Jump to content

KURANIN ALLAH IN GÖNDERDİĞİ BİR KİTAP OLMADIĞININ KANITLARI


Recommended Posts

Herşeyi üçbeş günde yaratan Allah kuran da yazılanları 23 yıl da gönderebilmesi anlaşılabilir gibi değil.Bir saniyede yapması gerekirdi diye düşünüyorum.

ALLAHI BİLGİSİZ DURUMUNA DÜŞÜREN BİR KİTAP ALLAHIN OLABİLİRMİ?

Enfal-65. Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir; çünkü onlar anlayıştan yoksun bir güruhtur.

Bu ayeti okuduğunuzda geçerli olduğunu düşünmeyin. Çünkü değişmiştir. Bu ayeti hükümsüz kılan ayet:

Enfal-66. Şimdi ise Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Enfal-65 ayeti, Uhud Savaşından önce yazılmış olup, savaşta bozguna uğranılması üzerine, yerine Enfal-66 ayeti gönderilmiştir. Değiştirilme nedeni olarak da müslümanların zaafı gösterilmiştir. Çünkü Uhud Savaşında müslüman okçular Kureyşli kadınların hilesine kanmış, savaşmayı bırakarak eteklerini kaldırıp tepeye doğru kaçışan kadınları ganimet olarak kapma hevesine kapılmışlardı. Bu hile ile Kureyşliler savaşı kendi lehlerine çevirmiş ve kazanmışlardı.

Bu ayetlerde Allah, geleceği bilmeyen, insanlardaki zaafı göremeyen bir tanrı konumuna düşürülmüştür.

Yarattıklarının birbirini öldürmesinden nasıl bir keyf almaktadırki Allah sürekli savaş ve öldürme istemektedir.

Böyle bir Allah olabilirmi? Yada Allah böyle savaş kitabı göndermiş olabilirmi?

MATEMATİĞİ BİLMEYEN ALLAHMI MUHAMMEDMİ KURANI YAZANLARMI?

nisa 11)

allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. eğer çocuğu yok da ana-babası ona varis olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer.

(nisa 12)

yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. çocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir). çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelale şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer. bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar.

(Nisa 4)

Senden fetva isterler. De ki: “Allah, babasi ve çocugu olmayan kimsenin mirasi hakkindaki hükmü şöyle açikliyor: Eger çocugu olmayan bir kimse ölür de onun bir kizkardeşi bulunursa, biraktiginin yarisi bunundur. Kizkardeş ölüp çocugu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kizkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) biraktiginin üçte ikisi onlarindir. Eger erkekli kadinli daha fazla kardeş mevcut ise erkegin hakki, iki kadin payi kadardir.

bu ayetlere göre varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir baba ve eşini bıraktı.. yukarıdaki ayetlere göre miras paylaşımı şöyle olacaktır:

üç kız evlada mirasın 2/3'ü, ((çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır)

ana ve babanın her birine 1/6, (ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır.

karısına 1/8 kalacaktır. (çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır.)

bu durumu, matematiksel olarak hesaplarsak:

(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 = 1,125 bulunur! (halbuki 1,0 olması gerekirdi)

Bir adam ölür ve geride anası, karısı ve iki kızkardeş kalır

Kur'ân'ın yukarıda verilen ilgili miras âyetlerine göre;

anaya mirasın 1/3'ü,(eğer çocuğu yok da ana-babası ona varis olmuş ise, anasına üçte bir (düşer))

karısına mirasın 1/4'ü, (çocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir) )

iki kızkardeşe de toplam 2/3'ü kalacaktır. (Kizkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) biraktiginin üçte ikisi onlarindir)

Hesap yapalım: (1/3)+(1/4)+(2/3) = 15/12 = 1.25!.. Burada da, miras paylaşılıyor, paylar toplanınca, mirastan daha büyük, %25 daha büyük çıkıyor!..

Allahmı hata yapar yoksa Allahın olmayan bir kitapmı siz karar verin

KURANDA YAZANLARIN DOĞRU OLMADIĞININ KANITI AŞAĞIDADIR.

ALLAH DOĞRU OLMAYAN BİRŞEYİ BİZE GÖNDERİRMİ?

Gök katlarını Cebrail ile bir bir aşarken sırasıyla Adem, Yusuf, Yahya ve İsa, İdris, Harun, Musa ve İbrahim peygamberleri görmüş, zaman, mekân ve cihetin olmadığını ifade ettiği katta Allah ile aracısız görüşmüştür.

Burada birincisi Atmosferin katları kuranda yazıyor diyen ahmakların bu olaya bakarak bu atmosferin her katında bazı peygamberlerin yaşaması ve son katında Allahın yaşadığını söylemeleri konusunda akla davet ediyorum..

Atmosfer yedi kat da değildir.

Kimilerine göre bu yükselme fiziksel, kimilerine göre manevi, kimilerine göre hem maddi hem manevi, kimilerine göre de ne tam anlamıyla maddi ne de tam anlamıyla manevidir.Bazı İslam önde gelenleri de Burak adlı bineğin kullanılmasını Miraç'ın tamamen ruhsal bir deneyim olamayacağına kanıt olarak göstermişlerdir.

Allahın yanına mihraca çıktım diyen peygamberin gidip gelirken Amerika yada Avustralya kıtalarını görmesi kaçınılmazdır. Müslümanlara bilgi verip Hıristiyanlardan önce Müslümanların bu kıtaları keşfetmesini sağlayabilirdi. 800 yıl sonra Hıristiyanlar bulup tüm kıtaya kendi dinlerini yaydılar.

Hatta bu gidiş gelişte Dünya nın yuvarlak olduğunu öğrenemez mi bir peygamber?

Uçmak çok büyük bir işmiş ve Allaha mahsus bir olaymış gibi bildirip Allahın Burak adlı bir aracı olduğunu müjdelemiştir. O dönemde Uçan araç tabiî ki ilkel çöl bedevilerinin aklını başından almıştır. Şimdi ki insanlar için tabiî ki Burak komedi.Şu anda uçaklar birçok zenginin ulaşım aracı.

Hiç olmazsa bir dünya haritasını veremez miydi insanlığa denizciler yollarını bulabilsinler.

Yolları bulabilmek için Allah ırmakları yarattım deyip bir haritayı esirgedi demek ki insanlıktan.

Muhammed Amerika ve Avustralya kıtalarını bilse söyler Arap Müslümanlar Amerika ya gider ve Amerika kıtası şimdiki gibi Hıristiyan olmaz Müslüman olurdu.

Allahın yanına Mihraç a çıkan peygamber Muhammed bu kıtaların Müslüman olmasını istemiyor muydu yoksa mihraca çıkmamış olabilirmi?

Bu nedir Kuranın alah la ilgili bir kitap olmadığının kanıtı değimlidir?

KURAN AYET OLARAK 23 YILDA GELDİ İSE AYETLERDE NEDEN BU KİTAP DER

Kuran'ın orijinali Küçük taşlar, deri, ağaç parçası, kemik gibi çeşitli nesnelere yazılıydı. Denildi eee nerede o zaman denilince …Yakıldı dediler.Bunlar da dünyanın hiç bir tarafında yok.

Neden yakıldı? kim yaktı? niye yaktı? Neredeler? bilen yok..ne ilginç değilmi?

Biz Türkler kuran dan bin yıl önce Orhun yazıtlarını bırakabilmişken.kurandan gunumuze neden yazili kayit, ulasmadi? Nerede bu kemikler ceylan derileri? Neden birtane bile orijinal belge yok.. sumer tabletleri, mumyalar,papirusler gunumuze kadar ulasirken kuranin orijinal bir ayeti gunumuze ulasmadi.. Muhammed kuranın Allahtan geldiğine inanacak insanlar olduğunu düşünseydi yazin daglara taslara bu kitabi demezmiydi?

Muhammed öldügunde ortada kuran isimli bir kitap yoktur…23 Yılda parça parça Cebrail tarafından gece rüyasına getirildiği söylenen şeylere nasıl kitap demiştir..yoksa dememiştir de sonra birilerimi kitap diye yazmıştır.

YUSUF suresi -2.Ayet. Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik

EN’AM-92..Bu (Kur'an), Ümmü'l-kura (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler

Ayet ayet 23 yılda indiği söylenen KURANın ilk ayetlerinde yer alan bu kitap sözü hiç ilginizi çekmedimi?

Bu kuranın sonradan yazıldığı ve oluşturulduğunun ispatı değil mi?

Kahire Universitesi`nin felsefe profesoru olan Hassan Hanafi, gecen yil yapilan fikir ozgurluguyle ilgili bir seminerde, Kuran`in celiskilerle dolu oldugunu belirterek, "Supermarket gibi, istediginizi alip, istediginizi birakabilirsiniz." dedi.

Sorbonne Universitesi`nden doktora sahibi olanHassan Hanafi, gencliginde Musluman Kardesler`e yakindi,islamin yenilikci kanadindan olan Hassan Hanifi Halen, Kahire Üniversitesi'nde felsefe profesörlüğü ve üniversitenin Felsefe Bölüm Başkanlığı'nı yapıyor.

Biz Turkce konusanlar Islam`i anlamamakla itham ediliyoruz...Nedeni, Kuran dili Arapca`yi bilmememiz..Iyi de, Hassan Hanafi de Arapcayi bilmez mi?

Kendi dilinden olan kitabi Turkiyeli Araplar kadar yorumlamaktan aciz midir?

Ayet sayısında bile tartışmalar yaşanmaktadır.kimileri 6666 kimileri 6234 kimileride başka rakamlar söylemektedir.bu durum yukarda anlatılanlara göre gayet normal olarak görülmektedir.

Burada said nursi'de dergi calisanlari da kendi iman ettigi kuranin ayetlerini 6666 ayet olarak acikliyor..

Radyo yayinlarini “icinde melekler konusuyor” diye izah eden said nursi’nin cehaletini biliyoruz..soz konusu dergide bu internet ve iletisim ortaminda bile hala kuranin 6666 ayet degil 6236 ayet oldugunu ogrenememis.

Sanki bir defa anlaşılamıyormuş gibi Kuran'da birçok cümle değişik yerlerde birçok defa tekrarlanır.Bu tekrarları saymazsanız 500 sayfalık Kuran 50 sayfa tutmaz.

Lut'un kavminin homoseksüel ilişkisi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/80, 26/165, 27/54-55, 29/28

Musa'nın sihirbazlara kendi sihirbazlığını göstermesi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/115, 10/80, 20/66, 26/43, 27/10-12,

Firavun'un ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim lafını 3 ayrı yerde tekrarlar.

7/124, 20/71, 26/49

Musa'nın asasıyla denizi yarıp Firavun askerlerinin boğulması 7 ayrı yerde anlatılır.

2/50, 7/136-139, 10/90, 20/77-78, 26/63-66, 44/24, 51/40,

Bir defada anlaşılamıyorda sanki Yaratıcı papağan gibi aynı cümleyi ''Namaz kıl, zekat verin'' 26 ayrı yerde tekrarlarmı?. Ne olur şaşırmayın, Yaratıcı böyle kitap göndermez, uyanın biraz.

2/43, 2/83, 2/110, 2/177, 2/277, 4/77, 4/162, 5/12, 5/55, 9/5, 9/11, 9/18, 9/71, 19/31, 19/55, 21/73, 22/41, 22/78, 24/37, 24/56, 27/2, 31/4, 33/33, 58/13, 73/20, 98/5

Nuh'un halkının uyarılması ve tufana maruz kalışları 9 ayrı yerde anlatılır.

7/64, 10/73, 23/28, 25/37, 26/105-119, 29/14-15, 37/75-82, 51/46, 54/11-13,

8 ayrı yerde işitir ve görür 4/58, 4/134, 17/1, 20/46, 22/61, 22/75, 40/20, 58/1,

21 ay rı yerde papağan gibi işitir ve bilir der.

2/137, 2/181, 2/224, 2/227, 4/148, 5/76, 6/115, 7/200, 8/17, 8/42, 8/61, 9/98, 9/103, 10/65, 12/34, 24/21, 24/60, 26/220, 29/5, 29/60, 49/1,

Yaratıcı bilinmeyen ve tanımlanamayandır, bu dünya için sır olandır. Yaratıcının işitmesi, görmesi ve bilmesi diye birşey yoktur. Bunları bir varlık özellikleridir.

Bunları bu kadar çok tekrar eden batıl tanrılar ve dinleri Gerçek Yaratıcıyı basit tanrılar vasfında milletin beynine yerleştirmek için özel olarak yaparlar.

23 ayrı yerde savaşmak, cihad tavsiye edilir.

2/190, 2/193, 2/216, 2/244, 4/71, 4/74, 4/76, 4/84, 8/39, 8/60, 8/65, 9/14, 9/24, 9/29, 9/36, 9/38, 9/41, 9/73, 9/111, 9/123, 25/52, 57/10, 61/4, 66/9,

4 ayrı yerde bulduğunuzda, gördüğünüzde öldürün der.

2/191, 4/89, 4/91, 9/5, 33/61

''Allah hesabı görmede, ceza vermede çabuktur'' lafını 9 ayrı yerde tekrarlar.

2/202, 3/19, 3/199, 5/4, 7/167, 13/41, 14/51, 24/39, 40/17,

Yerleri ve gökleri 6 günde yaratıldığını 7 ayrı yerde tekrarlar.

7/54, 10/3, 11/7, 25/59, 32/4, 50/38, 57/4

'Göklerde ve yerde olanlar onundur' cümlesini 31 ayrı yerde tekrarlar.

2/116, 2/255, 2/284, 3/29, 3/83, 3/109, 3/129, 4/126, 4/131, 4/170, 4/171, 5/97, 6/12, 10/66, 10/68, 14/2, 16/52, 20/60, 21/19, 22/64, 24/64, 29/52, 30/26, 30/27,

31/26, 34/1, 42/4, 45/37, 48/7, 49/16, 53/31,

Kuran'ı Arapça olarak indirdiğini 10 ayrı yerde tekrarlar.

12/2, 13/37, 20/113, 26/195, 26/198, 39/28, 41/3, 42/7, 43/3, 46/12

Şeytan, şeytan, şeytan......Kuranın tamamı neredeyse şeytanın üzerine kuruludur.

O yücedir, şanı yücedir, büyüktür. 21 ayrı yerde.

2/255, 6/100, 7/190, 9/40, 10/18, 16/1-3, 17/1, 22/62, 23/92-116, 27/63, 28/68, 30/40, 31/30, 34/23, 40/64, 42/4-51, 43/85, 55/78, 67/1

Allah güçlüdür, üstündür, hakimdir, merhametlidir. 44 ayrı yerde

2/209-220-228-240, 3/4-6-18-62, 4/56-165, 8/10-49, 9/40-71, 11/66, 14/47, 22/40-74, 26/9-104-122-140-159-175-191, 27/78, 29/26-42, 30/5-27, 31/9-27, 32/6, 35/28, 38/66,

44/42, 45/37, 57/1-25, 58/21, 59/1-24, 61/1, 62/3, 64/18, 67/2

Tam 89 ayrı yerde ''Allah bağışlayandır'' der.

2/173-182-192-199-218-225-226-235, 3/31-89-129-155, 4/23-25-42-96-99-100-106-110-129-152, 5/3-34-39-74-98-101, 6/54-145-165, 7/153-167, 8/69-70, 9/5-27-91-99-102, 10/107, 11/41, 12/53-92-98, 16/18-110-115-119, 17/44, 22/60, 24/5-22-62, 25/6-70, 27/11, 28/16, 33/5-24-50-59-73, 35/28-30-34-41, 38/66, 39/5-53, 40/3, 42/5-23, 46/8, 48/14, 49/5-14, 57/28, 58/2-12, 60/7-12, 64/14-17, 66/1, 67/2, 71/10, 73/20, 85/14,

Kuran'da birçok yerde bir konu anlatılırken hiç alakasız bir konuya atlar, Normal bir yazarın bile yapmayacağı konu dağınıklığı vardır.Okuyana anlama kolaylığı vermez. Bu kadar gelişigüzel tekrarların yapıldığı ve bu kadar cümlelerin gelişigüzel kesilip alakasız cümlelerin başladığı bir kitapta istediğin gibi oyunlar oynayabilirsin.

Şimdi şu sureye baktığınızda konuyu daha iyi anlayabileceksiniz.

RAHMAN SÛRE-İ ŞERİF'İ

44. Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.

45. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

46. Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır.

47. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

48. İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

49. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

50. İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.

51. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

52. İkisinde de her türlü meyveden çift çift vardır.

53. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır.

55. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

56. Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

57. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

58. Sanki onlar yakut ve mercandırlar.

59. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

60. İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?

61. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

62. Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.

63. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

64. Bu cennetler koyu yeşildirler.

65. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

66. İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır.

67. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

68. İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.

69. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

70. İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır.

71. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

72. Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır.

73. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

74. Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.

75. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

76. Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.

77. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

78. Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir.

Bunu yazan bir kitabı… Allah göndermiştir demek mümkünmü?

BÖYLE BİR CÜMLE ALLAHIN OLABİLİRMİ? Kİ KURAN ALLAHIN KİTABI OLSUN

Gelelim isa ve incile..Kuran İsa yı peygamber kabul ediyor ve İncili kutsal görüyor..

MAİDE-75…Meryem'in oğlu mesih yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce de bir çok peygamberler gelip geçti. Annesi de gayet doğru bir kadındır. İkisi de yemek yerlerdi. Bak biz onlara ayetlerimizi nasıl açık anlatıyoruz! Sonra da nasıl çevrildiklerine bir bak

Kuran a ve Allah a göre ikisinin de yemek yemesi çok önemli onların doğru insan olduklarının kanıtı.

Allah böyle bir cümle kurar mı? İkiside yemek yerlerdi

KURAN’DA SEX KÖLELİĞİ VE SBYANCILIK VAR BU KİTABA ALLAHIN KİTABI DEMEK ALLAHA HAKARET DEĞİLMİDİR

Araplar Kuran’a ve icindeki ayetlere inanıp birebir uygulayarak yaşamaktadır. Müslümanlık, kuran ayetlerine inanıp onları uygulamaktır, inkar edip abuk subuk ifadeler ve degisik düsünceler ekleyerek sahtekar bir şekilde yaşamak degildir.

Adam "ben müslümanim ve bu yaşantıma bana kuran izin veriyor" demekte. Bu şekilde konusan bir insana kimsenin bir sey demeye hakkı yoktur...

Alan memnun satan memnun.

Fuhuş yapmayacak insan neden cariye edinsin? Kuran ayetlerinde "köle azad ed “ diyerek korkutulma vardır. Cünkü bedevi kölesiz cariyesiz yaşayamaz. Kölelerin nasıl istismar edileceği detaylarıyla anlatılan Kuran'da, köleliği kaldıran, yasaklayan ve hatta eleştiren hiç bir Ayet yoktur. Ama ne vardır? Cezai bir yaptırım olarak köle azat edilmesi vardır. Suçlu bir köleciye verilmiş cezadır. Hem de ağır bir ceza

Kazanılan savaşta ele geçen kadınlara cariye, erkeklere de köle denir.

Cariyelerin çoğunluğu evli, kocalari öldürülmüstür. Cariyeler Kadin sex köleleridir.

Sadece KÖLE erkek köleler icin kullanılır. Erkek köleleride sex kölesi olarak kullananlar olmustur. Fakat bunu kuranda kanitlayacak kesin ifade yoktur.

Köle ve Cariyeler savaş ganimetidir. Savaşta ganimetlerin nasıl paylaşılacağını Allah açık açık anlatmıştır.

ENFAL-1..Sana ganimetlerin bölüştürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat edin

ENFAL-41..şunu da biliniz ki, ganimet olarak aldığığınıız her hangi bir şeyden beşte biri mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakınlığı olanlara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara aittir. Eğer siz Allah'a iman etmiş, hak ile batılın ayrıldığı o gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği o (Bedir) günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman getirmiş iseniz bunu böyle biliniz. Ve biliniz ki, Allah, herşeye kâdirdir.

Peygamber yetimlere miskinlere ve yolda kalmışlara Köle ve cariyeleri nasıl dağıtabilmektedir? Bu sureyi Allah bana vahiy etti demek Allaha hakaret değimlidir? Muhammed otomatik olarak Savaşta elde edilen köle ve Sexkölesi(cariyelerin) % 20 ini alıyor geriside diğerleri tarafından pay ediliyor.

SEX KÖLELİĞİ (CARİYELER) FUHUŞ (MENFAAT EDİNMEK İÇİN SEX)

Cariyeler cinsel ilişkilerde kullanılır ve nikahlanma yoktur...

Cariyeler evin gündelik her türlü işlerinde kullanılırlar...

Cariyelerinden bıkanlar bir mal gibi esir pazarina götürüp satarlar veya baska bir cariye ile degiş tokuş ederler...

Cariyelerini isterlerse başkalarina hediye ederler...

Cariyeler eve gelen misafirlere cinsel ilişkiye girebilmeleri icin ikram edilirler...

Aşagida ki ayette cariyelerini istedigin zaman cinsel ilişkide kullanılabilecegin yazmaktadır. Ayni anda kaç tane cariye ile birlikte olacağına dair de bir kısıtlama yoktur.

AHZAB..52 - Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz. Bunları başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah her şeye gözcü bulunuyor.

NUR SURESİ..33- Evlenemiyenler (malî imkânı buna elvermiyenler) Allah kendilerini fazl-u kereminden zengin kılıncaya kadar iffetli kalmaya çalışsınlar. Sahip olduğunuz köle ve cariyelerinizden belli bir para ِdemek suretiyle azâd edilmesi hakkında yazılı bir anlaşma yapmak isteyenlerle —onlarda iyi bir durum biliyorsanız— yazılı anlaşma yapın. Allah'ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için cariyelerinizi iffetli kalmayı arzu edip duruyorlarsa fuhşa sakın zorlamayın. Kim onları (bu hususta) zorlarsa, elbette Allah onların zorlamasından sonra (o cariyeleri) çok bağışlayan ve

(haklarında) çok merhamet edendir.

Allah"fuhuşa sakın zorlamayın. " Ifadesiyle sex köleleri cariyelerle fuhuşu serbest birakmakta olduğunu görüyoruz.Bu cümleden anlaşılan fuhuş yapılabilir ama fuhuşa zorlamayındır. Bununla birlikte zorlayıp cariye işini iyice sulandıranlara ,,Allah nazikce "yapmazsaniz iyi olur" diyor...Fuhusa zorlama ve fuhus var...

Fuhuş derken "cariyelerinizi başkalarina peşkeş çekmeyin" denilmekte yoksa sahibinin cariyesi ile zaten sorgusuz sualsiz cinsel iliski serbestligi var.

Ayette cariyelerini baskalarina ikram edip fuhusa zorlayanlar kastedilmektedir.

Aslında NUR 33. ayette "fuhuşa zorlamayin" ifadesinde "pezevenklik yapmayin" uyarısı vardır. Esiri sex kölesiyle her istediği anda cinsel ilişkiye rahatlıkla girip zinasını yaparken, Allahın"fuhusa zorlamayin" ifadesi aslinda "cariyelerinizi birbirinize peşkeş cekmeyin" demektir.

Çünkü cariye sahibine karşı itiraz edebilecek karşı gelebilecek pozisyonda degildir eve gelen diger misafirlerle cinsel ilisikilere girmeleride istenilmektedir. Cariyesini gelen misafiriyle yatmasını isteyen bedevi elbette karşılığını aynı sekilde almaktaydı. Bazı cariyelerin pisliklere katlanamamalarından Evlerin kadınlarıyla konusmaları ve bazı gelisen olaylardan dolayi bi zahmet "fuhuşa zorlamayın" denilmiştir.

Cariyelerin sahipleri cariyelerini eve gelen misafirlere ikram etmeseler sapık ilişkilerde zorlamasalar "fuhusa zorlamayın" denilir mi?

Üstelik "Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın" diye söylemekle .Yani pezevenklik yapmayın demektedir. Bu cümlenin anlamı budur.

Nur 33. ayette aslinda cariyelere tecavüzde var fakat daha başka ayetler olduğundan o konuyu diğer ayetlere bırakalım.

NİSA SURESİ..AYET.3 - Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetememekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.

Dört kadına kadar çokeşliliği uygun gören, günümüzde hala bu ilkelliğin sürdürülmesine sebep olan ayet. Elbette çokeşlilik derken, bu hakkın sadece erkeklere verildiğini de belirtelim. Bir diğer dikkat çeken nokta da ‘veya cariyeler ile yetinin’ kısmı. Buradan anlaşılacağı üzere, nikâhlı dört kadından öte sınırsız sayıda cariye (alınıp satılabilen kadın köle) sahibi olmak ve onlarla ‘yetinmek’ de dinen meşru.

NİSA SURESİ..AYET.24 - Bir de harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı. Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı. O halde onlardan nikah ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdır. O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur. Şüphesiz ki Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

MÜMİNUN SURESİ..AYET..6 - Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir.

AHZAB SURESİ..AYET..50 - Ey peygamber! Biz bilhas sa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Muhammed'in cinsel hayatı hakkında inen bu özel ayetin Türkçeye tercümesi esnasında anlamından sapan bir detay daha görüyoruz. ‘Allah’ın sana ganimet olarak verdikleri’ denilirken burada savaş esirlerinden bahsediliyor. Ailelerini savaşta kaybeden, müslümanların eline düşen, muhtemelen müslüman bile olmayan kadınlar ‘helal’ kılınıyor. Buradaki helal kılınmaktan kastedilenin ‘tecavüz’ olduğunu anlamak için herhalde hafız olmak gerekmiyor. Hala kızı, dayı kızı, teyze kızı gibi ensest olgulara ise hiç girmek istemiyoruz.

Simdiye kadar kuranda fuhuş sex köleligi oldugunu ayetlerle kanitladik üstelik fazladan kuranda " ZİNA ve PEZEVENKLİK" oldugunu allahin pezevenklere ve cinsel sapikliklari yapanlara karsi cok merhametli ve bagislayici oldugunu da ispatladık.

SÜBYANCILIK(KÜÇÜK ÇOCUKLARLA SEX)

Kuranda sùbyanciligin oldugunu iki ayetle kanitlamaktayiz....Talak 4. ve Nisa 23. ayetler...

Nisa Suresi..ayet.23 - Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız,

-anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur-

öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikah altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka.10 Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Dolayisi ile anasına bakıp serbetsce üvey kızı ile cinsel ilişkiye girilmesinde sakınca olmadigını vurgulayan bir ayettir.

Sübyancılığın (çocuklarla sex) önünü açan diger ayet ise Talak 4. ayettir.

TALAK suresi ..ayet..4 - Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdetini görmemiş bulunanlardan eğer şüphe ederseniz (iddetlerinin nasıl olacağında tereddüt ederseniz), onların bekleme süresi üç aydır.

Gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları, doğum yapmalarıdır. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Boşanmanın esaslarının anlatıldığı bu ayet hayli ilginç bir detay içeriyor. ‘Henüz adet görmeyen’ kadınlardan ‘nasıl boşanılacağı’ anlatılıyor. Doğal olarak buradan şu sonuç çıkarılıyor; daha ergenliğe girmemiş kızlarla evlenilebilir ve hatta boşanılabilir! Esasen pedofili diye tabir edilen bu durumda pek şaşılacak bir şey yok, zaten yüzyıllardır İslam'ın egemen olduğu ülkelerde yaşanan bir uygulama. Kurandaki karşılığı da bu ayette kendini göstermiş.

Kuranı cahil cühela uçkur düşkünleri yazmıstır.Öyle olmasa,,,

Yaratan bir gücün bedevinin cinsel sapıklıklarının Önlerini açıp azdırmak için yanıp tutuşduğunu düşünmek akıla mantığa sıgmaz.

Böyle insanın köle olmasını savunan bir kitabı Allah gönderdi diyebilirmiyiz?

Köleciliği savunan bir Kitaba Allahın kitabı demek Allaha hakaret değimlidir?

Yarattıklarının birbirini öldürmesinden nasıl bir keyf almaktadırki Allah sürekli savaş ve öldürme istemektedir.

Böyle bir Allah olabilirmi? Yada Allah böyle savaş kitabı göndermiş olabilirmi?

ALLAH GEÇERLİLİĞİ KALMAYAN EMİRLER VERİRMİ? BU KURANIN İNSANLAR TARAFINDAN DÜZENLENDİĞİNİN KANITI DEĞİLMİDİR?

NİSA SURESİ..3 AYET…Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.

İslamın çok eşliliği destekleyen görüşüne dair kimi müslümanlar ; “O zamanlar savaş vardı ve kadınların korunması gerekiyordu.Kadın sayısı erkekten fazla olduğu için bir erkeğin birden fazla kadının sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyordu.” şeklinde açıklama yaparlar.Ancak Kuran’ın bu hükmü , günümüzde geçerliliğini yitirmiş olacak ki , dünya nüfusunda kadın erkek sayısı hemen hemen eşittir. Bunun sebebi , matematiksel olarak bir canlının doğduğu zaman kadın veya erkek olma şansının aynı , %50 olmasıdır.Sonuç olarak bu ayetin günümüzde geçerliliği kalmamıştır. Bu da bize Kuran’ın çağımıza hitap etmediğini , çağımız koşullarıyla uyuşmadığını gösterir

Sadece peygambere ve eşlerine gelen ayetler vardır.bu ayetlerin günümüzde geçerliliği yoktur.hatta bunlar mantıken düşünüldüğünde kurana yazılması gereken şeyler değillerdir.Direk olarak peygambere ve eşlerine söylenmiştir zaten.

Örnekler..

AZHAB SURESİ 37. Hani sen Allah'ın nimetlendirdiği, senin de lütufta bulunduğun kişiye "Eşini yanında tut, Allah'tan kork!" diyordun ama, Allah'ın açıklayacağı bir şeyi de içinde saklıyordun; insanlardan çekiniyordun. Oysaki kendisinden korkmana Allah daha layıktır. Zeyd o kadından ilişiğini kesince onu sana nikâhladık ki, evlatlıkları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde, müminler için o kadınlarla evlenmede bir güçlük olmasın. Zaten Allah'ın emri yerine getirilmiştir.

Azhab suresi38. Allah'ın kendisine farz kıldığı şeyde peygambere hiçbir vebal yoktur.

Savaşlarla ilgili olanlar vardır.Uhud yada hendek savaşının taktiğini Allah vermiştir..o savaşlar zaten o devirde bitmiştir.o ayetlerde hükümsüzdür..

Bunlara benzer bir sürü uygulanması mümkün olmayan yada geçerliliğini yitirmiş ayetler vardır.

Radikal İslamcılar uygulanması bügünün şartlarında ilkel olan ve toplumlar tarafından kabullenmeyecek olanlarıda uygulattırma zorlaması yolunu seçerler. Ama bir çokşeyi uygulamanın mümkün olmadığını kendileri de bilir.

Kadınlara Miras konusundaki sureler uygar toplumlarda geçerliliğini yitirmiştir.

Yukarıda verilen örneklerden anlaşılacağı gibi Kuran’ın çağımıza hitap etmediğini , çağımız koşullarıyla uyuşmadığını gösterir

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 77
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Uhud Savaşında müslüman okçular Kureyşli kadınların hilesine kanmış, savaşmayı bırakarak eteklerini kaldırıp tepeye doğru kaçışan kadınları ganimet olarak kapma hevesine kapılmışlardı. Bu hile ile Kureyşliler savaşı kendi lehlerine çevirmiş ve kazanmışlardı.

Şu müslümanların yedibin yediyüz yetmiş yere dağıttıkları Çağrı filmine bu sahneyi koysalar ne olurdu merak ediyorum! Eteklerini kaldırmış koşan kadınlar ve ağızları sulanarak peşlerinden koşmaya başlayan sahabeler!!! :lol:

Amma cıngar çıkardı ha! :lol:

Yav 2012 kıyamet filmini yaparken dünyadaki her yerin yıkılışını, bu arada kabenin de yıkılışını canklandırmışlar. Sonra da şimdi müslümanlar yine cam çerçeve indirir, arabaları ateşe verir, kan dökerler diye o sahneleri filmden çıkarmışlar! :lol:

Kıyamet kopuyor, kabe yıkılırken gösteremiyorsun! Dünyada böyle başka ilkel din kaldı mı? Peygamberinin sopasının ucunu gösteriyorsun! :lol:

Millet isa'nın hayatını film yapıyor, muhammed rolü oynayacak adamın başına neler geleceğini hayal bile edemiyorum! Bu islam mümkünü yok olmaz! Yok böyle dogma yani, böyle ilkeli kalmadı!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu müslümanların yedibin yediyüz yetmiş yere dağıttıkları Çağrı filmine bu sahneyi koysalar ne olurdu merak ediyorum! Eteklerini kaldırmış koşan kadınlar ve ağızları sulanarak peşlerinden koşmaya başlayan sahabeler!!! :lol:

Amma cıngar çıkardı ha! :lol:

Yav 2012 kıyamet filmini yaparken dünyadaki her yerin yıkılışını, bu arada kabenin de yıkılışını canklandırmışlar. Sonra da şimdi müslümanlar yine cam çerçeve indirir, arabaları ateşe verir, kan dökerler diye o sahneleri filmden çıkarmışlar! :lol:

Kıyamet kopuyor, kabe yıkılırken gösteremiyorsun! Dünyada böyle başka ilkel din kaldı mı? Peygamberinin sopasının ucunu gösteriyorsun! :lol:

Millet isa'nın hayatını film yapıyor, muhammed rolü oynayacak adamın başına neler geleceğini hayal bile edemiyorum! Bu islam mümkünü yok olmaz! Yok böyle dogma yani, böyle ilkeli kalmadı!

İnanılmaz ama gerçek..

Bir müslümanın Bilgi Zekası ve Görgüsü..inanılmaz yıllar gerisinde..

Aristo zamanında taş devrinde yaşayan insanlarda varmış demekki..

Bu sıkıntı hep yaşanmış..umarım teknoloji çağında.teknoloji sayesinde.. bu çağ farkı biraz azalır..

tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Enfal 65 ile Enfal 66'da en büyük sıkıntı, dediğin gibi geleceği bildiği iddia edilen Allah'ın geleceği bilememesi. Özellikle ayetleri taze taze inerken kendisine inanmış sahabelerin ölümüne sebebiyet verecek zaafiyet söz konusu. Verdiği ilk oranlarda "kazanmanıza yeter" dediyse yetmeliydi.

Muhammed'in elinden çıktığını gösterir en güzel örneklerden.

Yalnız, 1'e 10 gazı da verilir mi yahu?

Biri de çıkıp "ne yaptın baba" dememiş.

Sanıyorum olay şöyle gerçekleşti:

Muhammed: Ey inananlar, sizin 20'niz 200 kafire yeter.

Sahabe: Vay vay vay yine uçtu.

M: O da bir şey mi? 100'nüz 1.000 taneye yeter.

S: Hasss...

Aynı saatlerde Kureyş'te bir yer:

Kafirlerin gomtanı: Ey kafirler, sizin eteğini kaldırmış 50 kadınınız 5.000 müslümana yeter.

Kafirler: Budur babalar. Hadi herkes evine.

Sürekli karı-kızdan bahseder, dünyalığı, cenneti, savaşları bunun üzerine kurarsan adamlar da planı ona göre yapar.

Sonra "bildim bildim 1'niz ancak 2 kafire yeter" diye vızıklamaya başlarsın.

Şu müslümanların yedibin yediyüz yetmiş yere dağıttıkları Çağrı filmine bu sahneyi koysalar ne olurdu merak ediyorum! Eteklerini kaldırmış koşan kadınlar ve ağızları sulanarak peşlerinden koşmaya başlayan sahabeler!!! :lol:

Ben hayal ettim, gece gece bütün sokak kahkahama uyandı. Yapmayın şöyle.

tarihinde Ulaş'ın sesi bu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed doğru söylemiş. 10 tane çapulcu kervan soyguncusu, 100 tane kervan tüccarını soyup soğana çevirmeye yeter. Yalnız on tane eteklerini kaldırmış güneş görmemiş beyaz bacaklı Kureyş kadını 100 müslümanın ağzının salyalarını akıtınca hesabı biraz bozulmuş, yeni bir hesap yapmış, o başka...

Dünya Çağrı filmini yeniden gerçeğe uygun çekecek bir yiğit, müslüman tehditlerine aldırmayacak bir kahraman yönetmen bekliyor! İşte gerçek devrim diye ben buna diyeceğim!

Dünyanın beklediği gerçek ve en büyük devrim dünyanın son ve en dirençli dogmasının çöpe gönderilmesidir!

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ALLAH KURAN DİYE BİR KİTABI GÖNDERMİŞ OLSA BÖYLE SADECE BİR KASABA İÇİN Mİ GÖNDERİR..

BİR KASABA İÇİN KİTAP MI GÖNDERİR..

KOSKOCA AMERİKA KITASINA KİTAP GÖNDERMEMİŞ..

ŞURA SURESİ-7…ayet-Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik.

EN’AM SURESİ-92.Ayet..Bu (Kur'an), Ümmü'l-kura (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır.

Evet Kuran ve islamiyetin uygulama yeri bu kadardır.bunun dışında kurana uyulması kutsal kitaba göre yasaktır.Kuran da Allah Mekke ve çevresi için islamiyeti gönderdiğini bu surede söylemektedir.

Kurana göre Mekke ve çevresi dışında islam’ı yaşayan da yaşatan da Allaha karşı gelmiş oluyor.Kurana göre Dünyada yaşayan Müslümanların % 95 i Allaha karşı gelmektedir.

Bunu okumayı bilen din bilginleri neden bizi uyarmıyor?

İslamın ve kuranın uygulama yeri küçücük bir alan.Allah ın uygulanmasını istediği yeri neden din adamları doğruyu söylemiyor.Öyleyse; ya sürdürülen bu tiyatroya karşı çıkma cesaretleri yok yada bu işten kolay para kazanmak hoşlarına mı gidiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanılmaz ama gerçek..

Bir müslümanın Bilgi Zekası ve Görgüsü..inanılmaz yıllar gerisinde..

Aristo zamanında taş devrinde yaşayan insanlarda varmış demekki..

Bu sıkıntı hep yaşanmış..umarım teknoloji çağında.teknoloji sayesinde.. bu çağ farkı biraz azalır..

sen önce yukarda zırvaladığın şeyleri nerden kopyalı yapıştır yaptın onu söyle.

Turan'danmı indiregandi yaptın yoksa :)

bu yazdığın konuların çoğuna burda cevap verdik dostum sen nerelerdeydin :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed isimli eski yillarda yasamis buyuk dusunur ve ya bilge insandir kendisi.Cunku diger kendini peygamber olarak duyuran butun hepsinden daha akillidir.Cunku zaten daha onceden cikan dinlerden iyilik-dogruluk vs --tabii ki insanlar hep birlikte yasayabilmesi,sorunsuz yasayabilmesi adina duzen getirmek icin ugrasmis ve toplulugunun artmasi icin cabalamistir.ama bir lafi vardir ki ;

Kuran son kitaptir,ben de son peygamberim!

iste bu yuzden ben bir ateist olarak,muhammed'in bilge bir insan oldugunu dusunuyorum.

BILIM'DEN SASMAYALIM

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed isimli eski yillarda yasamis buyuk dusunur ve ya bilge insandir kendisi.Cunku diger kendini peygamber olarak duyuran butun hepsinden daha akillidir.Cunku zaten daha onceden cikan dinlerden iyilik-dogruluk vs --tabii ki insanlar hep birlikte yasayabilmesi,sorunsuz yasayabilmesi adina duzen getirmek icin ugrasmis ve toplulugunun artmasi icin cabalamistir.ama bir lafi vardir ki ;

Kuran son kitaptir,ben de son peygamberim!

iste bu yuzden ben bir ateist olarak,muhammed'in bilge bir insan oldugunu dusunuyorum.

BILIM'DEN SASMAYALIM

Bazı konularda haklı olabilirsin..her zenginliği eline geçiren gibi..zengin olduktan sonra karı kız işini baya bi abartmış :lol:

Ahzap suresinin 51. Ayeti su sözlerle basliyor: -"(Ey Muhammed!) Onlardan (yani karilarindan) diledigini geriye birakir, diledigini öne alabilirsin..." Ne demek bu? Hadis ve yorumlara göre su demek: -"Ey Muhammed! Artik nöbet, sira zorunlu degil senin için. Nöbeti, sirasi gelse bile, diledigin karinla cinsel birlesmeyi erteleyebilir, ondan önce diledigin karinla yatabilirsin." Sözün özü: Kuran'in tanrisi, Muhammed'in, karilariyla olan cinsel iliski düzenindeki isini kolaylastiriyor. Iliskiyi siraya koyma zorunlugunu kaldiriyor. "Hangi karinla ne zaman yatmak istersen özgürsün" diyor.

Iste bunun üzerine Aise dayanamayip o sözü söylüyor: -"Görüyorum ki senin Efendi Tanri'n, senin seyinin keyfini ..." Aise, bu durumu daha sonra,

Ahzap'in 51. Ayeti gelince anladigini;

50. Ayet geldigindeyse bunu pek anlayamadigini ve o nedenle, 50.ayette, "Peygambere kendini (hem de mehirsiz olarak) verebilecek kadin "dan söz edilince su tepkiyi gösterdigini belirtiyor: -"Olacak sey mi? Bir kadin utanmaz mi ki, kendini bir erkege armagan etsin?"(Tecrid, hadis no:1721) Karilar içinde ayricalikli olanlar: Muhammed, kimi karilarini daha çok severdi. Kimini de daha çok tutardi. En çok tuttugu karilarinin basinda Aise geliyordu. Ebubekir'in kiziydi, o nedenle de etkiliydi. Zaman zaman Muhammed'e kafa tutar gibi durumlari bile olabiliyordu. Zeki de oldugu için, birtakim ayricaliklar saglayabilmisti.

Bu hadisin basinda, Aise aynen söyle diyor: -"Peygamber benimle evlendi; ben o sirada 6 yasindaydim." Evet, bir yanda 49 yasindaki Muhammed, öbür yanda 6 yasindaki Aise evleniyorlar. Muhammed ile evlendigi zaman Aise'nin 6 yasinda oldugunun Islam dünyasinda kabulu zorunlu. Çünkü bunu anlatan "hadis", tartismasiz "saglam(sahih)" kabul edilir.

Bu hadisi, Islam dünyasinda en saglam olarak benimsenegelmis olan Buhari'nin ve Müslim'in "e'sSahih"lerinde de buluyoruz. Anlatildigina göre evlilik gerçeklesiyor ama yine de 3 yil kadar zifaf (yani cinsel birlesme) gerçeklesmiyor. Bu süre geçtikten sonra oluyor zifaf ! Aise 9 yasindayken 52 yasindaki Muhammed ile gerdege giriyor: Kadinlar, beni ona teslim ettiler. Ve ben o siralar 9 yasindaydim." Aise, Muhammed'in koynuna verilmek üzere götürüldügünde, salincakta sallanip oynayan bir oyun çocuguydu. Yani Muhammed, 52 yasinda böylesine bir çocukla cinsel birlesimde bulunmustu.

Islam hukuku bundan su sonucu çikariyor:" 9 yasindaki bir kiz, müstehat (sehvete konu olabilecek çagda) sayilir" diyor. Ve bu nedenle de 9 yasindaki bir kiz çocugu ile evlenilebilecegini bildiriyor.

Devenin üzerinde kapali bir yer ("mahmil"); Aise de içinde. Gidilir; baskin yapilir, elde edilecekler elde edilir ve dönüs baslar. Gidis Medine'ye dogru. Derken bir konak yerinde biraz kalinir. Gecenin bir kesimi. Bir süre sonra; kalkip yola koyulmaya yönelis. Tam bu sirada bir sey olur: Aise çisi için ya da öbür isini görmek üzere birlikten ayrilir. Ayrilisini haber verse olmaz miydi? Olurdu ama, kimseye haber vermemis iste.:

Muattal Oglu Safvan. Safvan, Aise' yi devesine bindirir. Yola koyulus. En sonunda, bir konak yerinde birlige ulasilir.

Aise ayrilip giderken o denli insan içinde nasil olmustu da kimse görmemisti? Yani Safvan' la Aise birbirlerini taniyorlardi. Bu "tanisma", ileri ölçülerde bir "anlasma" ya varmis olamaz miydi? Aise "zina" ile suçlaniyor: Aise' nin Safvan' la yolda "neler yapmis olabilecegi" üzerinde duruluyordu. Yogunlasan kusku. Dedikodular alip yürümüstü. bunun üzerine. Muhammed'den izin alir ve babasinin evine gider. Orada da, durumuna iliskin "Tanrisal bir açiklama" bekler. (Ayni hadise bkz.) Beklenen "vahiy" bir türlü gelmiyor: Hadiste, bu olaya iliskin "vahy"in "gecikmesi"nden sözediliyor. Ve Muhammed, "kari"sindan, yani "Aise"den ayri kalisindan dogan soruna çözüm için yakin çevresini topluyor. Bunlarin içinde Ali de vardir.

Ali, görüsünü söyle dile getiriyor: - "Ey Tanrı Elçisi Tanri dünyayi sana dar etmedi ya! Aise'den baska da kadin var, kadin çokl"

Muhammed: "Aise! Böyle bir suçun varsa tevbe et!" - "Aise! Senin hakkinda bana söyle söyle dedikodular geldi (Safvan'la iliski kurdugundan sözediliyor).

Eger bu suçu islemedinse Tanri seni aklayacaktir. Ama eger isledinse bu suçundan dolayi Tanri'ya yönel, tevbe et! Çünkü bir kul, suçunu boynuna alir ve tevbe ederse, Tanri da onun tevbesini kabul eder." Aise'nin "zina" etmedigine iliskin "18 ayet" birden iniyor: Onca (hadise göre bir ay) gecikmeden sonra "vahy" gelmistir. Hem de kimine göre "10 ayet", kimine göreyse "18 ayet" birden... (Bkz. Nûr, ayet: 11-20. Buna göre toplam: 10 ayet. Ama tefsirlerde toplam: 18 ayet oldugu belirtilir. Bu ayetler, birinci ve ikinci orijinalleri yakildigi için Muhammed dönemindeki biçimini tam olarak bilemedigimiz (bunun için daha sonraki yazilara bkz.) Kur'an' in bugünkünde, Nur Suresinde yer aliyor. Bu ayetlerde, "zinayi" kanitlamak için "dört tanik göstermek gerektigi", bu gösterilmedigi zaman iftira olacagi açiklandiktan (bkz. Nur, ayet: 13) sonra, ad vermeden "iftira edenler" çok agir biçimde kinaniyor. Iste âyetlerden bir kesim (Diyanet'in resmi çevirisiyle): - "Muhammed' in esine o yalani uyduranlar, içinizden bir gürûhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayin. O, sizin için hayirli olmustur. O kimselerden her birine, kazandigi günâh karsiligi, cezâ vardir. Içlerinden elebasilik yapana ise, büyük azâb vardir. Onu isittiginiz zaman; erkek, kadin mü'minlerin, kendiliklerinden hüsn- ü zanda bulu- nup da: 'Bu apaçik bir iftiradir!' demeleri gerekmez miydi? Dört sahid getirmeleri gerekmez miydi? Iste bunlar, sâhid getirmedikçe Allah katinda yalanci olanlardir. Allah'in dünyâ ve âhirette size lutuf ve merhameti olmasaydi o kötü sözü yaymanizdan ötürü, büyük bir azaba ugrardiniz.

Tanri "vahiyle" açiklama yapacakti da, bu açiklamayi daha önce, yani dedikodular olusup yayilmadan niçin yapmadi? Neden "bir ay" bekledi de, basta "peygamber"i ve sevgili karisi olmak üzere herkesi üzdü? Gelismeler neden böyle olmustur?

Bir "zinanin" kanitlanmasi için "dört tanik" istemek, gerçekçi bir yaklasim midir?

Hadiste belirtildigine göre: Aclanogullari'nin ileri gelenlerinden Medineli Asim Ibn Adyy in ve ayni kabileden Uveymir'in

"Peygamber"den bir sorulan olur: - Bir adam, karisini bir adamla zina ederken bulsa ne yapmali? Karisinin tam karni üzerinde bulsa? Eger gidip dört erkek tanik bul- maya yönelirse, zina eden adam isini bitirip gidecektir!!!

Dört tanik mi aramali, yoksa..?

Muhammed 56 yasindaydi o sirada. Güzel körpecik Cüveyriyye'yi, koynuna almak için hiç zaman yitirmemisti. Suyun yaninda hemen kurulan mesin çadirinda isini görmüstü. Karilarindan Aise de oradayken... Cüveyriyye ve Aise ayni yastalardi. Medine'ye dönüste de Aise'nin kolyesi ve Safvan olayi meydana gelecektir. Acaba, Aise Muhammed'den bir öç almak istemis miydi? Cüveyriyye'yi kiskanmis olarak?.. "Kurtulmalik" lar ödenmeden ve tutsaklar daha özgürlüklerine kavusturulmadan bir sey olmustu. Anilmaya, üzerinde durulmaya deger bir sey:

Muhammed, tutsak kadinlarin irzlarina geçilmesine izin veriyor:

Ebu Said el Hudfi'nin anlatmasiyla "tutsaklar arasinda Arab'in en

nefis kadinlari" bulunuyordu. (Bkz. Müslim, e's-Sahih, Kitabu'n- Nikâh/125, hadis no: 1438.) Ve o baskini gerçeklestirmis olan Müslümanların ağızlarının suyu akiyordu güzel kadinlari görürken. Hemen yatmak istiyorlardı. Yatmak istedikleri kadinlar, birer "cariye" durumuna gelmis degiller miydi?

Öyleyse Müslümanlar a "helâl"diler.

Müslümanlar, ellerindeki "tutsak kadinlar"la cinsel iliskide bulunmak istiyorlardi. Ama bir sorunlari vardi: Ya çocuklari olursa? Iliski kuracaklari bu kadinlardan çocuk olsun istemiyorlardi.

" (Bkz. Diyanet yayınlarından Tecrid, 1596 numaralı hadis, not: 1.) Kısacası: Tutsak kadınların ırzına geçebilirlerdi "gaziler". Ama bu is i yaptıktan sonra da "çocuk sorunuyla" karşılaşmak istemiyorlardı. Çünkü gerektiğinde bu tutsak kadinlari satabilirlerdi. Buna bir engel çikmamaliydi. "Azl"i bunun için istemis ve "Peygamber"e danismislardi. Peygamber de temelde bu kadinlarin irzlarina geçilmesinde bir sakinca görmüyordu, buna izin veriyordu.

Muhammed'in Zeyneb'i de karilari arasina katmasinin öyküsü:

Zeyneb Bint Cahs, Muhammed'in ogullugu Zeyd'in karisidir. Zeyd'i Muhammed kcndisine "ogul" edindigi için herkes ondan "Muhammed'in Oglu (Zeyd Ibn Muhammed)" diye sözeder.

Muhammed bir gün, Zeyd'i görmek için onun evine gider. Zeyd'i bulamaz, Zeyd'in karisi Zenneb'le karsilasir. Birden tutulur Zeyneb'e. Bir kadina Muhammed'in ilgi duymasi, o kadinin baska erkege -bu erkek kocasi da olsa- uygun olmaktan çikmasi ve dolayisiyla Muhammed'in olmasi gerektigi sonucunu dogurmaktadir.

Bu nedenle Zeyd durumu ögrenir ögrenmez Muhammed'e gidip konusur.

Zeyd: -Karimdan ayrilmak istiyorum.

Neden? Seni kuskuya düsürecek bir sey mi yapti?

Vallahi hayir. Beni kuskuya düsürecek hiçbir seyi olmadi.

Onun iyilikten baska birseyini görmedim.

(Zeyd' in esini bosamak istemesinin nedeninin Müslümanlarin dedigi gibi geçimsizlik degil de Muhammed' in onu arzu etmesi oldugunu ispatliyan cümleler) Muhammed: - Öyleyse karini birakma, Tanri'dan kork! Muhammed "karini birakma" derken, gerçekte sevdigi Zeyneb'in bosanmasini istiyordu. Istiyordu ki Zeyd onu bosasin da kendisi alsin. Ama bu istegini ve sevgisini içinde gizliyordu.

Iste bunun üzerine, Ahzab Suresinin 37. ayeti gelir. (Bkz. Taberi, Camiu'l- Beyân, 22/10-II.) "Tabakatu Ibn Sa'd"da daha genis olarak yer alan bu aktarmayi, dogubilimciler ele alip elestiri konusu yapiyorlar diye, gerçekleri örtme ya da ters yüz etme pahasina da olsa Islam'i kurtarma çabasina girismis görünenler "iftira" diye niteliyorlar. Bu öykü, yüzyillar boyu "hadis" kitaplarinda ve tefsirlerde yer alagelmis oldugu halde.

Simdi ayete bakalim. Ayetin anlami söyle: (Çeviri, Diyânet'in,) "Ey Muhammed! Allahi'n nimet vcrdigi ve seninde nimetlendirdigin kimseye: "Esini birakma, Allah'tan sakin!' diyor; Allah'in açiga vuracagi seyi içinde sakliyordun. Insanlardan çekiniyordun. Oysa Allah'tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd, esiyle ilgisini kestiginde onu seninle evlendirdik. Ki, evlatliklari esleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda mü'minlere bir sorumluluk olmadigi bilinsin. Allah'in buyrugu yerine gelecektir." (Ahzâb, ayet: 37.)

(Bkz. Muhammed Ali Sabuni, Safvetu't-Tefasir, 2/527528 ve öteki tefsirler.) Muhammed, hem Zeyd'den, hem de öteki insanlardan çekiniyordu. Baskasinin, üstelik de "ogullugu"nun karisina göz koydugu için... Bir süre bu nedenle durumu açiga vurmamisti. Ama sonra, "ayetin gelisi" sorunu çözmüstü.

Muhammed'in, ogullugundan bosanan Zeyneb'i almasi bu yönde herkese bir kapi açmasina yöneliktir. Ayette ileri sürülen gerekçe bu. Yani, herkes ogullugunun bosanan karisiyla rahat evlenebilsin diye Muhammed'in Zeyneb'le evlendirildigini açikliyor. '

Bu açiklama karsisinda da bir soru beliriyor: - Bu evlilik olmadan da soruna çözüm getirilemez miydi? Örnegin, bir ayetle, herkese böyle bir yola gitmenin "helal" oldugu bildirilirdi; sorun kalmazdi. Neden bu çözüm yolu seçilmedi de, ille de Muhammed'in Zeyneb'le evlendirilmesi gerekli görüldü?.

Bu sorunun karsiligi yok.

Muhammed, Zeyd' i çagirip bu ayeti (ahzap, 37) anlattiktan sonra ona su görevi veriyor: "Git Zeynep' e bu olaylari anlat ve onu bana iste..

Zeyd, kapiya varinca içeri giremiyor ve yüzünü çevirerek, -kendi anlatimina göre -ter içinde, sanki dünya basina yikilmis gibi bir ruh hali içinde kendisinin Muhammed'in elçisi oldugunu ve onu istemeye geldigini söylüyor.

Zeynep ise o sirada hamur isi yapmaktadir. Zeyd'i dinledikten sonra olumlu yanit vermiyor ve "düsünmem lazim" diyerek ibadet odasina çekiliyor.

Zeyd, bu olumsuz haberi Muhammed' e bildirince Muhammed artik buna dayanamiyor ve dogruca Zeyneb'in evine giderek ona el koyuyor.

Gerekçe, o sirada inen

Ahzab Suresi'nin 37. ayetindeki "Ey Habibim, Zeyneb'i biz sana nikahladik" cümlesidir. Artik bu ayete dayanarak ne Zeynep'e mehir ücretini veriyor, ne evlenme için sahit tutuyor ve ne de Zeynep'in akrabasindan izin aliyor. Bu sirada Muhammed 58 yasinda Zeynep ise 35 yasinda idi. Üstelik Muhammed'in yaninda su hanimlari vardi: 1)Aise (12 yasinda) 2)Hafsa (23 yasinda) 3)Ümmü Seleme (30 yaslarinda) Olay burada da bitmiyor. Muhammed'in Zeyneble evlenmesinden kisa bir süre sonra (Hicri 6. yil) Zeyd, Muhammed tarafindan üst üste 6 küçük savasa-baskina gönderiliyor.

Bunlar sunlardir: 1)Beni Süleym 2)Iys 3) Taraf 4)Hisma 5)Vadi'l Kura 6) Ümmü Kirfe. Zeyd, bunlarin hiç birinde vurulmayarak basariyla dönüyor. Sonunda Muhammed Zeyd'i tarihte "Mute Savasi" olarak bilinen savasta 3000 kisilik Müslüman ordusuyla yaklasik 100.000 kisilik Rum ordusunun karsisina çikariyor.

Üstelik Halit Bin Velid gibi daha usta bir komutan var iken. Zeyd bu sefer öldürülüyor.

TAHRİM SURESİ AYET 1 İN KURANA GİRİŞ ÖYKÜSÜ

Mısır Mukavkısı'nın kendisine armağan ettiği cariyelerden Marya ortaya çıkmıştır. O anda Muhammed, cinsel ilişki için tam hazırlıklıdır. Cariye'yi tutup yatırır Hafsa' nın yatağına, ve isini görmeye başlar. Muhammed'in cariyesi ile yatması doğal. Kuran da, karılarının dışında cariyeleriyle de yatmasına olanak veriyor (bkz. Ahzab suresi, ayet 50,52) işin bu noktası olağan olmasına olağan. Ne var ki, cariyeyi özgür (hurre) olan bir kadının, üstelik Ömer kızı Hafsa'nın yatağında koynuna alıyor. işte bu olağan değil. Terslik bu ya, o sırada, Hafsa da çıkagelmiştir. Muhammed' in Marya (Mariye) ile ilişkisini görür. Bir süre kendine egemen olup kapıda bekler. Muhammed işini bitirmiştir. Hafsa tepkisini gösterir: "Tanrı elçisi! Sen beni kötü duruma düşürdün, aşağıladın. Öyle bir şey yaptın ki, benzerini hiçbir karina yapmadın!

Muhammed: "Vallahi Billahi Marya ile bir daha yatmayacağım!"

"Hafsa! Marya' yi kendime haram etsem de ona bir daha yaklaşmasam; bundan hoşnut olur musun? "Evet!" Muhammed hemen ant içmiştir: "Hafsa! Aramızda kalsın, bunu sakin kimseye söyleme, olmaz mi?" "Tamam!"

Ne ki, Hafsa bu durumu Aişe'ye anlatır.(Bkz. Taberi, Camiu'l- Beyan,28/102) Kimi aktarmaya göre de Muhammed'in Hafsa ile yakalanması, Aişe'nin gününde olmuştur. Hafsa bunu öğrenmiştir. Muhammed, ondan bunu durumu kimseye söylememesini istemiş, bunu isterken de "Marya'yı kendime haram ettim. Sana bir müjdem var. Ebubekir'le Ömer, benden sonra, ümmetin islerini ele alacaklar (halife olacaklar)." Ama, Hafsa, olayı Aişe'ye anlatır. (Bkz.F.Razi,30/41,43) Muhammed'in, Marya'yı kendisine haram etmesi, yani bu cariyeyle bir daha yatmayacağına and içmesi üzerine yeni ayetler gelir:

"Ey Peygamber! Karılarını hosnut edeceksin diye, Tanrı'nın sana helal kılmış olanı kendine neden haram yaparsın? Tanri bağışlayan ve acıyandır."(Bkz. Tahrim suresi, ayet:1.

Allah lazım olan ayeti gönderip muhammedin marya özlemini gidermiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk metine Nuh Peygamber'in kavmi içinde bin yıldan elli yıl eksik olmak üzere (Tanrı çıkarma işlemini bilmiyor galiba 950 yıl diyememiş) yaşadı ifadesi de eklenirse çok iyi olur. Kuran'da var ama hangi ayet bilmiyorum, bir de bir adam (Üzeyir Peygamber muhtemelen) eşeği ile beraber ölmüş, yüz yıl sonra dirilmiş, yine bu konu da Kuran'da var bu da eklenmeli, sonra Muhammedd'in ayı yarması ve tekrar bir araya getirmesi(Necm süresi yanılmıyorsam)eklenmeli.

Saygılar, selamlar.

tarihinde Kambur Kerim tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed isimli eski yillarda yasamis buyuk dusunur ve ya bilge insandir kendisi.Cunku diger kendini peygamber olarak duyuran butun hepsinden daha akillidir.Cunku zaten daha onceden cikan dinlerden iyilik-dogruluk vs --tabii ki insanlar hep birlikte yasayabilmesi,sorunsuz yasayabilmesi adina duzen getirmek icin ugrasmis ve toplulugunun artmasi icin cabalamistir.ama bir lafi vardir ki ;

Kuran son kitaptir,ben de son peygamberim!

iste bu yuzden ben bir ateist olarak,muhammed'in bilge bir insan oldugunu dusunuyorum.

BILIM'DEN SASMAYALIM

Vay takiyyeci vay!

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk metine Nuh Peygamber'in kavmi içinde bin yıldan elli yıl eksik olmak üzere (Tanrı çıkarma işlemini bilmiyor galiba 950 yıl diyememiş) yaşadı ifadesi de eklenirse çok iyi olur. Kuran'da var ama hangi ayet bilmiyorum, bir de bir adam (Üzeyir Peygamber muhtemelen) eşeği ile beraber ölmüş, yüz yıl sonra dirilmiş, yine bu konu da Kuran'da var bu da eklenmeli, sonra Muhammedd'in ayı yarması ve tekrar bir araya getirmesi(Necm süresi yanılmıyorsam)eklenmeli.

Saygılar, selamlar.

hemen dikkate alıyorum..teşekkürler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed doğru söylemiş. 10 tane çapulcu kervan soyguncusu, 100 tane kervan tüccarını soyup soğana çevirmeye yeter. Yalnız on tane eteklerini kaldırmış güneş görmemiş beyaz bacaklı Kureyş kadını 100 müslümanın ağzının salyalarını akıtınca hesabı biraz bozulmuş, yeni bir hesap yapmış, o başka...

Dünya Çağrı filmini yeniden gerçeğe uygun çekecek bir yiğit, müslüman tehditlerine aldırmayacak bir kahraman yönetmen bekliyor! İşte gerçek devrim diye ben buna diyeceğim!

Dünyanın beklediği gerçek ve en büyük devrim dünyanın son ve en dirençli dogmasının çöpe gönderilmesidir!

bu kuşak bunu başarıcak inşaAllah :lol:

ileride neden olmasın çekilebilir böyle bir filim hemde isabet olur sabah akşam dilimizde tüy bitti bunlara anlat anlat.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran Allah'ın kitabıdır bitti.

Birazcıkta allahı tanıyalım

müslümanların takvimide ay takvimidir hicri takvim.

ayrıca islamın simgesi hilaldir vs böyle uzar gider.

nasılki horus güneş tanrısıysa el-ilah da ay tanrısıdır.

yani allah.

tarihinde galileo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...