Jump to content

İslam'ın Kökeni Hıristiyanlık mıdır?


Recommended Posts

Her ne kadar İslam kaynakları bu tarihi Muhammed’in peygamberliğini ilan ettiği 610 yılı olarak kabul ederlerse de, öyle bir tarihsel başlangıcın söz konusu olmadığına eminiz.

İslam’ın başlangıç tarihini kesin olarak bilmiyoruz. Kur'an bu konuda bizi ilginç bir şekilde aydınlatıyor.

Kur'an'la ilgili geişmeler İslam'ın başlangıcının Muhammed olmadığını kantılıyor.

Bilindiği kadarıyla İslam'ın bilinen kesin bir başlangıcı yoktur.

İslam’ın kesin bir başlangıç tarihinin olmamasına rağmen, var olduğuna göre, bir zaman önce başlamış olmalıdır.

O başlangıçla ilgili tarihsel gelişmelerin doğası yeterince bilinmemektedir.

Onlarla ilgili tarihsel kayıtlar yoktur.

Aslında o tarihle ilgili kayıtların ve delillerin yokluğunu biz, yokluğun delili olarak yorumlamak ve İslam’ın başlangıcını uzun yıllar, belki de yüzyıllar alan, bir süreç olarak kabul etlmek zorundayız. Aksine deliller mevcut olmadığına göre bunu yapmaya mecburuz.

Hiç kuşkusuz İslam nisbeten yavaş ama sürekli olarak vuku bulan bir dizi oldukça ilginç ve gizemli sosyal süreçler sonucu ortaya çıkan bir dindir.

Önce bu dinin ortaya çıktığı zaman diliminde yörede varlıklarını sürdüren toplumlar ve onlara hükmeden güçler hakkında bilinenlerin kısa bir özetini yapmak istiyoruz.

6 ve 7nci yüzyıllarda İslam’ın içinden çıktığı ortamı incelersek, orada iki büyük gücün var olduğunu görürüz.

Onlar Roma ve Pers imparatorluklarıdır.

Ayrıca ortamda küçük devletler şeklinde örgütlenen toplumlar da mevcuttur.

Doğu Roma imparatorluğunu temsil eden Bizans o devirlerde Anadolu ile Yakındoğu, Mısır ve Afrika’nın kuzey kısımlarına hakimdir.

Pers’lerin sınırları ise İran ve Hazer Denizi’nin doğusuna kadar uzanmaktadır.

Ortamda egemen din Hristiyanlıktır.

Hristiyanlık üçüncü yüzyılda imparator Constantin zamanında bir kült olmaktan çıkarılmış ve resmen bir Roma dini yapılmıştır.

6’ncı yüzyılda artık iyice yerleşmiş ve Hristiyan misyonerler tarafından Çin’e kadar yayılmıştır.

Ancak bu din her yerde ve her toplumda aynı değildir.

Daha da önemlisi bu farklılığın ayrıntılarda değil, temelde olmasıdır.

Bu temel üçlü birlik, yani teslisdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 453
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hristiyanlık o devirde teslis kavramını kabul edenler ve etmeyenlerden oluşmuştur.

Roma kilisesi tarafından kabul edilen teslis, Mısır ve Kuzey Afrika Hristiyanları tarafından ılımlı karşılanmamaktadır.

Daha da ötesi Orta Doğu’daki Hristiyan kiliselerinin çoğu üçlü birlik kavramı ile birlikte, Hrsitiyanlığın resim ve heykellerle simgelenmesine de şiddetle karşı çıkmışlardır.

Hristiyanlığın bu yorumu ile İslam arasında bir ilişki olabileceğine dikkatleri çekmek istiyorum.

Aynı zaman diliminde İran’da Zerdüşlük hakimdir.

Daha doğuda ise Budizm ve onun bir türevi olan Hinduizm egemen dinlerdir.

Bizans imparatoru Heraklios’un (610-641) zamanında Pers’ler sindirilmişler ve kendi kabuklarına çekilmeye zorlanmışlardır.

Bizans için artık önemli bir sorun değildir Pers’ler.

Orta Doğu için Bizansın eyaleti diyebiliriz.

Tabii bu eyalet çok geniş olup Bizans, geniş bozkır ve çöllerde yaşayan kabileleri de denetleyen bir güç olmaktan çok uzaktır.

Heraklios Doğu ve Batı Hristiyan kilislerini birleştirmeye çalışmış ama bunda başarılı olamamıştır.

Daha sonra Bizans yörede büyük bir devlet gücü olmaktan çıkmış ve Orta Doğu’dan çekilmiştir.

Bizans’dan boşalan gücün yerini küçük devletler almışlardır.

Muaviye’ye kadar onların kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Muaviye’den sonra onları nisbeten daha net olarak tanımak ve tarihsel gelişmelerini izlemek mümkün olmuştur.

Tahmin edildiği kadarıyla 750 yılına kadar yörede, ilkeleri ve ritüelleri saptanarak, geliştirilmiş bir İslam dini mevcut değildir.

Ama bu İslam’a benzer bir dinin olmadığı ve İslam’ın sonradan aniden ortaya çıktığı anlamına gelmemeli.

Proto-İslam dinin, yani İslam dini öncüsü bir dinin ortaya çıkıp, ortamda yayılmaya başladığı bir zamandır bu zaman.

Muhtemelen Kur’an’ın öncüsü olan Ur Kur’an da bu zaman diliminde derlenmeye başlanmıştır.

Ama ortada henüz ne gerçek İslam vardır, ne de şimdiki Kur’an.

İkisi de birbirlerinden bağımsız olgular olarak gelişmekte ve varlıklarını sürdürmektedirler.

Henüz bir araya getirilmemişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl da iftiralar atmışsınız. İslam dini tek hak dindir. Hz.Adem(a.s.) ile başlamıştır. Hristiyanlık gibi diğer dinler, insanların tahrif etmesiyle oluşmuştur. İslam insaniyetin başından beri vardır.

Senin tarih bilgin de mi yok? Hristiyanlik milat, islam ise 6. yuzyil.

Ayrica islam gelmeden once o bolgede, paganlar, kureysler, puta tapanlar, yahudiler ve hristiyanlar mevcut.

Yoksa unuttun mu, Muhammed'in dedesi ve amcasinin kabe'de hubal putu yaninda Allah'a dua ettiklerini ve Muhammed'in kabe deki butun putlari yiktirdigini?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle de olabilir;

Bilindiği gibi Araplar inançlarını sözlü olarak aktrarırlardı,Muhammed zamanında yazı henüz gelişmemişti,Muhammed'den 70 yıl sonrasına kadar kağıt-parşömen vb. bile yoktu zaten.Arapların toplu olarak benimsedikleri inançların derlenmesidir belki de Kur'an,yani yüzyıllardır sözlü olarak aktardıkları inançlarını yazının gelişimiyle beraber yazıya dökmüşlerdir,ve adına Kur'an demişlerdir.

Ve bu Arap inançlarının uydurma olmadığı ve ''övülen kişi''ye Cebrail tarafından indirildiği de Arapların genel inançları arasında olabilir,yani yüzyıllardır benimsedikleri inançlar Muhammed(övülen kişi) ile insanlara duyrulmuştur.

Kısacası Kur'an Arapların sözlü olarak aktardıkları inançlarının yazıya dökülmüş halidir,ve Muhammed(övülen kişi) ismindeki peygamber aracılığıyla Araplara bildirilmiştir,Arapların yüzyıllık inançları uydurma değildir,Tanrı'dan inmedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her iletiyi ciddiye alıp cevap vermeyin arkadaşlar.

Bazıları Allah peygamber demekten fazla bir iddiaları olmayan iletiler.

Onlar silinecek. Bu arada sizin cevaplarınız da mecburen silinecek.

İletilerinizi korumak istiyorsanız rasyonalite, akıl ve mantıkla bağdaşmayan, bilimsel olmayan, desteksiz iletileri yanıtlamayın lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Araplar inançlarını sözlü olarak aktrarırlardı,Muhammed zamanında yazı henüz gelişmemişti,Muhammed'den 70 yıl sonrasına kadar kağıt-parşömen vb. bile yoktu zaten.

bu durumda kagit muhammed'den 70 yil sonra mi icat edilmis oluyor ? bu gibi iddialar öne sürmeden önce kagitin tarihcesine bakin! kagit antik misirdan bir kelimedir... kurani taslara sunlara bunlara yazarlardi yalani ilk islam tarihcilerinden kaynaklidir. cünkü kuranin neden cok sonra yazildigini halka izah edemiyorlardi, etmekte zorlaniyorlardi...

tarihinde medicus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu durumda kagit muhammed'den 70 yil sonra mi icat edilmis oluyor ? bu gibi iddialar öne sürmeden önce kagitin tarihcesine bakin! kagit antik misirdan bir kelimedir... kurani taslara sunlara bunlara yazarlardi yalani ilk islam tarihcilerinden kaynaklidir. cünkü kuranin neden cok sonra yazildigini halka izah edemiyorlardi, etmekte zorlaniyorlardi...

Konuyu dağıtmayın lütfen. Kağıda veya herhangi bir tümceye takılmayın. Başlığa dikkatlerinizi çekiyorum.

Konuyu dağıtan iletiler silinecektir arkadaşlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ı baz alarak İslam'ın neden Hristiyanlıkla çok yakından ilgili bir din olduğunu inceleyebiliriz.

İlginç bir şekilde Kur'an bu tezimizi savunmada bize yol göstermektedir.

Elimizde Kur'an'dan başka kaynak olmadığını hatırlatıyorum. İslam'ın delilsiz açıklamalarının hiç birine iltifat etmeyeceğimi daha önce yazdım.

Kur'an bu savımı savunurken dayandığım tek kaynaktır. İslam'ın değişmediği iddida edilen kaynağıdır, Kur'an.

Kur'an'da Muhammed yalnız 4 kere geçer.

Kur'an'da İsa 27 defa geçer. Ayrıca 7 kere de hakkında bahsedilir....

Bu ayetlere teker teker değineceğim.

Kur'an'da ruh 10 kere geçer. Ve her zaman cebrail anlamına da gelmez bu ruh kavramı.

Müslüman'ların palavralarına inanmayın. Ruhun geçtiği ayetlere de değineceğim.

Kur'an'da ruhül kudüs ise 4 kere geçer. Onlara da değineceğim.....

Daha önce de değindiğim gibi biz Kur'an'ı İslam'dan arındırarak yorumlayacağız..

İslam'ın bütün yorumları Müslüman'ları yanıltmaya yöneliktir.

Oysa Kur'an İslam'ın yorumlarından farklı bir kitaptır.

Kur'an'da İsa'nın geçtiğ ayetler:

2:87

2: 136

2: 253

3: 45

3: 59

3: 84

4: 157

4: 171

5: 46

5: 72

5: 75

5: 110

5: 111 İsa ve Havarilerinden bahsedilir.

5: 112 İsa ve Havarilerinden bahsedilir.

5 114 İsa ve gökten gelen rızıktan bahsedilir.

5 116 İsa Tanrı'ya hitabeder

6: 85

19: 34

33: 7

42: 13

43: 63

57: 27

61: 14 İsa ve Havarilerinden bahsedilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıra yukardaki ayetlere dayanarak İslam'ın kökeninin neden Hristiyanlık olduğunu daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koymaya geldi.

2:87 Yemin olsun ki, Musa'ya Kitab'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğulu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini ruhulkudüsle güçlendirdik.

Görüldüğü üzere bu ayet açıkça Hristiyanlıkta geçen kutsal ruhtan bahdetmektedir.

Teslisin öğelerinden birisi kutsal ruhdur. Diğeri ise Hristiyanlıkta İsa'dır. Tabii Hristiyanlıkta Allah Tanrı'dır.

İlginç olarak Muhammed'in İslam'da İsa anlamına geldiği konusunda ciddi iddialar vardır. (Ohlig kaynağına bakınız)

Bu durumda Allah, ruhulküdüs ve Muhammed üçlüsü İslam'ın teslisidir.

Çok açık ve net olarak, hem de..

2: 136. Şöyle deyin: Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na (Allah'a) teslim olanlarız.

Muhammed'in adı bile geçmiyor bu ayette..

2: 253. İste resuller! Biz onlardan bazısını bazısına üstün kılmışızdır. Allah, onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derercelerle yüceltimiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulküdüs'le güçlendirdik.

Bu ayetde de Muhammed'in adı geçmediği gibi, Allah'la konuşup konuşmadığı bile belli değil. Ve resuller arasındaki sırası bilimiyor. İsa sanki diğerlerinden daha değerli gibi duruyor ve teslise atıflarda bulunuluyor...

3: 45. Bir de melekler şöyle demişti: Ey Meryem! Allah seni, kendisinden bir kelime ile muştuluyor. (sevinçli haber veriyor). Adı, Meryem oğlu İsa Mesih'dir. Allah'a yaklaştırılanlardır.

İsa'nın önemini çok güzel belirten bir ayet.. Bu ayetin Kur'an'da olması açıkça İslam'ın Hristiyanlıkla olan yakın ilişkisini gösteriyor.

Devem edecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

3: 59. Allah katında İsa'nın durum, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona Ol ! dedi. Artık o olur.

İsa'nın ortaya çıkışı ile ilgili bir ayet. Allah O'nu yaratıyor. İlginç olarak Muhammed gibi yaratmıyor. Adem gibi yaratıyor. Muhammed İsa'nın yanında çok daha dünyevi bir peygamber. Çok daha insan peygamber. İsa çok daha ilahi boyutlara sahip. Allah'ın elinden çıkıyor.. Bu ayet de açık ve net olarak Hristiyanlığın İslam'daki yerine işaret ediyor.

5: 82. Şu tartışılamaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın olanlarını, biz Hrsitiyanlarız diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hristiyanlar içinde derin araştırmalar yapaş keşişler, kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar kibre sapmazlar.

İşte size İslam'ın Hrisitiyanlıkla olan yakın ilişkisini gözler önüne seren bir ayet. Daha yakın ilişkiyi bulmak zor. Yahudilik kötülenirken, Hrsitiyanlık yüceltiliyor. Resmen yahudiliğe karşı bir ayet. Amacı nedir acaba diye düşünebilirsiniz. Bu ayeti Muhammed'in yazmadığı kesin. Çünkü yazması için bir neden yok. Bu ayet açıkça İslam henüz ortalıklarda yokken bir grup insanın Hristiyanlığa inanıdğını ve İslam'ın Hristiyanlığın bir kültü olarak başladığını telkin ediyor. Kanıt değil belki ama, tetiğinden duman çıkan bir silah gibi duruyor bu ayet..

3: 84 De ki: Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına indirilmiş olana, Musa'ya, İsa'ya ve diğer nebilere Rablerinden verilmiş bulunana inandık. Onlardan hiçbirini ötekinden ayıramayız. Biz O'na teslim olanlarız.

Bütün dinler aynı seviyede inceleniyor. Hiç biri diğerine üstün değil. Muhammed nerede? Sıradan bir nebi mi? Yoksa yok mu?

4 157. İsa'nın öldürülmediğinden bahseden bir ayet.

Neden böyle bir ayete gerek görülmüş olabilir? İsa'yı kabul edişi de O'nu öldürülmüş kabul eden bir dini reddetmek, o dinin reddinden çok, bir tür modifiye edilmesi olarak düşünülebilir. İslam için heretic Hristiyanlık diyenler var. Bu bağlamda heretic kabul edilmiş doktrinlere karşı olanlardır. İsa'yı, dolayısıyla Hristiyanlığı kabul eden Kur'an, onun öldürüldüğünü ileri süren Hristiyanlığı reddederek, heretic bir nitelik kazanmıştır.

4: 171. Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin. Allah hakkında gerçek dışı birşey söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulu ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. Üçtür demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vahid'dir, tek ve biricik ilahdır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur gökteiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.

Tipik bir heretic Hristiyanlık örneği daha.. Resmen Hristiyanlık.. Yeni bir dinden bahsetmiyor. İsa'nın ve kutsal ruhun üçlü birlikle açıklanmasını yasaklıyor.

Burada Allah'ın kelimesi olmak, Allah'ı simgelemektir. Resul olarak İsa Allah'ı simgeliyor. O'nu temsil ediyor. Allah'dan kaynak alan kutsal ruh Meryem'e geçmiş ve İsa doğmuştur. Bu ayetin İslam'la uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Hristiyanlığı açıklama amacından başka bir amacı da yoktur zaten.

5: 46. Ardından o peygamberlerin izleri üzerine Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Tevrat'tan yanında bulunanı doğruluyordu. Ona İncil'i verdik. Hidayet ve ışık vardı onda. Tevrat'tan yanında olanı tastikleyici idi. Doğruya ve güzele kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt.

Burada bahsedilen İncil mevcut değildir. İsa'nın bir peygamber olduğu ileri sürülüyor ve ona bir kitabın verilmiş olması bekleniyor. Oysa şimdi bilindiği üzere, İsa yaşamış bile olsa, bir kitap yazmamıştır. Dört incil çok sonraları yazılmıştır. Yaşadığı kabul edilen İsa'dan 60-100 yıl sonra yazılan İncillerin, burada adı geçen İncil ile hiç alakası yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu durumda kagit muhammed'den 70 yil sonra mi icat edilmis oluyor ? bu gibi iddialar öne sürmeden önce kagitin tarihcesine bakin! kagit antik misirdan bir kelimedir... kurani taslara sunlara bunlara yazarlardi yalani ilk islam tarihcilerinden kaynaklidir. cünkü kuranin neden cok sonra yazildigini halka izah edemiyorlardi, etmekte zorlaniyorlardi...

Hayır dostum Arabistan'a büyüj ihtimalle 70 yıl sonra giriyor,aksi takdirde en eski Kur'an nüshası Muhammed'den 70 yıl sonrasına tarihlenmezdi.Bu hem somut delillerle böyledir hem de İslam'ın rivayetleriyle aynıdır,İslam'a göre de Kur'an'ı Muhammed kitaplaştırmamıştır,Muhammed'den çok sonra kitaplaştırılmıştır.

Konuyu dağıtmayın lütfen. Kağıda veya herhangi bir tümceye takılmayın. Başlığa dikkatlerinizi çekiyorum.

Konuyu dağıtan iletiler silinecektir arkadaşlar.

Bence bu kağıt meselesi de iyice bi incelenmeli dostum,bazı şeylere ışık tutabilir.Ama tabi diğer başlıkta incelenmesi daha iyi olur.

tarihinde Dark Prince tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

5: 72. Yemin olsun ki Allah, Meryem'in oğlu Mesih'in ta kendisidir diyenler küfre batmışlardır.

5: 73. Yemin olsun ki, Allah üçün üçüncüsüdür diyenler de küfre batmışlardır. Bir tek Tanrı dışında hiç bir ilah yoktur. Bu söyleyegeldiklerine son vermezlerse, onların küfre sapanlarına korkunç bir azap mutlaka gelip çatacaktır.

5: 75. Meryem'in oğlu Mesih, bir resuldan başkası değildir.

Bu üç ayet Hristiyanlık hakkında ortaya atılan iddiları bir tür düzeltmeyi amaçlıyor. Aslında bunlar tipik heretic Hristiyanlıkla ilgili ayetlerdir. Çünkü genel hristiyanlık eğilimine karşı çıkan ayetlerdir. Teslis bu ayetlerle reddedilmektedir. Ama Hristiyanlık reddedilmemiştir. Düzeltilmiştir.

Teslis'in reddedilmesine rağmen Kur'an kendini kutsal ruhtan bir türlü kurtaramamaktadır. Maide 110'da bunu gözlemlemekteyiz.

5: 110. Hani, Allah şöyle demişti: Senin ve annenin üzerindeki nimeti hatırla. Seni Ruhul kudüsle desteklemiştim beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şeyler yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanlar şöyle deyivermişti: Açık bir büyüden başka şey değil bu.

Bu ilginç ayeti İslam'ın etkisi altında kalmadan yorumlamak çok önemli. İslam hakkında ilginç ip uçları veriyor bu ayet.

Herşeyden önce ruhul kudüse değiniliyor ve varlığı bir kere daha kabul ediliyor.

Hristiyanların sıklıkla bahsettiği, ölü diriltmeye kadar giden İsa'ya ait mucizelerden bahsediliyor. İlginç olarak onlar kabul ediliyor ama Allah'a atfediliyor.

Büyüden bahsedilmesi de ilginç. Çünkü büyü Kur'an tarafından kabul edilen bir doğa üstü olgu. Ciddiye alınıyor. Büyü ve büyücüler Kur'an'da cinler gibi, doğaüstü olgular olarak geçmektedirler. Onlardan büyü ve büyücülerin batıl olduğu ileri sürülür. Cinler ise kabul edilir. Çünkü cinler o şekilde tanımlanırlar ki, reddedilmeleri mümkün değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur’an’da Muhammed Allah ile direkt konuşmaz. Ama Allah Hristiyan havariler ve İsa ile doğrudan irtibat kurar ve onlara emirlerini direkt olarak verir. Arada Cebrail’i kullanmaz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, İsa’nın Allah nazarında özel bir yeri vardır. Allah Adem’i nasıl yaratmışsa, İsa’yı da öyle yaratmıştır. Bu özel durumdan Kur’an’da adı yalnız dört kere geçen Muhammed yararlanmaz. Buna rağmen Müslüman’lar Allah’ın Muhammed’e özel bir yakınlığı ve sevgisi olduğuna inanırlar. Kur’an böyle bir sevgi ve yakınlığı yansıtmaz. İsa’ya ve hatta O’nun Havari’lerine karşı daha yakın olup onlarla sanki daha samimidir.

Maide 111-116 ayetlerini inceleyerek konuyu tartışmaya devam ediyorum.

5: 111. Havarilere şunu vahyetmiştim. Bana ve resulüme iman edin. Şöyle demişlerdi: İman ettik, sen de tanık ol ki biz, Müslüman’larız (Allah’a teslim olanlarız).

Bu İslam’ın Hristiyanlıktan çıktığını açıkça gösteren önemli bir ayettir.

Neden bu kadar açıktır?

Çünkü Hristiyanlara göre İsa Tanrı’nın oğlu olup, ölmeden önce İncil’i yazmamıştır. İncil daha sonra dört havari tarafından Tanrı’dan gelen vahye göre yazılmıştır. Önceleri dört incil vardır.

Kur’an’ın bu ayeti bu inancı desteklemektedir.

Kur’an’a göre Allah havarilere vahiy etmektedir. Bir kaynağa göre şunlar 12 havarilerdir:

Peter, Baş havari;

Diğeleri: Andrew, James the Greater, James the Lesser, John, Philip, Bartholomew, Matthew, Thomas, Thaddeus, Simon, and Judas Iscariot.

Judos önceleri bu 12 havarinin arasında iken İsa’ya ihanet ederek intihar etmiş ve yerini Matthias almıştır.

Aslında İncil’i kimlerin yazdığı kesin olarak bilinmiyorsa da eski bir inanca göre şu dört yazarın eseri olduğuna inanılmaktadır:

Matthew, Mark, Luke ve John.

Bu ayet açıkça göstermektedir ki Kur’an havarilere verilen vahiyden bahsederek, Hristiyanlıkta egemen olan bir kavramı onaylamaktadır.

Bu Hristiyanlık inancına göre havarilerden dördü Tanrı tarafından İncil’i yazmakla görevlendirilmişlerdir.

Kur’an’a göre Allah’ın Hristiyan havarilere direkt vahiy indirmesi İslam’ın Hristiyan kökenini destekleyen bir bulgudur.

5: 112. Havariler demişlerdi ki: Ey Meryem’in oğlu İsa!

Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? İsa dedi ki: Eğer müminlerseniz Allah’tan sakının.

Bu ayetin yine Hristiyanlıkla ilgili bir tarafı var. Havariler İsa’ya Allah’ın kendilerine bir sofra indirip indiremeyeceğini soruyorlar. Hristiyanlar İsa’yı Tanrı’nın oğlu olarak kabul ettikleri için bu soru çok normal. Bu ayetin aslının biraz değiştirilerek İslam’a uydurulduğu çok belli.

5:113. Dediler: İstiyoruz ki ondan yiyelim, gönüllerimiz tatmin bulsun, senin bize doğruyu söylediğini bilelim ve buna tanıklık edenlerden olalım.

5: 114. Meryem oğlu İsa şöyle yakardı: Allah’ım, ey Rabbimiz! Üzerimize gökten bir sofra indir ve bizim hem öncekilerimize hem sonrakilerimize bir bayram olsun, senden bir mucize olsun. Rızıklandır bizi! Rızık verenlerin en hayırlısı sensin.

5: 115. Allah dedi ki: Ben onu üzerinize indireceğim. Ama bundan sonra küfre sapanınıza öyle bir azapla azap edeceğim ki, alemlerden hiç kimseye böyle bir azap yapmamışımdır.

Allah’la direkt olarak yapılan konuşmaları yansıtan bu ayetleri Hristiyan kökenli kabul etmemek mümkün değildir.

Bu ayetler açıkça heretic hristiyanlığın varlığına tanıklık etmektedirler. İslam hiç kuşkusuz hristiyanlığın farklı bir yorumu olarak kendini manifest etmektedir.

Bu İslam’ın yalnız başlangıcına değil, daha sonraki gelişmelerine de kendini yansıtmıştır. İslam hristiyanlığın bir kültü veya heretic hristiyanlık olarak başlamış ve sonraları kendi kimliğine kavuşmuştur. İslam’a kimliğini kazandıran Kur’an değildir. Hadislerdir. Yalnız Kur’an ile İslam dinini tam olarak tanımlamak mümkün değildir. Hadissiz Kur’an İslam dininin kitabı olamayacak kadar ona yabancıdır.

Yalancı Müslüman'lar Kur'an'da geçen ve Hristiyanlığa atıflarda bulunun ayetler için ne derler?

Birşeyler demeleri gerekir. Çünkü değişmediğini ileri sürdükleri Kur'an'da İslam'la ilgisi olmayan yukarda değindiğimiz gibi ayetler vardır.

Bazıları yahudilikle ilgilidir o ayetlerin.

Müslüman yalancılar Kur'an'ın İncil ve Tevrat'daki yanlışları düzelttiğini ileri sürerek, Kur'an'daki bu fiyaskoları ört bas etmeye çalışırlar.

İslam yalanı 1500 yıldır insanlığı kemirmektedir. Bir yalanı bir diğer yalan izlemiş ve bu dinle ilgili her şey kalın bir sis tabakası oluşturan yalanlarla kuşatılmıştır.

İslam'ın insanlığa bahşettiği tek bir doğru yoktur.

Her şeyi yalan, sahte ve efsanedir bu dinin. Ama istisnasız her şeyi...

Ve insanlık buna inanmaktadır..

Kimsenin bu müthiş ama aynı zamanda insanlık düşmanı sahtekarlığı durdurmaya gücü yetmemektedir.

İslam gücünü cehaletten alan bir insanlık düşmanlığıdır.Cehaletin kurumlaşmış şeklidir.

İslam'ın kökeni neden hristiyanlıktır?

İslam'ı yahudilikten soyutlamak zor gibi duruyor. Domuz etini yasaklaması, Kur'an'da mevcut Musa ve yahudiliğin erken tarihi ile ilgili ayetler İslam'ın temel olarak yahudiliğin devamı olduğu şeklinde bir izlenim uyandırıyor.

Ama dikkat edilirse Hristiyanlık da İslam'la aynı benzerliği paylaşmaktadır.

Ama hristiyanlık içinden çıktığı yahudiliğe karşı bir isyandır. Hristiyanlık heretic yahudiliktir.

İslam ise yahudiliğe karşı değil, hristiyanlığa karşı bir isyandır. Yahudiliğe doğru bir dönüşü simgeler.

Ama bu dönüş heretic hristiyanlık olarak gerçekleştirilir.

Bazı hristiyan ilkeler İslam'da yeniden yahudileştirilmişlerdir.

Bu yüzden İslam'ı heretic yahudilik olarak değil de, heretic hristiyanlık olarak yorumlamak daha doğrudur.

Hristiyanlık penetre olduğu toplumlarda metamorfoza uğramaktadır.

Plastik, yani değişebilir, bir yapısı vardır hristiyanlığın. Çeşitli kültürlere adapte olabilir.

Bu yüzden değil midir ki hristiyanlığın şu anda 20 bin mezhebi olduğu söylenir ve bu durum onun plastisitesi ile kolaylıkla açıklanabilir.

Yahudiliği temel almasına rağmen hristiyanlık tarafından modifiye edilen İslam ise katı ve değişmez bir dindir.

Yahudilikten kalma ilkeler baskındır İslam'da. Modifiye edilen hristiyan ilkeleri onun değişmez ve katı ilkeleri haline gelmişlerdir artık.

Hristiyanlık gibi İslam da yayılımcı bir dindir ama, ondan çok daha fazla bir savaş dinidir.

İki dominan dine maruz kalan toplumlarda arada üçüncü bir dinin ortaya çıkma eğiliminde olduğu iyi bilinir.

Hindistan bunun ilginç bir örneğidir.

Sihlik, ritüelleri İslam'la Hinduluk arasında olan bir dindir.

Her ikisine de maruz kalan insanlar ikisini de reddetmek istemişler ama sonunda ikisini de kabule zorlanınca, böyle bir kurtuluş mekanizması bulmuşlardır.

İslam'ı da böyle bir mekanizma ile ortaya çıkan bir din olarak kabul edebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hristiyanlık motifinin oldukça geniş bir şekilde işlendiği Kur'an'da İslam'a ne kadar yer verilmektedir?

Kur'an'da yalnız 9 ayet İslam'dan bahseder. Oysa Hristiyanlığa değinen ayet sayısı 23'dür.

3:19, 3:85, 5:3, 6:14, 6:125, 9:74, 39:22, 49:17, 61:7

Muhammed adı Kur'an'da dört yerde geçer:

3:144, 33:40, 47:2, 48:29

Bütün bunların anlamı nedir?

İslam heretik Hristiyanlık olarak başlamıştır. Ya da Hristiyanlığın bir kültü olarak ortaya çıkmıştır.

Daha sonra Arap otoriteleri tarafından bir din olarak lanse edilmiştir. Dinle toplumları yönetmek kolaydır.

Bütün Emevi halifeleri Hristiyandır.

İlk Abbasi halifeleri de Hristiyandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
  • 2 months later...

İslam Hristiyanlık'tan da çok fazla etkilenmiştir tabi ki,ama İslam'ın en temel kaynagı Tevrat'tır.Tevrat'ta geçen tüm hikayeler(tamamı olmasa da çok büyük bir bölümü)Kuran'da da geçmekte,yalnızca Tevrat'a nazaran çok daha yüzeysel anlatılmaktadır.Tevrat da kaynagını çok büyük oranda Sümer Mitolojisi'nden almıştır.Bu yüzden dolaylı olarak Kuran'ın kaynagı Sümer'dir denilebilir.Kuran'da geçen birçok ayet de bunu destekler niteliktedir.

BAKARA/47

Ey İsrailogulları,size verdigim nimetimi ve (bir zamanlar)sizi cümle aleme üstün kıldıgımı hatırlayın.

Bu ayette İsrailogulların'nın tıpkı Tevrat'taki gibi üstün yaratıldıgı belirtilmiş.İslam'ın temel düşüncesi dogrultusunda sonra bir puta tapmış,Tevrat'ı tahrif etmiş ve Allah'ın sözünü çignemiş kabul edilirler.

TEVBE/30

Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!

Bu ayette de teslis inancının İslam'daki yerini gösteriyor.İslam da İsa'nın babasız bir şekilde Meryem'den dogdugunu kabul eder ama kendisini İsa'nın babası olarak degil onu yoktan vareden kişi olarak kabul eder ve teslisi reddeder.

AL-İ İMRAN/59

Allah katında İsa'nın durum, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona Ol ! dedi. Artık o olur.

Kuran'da İsa en büyük peygamberlerden biri kabul edilir,bu dogrultuda ona övgülerde bulunulması pek sıradışı olmasa gerek.Muhammet'in kendi yazdıgı kitapta kendine övgüler düzmesi pek makul bir davranış olmazdı zaten.

Kuran-Tevrat-İncil-Sümer mitolojisi arasındaki kuvvetli bagı anlatan çok güzel bir kaynak var:

Kuran,Incil ve Tevratin Sumerdeki Kokeni/Muazzez Ilmiye Cig

Dipnot 1:Yazdıgım iletide Kuran'ın İncil'den etkilenmedigini degil Tevrat'ın etkisinin çok daha fazla oldugunu anlatmaya çalıştım.Tabi ki İslam'ın o dönemin en önemli dinlerinden etkilenmemesi mümkün degil ama ana kaynagı Tevrat'tır.

Dipnot 2:Kuran'da Cihat kelimesi 41 kere;rahmet,barış ve şefkat kelimeleri 355 kere geçer.Bu da kelimenin kaç kez tekrarlandıgının onun dogrulugu yada ona verilen önemle ilgili olmadıgını gösterir.

tarihinde son mohikan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Hristiyanlık motifinin oldukça geniş bir şekilde işlendiği Kur'an'da İslam'a ne kadar yer verilmektedir?

Kur'an'da yalnız 9 ayet İslam'dan bahseder. Oysa Hristiyanlığa değinen ayet sayısı 23'dür.

3:19, 3:85, 5:3, 6:14, 6:125, 9:74, 39:22, 49:17, 61:7

Muhammed adı Kur'an'da dört yerde geçer:

3:144, 33:40, 47:2, 48:29

Bütün bunların anlamı nedir?

İslam heretik Hristiyanlık olarak başlamıştır. Ya da Hristiyanlığın bir kültü olarak ortaya çıkmıştır.

Daha sonra Arap otoriteleri tarafından bir din olarak lanse edilmiştir. Dinle toplumları yönetmek kolaydır.

Bütün Emevi halifeleri Hristiyandır.

İlk Abbasi halifeleri de Hristiyandır.

O zaman Endülüs Emevi neden Hiristiyanlığını sürdürmedi.?

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuran derleme bir kitaptır,

en son hali emevilerce derlenmiştir diyoruz..

bunun sağlamasını neyle yapıyoruz ? emevilerden kalan derleme kitapla

sizce de bunda bir gariplik yok mu ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...