Dark Prince 0 Oluşturuldu: Mayıs 1, 2012 Raporla Share Oluşturuldu: Mayıs 1, 2012 (düzenlendi) Turan Dursun'un kitabından; İkel bir yerli, bir rüya görür. "Rüyasında, Grubb, gelip bunun bahçesine girip,helvacı kabağını çalmıştır." Grubb'sa o sırada, 150 mil uzakta bulunmakta. Yerli rüyayı görür görmez, bu kadar uzak olan Grubb'a gider, rüyasını anlatır ve kendisinden "tazminat" ister. Grubb, doğal olarak "itiraz" eder. İtirazını da bir akıl ilkesine dayandırarak; "Olayın geçtiği (yani rüyada geçtiği) anda, ben, 150 mil uzakta bulunmaktayım. Aynı anda, iki yerde birden bulunmuş olamam. Öyleyse, senin ileri sürdüğün de, gerçek olamaz" der. Ne var ki, yerli, ileri sürdüğünde direnir; "yine de sen benim bahçemden o kabağı çaldın!" diye konuşur. Çünkü, "rüyasında gördüğü" "olay"ın "gerçek" olduğuna inanmakta. Yani ilkel yerli için, aynı anda, bir insan, hem A yerinde, onun bahçesinde; hem de B yerinde, Grubb'un bu bahçeye 150 mil uzaklıktaki yerinde bulunabilir. Burada birbiriyle çelişen "iki önerme"nin ortaya çıkması yerlinin umurunda bile değil. Bu ilkel mantık Müslümanlarda ve tüm Tanrı inançlılarda vardır,yok diyen yalan söylüyordu(tabi ki yok diyecekler).Örneğin şöyle birşey düşünelim; Şeriat toplumunda 4 kişi beni zina ederken gördü,eğer zina ettiğim kadın evliyse veya ben evliysem,recm edilirim.Evli değilsek kırbaç yerim.Peki oradaki zina edenin ben olduğum ne malum? Ben o kadar imanlıyımdır ki şeytan benden nefret eder ve beni yoketmek ister.O 4 kişiye aslında benim hiç haberim olmamasına rağmen bir halisünasyon olarak zina ettiğimi gösterir.Bu durumda ben b.k yoluna gitmiş olmam mı? Ve bunun gibi bir dolu şey.Sonuçta mucize var ise,imkansız yoktur.Hiçbirşey maddesel yasalarla sınırlanamaz? Mayıs 1, 2012 tarihinde Dark Prince tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Friedrich Nietzche 0 Mayıs 1, 2012 gönderildi Raporla Share Mayıs 1, 2012 gönderildi mucize denilen şey,insan aklına hakarettir. bunu bilir,bunu söylerim. şunu merak ediyorum ayrıca, madem tanrı bizim kendisini akımızla bulmamızı istiyor o zaman neden mucizeye ihtiyaç duyuyor? Link to post Sitelerde Paylaş
Dark Prince 0 Mayıs 2, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 2, 2012 gönderildi mucize denilen şey,insan aklına hakarettir. bunu bilir,bunu söylerim. şunu merak ediyorum ayrıca, madem tanrı bizim kendisini akımızla bulmamızı istiyor o zaman neden mucizeye ihtiyaç duyuyor? Aynen dediğin gibi dostum ama bir insanda akıl,mantık yoksa düşünemez bunları Link to post Sitelerde Paylaş
katalan 0 Mayıs 9, 2012 gönderildi Raporla Share Mayıs 9, 2012 gönderildi mucize denilen şey,insan aklına hakarettir. bunu bilir,bunu söylerim. şunu merak ediyorum ayrıca, madem tanrı bizim kendisini akımızla bulmamızı istiyor o zaman neden mucizeye ihtiyaç duyuyor? Mucizeye ihtiyaç duysun. Olabilir. Ama adam akıllı olsun. Bugün bir adam karşınıza gelse ve ben peygamberim dese ve konuşma şu şekilde ilerlese K-Nereden bileceğim peygamber olduğunu? P-Dur sana bir mucize göstereyim K-Ne yapacaksın? P-Elimi koynuma sokacağım ve beyaz olarak çıkaracağım K-Kalsın kalsın Koskoca yaratanın düşünebildiği mucizeye bak. Kötü illüzyon numarası. İnsan yazarken gülüyor ve üzülüyor. Bari koynuna sokmadan beyazlaştırsaydı da biraz daha makul olsaydı. Komiklik hala devam ederdi ama yine de yani derdik Neml 12- "Elini koynuna sok; firavun’a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir." Link to post Sitelerde Paylaş
panteon 0 Mayıs 9, 2012 gönderildi Raporla Share Mayıs 9, 2012 gönderildi Yahu ben çok istiyorum şu mucizelerden birini görmeyi. Cin olur, hayalet olur, rüyamda olan birşeyin gerçekleşmesi olsun... Ama olmuyor. Kimileri de çatır çatır cinlerle konuşuyorum filan diyor adam mı seçiyor bunlar bilmem ki :X Çelişkiler, açıklanamayan olaylar insanı inanca sürükler. Zaten o nedenle bilim ve din çatışmıyor mu... Link to post Sitelerde Paylaş
Saying 0 Ağustos 6, 2012 gönderildi Raporla Share Ağustos 6, 2012 gönderildi İkel bir yerli, bir rüya görür. "Rüyasında, Grubb, gelip bunun bahçesine girip,helvacı kabağını çalmıştır." Grubb'sa o sırada, 150 mil uzakta bulunmakta. Yerli rüyayı görür görmez, bu kadar uzak olan Grubb'a gider, rüyasını anlatır ve kendisinden "tazminat" ister. Grubb, doğal olarak "itiraz" eder. İtirazını da bir akıl ilkesine dayandırarak; "Olayın geçtiği (yani rüyada geçtiği) anda, ben, 150 mil uzakta bulunmaktayım. Aynı anda, iki yerde birden bulunmuş olamam. Öyleyse, senin ileri sürdüğün de, gerçek olamaz" der. Ne var ki, yerli, ileri sürdüğünde direnir; "yine de sen benim bahçemden o kabağı çaldın!" diye konuşur. Çünkü, "rüyasında gördüğü" "olay"ın "gerçek" olduğuna inanmakta. Yani ilkel yerli için, aynı anda, bir insan, hem A yerinde, onun bahçesinde; hem de B yerinde, Grubb'un bu bahçeye 150 mil uzaklıktaki yerinde bulunabilir. Burada birbiriyle çelişen "iki önerme"nin ortaya çıkması yerlinin umurunda bile değil. Aynı anda hem A'da hem B'de. Bu bir çelişkidir. Bu diyalektik mantıktır. Demek ki Marx'ın mantığı ilkelmiş. Konu tartışmaya açık. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts