Jump to content

AL-İ İMRAN SURESİ


Recommended Posts

Bismillahirrahmanirrahim

(Fatiha suresinde “besmele” birinci ayet sayılırken, bu ve diğer bütün surelerde öyle değil. Neml suresinde ise başta değil aradadır. Arabın putunun “besmele” konusunda kafası karışmıştır.)

1-Elif, Lam, Mim.

(Sad, Kaf, Cim. Bunları uyduran kim? Kur’an “apaçık” bir kitaptır, nitekim.)

2-Allah'tan başka tanrı yoktur. Sonsuz hayat sahibi, bütün varlıkları ayakta tutan ve gözeten odur.

(İnsanlar binlerce yıl bir sürü tanrı yaratıp tapmış, sonunda ne idüğü belirsiz, işi gücü “son peygamber”inin “heva”sını düşünmek olan, kindar, zalim, yarattığı iddia edilen evrenden habersiz, kafası karışık, bir dediği diğerini tutmayan, matematik bilmeyen, adaletsiz, faşist, ağzı bozuk bir tanrıda karar kılmış.)

(Yukarıdaki ayetin sadece iki kelimesine katılıyorum. Bilin bakalım hangi iki kelime.)

3-O, sana kitabı, önündekileri doğrulayıcı olarak hak ile indirmektedir. Önceden insanları doğru yola iletmek için Tevrat'ı ve İncil'i indirmişti. Bir de ayırt eden Furkan indirdi.

(Bu Furkan da nedir? Neyi neyden ayırt ediyor? Ayetin ilk cümlesinde geçen “kitab” (Kur’an) mı, yoksa ondan ayrı bir şey mi? “Önündekiler” doğru idiyse, başka bir kitaba neden gerek duymuş ki bu Arabın putu?)

4-Allah'ın ayetlerini tanımayanlara şüphesiz şiddetli bir azap vardır. Öyle ya, Allah'ın izzeti var, intikamı var.

(Yaa, izzeti var, ikramı var, intikamı var, şefkati var. Tıpkı insan gibi… bir tek şehveti yok ! Onu da habibisi Muho’ya vermiş kat kat…)

5-Şüphesiz yerde ve gökte ne varsa hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.

(Nasıl olduğunu merak edenlere; Allah (si si) her insanın bir omuzuna bir iyilikleri kaydeden, diğer omuzuna da kötülükleri kaydeden melek koymuştur, hesap günü her insanın kayıtlarını bu meleklere soracak ve ona göre karar verecek… miş.)

Devam edecek

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bismillahirrahmanirrahim

(Fatiha suresinde “besmele” birinci ayet sayılırken, bu ve diğer bütün surelerde öyle değil. Neml suresinde ise başta değil aradadır. Arabın putunun “besmele” konusunda kafası karışmıştır.)

1-Elif, Lam, Mim.

(Sad, Kaf, Cim. Bunları uyduran kim? Kur’an “apaçık” bir kitaptır, nitekim.)

2-Allah'tan başka tanrı yoktur. Sonsuz hayat sahibi, bütün varlıkları ayakta tutan ve gözeten odur.

(İnsanlar binlerce yıl bir sürü tanrı yaratıp tapmış, sonunda ne idüğü belirsiz, işi gücü “son peygamber”inin “heva”sını düşünmek olan, kindar, zalim, yarattığı iddia edilen evrenden habersiz, kafası karışık, bir dediği diğerini tutmayan, matematik bilmeyen, adaletsiz, faşist, ağzı bozuk bir tanrıda karar kılmış.)

(Yukarıdaki ayetin sadece iki kelimesine katılıyorum. Bilin bakalım hangi iki kelime.)

3-O, sana kitabı, önündekileri doğrulayıcı olarak hak ile indirmektedir. Önceden insanları doğru yola iletmek için Tevrat'ı ve İncil'i indirmişti. Bir de ayırt eden Furkan indirdi.

(Bu Furkan da nedir? Neyi neyden ayırt ediyor? Ayetin ilk cümlesinde geçen “kitab” (Kur’an) mı, yoksa ondan ayrı bir şey mi? “Önündekiler” doğru idiyse, başka bir kitaba neden gerek duymuş ki bu Arabın putu?)

4-Allah'ın ayetlerini tanımayanlara şüphesiz şiddetli bir azap vardır. Öyle ya, Allah'ın izzeti var, intikamı var.

(Yaa, izzeti var, ikramı var, intikamı var, şefkati var. Tıpkı insan gibi… bir tek şehveti yok ! Onu da habibisi Muho’ya vermiş kat kat…)

5-Şüphesiz yerde ve gökte ne varsa hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.

(Nasıl olduğunu merak edenlere; Allah (si si) her insanın bir omuzuna bir iyilikleri kaydeden, diğer omuzuna da kötülükleri kaydeden melek koymuştur, hesap günü her insanın kayıtlarını bu meleklere soracak ve ona göre karar verecek… miş.)

Devam edecek

Varlıkları ayakta tutana takıldım...

Tamam bedeviler Timsahı görmediği için böyle yazdı... yılan ve kertenkeleyi görmemiş değildirler herhalde...

çok cahillermiş..

Link to post
Sitelerde Paylaş

6-Rahimlerde sizlere dilediği şekli veren O'dur. Başka tanrı yok, ancak O vardır. Güçlü O'dur, hikmet sahibi O'dur.

(Gerçekte öyle olsaydı, biyoloji bilimi g.. olurdu. Düşünsenize, Arabın putu dilediği için, Ayşe ile Ahmet’in çocuğu dünyaya “deniz anası” şeklinde gelivermiş!)

7-Sana bu muazzam kitabı indiren O'dur. O'nun bir kısmı anlamları kesin olup kitabın temelini oluşturan ayetlerdir. Diğer bir takımları da anlamları benzeşik olanlardır. Ama kalplerinde bir yamukluk bulunanlar fitne aramak ve keyiflerince yorumlamak için sadece anlamı benzeşiklerin ardına düşerler. Halbuki, onun gerçek yorumunu ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar da: "İnandık, hepsi Rabbimizdendir." derler. Bunları özü temiz olanlardan başkası düşünemez.

(Yaaa, kafa yorup sorgulamayacaksın! Sadece “İnandım” diyeceksin ki “ilimde derinleşmiş” olasın. Apaçık olduğu söylenen bir kitapta, yorumunu sadece Arabın putunun bildiği ayetlerin ne işi var? Bu ayetlerin yorumunu sadece Arabın putu biliyorsa, bunları insanlara niye göndermiş? Ayrıca bu benzeşik ayetlerin hangileri olduğunu belirten bir liste var mı?)

8-Ey Rabbimiz, bizleri doğru yoluna erdirdikten sonra kalplerimizi yamultma ve bize katından bir rahmet ihsan et. Şüphesiz, çok bağış yapan yalnız sensin.

(Sus ulan, zındık. İster yamultur, ister kanırtır. Sana mı soracak? Bi Dakka yahu! Bu Arabın putu Allah (si si) nin sözü idi, değil mi? İyi de, Allah (sis si) kime “Ey rabbimiz,” diye yalvarıyor?)

9-Ey Rabbimiz, şüphesiz sen, insanları, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir güne toplayacaksın. Şüphesiz Allah, belirlediği süreyi şaşırmaz.

(Haydaaa! Al bi daha! Allah (si si) nin de bir Rabbisi varmış. Bari ayetin başına “De ki,” diye bir ibare koysaydı, yutturması daha kolay olurdu.)

10-O inkar edenlere muhakkak ki ne malları, ne çocukları Allah'a karşı zerre kadar fayda vermeyecektir. Onlar, o ateşin çırasıdırlar.

(Uvvvv! Çok korktum yav! Yaş da ilerledi ha. Öte tarafı boylamadan tövbe edip imana gelsem mi)

Devam edecek

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ali imran 7. ayet. Bu ayetle aramda duygusal bağ var:) Nasıl bir saçmalık içinde olduğumu yıllar önce ilk bu ayetle görmeye başlamıştım. Sadece bu bile tüm kuranı çöpe atmaya yeter.

Aynen. Tek bu yeter zamanında nelerin döndüğünü anlatmaya :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

11-Tıpkı Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, ayetlerimizi yalanladılar. Allah da onları günahları yüzünden tutup yakaladı. Allah'ın azabı çok şiddetlidir.

(Bu Arabın putu eskiden kafasını bozanları anında cezalandırıyormuş. Şimdi ise tık yok.)

12-O, inkar edenlere de ki: "Siz mutlaka yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz. O ise ne kötü döşektir!

13-Şüphesiz çarpışan iki topluluğun durumunda size bir ibret vardı. Bir topluluk Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri de kafirdi ve onları göz göre göre kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da yardımıyla dilediğini kuvvetlendiriyordu. Elbette gören göze sahip olanlara bunda şüphesiz bir ders vardır.

( Arabın putu, bu ayete göre, resmen insanlara müdahale ediyormuş. Gel gör ki bazı durumlarda müdahalesi bi ..ka yaramamış, yaramıyor. Neymiş? Dilediğini kuvvetlendiriyormuş. Bir avuç Yahudi bütün İslam dünyasını hallaç pamuğu gibi atıyor, Arabın putu seyrediyor “ıstıva buyurduğu” arşından.)

14-İnsanlara, kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar, davarlar, ekinler gibi zevklerin sevgisi, çekici hale getirildi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici nimetleridir. Oysa Allah, akibet güzelliği, O'nun yanındadır.

(Aman ha! Siz siz olun, yukarıdaki ayette geçen şeylere sahip olmaya çalışmayın. Cısss! Bırakın bu günün iktidar sahipleri din tüccarları yapsın. Hoca’ları da öyle yapmıştı zaten. Bu yüzden çocukları birbirlerine düştüler bu günlerde.)

15-De ki: "Size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında altından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Ayrıca orada kendilerine tertemiz eşler ve hele bir de Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah o kulları görür."

(Bu cennet dedikleri kerhane mi be? Müminler ş’aptıkça Allah (si si) nin hoşnutluğu artacak anlaşılan.)

Devam edecek

Link to post
Sitelerde Paylaş

16-Onlar ki: "Rabbimiz, inandık iman getirdik; artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizleri o ateş azabından koru!" derler.

17-"O sabredenleri, doğruluktan ayrılmayanları, divan duranları, nafaka verenleri ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenleri koru!" derler.

18-Allah kendisinden başka tanrı olmadığına şahittir. Bütün melekler ve ilim uluları da adaleti yerine getirerek şahittirler. O'ndan başka tanrı yoktur; güçlüdür, hikmet sahibidir O.

(Bu kadar salakça bir söz olabilir mi? Arabın putu kendi kendisine şahitmiş!)

19-Doğrusu Allah katında din, İslam'dır. O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesi ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır. Her kim de Allah'ın ayetlerini inkar ederse, şüphe yok ki Allah, hesabı çabuk görendir.

(Son zamanlarda hesabı mesabı bırakmışa benzer.)

20-Buna karşı seninle tartışmaya kalkışanlara de ki: "Ben yüzümü İslam ile tertemiz Allah'a tuttum, bana uyanlar da." O kitap verilenlerle verilmeyen ümmilere de ki: "Siz İslam'ı kabul ettiniz mi?" Eğer kavgayı kesip İslam'a girerlerse doğru yolu tutmuşlardır. Yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğdir; Allah o kulları görüyordur.

(“…sana düşen anca tebliğdir,” miş. Onun için mi yüz çevirenler ya öldürüldü, ya haraca bağlandı ya da sürüldü?)

Devam edecek

tarihinde asinar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

16-Onlar ki: "Rabbimiz, inandık iman getirdik; artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizleri o ateş azabından koru!" derler.

17-"O sabredenleri, doğruluktan ayrılmayanları, divan duranları, nafaka verenleri ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenleri koru!" derler.

18-Allah kendisinden başka tanrı olmadığına şahittir. Bütün melekler ve ilim uluları da adaleti yerine getirerek şahittirler. O'ndan başka tanrı yoktur; güçlüdür, hikmet sahibidir O.

(Bu kadar salakça bir söz olabilir mi? Arabın putu kendi kendisine şahitmiş!)

19-Doğrusu Allah katında din, İslam'dır. O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesi ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır. Her kim de Allah'ın ayetlerini inkar ederse, şüphe yok ki Allah, hesabı çabuk görendir.

(Son zamanlarda hesabı mesabı bırakmışa benzer.)

20-Buna karşı seninle tartışmaya kalkışanlara de ki: "Ben yüzümü İslam ile tertemiz Allah'a tuttum, bana uyanlar da." O kitap verilenlerle verilmeyen ümmilere de ki: "Siz İslam'ı kabul ettiniz mi?" Eğer kavgayı kesip İslam'a girerlerse doğru yolu tutmuşlardır. Yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğdir; Allah o kulları görüyordur.

(“…sana düşen anca tebliğdir,” miş. Onun için mi yüz çevirenler ya öldürüldü, ya haraca bağlandı ya da sürüldü?)

Devam edecek

bekliyoruz :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

....................................

26-De ki ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Dilediğine mülk verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın; dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Hayır yalnız senin elindedir. Gerçekten sen, herşeye gücü yetensin."

(Hah! Nasıl olmuşsa burada, “De ki…” demeyi akıl etmiş. Hayır yalnız onun elindeymiş. Ya şer? O kimin elinde? Bir de dilediğine mülk verirmiş. Niye hak edene değil?)

27-Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine sokarsın. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin.

(Kimini de açlıktan öldürürsün, sonra da bunun tasasını insanlara bırakırsın. Manyak mısın, nesin?)

28-İnananlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinmesin. Her kim bunu yaparsa, Allah'tan ilişiği kesilmiş olur. Ancak onlardan bir korunma yapmanız başka. Allah, sizi kendisinden korkmanız için uyarıyor. Sonuçta gidiş Allah'adır.

(Aman ha! Ne kadar iyi kalpli olurlarsa olsunlar, inanmayanlardan dost edinip de kendinize yazık etmeyin.)

29-De ki: "İçinizdekileri gizleseniz de belli etseniz de Allah onu bilir ve bütün göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah herşeye gücü yetendir."

30-Herkes ne hayır işlemişse ve ne kötülük yapmış ise önüne konmuş bulacağı gün, onlarla arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah, sizi kendisinden korkmanız için uyarıyor ve Allah, kullarını çok esirgiyor.

31-De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı bağışlasın; Allah, daima bağışlayan ve esirgeyendir.

32-De ki: Allah'a ve peygambere itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez.

33-Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u ve İbrahim ailesiyle İmran hanedanını süzüp alemler üzerine seçti.

34-Birbirinden gelen bir zürriyet olarak; Allah işitendir, bilendir.

35-İmran'ın karısı: "Ya Rab! Ben karnımdakini kayıtsızca sana adadım, hemen kabul et bunu benden; çünkü sadece Sensin işiten, bilen Sen!" dedi.

(“…, hemen kabul et ….” demiş. Acelesi var kadının.)

36-Onu doğurduğu zaman: "Ya Rab, onu kız doğurdum" dedi. Oysa ne doğurduğunu Allah daha iyi biliyordu. Halbuki erkek, kız gibi değildi; ben onun adını Meryem koydum ve işte onu ve soyunu taşlanmış şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum.

( “… onu kız doğurdum,” demiş. Komediye bakın. İmran’ın karısı “erkeğin kız gibi olmadığını” bilmiyormuş ki Arabın putu ona öğretiyor.)

37-Bunun üzerine Rabbi, onu hoşnutlukla kabul buyurdu, onu güzel bir biçimde yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya, onun yanına mihraba her girdikçe yeni bir yiyecek bulur ve: "Ey Meryem, bu sana nereden?" derdi. O da: "Allah tarafından" derdi. Şüphe yok ki, Allah dilediğine sayısız rızık verir.

(Saçmalığa bak! Arabın putu gökten zembille Meryem’e yiyecek indiriyor.)

38-O aralık Zekeriyya Rabbine: "Ey Rabbim, bana katından temiz bir soy ihsan eyle; şüphesiz sen duayı işitensin!" diye dua etti.

(Buraya dikkat! Zekeriya, putundan çocuk istiyor, vereceğinden de neredeyse emin çünkü “şüphesiz” diyor.)

39-O kalkmış mihrabda namaz kılarken melekler kendisine şöyle seslendiler: "Haberin olsun, Allah sana, Allah'tan gelen bir kelimeyi doğrulayacak, efendi, son derece nefsine hakim ve salihlerden bir peygamber olmak üzere Yahya'yı müjdeliyor.

(Arabın putu da peygamberlerin emir kulu ya, hemen müjde geliyor.)

40-Zekeriyya: "Ey Rabbim, bana ihtiyarlık gelip çatmış, karım da kısır iken, benim nasıl bir oğlum olur?" dedi. Allah buyurdu ki: "Öyle, Allah ne dilerse yapar."

(Haydaaaa! Ulan geri zekalı Zekeriya, az önce Arabın putuna “Bana çocuk ver” diye yalvaran sen değil miydin? Şimdi de kalkmış, “Nasıl olur? Yok ben ihtiyarım, yok karım kısır… Salaklık bu!)

41-Zekeriyya: "Rabbim bana bir alamet ver!" dedi. Allah: "Alametin insanlarla üç gün yalnızca işaretten başka türlü konuşamamandır. Bununla birlikte Rabbini çok an ve akşam-sabah tesbih et!" buyurdu.

(Alamet’e bak! Neyin alameti bu? Neden bir alamet gerekiyor ki? Arabın putu bir de megaloman ki… Sürekli anılmak istiyor. Anılmazsa bi tarafı eksilecek sanki...)

Devam edecek

Link to post
Sitelerde Paylaş

40-Zekeriyya: "Ey Rabbim, bana ihtiyarlık gelip çatmış, karım da kısır iken, benim nasıl bir oğlum olur?" dedi. Allah buyurdu ki: "Öyle, Allah ne dilerse yapar."

(Haydaaaa! Ulan geri zekalı Zekeriya, az önce Arabın putuna Bana çocuk ver diye yalvaran sen değil miydin? Şimdi de kalkmış, Nasıl olur? Yok ben ihtiyarım, yok karım kısır Salaklık bu!)

Ahahah :D ah Zekeriya ah

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

42-Melekler şöyle demişlerdi: "Ey Meryem, Şüphesiz Allah seni süzüp seçti, seni tertemiz yarattı ve seni alemin kadınlarına üstün kıldı!

(Bu Arabın putu insanlarla bir doğrudan konuşuyor, bir meleklerini araya sokuyor.)

43-Ey Meryem, Rabbine divan dur, secdeye kapan ve rüku edenlerle birlikte rüku et!"

44-Bu, sana vahy ile bildirdiğimiz gayb haberlerindendir, Ey Muhammed, yoksa, Meryem'i hangisi himayesine alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken de çekişirlerken de sen yanlarında değildin.

(Bak bak bak! Uyanık Muhammed etrafındakilere, “Benim putum bunları bana anlatmasa ben nereden bilecem bütün bunları?” demeye getiriyor. Eh, angut Araplar da inanıyor işte. Gayb haberiymiş.)

45-Melekler şöyle dediği vakit: "Ey Meryem, haberin olsun, Allah seni dünya ve ahirette itibarlı biri ve kendisine yakın olanlardan olarak tarafından bir "kelime" ile müjdeliyor! Adı, Meryem oğlu Mesih İsa'dır."

46-"O, hem beşikte iken hem yetişkinliğinde insanlarla konuşacak, hem de iyilerdendir."

(Sallaaaaa!)

47-Meryem: "Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl çocuğum olur?" dedi. Allah: "Öyle, Allah ne dilerse yaratır, O, birşeyi dilediğinde, yalnızca ona "Ol" der, o da hemen oluverir." buyurdu.

( Arabın putu sen uyurken seni dölledi işte. Uzatma.)

48-Ona hem yazıyı, hem hikmeti, hem Tevrat'ı, hem İncil'i öğretecek.

( İsa’ya her şeyi öğretiyorsun da, habibin Muhammed’e bir okumayı bile çok mu gördün? Niye? Tabii, “Okuma yazma bilmiyor ama bakın ben vahy yoluyla onu her şeyden haberdar ediyorum,” dolmasını yutturabilmek için.)

49-Onu İsrailoğullarına Peygamber olarak gönderecek; onlara diyecek ki: "Ben, size Rabbinizden bir mucize ile geldim. Ben, size çamurdan kuş biçiminde bir yaratık yaparım, içine üflerim; Allah'ın izniyle hemen bir kuş olur. Yine Allah'ın izniyle, anadan doğma körü ve abraşı iyi eder, ölüleri diriltirim ve size evlerinizde yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi haber veririm. Eğer iman edecekseniz, şüphesiz bunda size bir delil vardır.

(Bu safsatalara din kitapları dışında rastlayamazsınız. İnsanlık tarihinde yukarıdakilerden bir tanesinin gerçekleştiği yazılı mıdır? Bu gün biri çıkıp yukarıdakilere benzer bir iddiayı dillendirse, onun yeri neresidir?)

50-Ben, hem size, Tevrat'tan önümde bulunanı tasdik edici hem de size haram edilenin bir kısmını helal kılmak için ve Rabbınızdan bir mucize ile size geldim; Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.

( Daha önce haram kıldığını sonradan helal kılacakmış. Neyin haram neyin helal olduğuna bir türlü karar veremiyor, değiştirip duruyor.)

51-Şüphe yok ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun için hep O'na kulluk edin! İşte bu doğru yoldur."

52-İsa onların inkar ettiklerini sezince: "Kimdir benim Allah yolunda arkadaşlarım?" dedi. Havariler: "Biziz Allah dininin yardımcıları, biz Allah'a iman ettik. Sen bizim lekesiz bir iman ile teslim olduğumuza şahit ol!" dediler.

53-Ey Rabbimiz, indirdiğine inandık ve Peygamber'in ardınca gittik; şimdi bizi o şahitlerle birlikte yaz!

(Bu ayet tırnak içinde olmadığına, başında “Dediler ki,” diye bir ifade olmadığına göre, bunu diyen kim?)

54-Bununla birlikte hileye başvurdular, Allah da onların hilelerini boşa çıkardı. Allah, hileyi boşa çıkaranların en hayırlısıdır.

(Arabın putu saçmalayanların da en hayırlısıdır. Hileye başvuranlar kimler? Havariler mi?)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

55-O vakit ki, Allah şöyle buyurdu: "Ey İsa, gerçekten seni öldüreceğim, seni kendime kaldıracağım, seni o inkar edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar, o inkarcılardan üstün kılacağım. Sonra da hep dönüşünüz Bana olacak ve o zaman anlaşmazlığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda hükmü Ben vereceğim."

(“Mucize” kitaba bak! Bu ve bir sonraki ayette “Ben! Ben!” diyor. Şimdi ayet 57’ye bakın.)

56-O inkar edenleri, dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım, onların hiçbir yardımcıları da olmayacak!

57-Ancak iman edip yararlı işler yapanlara, mükafatlarını tamamıyla öder ve Allah zulmedenleri sevmez.

(Bu ayette birdenbire özne 3. Tekil şahsa dönüşüveriyor.)

58-İşte o hükmü, Biz sana bu ayetlerde ve hikmetlerle dolu Kur'an'dan aşama aşama okuyoruz.

(Hoppalaaaa! Bu ayette de “Biz” diyor???)

59-Doğrusu Allah katında İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı sonra da ona: "Ol!" dedi. O da hemen oluverdi.

(Bu da bir başka saçmalık. İsa’yı, Meryem’i insan kılığındaki meleğine (!) dürttürerek mi doğurtturdun, yoksa Adem’i yarattığın gibi oradan buradan toprak getirttirip, balçıktan şekil verip bir yerine mi üfledin? Bir karar ver artık.)

62-Doğrusu, budur işte o kıssanın gerçek ifadesi. Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah gerçekten güçlüdür, hikmet sahibidir.

(Ama binlerce yılda gönderdiği yüz bilmem kaç bin peygambere rağmen yeryüzünde istediği düzeni kurmayı bir türlü becerememiş.)

77-Fakat Allah'a verdikleri sözü ve kendi yeminlerini bir kaç paraya satanlara gelince, onların ahirette hiçbir nasibi yoktur. Allah, onlarla konuşmayacak, kıyamet gününde onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onların hakkı elim bir azaptır. (Evet, Arabın putu onlara küsecek. Oysa Kur'anda Allah (si si) 'nin cehennemliklerle konuşmalarını anlatan ayetler vardır.)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...