demirefe 0 Mart 20, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 20, 2012 gönderildi (düzenlendi) taştan-tahtadan yontma Taştan tahtadan yontulmayıp gümüşle kaplanınca ve millet öpüp okşasın diye yamuk yumuk inşa edilmiş sözümona küp şeklinde diye yutturulan bir binanın köşesine konunca ve o tuğlaların etrafında dönünce bunlar put olmuyor öyle mi? Sakın biz kabeye karataşa tapmıyoruz filan deme! Müşrikler helvadan ekmekten put yapıp sonra yiyorlarsa putları senin karataşın kaben kadar bile kutsal değilmiş! Sen karataşı o gümüş kabından bir çıkar yere at bakayım, bir de ayağınla yuvarla, neler oluyor! Ulan kıyamet filmi çektiler, müslümanlar cam çerçeve koymaz şimdi diye korkudan her yerin yıkıldığını gösterdiler kabenin yıkıldığını gösteren sahneleri filmden çıkardılar! Rezalete bak! Her kutsalın yıkıldığını, kıyametin koptuğunu gösteriyorsun, kabenin yıkıldığını gösteremiyorsun müslümanların korkusundan! Sonra da bu müslümanlar putperest olmuyor! Hadi ordan be! Dünyada kalan son ve en bağnaz putperestler bir müslümanlar kaldı, başka yok! Sorsan putperestler de taşa tuğlaya tapmıyordu. Ondaki ruha, manaya tapıyordu. sakın itiraz etme, kuran ayetleriyle kanıtlar atıveririm, rezil olursun söyleyeyim. Onlar da yeri göğü allahın yarattığını, putlara allahla aramızda şefaatçi olsunlar diye taptıklarını söylüyorlardı. Kuranda açıkça yazar bu. Kıvırtamazsın. Müslümanlar putperesttir. Nokta! Mart 20, 2012 tarihinde demirefe tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Vahşi 0 Mart 20, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 20, 2012 gönderildi Taştan tahtadan yontulmayıp gümüşle kaplanınca ve millet öpüp okşasın diye yamuk yumuk inşa edilmiş sözümona küp şeklinde diye yutturulan bir binanın köşesine konunca ve o tuğlaların etrafında dönünce bunlar put olmuyor öyle mi? bir şeye değer vermek ile tapmak arasında kocaman bir fark var. Sakın biz kabeye karataşa tapmıyoruz filan deme! Müşrikler helvadan ekmekten put yapıp sonra yiyorlarsa putları senin karataşın kaben kadar bile kutsal değilmiş! Sen karataşı o gümüş kabından bir çıkar yere at bakayım, bir de ayağınla yuvarla, neler oluyor! Ulan kıyamet filmi çektiler, müslümanlar cam çerçeve koymaz şimdi diye korkudan her yerin yıkıldığını gösterdiler kabenin yıkıldığını gösteren sahneleri filmden çıkardılar! bu düşüncelerin halen daha geçerli mi? bir süre sonra pişman olabilirsin zira! Sorsan putperestler de taşa tuğlaya tapmıyordu. Ondaki ruha, manaya tapıyordu. sakın itiraz etme, kuran ayetleriyle kanıtlar atıveririm, rezil olursun söyleyeyim. Onlar da yeri göğü allahın yarattığını, putlara allahla aramızda şefaatçi olsunlar diye taptıklarını söylüyorlardı. Kuranda açıkça yazar bu. Kıvırtamazsın. tutmayın küçük enişteyi! müşrikler Allah ile kendileri arasına şefaatçiler koyuyorlarmış, evet. ancak müslümanların Allah'a yaklaşmak için araya şefaatçiler koyması gerektiği nerede yazıyormuş? hadi kanıtlayamayıp şöyle bir güzel rezil ediver kendini. Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 20, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 20, 2012 gönderildi Bununböyle olduğunu söyleyen bilim adamları varsa kaynak gösterebilir misin? [/font][/size] Termodinamiğin ikinci yasası, evrenin düşük entropi halinde başlayıp, maksimum entropinin son haline (evrenin ısı ölümü) doğru evrilmesini öngörür. 13,7 milyar yıl önceye doğru geri gittiğimizde, burada evren işlemsel olarak tanımlanabilir en küçük hacme sahiptir; yarıçapı Planck uzunluğu olan Planck küresi. Evet termodinamiğin ikinci yasasından bekleneceği gibi, evren o anda şimdikinden daha düşük entropiye sahip olacaktır. Ancak o entropi Planck boyutlarındaki bir nesnenin sahip olabileceği en büyük entropidir, yani evren o anda içinden hiçbir bilginin çıkarılamıyacağı bir karadelikti. Ayrıca, Heisenberg'in belirsizlik ilkesine göre de Planck zamanı veuzunluğundan daha küçük zaman ve uzunluklar işlemsel açıdan tanımlanamayacağından,bir Planck küresinin içinde hiçbir bilgi bulunmaz; bu nedenle maksimum entropiye sahiptir; içerisi gözükmeyen bir tür karadeliktir. Yani evren kaos durumunda Planck küresindeki yüksek bir enerji ile başlamıştır. Büyük şişme nedeniyle entropisi düşmüş (oluşan büyük hacimden dolayı doğal olarak entropisi azalmış) ve maksimum entropiye doğru ilerlemektedir. Victor Stenger'in Bilim Tanrıyı Buldu mu ve Başarısız Hipotez Tanrı adlı kitaplarından kısaltarak yazılmıştır. Benim düzenden anladığım big bang patladığında ortada hiçbir anlamlı yapı olmadığı halde daha sonra elektron, proton, galaksiler, yıldızlar, gezegenlerin oluşmasıdır. Sen ise bunun düzen olmadığını, düzensizlikle başlayan evrenin daha düzensiz hale geldiğini söylüyorsun. O zaman düzenden ne anladığını sormak zorundayım? Madem galaksilerin vs yapıların oluşması düzensizliğin daha da artması, o zaman düzen nedir? Aşağıdaki sayfa bu konunun ateistlerce de tartışıldığını ve ateistlerin evrenin bir bilinci olması gerektiğini kabul ettiklerine güzel bir delil. Onlar bu bilince tanrı demekten ziyade doğa veya evrenin kendisi demeyi tercih ediyorlar. (Tanrı diyen ateistler de var) http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=19310&st=0 Link to post Sitelerde Paylaş
osho 0 Mart 20, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 20, 2012 gönderildi Merakeden Sen ise bunun düzen olmadığını, düzensizlikle başlayan evrenin daha düzensiz hale geldiğini söylüyorsun.Ben böyle söylemiyorum; söylediğim şu: Evren düzensizlikle başladı - doğru Düzensizlikle başlayan evren daha düzensiz hale geldi - böyle demedim Evren bigbang den sonra çok hızlı bir şekilde şişti bu nedenle başlangıçtaki maksimum entropi 2. yasadan dolayı olması gereken ve evrenimizdeki görünen çok küçük miktardaki yerel düzenlerden sorumlu olan mimimum entropiye düştü ( yani mevcut düzenleri inkar eden yok ) Ve evrenimiz her an maksimum entropiye doğru ilerlemektedir. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi DİNLERDEKİ YARATILIŞ FİKRİ AKLA UYGUN DEĞİLDİR Yaratılış diye bir kavram mantıken olamaz. Diyelim ki birinin bir şeyi mutlaka yaratması yapması şart. Yaratılışçılığa göre her şey yaratılır,hiç birşey kendiliğinden tesadüfen oluşamaz yaratılışcılar gibi düşündük ve uygun ortamlar oluştu diye varolmadık.Yaratıldık diyelim. Bu varoluş düşüncesine göre hiçbir şey kendiliğinden oluşamaz Öyleyse Tanrı da kendiliğinden oluşamaz. Yaratılışçılığa inandınız mı yada savundunuz mu, Tanrı nında yaratılmak zorunda olduğunu savunmak zorunda kalıverirsiniz. Hayır derseniz..o zaman yaratılış görüşünü imha edersiniz.. Çünkü size göre hiçbir şey kendiliğinden oluşamaz. Bunu siz söylüyorsunuz. Öyleyse tanrıda kendiliğinden oluşamaz.Mutlaka onunda bir yaratıcısı vardır. Yaratılışçılığa göre yaratanında bir yaratıcısı olmak zorundadır. yaratılış diye bir düşünce savunduğunuzda bu bizi Her yaratanın bir yaratıcısı olması gerektiği sonucuna ulaştırır. Bu böyle 10 sayısının 3 bölünememesi (10/3=3,3333333 ) gibi sürer gider. Ama piramitin en üstünde ki bir şeyin kendiliğinden oluşması kaçınılmazdır. Sonuçta ,mutlaka tanrı veya tanrının babası yada onun babası yani mutlaka birşey kendiliğinden oluşmak zorundadır. Buda bizi canlıların oluşması için uygun şartlar oluştuğu zaman var olduğu görüşünün doğruluğuna ulaştırır. Bir şeyin mutlaka bir yaratıcısının olmasının şart olmadığı kabul edilmek zorunda kalınır. Yaratılış düşüncesine inana dindarlara göre:Allahı Allahın yaratıcısı yaratmak zorundadır. Ateistlere göre Allah yaratılamaz. Kuş Beyinli nekadar gidersen git bitane şey mutlaka Kendiliğinden(BİNG BANG ) olmak zorundadır.. hala Bunu Bile anlayamıyorsunuz.. Niye Durup Dururken Tanrı Oluşsun Kendi kendine ve BİNG BANG yapsınki :lol: :lol: Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 21, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Ben böyle söylemiyorum; söylediğim şu: Evren düzensizlikle başladı - doğru Düzensizlikle başlayan evren daha düzensiz hale geldi - böyle demedim Evren bigbang den sonra çok hızlı bir şekilde şişti bu nedenle başlangıçtaki maksimum entropi 2. yasadan dolayı olması gereken ve evrenimizdeki görünen çok küçük miktardaki yerel düzenlerden sorumlu olan mimimum entropiye düştü ( yani mevcut düzenleri inkar eden yok ) Ve evrenimiz her an maksimum entropiye doğru ilerlemektedir. Big bang ile dediğiniz gibi evren çok hızlı bir şekilde şişti ve halen genişlemeye devam ediyor. (Üstelik artan bir hızda) Big Bang 13,7 milyar yıl önce patladığına göre evrenin yarıçapı 13,7 milyar ışık yılından daha az olamaz. Yani evrenin bir ucundan öteki ucuna milyarlarca ışık yılı mesafe vardır. Geçmişte birbirlerine yakın olmuşlarsa da, herhangi bir bilgi alışverişine vakitleri olmamış, evrenin birbirinden son derece uzak iki bölgesinin esas olarak aynı özellikleri gösteriyor olması nasıl açıklanabilir? Bu mesele, günümüzde ufuk meselesi olarak adlandırılır. Bu, dışarıdan bir gücün evrenin bir ucundan diğer ucuna kadar aynı şekilde etki ettiğinin kanıtıdır. Bunu şu örnekle açıklayabiliriz. Bir zarı 3 defa üst üste attığınızda hepsinde 6 gelme olasılığı vardır. Ve bu olduğunda şansa bak diyebiliriz. Ama aynı zarı evrenin bir ucunda trilyon kere atıp her seferinde 6 gelmesi ve diğer ucunda trilyon kere atıp her seferinde 6 gelmesine şansa bak diyebilir misiniz? Evrenin her tarafında aynı oluşumlar (yıldızlar, galaksiler, kuasarlar, gezegenler vs) olmasına şansa bak demek de aynı şeydir. Aklı, vicdanı ve insafı olan birisi bunun böyle olmasında mutlaka her şeye etki eden bir gücün olduğunu kolaylıkla anlayabilir. Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 21, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Öyleyse tanrıda kendiliğinden oluşamaz.Mutlaka onunda bir yaratıcısı vardır. Yaratılışçılığa göre yaratanında bir yaratıcısı olmak zorundadır. yaratılış diye bir düşünce savunduğunuzda bu bizi Her yaratanın bir yaratıcısı olması gerektiği sonucuna ulaştırır. Bu böyle 10 sayısının 3 bölünememesi (10/3=3,3333333 ) gibi sürer gider. Ama piramitin en üstünde ki bir şeyin kendiliğinden oluşması kaçınılmazdır. İşte kendi kendine soruyu cevapladın. Piramitin üstünde Allah var. Fakat o oluşmuyor, O zaten şu an nasıl bir güce ve özelliklere sahipse big bangden önce de aynı güce ve özelliklere sahip. Oluşmak zamana bağlıdır. Oluşan bir şey, önceden olduğundan daha farklı bir hale gelmiştir. Oysa ki Allah oluşmuyor, değişmiyor, başkalaşmıyor, dönüşmüyor. Oluşan bir şey, onu olduran etkenlere sahiptir. Örneğin senin doğman, annen ve babanın birlikte olmasına bağlıdır denebilir. Ama Allah oluşmadığından onun yaratılmış olması mümkün değildir. Fakat evren oluşmuştur, onu olduran bir etken olmak zorundadır. Link to post Sitelerde Paylaş
osho 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Merakeden Bu mesele, günümüzde ufuk meselesi olarak adlandırılır. Bu, dışarıdan bir gücün evrenin bir ucundan diğer ucuna kadar aynı şekilde etki ettiğinin kanıtıdır.Einstein Genel Görelilik Kuramıyla kütleçekiminin yalnız kütle ve enerjiye değil, basınca da bağlı olduğunu göstermiştir; kütle çekimi, pozitif ve negatif basınç şeklinde ortaya koyar. Bigbang deki çok yüksek yoğunluğa ve sıcaklığa sahip olan enerji doğal olarak çok yüksek bir pozitif basınca sahiptir ve Bigbang koşullarında bu pozitif basınç evreni şişirirken aynı zamanda kendine eşdeğer negatif basıncı (kütleçekimini) ortaya çıkarmıştır. Yani ufuk meselesinde sözü geçen ve evrenin bir ucundan diğer ucuna kadar birörnekliği sağlayan bu şişmedir. Ve bigbang teorisindeki bu eksikliği şişme teorisi gidermektedir. Görüldüğü üzere şişme dışarıdan doğaüstü bir nedenle değil tamamen doğal nedenle açıklanmaktadır. Ayrıntıları Alan Guth'un şişme teorisinde anlatılmaktadır; hiçbir doğaüstü etkene gerek duymaksızın. Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 21, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Bigbang deki çok yüksek yoğunluğa ve sıcaklığa sahip olan enerji doğal olarak çok yüksek bir pozitif basınca sahiptir ve Bigbang koşullarında bu pozitif basınç evreni şişirirken aynı zamanda kendine eşdeğer negatif basıncı (kütleçekimini) ortaya çıkarmıştır. Yani ufuk meselesinde sözü geçen ve [/size][/color]evrenin bir ucundan diğer ucuna kadar birörnekliği sağlayan bu şişmedir. Ve bigbang teorisindeki bu eksikliği şişme teorisi gidermektedir. Görüldüğü üzere şişme dışarıdan doğaüstü bir nedenle değil tamamen doğal nedenle açıklanmaktadır. Ayrıntıları Alan Guth'un şişme teorisinde anlatılmaktadır; hiçbir doğaüstü etkene gerek duymaksızın. Hawking de pozitifin karşısına negatifi koyarak her şeyin bir anda var olabileceğini, bunun doğal olduğunu söylüyor. Kuantum dalgalanmalarını buna örnek gösteriyor. Fakat bu tüm bilim adamların kabul ettiği bir görüş değildir. Kuantum dalgalanmaları oluşur ve çok kısa bir zaman sonra tekrar kendilerini nötrleyerek yok olurlar. Fakat evren yok olmuyor, 13,7 milyar yıldır genişliyor ve düzenli, birbirinden muazzam kompleks yapılar oluşturmaya devam ediyor. Niye big bang patladığında kütle çekim galip gelip evren daha genişleyemeden kendi içine tekrar çökmedi? Bunu kim engelledi? Ya da evreni oluşturan pozitif basınç, negatif basınçtan niye kat kat büyük olup da evren hiç bir yapının oluşmasına izin vermeyecek ölçüde dağılıp gitmedi? Evrenin şişmesini kimse yalanlamıyor. Niye bu şişme sonucu yıldızlar, galaksiler oluşuyor? Örneğin bir balonu şişirdiğinde küre şeklinde şişiyor, gemi, araba vs şeklinde şişmiyor. Evren şiştiğinde niye bu yapılar oluşuyor? Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 21, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi ABD'li astrofizikçi Hugh Ross konuya ilişkin şu açıklamada bulunmuştur: "Zaman, olayların meydana geldiği boyut olduğuna göre, eğer madde, Big Bang'la ortaya çıkmışsa, o halde evreni ortaya çıkaran sebebin evrendeki zaman ve mekândan tümüyle bağımsız olması gerekir. Bu da bize Yaratıcı'nın evrendeki tüm boyutların üzerinde olduğunu göstermektedir." (1) (1)Hugh Ross, The Creator and the Cosmos: How Greatest Scientific Discoveries of The Century Reveal God, Colorado: NavPress, revised edition, 1995, s. 76 Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 21, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Ünlü ateist felsefeci Anthony Flew, bu konuda şunları söyler: İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Ben hala ateizme inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim.(1) (1) Henry Margenau, Roy Abraham Vargesse. Cosmos, Bios, Theos. La Salle IL: Open Court Publishing, 1992, s. 241 Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi İşte kendi kendine soruyu cevapladın. Piramitin üstünde Allah var. Fakat o oluşmuyor, O zaten şu an nasıl bir güce ve özelliklere sahipse big bangden önce de aynı güce ve özelliklere sahip. Oluşmak zamana bağlıdır. Oluşan bir şey, önceden olduğundan daha farklı bir hale gelmiştir. Oysa ki Allah oluşmuyor, değişmiyor, başkalaşmıyor, dönüşmüyor. Oluşan bir şey, onu olduran etkenlere sahiptir. Örneğin senin doğman, annen ve babanın birlikte olmasına bağlıdır denebilir. Ama Allah oluşmadığından onun yaratılmış olması mümkün değildir. Fakat evren oluşmuştur, onu olduran bir etken olmak zorundadır. Senin beynin gerçekten böylemi çalışıyor.. Yoksa ünlü bir komedyen falanmısın.. Yani Diyorsunki.. Allah piramidin üstüne bir uzaylı tarafından sıçılmış.. Sonra Elindeki topu patlatarak bing bangı oluşturmuş Yada Uzaydaki Gaz ve Toz bulutu Allahı oluşturdu.. Sende Ona üfledin ve ol dedin Allah oldu.. Hepimiz gidelim bu filme neredeymiş Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Yani pes yahu. Tek başına bi başına bi allah Bi bing bang yapıyor.. Hiçbir özel zevki de yok.. Öle melul melul otururken .. dur ben bi BİNG BANG yapayım.. Belki nereden geldim de ben bu pramidin üstüne kondum.. Ne yapacam şimdi milyon yıllar boyunca.. Bingbang dan Güneş sistemide oluşturdum.. EEE bu kadar top ne olacak.. En iyisi kendime bir golf oynayacak arkadaş yapıyım.. melek şeyedeyim.. AAAAA Ben Aniden bu Muhteşem güçle Pramidin üstünde nasıl da oluverdim.. Dimi.. geçen hafta da Başka bir pramidin üstünde başka Bir allah aniden oluşmuş.. Bi kahve içmeye gelirmi acep... O hala bi melek falan yaratmadıysa . benim insanlardan vereyim acele etmesin... Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Ünlü ateist felsefeci Anthony Flew, bu konuda şunları söyler: İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Ben hala ateizme inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim.(1) (1) Henry Margenau, Roy Abraham Vargesse. Cosmos, Bios, Theos. La Salle IL: Open Court Publishing, 1992, s. 241 Bir mağara adamı bile herşeyin bir başlangıcı olduğunu biliyordu.. allah daha o zamanlar cinli adem ve Havva ile Zenci Adem havva yı yaratmaya karar vermediğinde.. Vayyy demek evrenin bir başlangıcı varmış....alla alla ..nasıl olur ya.. Bu filim mi acaba..ki başlaması olsun.. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi (düzenlendi) Bir daha oku.. Oku.. Oku.. Tüm zaman ..evren..ve gerçek sadece bu sayfanın içinde ... Eğer keşfetmek istersen... Tekrar oku.. bulacaksın.. DİNLERDEKİ YARATILIŞ FİKRİ AKLA UYGUN DEĞİLDİR Yaratılış diye bir kavram mantıken olamaz. Diyelim ki birinin bir şeyi mutlaka yaratması yapması şart. Yaratılışçılığa göre her şey yaratılır,hiç birşey kendiliğinden tesadüfen oluşamaz yaratılışcılar gibi düşündük ve uygun ortamlar oluştu diye varolmadık.Yaratıldık diyelim. Bu varoluş düşüncesine göre hiçbir şey kendiliğinden oluşamaz Öyleyse Tanrı da kendiliğinden oluşamaz. Yaratılışçılığa inandınız mı yada savundunuz mu, Tanrı nında yaratılmak zorunda olduğunu savunmak zorunda kalıverirsiniz. Hayır derseniz..o zaman yaratılış görüşünü imha edersiniz.. Çünkü size göre hiçbir şey kendiliğinden oluşamaz. Bunu siz söylüyorsunuz. Öyleyse tanrıda kendiliğinden oluşamaz.Mutlaka onunda bir yaratıcısı vardır. Yaratılışçılığa göre yaratanında bir yaratıcısı olmak zorundadır. yaratılış diye bir düşünce savunduğunuzda bu bizi Her yaratanın bir yaratıcısı olması gerektiği sonucuna ulaştırır. Bu böyle 10 sayısının 3 bölünememesi (10/3=3,3333333 ) gibi sürer gider. Ama piramitin en üstünde ki bir şeyin kendiliğinden oluşması kaçınılmazdır. Sonuçta ,mutlaka tanrı veya tanrının babası yada onun babası yani mutlaka birşey kendiliğinden oluşmak zorundadır. Buda bizi canlıların oluşması için uygun şartlar oluştuğu zaman var olduğu görüşünün doğruluğuna ulaştırır. Bir şeyin mutlaka bir yaratıcısının olmasının şart olmadığı kabul edilmek zorunda kalınır. Yaratılış düşüncesine inana dindarlara göre:Allahı Allahın yaratıcısı yaratmak zorunda Ateistlere göre Allah yaratılamaz. Mart 21, 2012 tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
merakeden 0 Mart 21, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Tek başına bi başına bi allah Bi bing bang yapıyor.. Hiçbir özel zevki de yok.. Öle melul melul otururken .. dur ben bi BİNG BANG yapayım.. Belki nereden geldim de ben bu pramidin üstüne kondum.. Ne yapacam şimdi milyon yıllar boyunca.. Bingbang dan Güneş sistemide oluşturdum.. EEE bu kadar top ne olacak.. En iyisi kendime bir golf oynayacak arkadaş yapıyım.. melek şeyedeyim.. Sen nereden biliyorsun sadece bu evreni yarattığını? Daha önce başka evren yaratmış olamaz mı? Belki şu an da bile bilemediğimiz evrenler vardır. Hawking bile paralel evrenlerden bahsediyor. Sicim kuramı da paralel evrenlerin olabileceğini varsayıyor. Ama sen kafan yerine başka yerinle düşündüğün için Sicim kuramını "sıçıyım kuramı" olarak algılayabilirsin. Bu sayfa düşünen insanlar için. Sen git kendi açtığın saçma sapan başlıklarda copy/paste yapmaya devam et. Link to post Sitelerde Paylaş
darq_en!qma 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi (düzenlendi) Peki Tanrıya bağlamayacaksak neye bağlayacağız? En ufak bir fikrin var mı? !merakeden! birazda sitede yazanları merak etmeni tavsiye ederim sana =) Ben cevap vermiyorum bu seferlik sana site cevap versin. Bizi Tanrı yaratmadıysa kim yarattı? Bu soruda iki mantık yanlışı bulunmaktadır. Döngüsel akıl yürütme ve çelişki. Döngüsel akıl yürütme (ya da totoloji), bir noktadan başlayıp, dönüp dolaşıp yine o noktaya dönmek demektir. Evreni yarattığı söylenen bir şeyin tanımından yola çıkıp (Tanrı), sonra o yaratmadıysa kim yarattı diye soruluyor. "Yaratılmadıysa nasıl yaratıldı?" diye sormaktan bir farkı yok bunun. Bu soruyu soran kişilerin zihninde evren için yaratılması dışında düşünülebilecek başka bir seçenek olmamasının ve bu kişilerin yaratılma fikrini bu kadar doğal görmelerinin tek sebebi çocukluklarından beri yaratılma fikrine alıştırılmış olmalarıdır. Anlamışsındır umarım.Yada dur ben biraz daha izah ediyim sana biraz sıkıntılı bir beynin var şimdi ben ne demiştim maddenin etkileşimi sonucu ortaya çıkmış olabilir.Sende at gözlüğünden baktığın için o etkileşimi tanrıya bağlıyorsun sana dediğim o maddenin hep var olması mümkün değilmi illa tanrınının mı yaratması lazım.Ben yeterince açık olduğumu düşünüyorum umarım anlamışsındır anlamadıysan yapabileciğim birşey yok sen biraz daha düşün bu konuları belki bir gün anlarsın =) bb diyorum şimdi sana. Mart 21, 2012 tarihinde darq_en!qma tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
osho 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi (düzenlendi) Merakeden Fakat evren yok olmuyor, 13,7 milyar yıldır genişliyor ve düzenli, birbirinden muazzam kompleks yapılar oluşturmaya devam ediyor. Niye big bang patladığında kütle çekim galip gelip evren daha genişleyemeden kendi içine tekrar çökmedi? Bunu kim engelledi? Ya da evreni oluşturan pozitif basınç, negatif basınçtan niye kat kat büyük olup da evren hiç bir yapının oluşmasına izin vermeyecek ölçüde dağılıp gitmedi? Evrenin şişmesini kimse yalanlamıyor. Niye bu şişme sonucu yıldızlar, galaksiler oluşuyor? Örneğin bir balonu şişirdiğinde küre şeklinde şişiyor, gemi, araba vs şeklinde şişmiyor. Evren şiştiğinde niye bu yapılar oluşuyor? Tekerteker gidelim: Fakat evren yokolmuyor. a-Evrenden kastımız Bigbangi ya da Bigbangleri oluşturan temel kaynak ise yukarıdaki cümle doğrudur; temel kaynak tanrı gibi varlığı doğası gereğidir yok olmaz. Varlığı Doğası Gereği Olan başlığı altında bu konudaki düşüncelerimi paylaştım. b- Kastımız Bigbang evreni ise: Maksimumentropiye ulaştıktan sonra kaynağına dönebilir de dönmeyebilir de yani yok olabilir veya olmayabilir bu konuda kimse kesin bir şey söyleyemez ama her iki durumun da doğa üstünü gerekli kılması için bir gerekçe yoktur; bu konuda çeşitli bilimsel spekülasyonlar yapılmıştır. 13,7milyar yıldır genişliyor ve düzenli, birbirinden muazzam kompleks yapılaroluşturmaya devam ediyor. Daha önce açıkladığım gibi, % yarımı düzenli bir yapıya sahip olan bir evrene nasıl düzenli diyebilirsin; bu, ancak yarım m2 lik düzenli bölgesini görebilen gerisi düzensiz olan 100 m2 lik bir dairede yaşayan bir karıncanın bakış açısıdır. Evren birbütün olarak düzene doğru gitmiyor, tersine düzensizliğe doğru gidiyor. Sözkonusu % yarımlık düzenler ancak düzensizliği artırma pahasına ouyor; tersine genel olarak evrenin düzeninde bir artma yani entropide azalma görülse idi bu doğaüstüne bir delil olurdu. Niyebig bang patladığında kütle çekim galip gelip evren daha genişleyemeden kendiiçine tekrar çökmedi? Bunu kim engelledi? Ya da evreni oluşturan pozitif basınç, negatif basınçtan niye kat kat büyük olup da evren hiç bir yapının oluşmasına izin vermeyecek ölçüde dağılıp gitmedi? Pozitifbasınç ne kadar büyük olursa olsun kendisine eşdeğer bir negatif basınç(kütleçekimi) üretir. Bu etki= tepki gibi bir fizik yasasıdır. Evrenin şişmesini kimse yalanlamıyor. Niye bu şişme sonucu yıldızlar, galaksiler oluşuyor?Örneğin bir balonu şişirdiğinde küre şeklinde şişiyor, gemi, araba vs şeklindeşişmiyor. Evren şiştiğinde niye bu yapılar oluşuyor? Evreninkaynağı, Heisenberg'in belirsizlik ilkesine kuantum boşluğundaki dalgalanmada oluşan karşıt iki yarım fotondan biridir. Boşluk simetriktir; evren de simetri yasalarına tabidir ve en simetrik cisim küredir, bu yüzden evren de küresel olarak düşünülüyor. Evrende enerji soğumaya başlayınca oluşan ilk gazlar Hidojen, Helyum, Döteryum ve Lityumdur. Topaklanmayı oluşturan kütle çekimidir. Şu anda bu gazları karıştırsak topaklanma olmaz çünkü kütleçekimi etkisi ihmal edilebilir düzeydedir, fakat evrenin oluşumu anlarında böyle değildi. Bu topaklanmalar daha sonra yıldız sistemleri ve galaksilerin oluşumuna evrildi; entropi yasaları buna izin verir çünkü böyle sistemler ve düzenler entropiyi daha da artırırlar. Entropiartarken maksimum entropiyi sağlama eğilimi de bir entropi yasasıdır. Mart 21, 2012 tarihinde osho tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi Sen nereden biliyorsun sadece bu evreni yarattığını? Daha önce başka evren yaratmış olamaz mı? Belki şu an da bile bilemediğimiz evrenler vardır. Hawking bile paralel evrenlerden bahsediyor. Sicim kuramı da paralel evrenlerin olabileceğini varsayıyor. Ama sen kafan yerine başka yerinle düşündüğün için Sicim kuramını "sıçıyım kuramı" olarak algılayabilirsin. Bu sayfa düşünen insanlar için. Sen git kendi açtığın saçma sapan başlıklarda copy/paste yapmaya devam et. Arkadaşım.. benim sana tekrar oku demem.. Tüm zamanlar ve evren ve oluşum o yazının içinde saklı..diye uyarmaya çalışıyorum.. Evet basit ama kimisi o yazının içinde 10 yılda kimisi 1 ayda bulabiliyor.. zeka ile ilgili.. o yazıyı zaman zaman oku ve kendine sor.. komedyen konusunda ciddiydim.. Kimseyle dalga geçmem.. sen diyorsun ki.. Sen diyorsun ki.. Tanrı yaratılmamış yani yaratılışcı Görüşe sahip değilsin.. tanrı yaratılmadı diye düşündüğün zaman... Hiçbirşey yaratılamaz.. herşey senin dediğin gibi tanrı gibi tesadüfen oluşur.. yani Bi öle bi böle olmaz.. matematik te ve bilimde.. Bir kuramın geçerli olması.. her zaman aynı sonucu vermesiyle oluşur.. gelelim komedyenlik olayına.. Sen Pramidin üstündeki muhteşem varlığın Zırt diye oluştuğunu savunursan.. o belli bir zaman diliminde olmuştur..ki başka zaman dilimlerindede zırt diye başka allahlar oluşur.. Yani Bilim konuşuyorsan ve Düşünüyorsan bilimci gibi olmak zorundasın.. yada boşver ya deyip diğer cahil yobazlar gibi Kuranın saçma sapan ayetlerini muhammedin normal insanın bile olayacağı şeklindeki ahlak anlayışını allah dediğin şeyin.ç. Köle cariye savaş .savunan Tuhaf bir tanrı olmasını yada Ağzı bozuk ve insanlara hakaret eden bir allah olmasını Tuhaf bulmayıp.. Ben böylede müslümanlığı savunuyorum diye oturacaksın... Biraz zekiysen.. bu rahatsız edecek zamanla... zaten benden farklı düşünmemeye başlayacaksın.. Ama bu nekadar zaman alır..bu sana bağlı olacak.. Link to post Sitelerde Paylaş
osho 0 Mart 21, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 21, 2012 gönderildi (düzenlendi) Merakeden Fakat evren yok olmuyor, 13,7milyar yıldır genişliyor ve düzenli, birbirinden muazzam kompleks yapılar oluşturmaya devam ediyor. Niye big bang patladığında kütle çekim galip gelipevren daha genişleyemeden kendi içine tekrar çökmedi? Bunu kim engelledi? Ya da evreni oluşturan pozitif basınç, negatif basınçtan niye kat kat büyük olup daevren hiç bir yapının oluşmasına izin vermeyecek ölçüde dağılıp gitmedi? Evrenin şişmesini kimse yalanlamıyor. Niye buşişme sonucu yıldızlar, galaksiler oluşuyor? Örneğin bir balonu şişirdiğinde küre şeklinde şişiyor, gemi, araba vs şeklinde şişmiyor. Evren şiştiğinde niye bu yapılar oluşuyor? Tekerteker gidelim: Fakat evren yokolmuyor. a-Evrenden kastımız Bigbangi ya da Bigbangleri oluşturan temel kaynak ise yukarıdaki cümle doğrudur; temel kaynak tanrı gibi varlığı doğası gereğidir yok olmaz. Varlığı Doğası Gereği Olan başlığı altında bu konudaki düşüncelerimi paylaştım. b-Kastımız Bigbang evreni ise: Maksimum entropiye ulaştıktan sonra kaynağına dönebilir de dönmeyebilir de yani yokolabilir veya olmayabilir bu konuda kimse kesin bir şey söyleyemez ama her iki durumun da doğa üstünü gerekli kılması için bir gerekçe yoktur; bu konuda çeşitli bilimsel spekülasyonlar yapılmıştır. 13,7milyar yıldır genişliyor ve düzenli, birbirinden muazzam kompleks yapılaroluşturmaya devam ediyor. Daha önceaçıkladığım gibi, % yarımı düzenli bir yapıya sahip olan bir evrene nasıl düzenli diyebilirsin; bu, ancak yarım m2 lik düzenli bölgesini görebilen gerisi düzensiz olan 100 m2 lik bir dairede yaşayan bir karıncanın bakış açısıdır. Evren birbütün olarak düzene doğru gitmiyor, tersine düzensizliğe doğru gidiyor. Sözkonusu % yarımlık düzenler ancak düzensizliği artırma pahasına ouyor; tersine genel olarak evrenin düzeninde bir artma yani entropide azalma görülse idi bu doğaüstüne bir delil olurdu. Niye big bang patladığında kütle çekim galip gelip evren daha genişleyemeden kendiiçine tekrar çökmedi? Bunu kim engelledi? Ya da evreni oluşturan pozitif basınç, negatif basınçtan niye kat kat büyük olup da evren hiç bir yapının oluşmasına izin vermeyecek ölçüde dağılıp gitmedi? Pozitif basınç ne kadar büyük olursa olsun kendisine eşdeğer bir negatif basınç(kütleçekimi) üretir. Bu etki= tepki gibi bir fizik yasasıdır. Evrenin şişmesini kimse yalanlamıyor. Niye bu şişme sonucu yıldızlar, galaksiler oluşuyor? Örneğin bir balonu şişirdiğinde küre şeklinde şişiyor, gemi, araba vs şeklinde şişmiyor. Evren şiştiğinde niye bu yapılar oluşuyor? Evrenin kaynağı, Heisenberg'in belirsizlik ilkesine kuantum boşluğundaki dalgalanmada oluşan karşıt iki yarım fotondan biridir. Boşluk simetriktir; evren de simetri yasalarına tabidir ve en simetrik cisim küredir, bu yüzden evren de küresel olarak düşünülüyor. Evrende enerji soğumaya başlayınca oluşan ilk gazlar Hidojen, Helyum, Döteryum ve Lityumdur. Topaklanmayı oluşturan kütle çekimidir. Şu anda bu gazları karıştırsak topaklanma olmaz çünkü kütleçekimi etkisi ihmal edilebilir düzeydedir, fakat evrenin oluşumu anlarında böyle değildi. Bu topaklanmalar daha sonra yıldız sistemleri ve galaksilerin oluşumuna evrildi; entropi yasaları buna izin verir çünkü böyle sistemler ve düzenler entropiyi daha da artırırlar. Entropi artarken maksimum entropiyi sağlama eğilimi de bir entropi yasasıdır. Mart 21, 2012 tarihinde osho tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts