Jump to content

TANRI veya YANILGISI


Recommended Posts

CHARLESDARWİN:

''Hayır, evrim teorisi yaratıcı olmadan, bütünüyle canlıların nasıl geldiğini bizlere açıklıyor. Bu teori, tüm sihirli elleri ortadan kaldırıyor ve canlıların oluşumunun doğal yollardan olduğunu açıklıyor. Ve kanıtlıyor. Sadece açıklamakla kalmıyor, kanıtlıyor. Hiçbir aşamasında bir müdahale görülmüyor. Hatta hangi mutasyonların ne şekilde olduğu bile görülebiliyor.''

Bu paragraf için kısmen doğru diyebiliriz...

Örnegın varlıgımızın altında kanunları, biyolojık bir cok mekanizmayı görüyor olmamızı ben de kabul ediyorum...(Bunu doğal yollar olarak belirtmişsin)

Örnegin proten sentezi için bana sentez mekanizmasını cok rahat acıklayabilirisn..

Mevcut doğa kanunları da bu senteze imkan tanıdıklarından onu da acıklamanın bir parcası yapabilirisn...

Benim itirazım bunların hiçbirine olamaz...

İtirazım şu olur:

Varlıgımızı kanunlara ve o mekanızmalara baglayıp acıklayınca varlıgımızı temellendirmiş olmadıgımızdır....

Kanunların ve o işleyen mekanızmaların kendilerinin de temellendirilmesi ve sorgulanması gerekiyor...

Örnegin bir arabanın farlarının neden gece yandıgını söyleyen birine kaputun altında ki ve fara kadar olan kısımlarda ki mekanizmaları gösterip acıklamak her ne kadar dogruysada o mekanizmaların neden öyle oldukları hakkında bir acıklama barındırmıyor ve o mekanizmaları temellendirmiyor....

Ayrıca şu sorulara o mekanizmanın kendisi bir cevap veremiyor

1-Gece karanlıgı nerden biliyor

2-Gündüz ışıgın varlıgını nerden biliyor.Neden gündüz yanmamaları için seçenek mevcut

3-Neden farlar tam olması gerektiği yerde duruyor(eger yan tarafta durmuş olsa bu anlamsız olurdu)

4-........

Bu soruların sayısı arttırılabilir...

Görüldüğü üzere o mekanizmaların TASARIMININ yanında ANLAMLI olmalarının da bir cevaba ihtiyacı vardır.

TASARIMLARI bir akıl gerektiriyorken ANLAMLI olmaları da bir akıl gerektiriyor...

Evrim bize mekanizmaları anlattıgından bu sorulara cevap vermiyor...

Evrimin canlıların var oluşunu acıklamaya çalıştıgını da göz önüne alırsak ve düşünmeye canlılık öncesinden başlamamız gerektiğinden evrimi herşeye cevap olarak görmenin ne kadar tutarsız oldugunu görebiliriz...

Mevcut TASARIM ve ANLAMI daha ilk an ve ilk oluşum olan BİGBANG için de sorabilriiz işte tam da burda evrimin hiç bir cevabının olamayacagını görebiliriz...

Ayrıca evrimin yaratıcının varlığına karşı olmadıgının hatta yaratıcının canlılık için kullandıgı metodun taa kendisi olabileceğini de daha önce belirttim...

Kısacası biz evrim ile herşeyi acıklayamıyoruz kısmi açıklama yapıyoruz...

Ve halen varlıgımızın temellendirilmesi gerektiğinin farkında olmalıyız(kanunların ve o mekanizmalarının temellendirilmesinin gerektiği gibi)

Son olarak ''müdahalenin görülmemesi'' yine TASARIMCISININ olmadıgı anlamına gelmiyor...

Biz de arabaya bindigimiz an ve sonrasında onun mühendisini göremiyoruz...

Arabanın varlığı ve mekanızmalarının kompleksiğini temellendirirken MÜHENDİSİNİN varlıgını kabul ediyoruz...

Şunu da belirtmek isterim mevcut evren tasarlanmıştır ama kurulan bir saat gibi saatin duracağı son ana kadar bir müdahaleye ihtiyac yoktur DİYEMEYİZ...

Evrenin genişlemesi ve her bir anın diğerine uymaması her an bir müdahalenin oldugunu bize gösteriyor...(Yaratıcı her an iş başında)

Yani adeta karsımızda her an son model olan bir arabanın varlıgından onun mühendisinin heran iş başında oldugunu anlamamız gibi....

''Ancak şunu diyorsan, evrim de evrenin kurallarına göre işliyor. Evreni tek bir bütün olarak düşünüyorum ve kuralların koyucusu bir tanrıyı kabul ediyorum dersen, o konuda haklısın. Evrim böyle bir tanrıyı elemez. Ama İslamla, özellikle maymunlardan türemek konusunda, Adem ve Havva inancı ile bağdaşmaz. Evrim direkt olarak şempanzelerle akraba olduğumuzu, bizlerin de onlar gibi hayvan olduğunu söyler.''

Evreni neden ayrı düşünelim ki...Eger canlılık varsa öncesinde ki tüm oluşumlardan bağımsız oldugunu kim düşünebilir..

Bigbangte ki hassas patlama dahil bir cok olayı canlılıgın oluşması için bir neden olarak ele almak zorundayız....

Ve mevcut kanunlarda canlıgıgın oluşumuna imkan verdıgınden bu kanunları da aynı cercevede degerlendırmek zorundayız...

Adem havva inancı ile bağdaşmamasına gelince:

Topragın şekillendirilmesi(ilk canlı olarak) ve insanın oluşturulmasını bir süreç olarak yorumlayabilirz...

İlk oluşum ve insan arasında bir sürenin gectıgını kabul edebiliriz...

Ama şunu da belirtmek istiyorum mutasyonların ve doğal seleksiyonun türleri birbirne dönüştürdüğüne dair yetersizbilgi barındırdıgının farkında olman gerekiyor...

Yani türlerin dönüşümü hakkında evrim ikna edici düzeyde değil halen...

Madem bu iki mekanizma ve şartlar sayesinde türler dönüşüyor bunu bizim de yapabilmemiz gerekiyor...

Tanrıyı inkar etme noktasında ise benim için zamanın yaratılma kıstası önemli. Yaratılma, kavram açısından "önce yoktu, sonra var oldu" anlamına gelir. Olay zaman içinde cereyan eder. Zamanın olmadığı bir ortamda eylem de olmaz. Yaratmak da bir eylemdir.

Şöyle düşün. Farzet ki zamansızlığa Tanrının yanına çıktın. Evren şu an var olduğuna göre, Tanrının makamından aşağıya bakınca evreni de görebilirsin. Ama tanrıya şöyle bir soru soramazsın. "Daha önce bu evren yok muydu?" Zamansızlıkta daha önce-sonra gibi kavramlar yoktur. O yüzden bu soru saçmadır. Ya da tanrının henüz evreni yaratmadığı zamansızlıktasın. Tanrıya "evreni ne zaman yaratacaksın" diye soramazsın. Unutma zamansızlıkta zaman kavramları kullanamazsın.

İnsan aklı gelişmiş olsa bile, çözemediği problemler karşısında mantık üretir. Tanrı ve yaratma kavramları bunlardan bazılarıdır. İnsan aklının kendisini tatmininden başka birşey değildir. Ancak böyle bir mantık yaratsa da yukarıdaki gibi mantık açmazları ortaya çıkarabilir.

Kendi zihnimizin mantık oyunlarını, gerçekler olarak kabul ederiz. Bizim aklımızın oyunları, evrenin saf gerçeklerini bağlamaz. Evren bizden önce nasıl var olduysa, bizden sonra da var olacaktır.

Zaman nedir?

Bu soruya cevap vermeden yaratıcıyı ve yaratmayı zaman üzerinden sorgulamak ne kadar doğru?

Zamanın ne oldugu hakkında geçmiş bir cok filozof ve bilim insanı görüş belirtmiş olmasına ragmen yine bir zemine oturtulmamıştır...

Ama son bilimsel veriler (özellikle einstein ve formulleri (izafiyet kuramı )),(entropi) sayesinde zamanın ne oldguu hakkında isabetli yorum yapmak mümkün hale gelmiştir..

Einstein zamanın madde ve uzayla ilşkisini ortaya koymuş ve bunlara bağımlı oldugunu göstermiştir...

İzafiyet kuramında da zamanın hız ile değişebileceğini göstermiş zamanın artık stabil olmadıgını izafi oldugunu ispat etmiştir...

Sonrasında da atom saatleri ile zamanın izafi oldugu gözlemlenebilmiştir...

İzafiyet kuramında oldugu gibi ışık hızına yakın bir aracta seyehat edersek zaman yavaşlar...

Evrenın artık her yerınde zamanın aynı oldugunu(oysa kanunlar evrenın her yerınde aynıdır) söylemek mümkün değildir...

Peki zaman bir kanun mu?

Hayır....

Zaman aslında kanunların bir sonucudur..

Zamanı şöyle tanımlayabiliriz: Değişimin bir ölçüsü...

İşte burda ki değişim en önemli ayrıntıdır...

Zamanın oluşması için iki şey olmalı (madde ve uzay cercevesınde)

1-Hareket(bigbang ile hareket başlar(elektron hareketi ve kuantum düzeyinde ki hareketler vs)

2-Değişim(entropi)(değişimde harekete bağlı)

Entropi:Bir termodınamık kanunudur..Düzensizliğin tek yönlü ve sürekli artııgını gösterir bize...

Yani gelecek geçmişe göre sürekli daha düzensizdir...

Zaten entropinin oluşmasının temelinde hareketin varlığınıda görüyoruz çünkü hareket neticesinde düzensizlik artıyor..

İşte zaman da bu kanunların bir sonucudur....

şöyle ki:

Bir şey gelecekte daha düzensiz olacaktır(entropi sayesinde)

Gelecek ve geçmişi tanımlamak için düzensizlik farkını ele alıyoruz ve biz buna ZAMAN GEÇMİŞ diyoruz....

Bir odada kaldıgımızı düşünelim....

1000 yıl uyusak ve uyansak...

Cevremizde ki hiçbirşeyin değişmediğini düşünelim(entropiyi askıya alalım)

O zaman bir zamanın gectıgını nasıl anlarız?

Tabıkı de anlayamayız...

Madde-uzay ve kanunlar bigbang ile başladıgından bunların bir sonucu olan zamanında bigbang ile başladıgını anlamak cok kolay aslında....

O yüzden zaman bir yaratıktır...

Maddenin ,uzayın ,kanunların yaratıcyı bağlayamadıgı gibi zamnın da yaratıcyı bağlaması düşünülemez...

Yaratıcının yarattığına bağımlı olması fikri bir algı sorunudur...

Ama bizi ve evren deki tüm varlıkları(canlı-cansız) zaman bağlar...

Bizim için zorunlu oldugundan dolayı yaratıcıcyı da bu zorunluluk cercevesıne sokma YANILGISI yapıyoruz....

Evvela tanımlar(örnegın zamanın ne oldugu) hakkında yanlış bilgiler ve yaratıcıyla ilgigli yanılgılar(zamana bagımlı oldugu) bu sapmalara neden oluyor...

Yapmış oldugun yanlış tanıma örnek:''Zamanın olmadığı bir ortamda eylem de olmaz''

Hayır....

Eylem zamana bagımlı değildir...

Zaman eyleme bagımlıdır...

Eylemin oldugu ama zamanın gecmedıgı bır fıkırden bahsedilebilir(entropi askıya alınıp yaşanınca değişim olmaz ve neticesinde zamandan bahsedemeyiz)

''Yaratıcı hakkında ki yanılgı'' içinde yapıla gelen yanlış şudur:

Biz ''bagımlı oldugmuz şeylerin'' yaratıcıyı da bağladıgını düşünmemiz...

Yaratıcı eğer onlara bagımlıysa onların hiçbirini yaratamazdı...

Yaratıcının makamında zamansızlıktan bahsetmek mümkünken , o makam ile ilgili önce sonradan bahsetmek de tutarsızlıktır...

Önce sonra bigbang ile başlayan bizim evren için gecerlidir...Bizim evren ve kanunları yaratıcının makamını baglamaz...

Zamanda kanunların bir sonucu netıce itibarıyle bır yaratık oldugundan o da o makamı baglamaz....

Son olarak son cümlene cevap vereyim:

''Evren bizden önce nasıl var olduysa, bizden sonra da var olacaktır. ''

Evren evvela bizden önce hep var değildi(bigbang ile başladı) o yüzden nasıl var oldugunu temellendırmek gerek.....

Bizden sonra da var olacaktır demen bilime ihanettir...

Çünkü mevcut bilimsel veriler dogrultusunda evreni bir sonun beklediğini biliyoruz...(entropi bile başlı başına evrenın bir sonunun oldugunu gösteriyor çünkü düzensizlk en neticesinde evrenın sonu olacaktır)

Yani evren ne ezelidir ne de ebedi....

O zaman başlık adına ve konunun gidişiyle alakalı bu sorulan soruyu biz de soralım:

''Madem sonum yokluk bu varlık niye?''

tarihinde doctorr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 2,4k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hayatın anlamı sen ne verirsen o kadardır.

akıllı bir tasarım yoktur. güneş nasıl ki doğudan doğmak zorundaysa, ve doğduğu için sabah oluyorsa, buda aynen bunun gibidir. güneş doğduğu için sabah oluyor, sabah olsun diye güneş doğmuyor.

suyun akıp aşağıya inmesinde yerini bulmasında ne kadar anlam varsa, o kadar vardır.

Duygular neticesinde varmış oldugmuz anlamın ne oldugunu basitce şöyle anlatayım...

''Kolu olmayan bir insana düşünce gücüyle hareket ettirebileceği bir protez taktıgımızı düşün(şu an bu protezler mevcut)...

TASARIM:O protez kolun beyınden aldıgı elektrıksel impluslar netıcesınde hareket edebilmesi için dizayn edilmesi...Bu tasarımın tesaduflugunu bırak muazzam bir bilgi gerektirdiğini görüyoruz...Ayrıca o protezin saglıklı bır kolun tüm fonksıyonlarını yapmamasına ragmen saglıklı bir kola tesaduf demek aptallıgın ta kendısı olur....

ANLAM:O kolun olması gerektıgı yerde olması ve işlevsel olması.Yanı kolu olmayan birinin o bölgesine yapay bir kalp takabilirdik , bu yapay kalp muazzam bir tasarım olsa bile o bölgede ANLAMSIZ olurdu...Kolun olması gerektıgı yerde olması işte ANLAMLI oluyor....

Kolun olması gerektiği yerde olmasını anlamsız mı buluyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayarlama olmazsa evreni ilgilendiren bu kadar faktörüde göz önüne alınca kaostan kurtulmanın mümkün olamayacagını düşünüyorum....

Peki senin ne özelliğin var ki müslüman olarak doğmanı ve cennete gitme ihtimalini yükseltti? Neden senin bir budist ailede doğmanı sağlayıp da cennete gitme ihtimalini hemen hemen sıfıra indirmedi?

Senin ne özelliğin var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ey zavallı sen 13 milyar yıl önce nerdeydin ? yoktun !

Ama seni bir yaradan varki varsın yoksa bir hiçtin kendinden bile haberin yoktu...

O gökleri ve yeri yoktan var edendir… (Enam Suresi, 101)

Ayetleri çarpıtıp kendinizi kandırmıyor musunuz? Pes yani.

Cahilsiniz.

Git arapçasına bak. Gökleri ve yeri yoktan mı var etmiş?

Yeri ve göğü yaratmadan önce üzerinde tahtının yüzdüğü su neyin nesi?

tarihinde anarkom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz bigbang ile madde ve doğanın zorunlu varlık olamayacagını anladık diyoruz ayrıca doğada da kanunlarında da maddede de TASARIM ve ANLAMI meydana getirebilecek bir AKLIN olmadıgını gösterıyoruz....

madde niye zorunlu varlık olamaz ve yoktan nasıl var olmuş, niye zorunlu ilk varlık tek tanrı olsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerzek sana soru sorduk.

Big bang de patlayan her neyse yoktan nasıl var oldu? Tanrınız cebinden mi çıkarttı? Yoksa birşeylerini karıştırıken mi buldu?

Gerzek sensin,budala önce karşındaki kişiyle konuşmasını öğren -_-

tarihinde Teblig tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Big bang de patlayan her neyse yoktan nasıl var oldu? Tanrınız cebinden mi çıkarttı? Yoksa birşeylerini karıştırıken mi buldu?

Öncesi olmayan, bir bezelye kadar olan bir şey patlıyor ve neticesin de sen ,renkler, tadlar, güneş,merhamet, sevgi vs vs vs vs oluşuyor......

Tesaduf mu?

tarihinde doctorr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncesi olmayan, bir bezelye kadar olan bir şey patlıyor ve neticesin de sen ,renkler, tadlar, güneş,merhamet, sevgi vs vs vs vs oluşuyor......

Tesaduf mu?

Tesadüf olur mu canım? Allah onu bile bile yaptı, çünkü canı sıkılmıştı, canı insanların bir kısmının sonsuza kadar alem yapmasını, kalanının da sonsuza kadar yanmasını seyretmek istedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

madde niye zorunlu varlık olamaz ve yoktan nasıl var olmuş, niye zorunlu ilk varlık tek tanrı olsun?

Maddenin bizi en fazla bigbang e kadar götürmesi bile maddenın herseye cevap olmadıgına yetiyor oldugunu gösterir.

Zorunlu ilk varlık BILINCLI olmalı(tasarım ve anlam delili).....

Tek yaratıcı mantıgın taa kendısıdr...Aksı takdırde düzenden bahsetmek nasıl mumkun olabılırdı kı...

İki farklı bılınc elbette çelişebilirdi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncesi olmayan, bir bezelye kadar olan bir şey patlıyor ve neticesin de sen ,renkler, tadlar, güneş,merhamet, sevgi vs vs vs vs oluşuyor......

Tesaduf mu?

O bezelyeyi nereden buldu tanrı? Onu nasıl yarattı?

Tahtına kurulmuş sular üstünde yüzerken denizdeki bir istiridyenin içinde mi buldu onu?

Kurcalarken mi patladı? Patlama sırasında da öldü mü yoksa?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakikaten, bu su nereden geldi?

orda ki ''su''saydam bir şey manasına da gelir...

Yani anladıgımz manada ki su değilde saydam yapıda kı bir sıvı.

Yanı yaratılışın en başlangıcında ki ilk madde olarak algılayabılırız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncesi olmayan, bir bezelye kadar olan bir şey patlıyor ve neticesin de sen ,renkler, tadlar, güneş,merhamet, sevgi vs vs vs vs oluşuyor......

Tesaduf mu?

şimdi ol deyince olmak gibi birşey yok o zaman :)

bu bezelye nerden geldi.

yoktan mı var oldu.

tarihinde equus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O bezelyeyi nereden buldu tanrı? Onu nasıl yarattı?

Tahtına kurulmuş sular üstünde yüzerken denizdeki bir istiridyenin içinde mi buldu onu?

Kurcalarken mi patladı? Patlama sırasında da öldü mü yoksa?

Cok seviyesizsin...

Cevaplamaya gerek yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş

şimdi ol deyince olmak gibi birşey yok o zaman :)

bu bezelye nerden geldi.

yoktan mı var oldu.

öncesi yok diyoruz ya...

MAdde yok-zaman yok- uzay yok- kanunlar yok....

Ol dıyınce olmaya güzel bir örnek aslında...

Senin karakterinin daha önce olmadıgı o karaktterinde ol dıyınce olmaya güzel bir örnek oldugu gibi..

tarihinde doctorr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

orda ki ''su''saydam bir şey manasına da gelir...

Yani anladıgımz manada ki su değilde saydam yapıda kı bir sıvı.

Yanı yaratılışın en başlangıcında ki ilk madde olarak algılayabılırız...

O ilk madde de tanrı ile birlikte mi vardı? Mesala tanrının üzerine oturduğu bir tahtın parçası.

Tanrı tırnağı ile tahtını kucalarken kopan parçayı atmayayım yazık, bari insan yapayım da bana tapınsın mı dedi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maddenin bizi en fazla bigbang e kadar götürmesi bile maddenın herseye cevap olmadıgına yetiyor oldugunu gösterir.

Zorunlu ilk varlık BILINCLI olmalı(tasarım ve anlam delili).....

Tek yaratıcı mantıgın taa kendısıdr...Aksı takdırde düzenden bahsetmek nasıl mumkun olabılırdı kı...

İki farklı bılınc elbette çelişebilirdi...

bilinçli olmak zorunda değil madde de pek ala yapar.

şimdi güneş işle ay birbirine çarpmıyor diye bunlar bilinçli mi demeliyiz?

bunlarda ne kadar bilinç varsa senin ilk zorunlu varlıkta da o kadar bilinç vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O ilk madde de tanrı ile birlikte mi vardı? Mesala tanrının üzerine oturduğu bir tahtın parçası.

Tanrı tırnağı ile tahtını kucalarken kopan parçayı atmayayım yazık, bari insan yapayım da bana tapınsın mı dedi?

Tahtın üzrinde oturma vs bunlar ile ilgili bu başlıkta uzun iletiler yazdım...

Zamnının izafiliği ve arş konusu hakkında...

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilinçli olmak zorunda değil madde de pek ala yapar.

şimdi güneş işle ay birbirine çarpmıyor diye bunlar bilinçli mi demeliyiz?

bunlarda ne kadar bilinç varsa senin ilk zorunlu varlıkta da o kadar bilinç vardır.

equus sacmaladıgının farkında mısın?

tarihinde doctorr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...