilahiyat okumadıysan baya zeki bir insansın.. Başka seçenek yok.. Zamanla buradaki herkes birbirinş tanıyacaktır eminim.. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 7, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 7, 2012 gönderildi Kağıt parşömendir, kalem de hokka. Yahudiler yazmış da, Araplar mı yazamayacak. O kadar da alçaltmayalım. Yazılanlara ait o döneme ait taşa yazılmış bile birşey yoktur.. hepsi kulaktan kulağa ..hangisini ne zaman kim uydurmuş belli değil..yahudiler içinde aynı..Adam dağa çıkıyor ..kaç günde Taşa on emiri kazıyor..ah kağıt olsa istemezmiydi..Musa tevratı göremedi..isa incili göremedi..muhammed kuranı göremedi Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda, üçüncü ve yedinci yüzyıllar arasında kullanılan kâğıtların dut ağacı kabukları, kendir, kenevir ve pamuktan yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Kağıt, Çin'den, Orta Asya'ya oradan da İran'a geçti. 751 senesinde yapılan Talas Meydan Muharebesinden sonra, Çin'den alınan esirlerden kâğıt yapımı öğrenildi. Çin'in dışında ilk defa Semerkand'da kâğıt yapım merkezi kuruldu. Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Mart 7, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 7, 2012 gönderildi Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda, üçüncü ve yedinci yüzyıllar arasında kullanılan kâğıtların dut ağacı kabukları, kendir, kenevir ve pamuktan yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Kağıt, Çin'den, Orta Asya'ya oradan da İran'a geçti. 751 senesinde yapılan Talas Meydan Muharebesinden sonra, Çin'den alınan esirlerden kâğıt yapımı öğrenildi. Çin'in dışında ilk defa Semerkand'da kâğıt yapım merkezi kuruldu. Kağıt yoktu ama parşömen vardı. Parşömen, ince hayvan derisidir. Nitekim Kur'an'da Tur suresi 2. ve 3. ayetinde "ince derilere satır satır yayılmış kitaba andolsun" der. 2000 yıllık Tevrat'a ait Kızıldeniz Kurman tomarları parşömendir. İlk Kur'an'ın taşlara, kemiklere, tahtalara yazıldığı iddiası, orijinalinin ortada olmamasına bir sebep olarak uydurulmuştur. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Mart 7, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 7, 2012 gönderildi (düzenlendi) eveet ne diyorduk his diyorduk demi... cennetinde cehenneminde bize vereceği bir histir en nihayetinde... cennet iyi hissettirir cehennem kötü... hissetmeyen birini cennetin en güzel yerine de koysan cehnnemin en korkunç yerine de koysan aynı gelir... ama duyarlı birisi dıştan bakıldığında her hangi bir etki görülmediği halde knedini çok kötü yada çok iyi hissedebilir... cehenemdekiler cennettekilerin faydalandığı nimetlerden istediklerinde -allah bunları kafirlere haram kılmıştır- şeklinde cevap almalarına gelince... kötü hissetmelerine neden olacak şeyleri-yani zulumleri- yapanların dünyada iyi şartlar içinde refah ve bolluk içinde yaşamaları halnde bile huzurlu mutlu olamayacakları ... zulme düşmeyen sade dürüst kişilerin hissettikleri iç huzuru ve mutluluğu dünyada kötü şartlar altında dahi yaşıyor olsalar bile eksilmeyeceği... ve bu içten içe kendini mutlu hissetme nimetinin zalimlere asla nasip olmayacağı... bildiriliyor... amin.. Mart 7, 2012 tarihinde kirec tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Specialist 0 Nisan 7, 2015 gönderildi Raporla Share Nisan 7, 2015 gönderildi Benim cennette bir isim yok payimda yok ben orada olmayacagim icin sorunda yok. Link to post Sitelerde Paylaş
Specialist 0 Nisan 15, 2015 gönderildi Raporla Share Nisan 15, 2015 gönderildi cennet denilen yer benim ilgimi çekmiyor açıkcası. Link to post Sitelerde Paylaş
Buzul 0 Aralık 5, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 5, 2017 gönderildi Kuranın modeli düz bir yer ve üst üste yedi kat göktür.Bu kapalı bir modeldir.Cennetin genişliği de yer ve en yukarıdaki göğün sınırının arası kadardır. Link to post Sitelerde Paylaş
Harut_Marut 0 Aralık 8, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 8, 2017 gönderildi On 05.03.2012 at 17:10, Pante yazdı: Bakalım Kur'an'da cennetle ilgili ayetler ne derece mantıklı. Yoksa sallama mı? Önce büyüklüğünden başlayalım: Ali İmran- 133. Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Nedir "genişliği göklerle yer kadar" ifadesinin anlamı? Gökler sözcüğünden kastedilen evren ise; evrenin bir ucundan dünyaya kadar olan mesafe midir cennetin genişliği? Bunun arasına herhalde milyarlarca galaksi girer. O milyarlarca galaksi içinde nobilyonlarca, septilyonlarca gezegen var. Bunun milyarlarca misli ise aradaki boşluklara sığar. Yani, 1'in yanına yüzlerce sıfır koyarsak o kadar dünyanın sığacağı bir genişliktir bu. Bunun izahını yapabilecek biri var mı? Yoksa tek başına bu ayet bile hem cennetin, hem Kur'an'ın masal olduğunu mu gösterir? Cinleri,melekleri,hayvanları ve dünya dışında yaşayan diğer varlıkları unutuyorsunuz sanırım ? Peygamber efendimiz sadece bu dünyada islamı tebliğ etmedi O yüzden ''Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik'' ayeti tam olarak kavrayamamışsınız siz. Kaldıkı Allah cebraile cenneti gezmesini söylemiş ancak cebrail tam olarak cennettin sonuna varamamıştır. Ve Allah cehennemi dolduracağı gibi cennetide dolduracaktır.Bu bir vaadtir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts