Jump to content

Bir Tanrı olsaydı


Recommended Posts

Kur'an'daki saçma sapan Ayetler bir tanrı'nın olmadığını ispat etmek için yeterlidir. Bir Tanrı olsaydı insanların kendi adına yalanlar uydurmasına izin vermezdi. Uydurulmuş yalanlara bakalım.

Mü'minun 17- ve le kad halakna fevkaküm Seb'a Taraika. Üzerinizde ( yani yukarda) yedi tariyk yarattık. Taraka, bir şeye bir çok kere ( yani defalarca) vurmak, basmak anlamını taşır. Tariyka ise üzerine defalarca ayak basılmış veya ayak vurulmuş yol veya yer demektir. Yani Kur'an'a göre bizim üzerimizde yedi adet yeryüzü (gökyüzü denizinin yukarsında) var ve orada birileri yürüyor!? (Gökyüzü bir tatlısu denizidir, çünkü güneş ve ay gökyüzünde yüzmektedir.)

Rahman 33 - ya ma'şera l cinni ve l insi ini stetA'tüm en tenfüzü min aktarı ssemavati ve l ard fe nfüzu. Nefeze veya Nüfuz etmek bir taraftan girip öbür taraftan çıkmak demektir. Menfez, geçecek yer, veya geçit demektir. Yani bu rahman 33 te göklerin bir taraflarından girip öbür taraflarından çıkılarak Allahla karşı karşıya gelmekten yani ona meydan okumaktan bahsedilmektedir. yani ''ona meydan okumaya yetecek gücünüz var mı sizin'' denmektedir. Şimdi sorarım sizlere bir tarafından girilip öbür tarafından çıkılabilecek bir gökyüzü var mıdır? Veya bir taraflarından girilip diğer taraflarından çıkılacak gökyüzü katarı , dizisi var mıdır? YOKTUR.

Enbiya 104- Yevme naTviy ssemae ke Tayyi ssicilli lil kütübi. O gün göğü kitapların yazıldığı not edildiği şeyleri (sayfaları) dürer gibi veya katlayarak toplar gibi düreriz. Şimdi sorarım size çarşaf katlar gibi katlanarak toparlanacak bir gök var mı? YOK.

rad 41 - E ve lem Yerav enna ne'ti l arZa nenkusu ha min eTrafiha.

Enbiya 43-44 Yoksa kendilerini bize karşı savunacak tanrıları mı var? O tanrılar kendilerine bile yardım edemezler. Katımızdan da dostluk görmezler.

Biz bunlara ve babalarına geçimlikler verdik de ömürleri uzadı; şimdi yeryüzüne gelerek her yandan eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Galip gelen onlar mıdır?

Ra'd suresi ve Enbiya suresi mekke dönemi surelerindendir. Yani bu verimsiz çorak memleket için onlarla savaşıp memleketlerini (mekke'yi) İşgal ederek küçülten kimse yoktu. Olsa bile savaşanlar da onlar gibi müşrikler olurdu, Allah değil. Yeryüzünün kenarları deniz kıyısı anlamına gelebilir mi? Gelemez, mekke döneminde küresel ısınma nedeniyle yükselen denizler yoktu. Ayrıca denizler yükselse bile insanlar sığınacak daha yüksek yerler bulacaklardır. Yani denizlerin yükselmesi Allahın galip gelebileceği bir savaş değildir.

Müşrikler Gökleri ve yeri Allahın yarattığını bilmektedirler. (Lokman 25- And olsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan, "Allah'tır" derler)

Yani Enbiya 44 te bildikleri bir şeyi gözlerinin önünde veya kafalarında canlandırarak görmüyorlar mı denmektedir. Kur'anın anlattığı şeyleri müşrikler zaten bilmektedir. (A'raf 32 li kavmin ya'lemune ve En'am 33.) Ama kur'an geldikten sonra bildikleri veya uydurdukları şeylerin bazılarını inkar etmişlerdir. Neden inkar etmişlerdir? inkar etmelerinin nedeni ''la yat'amüha illa men neşaü (-En'am 138-) diyemeyecek olmalarıdır. Bence haksız da sayılmazlar.

Daha fazla uzatmadan neticeye geleyim, allah (biz dediğine göre herhalde melekleri ile beraber ) yeryüzüne gelerek yeryüzünü kenarlarından nasıl eksiltiyor? O zamanki insanlar göğü ve gökleri düz bir çarşaf gibi düşündükleri için yeryüzünü de öyle çarşaf gibi düşünmüşler. Yani muhammed diyorki: Allah'ın yeryüzünü kenarlarından katlayıp toplamaya (yani eksiltmeye) başladığını görmüyonuz mu? Muhammed 18-Onlar kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar. Şüphesiz onun alametleri belirmiştir. 1400 senedir dürmeyi, katlamayı bitirememiş!!!!!

Hicr 14- Onlara gökten bir kapı açsak da yukarı çıkarlarken o kapıya gölgeleri düşse... Şimdi soruyorum kapı açılacak bir gökyüzü var mı? YOK. Her tarafı açık olan bir gökyüzünde kapı mapı olmaz.

Zümer 67- Onlar Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü O'nun avucundadır; gökler de O'nun sağ eliyle dürülmüş olacaktır. Şimdi burada anlatılanlara göre Allah kainattan çok daha büyük bir devdir.

Mü'min 7- Arşı taşıyanlar ve arşın çevresinde bulunanlar onu överek tesbih ederler. Arşın üzerinde otururken Arş melekler tarafından taşınıyormuş. Kendi Arşını Yüzdürmeye veya uçurmaya gücü yetmeyen bir ilah!!!!!! O'nun gücü herşeye yetmiyor muydu? O Alemlerden (yarattıklarından) müstagni değil miydi?

Ankebut 6- Hak uğrunda cihat eden, ancak kendisi için cihat etmiş olur. Doğrusu Allah, alemlerden müstağnidir.

Yani Allah burada diyorki, benim sizin yapacağınız cihada ihtiyacım yoktur. ve hatta alemlerin ( alemlerin içine melekler de giriyor) yapacağı işlere bile ihtiyacım yok diyor. Ama Arşını da meleklere taşıtıyor. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Eğer bu kitaba inanıyorsanız mantığınızı çöpe atmak zorundasınız.

Enbiya 33- Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur hepsi feleğin içinde yani gökyüzü denizinin içinde yüzüyor.

Gökyüzünü yuvarlak daire şeklinde bir çarşafa benzetmişler.

Hacc 61- ALLAH geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye sokar ve ALLAH İşitendir, Bilendir.

bir şey anlayan varsa beri gelsin. Güneş ışığı varsa gece yoktur. Yani gündüz varsa gece yoktur. Gündüzü, olmayan gecenin içine sokamazsınız. Bu ayeti uyduran bile ne söylediğini anlamamıştır. diyelim ki bu ayet müteşabih... Müteşabihleri Allahtan başka kimse bilmediğine göre Allah bu müteşabihleri neden gönderdi. Sadece muhkem gönderse olmaz mıydı?

Casiye 12- Göklerde ve yerde ne varsa hepsini buyruğunuza vermiştir. Düşünen bir topluluk için elbette bunda ibretler vardır.

Akıl dışılığın zirvesinde dolaşan bir ayet. biz güneşe zıpla desek zıplar mı? Veya daha ışıkları dünyaya ulaşmamış olan yıldızlara biraz yakına gelin desek yakına gelirler mi? Diyelimki bu ayet de müteşabih. Herkesin kolayca anlayabileceği şekilde anlatamaz mıydı?

İsra 59- Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır.

Bakara 134- Onlar geçmiş birer ümmettir. Kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da sizedir. Onların yapmış olduklarından sorumlu değilsiniz.

İsra 59'a göre öncekilerin yalanlamış olması bizim de mucizeleri yalanlayacağımız anlamına geliyor. Yani onların kazandıkları bizi de ilgilendiriyor. Fakat bakara 134'e bakarsanız öncekilerin kazandıkları şeylerin bizi ilgilendirmemesi gerekiyor. Gel de çık işin içinden. Bütün peygamberlere mucizeler verdin ama muhammede gelinceye kadar mucizelerin işe yaramadığını anlayamadın. Hayret!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'daki saçma sapan Ayetler bir tanrı'nın olmadığını ispat etmek için yeterlidir. Bir Tanrı olsaydı insanların kendi adına yalanlar uydurmasına izin vermezdi. Uydurulmuş yalanlara bakalım.

Mü'minun 17- ve le kad halakna fevkaküm Seb'a Taraika. Üzerinizde ( yani yukarda) yedi tariyk yarattık. Taraka, bir şeye bir çok kere ( yani defalarca) vurmak, basmak anlamını taşır. Tariyka ise üzerine defalarca ayak basılmış veya ayak vurulmuş yol veya yer demektir. Yani Kur'an'a göre bizim üzerimizde yedi adet yeryüzü (gökyüzü denizinin yukarsında) var ve orada birileri yürüyor!? (Gökyüzü bir tatlısu denizidir, çünkü güneş ve ay gökyüzünde yüzmektedir.)

sadece senin yorumuna göre cevap veriyorum,biraz hayal et deniz üstünde bir daire çiz. bu daire ay ve güneşin yörüngesi olsun.şimdi bilimsel olarak ay ve güneşin çizdiği yörüngeyi, düşün bi bakalım.güneç ve ay yüzüyor gibi bir efekt varmı.

Rahman 33 - ya ma'şera l cinni ve l insi ini stetA'tüm en tenfüzü min aktarı ssemavati ve l ard fe nfüzu. Nefeze veya Nüfuz etmek bir taraftan girip öbür taraftan çıkmak demektir. Menfez, geçecek yer, veya geçit demektir. Yani bu rahman 33 te göklerin bir taraflarından girip öbür taraflarından çıkılarak Allahla karşı karşıya gelmekten yani ona meydan okumaktan bahsedilmektedir. yani ''ona meydan okumaya yetecek gücünüz var mı sizin'' denmektedir. Şimdi sorarım sizlere bir tarafından girilip öbür tarafından çıkılabilecek bir gökyüzü var mıdır? Veya bir taraflarından girilip diğer taraflarından çıkılacak gökyüzü katarı , dizisi var mıdır? YOKTUR.

dikat edersen ayet bunu yapabilirmisiniz diye sorgulama getiriyor.eğer böyle birşey yapılabilirse allah katına ulaşılabilir.peki biz evrenin sınırlarını biliyormuyuz.tam mucize bir ayet.

Enbiya 104- Yevme naTviy ssemae ke Tayyi ssicilli lil kütübi. O gün göğü kitapların yazıldığı not edildiği şeyleri (sayfaları) dürer gibi veya katlayarak toplar gibi düreriz. Şimdi sorarım size çarşaf katlar gibi katlanarak toparlanacak bir gök var mı? YOK.

bir kaç bilimkurgu filmde böyle sahneler vardı,başlangıç ve kıyamet olması gerek,ayrıca,kara deiğe dönüşen yıldızlar nasıl büzüşür.

sonuç olarak allahın evreni yaratacak gücü olduğuna inanmıyorsan hiçbirşeye inanman gerekmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Harika olmuş dostum,fakat yazılarını paragraflara vb. bölersen çok daha güzel olur :)

Güneş'in,gezegenlerin yüzmesi Mısır inançlarından geliyor Arap toplumuna anlaşılan.Zira Güneş Tanrısı Ra'nın da(yani Güneş'in kendisinin) gökte kayığıyla yüzdüğüne inanılırdı.Güneş'in gökte yüzerek dünya etrafında döndüğüne.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...