Jump to content

KURANDAKİ BU BÜYÜK HATA NEDEN GİZLENMEYE ÇALIŞILMAKTADIR.


Recommended Posts

Aslında bu yeni bir başlık konusu olur bence.

ATEİSTLER GUSÜL ABDESTİ ALIRLAR MI?

Ben aldıklarını iddia ediyorum. Özellikle müslümanlıktan ateistliğe geçenler için. Çünkü gusülün verdiği huzura alıştıkları için almadıkları zaman huzursuz oluyorlardır diye düşünüyorum.

Şimdi bunu okuyan ateistler, tabiî ki yok öyle bir şey. Yüzümü dahi yıkamadan işe gidiyorum, hiç de huzursuz falan olmuyorum diyeceklerdir

Yıllardır müslümandım. Sadece ramazanda oruç tutan cinsten. Onun dışında hiçbir zaman gusül abdesti almadım. Hiç de huzursuz falan değildim. Bir insan eğer kendini gusül alınca rahatlamaya alıştırmışsa, alışmış kudurmuştan beterdir misali o alışkanlığını sürdürür. Ben müslüman olduğum halde gusül abdesti almıyordum ve rahattım, sıkıntı yoktu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 144
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Daha önce ayetleri hadisleri astık, hatta bir sayfa dolusu Peygamber Efendimizin (SAS) kıldığı namazı anlattık. Namaza daha başlamadın mı sen? Hadi bir gusül abdest al güzelce de 2 rekat namaz kıl bakiim.

hadis dediğin saçma şeyleri sormuyoruz..

hadisler diyeni tevbeye davet etmek gerektiğini kurandan ayetlerle tekrar asarım...

kuran da olanları as..

bekliyorum..

ayet asmak yazmaktan daha kolay değil mi?

Kuranmeali.org dan kopyala as..

hadi..

bekliyoruz..

utanmadan yalan söylüyorsun...

Hadi as ayetleri..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Avustralyalı Ebubekir müslüman oluşunu, videodan izleyebilirsiniz...Türkçe altyazılı, ingilizce konuşmalı, çok eğlenceli,

onda diyor ki İlk gusül aldığımda müthiş bir rahatlık hissettiği söylüyor....

Evet ateistlikten müslümanlığa geçişte kalbindeki bütün yükün gittiği kendisinden dinleyebilirsiniz..

http://www.dailymotion.com/video/x8pgtd_musluman-olan-avustralyaly-gencin-h_lifestyle?fbc=303

Melekler Doğururmu?

Kuranda namazın nasıl kılınacağını belirten ayetleri asamayıp..namaz kılıyorsan seni tevbeye davet ediyorum...

Nuhun gemisinin eni ve boyu kaçtı?

Allahın Nuh tufanıyla öldürdüğü bebeklerin sayısı kaçtı?

Bu bebekler nasıl kötü olmuştuki Allahınız onları suyla boğdu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önce ayetleri hadisleri astık, hatta bir sayfa dolusu Peygamber Efendimizin (SAS) kıldığı namazı anlattık. Namaza daha başlamadın mı sen? Hadi bir gusül abdest al güzelce de 2 rekat namaz kıl bakiim.

Ben sana asayım ayetleri

İSLAMDA NAMAZ KILMAK YOKTUR.KURAN DA NAMAZA DAİR HİÇBİRŞEY YOKTUR.

Namaz kılmak İslam ın Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.

Namazın nasıl kılınacağı.Ne kadar kılınacağı.Ne zaman kılınacağına dair de ayet yoktur.

Hiç kimse buna dair kuran da bir şey bulamaz.Kendiniz meallerden araştırabilirsiniz.

Kuran da yazanları hadis kitaplarıyla yada başka bir şeyle anlatanlar Allaha ve kurana karşı gelmiş olmaktadırlar.Genel olarak böyle şeylerle çok karşılaşmaktayız. Günümüzde insanları siyasete uygun hareket ettirmek ve onları rahatça kullanabilmek için kuran dışında uygulamalar yapılmakta ve insanlar Dinden çıkarılmakta ve Allaha karşı gelmesi sağlanmaktadır.Bu konuda İslam ı ve kuranı bilmeyen insanlar mı suçlu yoksa din adına yetkili hareket edenler mi buna insanın kendisi karar verebilecektir.

Aşağıda zerdüşlerin kutsal kitabında namaz ibadeti nasıl yapılır anlatılıyor..Tam Muhammed den 1500 yıl önce yazılmış bir kutsal kitap.

“Zerdüşt namazına başlamadan önce kişi; ellerini, ayaklarını ve yüzünü yıkar, başa takke veya başörtüsü giyip, güneşe doğru dönerek Ashem, Yatha, Kemna Mazda için dua eder. Bu namaz da ne tesadüftür ki günde tam 5 vakittir! Güneşin doğuşundan öğlen 12:40’a kadar olan namaza Havan Geh, öğlen 12:40 ile 15:40 arasındakine Rapithavan Geh, 15:40 ile günbatımına kadarki namaza Ujiren Geh, günbatımından 24:40’a kadar süresi olan namaza Aiwisuthrem Geh denirken 24:40’dan güneşin doğuşuna kadar kılınması gereken namaza ise Ushahin Geh denir6.”

Kuran olmadan hadis ve açıklamalarla uygulanan din..islam değildir başka bir din olur.

Hadis ve açıklamalar..kuranı ve peygamberini ve islamı reddetmektir..

Neden? Nedeni ni Allah kuranda ayetlerde söylüyor.

En’am-114:Allah size Kitab’ı açıklanmış olarak indirmişken, ondan başka hakem mi isteyeceğim?Kendilerine kitap verdiklerimiz bilirler ki,o tamamıyla hak olarak, Rabbinden indirilmiştir, sakın şüphelenenlerden olma.

NUR SURESİ-46AYET"Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik."

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."

HUD SURESİ-14-AYET."Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz ve Rabbinizden mağfiret dileyesiniz diye ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir kitaptır"

Allah yapılmasını istediğim hiçbir şeyi eksik bırakmadım derken sen nasıl kuranda olmayan bir şeyi eksik diye şart koşarsın?

KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"

BAKARA SURESİ-99 AYET. "(Ey Muhammed!) Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Bu ayetlerden sonra hala kuran yeterli değildir.Kuranda olmayan şeyler için açıklama gereklidir. Kuran yeterli değil o nedenle hadisciler olmalı diye düşünürseniz. Kurana ve Allaha karşı gelmiş olursunuz. Yukarda ki ayetlerde Allah Başka bir açıklama gerekmez kurana uyun demektedir.

Namazın şekli yoktur.Bu yüzden Kuran dışındaki açıklamalar ile gösterilip kılınması gerektiğini söylediğiniz anda İslam Kitap ve Sizin Müslümanlığınız bitmiş demektir..

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir. Bu tamamen sahtekarlıktır. Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur.Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn. Abdullahabdal, Kuran'da bildiğimiz namazın olmaması kuvvetle muhtemeldir bence de. Kuran'da namaz olarak çevirdikleri sala kelimesini Ahzab 56. da namaz olarak çeviremiyorlar. Namaz olarak çevirseler Allah'ın, meleklerin, ve müslümanların peygambere doğru yönelerek yani peygamberi kıble olarak kabul ederek namaz kılmaları gerekecek. Allah'ın namaz kılması yani ibadet (kulluk, kölelik) etmesi Akla ve mantığa aykırı olduğu için Ahzab 56. daki yusallune kelimesini Peygamberi överler diye çeviriyor bazıları. Halbuki yusallune kelimesi Ali imran 39 da tekil olarak kullanılıyor ve namaz kılar diye çevriliyor. yusalli fil mihrab.

Tevbe 103 te ise -salli aleyhim- deniyor muhammede. Ve bunu da onlara dua et diye çeviriyorlar.

Ben sala kelimesinin dua, rahmet, istiğfar ve namaz'ın dışında bir anlama sahip olduğunu düşünüyorum. Hud 81- len yesılu ileyke. onlar sana ilişemeyecekler. Hakka 31- sümme lcehime salluhü. Sonra yakılan ateşi ona iliştirin dokundurun. Ra'd 20- ...yesılune ma emera llahü bihi en yusale. Allahın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler. Yani bence salat kelimesi Allahın birleşmelerini, dokunmalarını emrettiği iki şeyin birlikteliğini beraberliğini anlatıyor. ve bu birliktelik doğru yapılmalıdır. Çünki yukıymune ssalat deniyor. Bence kuran islamiyetin başlangıcından kısa bir süre sonra terkedildi unutuldu ve unutturuldu. Suriye ve ırak gibi yeni fethedilen bölgelerdeki insanlar kuranı mekke ve medinelilerden öğrenmek zorundaydılar. Fakat mekke ve medinelilerin içinde kafirler münafıklar da vardı ve islam tarihine göre (doğru kabul edersek eğer) kafirler ve münafıklar hasan ve hüseyini öldürerek ( Şura 23.) galip geldiler. Yani bu günkü müslümanlar kuranı ve islamı kafirlerden ve münafıklardan öğrendiler. Bence ibni teymiyye'nin değil ibni arabi'nin islam anlayışı doğrudur. Fakat ibni arabi'nin anlayışının doğru olması benim için kuran'ı doğru bir kitap yapmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn. Abdullahabdal, Kuran'da bildiğimiz namazın olmaması kuvvetle muhtemeldir bence de. Kuran'da namaz olarak çevirdikleri sala kelimesini Ahzab 56. da namaz olarak çeviremiyorlar. Namaz olarak çevirseler Allah'ın, meleklerin, ve müslümanların peygambere doğru yönelerek yani peygamberi kıble olarak kabul ederek namaz kılmaları gerekecek. Allah'ın namaz kılması yani ibadet (kulluk, kölelik) etmesi Akla ve mantığa aykırı olduğu için Ahzab 56. daki yusallune kelimesini Peygamberi överler diye çeviriyor bazıları. Halbuki yusallune kelimesi Ali imran 39 da tekil olarak kullanılıyor ve namaz kılar diye çevriliyor. yusalli fil mihrab.

Tevbe 103 te ise -salli aleyhim- deniyor muhammede. Ve bunu da onlara dua et diye çeviriyorlar.

Ben sala kelimesinin dua, rahmet, istiğfar ve namaz'ın dışında bir anlama sahip olduğunu düşünüyorum. Hud 81- len yesılu ileyke. onlar sana ilişemeyecekler. Hakka 31- sümme lcehime salluhü. Sonra yakılan ateşi ona iliştirin dokundurun. Ra'd 20- ...yesılune ma emera llahü bihi en yusale. Allahın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler. Yani bence salat kelimesi Allahın birleşmelerini, dokunmalarını emrettiği iki şeyin birlikteliğini beraberliğini anlatıyor. ve bu birliktelik doğru yapılmalıdır. Çünki yukıymune ssalat deniyor. Bence kuran islamiyetin başlangıcından kısa bir süre sonra terkedildi unutuldu ve unutturuldu. Suriye ve ırak gibi yeni fethedilen bölgelerdeki insanlar kuranı mekke ve medinelilerden öğrenmek zorundaydılar. Fakat mekke ve medinelilerin içinde kafirler münafıklar da vardı ve islam tarihine göre (doğru kabul edersek eğer) kafirler ve münafıklar hasan ve hüseyini öldürerek ( Şura 23.) galip geldiler. Yani bu günkü müslümanlar kuranı ve islamı kafirlerden ve münafıklardan öğrendiler. Bence ibni teymiyye'nin değil ibni arabi'nin islam anlayışı doğrudur. Fakat ibni arabi'nin anlayışının doğru olması benim için kuran'ı doğru bir kitap yapmaz.

Kelime olarak olması yetmez zaten..

yani olmayan salat kelimesi diyelimki namaz olsun...

namaz kılın dese neolur..

nerede ne zaman nasıl ne şekilde kılınacağı yok...

Eğer ben farklı şekilde kılarım derse..açıklama yapıldığı şekilde...

kuranda ayetleri yazdım... benim yazdıklarımı hiçbir şekilde farklı uygulayamazsınız.. ne gerekiyorsa ne yapılması gerekiyorsa ben açık açık anlattım diyor...

hadis diyen kişi kuranı reddeder...bu kesin lamı cimi yok...

ya namaz kılcaksın ...kuranı ve allahı reddederek

yada kafir olmak istemiyorsan..camiye gidebilirsin ama namaz kılmaya değil..

çok basit din bilginleri milleti bile bile kurana karşı yapıyorlar...

islam bir tiyatro oluyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

hadis dediğin saçma şeyleri sormuyoruz..

hadisler diyeni tevbeye davet etmek gerektiğini kurandan ayetlerle tekrar asarım...

kuran da olanları as..

bekliyorum..

ayet asmak yazmaktan daha kolay değil mi?

Kuranmeali.org dan kopyala as..

hadi..

bekliyoruz..

utanmadan yalan söylüyorsun...

Hadi as ayetleri..

Ben hadisi reddedenlerden değilim. Niye hadisler reddedilmesi gerekiyormuş. Merak ettim ilgili ayeti as da göreyim bakalım neymiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben hadisi reddedenlerden değilim. Niye hadisler reddedilmesi gerekiyormuş. Merak ettim ilgili ayeti as da göreyim bakalım neymiş.

ben bu başlığı görmediğini ve okumadığını düşünmediğimden..yazdım..

çünkü bu konuda 2 aydır cevap verilmedi..

Bilmiyorum..Bir işyerinde bir arkadaş söyledi yaşar nuri hoca da aynı şeyi söylemiş sanırım..

Ben Bu konuyu cübbeli Aorskaya tartışmasında öğrendim..

Cübbeli ilginç bir üstad..

o tartışmada Allah nuh tufanında kötü diye bebekleride öldürmedimi dedi..çok çevherler gizli onda :rolleyes:

İSLAMDA NAMAZ KILMAK YOKTUR.KURAN DA NAMAZA DAİR HİÇBİRŞEY YOKTUR.

Namaz kılmak İslam ın Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.

Namazın nasıl kılınacağı.Ne kadar kılınacağı.Ne zaman kılınacağına dair de ayet yoktur.

Hiç kimse buna dair kuran da bir şey bulamaz.Kendiniz meallerden araştırabilirsiniz.

Kuran da yazanları hadis kitaplarıyla yada başka bir şeyle anlatanlar Allaha ve kurana karşı gelmiş olmaktadırlar.Genel olarak böyle şeylerle çok karşılaşmaktayız. Günümüzde insanları siyasete uygun hareket ettirmek ve onları rahatça kullanabilmek için kuran dışında uygulamalar yapılmakta ve insanlar Dinden çıkarılmakta ve Allaha karşı gelmesi sağlanmaktadır.Bu konuda İslam ı ve kuranı bilmeyen insanlar mı suçlu yoksa din adına yetkili hareket edenler mi buna insanın kendisi karar verebilecektir.

Aşağıda zerdüşlerin kutsal kitabında namaz ibadeti nasıl yapılır anlatılıyor..Tam Muhammed den 1500 yıl önce yazılmış bir kutsal kitap.

“Zerdüşt namazına başlamadan önce kişi; ellerini, ayaklarını ve yüzünü yıkar, başa takke veya başörtüsü giyip, güneşe doğru dönerek Ashem, Yatha, Kemna Mazda için dua eder. Bu namaz da ne tesadüftür ki günde tam 5 vakittir! Güneşin doğuşundan öğlen 12:40’a kadar olan namaza Havan Geh, öğlen 12:40 ile 15:40 arasındakine Rapithavan Geh, 15:40 ile günbatımına kadarki namaza Ujiren Geh, günbatımından 24:40’a kadar süresi olan namaza Aiwisuthrem Geh denirken 24:40’dan güneşin doğuşuna kadar kılınması gereken namaza ise Ushahin Geh denir6.”

Kuran olmadan hadis ve açıklamalarla uygulanan din..islam değildir başka bir din olur.

Hadis ve açıklamalar..kuranı ve peygamberini ve islamı reddetmektir..

Neden? Nedeni ni Allah kuranda ayetlerde söylüyor.

En’am-114:Allah size Kitab’ı açıklanmış olarak indirmişken, ondan başka hakem mi isteyeceğim?

NUR SURESİ-46AYET"Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik."

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."

HUD SURESİ-14-AYET."... ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir kitaptır"

Allah yapılmasını istediğim hiçbir şeyi eksik bırakmadım derken sen nasıl kuranda olmayan bir şeyi eksik diye şart koşarsın?

KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"

BAKARA SURESİ-99 AYET. "(Ey Muhammed!) Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Bu ayetlerden sonra hala kuran yeterli değildir.Kuranda olmayan şeyler için açıklama gereklidir. Kuran yeterli değil o nedenle hadisciler olmalı diye düşünürseniz. Kurana ve Allaha karşı gelmiş olursunuz. Yukarda ki ayetlerde Allah Başka bir açıklama gerekmez kurana uyun demektedir.

Namazın şekli yoktur.Bu yüzden Kuran dışındaki açıklamalar ile gösterilip kılınması gerektiğini söylediğiniz anda İslam Kitap ve Sizin Müslümanlığınız bitmiş demektir..

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir. Bu tamamen sahtekarlıktır. Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur.Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burda 47 de yazıldığını unutmuşlar...122 de birdaha aynı ayet :lol:

Fakat bunu gizlemeye gerek görmeyip aynen çevirmişler..Hafız olanlar dışında kimse anlayamaz diye herhalde

BAKARA-122.Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel âlemîn(âlemîne).

BAKARA- 47.Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel âlemîn(âlemîne).

BAKARA-47-122..Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti ve sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın.

tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece bana değil bütün insanlığa, çok bilgiler gelmiş,

Onlardan bir tanesi de bu...

Allah'ı nasıl tanırsan seninle öyle muamele eder....

Yani Allah'ı iyi bilirsen sana iyi davranır,

Kötü bilirsen sana kötü davranır...

Dolayısıyla işin başı senin tercihindir...

O na göre dikkat etmek gerektir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

hadis dediğin saçma şeyleri sormuyoruz..

hadisler diyeni tevbeye davet etmek gerektiğini kurandan ayetlerle tekrar asarım...

kuran da olanları as..

bekliyorum..

ayet asmak yazmaktan daha kolay değil mi?

Kuranmeali.org dan kopyala as..

hadi..

bekliyoruz..

utanmadan yalan söylüyorsun...

Hadi as ayetleri..

Türkçe konuşanlar salâta namaz derler. Namaz, Farsça ibadet manasındaki nemazdan Türkçeye geçmiştir. Zira ilk Müslüman olan Türklerin İslâmi kavramları öğrendikleri ortam, Fars dilinin etkin olduğu bir kültür evrenidir. Namazın Kurandaki karşılığı salâttır.

İslam demek Kuran ve Sünnet demektir. Kuran ise Arapçadır. Arapçada, dolayısıyla Kuranda namaz kelimesi yoktur. Çünkü namaz Farsça bir kelimedir. Kuranda namaz yoktur diyen birisi yalan söyler. Çünkü salatın Türkçedeki ve Farsçadaki karşılığı namazdır.

Hacda iken Arap görevliden koridorda namaz kılmak için izin istedim. Arap görevli suratıma baktı, namaz deyince hiçbir şey anlamadı. Sonra elimi kulağıma götürdüğümde beni anladı ve namaz kıl manasına gelen salli, salli diyerek orada namaz kılmama izin verdi.

Salât, çok anlamlı bir kelimedir. Hem dildeki kullanımı hem de Kurandaki kullanımı çok anlamlıdır. Salât kelimesinin dilde 18 kadar anlamı tesbit edilmiştir. Dilde çok-anlamlı olması doğaldır. Zira salât kelimesi, zaman içindeki yolcuğunun her durağında farklı anlamlar kazanmıştır. Salât, ilk bakışta birbiriyle alakasız gibi duran kök anlamlara nisbet edilmiştir. Fakat eldeki dilsel malzeme yeniden bir tahlile tâbi tutulup yorumlandığında, birbiriyle alakasız gibi görünen tüm kök anlam tahminleri, destek ortak anlamında buluşmaktadır. Dua ve istiğfar eden, esasen destek talebinde bulunmuştur. İbadet, kişinin dinine ve imanına verdiği destektir.

İnsanın dinini desteklediği için namaza da salât denmiştir. Efendimizin Namaz dinin direğidir, onu doğrultan dini doğrultmuş olur, onu yıkan dini yıkmış olur hadisinde salâtın kök anlamına da bir atıf vardır. Hadisteki direk manasına gelen imâd ile salâtın manalarından biri olan ve omurga anlamına da gelen amud arasındaki akrabalık dikkat çekicidir.

Kuranda her görüldüğü yerde salâta şerî namaz karşılığının verilmesi, birçok anlama problemine sebep olmuştur ve olması da mukadderdir.

Nisa

(102) (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü'minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekat kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. İnkar edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkarcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

Bakara

(125) Hani, biz Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun."

Nisa

(103) namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz munamazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

Maide

(6) Ey iman edenler! namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

Bakara

(238) namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a gönülden boyun eğerek namaza durun.

Şimdi yukarıdaki ayetlerden ne anlaşıldığına madde madde değinelim:

1- Peygamber Efendimiz (SAS) diğer müminlere namaz kıldırıyormuş. Demek ki namaz toplu olarak da yapılabilen bir ibadetmiş.

2- Müslümanlar namazı Peygamber Efendimizden (SAS) öğrenmişler. Çünkü Kuran vahyedilmeden önce Araplar namaz kılmıyorlardı. Bu yüzden nasıl kılınacağını da bilmiyorlardı. Peygamber Efendimize (SAS) bakarak namaz kılmayı öğrendiler.

3- Namazda secde varmış. Yani secde olmadan namaz olmuyormuş.

4- Namazda rüku varmış. Yani rüku olmadan namaz olmuyormuş.

5- Namaz temiz bir yerde kılınması gerekiyormuş.

6- Namazın belli vakitlerde kılınması gerekiyormuş.

7- Namaz için abdest alınması gerekiyormuş.

8- Orta namaz olduğuna göre namaz en az 3 vakittir. Ama sadece 3 vakittir demek yanlıştır. Çünkü biz Müslümanlığı Peygamber Efendimizden (SAS) öğrendik. O ise 5 vakit olarak namaz kılmıştır. Secde nasıl yapılır, rükü nasıl yapılır, kıyamda ne okunur, bunların hepsini Peygamber Efendimizden (SAS) öğrendik.

Namaz ile ilgili tüm ayetler:

SURE ADI AYET

Bakara

(3) Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.

Bakara

(43) namazı kılın, zekatı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

Bakara

(45) Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.

Bakara

(83) Hani, biz İsrailoğulları'ndan, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz" diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.

Bakara

(110) namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür.

Bakara

(125) Hani, biz Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun."

Bakara

(153) Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.

Bakara

(177) İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.

Bakara

(238) namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a gönülden boyun eğerek namaza durun.

Bakara

(239) Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah'ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).

Bakara

(277) Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.

Al-i İmran

(39) Zekeriya mabedde namaz kılarken melekler ona, "Allah sana, kendisinden gelen bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hakim ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler" diye seslendiler.

Nisa

(43) Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

Nisa

(77) Daha önce kendilerine, "(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!" derler. De ki: "Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez."

Nisa

(101) Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

Nisa

(102) (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü'minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekat kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. İnkar edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkarcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

Nisa

(103) namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz munamazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

Nisa

(142) Münafıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı pek az anarlar.

Nisa

(162) Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. Onamazı kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.

Maide

(6) Ey iman edenler! namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkçe konuşanlar salât’a “namaz” derler. Namaz, Farsça “ibadet” manasındaki nemaz’dan Türkçe’ye geçmiştir. Zira ilk Müslüman olan Türkler’in İslâmi kavramları öğrendikleri ortam, Fars dilinin etkin olduğu bir kültür evrenidir. Namaz’ın Kur’an’daki karşılığı salât’tır.

İslam demek Kuran ve Sünnet demektir. Kuran ise Arapçadır. Arapça’da, dolayısıyla Kuran’da namaz kelimesi yoktur. Çünkü namaz Farsça bir kelimedir. Kuran’da namaz yoktur diyen birisi yalan söyler. Çünkü salatın Türkçe’deki ve Farsçadaki karşılığı namazdır.

Hacda iken Arap görevliden koridorda namaz kılmak için izin istedim. Arap görevli suratıma baktı, namaz deyince hiçbir şey anlamadı. Sonra elimi kulağıma götürdüğümde beni anladı ve “namaz kıl” manasına gelen salli, salli diyerek orada namaz kılmama izin verdi.

Salât, çok anlamlı bir kelimedir. Hem dildeki kullanımı hem de Kur’an’daki kullanımı çok anlamlıdır. Salât kelimesinin dilde 18 kadar anlamı tesbit edilmiştir. Dilde çok-anlamlı olması doğaldır. Zira salât kelimesi, zaman içindeki yolcuğunun her durağında farklı anlamlar kazanmıştır. Salât, ilk bakışta birbiriyle alakasız gibi duran kök anlamlara nisbet edilmiştir. Fakat eldeki dilsel malzeme yeniden bir tahlile tâbi tutulup yorumlandığında, birbiriyle alakasız gibi görünen tüm kök anlam tahminleri, “destek” ortak anlamında buluşmaktadır. Dua ve istiğfar eden, esasen “destek” talebinde bulunmuştur. İbadet, kişinin dinine ve imanına verdiği “destek”tir.

İnsanın dinini desteklediği için namaza da “salât” denmiştir. Efendimiz’in “Namaz dinin direğidir, onu doğrultan dini doğrultmuş olur, onu yıkan dini yıkmış olur” hadisinde salât’ın kök anlamına da bir atıf vardır. Hadisteki “direk” manasına gelen imâd ile salât’ın manalarından biri olan ve “omurga” anlamına da gelen ‘amud arasındaki akrabalık dikkat çekicidir.

Kur’an’da her görüldüğü yerde salât’a “şer’î namaz” karşılığının verilmesi, birçok anlama problemine sebep olmuştur ve olması da mukadderdir.

Nisa

(102) (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü'minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekat kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. İnkar edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkarcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

Bakara

(125) Hani, biz Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun."

Nisa

(103) namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz munamazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

Maide

(6) Ey iman edenler! namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

Bakara

(238) namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a gönülden boyun eğerek namaza durun.

Şimdi yukarıdaki ayetlerden ne anlaşıldığına madde madde değinelim:

1- Peygamber Efendimiz (SAS) diğer müminlere namaz kıldırıyormuş. Demek ki namaz toplu olarak da yapılabilen bir ibadetmiş.

2- Müslümanlar namazı Peygamber Efendimizden (SAS) öğrenmişler. Çünkü Kuran vahyedilmeden önce Araplar namaz kılmıyorlardı. Bu yüzden nasıl kılınacağını da bilmiyorlardı. Peygamber Efendimize (SAS) bakarak namaz kılmayı öğrendiler.

3- Namazda secde varmış. Yani secde olmadan namaz olmuyormuş.

4- Namazda rüku varmış. Yani rüku olmadan namaz olmuyormuş.

5- Namaz temiz bir yerde kılınması gerekiyormuş.

6- Namazın belli vakitlerde kılınması gerekiyormuş.

7- Namaz için abdest alınması gerekiyormuş.

8- Orta namaz olduğuna göre namaz en az 3 vakittir. Ama sadece 3 vakittir demek yanlıştır. Çünkü biz Müslümanlığı Peygamber Efendimizden (SAS) öğrendik. O ise 5 vakit olarak namaz kılmıştır. Secde nasıl yapılır, rükü nasıl yapılır, kıyamda ne okunur, bunların hepsini Peygamber Efendimizden (SAS) öğrendik.

Namaz ile ilgili tüm ayetler:

SURE ADI AYET

Bakara

(3) Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.

Bakara

(43) namazı kılın, zekatı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

Bakara

(45) Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.

Bakara

(83) Hani, biz İsrailoğulları'ndan, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz" diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.

Bakara

(110) namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür.

Bakara

(125) Hani, biz Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun."

Bakara

(153) Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.

Bakara

(177) İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.

Bakara

(238) namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a gönülden boyun eğerek namaza durun.

Bakara

(239) Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah'ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).

Bakara

(277) Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.

Al-i İmran

(39) Zekeriya mabedde namaz kılarken melekler ona, "Allah sana, kendisinden gelen bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hakim ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler" diye seslendiler.

Nisa

(43) Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

Nisa

(77) Daha önce kendilerine, "(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!" derler. De ki: "Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez."

Nisa

(101) Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

Nisa

(102) (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü'minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekat kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. İnkar edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkarcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

Nisa

(103) namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz munamazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

Nisa

(142) Münafıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı pek az anarlar.

Nisa

(162) Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. Onamazı kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.

Maide

(6) Ey iman edenler! namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

Sevgili merakeden..peki şimdi yukardaki ayetleri astın..güzel..Buradan Bir vatandaşa bir okut bakalım..

kaç rekat kılacak..ne zaman kılacak..nasıl kılacak ..Anlaması mümkün değil...

Allah kuranda o kadar şey anlatırken..namazı anlatamayacak acizliktemidir..

Ben sana yaz desem anlat desem namazı bana bi güzel anlatırsın..Allah senden daha mı bilgisiz?

ama aşağıdaki Kuran ayetlerine bak...

Ya Yukardakiler Ya aşağıdakiler Kurana Ait değil...hangileri?

Yada aşağıda kiler ve yukardakilerde kurana ait ise

Allah kıvırtan çalkalayan bir allah olamayacağına göre Kuran Allahtan gelen bir kitap değil bedevi uydurması..

En’am-114:Allah size Kitab’ı açıklanmış olarak indirmişken, ondan başka hakem mi isteyeceğim?

NUR SURESİ-46AYET"Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik."

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."

HUD SURESİ-14-AYET."... ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir kitaptır"

Allah yapılmasını istediğim hiçbir şeyi eksik bırakmadım derken sen nasıl kuranda olmayan bir şeyi eksik diye şart koşarsın?

KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"

BAKARA SURESİ-99 AYET. "(Ey Muhammed!) Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Bu ayetlerden sonra hala kuran yeterli değildir.Kuranda olmayan şeyler için açıklama gereklidir. Kuran yeterli değil o nedenle hadisciler olmalı diye düşünürseniz. Kurana ve Allaha karşı gelmiş olursunuz. Yukarda ki ayetlerde Allah Başka bir açıklama gerekmez kurana uyun demektedir.

Namazın şekli yoktur.Bu yüzden Kuran dışındaki açıklamalar ile gösterilip kılınması gerektiğini söylediğiniz anda İslam Kitap ve Sizin Müslümanlığınız bitmiş demektir..

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir. Bu tamamen sahtekarlıktır. Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur.Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Hangisi kuranda yazdığı gibi açık açıktır..

Git kırtasiyeden Al Bir Namaz ilmihali Sana namazı bir ogüzel anlatır ki...Bir hristiyan bile ilmihale bakar ve kılar...

ALAH Ben herşeyi açık açık ve uzun uzadıya anlattım..hiç kimseyede Açıklama fırsatı vermedim derken

NEDEN KURANDA GÖREMİYORUZ DA

BURADAKİ VATANDAŞ ELİNE CAHİL BİR İMAMIN YAZDIĞI İLMİHALİ ALSA

NAMAZI AÇIK VE NET ÖĞRENEBİLİYOR...

BİR İMAM ALLAHTAN DAHAMI BİLGİLİ

YOKSA KURAN ALLAH TAN GELEN BİR KİTAP DEĞİL Mİ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'anın meali Kur'anın kendisi değildir ve olamaz....

Kur'anın anlamı ancak tefsirlerle yerini bulur....Ve ehlinden öğrenilir...

En küçük bir hastalığın teşhisinde, en büyük mühendisin sözü geçmediği gibi.

Zihni felsefede boğulmuş,

evham ve vesveselerle zihin sağlığı kaybolmuş,

herşeyi madde de arayanların sözü maneviyatta hiç geçmediği gibi,

kendileri gibi olanlardan başkalarını ikna edecek değillerdir....

SENİ TEVBEYE DAVET ETMEK ZORUNDAYIM..KURANI İNKAR EDİYORSUN..BAK ALLAH SENİN GİBİ YAZDIRMAMIŞ KURANI

En’am-114:Allah size Kitab’ı açıklanmış olarak indirmişken, ondan başka hakem mi isteyeceğim?

NUR SURESİ-46AYET"Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik."

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."

HUD SURESİ-14-AYET."Allah'tan ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir kitaptır"

Allah yapılmasını istediğim hiçbir şeyi eksik bırakmadım derken sen nasıl kuranı insanlar anlayamaz aracı gerekir dersin?

KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"

BAKARA SURESİ-99 AYET. "(Ey Muhammed!) Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Bu ayetlerden sonra hala kuran yeterli değildir.Kuranda olmayan şeyler için açıklama gereklidir. Kuran yeterli değil o nedenle hadisciler olmalı diye düşünürseniz. Kurana ve Allaha karşı gelmiş olursunuz. Yukarda ki ayetlerde Allah Başka bir açıklama gerekmez kurana uyun demektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

BAK ANLATMAK İSTEDİKLERİNİ RAHAT ANLATABİLİYOR..İSTEDİĞİ OLUNCA... :lol: :lol:

GERÇEKTEN AÇIK AÇIK ANLATMIŞ OLMASINI İSTEDİKLERİNİ..

cenneti nasıl anlatabilmiş...

MUHAMMED suresi-15-ayet…Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?

evliliği de mehiride anlatıyor..

NİSA SURESİ..AYET.24 - Bir de harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı. Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı. O halde onlardan nikah ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdır. O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur. Şüphesiz ki Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

muhammede KADINLARIN HEPSİ helal olduğuda açık..

AHZAB SURESİ..AYET..50 - Ey peygamber! Biz bilhas sa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Ama biz o kadar ayetten namaz kılmayı öğrenemiyoruz..neden se :lol:

OYSA NAMAZIN NASIL NEREDE NİÇİN NE ŞEKİLDE KILINIP NE OKUNACAĞI YOK..ONCA AYETTE BİŞEY ÇIKMIYOR..

YUKARDAKİLER GİBİ NEDEN ANLATAMAMIŞ..

OYSA AL BİR İLMİHAL BAK CAHİL BİR İMAM BİLE NASIL ANLATIYOR KURANIN ANLATAMADIĞINI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer Allah isteseydi sadece Kuranı gönderirdi. Peygamber Efendimizi (SAS) göndermezdi. Ama öyle yapmamış. Kuranı önce kendi şahsında, sonra toplum içinde bir koca olarak, bir baba olarak, bir dede olarak, bir lider olarak, bir hakim olarak nasıl uygulanması gerektiğini insanlara uygulamalı olarak göstermesi için Peygamber Efendimizi (SAS) göndermiş. Ve ona uyulmasını Kuranda kesin bir dille emretmiştir. Ben sadece Kurana bakarım Peygamberi tanımam diyen kişi Allahın ayetlerine karşı çıkmış olur. Bu yüzden dinden çıkar. Peygamber Efendimize itaat edilmesi, onun ibadet ettiği gibi ibadet edilmesi, sakındığı şeylerden de sakınılması gerektiği Kuranda bir çok ayette geçmektedir:

"Kim, Peygamber' e itâat ederse Allah'a itâat etmiş olur..." (Nisâ, 4/80).

"... Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakla-dıysa ondan da sakının..." (Haşr, 59/7).

"Deki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah çok merhametli ve bağışlayıcıdır.' De ki: 'Allah'a ve Peygamber'e itâat edin!' Eğer dönerlerse muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez" (Âl-i İmrân, 3/31-32).

"Biz hiçbir peygamberi, Allah'ın izniyle itâat edilmekten başka bir amaçla göndermedik..." (Nisâ, 4/64).42

"Kim, Allah'a ve O'nun elçisine karşı gelir ve O'nun sınırlarını aşarsa, Allah onu ebedî kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır" (Nisâ, 4/14).

"Kim de kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelir ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Ne kötü bir gidiş yeridir orası!" (Nisâ, 4/115).

"Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah ve Resûlüne karşı çıktılar. Allah ve Resûlüne de kim karşı çıkarsa muhakkak ki, Allah'ın cezası çetin olur" (Enfal, 8/13).44

"... Şâyet O'na itâat ederseniz doğru yolu bulursunuz..." (Nûr, 24/54).

"... Şüphesiz ki Sen (sana inananları) mutlaka doğru yola, göklerde ve yerde bulunan herşeyin sâhibi Allah'ın yoluna götürürsün" (Şûrâ, 42/52-53).

"Şüphesiz ki sen, onları doğru yola çağırıyorsun" (Mu'minûn, 23/73).47

"Hayır, Rabb'in hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan, tam anlamıyla Teslim olmadıkça inanmış olamazlar." (Nisâ, 4/65).

"Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur" (Ahzâb, 33/36).

"Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Resûlü'ne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak: "İşittik ve itâat ettik" demeleridir. İşte saadete eren onlardır" (Nûr, 24/51).

"Herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; -eğer gerçekten Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûlü'ne götürün..." (Nisâ, 4/59).28

"Onlar ki, yanlarındaki Tevrât ve İncil'de yazılı buldukları O elçiye, O ümmî peygambere uyarlar. O Peygamber ki, kendilerine iyiliği emreder, kendilerini kötülükten meneder; onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. O'na inanan, destekleyerek O'na saygı gösteren, O'na yardım eden ve O'nunla beraber indirilen nura uyanlar, işte felâha erenler onlardır" (A'râf, 7/157).

"Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dinini din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın" (Tevbe, 9/29).

Seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik.(Enbiya, 21/107)

"O, havadan konuşmaz, O (na inen Kur'ân veya O'nun söyledikleri), kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir" (Necm, 53/ 3-4). 19

"Biz, her peygamberi mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara (emredildikleri şeyleri) açıklasınlar..." (İbrâhîm,14/4).

"Sana bu zikri (Kur'ân'ı) indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayâsın, tâ ki düşünüp öğüt alsınlar." (Nahl,16/ 44).

"Biz sana Kitâb'ı indirdik ki, hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklayasın ve inanan bir kavim için, (o kitap) yol gösterici ve rahmet olsun" (Nahl, 16/64).24

"Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu; zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini temizleyen ve kendilerine Kitap ve hikmeti Öğreten bir Peygamber gönderdi" (Âl-i İmrân, 3/164).

"Andolsun, içinizden size öyle bir Peygamber geldi ki sıkıntıya uğramanız O'na ağır gelir; size düşkün mü'minlere şefkatlidir, merhametlidir, eğer yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter! O'ndan başka Tanrı yoktur. O'na dayandım, O, büyük arşın sâhibidir." (Tevbe, 9/128-129) .4

"Andolsun Allah'ın Resûlünde sizin için -Allah'ı ve âhireti arzu eden ve Allah'ı çok anan kimseler için- (uyulacak) en güzel bir örnek vardır" (Ahzâb, 33/ 21).

"Nün. Kaleme ve yazdıklarına andolsun, Sen Rabb'inin nimetiyle ünlenmiş (bir deli) değilsin. Senin için kesintisiz bir mükâfat vardır. Ve sen, büyük bir ahlâk üzeresin" (Kalem, 68/ 1-4).

Hz. Peygamber'e Kur'ân'ın Dışında da Vahiy Geldiğini İfâde Eden Ayetler:

Kur'ân'da Yüce Allah'ın kullarına olan vahyinin genelde şu şekillerden birisi ile olduğu belirtilir:

"Allah bir insanla ancak vahiyle, yahut perde arkasından konuşur. Yahut da bir elçi gönderip izni ile dilediğini vahyeder. O çok yücedir, hâkimdir" (Şûrâ, 42/51).

Görüldüğü gibi bu âyette Yüce Allah, genel olarak dilediği kullarına bu yollardan herhangi birisi ile hitap ettiğini belirtmiş; kullarına olan hitâbını bir kitapla kayıtlamamıştır.

Bundan başka, Hz. Peygamber'e Kur'ân'ın dışında da vahiy verildiğine delâlet eden hususlardan birisi de Kur'ân'da, Hz. Peygamber'e ve diğer bazı peygamberlere7 kendilerine verilen kitapların yanında bir de "hikmet"in verildiğinin ifâde edilmiş olmasıdır. Meselâ Bakara sûresinde şöyle buyrulur:

"Nitekim, kendi içinizden size âyetlerimi okuyan, sizi (kötü inanç, fikir, söz ve fiillerden) arındıran, size Kitap ve hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir peygamber gönderdik1' (Bakara, 2/151). 8

"Namazları ve orta namazını koruyun, gönülden bağlılık ve saygı ile Allah'ın huzuruna durun. Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, yaya yahut binmiş olarak kılın; güvene kavuştuğunuz zaman ise bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı (namazınızda) anın" (Bakara, 2/238-239).

Görüldüğü gibi burada, Yüce Allah, namazların ve özellikle orta namazının (yâni Hz. Peygamberin tefsîriyle ikindi namazının) her yönüyle en güzel bir şekilde kılınmasını emrettikten sonra, yolculuk sırasında herhangi bir tehlikeden korkulduğu takdirde yaya yahut binmiş olarak namaz kılınabileceğini, ama tehlike geçtikten sonra, kendisinin öğrettiği şekilde namazın normal bir şekilde kılınmasını emretmektedir. Buradaki "size öğrettiği şekilde" ifâdesi dikkat çekicidir. Bilindiği gibi namaz Kur'ân'da tafsilâtlı olarak öğretilmemiştir. O halde, Hz. Peygamber'in bu konuda, Yüce Allah'tan Kur'ân'ın dışında da Cebrâil vasıtası ile birtakım ilâve bilgiler almış olması muhakkaktır. Nitekim rivâyetlerde Cebrâil Aleyhisselâm'ın Hz. Peygamber'e gelip beş vakit namazı her şeyiyle bizzat tatbikî olarak öğrettiği rivâyetler de mevcuttur.15 Hz. Peygamber de aynı şekilde bunu ashâbına öğretmiş ve: "Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız öyle kılınız." 16 buyurmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

PEYGAMBER BAŞKA ŞEYLER SÖYLEDİ DİYENLERDE ÇOKTUR..

HATTA BEN DE ÇIKIP SÖYLERİM BİŞEY...MESELA BEN ..

YATAĞINDA HASTAYKEN ÖLMEDEN ÖNCE BİR YALAN SÖYLEDİM BEN BİLE İNANDIM KURAN VE İSLAM MASALINA DEMİŞ DEDİĞİNİ DUYANLAR VAR..

HATTA BİR ARKADAŞTA ALİ NİN NEREDEN UYDURDULAR BU NAMAZ İŞİNİ MUHAMMED BÖYLE BİRŞEYDEN HİÇ SÖZ ETMEDİ DEDİĞİNİ DUYDUM..

BU DUYUMLARLA BİYERE VARILAMQAYACAĞINI DA AYETLERLE ASTIM TEKRAR ASAYIM..

En’am-114:Allah size Kitab’ı açıklanmış olarak indirmişken, ondan başka hakem mi isteyeceğim?

NUR SURESİ-46AYET"Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik."

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."

HUD SURESİ-14-AYET."... ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir kitaptır"

Allah yapılmasını istediğim hiçbir şeyi eksik bırakmadım derken

sen nasıl kuranda olmayan bir şeyi ben açıklarım diyebilirsin..?

KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"

BAKARA SURESİ-99 AYET. "(Ey Muhammed!) Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Bu ayetlerden sonra hala kuran yeterli değildir.Kuranda olmayan şeyler için açıklama gereklidir. Kuran yeterli değil o nedenle hadisciler olmalı diye düşünürseniz. Kurana ve Allaha karşı gelmiş olursunuz. Yukarda ki ayetlerde Allah Başka bir açıklama gerekmez kurana uyun demektedir.

Namazın şekli yoktur.Bu yüzden Kuran dışındaki açıklamalar ile gösterilip kılınması gerektiğini söylediğiniz anda İslam Kitap ve Sizin Müslümanlığınız bitmiş demektir..

KURANDA AYETTE DİYOR Kİ BEN HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIM..

BUNU BEN SÖYLEMİYORUM..KURANA İNANAN SİZLER SÖYLÜYORSUNUZ...

ALLAHINIZI VE KURANINIZI BEN SAVUNMAK ZORUNDA KALIYORUM :D

Senin iyi niyetine eminim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...