Jump to content

Kur'an'ın Tarihteki Yeri


Recommended Posts

Biliyorum sizin için zaten hiç olmadı, zaten yoktu. Ama 1400 yıl önce arap yarımadasında bir hareketlilik başladı, o ya da bu sebepten, her ne sebeptense onu Çinden öğrenmek istiyorum.

Sevgili Afrodit.

Arap Yarımadasında 1400 yıl önce hiç bir hareketlilik olmadı.

Kum fırtınalarını saymazsak tabi. :D

Hareketlilikten vazgeçtim, 1400 yıl önce Arap Yarımadası ne Mekke'yi tanıyordu ne de Medine'yi.

1400 yıl öncesinin hiç bir kayıtında Mekke ve Medine şehirleri bulunmaz.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 153
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili Afrodit.

Arap Yarımadasında 1400 yıl önce hiç bir hareketlilik olmadı.

Kum fırtınalarını saymazsak tabi. :D

Hareketlilikten vazgeçtim, 1400 yıl önce Arap Yarımadası ne Mekke'yi tanıyordu ne de Medine'yi.

1400 yıl öncesinin hiç bir kayıtında Mekke ve Medine şehirleri bulunmaz.

Sevgiler

Olmadıysa, olmadı. İlla da oldu diye zorla bir bilgi cımbızlamıyoruz ki.

O cami davasına gelince, evet o cami var, Osmanın görevlendirdiği imamların geldiği bilgisi var, İlk baş imam da Vakkas mıydı neydi.

Ama bu bilgilere ait belgeler 650'lere ait değil.

Çok daha sonrasına ait, o nedenle o bilgiyi buraya asmadım ben. Persleri aşarak İslamın Çine geldiği varsayılır.

Neyse, Shı Ji 'den bakacağım biraz.

Ben zaten Muhammedin ne savaştığını ne de devlet kurduğunu düşünmüyorum. Ben onu bir dönemin felsefecisi olarak algılıyorum.

Benim aradığım bambaşka bir şey. Ben "aslında ne oldu" konusuna bakıyorum. Bu zehiri ilk kim üretti onu merak ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olmadıysa, olmadı. İlla da oldu diye zorla bir bilgi cımbızlamıyoruz ki.

O cami davasına gelince, evet o cami var, Osmanın görevlendirdiği imamların geldiği bilgisi var, İlk baş imam da Vakkas mıydı neydi.

Ama bu bilgilere ait belgeler 650'lere ait değil.

Çok daha sonrasına ait, o nedenle o bilgiyi buraya asmadım ben. Persleri aşarak İslamın Çine geldiği varsayılır.

...

Sen aba altından çomak gösterip, "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!" babından yazınca, bazıları uzman kesilip hemen beş dakka içinde internet masallarını dolduruverdiler buraya.

Sen de sayesinde "sinolog" oluverdin. :D

Ben zaten Muhammedin ne savaştığını ne de devlet kurduğunu düşünmüyorum. Ben onu bir dönemin felsefecisi olarak algılıyorum.

Ben de bir adım daha ileri gidip, Muhammed sadece bir masal figürüdür diyorum. :D

...

Benim aradığım bambaşka bir şey. Ben "aslında ne oldu" konusuna bakıyorum. Bu zehiri ilk kim üretti onu merak ediyorum.

Elle tutulur, belgeli bilgiler bulursan, başımla gözüm üstüne.

Tarih açısından bakarsak, Muhammed sadece bir ayrıntıdır, küçük bir teferruattır. Aslolan 600'lü yıllarda Mezopotomya'da, Suriye'de, İran'da gerçekten neler yaşandığıdır.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen aba altından çomak gösterip, "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!" babından yazınca, bazıları uzman kesilip hemen beş dakka içinde internet masallarını dolduruverdiler buraya.

Sen de sayesinde "sinolog" oluverdin. :D

Ben cidden Sinoloğum. Sinoloji lisansı yaptım.

Ben de bir adım daha ileri gidip, Muhammed sadece bir masal figürüdür diyorum.

:D

Bence de. Yani o hadislerde gördüğüm tüm Muhammed bir masaldan ibaret.

Öyle biri vardı ama sıradan bir felsefeciydi. 3-5 peşinden giden olunca, sonradan piyasaya çıkan bazı Araplar, etrafta elle tutulur bir adam bulamyınca İsa'nın ve kilisenin inadına sizde o varsa bizde de bu var diyerek bir masal yazmaya başladılar, çıkış noktası da bu adam oldu.

Benim görüşüm böyle.

Elle tutulur, belgeli bilgiler bulursan, başımla gözüm üstüne.

Tarih

açısından bakarsak, Muhammed sadece bir ayrıntıdır, küçük bir teferruattır.

Aslolan 600'lü yıllarda Mezopotomya'da, Suriye'de, İran'da gerçekten neler

yaşandığıdır.

Haklısın elbette, benim Çin kaynaklarını işaret etmem, en güvenilir tarihi kayıtlar olmasındır, eğer cidden Arap yarımadasında fırtınalar estiren bir Muhammed bir İslam vardıysa, bu Çin kayıtlarında olurdu. Ama şimdiye dek rüzgar dahi bulamadım, nerde kaldı fırtına olsun.

Orta doğu ve arap yarımadasında zaten o döneme ait tek bir çizik bile yoktur. Kimseyle ilgili bilgi yok ki Muhammed ile ilgili olsun.

Ama Çin öyle değil, yok yoktur Çin kaynaklarında. Ben bunu anlatmaya çalışmıştım.

Terra yanardağı patlayıp da oradaki medeniyeti yok ettiğinde Çin kayıtlarında aynen şunlar yazmaktadır "... aylardır gğneşi göremedik gökten kül yağıyor, hastalıklar arttı, ekinler helak oldu, salgın hastalıklar kol geziyor, güneş yok oldu her yer simsiyah kül duman...."

tarihinde Afrodit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben cidden Sinoloğum. Sinoloji lisansı yaptım.

...

Sevgili Afrodit

Öyleyse Eylül-Ekim gibi Harbin'de buluşup beraber tarayalım çin kaynaklarını.

Sıcak giyinmeyi unutma ha!

Bir sefer de türkçe konuşan bir tercümanım olsun yav. :D

Bol bol kay sui içeriz.

(Nasıl yazıldığını bilmediğimden, duyduğum şekilde yazdım)

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Afrodit

Öyleyse Eylül-Ekim gibi Harbin'de buluşup beraber tarayalım çin kaynaklarını.

Sıcak giyinmeyi unutma ha!

Bir sefer de türkçe konuşan bir tercümanım olsun yav. :D

Bol bol kay sui içeriz.

(Nasıl yazıldığını bilmediğimden, duyduğum şekilde yazdım)

Sevgiler

Neden olmasın :)

Çin'le çok yoğun ticaret yapan bir firmadayım zaten.

Belki bir gün ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in yaşamaması, İslam efsanesini ayakta tutan payandalardan birinin çökmesi demektir.

Muhammed son derece önemli bir tarihsel kişiliğe sahiptir.

O kişilik İslam tarafından günümüze kadar büyük bir itina ve kıskançlıkla korunmuştur.

Ama bilimin katı ve acımasız pençesi eninde sonunda İslam'a ulaşmaya ve onun gerçeklerini sorgulamaya başlamıştır.

Muhammed'in yaşamadığının bilinmesinin son derece önemli sonuçları olacaktır.

O sonuçlar meyvalarını vermeye başladıkları zaman İslam bütün bunlardan olumsuz olarak etkilenecektir.

Bu süreç başlamıştır.

Biz bu süreci başlatanlardan biri olmakla gurur duyuyoruz.

Bu sürecin zamanla hızlanarak devam edeceğini ve ilerde çok daha ayrıntılı bilimsel bilgilerin derlenerek, İslam efsanesinin sonunun getirilecleğini umut ediyoruz.

Allah yoktur. Muhammed yaşamamıştır. İslam bir efsanedir.

Bu gerçekleri kabul etmeye alışmalısınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Şu başlıkta Kurana girmiş olan bir çok noktaya değinildi: Eski arap şiirleri ve Saabilik.

Diğer taraftan Budizm’in izleri de Kuran’da bulunuyor.

Aynı şekilde eski İran dini olan Zerdüştlük de.

Christoph Luxenberg’e göre ilk Kuran’ın dili Aramice/Süryanice. İlk Kuran Aramice/Süryanice’yi çok iyi bilmeyen kişiler tarafından Arapça’ya çevrilmiş.

Helenizm’in Arapça’ya etkisi konusunda çalışmaları da var. Hatta sözlük olarak da çıkmıştı bu çalışma sonuçları. Arapçadaki bu yabancı kelimelerin çoğu sonradan girmiş olsa da, Kuran’da da yunancaya dayanan kelimelerin mevcut olduğunu okumuştum.

Kuran’daki Eski ve Yeni Ahit’ten alıntılar herkesin bildiği bir durum. Bunlara hristiyan ve yahudi apokiflerini de (Hristiyanlik ve Yahudi’liğin ikincil kitapları) eklemek lazım.

Bunların haricinde Genevieve Gobillot Antik Çağı sonunun (2. – 6. yüzyıllar) yazarlarının ve literatürünün izlerini Kuranda buluyor. Mesela Porphyrios’un, Corpus Hermetikum’un, Tertullian’ın, Laktantius’un, İskender Romanı’nın vs.

Yine milattan öncesine dayanan ve bir süryani anlatımı olan “Ahikar’ın Öğütleri” Kuran’da iz bırakıyor.

Bu listeyi uzatmak elbette mümkün.

Bu geniş çaplı literatürün Kuran’da iz bırakmış olması, Kuran’ın kökeni hakkında bize bazı ip uçları da veriyor. Mesela Kuran’ın nerde ve nasıl bir oratmda ortaya çıktığı hakkında fikir yürütebilir tahminlerde bulunabiliriz.

Kuran’ın nerede ortaya çıktığı sorusuna negatif bir cevap hemen verilebilir:

Kuran Arabistan Yarımadasında, Mekke ve Medine’de ortaya çıkmış olamaz. Çünkü bütün veriler Arabistan Yarımadasında o zaman yaşayanların göçebe olduğu yönünde. Göçebelerin ve yarı göçebelerin literatür konusunda eğitimli kişiler olabileceği söylenemez. Onların yaşam derdi ve sorunları daha değişikti. Ayrıca Mekke ve Medine günümüzde tanınmış şehirler olsa da, tarihi kayıt olarak birisi ancak 8. yüzyılın ikinci yarısında, diğeri ise ancak 9. yüzyılın ilk yarısında piyasaya çıkıyor. Mekke ve Medine için daha öncelere dayanan herhangi bir tarihi kayıt mevcut değil.

Bu geniş yelpazeli literatürden dolayı bir şehir hayatı aramak lazım. Çeşitli din ve mezheplerin bir arada yaşadığı bir şehir hayatı. Değişik görüşlerde/inançlarda okur-yazar (Masal kahramanı Muhammed okur-yazar değildi) ve eğitimli kişilerin bir arada yaşadığı, birbirleri ile ilişki kurduğu, tartıştığı bir şehir hayatı.

Bu şehir hayatında veya bölgede Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Zerdüştlük ve bunların çeşitli mezhepleri mevcut olmalı. Dil olarak Aramice başta olmak üzere (çünkü Aramice zamanın lingua franca’sı idi. Günümüzün İngilizcesi gibi.) Latince ve Yunanca biliniyor ve konuşuluyor olmalı. İlk Kuran yazarları böyle bir ortamda Kuran materyallerini yazmaya başlamış olmalı.

Bölge olarak Mezopotomya olabileceği gibi, Baktriya da (İran’ın doğusu) olabilir, mesela Merv.

Bu konu hakkında biraz daha düşünmem lazım.

Bu yazarların bu gün elimizde bulunan Kuran’ı yazıp bitirdiler şeklinde anlaşılmasın hemen. Kuran materyallerinin günümüz Kuran’ı haline gelmesi en az 200 yıl sürmüştür.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle herkese selamlar, yazılanları okudum gerçekten ilgi çekici. Ama sanırım benim kafam biraz karışık. Beynimle düşününce size uyum sağlıyorum ama yüreğime de engel olamıyorum. Mesela Yeni ahit ve eski ahitten alıntı konusu, ben hepsini okudum gerçekten benzerlikler var ama , öyle olması lazım değil mi yani mantık açısından?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Aslında Kuran bu başlığa cevabı kendisi vermektedir..

KALEM-15.Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, “Öncekilerin masalları!” der.

Kuranı okuduğunuzda genellikle Tevrat ta yazılanların tekrarını okumaya başlarsınız.

Musanın hikayesi:

1-Yunus suresi 75 ayetten başlayarak 90 ayete kadar devam eder.

2-Taha suresi 9 ayetten başlayarak 121 ayete kadar devam eder.

3-Araf suresi 103 ayetten başlayarak 140 ayete kadar devam eder.

4-Şuara suresi 3 ayetten başlayarak 67 ayete kadar devam eder.

5-İbrahim suresi 5 ayetten başlayarak 13 ayete kadar devam eder.

6-Neml suresi 7 ayetten başlayarak 14 ayete kadar devam eder.

7-Kasas suresi 3 ayetten başlayarak 42 ayete kadar devam eder.

8-Mümin suresi 23 ayetten başlayarak 54 ayete kadar devam eder.

9-Bakara sures 40 ayetten başlayarak 87 ayete kadar devam eder.

10-Hud suresi 96 ayetten başlayarak 110 ayete kadar devam eder.

11-İsra suresi 101 ayetten başlayarak 104 ayete kadar devam eder.

12-zuhruf suresi 46 ayetten başlayarak 55 ayete kadar devam eder.

13-Duhan suresi 17 ayetten başlayarak 32 ayete kadar devam eder.

14-Zariyat suresi 31 ayetten başlayarak 43 ayete kadar devam eder.

15-Nazirat suresi 15 ayetten başlayarak 25 ayete kadar devam eder.

Kuran’da birçok yerde bir konu anlatılırken hiç alakasız bir konuya atlar, okuyana anlama kolaylığı vermez. Numaralamaların bir anlamı olmadan cümlelerin kesilerek yapılmasıda ilginç.Bu kadar gelişigüzel tekrarların yapıldığı ve bu kadar cümlelerin gelişigüzel kesilip alakasız cümlelerin başladığı müsvedde çalışması gibidir.

Kuranın yarısında Musa ile firavunu anlatır.Diğer yarısında İbrahim Meryem Yusuf ve nuh u anlatır.

Aralarda ise köle cariye savaş yağması ganimetler.kadını nasıl yaşamdan koparır da erkeğin kölesi yapabiliriz ayetleri ve Asarım keserim yakarım ve cehennem..işte kitap dedikleri bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'ın ilk yazıldığı zamanlara ait şimdiye kadar neler kaldı? Burada (http://en.wikipedia.org/wiki/Quran) 7. yy ait bir parşömen, 9. yy ait parşömenler ve hangi zamandan kalma olduğunu bulamadığım kemik parçası gösteriliyor. Bildiğiniz başka kaynak veya eser var mı? Meraktan sorup araştırıyorum. Bu forumda yazı çok, göz attım bulamadım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hz. Muhammed te bu bilgiyi İnsandan aldı.Yoksa nereden öğrenirdi Allahı.Bu bilgi yi kendince zevk etti iki sahife arasına aldılar o Vefat ettikten sonra.Hz Muhammed kimseye kitap yapın demedi.Alınan notlar derlendi,ardından kitap yapıldı. Gerçek kuran Gönüllerde gizlidir.Kur'an batını ilimdir. Gönül lisanından haberi olmayan yorumlayamaz sadece sapıtır kalır. Batıni dillerde de bir termoloji vardır.Kadın,yarım bilgi demektir mesala.Nur,bilgi demektir.Burak, Aşk tır.Zikir,tekrar etmek tir.Bir Ateistin bu mana ları anlayabilmesi için Maddecilikten arınması gerekir ki ruhu yani karekteri incelsin....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hz. Muhammed te bu bilgiyi İnsandan aldı.Yoksa nereden öğrenirdi Allahı.Bu bilgi yi kendince zevk etti iki sahife arasına aldılar o Vefat ettikten sonra.Hz Muhammed kimseye kitap yapın demedi.Alınan notlar derlendi,ardından kitap yapıldı. Gerçek kuran Gönüllerde gizlidir.Kur'an batını ilimdir. Gönül lisanından haberi olmayan yorumlayamaz sadece sapıtır kalır. Batıni dillerde de bir termoloji vardır.Kadın,yarım bilgi demektir mesala.Nur,bilgi demektir.Burak, Aşk tır.Zikir,tekrar etmek tir.Bir Ateistin bu mana ları anlayabilmesi için Maddecilikten arınması gerekir ki ruhu yani karekteri incelsin....

Muhammed zaten "övülmüş" demektir. İsmi var olsa da cismi hiç bir zaman var olmamıştır. Cismi olmayan şeyler ise "zevk" edemeyeceği gibi "vefat" da edemezler. Tabi "kitap yapın" diyemiyecekleri gibi kitap yapmayın da diyemezler. Bulutlar üzerinde piknik yapmak için yer arayan devamlıölümlülerin bunu anlamakta zorlanması normaldir.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'ın ilk yazıldığı zamanlara ait şimdiye kadar neler kaldı? Burada (http://en.wikipedia.org/wiki/Quran) 7. yy ait bir parşömen, 9. yy ait parşömenler ve hangi zamandan kalma olduğunu bulamadığım kemik parçası gösteriliyor. Bildiğiniz başka kaynak veya eser var mı? Meraktan sorup araştırıyorum. Bu forumda yazı çok, göz attım bulamadım.

Kuran'ın ilk yazıldığı zaman diye bir olgu yoktur. 670-715 yıllarından kalma pörşimde geçen yazılar biraz değişmiş hali ile bu gün elimizde bulunan Kuran'da da geçmektedir.

Kuran'ın 7. yüzyılda yazıldığı müslümanları yalanıdır. Çünkü ne 7. yüzyıldan kalma Kuran mevcuttur ne 8. yüzyıldan kalma bir Kuran. Kuran'ın Kuran olması 200 yıl kadar bir süre gerektirmiştir. MS 1000 yılından daha öncesine ait Kuran bulunmamaktadır.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'ın ilk yazıldığı zaman diye bir olgu yoktur. 670-715 yıllarından kalma pörşimde geçen yazılar biraz değişmiş hali ile bu gün elimizde bulunan Kuran'da da geçmektedir.

Kuran'ın 7. yüzyılda yazıldığı müslümanları yalanıdır. Çünkü ne 7. yüzyıldan kalma Kuran mevcuttur ne 8. yüzyıldan kalma bir Kuran. Kuran'ın Kuran olması 200 yıl kadar bir süre gerektirmiştir. MS 1000 yılından daha öncesine ait Kuran bulunmamaktadır.

Sevgiler

Bilimsel olarak Tevrat incil yada kuranı yazacak kadar sayfanın bir araya getirilmesi kağıt olmadan mümkün değildir.

ilk kağıdın icadı..(bu kağıt tahta kalınlığındaydı)800 yılından sonradır..Çinden araplara ulaşması 1000 yılını bulmuştur..

Mezapotamyada ve araplarda matematikte ve bilimde 1000 yılları civarında önemli ilerlemeler yaşanmıştır..cebirin sıfırın bulunması gibi..

bu dönemde cebirci kafaya sahip Milliyetçi arapların bir kitap oluşturması kuvevetli ihtimaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kutsal kitaplarla ilgili düşüncem şudur.

Tanrının insanlarla bağlantı kurması için kitaba gerek yoktur.

Eğer varsa ve bizi yaratmışsa; bizden daha akıllı olmalı daha iyi cümleler kurup her şeyi anlatmalıdır. Kuranı incelediğimizde bırakın iyi bir kitap olmasını Tam tersine o günün şartlarında bile geri olduğunu okuyabiliyoruz. Firavunlar çağında Mısır piramitlerinde ki bilimsellik bile kurandan daha ileridir.İslam dan 2000 yıl önce yaşamış Sümerler bile bilimsellik bakımından kuranın zekasından daha ileridir.Kuranda o günün zekasındaki bedevinin bilmesinin mümkün olmadığı şeyleri bildiğini söyleyenleri.Kuranda yazması mümkün olmayan kelimeleri var diye iddia edenleri anlamak mümkün değildir.Kuran da beyaz yazarken beyaz yazıyor ama aslında siyah demek istemiş.Öyle söylemiş ama aslında şöyle demek istiyor. Allahın sürekli mecaz yaptığını söyleyerek mantık dışı aptalca açıklamalar yapanların. Bu tür savunmalarla ahmakça bir duruma düştüklerini görmeleri gerekmektedir.1400 sene önce kimselerin anlayamayacağı; ancak teknolojik gelişmelerle şimdi anlaşılabilen cümlelerin kitapta yer almasının mantığı ne olabilir ? Tren,televizyon,buzdolabı,uçak,araba bile yazmaktadır.Neredeyse Albert Anstein ın izafiyet teorisinin bile kuranda yazdığını söyleyebilecek kadar ileri gidebilmektedirler.Yalanın sonu yoktur söyleyin ama yalan söyleyerek komik duruma düşmektesiniz.Kuranda Dünya Düzdür diye çokça ayette yazarken İslam dünyası Dünyayı düz derken.Yerçekimin bile bilinmediği bir dönemde hangi bilimsel veriye dayanarak bir Müslüman “Dünya küre şeklindedir” diyebilecekse bunu bile iddia edenleri görerek Müslüman ahlakının iyice dibe vurduğunu görmekteyiz.

Bir Tanrı var ise ve insanlarla kitaplar yoluyla bağlantı kurmuşsa, bizler için yapacağı en büyük yardım, kendisini fark etmemize yarayacak genel Tanrısal prensipler göstermesidir.Ciddi olmasıdır.

Yani Tanrı kitabı bir çeşit 'Anayasa' kitabı olmalıdır!...Böyle yanlışlarla dolu çelişkilerle dolu olmamalıdır.

Kuranın Türçesini okuduğunuzda bir yaratıcıdan gelmediğini hemen anlarsınız.Öyle hatalar yanlışlar ve kötü olaylar la doludur ki;ortalama vasat biri bile daha iyisini yazabilir.Tanrıdan gelen bir kitap Tanrıya yakışacak ciddi olayların bildirileceği asil ve yakışacak konularda olmalıdır.

Savaş ganimeti,Yağma helali hoştur yazmamalıdır. Allahın kitabı dediğin bir kitapta 100 sopa 80 sopa gibi tuhaf cezalar yazmamalıdır.Nisa 15-16 da Allah Erkek erkeğe sekse merhamet gösterdiği,kadın erkek arasındaki doğal ilişkiye 100 sopa cezası verdiği komedisi yazmamalıdır.Muhammedin geliniyle evlenmesini nasıl sağlarım diye yazmamalıdır. Muhammed probleminde Eşlerini ve cariyelerini tehdit edip bakire küçük kızlar veririm yazmamalıdır. Yetim kızlar, Cariyeler, köleler yazmamalıdır. Önünüze geleni öldürün ama onlar para(cizye) verirse öldürmeyin diye yazmamalıdır.Arap’ın henüz adet görmemiş buluğ çağına ermemiş küçücük kızdan nasıl boşanacağının çözümü yazmamalıdır.

Bunları yazan kitaba Allah dan gelme diyen veya kutsal diyenleri akla ahlaka davet ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilimsel olarak Tevrat incil yada kuranı yazacak kadar sayfanın bir araya getirilmesi kağıt olmadan mümkün değildir.

ilk kağıdın icadı..(bu kağıt tahta kalınlığındaydı)800 yılından sonradır..Çinden araplara ulaşması 1000 yılını bulmuştur..

Mezapotamyada ve araplarda matematikte ve bilimde 1000 yılları civarında önemli ilerlemeler yaşanmıştır..cebirin sıfırın bulunması gibi..

bu dönemde cebirci kafaya sahip Milliyetçi arapların bir kitap oluşturması kuvevetli ihtimaldir.

Oku!

http://www.matbaacilarodasi.org.tr/?&Syf=1&Id=118323

Link to post
Sitelerde Paylaş

emrettin ..

Okudum............hatta kopyalayıp yapıştırdım...

herkes görsün diye....

benim söylediğim aynı şeyi söylüyor...

sadece avrupa bağdat ile bağdat da avrupa yapılıp bir değişiklik yapılmış okadar...

Bunu yaparlar zaten müslümanlar normal..

750 -800 yıllarında çadırlarda yaşayan göçebe araplar..deriye yazdık diyorlar..kemiğe yazdık diyorlar..

sonrada yaktık diyorlar..

Meleğin oku dediği kağıt belgeyi insanlık hadi gösterin diye bekliyor ama gösterebilen yok..

ÇİNDE O YILLARDA BULUNAN MATBA..MÜSLÜMANLARA MÜTEFERRİKA İLE KAÇ YILINDA GELDİ..

HADİ ANLAR DA GÜLELİM..ama ben gülmeye başladım sen anlatmadan :D

sen niye okumadan bunu yaptın...oku... <_<

Kağıt Nedir? Kağıdın İcadı, Bulunuşu ve Yapılışı

Ts’ai Lun günümüzden yaklaşık 2000 yıl önce Çin’de yaşayan bir memurdu ve MS 105 yılında bugünkü kullanılan hali ile kağıdı icat etti. Dutağacı kabuğu, kenevir ve kumaş paçavralarını suyla karıştırarak ezdi, lapa haline getirdi, presleyerek suyunu çıkardı ve bu ince tabakayı kuruması için güneşin altında ipe astı.

Aslında insanlar MÖ 3500 yıllarında bile üzerine yazı yazabilecek çeşitli şeyler kullanıyorlardı. Kağıdın icadı sonraki devirlerde Çinlileri dünyanın en gelişmiş kültürünün sahibi yaptı. Şaşırtıcıdır ki, Orta Asya’ya 751, Bağdat’a ise 793 yılında ulaşan Ts’ai Lun’un kağıt yapma metodu, Avrupa’ya 1000 yılda gelemedi. Avrupa’da ilk kağıt ancak 1151 yılında İspanya’da yapılabildi.

Özellikle matbaanın icadı ile birlikte kağıda olan ihtiyaç gittikçe büyüdü. Yeterli hammadde bulmakta zorlanıldı

tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
benim söylediğim aynı şeyi söylüyor...

Öyle mi acaba?

Bilimsel olarak Tevrat incil yada kuranı yazacak kadar sayfanın bir araya getirilmesi kağıt olmadan mümkün değildir.

ilk kağıdın icadı..(bu kağıt tahta kalınlığındaydı)800 yılından sonradır..Çinden araplara ulaşması 1000 yılını bulmuştur..

Mezapotamyada ve araplarda matematikte ve bilimde 1000 yılları civarında önemli ilerlemeler yaşanmıştır..cebirin sıfırın bulunması gibi..

bu dönemde cebirci kafaya sahip Milliyetçi arapların bir kitap oluşturması kuvevetli ihtimaldir.

"M.Ö. 4000 yıllarında Mısır'da bulunan Cyperius (papirüs) denilen bitkinin sapı uygun boyutlarda kesilip bir tahta üzerine dizilip, sulu vaziyette tokmaklanarak bir çeşit kağıt üretilmekdeydi.

Yapılışı ve özelliği bakımından bugünkü kağıttan farklı olmakla beraber, kağıt ismi bu papirüs kağıdından kalmıştır. Kağıdın kimin tarafından bulunduğu bugün kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bugünkü kağıt hamuru ile elde edilen kağıdın ilk modelinin M.S 105'te Çin'de Ts'ai Lun adında bir saray görevlisi tarafından yapıldığı kabul edilmektedir."

"Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda, üçüncü ve yedinci yüzyıllar arasında kullanılan kağıtların dut ağacı kabukları, kendir, kenevir ve pamuktan yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Kağıt, Çin'den, Orta Asya'ya oradan da İran'a geçti. Çin'in dışında ilk defa Semerkand'da kağıt yapım merkezi kuruldu. Batı alemi, Müslümanlardan 400 yıl gibi uzun bir zaman sonra kağıdın varlığından haberdar oldu."

Kağıt Nedir? Kağıdın İcadı, Bulunuşu ve Yapılışı

"Tsai Lun günümüzden yaklaşık 2000 yıl önce Çinde yaşayan bir memurdu ve MS 105 yılında bugünkü kullanılan hali ile kağıdı icat etti."

"Aslında insanlar MÖ 3500 yıllarında bile üzerine yazı yazabilecek çeşitli şeyler kullanıyorlardı. Kağıdın icadı sonraki devirlerde Çinlileri dünyanın en gelişmiş kültürünün sahibi yaptı. Şaşırtıcıdır ki, Orta Asyaya 751, Bağdata ise 793 yılında ulaşan Tsai Lunun kağıt yapma metodu, Avrupaya 1000 yılda gelemedi. Avrupada ilk kağıt ancak 1151 yılında İspanyada yapılabildi."

http://www.matbaacilarodasi.org.tr/?&Syf=1&Id=118323

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle mi acaba?

"M.Ö. 4000 yıllarında Mısır'da bulunan Cyperius (papirüs) denilen bitkinin sapı uygun boyutlarda kesilip bir tahta üzerine dizilip, sulu vaziyette tokmaklanarak bir çeşit kağıt üretilmekdeydi.

Yapılışı ve özelliği bakımından bugünkü kağıttan farklı olmakla beraber, kağıt ismi bu papirüs kağıdından kalmıştır. Kağıdın kimin tarafından bulunduğu bugün kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bugünkü kağıt hamuru ile elde edilen kağıdın ilk modelinin M.S 105'te Çin'de Ts'ai Lun adında bir saray görevlisi tarafından yapıldığı kabul edilmektedir."

"Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda, üçüncü ve yedinci yüzyıllar arasında kullanılan kağıtların dut ağacı kabukları, kendir, kenevir ve pamuktan yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Kağıt, Çin'den, Orta Asya'ya oradan da İran'a geçti. Çin'in dışında ilk defa Semerkand'da kağıt yapım merkezi kuruldu. Batı alemi, Müslümanlardan 400 yıl gibi uzun bir zaman sonra kağıdın varlığından haberdar oldu."

Kağıt Nedir? Kağıdın İcadı, Bulunuşu ve Yapılışı

"Ts’ai Lun günümüzden yaklaşık 2000 yıl önce Çin’de yaşayan bir memurdu ve MS 105 yılında bugünkü kullanılan hali ile kağıdı icat etti."

"Aslında insanlar MÖ 3500 yıllarında bile üzerine yazı yazabilecek çeşitli şeyler kullanıyorlardı. Kağıdın icadı sonraki devirlerde Çinlileri dünyanın en gelişmiş kültürünün sahibi yaptı. Şaşırtıcıdır ki, Orta Asya’ya 751, Bağdat’a ise 793 yılında ulaşan Ts’ai Lun’un kağıt yapma metodu, Avrupa’ya 1000 yılda gelemedi. Avrupa’da ilk kağıt ancak 1151 yılında İspanya’da yapılabildi."

http://www.matbaacilarodasi.org.tr/?&Syf=1&Id=118323

Hangi üniversitenin sitesi?

Kimin kitabndan alıntı falan..

Bir kanıt sunmuş gibi atlamışsın...

Bu işe davam edelim..

Önce mısır yazıyor

sonra çin diyor

oradan tekrar geriye geliyor..

Sümer tabletleri var..ama nedense 1000 den önce kağıt bir dilekçe bile yok müslümanlardan kalan...

Ne demek istediğini bir anlat anlayalım..

Kuran kağıdamı yazılı demek istiyorsun..

Araplardan Müslünanlardan yazılı belge olmadığı için...

tutki 800 de kağıt oralara gelmiş..kitap olmadığına göre(sadece kuran değil başka yazılı kaynakta yok)

ne diyeceğiz şimdi Tuvalet kağıdını ilk kullananlar Müslümanlar mıydı diyeceğiz..

ne demek istediğini bir anlat...

Matbacılar diye yazan bir sitede kağıt 800 de bağdata geldi diye..bütün dünya bunu kaynak olarak alacak ve yaşa mı diyecek...

Müslümanların yazılı bir tarihi yoktur...

yani 1000 den önce yazılı bişey yok..

kağıt geldiyse..ne diye kullandılar bu kağıdı....

çocuklarına kağıttan uçak mı yaptılar..

kuran derilere değilde kağıdamı yazıldı..

anlat da Tüm dünya bir aydınlansın..

Burada kuran konusu var..eğer kuran ilk kağıda yazılıydı..vb bakın o kitap elimde ..papaya sunacağım..falan diyorsan devam edelim..

kağıt araplara 800 de geldi diyorsun.. ben 1000 den önce gelmemiştir diyorum..buysa olay başlık açalım orda devam edelim..

eğer 1000 den önce yazılı bir kaynağı delil olarak sunamayacaksan ataların gibi o konuya da girme

tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...