Jump to content

Bir Pedofili Ayeti Daha!


Recommended Posts

Hiç adet görmeyenler kimlerdir?

Hiç adet görmeyen kadınlar bu konuda sağlık problemi yaşayan kadınlar olabilir.Lem ifadesi tüm zamanlarda adet görmeyecek olanları tanımlar.

Kuran'da her birey göre farklılık gösterebilecek bir yaş sınırı öngörülmemiş denebilir ama sübyan çocuk evliliği teşvik edilmiştir denirse bu çirkefce bir iddia olur.Bu tavırdaki bir ateistin evrim ve bilime dair anlatımlarına da güvenilmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 363
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hiç adet görmeyen kadınlar bu konuda sağlık problemi yaşayan kadınlar olabilir.Lem ifadesi tüm zamanlarda adet görmeyecek olanları tanımlar.

Kuran'da her birey göre farklılık gösterebilecek bir yaş sınırı öngörülmemiş denebilir ama sübyan çocuk evliliği teşvik edilmiştir denirse bu çirkefce bir iddia olur.Bu tavırdaki bir ateistin evrim ve bilime dair anlatımlarına da güvenilmez.

Bu ayetten bunu çıkarmak için dansöz olmak gerekir.

"Hastalık yüzünden adetten kesilmiş" diye bir ibare var mı orda?

"Henüz" kelimesinin geçmediğini ateistlere hakaretler yağdırarak savunuyorsun ama "hastalık yüzünden adet görmeyenler" ifadesini işkembenden uydurmakta bir sakınca görmüyorsun.

Bu çirkeflik değilde nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayetten bunu çıkarmak için dansöz olmak gerekir.

"Hastalık yüzünden adetten kesilmiş" diye bir ibare var mı orda?

"Henüz" kelimesinin geçmediğini ateistlere hakaretler yağdırarak savunuyorsun ama "hastalık yüzünden adet görmeyenler" ifadesini işkembenden uydurmakta bir sakınca görmüyorsun.

Bu çirkeflik değilde nedir?

Adetten kesilenler ayrı,hiç adet görmeyecekler ayrı vurgulanmış.

Lem ifadesi HİÇ demektir ve bu kadınlar hiçbir zaman adet görmemiş ve görmeyeceklerdir.Ben bunun gerekçesi olarak hastalık vs olabilir dedim sadece.Hiç adet görmeyenler neden görmezler jinekoloğa sorarsın bilmem ne süresinin bilmem ne ayetine değil.

İşine git şimdi.Çirkefin önde gideni.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Talak/4′ün Lafzî Manâsı

Birçok meal Talâk/4′ün tercümesinde henüz sözcüğünü kullanmış. Fakat ayetin Arapçasında lafzen (sözcük olarak) henüz kelimesi geçmiyor. Diğer yandan sorunun meal kaynaklı olmadığı da belli. Çünkü bizzat Arapça okuyan ve yazan İslam alimleri bu ayetin küçük olduğundan dolayı henüz âdet görmeyen kızları da kapsadığını yazmış. Çünkü ayetin lafzı ve mantığı bunu gösteriyor. Üstelik ayetin nuzûl sebebini teşkil eden hadisler de açıkça bunun altını çizmekte

Ama bu alt başlıkta tefsirleri, hadisleri bir kenara bırakarak önce sadece ayetin salt lafzî manâsını ele alalım.

Talâk/4

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allaha karşı gelmekten sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Bundan da evvel Kurandan bağımsız olarak bir soralım: Dişi olup da hayız görmeyenler kimlerdir?

(1) Yaşlılıktan dolayı hayızdan kesilenler

(2) Henüz küçük olduğu için hayız görmeyenler

(3) Hamileler

Bu üç ana (normal/doğal) kategoriye bir de patolojik bir durum olarak

(4) hastalıktan dolayı hayız görmeyenleri ekleyebiliriz.

Talâk/4′te lafzen geçen kategoriler hangileridir?

(a) Hayızdan kesilenler

(B) Hayız görmeyenler

© Hamileler

Dolayısı ile (B), (2)yi her halükârda lafzen kapsamaktadır. Bunun yanısıra (4)ü de kapsayabilir; ama (2)yi mutlaka kapsamaktadır.

→ Hayız görmeyenlerin lafzî manâsı geniş ve kapsayıcıdır. Salt lafzen baktığımızda küçük olduğundan dolayı henüz hayız görmeyenleri de kapsamakta.

→ Burada sadece ihtiyar olduğu için hayızdan kesilenler kastedilmiş gibi bir yorum tutarsız olur. Çünkü ayet zaten önce hayızdan kesilenlerden, ondan sonra da hayız görmeyenlerden (ondan sonra da hamilelerden) bahsediyor.

→ Hayız görmeyenlerden sadece hastalar kastedilmiştir gibi bir yorum tamamen keyfî ve gerekçesiz olur. Çünkü hayız görmeyenler ifadesi küçük olduğundan dolayı henüz görmeyenleri de lafzen her halükârda kapsamaktadır. Hattâ hayızdan kesilenlerle hamileleri eleyince dişi olmasına rağmen hayız görmeyenler olarak ilk akla gelen kategori henüz menstrüasyon dönemine girmemiş kızlardır. Hasta olduğundan dolayı hayız görmeyenler atipik, patolojik bir kategoridir.

2. İddet ve Gebelik İhtimali

Bu sonuçları yine de içine sindiremeyen bir Müslüman şöyle itiraz edebilir:

İddetin sebebi boşanan kadının, boşanmadan sonra gebe olduğunun anlaşılması ihtimalidir. Henüz âdet görmeyen küçük kızlar da gebe kalamayacağına göre Talâk/4 bunları da kapsıyor olamaz.

İddet gebelikle de ilgilidir; fakat sadece gebelikle değil.. İddetin diğer önemli sebebi de (gebe kalma ihtimalinden tamamen bağımsız olarak) ilişkisi sadece akitten ibaret kalmamış, belli bir sıkılık kazanmış çiftlerde kesin boşanmayı zorlaştırmak, kocaya iddet süresince tekrar düşünme ve barışma mühleti vermektir (Bu da zaten Bakara/228′de yazar).

Keza Talâk/4′te sadece henüz hayız görmeyen küçük kızlar değil hayızdan kesilmiş ihtiyar kadınlar da geçer. Ama hayızdan kesilmiş, postmenopozu geçmiş ihtiyar kadınlar da gebe olamaz. Fakat buna rağmen Talâk/4 onlar için de bir iddet belirlemekte Ayrıca yine aynı ayette zaten gebe olduğu bilinen kadınlar için de iddet belirlenmiştir. Demek ki iddet sadece boşanmadan sonra gebe olduğunun anlaşılması ihtimali ile ilgili değil

Meselâ bir adam hayızdan kesilmiş, postmenopozu geçmiş ihtiyar bir kadınla evlenir ve ilişkiye girmeden onu boşarsa Ahzâb/49′a göre iddete gerek olmaz. Fakat ilişkiye girdikten sonra boşarsa Talâk/4′e göre üç ay beklenir. Her iki durumda da gebe olma ihtimali söz konusu değildir. Fakat birincide nikah fiilen gerçekleşmemiş, ilişki sadece akitten ibaret kalmış olduğu için iddet gerekli görülmez. İkinci durumda ise sıkı ilişki kurulmuş olduğu için iddet konulur.

Aynı şekilde henüz küçük olduğu için hayız görmeyen bir kızla evlenen bir adam cinsel ilişkiye girmeden kızı boşarsa yine Ahzâb/49′a göre iddete gerek olmaz. Ama cinsel ilişkiye girdikten sonra boşarsa Talâk/4′e göre üç ay iddet beklenir. Yine her iki durumda da gebe kalma ihtimali olmadığı halde

Dolayısıyla henüz âdet görmeyen küçük kızlar gebe kalamayacağına göre Talâk/4 bunları da kapsıyor olamaz gibi bir itiraz tamamiyle tutarsızdır. Çünkü Talâk/4′te iddeti belirlenen üç kategorinin üçünde de kadının boşanmadan sonra gebe olduğunun anlaşılması tehlikesi -zaten- yoktur.

3. Tefsir Kaynakları

Talâk/4 ayetinin henüz küçük olduğundan hayız görmeyen kızları da kapsadığı zaten Kuran müfessirleri arasında tartışma konusu bile değildir.

Mevdudi, Tefhimul Kuran, Talâk/4 (oku)

Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenlerle geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.

Kuranın bu açıklamasına göre burada Mudhale (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü eğer mübaşeret olmasaydı iddet sözkonusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden henüz hayız görmeye başlamamış kızların iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla Kuranın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslümanın yasaklamaya hakkı yoktur.

Taberi, Taberi Tefsiri, Talâk/4 (oku)

Âyet-i kerimede Hiç adet görmeyenler de böyledir. buyurulmaktadır. Bundan maksat küçük yaşta evlenen ve zifafa girdikten sonra boşanan kadınlardır. Bunlar adet görmedikleri için iddetleri aylarla ölçülür; bu da 3 aydır. Nitekim Süddi, Katade ve Dehhak bu kısmı aynı şekilde izah etmişlerdir.

İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkamil-Kuran, Buruç Yayınları: 17/437-438.

Asla ay hali olmayanlar ile kastedilen küçük yaştakilerdir. Bunların da iddetleri üç aydır. Buna göre haber hazfedilmiştir. Bu durumdakinin iddetinin ay hesabı ile yapılmasının sebebi bunda adetin olmayışıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen, Kuran Tefsiri, Talâk/4′ (oku)

Ve o kadınlar ki altmış veya elli beş yaşında oldukları için hayzdan kesilmişler veya pek genç oldukları için henüz hayz görmeğe başlamamışlardır. Eğer bunların boşandıkları vakit iddetleri hususunda şüpheye düşmüş iseniz biliniz ki onların iddetleri 3 aydır. Bu kadar müddet bekleyince kendilerini boşamış olan kocaları ile bağları tamam kesilmiş olur; artık başkaları ile evlenebilirler.

Seyyid Kutub, Fizilalil Kuran, Talâk/4-5 (oku)

Boşanma sonrası bekleme döneminin süresine ilişkin bu sınırlandırma hayız görmeyen, bir de hamile olmayan kadınlar içindir. Hayız görmeme durumu hem hayızdan kesilmiş kocamış kadınlar hem de yaşının küçüklüğünden veya bir hastalıktan dolayı henüz hayız görmeyen kadınları kapsıyor.

İbn Kesir Tefsiri, Talâk/4

Henüz âdet yaşına erişmemiş olan küçük kızların da âdetten kesilmiş hanımlar gibi üç ay iddet bekleyeceklerini bildiriyor.

Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihul-Gayb, Talâk/4

Bunların iddetleri 3 aydır.. ayeti nazil olunca da birisi ayağa kalkarak Ey Allahın Resulü.. Peki hayız görmeyecek derecede küçük olanların iddeti ne kadardır? deyince Henüz adetini görmemiş bulunanlar ayeti nazil oldu.. Ki bu, Bunlar da hayızdan kesilmiş yaşlı kadınlar gibi olup iddetleri 3 aydır. demektir.

Prof. Dr. Muhammed Mahmud Hicazi, Furkan Tefsiri, İlim Yayınları, Talâk/4

Yaşı küçük olduğundan ötürü hayız görmemekte olan kadınlara gelince bunların da iddetleri aynı şekilde 3 aydır.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirül-Münir, Risale Yayınları, Talâk/4 (oku)

Henüz bulûğ çağına gelmemiş olanların iddeti de hayız çağını geçmiş olanlar gibi 3 aydır.

Ebül-Leys Semerkandi, Tefsirül-Kuran, Talâk/4 (oku)

Sizden birisi âdetten kesilmiş bir kadın alır da iddetinde şüphe ederse onun bekleme müddeti 3 aydır. Bunu işiten bir sahabi ise şöyle sordu: Ya Rasulallah! Balığa olmamış bir kızın iddeti ne kadardır? demesiyle de âyetin devamı geldi. Onlar da âdetten kesilmiş kadınlar gibi 3 ay bekler.

Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetüt Tefasir (Ensar Neşriyat), Talâk/4

Aynı şekilde küçüklüğünden dolayı hayız görmeyenlerin iddeti de 3 aydır.

Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili, Talâk/4 (oku)

Bunlar gerek 17 yaşından küçük olup henüz büluğa ermemiş olduklarından dolayı hayız görmemiş olanları ve gerek büluğ yaşının en üst sınırı olan 17 yaşını geçmiş, binaenaleyh yaş itibariyle büluğa ermiş oldukları halde âdet görmeyenleri kapsamaktadır.

Ali Küçük, Besairul Kuran, Adım Yayınevi, Talâk/4

Yaşlılıklarından dolayı hayızdan kesilmiş, hayızdan ümidi kesilmiş, hayız görme dönemi bitmiş ve henüz hayız görmemiş, hayız görecek yaşa gelmemiş kadınların iddetleri hususunda bir şüpheye düşerseniz bilesiniz ki onların iddetleri 3 aydır.

Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kuran Tefsiri (Anadolu Yayınları), Talâk/4

Ubey b. Kâb (R.A.), Peygamber Efendimize: «Ya Resûlallah! Kadınların iddetiyle ilgili ayet inince Medineli bazı kişiler Ayhalinden ümidi kesilenle henüz ayhali olmayan kadınların ve bir de hamile kadınların iddeti hakkında Kurânda bir açıklama ve hüküm yoktur! diyorlar. Bu hususta ne buyurursunuz?» diye sorunca ilgili âyetler indi.() Yaşı küçük olduğundan henüz ayhali görmüyorsa o da boşandıktan sonra 3 ay bekler.

Konyalı Mehmed Vehbi, Büyük Kuran Tefsiri (Üçdal Neşriyat), Talâk/4′ün tefsiri (oku)

Yani elli-ellibeş yaşını tecavüz etmekle (geçmekle) hayızdan ve çocuktan ümidi kesilmiş meyus ve yaşlı olan kadınlara ve henüz sinn-i rüşde baliğ olmamış sabiyye olanlara talâk verip de iddetinde şekkederseniz onların iddetleri eğer talâk ayın bidâyesine tesadüf ederse o ayın ibtidası ve ayın ortasına tesadüf ederse gün hesabiyle 3 aydır.

Görüldüğü gibi farklı asırlarda yaşamış, farklı milletlere, mezheplere, kültürlere ait, kimisi ilk Kuran müfessirlerinden olan kimisi çağımızda yaşayan, içlerinde Türkiye Cumhuriyetinde Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış olanın da bulunduğu bunca tefsir alimi Talâk/4′ün henüz küçük olduğundan dolayı âdet görmeyen kızları da kapsadığında hemfikirler.

Sonuç olarak Kuran hariç hiçbir kaynak kabul etmeyip ayetin sadece lafzına da baksak, ayetle ilgili rivayet edilen hadisleri de incelesek, alimlerin görüşlerini de alsak sonuç aynı: Talâk/4 henüz küçük olduğu için hayız görmeyen kızların boşanma durumunu da düzenliyor.

-ALINTIDIR--

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu alıntı da henüz sözcüğünün olmayışını kabullenmiş ama ısrarla küçük çocuklardan bahsediyor vurgusu var.Tam sizin gibi kargaların üşüşeceği cinsten.

Araplar küçük kız çocuklarına vildan der nisa veya ünsa demezler.

Çükü kalkmayan evli adamlar yazsaydı sen beşikteki bebeği de kapsar diyebilirdin.Çünkü senin derdin o vurgudan çocuk çıkarmak.

Kıçınızı karadelik kadar yırtsanız o ayette çocuklar vurgulanmıyor.

tarihinde herakles79 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu alıntı da henüz sözcüğünün olmayışını kabullenmiş ama ısrarla küçük çocuklardan bahsediyor vurgusu var.Tam sizin gibi kargaların üşüşeceği cinsten.

Araplar küçük kız çocuklarına vildan der nisa veya ünsa demezler.

Çükü kalkmayan evli adamlar yazsaydı sen beşikteki bebeği de kapsar diyebilirdin.Çünkü senin derdin o vurgudan çocuk çıkarmak.

Kıçınızı karadelik kadar yırtsanız o ayette çocuklar vurgulanmıyor.

Ben yukarıda ayetin açıklamasını belki anlarsın, belki biraz düşünüp sorgularsın, belki doğduğundan beri sana dayatılan bu ilkel öğretilerin mantığına eleştirel bir gözle bakma cesaretini gösterebileceğin bir ışık çakar diye paylaştım ama görüyorum ki tamamen boşa bir uğraş,

Sadece zaman kaybısın..

tarihinde Marine tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayet var diye müslümanlar arasında ne kadar adet görmeyen çocuklarla evlenen vardır. Buna göre tüm müslümanlar bu ayeti sizin gibi anlayıp minimum 9 yaşından küçük çocuklarla rahatlıkla evlenebilirlerdi, veya aileler kızlarını 6-7 yaşında evlendirebilirlerdi. Hani bana gösterin, kim kim kim yapmış bunu???

Benim dedemin dedesi 6 yaşında evlenmiş benim ninemle, veya şu ibni bilmem ne 6 yaşında evlenmiş şu kişiyle vs...

Ey siz ateistler. İyi ki müslüman değilsiniz. Bu ayeti örnek gösterip alimallah sulanacaksınız küçücük kızlara...

Zaten bu kadar pedofili konusu açılınca sizden şüphelenmeye başlamadım değil hani...!!!

Bazı müslüman arkadaşlar, bu ateistleri güya yola getirmeye, müslüman yapmaya çalışıyorlar, aman haa!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayet var diye müslümanlar arasında ne kadar adet görmeyen çocuklarla evlenen vardır. Buna göre tüm müslümanlar bu ayeti sizin gibi anlayıp minimum 9 yaşından küçük çocuklarla rahatlıkla evlenebilirlerdi, veya aileler kızlarını 6-7 yaşında evlendirebilirlerdi. Hani bana gösterin, kim kim kim yapmış bunu???

Benim dedemin dedesi 6 yaşında evlenmiş benim ninemle, veya şu ibni bilmem ne 6 yaşında evlenmiş şu kişiyle vs...

Ey siz ateistler. İyi ki müslüman değilsiniz. Bu ayeti örnek gösterip alimallah sulanacaksınız küçücük kızlara...

Zaten bu kadar pedofili konusu açılınca sizden şüphelenmeye başlamadım değil hani...!!!

Bazı müslüman arkadaşlar, bu ateistleri güya yola getirmeye, müslüman yapmaya çalışıyorlar, aman haa!!!

Ahahahaha müslüman olsak pedofili olabilirdik doğru söylüyorsun müslümanlar arasında yaygın görülen bir hastalıktır nitekim..

Bir insan ruhen sağlıklı bir birey(ruhtan kasıt psikoljidir. Burdan ruhlara inandığım sonucunu çıkarabilecek mantığı sadece düz bir doğrultuda çalışan müslümanlar olabilir) ve öznüde iyi bir insan olsa dahi eğer kıyısından köşesinden bu dine bulaşmışsa artık o insanın ruhsal anlamda sağlıklı ve iyi bir birey olarak kalması imkansızdır islam dini insanın beynini ele geçirerek onu belirli birkaç amaç dorultusunda hareket eden zombiye dönüştürür..

Bu virusun ele geçirdiği insanlar,

Başkalrına dikte yoluyla virusu yaymak.

Viruse karşı bağışıklık kazananları asimile etmek, yoketmek..

Tüm hayatını belirli bazı ritüellere adamak.

Sosyal bir yaşamdan tamaen kendini soyutlayıp ütopik kahramanlar yaratarak onlara kul köle olmak.

İçlerinden birilerinin bir kuleye çıkıp böüğürmesiyle garip bir yapının içine doluşarak tuhaf ayinler yapmak gibi eylemlerle kendilerini belli ederler..

tarihinde Marine tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben yukarıda ayetin açıklamasını belki anlarsın, belki biraz düşünüp sorgularsın, belki doğduğundan beri sana dayatılan bu ilkel öğretilerin mantığına eleştirel bir gözle bakma cesaretini gösterebileceğin bir ışık çakar diye paylaştım ama görüyorum ki tamamen boşa bir uğraş,

Sadece zaman kaybısın..

Sen kimsin ki bana ayet açıklaması verme cüreti gösteriyorun.Cahil herif.

Bataklıktan kimse ışık saçmaya kalkmasın.Sen ışık filan saçmıyorsun sadece pis iğrenç kokun geliyor bu tarafa.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen kimsin ki bana ayet açıklaması verme cüreti gösteriyorun.Cahil herif.

Bataklıktan kimse ışık saçmaya kalkmasın.Sen ışık filan saçmıyorsun sadece pis iğrenç kokun geliyor bu tarafa.

Daha yeni banyo yapıp parfüm sıkmıştım oysa :blink:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz, kuranda çelişki yada cinsellik başta olmak üzere saçmalaık bulacağım derken iyice zavallı duruma düşüyorsunuz heberiniz yok.

Kuranda küçük kızlarla evlilik olmadığını nisa-6. ayeti ve Talak 4. ayeti ile örnekli olarak ispatlayacağımı (inşallah yarın) öncelikle belirteyim.

Şimdi iddilarınıza hazine sanarak sarıldığınız ayet bakın size yanlışınızı nasıl gösteriyor.

NİSA-127

Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki: Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor. Kitapta, kendilerine (verilmesi) farz kılınan (miras)ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara, (1) zavallı çocuklara (2) ve yetimlere (3) âdil davranmanıza (4) dair, size okunmakta olan âyetler de (5) bunu açıklıyor. Ne hayır yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir.

Bu ayette 3 ayrı kişi ele alınmakta ve onlara haksızlık yapılmamasının, adil davranılmasının gerekliliğinin kuran ayetleri ile anlatıldığı söylenir.

Şimdi ayeti en iyi şekilde anlamak için adım adım gidelim:

1- "...Kitapta, kendilerine (verilmesi) farz kılınan (miras)ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara,..." denilerek başlanmıştır.

Burada, kısa bir açıklama yapıp bu kısma döneyim.

Her yerde olduğu gibi islam olan bölgelerde de babasını kaybeden yetimler (erkek-kız) olmaktadır.

İşte islam olan yerlerde; bu yetimler, (varsa yakını olan) bir tecrübeli erkek tarafından gözetilir, korunup, eğitilip, büyütülürler. Evlenme çağına gelene kadarda olgunlaşıp olgunlaşmadıkları konusunda denenirler. (nisa-6) Bu işleri yükümlenen kimse yetimlerin velisi olur.

İslama göre; Veli olan varlıklı biri ise yetimleri, bunlara kalan mirasa dokunmadan kendi imkanlarından finanse ederek büyütmesi gerekir. Fakir ise yetimler için yaptıkları harcamaları yetimlerin mirasından karşılayarak aynısını yapması gerekir.

Olması gereken yukarıdaki durumlara bazen uymayanlar ve yetimlerin malları üstüne konmak isteyen uyanıklar çıkabilmektedir.

İşte bu kimseler, yetimlere mallarını doğrudan vermese hemen islami yönetim tepesine binerek çeşitli yaptırımlarla birlikte yetimlere mirasın transferini sağlayacaktır. Ancak, bu uyanıklar bu durumdan da kurtulma için yetimlere mirası vermemenin yolu, çözümü olarak onlarla evlenmeyi keşfederler.

İşte ayetin (1) ile işaretlediğim kısmındaki yazı bu duruma işaret etmektedir. Yani bu durumda olan birinci kişi tespit edilmektedir.

Uyanık veli, miras vermek istemediği ama açıktanda yapamadığı durum için yetim kızla, miras vermemek için evlenmek ister... Kısaca 1. kişi miras verilmeden (vermemek için) evlenilen yetim kızdır.

Burada, miras ve evlenme bu kişi ile sınırlı kalmakta, bitmektedir. Bundan sonraki kişilerin miras yada evlenmekle ilgileri yoktur. Onlar hepimizin tahmin edeceği normal durumda bulunan kimselerdir.

2- "..., zavallı çocuklara..."

Burada 2. kişi; (miras ve evlenmeyle ilgisi olmayan) fakir, düşkün, gariban vb. şekilde isimlendirebileceğimiz kız/erkek çocuklarıdır.

3- "...ve yetimlere..."

Burada 3. kişi ise (miras ve evlenmeyle ilgisi olmayan) yetim kalan kız/erkek çocuklardır.

Şimdi buraya kadar olan anlatımı toparlayacak olursak; ilkinde miras vermemek için evlenilmek istenen kız çocuğu, ikincisinde herhangi bir kız yada erkek gariban çocuk, üçüncüsünde ise herhangi bir kız yada erkek yetim vardır.

İŞTE KADINLAR HAKKINDA FETVA VERİLMESİ İSTENİNCE PEYGAMBER FETVA VERMİYOR VE FETVANIN (YUKARIDAKİ KİMSELER ÖRNEKLENDİRİLEREK) ALLAH TARAFINDAN AYETLERLE VERİLDİĞİ ANLATILIYOR.

BU ÖRNEKLERLEDE NEREDE VE NASIL AÇIKLADIĞINA DELİL GETİRİLİYOR.

Yani, kadınlar için fetva yerine ayetlerden anlatım gören insanların ikna olması için; "bakın, şu kimselere adil davranılması istenen ayetler vardı ya, işte o ayetlerde kadınlarla ilgili bilgiler yer alıyor deniliyor.

Başka fetva istemeyin, beklemeyin deniyor....

Sanırım anlaşılır olmuştur.

Not: Kadınlarla ilgili ayetlerde (nisa suresinin çoğu, ahzab 50, talak 4 vb.) ayetlerdir. Peygamber fetvası yerine kadınlarla ilgili hükümler ve kararlar için bu ayetlere bakılması gerekir.

Teşekkür ederim dostum,oldukça aydınlatıcı olmuş,şimdi herşey yerine oturdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu açan kişinin anlama özrü olmalı. "Evlenmek istediğiniz" ifadesinden nasıl "evlenebilirsiniz" anlamı çıkarmış, çok mu kasmış merak ediyorum.

Şimdi Kuran'dan bir örnek verelim:

"Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz..."

Müslümanların geçici dünya nimetini istediği belirtiliyor. Ancak geçici dünya nimetinin istenmesi onaylanıyor mu?

Devam edelim:

"Allah ise âhireti istiyor. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir."

Görüldüğü üzere müslümanlar geçici dünya nimetini isterken Allah ahireti istiyor.

Biraz daha devam edelim:

"Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük bir azap dokunurdu."

Buradan çıkan sonuç, birilerinin bir şeyi istemesi, isteğin onaylandığı anlamına gelmez.

tarihinde kullanıcı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu açan kişinin anlama özrü olmalı. "Evlenmek istediğiniz" ifadesinden nasıl "evlenebilirsiniz" anlamı çıkarmış, çok mu kasmış merak ediyorum.

Şimdi Kuran'dan bir örnek verelim:

"Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz..."

Müslümanların geçici dünya nimetini istediği belirtiliyor. Ancak geçici dünya nimetinin istenmesi onaylanıyor mu?

Devam edelim:

"Allah ise âhireti istiyor. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir."

Görüldüğü üzere müslümanlar geçici dünya nimetini isterken Allah ahireti istiyor.

Biraz daha devam edelim:

"Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük bir azap dokunurdu."

Buradan çıkan sonuç, birilerinin bir şeyi istemesi, isteğin onaylandığı anlamına gelmez.

Peki o isteğin yasaklanmaması ne oluyor?Misal Allah köle edinin dememiş ama yasaklamamış da,yasaklanmayan birşey meşrudur değil mi?Ayrıca Muhammed'in sübyanlarla evlendiklerine dair de dolu rivayet varken,aksini neden düşüneyim?

Neyseki mantıklı açıklaması geldi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 yaşında evlenip 9 yaşında gerdeğe girdiğine dair sürüyle belge var ama 18 yaşında evlendiğine dair tek bir belge bile yok. Bunları bile bile nasıl 18 yaşında evlendiğini iddia edebiliyorsun?

6 yaşçılarınki iddia, 18 yaşçınınki büyük ihtimal, yani tahmin oluyor!

Dalga mı geçiyorsun? 6 yaşında evlenip 9 yaşında gerdeğe girdiğine dair belgeler var diyorum, sen hala iddia diyorsun. 18 yaşında evlendiğine dair ten bir belge yokken nasıl büyük bir ihtimal oluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki o isteğin yasaklanmaması ne oluyor?Misal Allah köle edinin dememiş ama yasaklamamış da,yasaklanmayan birşey meşrudur değil mi?Ayrıca Muhammed'in sübyanlarla evlendiklerine dair de dolu rivayet varken,aksini neden düşüneyim?

Neyseki mantıklı açıklaması geldi...

Kur'an'da sübyan evliliğini açıkça yasaklayan bir ayetin olup olmadığını bilmiyorum. Bunun üzerine değinilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Bir koşu başlık açayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'da sübyan evliliğini açıkça yasaklayan bir ayetin olup olmadığını bilmiyorum. Bunun üzerine değinilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Bir koşu başlık açayım.

Oke,benim bildiğim kadarıyla yasaklanmamıştır.Yasaklanmadıysa da meşru olabilir çünkü Allah benim yasaklamadığımı yasaklayıp da bana iftira etmeyin diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oke,benim bildiğim kadarıyla yasaklanmamıştır.Yasaklanmadıysa da meşru olabilir çünkü Allah benim yasaklamadığımı yasaklayıp da bana iftira etmeyin diyor.

Allah popoya şişe sokmayı yasaklamamıştır o halde meşrudur.Allah'a iftira filan etmeyin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...