Jump to content

Recommended Posts

NLAN da boyleydi, degil mi? Eskiden, dindarken, evrimi sevmezdi, sinir olurdu. Simdi ateist oldu, evrimi curutmeye mi calisiyor?

Ona, "evrimi curutemezsin" dedigini hatirliyorum da.

Insan degismiyor iste :) Psikoloji hakkinda bir kitap okumustum, insan istese bile zor degisir diyordu. Yani istesen de kolay olmuyor ama bunlar daha o degistirmesi gereken seyi bile anlamamis :)

Hayatım, şu aşağıdaki iletinin inanılmazlığına bi baksana? Adam, sırtımızı dayadığımız şey evrim olduğu için bizi suçluyor ve Müslüman'ın Allah'ı ıspatlamak için kainatı göstermesine benzetiyor. Şimdi sen buna ne anlatsan anlar ki? Öteki de ideoloji diyor. E birbirlerini pek güzel anlamış ve sevmişler.

Ve bu insanlar kendilerinin en gerçek ateist olduğunu falan iddia edip bizi beğenmiyor. Meseleleri bu zaten. Ateist olmak. Ateistliklerine halel getirecek en küçük şeyden kaçınmaya kodlandıkları için ahlakı da reddediyorlar çünkü senin tespit ettiğin gibi, ahlakın dinlerden geldiğine inanıyorlar. Dini reddedince her bir şeyi reddetmek gerek, yoksa yeterince ateist olamayacaklar... Öyle sanıyorlar. Bu stres altında neyi doğru anlayıp öğrenebilir ki insan?

''Ama efendim toplumsal evrim bize ahlakı işaret ediyor'' deniyor..Genelde ahlakçıların sırtını dayadığı şey bu..

''Ahlak nedir?'' diyoruz,evrim işaret ediliyor..Tıpkı ''Tanrı nedir?'' dediğimiz tanrıcıların kainatı işaret etmeleri gibi..!

Ahlakı anlat bana,ahlakı;evrimi değil..!

Müslümana ''şu Allah'ı bir anlat'' diyoruz..''Görmüyor musun şu kocaman/muhteşem kainatı?'' diyor..

Ahlakın var olduğunu savunan ateiste ''şu ahlakı bir anlat'' diyoruz..''Görmüyor musun şu muhteşem evrimi?'' diyor..

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 182
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hayatım, şu aşağıdaki iletinin inanılmazlığına bi baksana? Adam, sırtımızı dayadığımız şey evrim olduğu için bizi suçluyor ve Müslüman'ın Allah'ı ıspatlamak için kainatı göstermesine benzetiyor. Şimdi sen buna ne anlatsan anlar ki? Öteki de ideoloji diyor. E birbirlerini pek güzel anlamış ve sevmişler.

Ve bu insanlar kendilerinin en gerçek ateist olduğunu falan iddia edip bizi beğenmiyor. Meseleleri bu zaten. Ateist olmak. Ateistliklerine halel getirecek en küçük şeyden kaçınmaya kodlandıkları için ahlakı da reddediyorlar çünkü senin tespit ettiğin gibi, ahlakın dinlerden geldiğine inanıyorlar. Dini reddedince her bir şeyi reddetmek gerek, yoksa yeterince ateist olamayacaklar... Öyle sanıyorlar. Bu stres altında neyi doğru anlayıp öğrenebilir ki insan?

O, biri ona dinini sordugunda "dinim yok" demez, "ateistim" der. Bir dinmis gibi gordugune eminim. Dinlere inanmayanlar dini. Tanriya inanmayanlarin dini :)

Ama ben onu anladim. O, dininden kurtulunca "madem bana biri kural koymuyor o yuzden hersey mubah" olarak dusunuyor. Bu dusunce sekli zaten dinden kurtulamadigini gosterir.

Kendimden ornek verirsem, ben kurtuldugum zaman hersey daha ilginc gelmeye basliyor. Bilimi daha cok seviyorum. Daha cok arastirmaya motive oluyorum. Dinmis, yok dine inanmayanlara ateist deniyormus, ahlak var miymis falan hic dusunmuyorum :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

Ahlak kurallarının kökeni, doğaustu değil, insan kaynaklı ve doğaldır.Mutlak değerlerle ,standartlar ile bunları somutlaştıramayız.Bununla ilgili mutlak değerleri de saptayamayız diyorsak; ahlak görelidir. Kimine göre zaten yoktur, kimine  göre de; ahlak kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişir.Bu da şu andaki dünya için  ahlakla ilgili sınırlar bellidir denilemez.Ahlak yoktur diyen de ,vardır diyen de kendine göre haklıdır. Sadece, Dawkins'in de dediği gibi, ileriki yüzyıllarda dünyada genel-geçer evrensel ahlak ilkeleri oluşturulabilir. Bu da insan zekasının daha da gelişmişliği ve evrimi ile mümkün olacaktır... 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğa üstü diye bir şey yok.

İlahi diye bir şey yok.

Ahlak ile din aynı yerden, yani sanrılardan çıkmıştır.

 

Yani vakti zamanında nasıl tanrıya tapanlar hadi hep beraber yerlere kapanalım diye bir şey uydurmuşsa

Aynı şekilde haydi gelin birbirimizi öldürmeyelim artık, birbirimize tecavüz etmeyelim diye de bir şey uydurmuş.

 

Tecavüz edilebilir, öldürülebilir, kesilebilir her şeyi kesmeyelim diye kendilerini inandırmışlar.

 

Anladın mı?

 

Bu yüzden Ahlak ile Dİn aynı şeydir.

İkisi de akıl hastalığıdır.

 

Senin birini öldürmene engel olacak şey onun gücü, onun savunması, teknolojisi, caydırıcı araçlarıdır.

Herhangi bir inanç değil :)

Sokakta yaşlıların tepesine çöküp kafalarını taşla neden ezmiyorsun? Biyolojik bir engel var mı? Yok.

Peki sokağa bir gorili saldığında yaşlı genç kafalarını taşla eziyor, karınlarını parçalıyor mu? Evet

O zaman Ahlak nerede?

 

Ne yani insan türü arasında ahlak diye özel bir elektrik enerjisi mi var? :D

Bir homo sapiens başka bir homo sapiense yaklaşınca ortaya çıkan bir enerji bazı davranışları engelliyor mu?

 

ELini hareket ettirmek istesen de birini öldüremiyor musun?

 

Saf olma :D

 

Ahlak da dindir.

Tanrısız bir din.

İçine zarar göreceğin, kendini kötü hissedeceğin inancı yerleştirilmiş.

 

Bir müslümanın cenabet gezdiğinde kendini kötü hissetmesini sağlayan şartlandırma

Sana da bir şey çaldığında, birini öldürdüğünde kendini çok kötü hissedeceksin, bu çok kötü bir şey diye yerleştirilmiş.

Bu programın esiri olmuşsun.

tarihinde Güçlü Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, Güçlü Ateist yazdı:

Aynı şekilde haydi gelin birbirimizi öldürmeyelim artık, birbirimize tecavüz etmeyelim diye de bir şey uydurmuş.

Tecavüz edilebilir, öldürülebilir, kesilebilir her şeyi kesmeyelim diye kendilerini inandırmışlar.Anladın mı?

Ben hiçbir fikir akımının esiri değilim. Gayet rahat bir insanım.

İyi de ; sen her önüme gelene tecavuz edip, öldürebilirim diyorsun. Bu da bir ahlak değil mi ? yane ; kötü bir ahlak :lol: 

Hani ne derler ;  Ticaret, başka bir insanın cebindeki parayı kibarca almak demektir. Sen şimdi bunu anladın mı ? 

hah ? Anladın mı odun herif ? :lol: . Biraz kibar ol.  Erkekler, kadınlara tecavuz ederek mi çocuk yapıyorlar ? ya da, kadınlar tecavuz edilmesi gereken  varlık mı? ben tecavuz edilmemek için, elektrikli jopla mı dolaşmam gerekiyor. 

Bazen sende musluman kafası oldugunu düşünüyorum,çünkü kadınları aşağılıyorsun. Bir de surekli tecavuz kelimesini kullanıyorsun. elektrikli jop ister misin? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ön tanımlı davranış kalıpları ahlaktır.

Ben ister sevmek isterse tecavüz, ister yaşatmak isterse de öldürmek amaçlı gideyim, bu bir ahlaktır.

Yani tecavüz etmeyi düşünüp ona inanmak ile, tecavüz etmenin yanlış olduğuna inanmak aynıdır.

 

Belirsiz davranış kalıpları olmalı.

Bir erkekle bir kadın bir araya geldiğinde, orada her sonuç çıkabilmeli.

Buna ölüm de, sevgi de, yaşam da, tecavüz de, mutluluk da, ağlamak da, acı da, zevk de dahil.

Belirsizlik ilkesi yani.

 

Hem belirsizlik ilkesini benimseyip hem de davranışlarında belirli şablonlar kabul etmek saçma değil mi?

Nerede kaldı senin belirsizliğin? Nerede kaldı kaotik yapı?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Belirsizlik ilkelerini kabul ediyorum. Karşıdaki hayvani biriyse, o zaman belirli ilkelere dönüyor durum.

Öntanımlı davranış kalıpları ? bunu açar mısın ? her davranışımız o zaman bu tanımın içine girer derim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Tatarka yazdı:

Belirsizlik ilkelerini kabul ediyorum. Karşıdaki hayvani biriyse, o zaman belirli ilkelere dönüyor durum.

Öntanımlı davranış kalıpları ? bunu açar mısın ? her davranışımız o zaman bu tanımın içine girer derim. 

Bir karınca ile, arının karşı karşıya gelmesi sırasında ne olacağını bilemezsin.

Birbirlerine saldırabilirler de, görmezden gelip geçip gidebilirler de.

 

Ama arıya ve karıncaya şiddet kötüdür diye bir program yüklersen, karşı karşıya gelmelerinden tek bir sonuç çıkar.

İçlerinden birisi bu programı kırıp aşana kadar sonuç hep aynı olur.

 

Ön tanımlı davranış kalıpları bunlardır.

 

Birsine gülümsemek, nezaket

Bunlar ön tanımlıdır.

 

Nezaket ile kabalık sana eşit uzaklıkta mı? %50 - %50 mi seçme ihtimalin?

Değil, sana öğretilenler nezaketi %99 kesin yapmak zorunda bırakıyor seni, kabalığı %1 yapıyor.

 

Bu ön tanım, bu birileri tarafından köleleştirilmek. İnanç bu. Dİn bu.

Öldürmek ile öldürmemek arasındaki seçimin %50-%50 olmalı.

 

Ama birileri bunu istemiyor.

Bu olmasın diye dev kurumlar inşa etmişler. Ordular kurmuşlar.

Sırf sen özgür seçim hakkı kullanma diye.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, Güçlü Ateist yazdı:

Nezaket ile kabalık sana eşit uzaklıkta mı? %50 - %50 mi seçme ihtimalin?

Değil, sana öğretilenler nezaketi %99 kesin yapmak zorunda bırakıyor seni, kabalığı %1 yapıyor.

Şimdi, olaya aynı tür hayvanlar açısından bakalım. Çünkü senin dediğine göre, örneğin bir erkek maymun da dişi maymuna tecavüz etmesi gerekir, olasılığını en azından içermesi gerekir. Ya da şöyle soralım. Bir erkek maymunla bir dişi maymun karşı karşıya ormanda geldiği zaman, erkeğin dişiye tecavuz etme olayı,olasılığı nedir? ya da , böyle bir vaka hiç olmuş mudur? Senin dediğine göre belirsiz olarak,öğretilmiş davranış kalıpları içermeden; içgüdüsel olarak davranmak gerekiyor. 

yane; içgüdüsel olarak rahat bir şekilde davranmalıyız. Hayvanlarda,aynı tür için , bir erkeğin dişiye tecavuz veya öldürme örneği göster; ya da isttistik olarak olasılığını. Sonuçta, öğrenilen davranışlar da evrimin sonucu değil mi ? 

Savunduğun yaşam tipi, ahlak veya benzeri davranış kalıpları olmaksızın; avcı toplumlardaki gibi bir yaşam biçimi mi ? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Tatarka yazdı:

Şimdi, olaya aynı tür hayvanlar açısından bakalım. Çünkü senin dediğine göre, örneğin bir erkek maymun da dişi maymuna tecavüz etmesi gerekir, olasılığını en azından içermesi gerekir. Ya da şöyle soralım. Bir erkek maymunla bir dişi maymun karşı karşıya ormanda geldiği zaman, erkeğin dişiye tecavuz etme olayı,olasılığı nedir? ya da , böyle bir vaka hiç olmuş mudur? Senin dediğine göre belirsiz olarak,öğretilmiş davranış kalıpları içermeden; içgüdüsel olarak davranmak gerekiyor. 

yane; içgüdüsel olarak rahat bir şekilde davranmalıyız. Hayvanlarda,aynı tür için , bir erkeğin dişiye tecavuz veya öldürme örneği göster; ya da isttistik olarak olasılığını. Sonuçta, öğrenilen davranışlar da evrimin sonucu değil mi ? 

Savunduğun yaşam tipi, ahlak veya benzeri davranış kalıpları olmaksızın; avcı toplumlardaki gibi bir yaşam biçimi mi ? 

 

Aynı klandan bir dişi ve erkek maymun karşılaşmış ise sonuç barışçıl olabilir (yine de dişinin ve erkeğin ne yapacağı belli olmaz)

Ama farklı klanlardan ise, oradan tecavüz ve ölüm çıkar. Bu %90 böyle olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bir yaşam tipi savunmuyorum.

Ben ön tanımlı bir din olan bu ahlak denen şeyin din olduğu bilinsin istiyorum.

 

Benim yaşamımda ne yaptığımın ne önemi var?

 

Mesela şu anda ağzıma bir üzüm attım, onu dişlerimle vahşi bir şekilde parçaladım, iç organlarını ve sıvılarını yuttum üzümün, sonra dış kabuğunu bir daha çiğneyip onu da yuttum.

Ne kadar vahşi ve ahlaksızca bir şey değil mi? :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Güçlü Ateist yazdı:

 

Aynı klandan bir dişi ve erkek maymun karşılaşmış ise sonuç barışçıl olabilir (yine de dişinin ve erkeğin ne yapacağı belli olmaz)

Ama farklı klanlardan ise, oradan tecavüz ve ölüm çıkar. Bu %90 böyle olur.

Peki, bu durumda erkeğin, farklı klandan olan dişiyi öldürüp tecavuz etmesi doğru mudur ? ya da,buna doğal bir durum mu diyeceğiz. Yane, demek istiyorum ki;  vahşi doğa kanunlarından , medeni kanunlara geçmiş ve gelmiş olmamız da evrimin bir sonucu değil mi ? 

Mesela, hırsızlık tüm toplumlarda suç, yane kötü bir davranış olarak tanımlanır. Bizi bu noktaya getiren, evrim değil mi ? 

Demek istdiğini anlıyorum. Ben de dayatmalara karşıyım,,, din ve ahlak vs. gibi. Ben, toplumsal ahlak kurallarına karşıyım. turkiyedeki gibi, özellikle de çoğu din kökenli olan kurallar saçmalığına.

Evrensel anlamda ahlak kuralları olabilir diyorum. 

Bir de şöyle bir soru var aklımda. Dinler ,evrimin sonuçlarından biri midir ? Sonuçta, evrim her zaman surekli olarak gelişmeye yönelik değil. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Tatarka yazdı:

Peki, bu durumda erkeğin, farklı klandan olan dişiyi öldürüp tecavuz etmesi doğru mudur ? ya da,buna doğal bir durum mu diyeceğiz. Yane, demek istiyorum ki;  vahşi doğa kanunlarından , medeni kanunlara geçmiş ve gelmiş olmamız da evrimin bir sonucu değil mi ? 

Mesela, hırsızlık tüm toplumlarda suç, yane kötü bir davranış olarak tanımlanır. Bizi bu noktaya getiren, evrim değil mi ? 

Demek istdiğini anlıyorum. Ben de dayatmalara karşıyım,,, din ve ahlak vs. gibi. Ben, toplumsal ahlak kurallarına karşıyım. turkiyedeki gibi, özellikle de çoğu din kökenli olan kurallar saçmalığına.

Evrensel anlamda ahlak kuralları olabilir diyorum. 

Bir de şöyle bir soru var aklımda. Dinler ,evrimin sonuçlarından biri midir ? Sonuçta, evrim her zaman surekli olarak gelişmeye yönelik değil. 

Düşünme yeteneği evrimin sonuçlarından birisidir.

Bu yetenekte meydana gelen hasarlar evrimin sonucu değildir.

Mesela açık alan korkusu, mikrop korkusu, yemek yemekten korkmak diğer obsesif kompulsif bozukluklar (kapıyı üç kere kapatma, zile 3 kere basma, sokakta taş çizgilerine basmama vs gibi) bunlar evrimin yol açtığı şeyler değil.

Yani canlının ihtiyacı olup da hayatta kalması için kazandığı özellikler değil.

Arıza bunlar.

 

Düşünme özelliği hayatta kalmak için geliştirilmiş, ancak ahlak inancı, tanrı inancı, diğer inançlar ve psikolojik şartlanmalar birer arıza.

Bu arızayı farkedememenizin nednei de çok olması.

Bir şey çok ve yaygın ise normal gibi görünür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahlakli bebekler?!?

Kücük bebekler ile deney:
Elinize iki kukla/oyuncak bebek alin
ve kuklalardan birisi digerini dövsün!
Bebekler döven degil, dövülen kuklayi daha fazla seviyorlar!

Ama 
bebek ile kuklanin ayni bisküviyi sevmesi gibi benzerlikleri varsa
bebekler kendilerine benzeyen kuklayi seviyorlar,
diger kuklayi dövse bile!

Bebekler konusamadiklarindan deneyler sadece gözlemlenmistir :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 9/9/2016 at 21:20, poiuz yazdı:

Ahlakli bebekler?!?

Kücük bebekler ile deney:
Elinize iki kukla/oyuncak bebek alin
ve kuklalardan birisi digerini dövsün!
Bebekler döven degil, dövülen kuklayi daha fazla seviyorlar!

Ama 
bebek ile kuklanin ayni bisküviyi sevmesi gibi benzerlikleri varsa
bebekler kendilerine benzeyen kuklayi seviyorlar,
diger kuklayi dövse bile!

Bebekler konusamadiklarindan deneyler sadece gözlemlenmistir :)

Saçmalıyorsun.

Davranışlar öğretilir.

Öğretici olmadan genlerde bulunmaz.

 

Genlerde sinyaller vardır.

Mesela yemek ister, acıkır, beyin bir çok şeyi harekete geçirir, ellerini ve ayaklarını yemeğe ulaşmada araç olarak kullanabileceğini bilir.

Elleriyle küçük bir kertenkeleyi tutup ağzına sokabileceğini bilir, kertenkele hareketliyse şiddet uygulayarak hareketini keseceğini bilir.

Bunu çocuk bilmez, genler bilir.

 

İnsan vücudunda başkasına hangi hızda dokunacağına dair bir gen yoktur.

Yani bir çocuğun yanındaki başka bir çocuğa eliyle dokunmasını ayarlayan basınç yok.

O el 100 kilo hızla da çarpar, 1 kilo hızla da.

Kendi türüne zarar vermeyen kodlamalar yok.

 

Yani bir bebek diğerinin gırtlağını ne kadar sıkarsam ölür, ne kadar sıkarsam ölmez diye otomatik bir kodlamaya sahip değil.

Gırtlağını sıkmaya başladığında diğer bebekten gelen ses, direnç, darbelerle durması veya devam etmesi gerektiğini anlar.

 

Yaptığınız bütün bu şeyler dindarlıktır.

 

Bu konu tartışmaya açık değil.

Ahlak genetik değildir.

 

Sapkınlıktır.

 

Bir psikopatın kafasında insanların gözünü bıçakla çıkarmasının iyi olduğu, güzel olduğu inancı ile

Bir bireyin diğerlerine iyilik yapmanın iyi olduğu inancı tamamen aynıdır.

Düşünceler eğitimle, uyaranlarla, dış faktörlerle yönlendirilmiştir

 

Ahlak diye bir şey yoktur.

 

İnsan denen canlının düşünce sisteminde bir hastalık oluştu. İnanç hastalığı.

Bu hastalık çeşitli sonuçlara neden oldu.

Doğayı açıklarken tanrı saçmalığına neden oldu, toplumda yöneticilere itaat inancı altında iyilik ve kötülük gibi inançlara neden oldu.

Bak bütün iyilik kavramları uyum ile ilgilidir.

Canlılar birbiriyle uyuma mecbur değildir.

Aksine birbirine uyan canlılar yok olur.

 

Canlılar çevreye uyuma mecburdur.

Obsijenin oranına, güneş ışığının miktarına, sıcaklığa, doğal şartlara gibi.

Bir prensipler dizisine uyumlu olmak, hastalıktır :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
On 10.09.2016 at 20:11, Güçlü Ateist said:

Saçmalıyorsun.

Davranışlar öğretilir.

Öğretici olmadan genlerde bulunmaz.

 

Genlerde sinyaller vardır.

Mesela yemek ister, acıkır, beyin bir çok şeyi harekete geçirir, ellerini ve ayaklarını yemeğe ulaşmada araç olarak kullanabileceğini bilir.

Elleriyle küçük bir kertenkeleyi tutup ağzına sokabileceğini bilir, kertenkele hareketliyse şiddet uygulayarak hareketini keseceğini bilir.

Bunu çocuk bilmez, genler bilir.

 

İnsan vücudunda başkasına hangi hızda dokunacağına dair bir gen yoktur.

Yani bir çocuğun yanındaki başka bir çocuğa eliyle dokunmasını ayarlayan basınç yok.

O el 100 kilo hızla da çarpar, 1 kilo hızla da.

Kendi türüne zarar vermeyen kodlamalar yok.

 

Yani bir bebek diğerinin gırtlağını ne kadar sıkarsam ölür, ne kadar sıkarsam ölmez diye otomatik bir kodlamaya sahip değil.

Gırtlağını sıkmaya başladığında diğer bebekten gelen ses, direnç, darbelerle durması veya devam etmesi gerektiğini anlar.

 

Yaptığınız bütün bu şeyler dindarlıktır.

 

Bu konu tartışmaya açık değil.

Ahlak genetik değildir.

 

Sapkınlıktır.

 

Bir psikopatın kafasında insanların gözünü bıçakla çıkarmasının iyi olduğu, güzel olduğu inancı ile

Bir bireyin diğerlerine iyilik yapmanın iyi olduğu inancı tamamen aynıdır.

Düşünceler eğitimle, uyaranlarla, dış faktörlerle yönlendirilmiştir

 

Ahlak diye bir şey yoktur.

 

İnsan denen canlının düşünce sisteminde bir hastalık oluştu. İnanç hastalığı.

Bu hastalık çeşitli sonuçlara neden oldu.

Doğayı açıklarken tanrı saçmalığına neden oldu, toplumda yöneticilere itaat inancı altında iyilik ve kötülük gibi inançlara neden oldu.

Bak bütün iyilik kavramları uyum ile ilgilidir.

Canlılar birbiriyle uyuma mecbur değildir.

Aksine birbirine uyan canlılar yok olur.

 

Canlılar çevreye uyuma mecburdur.

Obsijenin oranına, güneş ışığının miktarına, sıcaklığa, doğal şartlara gibi.

Bir prensipler dizisine uyumlu olmak, hastalıktır :)

Burda tartışmaya açık olmayan tek şey, senin beyin amcıklaması geçirmiş götüyle ağzı da yer değiştirmiş abes bir mahlukat olduğun. Eğer sıçmakta başarılı olduğun kadar düşünmekte başarılı olabilmeyi becerebilsen, ahlakın nasıl sapına kadar genetiğinde var olduğunu görmek için göze bile ihtiyacın olmazdı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10/12/2016 at 22:46, anibal yazdı:

Burda tartışmaya açık olmayan tek şey, senin beyin amcıklaması geçirmiş götüyle ağzı da yer değiştirmiş abes bir mahlukat olduğun. Eğer sıçmakta başarılı olduğun kadar düşünmekte başarılı olabilmeyi becerebilsen, ahlakın nasıl sapına kadar genetiğinde var olduğunu görmek için göze bile ihtiyacın olmazdı.

 

 

Ahlak diye bir şey yoktur.

Hiç bir davranışın diğerine üstünlüğü yoktur.

İyilik ve kötülük yoktur.

İnsan da sürü canlısı değildir.

 

Sen bu zırvaları geç.

 

Okuduğun bilgileri inancınla yanlış yorumlayıp uydurma sonuçlar üretiyorsun.

Müslümanlar senden daha cesur.

 

Onlar karpuzda, ağaçta Allah yazısı gösteriyor.

Sen de genetikte Allah yazısı çiziyorsun.

 

Gen zincirisi neresinden kesersen kes bir şeye yorumlanabilir.

Önemli olan yorum değil, neden oldukları direkt etkidir.

 

Hala embesilsin, hep embesil kalacaksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.10.2016 at 19:57, Güçlü Ateist said:

 

Ahlak diye bir şey yoktur.

Hiç bir davranışın diğerine üstünlüğü yoktur.

İyilik ve kötülük yoktur.

İnsan da sürü canlısı değildir.

 

Sen bu zırvaları geç.

 

Okuduğun bilgileri inancınla yanlış yorumlayıp uydurma sonuçlar üretiyorsun.

Müslümanlar senden daha cesur.

 

Onlar karpuzda, ağaçta Allah yazısı gösteriyor.

Sen de genetikte Allah yazısı çiziyorsun.

 

Gen zincirisi neresinden kesersen kes bir şeye yorumlanabilir.

Önemli olan yorum değil, neden oldukları direkt etkidir.

 

Hala embesilsin, hep embesil kalacaksın.

Öyle bir götüyle düşünmek zorunda kalmış zavallısın ki...

Bir bak bakalım, insan sürü mü, değil mi, moron? Neden en büyük derdimiz, gidip kendimize bir lider seçmek mesela?

Bunu göremyecek kadar zavallı, zira götüyle düşünüp götüyle ortalığa bakmaya çalışan embesilin tekisin.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, anibal yazdı:

Öyle bir götüyle düşünmek zorunda kalmış zavallısın ki...

Bir bak bakalım, insan sürü mü, değil mi, moron? Neden en büyük derdimiz, gidip kendimize bir lider seçmek mesela?

Bunu göremyecek kadar zavallı, zira götüyle düşünüp götüyle ortalığa bakmaya çalışan embesilin tekisin.

 

Boşver reyiz adminler bu morondan yana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anibal öküzü ile Tanah öküzünü engellediğimden ve mesajlarını da hiç göster deyip görmek istemediğimden onlarla atışma trafiğim tek taraflı bitti.

 

İki öküz ne derse desin, Ahlak yoktur.

Bunu asla unutmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Jen unpinned this Başlık
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...