Jump to content

Günümüz islamına bakış ve ana akımlar.


Recommended Posts

Günümüz islamını teolojik bilgiler ışığında objektif bir bakışla yorumlamak istiyorum. Yazıyı okurken müslüman olmadığımı aynı zamanda islamın doğruluğunu kutsallığınıda sorgulamadığımı bilmenizi isterim. Olayları sadece tarihsel ve toplumsal gelişmeler içinde değerlendireceğim

Herkesin hem fikir olduğu konu islamın kutsal kitabının kuran olduğu ve muhammed isimli o zamanki kureyş kabilesine mensup bir arap tarafından ortaya konulduğu kabülüdür herhalde. Günümüz islamına bakınca 4 ana akım görüyoruz ve derinlemesine incelenirse bunların aslında 4 farklı din de olduğu söylenebilir. Bunlar sunnilikte bol bol öğretilen 4 mezhep değildir. Tamamaen farklı gözardı edilen yada görmezlikten gelinen çok daha keskin ayrımlardır.

İslam coğrafyasında baktığımızda iki çeşit ayrım görürüz birisi yatay ayrım diğeri dikey ayrım 4 akımında kesiştiği nokta Türkiyenin güneydoğusu ile Irak'ın kuzeyi olduğunu söyleyebiliriz yani kürtlerin yoğun yaşadığı bölge. Önce dikey ayrıma göz atalım dikey ayrım iki akım arasındadır doğuda şiilik batıda ise sunnilik şeklindedir yatay ayrım ise kuzayde nakşibendilik güneyde vahabilik akımları arasındadır. bunlardan şii-sunni ayrımı birçoklarınca bilinen ve kısman kabul edilen bir ayrımdır. ama vehabilik ve nakşibendilik hep saklanmaya çalışılan derin islamın ayrımıdır.

Bir çokları nakşibendiliği Türkiye'de alalade bir tarikat vehabiliği de alalade bir mezhep olarak bilebilir ama bu yanlıştır. Vehabiliğin merkezi S. arabistan katar kuveytinde aralarında bulunduğu arap yarımadası Nakşibendilik ise geri kalan her yeri kapsayan bir akımdır. Vehabiliğin çıkış tarihi Kuranın çıkış tarihidir yani 600 lü yıllar nakşibendiliğin çıkış tarihi ise 1100 lü yıllardır yani 500 yıl sonra ilk sistemleştiren kişi Abdulhalik-ıl Güjdevani'dir Vehabiliği önceki islamdan ayıran en temel özellik ibadet ritüelleridir. Bu akıma günümüzdeki ismini veren ise ssıl adı Seyyid Muhammed Bahauddin olan Şah-ı Nakşibendi'dir Günümüzde nakşibendi tarikatı olarak bilinen grup aslında nakşibendiğin çekirdeği yada isim taşıyıcıdır onlar olsada olmasada zaten tüm tarikatlar ve cemaatler nakşibendidir. çünkü vehabilikte tarikaçılık ve cemaatçilik külliye yasaktır.

Günümüzde bildiğiniz nurculuk süleymancılık aczimendilik ismailağa cemaati gülen cemaati tüm oluşumlar nakşibendi akımına mensupturlar. Nakşibendiliğin çıkış coğrafyası eski özbekistandır ve ritüellerini arakladığı coğtafyada hint yarımadasıdır.Eski hint inançlarından islama sokulan başlıca nakşibendi ritüelleri şunlardır Rabıta Hatme Vird Teveccüh yani tasavvuf diye adlandırılan ruhani ritüeller vehabilik yani yalın islamda ise tassavufun yeri yoktur ruh diye bir şey olmadığı için ruhaniyet de yoktur İnsanlar ölürler aynen bu dünyada olduğu gibi tüm evrendede ölü olarak kalırlar ruhları orda burda burda dolaşmaz kıyamet günü gelip İsrafil sur borusuna üflediğinde allah tarafından vücutları ve tüm bilgileri yani benlikleri tekrar yaratılır ve sorguya çakilir.

Şiilik ve sunnilik arasında bu kadar derin felsefi ayrım yoktur onlarınki daha çok liderlik ve bazı ibadetlerin şekil ayrımcılığı üzerinedir o yüzden nakşibendi- vehhabi ayrımı üzerinden devam edeceğim. Bu iki akımda yüzyıllar önce ortaya çıkmış ve günün koşullarına sürekli isim değiştirmişlerdir tahminan 7 ile 12 defa arasında isim değiştirmişler ve bunlar günümüzde aldıkları son isimlerdir. Biraz da vehabiliğe deyinelim Bunların muhammed sonrası islamla ayrılığı muhammed öldükten hemen sonra başlamış ve ilk olarak sayılarının azlığı nedeniyle hariciler olarak adlandırılıp çoğunluk tarafından kovulmuşlardır.

Vahhabilik akımının günümüze taşınması Muhammad ibn Abd al-Wahhab isimli arap sayesinde olmuş ve islam coğrafyasında tekrar büyük bir haline gelmiştir.Bunlar kuranda başka rehberleri olmayan ve kendilerini sadece allahın kulları yada savaşçıları olarak adlandıran gerçek islamın sahipleri olduklarını iddia eden bir topluluktur.İslamı kuranda yazdığı gibi yaşamakatan başka gayeleri yoktur kimseyede o hakkı tanımazlar ve gerekirse o uğurda savaşmaya her zaman hazırdırlar. kendileri haricindeki müslüman olarak görmedikleri için müslüman olduklarını iddia eden insanları bile sürekli olarak islama çağırırlar.

Tüm bu islami akımlardaki ayrım benim kabaca öne sürdüğüm gibi dümdüz bir çizgiyle ayrı değildir tabii homojenlik dereceleri her bölgede ayrıdır. ve istisnai küçük durumlar da her zaman söz konusudur.Türkiye'de sokağa çıkıp dinin ne diye sorsan çoğunluk müslümanım diyecek mısır katar iran yada ürdünde de durum değişmeyecektir. ama onların islam diye yaşadıkları dine bakınca birbirine tamamen zıt alakası olmayan şeyleri aynı isim altında yaşadıkları görülecektir.Örneğin anadoluda bir öldüğünde adına mezartaşı yapılır ruhuna el fatiha okunur ve ismine lokmalar döktürülür arabistanda ise bir mezarlığa gömülür başına ise orda ceset olduğu anlaşılsın diye bir taş dikilir sonrada öylece kalır . Çünkü vehhabiliğe göre din yaşayanlar içindir ölülerin dine ihtiyacı yoktur. Vehhabilikte ölü gömüldükten sonra merasimler anmalar yoktur şeyhlik şıhlık şahlık hocalık gibi bizim bildiğimiz manada öncelikli kişiler yoktur. İsimleri her ne kadar terim olarak aynı olsa da toplumdaki değerleri islam devletinin atadığı bir memur kadardır. Vehhabilikte türbe zikir tesbih nazar kutsal asalar gibi şeyler de yoktur. Bunların tamamı özellikle hint inançlarından nakşibendilik tarafından islama entegre edilmiştir

Nakşibendilikte tanrıya ulaşmak tanrıyı bir vücut olarak görmek vardır ama vehabilikte tanrı cennette dahi görünmeyen bir vücuda sahiptir/yada görünen bir vücuda sahip değildir. cennetin kendisi zaten allahtır derler. allahın cennetin gökyüzünde görüneceği yine nakşibendilik tarafından islam sokulmuştur.velhasıl teolojik olarak inceledeğimizde şu anda yeryüzünün sadece bir kaç ülkesinde gerçek islam diyebilecğimiz din toplumda hakimdir. diğer geri kalanda ise Türk-arap-hin-yunan mitolojisi karışımı islam ismi altında melez bir din hakimdir. Bu keskin ayrımı İslam tarihini araştıranlar yada arabistanda sadece bir-kaç gün geçirenler kolaylıkla görülebilir.konuyla ilgili şı yazıyı okumanızı tavsiye ederim

http://www.haber7.com/haber/20120501/Arabistanin-iki-yuzu.php

Ayrıca kuranın yorumlanması ile ilgili Lesley Hazleton TED de görüşlerini paylaştığı paneli izleyebilirsiniz

Lesley Hazleton bir gün Kuran'ı okumaya koyuldu. Bir gayrimüslim -- kendi tanımlamasıyla İslam'ın kutsal kitabında bir "turist" -- olarak buldukları, bulmayı tahmin ettikleri değildi. Bilimin ciddiyeti ve mizahın sıcaklığı ile, Hazleton, karşılaştığı nezaket, esneklik ve gizemi, Kuran hakkındaki efsaneleri yıkan bu TEDxRainier sunumunda bizimle paylaşıyor.

Video :

Konuyla ilgili bir kaç link daha verip burada sona erdiyorum herkese iyi günler ...

http://tr.wikipedia.org/wiki/Muhammed_bin_Abd%C3%BClvahhab

http://tr.wikipedia.org/wiki/Vahhabilik

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nak%C5%9Fibendilik

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eah-%C4%B1_Nak%C5%9Fibendi

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Vehabiliğin çıkış tarihi Kuranın çıkış tarihidir yani 600 lü yıllar nakşibendiliğin çıkış tarihi ise 1100 lü yıllardır

Ortada daha İslam bile yokken Vahabilik olur mu? Nakşibendliğin başlangıç tarihini de sen ileriye doğru en azından birkaç yüzyıl götür.

Bu tarihler İslam'a göredir. Siz İslam'ı kaynak gösteriyorsunuz. Bu yanlıştır. Kaynağı İslam olan bilgilerin hiç biri doğru değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ortada daha İslam bile yokken Vahabilik olur mu? Nakşibendliğin başlangıç tarihini de sen ileriye doğru en azından birkaç yüzyıl götür.

Bu tarihler İslam'a göredir. Siz İslam'ı kaynak gösteriyorsunuz. Bu yanlıştır. Kaynağı İslam olan bilgilerin hiç biri doğru değildir.

Vehabbiliğin zaten gerçek islam olduğunu iddia ediyorum. herhalde islamla kuranla beraber ortaya çıkacak başka ne olacaktı ki ? Anlatılanlar islam tarihi olsada bunlar pozitif yani islamı yücelten bilgiler değildir ama zaten o tarih ve coğrafyaya islam imparatorlukları hükmederken başka kimin tarihi olmasını bekliyorsun ? Yalan da olsa yanlışda olsa elimizdeki bilgiler bunlar ama konumuz bunlar değil vehabiliğe ayar çekmen nakşibendiğin çıkışını ileri alman sonucu değiştiremez

Ben pratikte birbirleri ile alakası olmayan başka başka islamlardan bahsediyorum. isimlerinin ne olduklarının çok önemi yok Zaten yazıda sürekli isim değiştirdiklerinide belirttim.

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Vehabbiliğin zaten gerçek islam olduğunu iddia ediyorum. herhalde islamla kuranla beraber ortaya çıkacak başka ne olacaktı ki ? Anlatılanlar islam tarihi olsada bunlar pozitif yani islamı yücelten bilgiler değildir ama zaten o tarih ve coğrafyaya islam imparatorlukları hükmederken başka kimin tarihi olmasını bekliyorsun ? Yalan da olsa yanlışda olsa elimizdeki bilgiler bunlar ama konumuz bunlar değil vehabiliğe ayar çekmen nakşibendiğin çıkışını ileri alman sonucu değiştiremez

Ben pratikte birbirleri ile alakası olmayan başka başka islamlardan bahsediyorum. isimlerinin ne olduklarının çok önemi yok Zaten yazıda sürekli isim değiştirdiklerinide belirttim.

Bu çalışma çok yerinde ve değerli bir katılım olur Ateistforum'a. Ondan şüphem yok.

İslam'da çok sayıda mezhep ve tarikat var. Onların hepsine değinemezsin haliyle. Bunlar şu anda önemli olan İslamsal ekoller.

Ne olduklarını ve diğer mezhep ve tarikatlardan hangi konularda, neden ve nasıl ayrıldıklarını bilmekte yarar var.

Ama onların tarihçelerine daldıkça, İslam'a daha çok muhtaç olmak durumundasın. Çünkü başka tarihsel kaynaklar yok malesef.

O nedenden ben sadece onların tarihçelerinin güvenilir olmadığını belirtmek istemiştim. Yoksa bu başlığı olumlu bir gelişme olarak görüyorum.

Size başarılı çalışmalar diliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vahhabiliğin çıkış tarihi kuran'ın çıkış tarihi değildir. Vahhabilik 18. yüzyılda başlamıştır. 1328 yılında doğan ibn-i teymiyye'nin eserlerini okuyan Muhammed b. Abdülvahhap okuduğu eserleri beğenerek onları teoriden pratiğe cıkarmıştır. ibn-i teymiyye yaşadığı dönemde tasavvufa ve bütün mezheplere muhalefet etmiştir. Kuran'ı Muhammed nasıl anlıyorsa öyle anladığını iddia etmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şiilik ve sunnilik arasında bu kadar derin felsefi ayrım yoktur

Vardır.

Bunların muhammed sonrası islamla ayrılığı muhammed öldükten hemen sonra başlamış ve ilk olarak sayılarının azlığı nedeniyle hariciler olarak adlandırılıp çoğunluk tarafından kovulmuşlardır.

Bu tamamen sufilerin ve şiilerin uydurmasıdır.Vahhabi denilen insanlar ehli sünnetin hanbeli-ehli hadis okuludur

Bunlar kuranda başka rehberleri olmayan ve kendilerini sadece allahın kulları yada savaşçıları olarak adlandıran gerçek islamın sahipleri olduklarını iddia eden bir topluluktur.

Sadece Kur’an diyenler Quranistler denilen gruptur.Vahhabi lakabı takılan hanbeli-ehli hadis adı üstünde hadis uzmanlarının desteklediği ve hadise çok önem veren bir okuldur.O nedenle Kur’an ve hadisi birlikte kabul ederler

kendileri haricindeki müslüman olarak görmedikleri için müslüman olduklarını iddia eden insanları bile sürekli olarak islama çağırırlar.

Bu da yanlıştır. Müslüman olmadıklarını söylemekle yanlış inançlı bir müslüman olduğunu söylemek ayrı şeylerdir

Nakşibendilikte tanrıya ulaşmak tanrıyı bir vücut olarak görmek vardır ama vehabilikte tanrı cennette dahi görünmeyen bir vücuda sahiptir/yada görünen bir vücuda sahip değildir.

Bu da yanlıştır.Vahabi lakabı takılan hanbeliler ehli sünnettir ve ehli sünnette Allah ın cennette görüleceğine inanılır

cennetin kendisi zaten allahtır derler.

Demezler

Vahhabiliğin çıkış tarihi kuran'ın çıkış tarihi değildir. Vahhabilik 18. yüzyılda başlamıştır. 1328 yılında doğan ibn-i teymiyye'nin eserlerini okuyan Muhammed b. Abdülvahhap okuduğu eserleri beğenerek onları teoriden pratiğe cıkarmıştır. ibn-i teymiyye yaşadığı dönemde tasavvufa ve bütün mezheplere muhalefet etmiştir. Kuran'ı Muhammed nasıl anlıyorsa öyle anladığını iddia etmiştir.

Ehli sünnet ilk oluştuğundan bu yana kelam(islam felsefesi) okullarına,şiilere ve sufilere(tarikatçılara) karşıdır.Lakin zaman içinde kelamcılar ve sufiler şafiliği,malikiliği ve hanefiliği ele geçirmiş bu okullar bu grupların kontrolüne geçmiştir.Hanbelilik ise iki gruba da sonuna kadar direnmiştir.Tabi yüzyıllar geçtikçe bu direniş devam etmekle birlikte küçülmüştür.Dini yapı kelamcılar(mutezile,eşari,maturidi) ve tarikatların eline geçmiştir.Ibn Teymiyye bu devam eden ehli sünnet muhalefetini etkili bir şekilde yeniden başlatmış kimine göre 500 kimine göre 300 kitap yazmış birçok öğrenci yetiştirmiştir.Ibn Teymiyye den sonra bir müddet durulan bu çizgi Muhammed Ibn Abdulwahhab ile yeniden canlanmış ve günümüze gelinmiştir.M.bin Abdulwahhabdan sonra şiiler,tarikatçılar ve kelamcılar tarafından vahhabilik etiketi yapıştırılmıştır

Link to post
Sitelerde Paylaş

@muadh biz adam edemedik bu müslümanları ama vehhabiler adam edecek kep düştü kel göründü diye kasma kendini bu kadar Ben 1400 yıllık ayrışmayı özet geçtiğim için sadece en önemli yerlere değindim o yüzden vehhabiliğin sadece kuranı tanır başka bir şey tanımazlar dediğim yer eksik kalmış doğrudur sünnetide tanırlar ama sıralamaları vardır. birbiriyle çelişen açık kalan her yerde kuranı baz alırlar bir de senin gibi kuranda yazmayan şeyler hakkında atıp tutmazlar ''cennette allahın görüneceğini iddia eden bir söz varmıdır kuran da '' ? kıyamet 22.23.24. de ahiret günü şaibeli bir görünecek eklenmiş ama doğrusu '' hesap günü yüzü parlayanlar ve suratı asıklar rableri tarafından görülecektir''dir

Amma velakin kıyamet 23 ü siz nakşiler gibi allah görülecektir diye kabul etsek bile bu bir anlığına ve cennette değil kıyamet günü tasvir edilen bir yerde olacaktır. Peki allahın cennette görüleceğini yazan bir cümle var mıdır kuranda ? Yoksa allah cennette ırmaklar huriler hurmalar şaraplar sütler olacağını söylerken kendininde olacağını söylemeyi unutmuş mudur ? Boşuna geveleme vehabbiliği kabul etmiyorsan nakşisindir. Birde sunnilikle şiilk arasında derin ayrım nedir ? anladığım kadarıyla sende şiileri müslüman olarak görmüyorsun :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

1)Cennette görüleceğine dair birçok hadis vardır ve ehli sünnetin görüşü budur.

2)Vahhabilik diye bir mezhep yoktur.Şii-sufi iftirasıdır

3)

kendininde olacağını söylemeyi unutmuş mudur
Sen böyle bakarsan cennet nimetlerini anlatmaya kitap yetmez.Herşeyi unutmuş dersin

4)Şiilikteki fırka sayısı gökteki yıldızlar kadardır.Kur'anın bozulduğu iddiasından hz Alinin Allah olduğu iddiasına kadar her şeyi onlardan duyarsın.Allah ın sıfatlarını imamlara vermek onları ilahlaştırmakta üstlerine yoktur.Buna rağmen sıradan bir şii ile şii mollaları birbirinden ayırırız.Şiilik küfürdür.Normal Şiiler şiiliği bildiği-inandığı ölçüde dinden çıkar

5)Nakşiler sufizm-ehli-sünnet karışımıdır.Ehli sünnetle ortak görüşleri olduğu gibi sufizmden gelen sapık inançları vardır.Allah ın cennete görüleceği inancı ehli sünnetin görüşüdür nakşilerin değil

Link to post
Sitelerde Paylaş

1)Cennette görüleceğine dair birçok hadis vardır ve ehli sünnetin görüşü budur.

2)Vahhabilik diye bir mezhep yoktur.Şii-sufi iftirasıdır

3) Sen böyle bakarsan cennet nimetlerini anlatmaya kitap yetmez.Herşeyi unutmuş dersin

4)Şiilikteki fırka sayısı gökteki yıldızlar kadardır.Kur'anın bozulduğu iddiasından hz Alinin Allah olduğu iddiasına kadar her şeyi onlardan duyarsın.Allah ın sıfatlarını imamlara vermek onları ilahlaştırmakta üstlerine yoktur.Buna rağmen sıradan bir şii ile şii mollaları birbirinden ayırırız.Şiilik küfürdür.Normal Şiiler şiiliği bildiği-inandığı ölçüde dinden çıkar

5)Nakşiler sufizm-ehli-sünnet karışımıdır.Ehli sünnetle ortak görüşleri olduğu gibi sufizmden gelen sapık inançları vardır.Allah ın cennete görüleceği inancı ehli sünnetin görüşüdür nakşilerin değil

Cennette görüleceğine dair ayet yoktur diyorsun yani teşekkür ederim. Ben kurandaki sihri biraz çözdüm galiba herşeyden bahsedermiş gibi görünüp aslında çoğu şeyi muallakta bırakıyor insanlarda hangi zamanda nasıl işlerine geliyorsa öyle yorumluyor. sonra o yorumların aptalca olduğu mırıldanmaya başlanıldı mı. Kuranın eski arapça ile yazılmış olanı gösterilip bakın aslında kuranda öyle bir şey yazmıyor deniliyor. Bakıyorsun harbidende yazmıyor e o zaman insanların beşyüz yıl boyunca bildikleri söyledikleri şeylerin kaynağı kuran değil miydi ? Bukelemun gibi zamana göre renk değitirip böylece kendine yaşam alanı buluyor.

İslam dünyası 1000 li yıllara kadar fetihlere dayalı yayılma politakası izlerken içinde hep bir tartışma ayrışma olagelmiştir ama 1000 lerden sonra doğal sınırlara erişilince bu ayrışma kutuplaşmaya dönüşmüş. Kendi coğrafyasında kendi iç savaşları başlamıştır. Nakşibendilik işte özellikle haçlı seferleri sırasında ve sonunda tüm islam coğrafyasına hakim olmuştur. Selçukluda Osmanlıda o devirlerde kurulmuş tüm Türk İslam devletleri de dini adetler ritüeller halkın dini yaşayış biçimi olarak nakşibendiliğe dayanmıştır. Sen sufiliğe de taktın o yüzden aynı şeyden bahsetiğimizi belirteyim. Günümüzdeki nakşibendi ismini kullanan kıytırık tarikat O akımın minicik bir bölümünü temsil eder ama yinede ritüellerini en iyi koruyan günümüz islami gruplarındandır. Onların kullandıkları taktkler hakkında ayrı bir başlık açmayı düşünüyorum zaten

Yani bu konu içersinde nakşibendilik dediğimde Viyana'dan Bombay'a uzanan bir coğrafyaya yayılmış olan Eski hint dinleri kaynaklı tüm sufi - ruhani - tasavvufi akımlardan bahsettiğimi varsayabilirsin.

Sen tüm bu ayrışma tartışma kutuplaşmada bir tarafsın ve ben seni yaptığım coğrafi ayrımlarda nakşibendi-sünni olarak tarif ettim ki ! Türk müslüman toplumunun %90 ının bu şekilde olduğunu sen benden daha iyi bilirsin. Ama sen şahıs olarak sünni-nakşi (sana göre sufi oluyor yani) ayrımının farkındaysan kala kala ortada bir tek sünniliğin kalıyor onuda vehabbilik akımı ile tamamlıyorsun çünkü sunniliğin tek başına kuran kaynaklı islama takabül etmediğinin sende farkındasın.Ama önyargından dolayı ben vehhabiyim demiyorsun. onun yerine vehhabilik diye bir şey yoktur ben ehl-i sünnetim sunniyim onlarda aynı diyorsun ah be kardeşim sizin yaptığınızda ortada adamların yaptığıda şimdi bunların ikisi aynı şey gibi duruyormu hiç ? Onlar elbetteki İslam elbetteki müslüman elbetteki ehli sünnet elbetteki sunni adamlar islamın kurucusu ve koruyucuları zatan. Sorun onlar değil Asıl sen kimsin ?

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
insanlarda hangi zamanda nasıl işlerine geliyorsa öyle yorumluyor.

bunu yapanlar var tabi.Laikler %100 tevilcidir-tarihselcidir.Yani o sözden kasıt şudur deyip kıvırırlar.O zaman öyleydi bu zaman böyle derler kıvırırlar.Bu rakam dindar geçinen cemaatlerde %70-%50-%30 oranlarında bulunur.Yani her cemaatte bir sapma payı vardır.işin içine tevili sokup kıvıran meydanda çok.Eğer ayetleri zahirine göre değerlendirirsen ve selefin(ilk müslümanların) anlama şekline göre anlarsan böyle bir sorun olmaz.

Sen sufiliğe de taktın o yüzden aynı şeyden bahsetiğimizi belirteyim.

bana göre bütün tarikatlar aynıdır burda nakşiler hindistanda ciştiler afrikada ticaniler o yüzden ben tarikat adı kullanmam sufi derim.

seni yaptığım coğrafi ayrımlarda nakşibendi-sünni olarak tarif ettim ki !

babadan oğula geçen inançlar için coğrafi ayrımlar mantıklıdır.ama vahhabilik LAKABI TAKILAN islam bu çağda pek coğrafya sınırlarını takmadan yayılıyor.

sizin yaptığınızda ortada adamların yaptığıda şimdi bunların ikisi aynı şey gibi duruyormu hiç

adamlar dediğin adamlara sorsan onlar da ben vahhabiyim demez sünniyim der.ben türkiyede yaşıyorum diye niye onlar gibi inandığımı kabul etmiyorsun anlamadım.

çünkü sunniliğin tek başına kuran kaynaklı islama takabül etmediğinin sende farkındasın

Sahabe(yani ilk müslümanlar) hem Kur'an hem hadisle amel ederlerdi.O nedenle sünnilik de hem ayet hem hadisi takip eder.Bundan farklı bir method çıkarmak dini ilk müslümanlardan daha iyi anladığımızı iddia etmek olur ki bu boş bir iddiadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sahabe(yani ilk müslümanlar) hem Kur'an hem hadisle amel ederlerdi.O nedenle sünnilik de hem ayet hem hadisi takip eder.Bundan farklı bir method çıkarmak dini ilk müslümanlardan daha iyi anladığımızı iddia etmek olur ki bu boş bir iddiadır.

O zaman senin için bu durumu fomüle edip daha açık şekilde ifade edeyim şimdi aşağıdaki haritaya bak

56c3y.jpg

S: Sunni taraf oluyor

Ş : şii taraf oluyor

N :Şii ve sunni coğrafyayı kapsayn nakşi(sufi) üst bölge oluyor

W: Vehhabbiler oluyor

Burada Şiilerde sunnilerde Nakşi-sufi akımın etkisindedir ve günlük din nakşi ritüellerine göre yaşanır

Yani sunniler aynı zamanda nakşidir

şiiler de aynı zamanda nakşidir

wehabbiler ise sunnidir ama kendisine sunni diyen müslümanların tüm nakşi-sufi geleneklerini kökten red ederler

Wehhabiliğin çıkış sebebi de budur zaten kendilerini senin söylediğin diğer sunni nüfusun bir parçası olarak görselerdi ayrı isim kullanmalarına gerek de kalmazdı. Tüm islam alemini kendi idealleri doğrultusunda düzeltebilirlerse işte o zaman wehhabilik diye başka bir isme ihtiyaç kalmaz ama günümüzde kendilerinin diğer müslüman yığınlardan ayrılabilmeleri için ayrı bir isme ihtiyaçları vardır.

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

babadan oğula geçen inançlar için coğrafi ayrımlar mantıklıdır.ama vahhabilik LAKABI TAKILAN islam bu çağda pek coğrafya sınırlarını takmadan yayılıyor.

Herhalde bizde bunun farkındayız ki böyle bir konu açtık son 20-30 senede Türkiyede bile yüzyıllardır sufi tarikat temellerinde hayat bulan topluluklar vakıf-okul kimliğine bürünerek ve tüm sufi gelenekleri dışlayarak bu güçlü akıma ayak uydurup hayatta kalmaya üyelerini kaybetmemeye çalışıyorlar.

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
kendilerinin diğer müslüman yığınlardan ayrılabilmeleri için ayrı bir isme ihtiyaçları vardır.

İlk müslümanların yolundan gitmek manasında selefilik kelimesini tercih ediyorlar.Vahhabi kelimesini kesinlikle kabul etmezler.

Araplarda en etkin iki güç ihvan ve selefiliktir.Sufilik araplar arasında giderek küçülmüştür..İhvan bir örgüttür ama onun da inanç yapısı selefilik temellidir.O yüzden arap sufiler bu iki grup türbelerimizi yıkacak diye çekinirler.Sufilik Türkiye,Pakistan ve hindistan da yaygın ve baskındır.

Yani sunniler aynı zamanda nakşidir

biz onlara sünni demiyoruz onlar kendilerine sünni deseler bile.Selefiler gerçek sünnilerdir.Tarikata bulaşmamış eşari ve maturidi(hanefi-şafi-malikiler) de sünnilik çatısında görülebilir.Ama tarikatlar sufidir.Sünni değil.Bazı tasavvufçular çok fazla reddedilmez.Mesela hindistan-pakistan da deobandiler vardır.Deobandi deyince yüzmilyonluk bir kitleden bahsediyorum.Bunlar da tasavvufçudur.Lakin selefilerle arasındaki farklar diğer tasavvufçularla kıyasla daha azdır.Zaten o yüzden taliban ve el kaide afganistan da birlikte iş yapabilmektedir.Diğer taraftan barelviler (yine yüz milyonları ifade eden bir topluluk) selefilere ve deobandilere göre açık sapıktırlar.Ve araları hiç iyi değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...