Jump to content

ALLAH KURANIN BENİMLE İLGİ VE ALAKASI YOKTUR DİYOR ...İŞTE İSPATI


Recommended Posts

  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

bunlar sapık olduklarından müslüman olmayanların her pisliği yaptığını zannediyorlar bütün hayatları boyunca kendilerini sapıklıktan firenleyen tek şey var oda cehennem korkusu demekki cehennem olmasa hertürlü pisliği yapacaklar oysa durum daha da kötü birde cehenneme inanıp hertürlü naneyi yiyen müslümanlar var bunlarda zaten çoğunlukta

Link to post
Sitelerde Paylaş

bunlar sapık olduklarından müslüman olmayanların her pisliği yaptığını zannediyorlar bütün hayatları boyunca kendilerini sapıklıktan firenleyen tek şey var oda cehennem korkusu demekki cehennem olmasa hertürlü pisliği yapacaklar oysa durum daha da kötü birde cehenneme inanıp hertürlü naneyi yiyen müslümanlar var bunlarda zaten çoğunlukta

Zaten Buraya adım atan gerizekalı hemen cehennemi ateistlerin ilk defa duyduğunu zannederek cehennemle giriyor konuya

ve Tüm Ateistler

İslamın bu karanlık Yüzünden

islamın Bu ilkelliğinden

Deşhete kapılıp

Akın Akın Müslüman oluyorlar :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

KURAN DEĞİŞMİDİR-DEĞİŞMEMİŞMİDİR TUTARSIZLIĞI

Nahl/101 , Bakara/106 ve Rad/36. ayetleri Muhammedin gerektiği zaman kuranı değiştirmesine tam yetki veriyor.

Nahl-101-Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygambere, Sen ancak uyduruyorsun derler. Hayır, onların çoğu bilmezler.

bu ayet kuranın değiştirildiğine bir kanıttır aynı zamanda allah kuranın tek harfinin bile değiştirilmeyeceğine söz vermişti fakat "biz bir ayeti değiştirdiğimiz zaman müşrikler muhammede yalancı dedi" v.s diyor Allah yalancımıdır sözünde durmamış

Bakara-106. “Herhangi bir Ayet’in hukmunu yururlukten kaldirir veya unutturursak, onun yerine daha hayirlisini veya benzerini getiririz. Allahın herseye gucunun yettigini bilmezmisin? Rad-39-Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun yanındadır.

Fatır/43 , Fetih/23 , Yunus/64 , Enam/115 ve Ahza/62. aytetleri ise Kuranın değiştirilemeyeceğini söylüyor.

Fatır-43-...Hayır! sen Allah’ın kanununda değişiklik bulamazsın. Sen Allah’ın kanununda asla

bir döneklik bulamazsın. (deminki ayette döneklik yaptığını itiraf ediyordu.)

Feth-23-… Allah kanununda hicbir degişiklik bulamazsınız.

Yunus-64-...Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.

Enam-115-Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Ahza-62-Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın kanununda asla değişme bulamazsın.

İslam kaynaklarından öğrenmekteyiz ki, Kuran’daki çelişkiler, İslamcın daha ilk anlarından itibaren fark edilir olmuştur. O kadar ki, Muhammed’in verdiği emirlerin birbirini tutmaması ve örneğin bir gün “helal” bilip izin verdiği şeyi, bir başka gün “haram” sayması ya da yasaklaması, çevrede dedikodu konusu olmuştur.

Birtakım kişiler açıkça şöyle konuşmaya başlamışlardır: “Muhammed bugün emrettiğini yarın yasaklayarak ashabıyla alay ediyor.” Bunu söylerlerken Muhammed’i “iftiracı” olarak tanımlamışlardır.

Muhammed, o dönemde henüz güçlü durumda olmadığı ve bu nedenle bu gibi kişilere karşı şiddet yoluna başvuramayacağını bildiği için, buyrukların Tanrı tarafından konup, gerektiğinde Tanrı tarafından kaldırıldığına dair Kuran’a ayetler koymuştur. Bunlardan biri şöyledir:

“Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman —ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- ‘Sen ancak bir iftiracısın’ dediler…”(Nail Suresi, ayet 101).

Söylemeye gerek yoktur ki, böyle bir ayet, hani sanki Tanrı yanlış hüküm indirirmiş de, bir başka hükümle bu yanlışlığı giderirmiş” gibi bir tanıma sokmak bakımından daha da olumsuz bir sonuç yaratmaktadır.

Muhammed, giderek güçlendikten sonra, yumuşak tutumunu değiştirmiş ve kendisi hakkında “bugün emrettiğini yarın yasaklayarak ashabıyla alay ediyor” şeklinde konuşanların hakkından gelmesini bilmiştir.

Nail Suresi’nin 101. ayetinin Diyanet Vakfı tarafından açıklanmasına bakınız. Bundan dolayıdır.

Örneğin, bir kez kendisine iki kardeşin “mülk-i yeminde” birlikte yemin edip edemeyecekleri sorulmuş, o da, “Ne bileyim? Bunu bir ayet helal, öbür ayet de haram kılmıştır” diyerek soruyu cevapsız bırakmıştır.

Yine bunun gibi, Kur’an bilgisine sahip ünlülerden Abdullah b. Amr’e, pazartesi günleri oruç

tutmayı “nezreden” (kendi kendine adamış olan) bir kimsenin, “nezir” günü bayram gününe rastlayacak olursa, ne yapacağı sorulmuş,

o da, “Ne bileyim? Bir tarafta Allah nezrin yerine getirilmesini emrediyor, öbür tarafta da Resulullah bayram günü oruç tutmayı yasak etmiştir” diyerek fetva vermekten çekinmiştir.

Çelişkilerin yarattığı sakıncalar sadece bu bakımdan değil, ileride ayrıca belirteceğimiz gibi, insan beynini tutarlı ve mantıklı şekilde düşünemez, işleyemez ve gelişemez hale getirmek bakımından ortaya çıkmıştır.

İslam ülkelerinde fikirsel, sosyal ve siyasal alanlarda geri kalmışlığın nedenlerinden biri de budur. (2) Sahih-i…, Diyanet Yayınları, c.11, s.52. 246

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

KURANIN ALLAHIN KİTABI OLMADIĞINI KANITLAYAN ÇELİŞKİLER.

NİSA-82. Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.

Evet Allahım haklısın bir sürü çelişki bulduk.

KURANDA ŞEYTAN İŞİ PİSLİK OLAN ŞARAP CENETTİN GÖZDE İÇKİSİ TUTARSIZLIĞI

İşte size çelişki,,,demekki kuranın Allah ın indirdiği bir kitap olmadığı bu sureyle teyid ediliyor..

MAİDE SURESİ: 90-91 Ayet.. Ey inananlar, şarap, kumar, dikili taşlar, şans okları şeytân işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytân, şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allâh’ı anmaktan ve namazdan alakoymak istiyor. Artık vazgeçecek misiniz?

MUHAMMED suresi-15-ayet…Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?

1-Allah Şarabı yasaklama yerine neden yapımında kullanılan bir maddeyi yok etmesin?

2-Bundan büyük bir çelişki olur mu?Şeytan işi pislik dediğin şarabın cennette ırmağı var?

3-Şarap şeytan işi pislik ise Muhammed suresi 15 Ayetde Neden cennetteki en önemli içkidir?

4-Dünyada şeytan işi pislik cennette en önemli içki şarap Allah böylebir yanlışlık yapar mı? 5-Şarabı yasaklayan ve pislik yazan Kur’an,sigara ve uyuşturucuyu neden yasaklamamıştır? Hadi o dönemde sigara yoktu, ama esrar ve afyon çok yaygındı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

Ateistler ahmak olmayın ya nolur ya

Ben yaziyi birazcık okudum ve hepsine kendi bilgilerimle hemen cevap buldum ateistler akıllı olun

Boşuna "boş lafla peynir gemisi yürümez" dememişler. Bu şekilde yazarak kendi acizliğinizi göz önüne sermek hoşunuza mi gidiyor ?

Sizi de tutan yok, haydi buyurun, ne yazacaksanız yazın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk soruya cevap

Ayetin orijinalinde şarap kelimesi geçer ve Türkçeye direkt olarak şarap diye tercüme edilir. Fakat Arapçadaki şarap kelimesinin karşılığı ile Türkçedeki şarap kelimesinin karşılığı aynı değildir.

Şarap kelimesi Arapça içmek anlamına şerebe fiilinden türer. Şarap içilecek olan her şeydir. Fakat bu kelime Arapçadan Türkçeye geçerken anlam kaymasına uğramış ve içki anlamında şarap olarak anlamlandırılmıştır.

Kuranda ise şarap ve alkollü diğer içecekler için Hımır kelimesi kullanılmaktadır. Kuranda da alkollü içecek (Türkçedeki şarap) anlamında bu kelime kullanılmaktadır.

Ey iman edenler, içki (Hımır), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allahı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide Suresi, 90-91)

Ayrıca Allah Kuranda cennet içeceğinin sarhoşluk vermediğini başka bir ayette ayrıca şöyle ifade etmektedir. Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir. (Vakıa Suresi,18-19)

Dolayısıyla iki dil arasındaki bu anlam karmaşasından faydalanılarak bu eleştiriler yapılmaktadır. Oysa ayette geçen kelimelerin gerçek anlamları bulunup, kelimeler buna göre düşünülürse sonuçta ortada bir çelişki söz konusu olmadı görülmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk soruya cevap

Ayetin orijinalinde şarap kelimesi geçer ve Türkçeye direkt olarak şarap diye tercüme edilir. Fakat Arapçadaki şarap kelimesinin karşılığı ile Türkçedeki şarap kelimesinin karşılığı aynı değildir.

Şarap kelimesi Arapça içmek anlamına şerebe fiilinden türer. Şarap içilecek olan her şeydir. Fakat bu kelime Arapçadan Türkçeye geçerken anlam kaymasına uğramış ve içki anlamında şarap olarak anlamlandırılmıştır.

Kuranda ise şarap ve alkollü diğer içecekler için Hımır kelimesi kullanılmaktadır. Kuranda da alkollü içecek (Türkçedeki şarap) anlamında bu kelime kullanılmaktadır.

Ey iman edenler, içki (Hımır), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allahı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide Suresi, 90-91)

Ayrıca Allah Kuranda cennet içeceğinin sarhoşluk vermediğini başka bir ayette ayrıca şöyle ifade etmektedir. Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir. (Vakıa Suresi,18-19)

Dolayısıyla iki dil arasındaki bu anlam karmaşasından faydalanılarak bu eleştiriler yapılmaktadır. Oysa ayette geçen kelimelerin gerçek anlamları bulunup, kelimeler buna göre düşünülürse sonuçta ortada bir çelişki söz konusu olmadı görülmektedir.

Lütfen yazacaksanız, kendi yorumunuzu yazınız. Kopyala/yapıştır yapmakta ısrar ediyorsanız, kaynağını veriniz.

Türkçesinde anlam kaymasına uğramışsa, peki öbür dillere ne demeli ?

Ben Almanca ve İngilizce biliyorum. Almancasında, İngilizcesinde, Çincesinde, Japoncasında vs. şarap içki olarak yazılır.

İlginçtir, bütün sıkıntılı sure ve ayetlerde anlam kayması var. Olacak şey değil.

Ayrıca Muhammed 15´i görmezden geldiniz sanırım, daha doğrusu kaynağınız hiç kaale almamış. :D

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

her çeviri - her tefsir kuranın değişmesi anlamına geliyor sanırım....

dindarların "kuran arapça okunmalıdır - ibadet arapça yapılmalıdır" ısrarı da ; hem bu yüzdendir....hem de türkçesini okuyup da anlamamanız içindir...

bu din arapçadır...

bu da aslında kısa yoldan bizi şu sonuca götürüyor...; arapça olmadan bu din OLMUYOR.....!!!!

demek ki ??

bu din ARABIN DİNİDİR !!!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 years later...

İlk muhattaplarına ortada tamamlanıp,iki kapak arasına konulup çoğaltılmış ve isteyenin ulaşabileceği bir kuran yokken meydan okumasına ne demeli.Neyi inceleyecekler de,içinde çelişki var mı diye bakacaklar.

İkincisi incelediniz Kuranı,çelişkiler buldunuz,bu durumda da denilecek olan şu kalbiniz mühürlenmiş.Kuranı inceleyip,tutarsızlık olmadığı sonucuna ulaşacaksın,başka yol yok.Ama inceledim tutarsızlıklar,çelişkiler,yanlışlar var.Böyle bir şey nasıl olabilir.Demek ki kalbin mühürlenmiş.Anlayış bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...