kutsalyaratik 0 Şubat 20, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2013 gönderildi Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün olan ve bilenin takdiridir. (yasin-38) Güneş ayette ifade edildiği gibi hareketini bir yöne doğru yapmaktadır. Saatte 700.000 km'den daha büyük bir hızla Solar Apex ismindeki yörünge boyunca Vega yıldızına doğru hareket etmektedir. Kendisine tayin edilen bu rota üzerinde karar yerine doğru akıp gitmektedir. Elbette bu üstün ilim sahibi olan Allah'ın takdiridir. Bunun aksini düşünmek zırvalamaktan başka birşey değildir. Tek kelime ile MUHTESEM. Tebrik eder gozlerinden operim. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 20, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2013 gönderildi Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün olan ve bilenin takdiridir. (yasin-38) Güneş ayette ifade edildiği gibi hareketini bir yöne doğru yapmaktadır. Saatte 700.000 km'den daha büyük bir hızla Solar Apex ismindeki yörünge boyunca Vega yıldızına doğru hareket etmektedir. Kendisine tayin edilen bu rota üzerinde karar yerine doğru akıp gitmektedir. Elbette bu üstün ilim sahibi olan Allah'ın takdiridir. Bunun aksini düşünmek zırvalamaktan başka birşey değildir. Meydanı boş bulunca amma sallıyorsun ha. Güneş arş'ın yanına secde etmeye gidiyormuş, arş denen şey de Allah'ın tahtı. 7 yy. adamından alacağın cevap da bu olur işte. Bilmeyen sallar. Buhârî der ki: Bize Ebu Nuâym... Ebu Zerr (r.a.)den nakletti ki; o, şöyle demiş: Güneş battığı sırada mescidde ben Rasûlullah (s.a.) ile beraber idim. Buyurdu ki: Ey Ebu Zerr, güneşin nereye battığını biliyor musun? Ben, Allah ve Rasûlü en iyi bilendir, dedim. Buyurdu ki: Güneş Arş'ın arkasında secdeye kapanacağı yere kadar gider. İşte Allah Teâlâ'-nın «Güneş de kendi yörüngesinde yürüyüp gider. Bu; Azız, Alîm'in takdiridir.» Kavlinin mânâsı budur. Bize Abdullah İbn 2übeyr el-Humeydî... Ebu Zerr'den nakleder ki; o, şöyle demiş: Ben Rasûlullah (s.a.)a «Güneş de kendi yörüngesinde yürüyüp gider.» kavlini sorduğumda buyurdu ki: Onun karâr kılacağı mahal Arş'ın altıdır. Buhârî bu konuda bu hadîsi böylece îrâd ettiği gibi, müteaddid yerlerde de onu tahrîc etmiştir. İbn Mâce dışında diğer hadîs imamları da bu hadîsi muhtelif yollarla A'meş'den ve İbrahim'den nakl etmişlerdir. İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Muhammed İbn Ubeyd... Ebu Zerr'in şöyle dediğini nakletti: Ben bir kere güneş kaybolup gittiği zaman Rasûlullah (s.a.) ile beraberdim. Buyurdu ki: Ey Ebu Zerr, bu güneş nereye gider, biliyor musun? Ben; Allah ve Rasûlü daha iyi bilir, dedim. Rasûlullah (s.a.) buyurdu ki: O, Azız ve Celîl olan Rabbının huzurunda secde edinceye kadar gider. Sonra dönüş için izin ister ve kendisine izin verilir. Ve sanki ona; nereden geldinse oraya dön, denilmiştir de, o da doğduğu yere dönmektedir. İşte onun karâr kıldığı mahal orasıdır. Sonra Hz. Peygamber «Güneş de kendi yörüngesinde yürüyüp gider.» âyetini okudu. Süfyân es-Sevrî A'meş kanalıyla... Ebu Zerr'den nakleder ki; Rasûlullah (s.a.) güneş battığı zaman Ebu Zerr'e: Nereye gider biliyor musun? demiş. Ebu Zerr der ki: Ben de; Allah ve Rasûlü en iyi bilendir, dedim. Rasûlullah (s.a.) buyurdu ki: O, Arşın altında secde edinceye kadar gider de izin taleb eder ve kendisine bu konuda izin verilir. Neredeyse secdeye kapanacaktır. Fakat bu, kendisinden kabul edilmez. Sonra izin taleb eder de, ona izin verilmez. Ve geldiğin yerden geri dön denir de, o zaman battığı yerden doğar. İşte Allah Teâlâ'nın «Güneş de kendi törüngesinde yürüyüp gider. Bu; Azız, Alîm'in takdiridir.» kavlinin anlamı budur. Link to post Sitelerde Paylaş
musab-bin-umeyr 0 Şubat 20, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2013 gönderildi Ayet orda... Sürede... Ve Kur'an'da... Ayette güneş kendi yörüngesinde yürüyüp gider diye buyrulmamıştır. Dikkat edin... Güneş karar kılınmış bir yere doğru akıp gitmektedir buyrulmuştur.... İsterseniz arapçasından profesyonel tercüme yaptırın. Ama artık saçmalamayın. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 20, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2013 gönderildi Ayet orda... Sürede... Ve Kur'an'da... Ayette güneş kendi yörüngesinde yürüyüp gider diye buyrulmamıştır. Dikkat edin... Güneş karar kılınmış bir yere doğru akıp gitmektedir buyrulmuştur.... İsterseniz arapçasından profesyonel tercüme yaptırın. Ama artık saçmalamayın. Açıklaması da hadis olarak orada. Gidiyor, secde ediyor, geri geliyor. Tam da Kuran'ın özüne uygun bir açıklama. Ben kaynak veriyorum, sen uyduruyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
kutsalyaratik 0 Şubat 20, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2013 gönderildi Eskiden Kuranda bi ayet vardi ve derdiki; guneste dunya etrafinda tesbih eder. Nerede bu ayet aceb? Link to post Sitelerde Paylaş
Cuvcuv 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Eskiden Kuranda bi ayet vardi ve derdiki; guneste dunya etrafinda tesbih eder. Nerede bu ayet aceb? Bu ayeti biri bulup yazarsa memnun olurum. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Eskiden Kuranda bi ayet vardi ve derdiki; guneste dunya etrafinda tesbih eder. Nerede bu ayet aceb? Bu ayeti biri bulup yazarsa memnun olurum. Öyle bir ayet yok. Link to post Sitelerde Paylaş
Cuvcuv 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Öyle bir ayet yok. Zaten ihtiyaç da yok. Link to post Sitelerde Paylaş
murtimuro 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi (düzenlendi) Bu ayet tartışma konusu olmuştur. Belki bulmak istediğiniz ayet budur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Yasin 40 Ayette her biri bir yörüngede yüzmektedir diyor ama eski çevirilerde ''hepsi bir felekte yüzmektedir'' deniyor. Güneş'i aya yetişmesi ya da bazı tercümelere göre '' çatması'' ikisinin karşılaşması anlamında kullanılmış. Bu her iki uzay cisminin aynı yörüngeyi izlerken birbirine çarpmadığı gibi bir izlenim uyandırıyor. Zaten gecenin gündüze yetişememesi ifadesi de bunu çağrıştırıyor. Elmalılı Hamdi Yazır Meali : 36.40 - Ne Güneş kendine aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler Süleyman Ateş Meali : 36.40 - Ne güneş aya erişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedirler. Şubat 21, 2013 tarihinde murtimuro tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Cuvcuv 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Bu ayet tartışma konusu olmuştur. Belki bulmak istediğiniz ayet budur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Yasin 40 Ayette her biri bir yörüngede yüzmektedir diyor ama eski çevirilerde ''hepsi bir felekte yüzmektedir'' deniyor. Güneş'i aya yetişmesi ya da bazı tercümelere göre '' çatması'' ikisinin karşılaşması anlamında kullanılmış. Bu her iki uzay cisminin aynı yörüngeyi izlerken birbirine çarpmadığı gibi bir izlenim uyandırıyor. Zaten gecenin gündüze yetişememesi ifadesi de bunu çağrıştırıyor. Elmalılı Hamdi Yazır Meali : 36.40 - Ne Güneş kendine aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler Süleyman Ateş Meali : 36.40 - Ne güneş aya erişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedirler. İşte meal yavşaklığı budur. Link to post Sitelerde Paylaş
Pitaya 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi İşte meal yavşaklığı budur. Belki senin yazdığın meal daha başka olurdu. Her ingilizce bilen tercüman olamıyor biliyorsun değil mi. Hele ki bide 1400 yıl önceki sözleri mealliyorsan. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Yasin/40. Güneş'in Ay'a yetişmesi ve gecenin gündüzü geçmesi mümkün olamaz. Ve hepsi feleklerinde (göklerinde) yüzerler (seyrederler). Bu ayet dünya merkezli evren anlayışına tıpatıp uyar. Güneş kendi göğünde, ay da kendi göğünde yüzdüğü için birbirlerine yetişmezler de, çarpmazlar da. Dünyadan göğe bakan birisi güneşi de ayı da hareket halinde görür, gerçeği bilmeyen antik çağ insanı da bunu görmüş ve iki gök cisminin de ayrı göklerde yüzdüğü sonucuna varmış. Link to post Sitelerde Paylaş
Cuvcuv 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Belki senin yazdığın meal daha başka olurdu. Her ingilizce bilen tercüman olamıyor biliyorsun değil mi. Hele ki bide 1400 yıl önceki sözleri mealliyorsan. Bunlar tanrı dediğiniz eşsiz varlığın sözleri arkadaş! Gönderdiği mesaj başka hiçbir anlama gelmeyecek. Yoksa tanrı değildir o. Şizofrenik bir zihnin ürünleridir. Link to post Sitelerde Paylaş
Cuvcuv 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Yasin/40. Güneş'in Ay'a yetişmesi ve gecenin gündüzü geçmesi mümkün olamaz. Ve hepsi feleklerinde (göklerinde) yüzerler (seyrederler). Bu ayet dünya merkezli evren anlayışına tıpatıp uyar. Güneş kendi göğünde, ay da kendi göğünde yüzdüğü için birbirlerine yetişmezler de, çarpmazlar da. Dünyadan göğe bakan birisi güneşi de ayı da hareket halinde görür, gerçeği bilmeyen antik çağ insanı da bunu görmüş ve iki gök cisminin de ayrı göklerde yüzdüğü sonucuna varmış. Bu mesajı anlayamadım. Antik çağ insanları kim? Tam olarak göğe bakınca ne anlam çıkarmışlar? Link to post Sitelerde Paylaş
Pitaya 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Biz yarın birgün ölücez ve bu aradığımız soruların cevabını hiçbir zaman bulamayacakmıyız? Ölüp giden sevdiklerimizle bir daha asla görüşemeyecekmiyiz? Bir sürü kötülük işleyip ölen insanlara bunu neden yaptın diye soran ve cezalandıran olmayacak mı? Ölüm onların kurtuluşumu oldu? Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Bu mesajı anlayamadım. Antik çağ insanları kim? Tam olarak göğe bakınca ne anlam çıkarmışlar? Antik çağ insanları eski çağ insanları demek, taş devri, ilk çağ, ortaçağ vs insanlarını kapsar. Normal olarak göğe bakınca güneşin bir noktadan diğer noktaya gittiğini görürsün, aynı durum geceleri ay içinde geçerlidir. Aslında göreceli olarak güneş sabittir, dünya hareket eder aynı şekilde ay da. Link to post Sitelerde Paylaş
Pitaya 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Bu ayet tartışma konusu olmuştur. Belki bulmak istediğiniz ayet budur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Yasin 40 Ayette her biri bir yörüngede yüzmektedir diyor ama eski çevirilerde ''hepsi bir felekte yüzmektedir'' deniyor. Güneş'i aya yetişmesi ya da bazı tercümelere göre '' çatması'' ikisinin karşılaşması anlamında kullanılmış. Bu her iki uzay cisminin aynı yörüngeyi izlerken birbirine çarpmadığı gibi bir izlenim uyandırıyor. Zaten gecenin gündüze yetişememesi ifadesi de bunu çağrıştırıyor. Elmalılı Hamdi Yazır Meali : 36.40 - Ne Güneş kendine aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler Süleyman Ateş Meali : 36.40 - Ne güneş aya erişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedirler. Muhammed kütle çekimi ve hareket yasalarını 500 lü yıllarda kavramış. Bununda yörüngelere sebep olduğunuda bilmiş. Bir yerden vurayım derken ortaya başka bir bilimsel bilgi çıkarmışsın Link to post Sitelerde Paylaş
Mai ve Siyah 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Biz yarın birgün ölücez ve bu aradığımız soruların cevabını hiçbir zaman bulamayacakmıyız? Ölüp giden sevdiklerimizle bir daha asla görüşemeyecekmiyiz? Bir sürü kötülük işleyip ölen insanlara bunu neden yaptın diye soran ve cezalandıran olmayacak mı? Ölüm onların kurtuluşumu oldu? Sayın Pitaya ölüp giden sevdiklerin cehenneme gider sen cennete gidersen, onların durumuna üzülür,sevdiklerin cayır cayır yanarken sen keyif sürer miyidin, yoksa beni de onların yanına götürün mü derdin? Link to post Sitelerde Paylaş
Cuvcuv 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Biz yarın birgün ölücez ve bu aradığımız soruların cevabını hiçbir zaman bulamayacakmıyız? Ölüp giden sevdiklerimizle bir daha asla görüşemeyecekmiyiz? Bir sürü kötülük işleyip ölen insanlara bunu neden yaptın diye soran ve cezalandıran olmayacak mı? Ölüm onların kurtuluşumu oldu? Kötülük işleyenlerin kötülük işleme araçlarının başka bir insan olduğunu bilmek tanrının olmadığının kanıtı. O insanın imtihanını başka bir insanı öldürerek vermesi mantıklı mı? Ölen kişinin de imtihanını kötülüğünü gösteren bir kişi tarafından öldürülmek olduğunu düşünmek ne kadar mantıklı peki? Böyle bir tanrı yok. Eğer ölüm cezalandırılıyorsa en başta tanrı neden öldürün diyor? Link to post Sitelerde Paylaş
Pitaya 0 Şubat 21, 2013 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2013 gönderildi Kötülük işleyenlerin kötülük işleme araçlarının başka bir insan olduğunu bilmek tanrının olmadığının kanıtı. O insanın imtihanını başka bir insanı öldürerek vermesi mantıklı mı? Ölen kişinin de imtihanını kötülüğünü gösteren bir kişi tarafından öldürülmek olduğunu düşünmek ne kadar mantıklı peki? Böyle bir tanrı yok. Eğer ölüm cezalandırılıyorsa en başta tanrı neden öldürün diyor? Nerde diyor öldürün diye? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts