Jump to content

KURANDAKİ BU BÜYÜK HATA NEDEN GİZLENMEYE ÇALIŞILMAKTADIR.


Recommended Posts

Teşekkürler Üveys kardeşim Sağolasın,

Israrla deniz ismi isterler şu değil bu filan konuyu saptırmaya çalışıyorlar...

İki denizin karışmamasını bütün dünya duydu...

Ve Kur'an 1500 sene evvelden bunu haber veriyor...

Beşer kelamı 1500 seneye nasıl nufuz, varsa bir örneği gösteriniz..

Burda kimseyle dalaşmıyoruz...İlmi delilleri ortaya sunuyoruz...,

İsteyen kabul eder, istemeyen etmez...

Dinde zorlama yoktur.

İsteyen dünyada pişer,

İsteyen ahirette..

Herkes tercihinden sorumludur...

bunlar tam bir üfürükçü uludağ. bunlarla uğraşmaktan büyük keyif alıyorum. acayip hızlı zaman geçiyor :)))

yarın da görüşecez İnş. bunlarla :)))

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 144
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Teşekkürler Üveys kardeşim Sağolasın,

Israrla deniz ismi isterler şu değil bu filan konuyu saptırmaya çalışıyorlar...

İki denizin karışmamasını bütün dünya duydu...

Ve Kur'an 1500 sene evvelden bunu haber veriyor...

Beşer kelamı 1500 seneye nasıl nufuz, varsa bir örneği gösteriniz..

Burda kimseyle dalaşmıyoruz...İlmi delilleri ortaya sunuyoruz...,

İsteyen kabul eder, istemeyen etmez...

Dinde zorlama yoktur.

İsteyen dünyada pişer,

İsteyen ahirette..

Herkes tercihinden sorumludur...

Karışmaz diyor arkadaş sen okuduğunu bile anlamıyorsun. KARIŞMAZ DEMEK KESİNLİK İFADE EDER. Sence Atlantik ile akdeniz karismiyor mu? Siz ne zaman aklinizi kullanacaksiniz ya merak ediyorum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel kardeşim, Arapçasını verdim hala mı inkar ediyorsun :lol:

Korkma canın acımayacak ver bakalım o 2 denizin ismini? Bak bakalım aşağıdaki meallere senden başka soytarılık yapan var mı?

Al sana Furkan 53:

1. ve huve : ve o

2. ellezî : o ki

3. merace : serbest bıraktı

4. el bahreyni : iki deniz

5. hâzâ : bu

6. azbun : lezzetli

7. furâtun : tatlı

8. ve hâzâ : ve bu

9. milhun : tuzlu

10. ucâcun : acı

11. ve ceale : ve kıldı, yaptı

12. beyne-humâ : ikisinin arası

13. berzehan : berzah, engel

14. ve hıcran : ve engelleyerek, mani olarak

15. mahcûren : engellenen, mani olunan

---------------------------

İmam İskender Ali Mihr : Ve iki denizi serbest bırakan O'dur; biri lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. İkisinin arasına berzah (engel) kıldı. (Böylece onları) engelleyerek (birbirine karışmalarına) mani oldu.

Diyanet İşleri : O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öyle bir mâbuttur o ki iki denizi akıtmıştır; bu, tatlı ve içilecek sudur ve şu, tuzlu ve acı su ve aralarında da bir sınır, birbirlerine karışmalarına imkân bulunmayan bir engel halk etmiştir.

Adem Uğur : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

Ahmed Hulusi : "HÛ" ki. . . İki deryayı (şuur ve bilinç - beden) birbirine salan; biri tatlı mı tatlı bir su (orijin benlik - insanî mânâ), diğeri ise tuzlu ve acıdır (kendini hayvani beden kabullenmiş oluşmuş benlik - bilinç)! Bu ikisinin arasında da bir berzah (engel, perde); hicrî mehcûr (zıddıyet - düşmanlık); bir engel oluşturdu ('Birbirinize düşman olarak inin' âyetini hatırlayalım. A. H. )!

Ahmet Tekin : O, iki denizi birbirine salıverendir. Bu tatlı, susuzluğu gidericidir. Şu da tuzlu ve acıdır. Aralarına farklı yoğunlukta dikey bir su tabakası engeli, görünmez ve geçilmez bir sınır koyan da odur.

Ahmet Varol : İki denizi birbirine salan O'dur. Bu tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. O ikisinin arasına bir perde ve aşılamayan bir sınır koymuştur.

Ali Bulaç : İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

Ali Fikri Yavuz : O Allah’dır ki, iki denizi (veya iki nehri birbirine komşu ve yakın olarak) salıverdi: Şu (birisi) tatlı, susuzluğu giderir, bu (beriki) tuzlu ve acıdır. Aralarında da kudretinden bir engel ve birbirlerine karışmağı önleyici bir perde koymuştur. (Birbirine yakın tuz gölü ile tatlı su gölü veya tatlı bir nehirle ona yakın olan suyu acı bir deniz gibi. Aralarında kudretten bir engel olup, biri diğerinin tadını bozmaz. )

Bekir Sadak : Birinin suyu tatli ve kolay icimli, digerininki tuzlu ve aci olan iki denizi saliverip aralarina da, karismalarina engel olan bir sinir koyan Allah'tir.

Celal Yıldırım : O ki, iki denizi salıverip yaklaştırdı ; şunun suyu tatlı içimi kolay, bunun suyu tuzlu acı; aralarında da (birbirlerine karışmalarını önlemek için) bir engel, aşılması zor bir sınır koydu.

Diyanet İşleri (eski) : Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da, karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah'tır.

Diyanet Vakfi : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

Edip Yüksel : O, iki denizi salmıştır; bu taze ve tatlıdır, şu tuzlu ve acıdır. Her ikisinin arasına, karışmalarını engelleyen sağlam bir engel koymuştur.

Elmalılı Hamdi Yazır : O odur ki iki deryayı birbirine salmış: şu tatlı, yürek tazeler, şu tuzlu çorak, aralarına da bir berzah ve bir «hıcri mahcûr» koymuştur

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İki denizi birbirine salıveren O'dur. Şu tatlı, yürek tazeler, şu da tuzlu, çorak; aralarına da bir berzah (dil) ve bir hicri mehcür (kıstak) koymuştur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir serhat koyan O'dur.

Fizilal-il Kuran : O, birinin suyu tatlı ve içmeye elverişli ve öbürününki acı ve tuzlu olan iki denizi birbirine saldı, fakat bu iki tür suyun birbirine karışmasını önleyen bir engel, aşılmaz bir set koydu.

Gültekin Onan : İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

Hasan Basri Çantay : O, iki denizi (birbirine) salıb katandır. Şu tatlı ve susuzluğu gidericidir. Bu ise tuzlu ve acıdır. (Allah) aralarına bir perde, (ihtilâfları) memnu olmak üzere bir sınır koymuşdur.

Hayrat Neşriyat : İki denizi (büyük su kütlelerini birbirine) salıveren de O’dur. Bu (nehir ve göller)tatlı, susuzluğu giderici; bu (deniz) ise tuzlu, acıdır. Bununla berâber aralarına bir engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur.

İbni Kesir : Ve O'dur; iki denizi salıp katan. Şu tatlı ve susuzluğu giderici, bu ise tuzlu ve acıdır. İkisinin arasına bir engel ve aşılamayan bir sınır koymuştur.

Muhammed Esed : İki büyük su kütlesini -ki bunlardan biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acıdır- birbirine salıveren ve ikisinin arasına bir engel, karışmalarını önleyen bir perde koyan O'dur.

Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O, o (Hâlik-ı Azîm) dir ki, iki denizi kendi mecralarına salıvermiştir; şu lezzetlidir, fazlaca tatlıdır, şu da tuzludur, acı bir sudur. Ve ikisinin arasında da bir hail, görülemeyecek bir perde vücuda getirmiştir.

Ömer Öngüt : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarına da karışmalarına engel olan bir perde koyan Allah'tır.

Şaban Piriş : Birinin suyu tatlı ve iç açıcı, ötekinin ki tuzlu olan iki denizi birbirine katan O’dur. İkisinin arasına bir engel, aşılmayan bir sınır koymuştur.

Suat Yıldırım : Biri tatlı, susuzluğu giderici, öbürü tuzlu ve acı iki denizi salıveren, birbirine karışmadan akıtan; fakat aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O’dur.

Süleyman Ateş : O, iki denizi birbirine salmıştır. Bu tatlı, susuzluğu giderici; bu tuzlu ve acıdır. Ve ikisinin arasına birbirine kavuşmalarına engel olan bir perde koymuştur (hiç birbirine kavuşmazlar).

Tefhim-ul Kuran : İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

Ümit Şimşek : İki denizi birbirine salıveren de Odur. İşte şu susuzluğu gideren tatlı bir su, diğeri de tuzlu ve acı bir sudur. Aralarına ise, Allah, birbirlerinin sınırlarını aşmaktan alıkoyan bir engel koymuştur.

Yaşar Nuri Öztürk : İki denizi birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur.

Nerede bu 2 deniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karışmaz diyor arkadaş sen okuduğunu bile anlamıyorsun. KARIŞMAZ DEMEK KESİNLİK İFADE EDER. Sence Atlantik ile akdeniz karismiyor mu? Siz ne zaman aklinizi kullanacaksiniz ya merak ediyorum?

Karışmasını geçtim, hangisi bunlardan tatlı su :lol: İçereceksin görecekler :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

soytarılık yapan sensin baksana. sen teferruatla uğraşırsın sana gerçekleri söyleriz. ama sen beyinsiz oldugundan anlayamazsın :)))

Korkma Kuran dan ve söyle şu 2 denizin ismini

tarihinde katalan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Jak Kusto bosuna mi musluman oldu yani, onu mu soylemeye calisiyorsunuz ateyistler? Ya Niyil Armistrong, ayda ezan duymus, ne oldugunu anlamamis, sonra dunyaya donunce musluman bir memlekette ezani tekrar duyunca sormus bu neydir diye, ezan demisler, musluman olmus. Sonra Maykil Ceksin, buna demisler senin siyahtan beyaza donecegin kuranda yaziyordu, hemen musluman olmus. Yok lan, o pedofili olayi yuzunden musluman oluyordu galiba, yanlis hatirliyor olabilirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

KURANDAKİ BU BÜYÜK HATA NEDEN GİZLENMEYE ÇALIŞILMAKTADIR.

KURAN ALLAHTAN GELEN BİR KİTAPTIR DİYEBİLECEKMİSİNİZ

BAKARA-136 ve AL-İ İMRAN-84 Tıpatıp kelimesi kelimesine aynı ayetlerdir.Birbirlerinden farkları yoktur.Allah neden bize aynı şeyi iki defa söylesin?

Ayet incelendiğinde bakara ya aittir ve bu açıkça görülmektedir.Ali imranda ki yerinin konuyla hiçbir alakası yoktur.Kuran Allahın kitabı olsa bu yanlışlık olabilir mi?

Bu hata nasıl yapılmıştır.Allah böyle bir hata yapar mı? Kim karıştırmışta aynı Ayeti farklı surelere yazmıştır.yazdırmıştır.

Diğer önemli konuysa Ayet Arapçası birebir aynı olduğu halde meal yazarlarının hepsi Dinayet işleri başkanlığı dahil Türkçe meali aslında aynı olmasına rağmen sanki farklıymış gibi bir algı yaratmak için farklı bir anlatımla aynı konuyu anlatmışlardır.

Bilinçli olarak aynen çevirmemişlerdir.

Şöyle açıklayalım.

Bir açıklamada MESELENİN ÖNEMİ YOKTUR

Diğerinde ise SORUN ETMEYE GEREK YOK

Diyorsunuz..neden bilerek bunlardan bitanesini kullanmıyorsunuz..yabancı dilde çeviri yapan biri Kitabın bir kısmında Okul diğer kısmında mektep diyebilir mi?

Böyle oluşundan anlıyoruz ki bu olayın Tüm kuranın Türkçesini çevirenler tarafından kesin bilindiğidir.

Öyleyse bu insanları yanıltma çabası nedendir.Neden aynı çeviriyi tıpatıp yapabilecekken yapmamışlardır.

Bilgi çağında insanları kandırarak kendi toplumuzu geri bırakmıyormuyuz?

Neden Kendi milletinize ve soyunuza bu zararı veriyorsunuz?

açıklamalar aşağıda devam ediyor..

Bu bir hata falan değildir. Kuran 6 yüz küsür sayfadan oluşan büyük bir kitaptır. 114 sure vardır. Bu surelerden bazıları sayfalarca yer tutmaktadır. Bakara ve Ali İmran en uzun surelerdendir. Kuranın hepsinin bir kerede okunması çok zordur. Fakat bir insan birkaç saatte büyük surelerin tamamını okuyabilir. Büyük surelerin kendisi de Kuran hükmündedir. Yani böyle bir sureyi tamamen okuyan bir insan Kuranın anlatmak istediği ana fikri rahatlıkla kavrayabilir. Bu yüzden bazı ayetler, bazı konular Kuranda bir çok surede geçmektedir. Bir ayetin birebir aynısının iki farklı surede geçmesi bir hata değil, aksine Kuranın bir kısmının okunmasıyla ana fikrin anlaşılabilmesi için Allah tarafından özellikle planlanmıştır.

Allah hikmetsiz iş yapmaz, ama içinde art niyet olanlar hikmet nedir bilmedikleri için bunu hata olarak algılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ateistler ne kadar çelişkili insanlar, yazdıklarına bir bakın hele..

Mesele birisi Allah yok , din yalan yazmış,

Diğeri Kur'andaki büyük hata neden gizleniyor....

gibi birbiriyle çelişen cümleler....

örneğin Birinci Arkadaşın dediği doğru olsa idi..O zaten böyle birşey yazmayacak idi...Yani onlar gerçek olmasaydı..Adı sanı ismi cismi hiç birşey olmayacak idi...Demek ki din doğru Allah var, ama ben kabul etmiyorum demek istiyor......

Kur'an daki hata kim ve kimler tarafından gizleniyor....Biri açık etsin...her tarafı mucize olan sizin de kabul etmek zorunda kaldığınız Kur'an Allah kelamı olmasaydı, düzmece bir kitap olsaydı....Siz dahi bir ayetinin manasını doğru kabul etmeyecektiniz.....Ama siz de biliyorsunuz ki Kur'an mucizedir...Ama gel gör ki sapan taşıyla yıldızları düşürmeye çalışıyorsunuz....

.....

Sonra Ateistlerin Kur'anla ne işleri olabilir diye düşünüyorum....

Madem inanmıyorsun Kur'anı terk et arkadaş, ne işin varki birçok iftira ediyorsunuz...

Ateist ce yaşayın , hür ve özgür olarak,,,,Kur'ana iftira etmenin ahiretteki karşılığı dünyada ki kadar kolay olmaycak tabii..kiii

tarihinde uludağ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel kardeşim, Arapçasını verdim hala mı inkar ediyorsun :lol:

Korkma canın acımayacak ver bakalım o 2 denizin ismini? Bak bakalım aşağıdaki meallere senden başka soytarılık yapan var mı?

Al sana Furkan 53:

1. ve huve : ve o

2. ellezî : o ki

3. merace : serbest bıraktı

4. el bahreyni : iki deniz

5. hâzâ : bu

6. azbun : lezzetli

7. furâtun : tatlı

8. ve hâzâ : ve bu

9. milhun : tuzlu

10. ucâcun : acı

11. ve ceale : ve kıldı, yaptı

12. beyne-humâ : ikisinin arası

13. berzehan : berzah, engel

14. ve hıcran : ve engelleyerek, mani olarak

15. mahcûren : engellenen, mani olunan

---------------------------

İmam İskender Ali Mihr : Ve iki denizi serbest bırakan O'dur; biri lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. İkisinin arasına berzah (engel) kıldı. (Böylece onları) engelleyerek (birbirine karışmalarına) mani oldu.

Diyanet İşleri : O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öyle bir mâbuttur o ki iki denizi akıtmıştır; bu, tatlı ve içilecek sudur ve şu, tuzlu ve acı su ve aralarında da bir sınır, birbirlerine karışmalarına imkân bulunmayan bir engel halk etmiştir.

Adem Uğur : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

Ahmed Hulusi : "HÛ" ki. . . İki deryayı (şuur ve bilinç - beden) birbirine salan; biri tatlı mı tatlı bir su (orijin benlik - insanî mânâ), diğeri ise tuzlu ve acıdır (kendini hayvani beden kabullenmiş oluşmuş benlik - bilinç)! Bu ikisinin arasında da bir berzah (engel, perde); hicrî mehcûr (zıddıyet - düşmanlık); bir engel oluşturdu ('Birbirinize düşman olarak inin' âyetini hatırlayalım. A. H. )!

Ahmet Tekin : O, iki denizi birbirine salıverendir. Bu tatlı, susuzluğu gidericidir. Şu da tuzlu ve acıdır. Aralarına farklı yoğunlukta dikey bir su tabakası engeli, görünmez ve geçilmez bir sınır koyan da odur.

Ahmet Varol : İki denizi birbirine salan O'dur. Bu tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. O ikisinin arasına bir perde ve aşılamayan bir sınır koymuştur.

Ali Bulaç : İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

Ali Fikri Yavuz : O Allah’dır ki, iki denizi (veya iki nehri birbirine komşu ve yakın olarak) salıverdi: Şu (birisi) tatlı, susuzluğu giderir, bu (beriki) tuzlu ve acıdır. Aralarında da kudretinden bir engel ve birbirlerine karışmağı önleyici bir perde koymuştur. (Birbirine yakın tuz gölü ile tatlı su gölü veya tatlı bir nehirle ona yakın olan suyu acı bir deniz gibi. Aralarında kudretten bir engel olup, biri diğerinin tadını bozmaz. )

Bekir Sadak : Birinin suyu tatli ve kolay icimli, digerininki tuzlu ve aci olan iki denizi saliverip aralarina da, karismalarina engel olan bir sinir koyan Allah'tir.

Celal Yıldırım : O ki, iki denizi salıverip yaklaştırdı ; şunun suyu tatlı içimi kolay, bunun suyu tuzlu acı; aralarında da (birbirlerine karışmalarını önlemek için) bir engel, aşılması zor bir sınır koydu.

Diyanet İşleri (eski) : Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da, karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah'tır.

Diyanet Vakfi : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

Edip Yüksel : O, iki denizi salmıştır; bu taze ve tatlıdır, şu tuzlu ve acıdır. Her ikisinin arasına, karışmalarını engelleyen sağlam bir engel koymuştur.

Elmalılı Hamdi Yazır : O odur ki iki deryayı birbirine salmış: şu tatlı, yürek tazeler, şu tuzlu çorak, aralarına da bir berzah ve bir «hıcri mahcûr» koymuştur

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İki denizi birbirine salıveren O'dur. Şu tatlı, yürek tazeler, şu da tuzlu, çorak; aralarına da bir berzah (dil) ve bir hicri mehcür (kıstak) koymuştur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir serhat koyan O'dur.

Fizilal-il Kuran : O, birinin suyu tatlı ve içmeye elverişli ve öbürününki acı ve tuzlu olan iki denizi birbirine saldı, fakat bu iki tür suyun birbirine karışmasını önleyen bir engel, aşılmaz bir set koydu.

Gültekin Onan : İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

Hasan Basri Çantay : O, iki denizi (birbirine) salıb katandır. Şu tatlı ve susuzluğu gidericidir. Bu ise tuzlu ve acıdır. (Allah) aralarına bir perde, (ihtilâfları) memnu olmak üzere bir sınır koymuşdur.

Hayrat Neşriyat : İki denizi (büyük su kütlelerini birbirine) salıveren de O’dur. Bu (nehir ve göller)tatlı, susuzluğu giderici; bu (deniz) ise tuzlu, acıdır. Bununla berâber aralarına bir engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur.

İbni Kesir : Ve O'dur; iki denizi salıp katan. Şu tatlı ve susuzluğu giderici, bu ise tuzlu ve acıdır. İkisinin arasına bir engel ve aşılamayan bir sınır koymuştur.

Muhammed Esed : İki büyük su kütlesini -ki bunlardan biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acıdır- birbirine salıveren ve ikisinin arasına bir engel, karışmalarını önleyen bir perde koyan O'dur.

Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O, o (Hâlik-ı Azîm) dir ki, iki denizi kendi mecralarına salıvermiştir; şu lezzetlidir, fazlaca tatlıdır, şu da tuzludur, acı bir sudur. Ve ikisinin arasında da bir hail, görülemeyecek bir perde vücuda getirmiştir.

Ömer Öngüt : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarına da karışmalarına engel olan bir perde koyan Allah'tır.

Şaban Piriş : Birinin suyu tatlı ve iç açıcı, ötekinin ki tuzlu olan iki denizi birbirine katan O’dur. İkisinin arasına bir engel, aşılmayan bir sınır koymuştur.

Suat Yıldırım : Biri tatlı, susuzluğu giderici, öbürü tuzlu ve acı iki denizi salıveren, birbirine karışmadan akıtan; fakat aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O’dur.

Süleyman Ateş : O, iki denizi birbirine salmıştır. Bu tatlı, susuzluğu giderici; bu tuzlu ve acıdır. Ve ikisinin arasına birbirine kavuşmalarına engel olan bir perde koymuştur (hiç birbirine kavuşmazlar).

Tefhim-ul Kuran : İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

Ümit Şimşek : İki denizi birbirine salıveren de Odur. İşte şu susuzluğu gideren tatlı bir su, diğeri de tuzlu ve acı bir sudur. Aralarına ise, Allah, birbirlerinin sınırlarını aşmaktan alıkoyan bir engel koymuştur.

Yaşar Nuri Öztürk : İki denizi birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur.

Nerede bu 2 deniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ateist vatandaşlar, meal yerine tefsir okuyabilseler.

O cesareti gösterebilseler bu yanlışlarından kurtulabileceklerdir...

Çünkü şeytanın çok kullandığın uzaktan baktırmakla aldatıp ve aldanıyorlar...

Ciddi olanlar tefsir okur ve ruhunun azabından kurtulurlar....

Bunun için önce tefsir ve meali fark etmek gerektir....

Link to post
Sitelerde Paylaş

İki denizi kuzey ya da güneyde olması şu ya da bu deniz olması işin hakikatını değiştirmeyeceği için söylemeğe gerek yok...Bunu senin ısrarla sorman işin aslını kabul etmek zorunda kaldığını gösteriyor zaten,...

Kur' anda daha çok böyle gelecekte keşfedilecek şeylerin bahsi var,yeri geldikçe bunları yazmaya devam edeceğim...

Ama niye bunları açık ifadelerle bahsetmiyor derseniz onu da konuşabiliriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İki denizi kuzey ya da güneyde olması şu ya da bu deniz olması işin hakikatını değiştirmeyeceği için söylemeğe gerek yok...Bunu senin ısrarla sorman işin aslını kabul etmek zorunda kaldığını gösteriyor zaten,...

Kur' anda daha çok böyle gelecekte keşfedilecek şeylerin bahsi var,yeri geldikçe bunları yazmaya devam edeceğim...

Ama niye bunları açık ifadelerle bahsetmiyor derseniz onu da konuşabiliriz...

Allah ın ayetlerini yalanlama. İşte gayet açık yazmış. Nerede bu 2 deniz?

----------------------------------

‘(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar’(Rahman Suresi 19. ayet)

‘ (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.’ (Rahman Suresi 20. ayet)

Başka bir ayette şöyle demektedir;

‘ O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.’(Furkan Suresi,53.ayet)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah ın ayetlerini yalanlama. İşte gayet açık yazmış. Nerede bu 2 deniz?

----------------------------------

‘(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar’(Rahman Suresi 19. ayet)

‘ (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.’ (Rahman Suresi 20. ayet)

Başka bir ayette şöyle demektedir;

‘ O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.’(Furkan Suresi,53.ayet)

Sen söyle, utanıyor musun söylemeye?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz işin özüyle esasıyla uğraşıyoruz, dal budaklarıyla değil...Ama dedim ya tefsirden arayıp bulabilirsiniz....

Allah senin kafana göre konuşacak değil, ama istersen çok şeyler öğrenebilirsin....Bu da senin elinde başkasının elinde değil....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...