Jump to content

Tiyatrolar satılık


Recommended Posts

Boşbakan Erdoğan, Şehir ve Devlet Tiyatroları’nın özelleştirileceğini açıkladı

Tiyatrolar satılık

post-50-0-45476200-1335749931_thumb.jpg

‘Devlet eliyle olmaz’ Gelişmiş ülkelerde devlet eliyle tiyatroculuk yapılmadığını öne süren Erdoğan, Şehir ve Devlet Tiyatroları’nın özelleştirilmesi konusunu Bakanlar Kurulu’na götüreceğini açıkladı. Erdoğan, yönetmelik değişikliği nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ı tebrik etti.

‘Siz kimsiniz’ Şehir Tiyatroları’ndaki yönetmelik değişikliği üzerinden muhafazakârların aşağılanmak istendiğini söyleyen Erdoğan, “Siz kimsiniz? Bu ülkede tiyatro tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece siz misiniz? Geçti o günler” dedi. m

Başbakan, AKP’nin Gençlik Kolları Kongresi’nde tiyatrocuları hedef aldı

‘Özelleştirilecek’

© Erdoğan tiyatroculara, “Siz kimsiniz? Tiyatro sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip sadece sizler misiniz? Geçti o günler” dedi. Kadir Topbaş’ı da öven Erdoğan, “Özel bir yönetim değil, tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum” diye konuştu.

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, gelişmiş ülkelerde devlet eliyle tiyatroculuk olmadığını ifade ederek, tiyatroların özelleştirilmesini Bakanlar Kurulu’na getireceğini kaydetti. Erdoğan, “Özelleştirmek suretiyle buyurun istediğiniz gibi tiyatrolarınızı oynayın” dedi.

AKP Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi dün gerçekleştirildi. Ankara Spor Salonu’ndaki kongreye katılan Erdoğan, konuşmasında özetle şu görüşlere değindi: Biz genç nesillerin, gençlerin sıkıcı resmi törenlerle değil, 19 Mayıs’ın özüne, ruhuna, heyecanına, coşkusuna uygun kutlamalardan yanayız. Kendilerini 19 Mayıs’ın yegâne sahibi olarak görenlere de istismar fırsatı tanımayacağız.

Şehir Tiyatroları’nda yapılan bir yönetmelik değişikliği üzerinden hem bizi hem bütün muhafazakârları aşağılamaya ve küçümsemeye başladılar. Siz kimsiniz? Bu ülkede tiyatro sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? Geçti o günler...

‘İşte özgürlük’

Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti küçümseme, azarlama dönemi geride kalmıştır. Ben Kadir (Topbaş) Bey’i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu’na getireceğim. Özel bir yönetim değil, tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum. Melih (Gökçek) Bey, sen de ona göre hazırlığını bir an önce yap. İşte buyurun özgürlük, istediğiniz oyunları istediğiniz gibi oynayın, istediğiniz yerde oynayın kimse engel olmaz. Ama kusura bakma geleceksin Şehir Tiyatrosu’ndan hem belediyeden maaşını alacaksın ondan sonra istediğin gibi yönetime de verip veriştireceksin, böyle saçmalık olmaz.

10 yıllar boyunca bu ülkede bizlere yabancı muamelesi, 2. sınıf vatandaş muamelesi yapıldı. 10 yıllar boyunca üstat Necip Fazıl’ın dizeleriyle teselli olduk. Binlerce kitap, dini eser olduğu gerekçesiyle, Osmanlı harfleriyle yazılmış, bu gerekçeyle ya da farklı düşünceler ihtiva ettiği gerekçesiyle toplatıldı, yasaklandı ve yakıldı. Bu milletin çocuklarına Kuranıkerim öğretilmesi yasaklandı.

Korkutulan insanlar gizli gizli Kuran öğrenmek ve öğretmek zorunda kaldı. Gençliğin milli, dini, manevi değerlerden uzak kalması için her yola ve yordama başvurdular. Kuranıkerim’i milletin elinden almak isteyenler gazeteler, dergiler, televizyonlar yoluyla maneviyatsızlığı aşıladı. Çağdaşlaşmak, modernleşmek bahaneleriyle öz medeniyetimizi, edep ve ahlakımızı, aile yapımızı hedef aldılar.

Cumhuriyet 30.04.2012

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 49
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

din taciri takunyali takiye tayyip ve takimi, bütün müslümanlar gibi sanat ve kültür düsmani.

gözümüzün icin baka baka yalan söylüyor takunyali.

"Gelişmiş ülkelerde devlet eliyle tiyatroculuk yapılmadığı

"

koca bir yalan!

bu yalani sadece cahil cühela takimi yutar.

bütün gelismis ülklerin devlet ve sehir tiyatrolari vardir. tiyatro mali destegi güclü olmasi gereken önemli bir kültür koludur. devlet desdegi bunun icin elzemdir.

kültür bakanligi ve bakani sanat icin vardir. bu hükümetin kültür bakani, sanat düsmani ve heykel yikicisi vandal bosmakanin emir eridir.

bunlar, camilere doldurup kolay güdebilecekleri sürüler istiyorlar.

millet degil, ümmet yaratiyorlar.

cumhuriyetin bütün kazanimlarini 8 yil icince yiktilar.

Atatürkün Sanat İle İlgili Sözleri

Sanatkar el öpmez; sanatkarın eli öpülür!

Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir.

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.

Aydın ve dindar olan milletimiz, ilerlemenin sebeplerinden biri olan heykeltıraşlığı en üst derecede ilerletecek ve memleketimizin her köşesinde atalarımızın ve bunlardan sonra yetişecek evlatlarımızın hatıralarını güzel heykellerle dünyaya ilan edecektir.

Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız.

Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.

Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkilaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.

Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.

İnsanlarda bir takım ince, yüksek ve asil duygular vardır ki insan onlarla yaşar. İşte o ince, yüksek, derin ve asil duyguları en çok duyabilen ve diğer insanlara duyurabilen şairdir.

Bir milletin yenileşmesinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.

Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir.

Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.

Dünyada medeni olmak, ilerlemek ve olgunlaşmak isteyen herhangi bir millet mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir.

Güzel sanatların her dalı için, T.B.M.M.’nin göstereceği ilgi ve emek, milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok etkilidir.

İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.

Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir. Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.

Milletimizin güzel sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.

Güzel sanatlara da alakanızı yeniden canlandırmak isterim. Ankara’da bir Konservatuvar ve Temsil Akademisi kurulmakta olmasını zikretmek, benim için bir hazdır. Güzel Sanatların her şubesi için Kamutay’ın göstereceği alaka ve emek, milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok etkilidir.

Millet, ince duygulan, düşünceleri anlatan, yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu sayede, Türk milli musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir.

Sanat güzelliğin ifadesidir… Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık… olur.

Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek ve zekayı geliştirmektir.

Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat, insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz. Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir. (14 Ekim 1925 İzmir Kız Öğretmen Okulu)

Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır.

A

Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir.

tarihinde kitapsiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Gelişmiş ülkelerde devlet eliyle tiyatroculuk yapılmadığı yalanı

2009/2010 dönemi için Almanya'daki devlet tiyatroları devletin Kültür ve Sanat Bakanlığından toplam 2,2 Milyar Euro yardım almıştır. Bir önceki yıla göre sadece tiyatrolar için ayrılan bütçe yüzde 1,6 olarak artırılmıştır.

Kaynak:

http://www.buehnenverein.de/de/publikationen-und-statistiken/statistiken/theaterstatistik.html

Erdoğan'ın diğer bir amacı da yeni tiyatro yönetmenliği ile oyun repertuarı üzerindeki muhafazakâr müfettiş ve gözlemcileri kabul ettiremediği tiyatroculara ölümü göstererek sıtmaya razı etmek.. Yani "madem benim dediğim gibi olmuyor, denetimci kabul etmiyorsunuz o zaman hiçbir maddi destek de yok" gibi bir şantaj uygulamak..

Tabi Erdoğan'ın bu çocuksu tutumu aslında içinden çıkıp geldiği kültüre çok özgü: Halbu ki 'şeyimden aşaaa Kasımpaşaaa" demiş olsaydı herkes için daha anlamlı ve sade olacaktı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gelişmiş ülkelerden kasıt heralde yobazlığı gelişmiş kıytırık arap ülkeleri olmalı zira avrupada yok böyle bir şey.

Doğru düzgün hayatında tiyatroya gitmeyen ben Almanya'da haftadabir veyahut iki haftada bir gitmeye çalışıyorum. Devlet eli olmasına rağmen işlergayet de yolunda gidiyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten tiyatroya gidenler bilir, adamların yaptığı memur mantığıyla tiyatro yapmaktır. Bu şekilde ne kadar tiyatro yapılabilir orası tartışılır.Ben bu yönüyle Tayyip'i haklı görüyorum bu konuda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada dikkat edilmesi gereken nokta desteğin biçimi olmalı. Avrupada bu iş nasıldır memlekette nasıldır bilmiyorum, g.t kesmeyecem bu yüzden. Lakin, Bardakçı'nın aktardığına göre, mesela Fransa da özel tiyatrolar eserlerini sergiliyor ve sattığı bilet kadar devletten yardım alıyormuş. Acaba tayyip yardımı toptan mı kesecek? Toptan kesecekse kötü fakat Fransa örneğindeki gibi performans bazlı yardıma dönecekse iş iyi olur bence. Tiyatrocu memur, balerin memur vs.. olmamalı

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada dikkat edilmesi gereken nokta desteğin biçimi olmalı. Avrupada bu iş nasıldır memlekette nasıldır bilmiyorum, g.t kesmeyecem bu yüzden. Lakin, Bardakçı'nın aktardığına göre, mesela Fransa da özel tiyatrolar eserlerini sergiliyor ve sattığı bilet kadar devletten yardım alıyormuş. Acaba tayyip yardımı toptan mı kesecek? Toptan kesecekse kötü fakat Fransa örneğindeki gibi performans bazlı yardıma dönecekse iş iyi olur bence. Tiyatrocu memur, balerin memur vs.. olmamalı

okumadanmi yazdin?

ne yardimi? ÖZELÖESTIRILIYOR! SATIYORLAR ? dememki ülkede hala satilmayan bir seyler kalmis.

tarihinde kitapsiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Televizyonla Tiyatroyu ayıran fark ne ? Bir devlet TV si var bissürü özel TV. var Tiyatro sektörüde aynı değil mi ? Özel tiyatrolar şu anda yasak mı ? Serbestse devlet tiyatrolarında çalışanların özel sektöre geçmesinde engel ne ?

Memur mantığıyla çalışan tiyatro sanatçısı mı olur ? İlla devlet tiyatrolarında kalacaklarsa büyük patronun denetimini elbetteki kabul etmek zorundalar. Tayyip doğru söylüyor. doğru söylüyorda böyle bağıra bağıra kavga havasında söylemesi pek hoş olmuyor. Karşısında rakip partililer yok ki niye tansiyonu yükseltiyor? Bu şekilde çalışanlarını tekme tokat karga tulumba işyerinden çıkaran patronlara benziyor. Kibarca tazminatları ödenerek hepsinin işlerine son verilmeli Devlet tiyatroları kapatılmamalı ama ciddi bir küçülmeye gidilmeli Sonrada büyük patronun kurallarını kabul eden memur mantığındaki tiyatrocular işbaşı yaptırılmalı

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Alevi kültürün özgürlükçü dünyasında, kendisini, sol bakış açısı ve Atatürk sevgisi ile büyütmüş, oyu chp olan bir insan olarak, akpnin bu uygulamasına katılıyorum. Bu işi, diyanetin özelleştirilmesine kadar götürecekleri kanısındayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alevi kültürün özgürlükçü dünyasında, kendisini, sol bakış açısı ve Atatürk sevgisi ile büyütmüş, oyu chp olan bir insan olarak, akpnin bu uygulamasına katılıyorum. Bu işi, diyanetin özelleştirilmesine kadar götürecekleri kanısındayım.

Nesini destekliyorsun be kardeşim? Aklınızı da mı kaçırdınız?

Adam öç aldığını haykırıyor açık açık. Bütün oyunlar din pompalayacak... Hiçbir çağdaş eseri, dini görüşlerine uymayan hiçbir klasiği sahnelemeye izin vermeyecekler. Sen bu işi hakikaten "liberal" oldukları için yaptıklarını mı sanıyordun?

Ayrıca tiyatrodan devlet desteğini çeker de özelleştirirsen kalite biter. Tiyatro bu ülkede devlet desteği almadan hayatta kalmaz. Ülkenin kaçta kaçı tiyatroya gidiyor? Özel tiyatrolar pahalı.

Bak adam ne demiş sonunda:

"Şehir Tiyatroları'nda yapılan bir yönetmelik değişikliği üzerinden hem bizi hem bütün muhafazakârları aşağılamaya ve küçümsemeye başladılar. Siz kimsiniz? Bu ülkede tiyatro sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? Geçti o günler...

‘İşte özgürlük’

Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti küçümseme, azarlama dönemi geride kalmıştır. Ben Kadir (Topbaş) Bey'i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu'na getireceğim. Özel bir yönetim değil, tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum. Melih (Gökçek) Bey, sen de ona göre hazırlığını bir an önce yap. İşte buyurun özgürlük, istediğiniz oyunları istediğiniz gibi oynayın, istediğiniz yerde oynayın kimse engel olmaz. Ama kusura bakma geleceksin Şehir Tiyatrosu'ndan hem belediyeden maaşını alacaksın ondan sonra istediğin gibi yönetime de verip veriştireceksin, böyle saçmalık olmaz.

10 yıllar boyunca bu ülkede bizlere yabancı muamelesi, 2. sınıf vatandaş muamelesi yapıldı. 10 yıllar boyunca üstat Necip Fazıl'ın dizeleriyle teselli olduk. Binlerce kitap, dini eser olduğu gerekçesiyle, Osmanlı harfleriyle yazılmış, bu gerekçeyle ya da farklı düşünceler ihtiva ettiği gerekçesiyle toplatıldı, yasaklandı ve yakıldı. Bu milletin çocuklarına Kuranıkerim öğretilmesi yasaklandı.

Korkutulan insanlar gizli gizli Kuran öğrenmek ve öğretmek zorunda kaldı. Gençliğin milli, dini, manevi değerlerden uzak kalması için her yola ve yordama başvurdular. Kuranıkerim'i milletin elinden almak isteyenler gazeteler, dergiler, televizyonlar yoluyla maneviyatsızlığı aşıladı. Çağdaşlaşmak, modernleşmek bahaneleriyle öz medeniyetimizi, edep ve ahlakımızı, aile yapımızı hedef aldılar."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nesini destekliyorsun be kardeşim? Aklınızı da mı kaçırdınız?

Sanatla ilgili toplumcu bir bakış açım var. Toplumun her kesimine ulaşacak şekilde yaygınlaştırılmasını isterim. Devletin, bu alanı, özerkleştirerek karşılıksız destekleyen bir politika yaratmasını isteyen bir bakış açım var. Okullarda, tiyatro ve benzer sanat dallarının yerlerde sürünmesi çok acı. Kaynağı kurumuş pınara beziyor bu anlamda, ülkem. Belli yerlede açılan sergiler, oynanan oyunlar, verilen konserler vb. ile sanat kültürünü savuşturmak yerine adam gibi bir kültür politikası olmalı devletin.

Desteklediğim falan yok. Bazan yapılan iş geri teper; sadece, bu geri tepme, diyanetin kapatılması şeklinde mi diye ironi yapıorum. Çünkü ikisinde de toplumun bir kesimine hizmet eder bir taraf var...

Link to post
Sitelerde Paylaş

okumadanmi yazdin?

ne yardimi? ÖZELÖESTIRILIYOR! SATIYORLAR ? dememki ülkede hala satilmayan bir seyler kalmis.

Özel veya tüzel bir kişi kendine ait bir şeye yardım edemez ki zaten. Özelleştirildikten sonra, performans bazlı yardım olacaksa sorun yok diyorum ben.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Turkiyedeki tiyatro sorunu, AKP iktidari ile gun yuzune cikan ve iyice belirginlesen ve diger tum iktidar karsiti cikislarin da temeli olan turkiyede bir devletin olmamasi sorunudur.

Turkiye'de devletin olmamasi sorununu ayri bir baslikta aciklayacagim.

Bir ulkede tiyatro ozel de devletinde olabilir. Onemli olan tiyatronun her sanat dali gibi ozerk olmasidir.

Tiyatronun devletin bir sanati olma ozelligi bugune kadar bir sorun olarak 1923'ten beri Turkiye'de ortaya cikmamistir.

Bunun sebebi basta tiyatronun devlet yonetiminin sekli olan Cumhuriyete karsi cikmamasi ile paraleldir.

Turkiyede devlet yonetim sekli cumhuriyet ve cumhuriyetin de yerine gelme yol ve yontemi demokrasi olarak belirlenmistir.

Buradaki ana sorun, devlet yonetim sekli ve bu seklin yerine gelmesini saglayacak olan devleti yonetenlerin yani hukumet ve onun devletinin buna karsi cikmasidir. Yani "devlet benim devletim ve benim politikam ile ancak idare edilir" mantigidir.

Aslinda bu mantik yeni bir mantik degildir, yalniz daha oncekilerden farki; devlet yonetimi cumhuriyete ve onun yol yontem yurutme, yargilama, yasama sekline karsi cikmasidir.

Bunun en guzel belirtisi, RTE'nin konu ile yaptigi aciklamadir. yani iktidar olarak degil; devlet olarak konusmasidir. "Biz size para verecegiz, siz bizim verdigimiz parayla iktidarimiz aleyhine atip tutacaksiniz, yok oyle sey"

Iste bu aciklama turkiyede bir devletin olmadiginin ve sadece iktidarin yani yoneticinin elinde bir oyuncak oldugudur.

RTE'nin dedigi sudur "Eger biz devlet olarak size para veriyorsak, siz o zaman ancak tiyatro sanatinizi bizim iktidarimizin istedigi sekilde icra edebilirsiniz" Iste bu sanatin, dusunce ve ifade ozgurlugunun, hak ve ozgurluklerin insan haklarinin evrensel hukukun ve her turlu sanatin, dogasina ters olan RTE politikasi ile sinirlanmasidir.

Aslinda bu sinirlama TC kuruldugundan beri her gelen iktidar eliyle zaten uygulanmistir. Ama onlarin hic biri AKP kadar devlet yonetimi olan cumhuriyete ve onun yurutme, yasama, yargi ve yonu olan demokrasiye onu karsiya alacak kadar mudahele etmemislerdir, ya da edilmesine izin verilmemistir.

Sanat insanlik tarihinde tiyatrosu, her turlu sanati ve sanatcisi ile ancak ozerk olursa ayakta kalir. Bunun bir politika ile bu politika ne olursa olsun kisitlanmasi, o ulkedeki sanatin gelisiminin sonu demektir.

RTE'nin de bugune kadar yaptigi diger iktidarlar gibi sadece devleti kendi politikasina alet etmek degil; devletin yonetim sekli cumhuriyeti ve onun idaresi demokrasiyi hedef almak ve bunu tamamen bir RTE devleti haline donusturmek istemesidir. Bunun hedef tarihi de 2023 olarak belirlenmis ve baska bir devlet yonetim ve idare sekli planlanmis, ya da planlandirilmistir.

Iste bu plan 1923'te kurulan TC devletinin ve onun kendi algisi demokrasisinin sonu demektir.

O yuzden konuyu sadece tiyatro olarak almak ve sadece bu acidan degerlendirmek daha onceki karsi cikislar gibi bir anlam ifade etmeyecektir.

Tum toplum bunu algilamali ve tek vucut olarak RTE'nin bu amacina karsi cikmalidir. Yoksa boyle konu icerikli mufredit cikislar sadece RTE'nin dedigi gibi "Taraf olmayan, bertaraf olacaktir" Iste burada bu bertaraf olacak olanlarin mufredit degil; birlikte, beraber, kitlesel ve tek bir amac icin karsi cikisi gereklidir.

Bu da cumhuriyeti korumak, ve mumkunde demokrasinin alanini tum toplumu ve farkli halklarinin hak ve ozgurlugunu kapsayacak sekilde genisletmektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

TC'nin devlet tiyatrolarını satılığa çıkarmasının tek bir nedeni var arkadaşlar.

İslamcı hükümet elini yavaş yavaş güzel sanatlardan ve tiyatrodan çekiyor.

Bu bir zorunluk. İslam'da devlet putlarla uğraşamaz.

Buna resim ve heykelle başlaması çok zor. En kolayı tiyatro.

AKP çok sinsi ve ne yaptığını bilen bir hükümet.

Bütün bunlara tepki gösterilmezse, ki gösterilse ne yazar ki, zamana daha da ileri gidecekler ve ülkemizi bağnaz ve geleneksel İslam'a teslim edecekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@IFeelGood

köle zenciler tarlada çalışırken, başlarında beyaz adamlar varmış onları yöneten, hem çalışma şartları pek iyi değilmiş hemde

tenbellik yapana,karşı gelene vuruyorlarmış kırbacı, bu durum zencilerin çok zoruna gitmeye başlamış ve isyan etmeye ramak kalmış, beyazların altında çalışmak, kırbaç yemek pek bi ağırlarına gidiyormuş,tarla sahipleri buna bir çözüm bulmak gerektiğini düşünmüşler ve beyaz adamları o görevden alıp,yerlerine zencilerden bir kaç kişi getirmişler, fakat başlarına gelenlerde birşey değişmemiş, onlarda vuruyorlarmış kırbacı fakat artık kölelerin eskisi kadar zoruna gitmiyormuş bu durum.

tarihinde equus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...