Jump to content

Ateist Aforizmalar


Recommended Posts

Sonia Johnson (1936-) Amerika'lı feminist eylemci. (Aralarına ERA'nın kurucu mormonlarının da dahil olduğu, "dünyanın en ince kitabı" şarkılarına konu olabilecek) Eşit haklar yasa değişikliğini destekleyen aktivitelerde yer aldığı için 1970'lerin sonunda Mormon kilisesinden aforoz edilmiştir. From Housewife to Heretic'in (Ev Kadınlığından Kâfirliğe) (1981) yazarıdır. Barry Commoder'in Birleşik Devletler Vatandaşları Partisi'nin 1984'deki başkan adayıdır, seçimlerde yaklaşık 54.383.319 oyla Ronald Reagan'a yenilmiştir.

 

 

"En sevdiğim fantezilerden biri de önümüzdeki pazar günü dünyanın tek bir ülkesinde bile hiçbir kadının kiliseye gitmemesidir. Eğer biz kadınlar basit bir şekilde bizi baskılayan kurumlara vaktimizi ve enerjimizi vermeyi bırakırsak, onlar da yok olacaktır."

Link to post
Sitelerde Paylaş

S.T. Joshi (1958-) Hint-Amerikan edebiyat öğretmeni ve yazar. Seçkin ateistlerin yazılarının da bir arada yayımlandığı Atheism: A Reader (Ateizm: Seçmeceler) (2000) adlı kitabın esitörüdür. C.S. Lewis, G.K. Chesterton, T.S. Eliot ve diğer inançlı ve isimlerinin baş harfleri bilinen adamlara saldıran ve onlarda ciddi hasarlara yol açan God's Defenders: What They Believe and Why They Are Wrong'un (Tanrı'nın Savunucuları: Neye İnanıyorlar ve Neden Yanılıyorlar?) (2003) yazarıdır.

 

 

"Ateist, agnostik ya da laik... Her kim olursa olsun, insanların dini inançlarına karşı gösterilen abartılmış hassaslıkla gözü korkutulmamalı... 'Akıllı yaratıcı' teorisi gibi bir saçmalığı savunanların aptal oldukları kabul edilmeli, aptal olmadıklarını kanıtlayıncaya dek, aptal olduklarının söylenmesine içerlemek gibi bir hakları olmamalıdır."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benjamin Franklin (1706-1790) Amerika'nın kurucu Babaları'ndan, mucit ve JEFFERSON, ADAMS ve diğer Kurucu babalar gibi deist.

 

"Deniz fenerleri kiliselerden daha faydalıdır."

 

"İnancın ışığında görmek, mantığın gözünü kapatmak anlamına gelir."

 

"Nasıralı İsa'ya gelince... Onun kutsallığı hakkında şüphelerim var; şimdi bu soruyla zihnimi meşgul etmemin gereksiz olduğunu düşünmeme rağmen yakında gerçeği öğrenme fırsatının ortaya çıkarak daha az sorun yaratacağını umuyorum."

 

"Dindar insanalar din için ya da aç insanlar yiyecek için kavga ettiklerinde, sanki ikisinden de ellerinde yeteri kadar yokmuş gibi görünüyor"

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kemal Atatürk (Mustafa Kemal Paşa, 1881-1938), Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ilk cumhurbaşkanı, amansız bir çağdaşlaştırıcı ve laikleştiricisi. İslam'ı devlet dini olmaktan çıkarmış, Arap alfabesini Latin harfleriyle değiştirmiş, Arapça verilen dini eğitimin yerine, laik, Türkçe eğitim veren okulların açılmaısnı sağlamış, herkese oy hakkı tanımış (evet, kadınlara da) ve en önemlisi erkeklerin fes giymeyi bırakarak Avrupa stili şapkalar takmaya başlamasını zorunlu kılarak Türkiye'yi olabilecek en uç noktaya dek çağdaşlaştırmıştır.

"Atatürk'ün din hakkında söylediği olumlu şeylerden biri de, askerlerinin cennete gideceklerini düşündükleri için ölmeye razı olduklarıdır."

 

 

"Egemenliğini sürdürmek için dine ihtiyaç duyanlar zayıftır. Bu tıpkı halkı bir tuzağa düşürmeye benzer. Benim halkım demokrasinin ilkelerini, hakikatin prensiplerini ve ilmin öğretilerini benimseyecektir. Hurafeler tek tek yok edilmelidir."

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.04.2012 at 23:03, Nevertheless yazdı:

NİSA 56. Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir.

 

Ve bu Allah işkence etmekten hoşlanan bir sapıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

NİSA 56. Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir.

''Kimin akla ihtiyacı var ki bizim korkularımız bize yater.'' Demek istediğin anlaşılıyor burdan

Link to post
Sitelerde Paylaş

Umberto Eco (1932-) İtalyan yazar. En ünlü romanı, bilimsel bakış açısına sahip bir ortaçağ rahibi olan dedektifin, bir cinayet davasını çözdüğü Gülün Adı'dır. 22 yaşında kiliseye gitmeyi bırakmıştır. Öncesinde 14 yılı aşkın süredir, kelimenin tam anlamıyla kilise sırasından kalkmamıştır. (Bu doğru değil)

 

 

"Peygamberlerden ve hakikat uğruna ölmeye hazır olanlardan korkun, çünkü onlar birçok kişiyi de kendileriyle beraber, genellikle kendilerinden önce, bazen de kendilerinin yerine ölüme sürüklerler."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Thomas Edison (1847-1931), Amerika'lı mucit (ampul, fonograf, film projektörü, telefon vericisi ve düzinelerle eğlenceli fakat kullanışsız mekanizma daha). Okula sadece üç ay devam etmiştir. Çocukluğundan itibaren agnostik ya da ateisttir. Bir papaz ondan kilisenin çatısına bir paratoner yerleştirmesini istediğinde, Edison ona "Şüphesiz, Tanrı unutkanlığa oldukça meyilli" diye karşılık vermiştir. Dini bütün bir metodist olan karısı onu etkilemeyi umut ederek din adamlarını akşam yemeğine çağırmaktadır -bir keresinde altı piskopos aynı anda onlara katılmıştır. Ona ölümsüzlük hakkında ne düşündüğünü sorduklarında ampulü işaret etmiş ve "Thomas Edison orada yaşıyor" demiştir. 1920'de Merlo Park'ın afacan çocuklarından biri herkese onun, göçmüş ruhlarla iletişim kurabilmek için elektronik bir cihaz üzerinde çalıştığını duyurmuştur. Şöyle söylemleri yüzünden tüm vaiz kürsülerinde kınanmıştır:

 

"Din, palavralardan ibarettir."

 

Bir şeyin icat edildiğini, onu gördüğü anda farkederdi: "Tüm İnciller insan yapımıdır."

 

"En büyük sorun, vaizlerin altı yedi yaşındaki çocukları etkilemeleri ve onları neredeyse hiçbir işe yaramayan bir hale getirmeleridir. Tedavi edilemez ölçüde dindar; birçok kişinin zihinsel koşullarını tarif etmenin en iyi yöntemi budur. Tedavi edilemez ölçüde dindar."

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Korku beyni felce uğratır. İlerleme cesaretten doğar. Korku inanır, cesaret şüphe eder. Korku yere düşer ve dua eder. Cesaret ayakta durur ve düşünür. Korku kaçar, cesaret ilerler. Korku barbarlıktır, cesaret uygarlık. Korku tanrılara, şeytanlara, ruhlara inanır. Korku dindir, cesaret bilim.

 

Robert Ingersoll

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Robert Hughes (1938- ) Avustralya'lı sanat eleştirmeni. 1970'ten günümüze dek Time dergisinde eleştirmen olarak çalışmıştır. 1997'de Avusturya medyası tarafından "40 canlı hazine" arasında gösterilmiştir.

 

Katolik okuluna devam etmesi hakkında: "Her mastürbasyon yapışımız, bir toplu iğnenin başında dans edebilecek, ya da en azından kıpırdayabilecek kadar küçük olan, geleceğin Katoliklerini katletmemiz anlamına geliyordu... Kozmik düzenin küçük bir parçasını ergen penislerimizde taşıdığımız fikri, biz İsa'nın St. Ignatus ordusunda yer alan genç askerler için oldukça büyük bir ağırlık teşki ediyordu.

Aralarına özel hava kuvvetlerine katılan arkadaşlarımız da dahil olmak üzere, bu durum bazılarımızda septikliğe dönüşen, acı verici bir suçluluk duygusu yarattı: Eğer Tanrı spermlerimizi saymakla bu kadar meşgulse ve görünüşe göre dünyadaki kıtlığı, salgınları ve katliamları önlemekle hiç uğraşmıyorsa, O tapınmaya değer miydi? Var mıydı? Mihraptan hiç yanıt alamadık."

 

"İnananlar dışında hiç kimse, gebe kalma anında embriyoların bir ruha sahip oldukları ve böylece gerçekten de insan sayılabilecekleri yönünde bir kanıta ulaşmış değildir, kimse embriyonun hangi aşamada bir insan olarak kabul edilebileceğini söyleyemez. Fetüsler şüphesiz masumdur. Fakat bunun konuyla bir ilgisi yoktur: Lahanalar da masumdur."

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Scientific American dergisi, Editör, Nisan 2005:

 

"Geçmişe bakarsak, bu derginin sözde evrimi yorumlaması, korkunç bir biçimde tek taraflıdır... Dinozorların 6.000 yıl önce yaşadıklarını ve tufan selinin Büyük Kanyon'u oluşturduğunu öne sürmek konusunda neden bu kadar isteksizmişiz? ... Editörler olarak, dağlar kadar kanıt tarafından ikna edilmeye hakkımız yoktu ... Ya da bilim adamlarının kendi alanlarında, Birleşik Devletler senatörleri ya da çok satan roman yazarlarından daha az bilgi sahibi olduğunu düşünmek gibi basit bir hataya düşmemeliydik. Hatta, eğer politikacılar ya da özel ilgi grupları yanlış ya da yanıltıcı görünen şeyler söylediklerinde, gazeteciler olarak bizim görevimiz, yorum yapmaksızın ya da inkâr etmeksizin onları alıntılamaktır. Bunun aksini yapmak seçkincilik olur ve bu yüzden hatalıdır."

 

Eleştirmenler, Scientific American'ın 1845'teki kuruluşundan beri giderek daha alaycı olduğunu söylüyorlar.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.04.2012 at 23:04, IFeelGood yazdı:

"Egemenliğini sürdürmek için dine ihtiyaç duyanlar zayıftır. Bu tıpkı halkı bir tuzağa düşürmeye benzer. Benim halkım demokrasinin ilkelerini, hakikatin prensiplerini ve ilmin öğretilerini benimseyecektir. Hurafeler tek tek yok edilmelidir."

 

ahhh ah Atatürk ne kadar ileri görüşlü bir lidermiş böyle. Bi etrafıma bakıyorumda söylediklerinin hepsi tek tek çıkmış. Halkımız egemenliğini sürdürmek için artık dinin zerresine ihtiyaç duymuyor. Halkımız kesinlikle böyle bir tuzağa düşmemiş. İspatı da başımızdaki aydın ilerici ve bilimi her şeyin üzerinde tutan başbakanımızdır. Karşısına dergahımıza yardım elinizi uzatın diye gelen sakallı tiplere Yıkılın karşımdan bre deyyuslar kaç kere söyleceğim size demokrasinin ilkelerini hakikatın prensiplerini ve ilmin öğretilerini benimsiyeceksiniz diye. der... Ve güzelim yurdumda bugün tüm hurafeler tek tek yokedilmiş japonya güney kore amerika ve avrupa gibi geri kalmış coğrafyalar tarafından gıpta ile seyredilir olmuştur.Ülkem bilimin ışığıyla tüm dünyayı aydınlatmaktadır . ÇOK YAŞA ATAM !

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Sör Karl Popper (1902-1994), Avusturya Yahudi'si olarak dünyaya gelmiş İngiliz filozof. Liberal demokrasi ve "yeniliklere açık toplumun" önde gelen savunucusudur. Geleceğin yönünü tarih sayesinde bilebileceklerini varsayanları, düşmanı olarak nitelendirmiştir (Hegelciler, Marksistler, Naziler ve İncil eskatolojisine inananlar, diye eklemiş olabilir). Bilimsel teorileri bilimsel olmayanlardan ayırt etmemizi sağlayan kriterlerin çürütülebilir olduğundan bahsetmiştir. Ona göre bilim ve bilgi de "hatanın elenmesi" adlı bir evrim sürecinden geçmektedir, sonunda gerçeğe değil, giderek daha ilginç hale gelen sorunlara dönüşür. Agnostik olduğunu açıklamıştır.

 

 

"Gerçek bir rasyonalist, kendisinin ya da bir başkasının hakikati elinde tuttuğunu düşünmez; bir fikrin kabul edilmesinin ya da reddedilmesinin asla tamamen rasyonel bir mesele olmadığının farkındadır."

 

"Bizim cehaletimizin muhakkak sınırsız olması gerekirken, bilgimiz ancak sınırlı olabilir."

 

"Bilim mitlerle ve mitlerin eleştirilmesiyle başlamış olmalı."

 

"Neden ben, biz entelektüellerin yardımcı olabileceğimizi düşünüyorum? Bunun sebebi, biz entelektüellerin binlerce yıldır en fazla zararı vermiş olmamızdır. Bir fikir, bir öğreti, bir teori, bir din adına toplu cinayet -bizim yaptığımız, bizim icadımız budur..."

 

Dinle, ey liberal: "Hoşgörüsüz kişilere karşı bile sonsuz hoşgörü gösterirsek... hoşgörülü kişiler, hoşgörüyle birlikte yok olacaktır."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Steven Weinberg (3 Mayıs, 1933), Amerikan fizikçi. 1979 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldı.

 

"Din, insan haysiyetine bir hakarettir.Din olsa da olmasa da iyi insanlar iyi şeyler, kötü insanlar kötü şeyler yapar. Ama iyi insanların kötü şeyler yapabilmesi için din gereklidir."

 

Henry Louis Mencken (d. 12 Eylül 1880 Baltimore, Maryland ö. 29 Ocak 1956), Alman asıllı ABD'li gazeteci, denemeci, dergi editörü, yazar ve Amerikan kültürü eleştirmeni. Baltimore bilgini olarak da bilinen Mencken, ABD'de döneminin en etkili yazarlarından biri olarak kabul edilir.

 

"İnsan, inanma istekliliğiyle orantılı olarak değil, şüphe etme hazırlılığıyla orantılı olarak uygarlaştı."

"Apaçık yanlış şeylere tartışmasız inanmak insanlığın en ağır maliyet getiren budalalığıdır. Tüm insanlığın başlıca meşgalesi de budur. "

Link to post
Sitelerde Paylaş

Friedrich Wilhelm Nietzsche (d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900), "Güç İstenci", "Üstinsan", "Bengidönüş" gibi özgün fikirlerle tanınan varoluşçu Alman filozof.

 

'Eğer islâm, hıristiyanlığı küçük ve hakir görüyor idiyse, böyle görmekte bin kez haklıydı: çünkü islâm, insanı yüceltir ama putlaştırmaz'...

hıristiyanlık, bizi, kadim dünyanın kültürünün mahsulünden mahrum bırakmıştı. üstelik bununla da yetinmemiş, daha sonraları, bizi islâm kültürünün mahsûlünden de mahrum etmişti. aslında bize, grek kültüründen de, roma kültüründe de, esasta, temel meseleler açısından daha yakın olan, bizim duygularımıza, zevklerimize ve seçimlerimize daha doğrudan hitap eden ispanya'daki o harikuâde islâm kültürü ve islâm kültürünün eşsiz birikimi ayaklar altına alınarak çiğnenmiş ve yok edilmişti"

 

"İyi de, neden? nedeni şuydu: çünkü islâm kültürü, asil bir kültürdü; çünkü islâm kültürü, kökenlerini, temellerini insan fıtratına borçluydu; çünkü islâm kültürü, ispanya'daki müslüman hayatının nâdir bulunan, nefis hazinelerinin üzerinde bile hayata evet diyordu! daha sonraları, haçlılar, estirdikleri o toz bulutunun ortasında, aslında önünde diz çökmeleri gereken, diz çökmekle daha iyi bir yapmış olacakları bir şeye karşı, asil bir kültüre karşı, bizim bugünkü 19. yüzyıl kültürümüzle mukayese edildiğinde, bizim çağdaş kültürümüzün, kendisini, islâm kültürünün yanında son derece 'yoksul' ve oldukça 'geç kalmış' bir kültür olarak görebileceği böylesine asil ve yüksek bir kültüre karşı savaş açmışlardı. haçlılar, ganimet peşinde koşuşturuyorlardı, hiç şüphesiz ki. çünkü doğu, islâm dünyası, zengindi..."

Link to post
Sitelerde Paylaş

"İnsan değilim ben, dinamitim. Bütün bunlara karşın, din kurucularını andırır bir yanım yok, –dinler ayaktakımı işidir; dindar birine dokununca, ardından ellerimi yıkamam gerektir. “İnananlar” istemiyorum; yığınlara değil benim konuşmam.. Günün birinde beni ermişler katına koyacaklar diye ödüm kopuyor: Anlıyorsunuz ya, bu kitabı önceden çıkarıyorum ki, ilerde benim adıma ahmaklıklar yapmasınlar." ---

 

Friedrich Nietzsche- Ecce Homo'dan bir pasaj

 

Deccal'dan alıntılayıp, Nietzsche islamı överdi gibi sığ yaklaşımlarda bulunmayalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 years later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...