Jump to content

TANRI veya YANILGISI


Recommended Posts

Hayır modifikasyonla alakası yok benim dediklerimin. Modifikasyonlar sonraki nesillere aktarılmayan, bireysel değişimlerdir ve evrimle alakası yoktur.

Evrim genlerdeki değişimleri ele aldığı için Çuha çiçeği bizi bağlamaz. Bir zencinin çocuğu zenci doğar, beyazın çocuğu beyaz doğar.

Çünkü beyazların sahip olduğu ''gen farklıdır''. 30 000 yıl önce MCR1 geninde mutasyonlar olmuş ve beyazlar seçilmiştir.

Evrimde gen değişimi sadece mutasyonla olur. Mutasyon sürekli taze gen katar. Bazı mutasyonlar zararlı mutasyondur.

Zararlı mutasyona sahip olan birey hemen eleneceği için bu özelliği sonraki nesillere aktaramaz, diğerleri yayılır.

Discovery11 :). Merak etme ben periyodik aralıklarla bütün Harun Yahya sitelerini turluyorum zaten, oradaki argümanlar beni kesmez.:D

Kardeşim siz Nuh tufanına inanıyorsanız, kutup ayıları ve boz ayıların ortak atadan gelip sonradan ayrıldığını mecburen kabul edeceksiniz.

ben HY'yi referans olarak almıyorum. bu kavramları da ordan getirmedim.

gördüğümüz gibi gen değişimleri sadece mutasyonlarla olmuyor. ayrıca mutasyona yüklenen anlamları kabul etmiyorum. mesela kanser hücrelerinin doğal seleksiyondaki rolleri nedir?

ilginç olan ne biliyormusun insan ırkları zaten Hz.Adem'i destekliyor. yani evrimle bağlantısı yok. Çünkü genlerdeki değişim ilahi kanunlara göre gerçekleşiyor. ve "insan" ırkları aynı bizim gibi 2 eli 2 gözü olan insanlara ait. yani renk pigmentini kontrol eden genlerin değişmesi gayet normal ve bunların sonucunda farklı renkte,farklı ırkta,farklı saç göz saç vs rangine sahip "insanlar" oluşmuştur. başka bir canlı türü oluşuyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 2,4k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bilim varlikla da inancla da ugrasmaz. Fenomen olarak algiladigi kendisine yansi ve gozlem verenin gozlemini teoriye tasir, teorisini test eder, olgu haline getirir ve bu olgu yanlislanabilene kadar da gecerlidir.

Iste bu yuzzden bilimin bilimselliginde, kesinlik, mutlaklik, sabit, degismez ve suphe yoktur. Sadece olgunun gecerliligi ve yanlislanabilirligi vardir.

O yuzden bilim bilimsel olarak, doga adi verilen algiyi ve gozlemini ortaya koyar; kendisini degil. Doga fenomeninin kendisinin mutlak, kesin v.s. olarak ortaya koyumu metafizigin ontolojisinin ideolojik ve inancsal dogru tartismasidir. Bu tartismada bilim bilimsel olarak bulunmaz. Cunku bilim bilimsel olarak var, ol ve inandan degil; bil den yola cikar.

ben Doğa denilen şeyin tamamen soyut ve hayal ürünü olduğunu savumuyorum.

yani "bitkiler niye fotosentez yapar" dersek, siz doğa öyle istedi demeye getiriyorsunuz.

doğal seleksiyon denilen şey de aynı mantığa sahip. doğa kendi içerisinde seçilim yapma gereği mi duyuyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben HY'yi referans olarak almıyorum. bu kavramları da ordan getirmedim.

gördüğümüz gibi gen değişimleri sadece mutasyonlarla olmuyor. ayrıca mutasyona yüklenen anlamları kabul etmiyorum. mesela kanser hücrelerinin doğal seleksiyondaki rolleri nedir?

ilginç olan ne biliyormusun insan ırkları zaten Hz.Adem'i destekliyor. yani evrimle bağlantısı yok. Çünkü genlerdeki değişim ilahi kanunlara göre gerçekleşiyor. ve "insan" ırkları aynı bizim gibi 2 eli 2 gözü olan insanlara ait. yani renk pigmentini kontrol eden genlerin değişmesi gayet normal ve bunların sonucunda farklı renkte,farklı ırkta,farklı saç göz saç vs rangine sahip "insanlar" oluşmuştur. başka bir canlı türü oluşuyor mu?

Konu nereden nereye geldi? Kanser hücrelerinin evrime etkisi yoktur neden mi?

Çünkü sadece üreme hücrelerinde olan mutasyonlar sonraki nesillere aktarılır.

Vücuttaki kanserler sonraki nesle geçmez. Bu değişimler kalıntsal değildir.

Gen nükleotid dizisidir. Bundaki bütün değişimlere mutasyon denir.

Şu anda renk pigmet genindeki mutasyonların ''tür içi olmak şartıyla'' farklar yarattığını kabul ediyorsun.

Şu var: Bütün değişimler değil, ''sonraki nesillere aktarılan'' tüm değişimler mutasyonla oluyor.

Genler sürekli değişiyor. Bu değişimin sebebi DNA polimerazın hata yapması, ilahi değil yani.

Her insanda ortalama 3.2 gen değişiyor nesilden nesile. Bunların bazıları ortama göre seçiliyor.

Kutuba giden siyah ayıların birinde beyaz pigment yapan bir mutasyon olsa hemen yayılıyor.

23.000 genimiz var. Birkaç tanesi değişe değişe milyonlarca yılda çoğu değişiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

EVRİM KONUSUNUN KAPATILMASINI RICA EDIYORUM...

Yaratıcının varlıgı-yokluguyla ilgili başlık burası...

Evrımın şu şu şu maddelerınden dolayı yok dıyıp tartısmaya devam edılebilir...

Evrım yaratıcının varlıgı yokluguyla ılgılenmez o var oluşu acıklamaya calısır dıyorsanız o zman tartısmaaya gerek yok bu başlıkta..

sevgiler..

(DOGA,YASALARI,DOĞAL SELEKSİYON İLE İLGİLİ BASLIKTA TARTISILACAKTIR)

Link to post
Sitelerde Paylaş

TARTISMAYA KALDIGIMIZ YERDEN DEVAM EDELIM

Pharmacist,

Sürekli tek ve aynı şeyi söylüyorsun: "bunca şey kendiliğinden olamaz, bir sahibi/yaratanı var."

Saat ve saatçi, iğne ve onu yapan, ressam ve resim örnekleri ne bilinenleri. Sen de arabanın daha kompleks bir üretim olduğunu düşünmüş, onu örneklemişsin.

İyi de, bunlar zaten insanın üretimi/yaratımı sonucu ortaya çıkmış.. Onları bile bir yapan varsa, evren neden kendiliğinden olsun diyorsun.

Ben de diyorum ki, neden olmasın? Hatta diyorum ki evet, tümü kendiliğinden olmuş ve bunda bir tuhaflık yok.

Tuhaflık, her türlü doğal fenomene, maddeye, olguya, sürece vs vs.. kendinizce anlamlar yükleyip de sonra yetersiz bulmanızda.

Eğer tüm bu olan biteni yaratan ve ortaya koyan bir bilinç var ise, bize onu göstermek ve kanıtlamak zorundasınız. Hepiniz bunu yapmak zorundasınız. Çünkü eldeki veriler böyle bir şeyin olmadığını gösteriyor. Bugüne dek tek bir kimyasal formülde veya fizik yasasında ve biyoloji açıklamalarında "Tanrı" adlı bir fonksiyona rastlamadım ben.

İşte bu durumda da Tanrı, tıplı iğne, resim, saat ve senin araba gibi, insanın ürettiği bir "şey" oluyor. Fikir, fantezi, fenomen, inanç... adına ne dersen de..

O bilinç sahibi yaratıcının varlığı kanıtlamadıkça, söylediğin hiçbir şeyi temellendirmiş olmazsın. Bunu bil.

Kendini ikna edebilirsin, "benim aklım almıyor, bana mantıklı gelmiyor" diyerek öznel düşünce ve hislerini kendine temel alabilirsin ama bu sadece seni bağlar.

Said Nursi hakkındaki düşüncelerin de seni bağlar ama o adam bir delidir ve yararlanılacak biri değildir.

Radyonun, içindeki melekler sayesinde çalıştığını söyleyen bir kaçık. Kadın düşmanı bir akıl hastası.

Böyle birinin nesinden faydalanılır...

IFEELGOOD

Benim son iletimde temellendirebildigim BİLİNCİN olmadıgını yoksaymak kendinizin ve everinin olmadıgını yok saymak demektir...

Biz insanın DNA sindan Evrenın fizik kurallarının ince hesaplarından yola cıkarak BİLİNCİ bulduk...AKSİ İDDAYI NEYLE TEMELLENDIRIYORSUNUZ...tesadufen oluşabılıcek ultrakomplex örnekler mevcut mu?

Sadece proteinleri göz ününe alsanız tek birtanesinin tesadufen oluşması ve aynısından milyarlarca bulunması için dünyanın ömrü yetmez...

Yine diyorum moleküler düzeye inmeyince o muhteşem yapıları anlamak mümkün degil...

Şimdi asıl BİLİM ispat etsede inansak kandırmacasına gelelim...

Evrensel insanın(bilimsel felsefe imzalı üye) bu başlıkta yazmış oldugu bilim tarifine göre BİLİM YANLIŞLANABİLİRLİĞE DAYANIR...Bunuda en kucuk yapı tası atom diyen bilimin sonradan alt parcacıklar bulup bunu yanlışlamasıyla örneklendirebiliriz...

Bilim ölçü ve gözleme dayanır...

ŞİMDİ BİLİM BUYSA BİLİMDEN YARATICININ İSPATINI İSTEMEK NE KADAR DOGRU...

Çünkü yanlışlanabilirliğe acık oldugundan pek tabıkı inkar mümkündür yine de:)

Ölçü ve gözlem için yaratıcıya bi sınır çizildiğinden o YARATICI OLAMAZ zaten...

İŞTE BU YÜZDEN HER SEFERINDE BİLİM ŞUAN Kİ KURALLARI GEREGI YARATICININ VARLIGIYLA YOKLUGUYLA İLGİLENMEZ DİYORUZ...

Bilim maddeyi inceler somut veri ister bu da YARATICIYA AYKIRIDIR...(o maddeden ve zamandan münezzehtir,bunlara bagimlı olan zaten yaratıcı olamazdi ve bizler(canlılar evren) olmazdık...bizler var isek yaratıcı var ve o bizim cinsimizden degil,bizim bagımlı oldugumuz sebeplere bagımlı degıl)

Bilimin günün birinde yaratıcıyı ispat etmesini beklemek demek ki kurnazlık(ŞUAN Kİ BİLİM KURALLARINA GÖRE).Aksi halde geçmişte o ispatı göremeden inkar etmiş insanların durumunun tartışmaya açılacagı ve inkarlarının ceza olarak karşılık bulmaması gerektıgı üzerine hemfikir olunacaktı....

Peki ala yaratıcıyı bulmak için biz ne yaptık?

Evvela insan ve evrenden örnek verıp BİLİNCİ ispat ettik...

Bunu mantık net bi şekılde onayladı..

Bunun yetersiz olacagından yola cıkarak hislerle konuyu pekiştirdik...Çünkü hisler BİLİMİN ULAŞAMAYACAGI HATTA ORALI BİLE OLMADIGI YERLERE bizleri götürebiliyo...Hayatın anlamını da burdan anladık...

AKIL İLE KURALLARIN KAOSTAN CIKAMAYACAGINI HİSLER İLE ANLAMIN ANLAMSIZLIKTAN CIKAMAYACAGINI pektabiki biliyoruz...

Peki bu fikrimizin karşısında durabilen en saglam fkir hangisiydi?

Evreni ezeli ve ebedi sanmak.(herşey kurallarıyla hep vardı demek).Aksi halde bi başlangıcı varsa BİLİNCİ inkar etmek imkansizdı..

Termodinamıgın ikinci KANUNU olan ENTROPİ ile düzensizliğin arttığı ve bunun sonucuda evrenın bir SONA dogru gittiğini anladık...

Sonsuz zamanı göz önüne alırsak düzensizliğe giden bi yapının SONSUZDAN BERİ VAR OLAMAYACAGINI bilip başlangıcının da oldugunu anladık...

BING BANG diye genel kabul gören teorilerle bu desteklendi..

Şimdi artık karşımızda BİLİNCİ inkar etmek için bir secenek mevcut degil..

o zaman size şu soruyu tekrar sorayım

Cocugunuzu kucagınıza alıp gözlerının içine bakınca yaşamış oldugunuz o annelık hislerini...

En sevdıgnız mekanlarda mesela denızın dalgalarının sesını işitip güneşin batışını izlerken duymuş oldugunuz o hislerii..

Anne babanızı uzun müddet görmeyınce kalbınızde onlara karsı olusan o yogun hisleri..

Eşinizin size sevdıgınız süprizleri yaptıgında duymuş oldugunuz o hislerii...

ve buna benzer tüm hislerin BIGBANGin size HEDİYESİ oldgunu mu düşünüyorsunuz...

Aynı şekilde Fiziği NEWTONA ,notaları BACH a,renkleri REMBRANDT a mı hediye etmiş...

Yoksa

Akıl ile saptanan BİLİNCİ hislerle saptanan ANLAMI temellendirebilecek misiniz?

Demek ki akıl artı his lazım ki parcaları birleştirebilelim...

Son olarak varlıgını kendı varlıgımıza bakarak bulmak neden mümkün onu da biraz acayım...

Hani hep derler bir vagonu önünde ki çeker onu önünde ki vagon en son bi lokomotıfe kadar gider ve onu kim ceker diye sorulmaz..cunku ONUN HAREKETI KENDINDENDIR..Diger vagonların hareketıne sebep olmuştur..

Vagon hareketinin önündekinden kaynakladıgını görsede ona mal etmez çünküü o onu yapamaz...önündeki vagon da onun aynısdır sonuc olarak..

Öünündekinin önündekine de bagyalamaz cünkü oda kendiliğinden hareket edemez...

Bu sonsuza kadar gitse hep vagonlar ortda olsa Bİ HAREKETTEN bahsetmek mümkün değildir...

İşte vagonun eger hareket varsa en son bir yere dayanır ve onun HAREKETİ KENDINDENDIR demesiyle aynı mantık....

Varlıgımzı bı varlıga borcluyuz onun varlıgı kendındendir...

Aksı halde varlıgımız olmamıs olacaktı...madem varız o zaman varlıgı kendınden olan Yaratıcı var...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>>Benim son iletimde temellendirebildigim BİLİNCİN olmadıgını yoksaymak kendinizin ve everinin olmadıgını yok saymak demektir...

Yahu anlatamıyor muyum bilmiyorum ki?

Sen bir şeyi temellendirmiş değilsin. Sürekli aynı şeyin etrafından dönüp duruyoruz.

Ben, varolan her şeyin, istisnasız her şeyin madde olduğunu söylüyor ve maddeyle açıklıyorum. Sen ise "ama maddeyi de bir yaratan vardır, olmak zorundadır" diyorsun özetle.

Hiçbir şeyin kendiliğinden olmayacağını, hepsinin oluşmasını sağlayan doğaüstü bir "Bilinçli yaratıcı" olduğunu söylüyorsun.

Uzun uzun ve tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Bütün söylediğin bu.

Ben de diyorum ki, yok öyle bir bilinçli yaratıcı falan. Her şey kendiliğinden oldu. Bütün bilimsel deliller de zaten böyle olduğunu gösteriyor.

Tanrı dediğiniz şey de size göre bilimin araştırma alanına dahil değil, üstelik bilime güvenilmez çünkü yanlışlanabilirlik ilkesi var onda.

Yani sen ve senin gibi düşünenler bilimin güvenilir olmasını sağlayan bu ilkeyi, ne idüğü belirsiz Tanrı iddiasını destekleyebilmek için çarpıtıyorsunuz.

Yaratıcı varsa göstereceksiniz, biz de inanacağız. Tanrı'yı bilimsel olarak kanıtlamanızı istemek bir "uyanıklık" değil, doğru ve haklı bir yaklaşım.

Bizim referansımız bilim çünkü.

Yok eğer Tanrı bilimsel yöntemlerle kanıtlanamayacak bir şeyse, her canı isteyenin istediği gibi yorumladığı ve işine geldiği gibi tanımladığı bir şeyse, evrenin dışında/ötesinde, bilinmeyen bir alemde vs. ise, bizden inanmamızı beklemeyecek, rabbit'inizle mutlu mesut yaşayacaksınız.

Ve sen Pharmacist,

Ne tür bir yaratıcıya inandığını açıklamıyorsun. Sürekli başka başka tanımlarla karşımıza çıkıyorsun. Tanrı'nı tanımla önce, neye inandığını belirt.

Bir İslam'ın Allah'ından dem vurup ayetlerle Tanrı kanıtlıyorsun, bir evrimden bahsediyorsun, bir tanımsız Tanrı'lara uzanıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>>Benim son iletimde temellendirebildigim BİLİNCİN olmadıgını yoksaymak kendinizin ve everinin olmadıgını yok saymak demektir...

Yahu anlatamıyor muyum bilmiyorum ki?

Sen bir şeyi temellendirmiş değilsin. Sürekli aynı şeyin etrafından dönüp duruyoruz.

Ben, varolan her şeyin, istisnasız her şeyin madde olduğunu söylüyor ve maddeyle açıklıyorum. Sen ise "ama maddeyi de bir yaratan vardır, olmak zorundadır" diyorsun özetle.

Hiçbir şeyin kendiliğinden olmayacağını, hepsinin oluşmasını sağlayan doğaüstü bir "Bilinçli yaratıcı" olduğunu söylüyorsun.

Uzun uzun ve tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Bütün söylediğin bu.

Ben de diyorum ki, yok öyle bir bilinçli yaratıcı falan. Her şey kendiliğinden oldu. Bütün bilimsel deliller de zaten böyle olduğunu gösteriyor.

Tanrı dediğiniz şey de size göre bilimin araştırma alanına dahil değil, üstelik bilime güvenilmez çünkü yanlışlanabilirlik ilkesi var onda.

Yani sen ve senin gibi düşünenler bilimin güvenilir olmasını sağlayan bu ilkeyi, ne idüğü belirsiz Tanrı iddiasını destekleyebilmek için çarpıtıyorsunuz.

Yaratıcı varsa göstereceksiniz, biz de inanacağız. Tanrı'yı bilimsel olarak kanıtlamanızı istemek bir "uyanıklık" değil, doğru ve haklı bir yaklaşım.

Bizim referansımız bilim çünkü.

Yok eğer Tanrı bilimsel yöntemlerle kanıtlanamayacak bir şeyse, her canı isteyenin istediği gibi yorumladığı ve işine geldiği gibi tanımladığı bir şeyse, evrenin dışında/ötesinde, bilinmeyen bir alemde vs. ise, bizden inanmamızı beklemeyecek, rabbit'inizle mutlu mesut yaşayacaksınız.

Ve sen Pharmacist,

Ne tür bir yaratıcıya inandığını açıklamıyorsun. Sürekli başka başka tanımlarla karşımıza çıkıyorsun. Tanrı'nı tanımla önce, neye inandığını belirt.

Bir İslam'ın Allah'ından dem vurup ayetlerle Tanrı kanıtlıyorsun, bir evrimden bahsediyorsun, bir tanımsız Tanrı'lara uzanıyorsun.

Referansınız bilimse işiniz çok zor. çünkü sabit değil. fikirleriniz nasıl sabit olacak bu durumda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben Doğa denilen şeyin tamamen soyut ve hayal ürünü olduğunu savumuyorum.

yani "bitkiler niye fotosentez yapar" dersek, siz doğa öyle istedi demeye getiriyorsunuz.

doğal seleksiyon denilen şey de aynı mantığa sahip. doğa kendi içerisinde seçilim yapma gereği mi duyuyor?

Hayir ben oyle "demeye getirmiyorum." "Insanoglu bu cumleyi gozlemi ile ortaya koyuyor", diyorum.

Doga bir sey yapmiyor. Dogayi gozlemleyen insanoglu kendi algisi ile bu bilgilere ulasiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İfeelgood un annelik hislerinin güçlü olması dolayısıyla yola annelikten çıkması çok doğalk bir durum. Çünkü Çocuğunun en yanında olması gereken bir zamanda bir ölüm tehlikesi yaşamış. Tekrar çocuğunun yanında olma hissi onu mutlu etmiş. Annelik bağı güçlü bir bağdır. ama bundan yola çıkarak yine bir yaratıcı varlığına ya da yokluğuna varamayız. Çünkü bu içgüdüler yeryüzünde yaşayan tüm canlılarda var. Bununda nerobiyolojisi elbette olacaktır. Bu çok inandırıcı ve güzel bir konudur eminim.

Ama yaratıcı kendisini ona öyle pat diye göstermez... Onu tekamül ettirir... Ona bir kaza geçirtir... Bebeğini hatırlatır... Bütün ihtişamını bebeğin güzelliğinin içine gizler... Ona bebeğin gözlerinden bakar... Anneliği sorgulatır... Anneliğin sırlarını öğretir... Burada tartışmaların içine sokar... Kendini bize anlattırır... O zaten onun hep yanındadır... Onu seviyordur... Zaten bugüne kadar, onu ne kadar üzdüyse ve sevindirdiyse onu sevdiği için yapmıştır... Çünkü Onda asla gerileme yoktur... Sen kötü şeyler yaşasan da, gerilediğini düşünsende aslında, ilerliyor güçleniyorsundur... O tüm bunları yaparken, ona kendini ıspatlama ihtiyacını duymaz. Zaten onu öyle düşündüren ve onu ateist yapanda kendisi değil midir. İsterse, yarattığı bütün herşeyin içinde kendini gizleyemez mi ?

Yobazların söylediği zırvalıkları unutun... Onlar sizi korku boyutunda eğitmek isterler... Oysa Yaratıcı sevgidir... karşılıksız sevgi...

Ben dramatik bir şeyden bahsetmedim orada. Pharmacist neden inanmadığımı sorguluyordu ve konu, Tanrı'ya sığınmak, onu hatırlamak, bu inanca ihtiyaç duymak vs. bağlamında konuşuldu ya da ben ondan bahsetmek istedim ve geçirdiğim kazayı hatırladım.

Bu forumda Tanrı inanırları "Ateistler ölümle burun buruna gelse hemen Allah'a sığınacaklar" der dururlar, bu konu çok konuşulur. Hakikaten buna inanıyor olmalılar.

Ben sadece bu duruma bir örnek vermek için anlatmıştım kazayı. Yoksa sıradan bir olaydır, milyarlarca insan trafik kazası geçirmiş ve ölmemiştir bugüne kadar.

Bana o kazayı geçirten de Allah falan değil, kırmızı ışıkta durması gerektiğini öğrenememiş bir geri zekalıdır. İlahiyatta da hoca olan ve bana "beni dava etme" diyen bu vatandaş, bana çarptıktan sonra kaçmış, yüz metre ileriden öldüm mü acaba diye beklemiş bir dini bütündür.

Bak sen şu Allah'ın işine...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve sen Pharmacist,

Ne tür bir yaratıcıya inandığını açıklamıyorsun. Sürekli başka başka tanımlarla karşımıza çıkıyorsun. Tanrı'nı tanımla önce, neye inandığını belirt.

Bir İslam'ın Allah'ından dem vurup ayetlerle Tanrı kanıtlıyorsun, bir evrimden bahsediyorsun, bir tanımsız Tanrı'lara uzanıyorsun.

Ateistlere ölünce ne olacak adlı başlıkta ilk günlerımde TheQuestioningman e kafamda kı yaratıcıyı karsılayan islamda ki ALLAH oldu dedım...

Zaten baslıgımızın adı ve baslangıc iletilerı de gösterıyor kı YARATICI kavramını tartısıyoruz...

Peki neden deist degılde islamda ki ALLAH a yöneldin ve onunla ilgili okuyon dersen onu da cevaplıyayım.

Ben yaratıcının yukarıda saydıgım nedenlerden dolayı olduguna inanıyorum ama eksık bırseyler vardı tabı..

Neden kendısınden bahsetmesın kı? Ben onu tam olarak bulabılır mıydım kı?Amacı neydı?vs vs gibi sorularımın karşılık bulacagı bi arayışım oldu...Ve şuan halen okumaktayım ve hergeccen gün cevap buluyorum...Aklımda kı yaratıcı kavramını karısılıyor...

evvela akıl his kuran üçlüsü bütünsel olarak cevap vermeye başladı bana...

Bu benim görüşüm sizlerin de bu konu hakkında ki yorumunuzu merak ettım...Acaba benım gözden kacırdgım birseyler var mı diye..

Siz de biliyorsunuz ki burda kimse kimsenin görüşünü değiştirme cabasında değil...

Yaratıcıyı tartıştık...

Tartısmamın sonucu olarak KENDI KENDINE OLABILIR cevabını vermenız benım için yetii...

Vakit ayırdgınız için size teşekkür ediyorum...

tarihinde pharmacist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayir ben oyle "demeye getirmiyorum." "Insanoglu bu cumleyi gozlemi ile ortaya koyuyor", diyorum.

Doga bir sey yapmiyor. Dogayi gozlemleyen insanoglu kendi algisi ile bu bilgilere ulasiyor.

tamam herşey tabiki gözleme dayanıyor. ancak sorular aynı kapıya çıkıyor, yani "doğa ana" denilen bir kavram dolaşıyor ortalıkta.

mesela şuan baharı yaşıyoruz. peki bu bitkiler neden her sene aynı mevsimde tekrar canlanıyor? bunu kontrol eden "güç" Allah(c.c.) değilse nedir? bunun yanıtı sizde olmalı.

tarihinde kulakulluketmem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

tamam herşey tabiki gözleme dayanıyor. ancak sorular aynı kapıya çıkıyor, yani "doğa ana" denilen bir kavram dolaşıyor ortalıkta.

mesela şuan baharı yaşıyoruz. peki bu bitkiler neden her sene aynı mevsimde tekrar canlanıyor? bunu kontrol eden "güç" Allah(c.c.) değilse nedir? bunun yanıtı sizde olmalı.

Bunun bilimsel aciklamasi var. Ayrica "tekrardanb canlanma" soz konusu degil. Omevsimde dogal sartlar ve ortam daha uygun oldugu icin. Ayrica her mevsim "canlanan" bitkiler var. Cunku dogada mustakil var olan varlik ne olursa olsun, surekli degisim, donusum, baskalasim ve olusum icinde. Ortada bir "guc" yok, daimilik var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Referansınız bilimse işiniz çok zor. çünkü sabit değil. fikirleriniz nasıl sabit olacak bu durumda.

Ne demek sabit değil? Dünyanın döndüğü mü yanlışlandı? İnsanın evrildiği gerçeği mi yanlışlandı? Yerçekimi mi yanlışlandı?

Siz yanlışlanabilirlik ilkesini kullanmaya kalkıyorsunuz.

Bu ilke bilimsel kuramlar için sözkonusundur. Kuramlar, onlarca, hatta yüzlerce destekleyici faktörü, bilimsel kanunları da içerir. O faktörlerin hepsi defalarca sınanır ve yöntemler elbette bilimseldir.

İşte onların içinden sadece bir tanesi bile bir hata, eksik ya da yanlış tespit edildiğinde, o teori derhal düzeltilir ya da terkedilir.

Bunu önce bir anlayın, ondan sonra bilimle dalga geçme cüreti gösterirsiniz.

1400 sene evvel yazılmış çöl kurallarını tartışmasız kabul eden adamlar, bilime güvenmeyecek, yanlışlanabiliyor diye oturup da dalga geçecek..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistlere ölünce ne olacak adlı başlıkta ilk günlerımde TheQuestioningman e kafamda kı yaratıcıyı karsılayan islamda ki ALLAH oldu dedım...

Zaten baslıgımızın adı ve baslangıc iletilerı de gösterıyor kı YARATICI kavramını tartısıyoruz...

Peki neden deist degılde islamda ki ALLAH a yöneldin ve onunla ilgili okuyon dersen onu da cevaplıyayım.

Ben yaratıcının yukarıda saydıgım nedenlerden dolayı olduguna inanıyorum ama eksık bırseyler vardı tabı..

Neden kendısınden bahsetmesın kı? Ben onu tam olarak bulabılır mıydım kı?Amacı neydı?vs vs gibi sorularımın karşılık bulacagı bi arayışım oldu...Ve şuan halen okumaktayım ve hergeccen gün cevap buluyorum...Aklımda kı yaratıcı kavramını karısılıyor...

evvela akıl his kuran üçlüsü bütünsel olarak cevap vermeye başladı bana...

Bu benim görüşüm sizlerin de bu konu hakkında ki yorumunuzu merak ettım...Acaba benım gözden kacırdgım birseyler var mı diye..

Siz de biliyorsunuz ki burda kimse kimsenin görüşünü değiştirme cabasında değil...

Yaratıcıyı tartıştık...

Tartısmamın sonucu olarak KENDI KENDINE OLABILIR cevabını vermenız benım için yetii...

Vakit ayırdgınız için size teşekkür ediyorum...

Hayır, ben sadece neyi tartıştığımı bilmek istiyorum. Bir o yaratıcı, bir bu yaratıcı derken her şey birbirine karışıyor. Tanımsız bir Tanrı'dan bahsederken birden İslam'ın Allah'ı çıkıyor karşıma, sonra tekrar bir diğerine geçiyoruz vs vs..

>>>evvela akıl his kuran üçlüsü bütünsel olarak cevap vermeye başladı bana..

E iyi o zaman. Hayırlı uğurlu olsun. Garip bir şekilde bizleri, senin hangi Tanrı'ya inanmana karar vereceğini sağlayacak veya onu bulmana yardımcı olacak insanlar olarak görmen saçma.

Geldiğinden beri tutturmuşsun, anlamaya çalışıyorum, öğrenmeye çalışıyorum, sorguluyorum vs vs vs...

Yok işte böyle bir niyetin. Sana en başında da söylediğim gibi sen zaten sımsıkı müslümansın. Allah inancını daha da sağlama alabilmek için bu çetin yere gelmişsin sen.

Üzüldüğüm tek şey var, bilimin güvenilmez olduğunu Allah'ı kanıtlamak için söyleyen sen, tıp okuyorsun ve insan tedavi edeceksin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben, pharmacist'e asagidaki sorulari sormustum, henuz bir yanit alamadim. Once bir yanit versin de, "neyin tartisildigi" o zaman ogrenilir.

Yaraticidan ne algiliyorsun?

Yaraticinin "kabulu" nden ne algiliyorsun?

Yaraticinin yaratani kisir dongusune nasil bakiyorsun?

"Yaratmak ve yaratilmak" kime/neye goredir?

"Yaratis ve yaratilis" farki nedir?

Bir "yartatici" ya anlam ve icerigi kim verir?

Istersen bu sorulara yanit vererek basliyabilirsin. Benim yanitlarim da senin yanitlarina yonelik olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üzüldüğüm tek şey var, bilimin güvenilmez olduğunu Allah'ı kanıtlamak için söyleyen sen, tıp okuyorsun ve insan tedavi edeceksin...

ateist olsaydım en kaliteli doktor ben olcaktım di mi...

Bu düşünce sizi ne kadarda dogruluyo en başından söyleseydiniz ya...tartışmaya ne gerek vardı...

ya benım gıbı düşüncen yada meslegının ne sana ne de insanlara bi faydası yoka getirdiniz işi...

Bu forumda tesitlere inancları hakkında en belaltı yorumlar yapılıyo...

buna ses cıkarmayarak içten gurur duydugunuzu anlamıyor degılım...

daha bu baslıkta yavsak cahil vsvs denılınce sessız kalmanızda bunun ispatı oldu...

siz sizden olmayana tahammül edemıyorsunuz burda kendını ve meslegını sorgulaması gereken sizsiniz..

Bilimin yanlışlanabilirliğe dayndıgı zaten bilimin kuralı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ateist olsaydım en kaliteli doktor ben olcaktım di mi...

Bu düşünce sizi ne kadarda dogruluyo en başından söyleseydiniz ya...tartışmaya ne gerek vardı...

ya benım gıbı düşüncen yada meslegının ne sana ne de insanlara bi faydası yoka getirdiniz işi...

Bu forumda tesitlere inancları hakkında en belaltı yorumlar yapılıyo...

buna ses cıkarmayarak içten gurur duydugunuzu anlamıyor degılım...

daha bu baslıkta yavsak cahil vsvs denılınce sessız kalmanızda bunun ispatı oldu...

siz sizden olmayana tahammül edemıyorsunuz burda kendını ve meslegını sorgulaması gereken sizsiniz..

Bilimin yanlışlanabilirliğe dayndıgı zaten bilimin kuralı...

bu işler böyle maalesef

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...