Jump to content

Ulusal Gurur


Recommended Posts

  • İleti 112
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

:lol:

Sen daha uyanamamışsın konuya.

Oku bakim:

Ulusal gurur duygusu" bize, biz bilinçli Büyük-Rus proleterlerine yabancı bir duygu mudur?

Elbette ki değildir!

Biz, dilimizi ve yurdumuzu severiz; biz, yurdumuzun emekçi yığınlarını (yani yurdumuz nüfusunun onda-dokuzunu) demokratik ve sosyalist bilinç düzeyine yükseltmek için elimizden geleni yapıyoruz. Çarın kasapları, soylular ve kapitalistler elinde, güzel yurdumuzun uğradığı hakaretleri, zulüm ve aşağılamaları görmek ve duymak bizim için çok acıdır. Rodiçev'i, dekabristleri ve 1870'lerin devrimcilerini kendi içinden yaratmış olan biz Büyük-Rusların, bu zulüm ve aşağılamalara [sayfa 125] karşı göstermiş olduğumuz direnişten ötürü gurur duyuyoruz. Büyük-Rus işçi sınıfının, 1905'te yığınların güçlü devrimci partisini yaratmış olmasından ötürü; Büyük-Rus köylülüğünün demokrasiyi benimsemeye başlamasından, papazların ve büyük toprak sahiplerinin boyunduruğunu kırma işine girişmesinden ötürü, gurur duyuyoruz.

Yaşamını devrim davasına adamış olan büyük Rus demokratı Çernişevski'nin bundan yarım yüzyıl önce: "Zavallı bir ulus; tepeden tırnağa köleler ulusu; hepsi köle"[67] dediğini anımsıyoruz. Açık ve gizli Büyük-Rus köleleri (çarlık boyunduruğunu taşımalarından ötürü Büyük-Rus köleleri) bu sözü anımsamaktan hoşlanmazlar. Oysa bu söz, bizce gerçek yurt sevgisini, Büyük-Rus halk yığınlarında bir devrimci ruhun olmayışından ötürü duyulan acıyı içeren bir sevgiyi ifade eder. Çernişevski'nin zamanında o ruh henüz yoktu. Şimdi de az var. Ama şimdiden o ruh mevcuttur. Büyük-Rus ulusu da, bir devrimci sınıf yarattığı için, bu ulus da insanlığa, yalnızca katliamlar, sıra sıra idam sehpaları, zindanlar, büyük .açlık ve papazlara, çarlara, büyük toprak sahiplerine ve kapitalistlere kölece bağlılık örnekleri değil, özgürlük ve sosyalizm uğruna savaşımdan da örnekler verebildiği için, yüreklerimiz ulusal gururla doludur.

Yüreklerimiz ulusal gurur duygusuyla doludur; işte bundan ötürüdür ki, (toprak sahibi soyluların, Macaristan'ın, Polonya'nın, İran ve Çin'in özgürlüğünü boğmak için köylüleri savaşa sürdükleri) kölece geçmişimizden özellikle nefret ederiz: aynı toprak sahiplerinin, kapitalistlerin de desteğiyle, Polonya ve Ukrayna'yı boğazlamak için, İran'da ve Çin'de demokratik hareketi ezmek için ve Büyük-Rus ulusal gururumuzun yüzkarası Romanovlar, Bobrinski ve Purişkeviçler çetesini güçlendirmek için, bizi savaşa sürdükleri zaman, bugünümüzden de nefret ederiz. Bir kimse köle doğdu diye suçlanamaz; ama özgürlük uğruna savaşımdan kaçmakla kalmayıp köleliğini haklı bulan ve onu öven bir köle (örneğin [sayfa 126] Polonya'nın ve Ukrayna'nın vb. gırtlaklanmasına Büyük-Rusların "yurt savunması" diyen bir kimse), haklı olarak, öfke, tiksinti ve nefret duyguları uyandıran bir aşağılık parazit, bayağının bayağısı bir köledir.

Vilademir İlyiç LENİN

http://www.kurtulusc...ulustr2.html#b4

Bu da Nazım Hikmet'ten Şeyh Bedrettin Destanı, en sonundaki Lenin'in milli gurur yazısını oku.

http://panteidar.wordpress.com/2010/03/08/seyh-bedreddin-destani/

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 10 months later...

İnsanlar bir gün tek millet olacak. Ama sosyalistlerin dedikleri gibi olmayacak.. O zaman sen nerelisin dendiğinde sen Türkiye-Erzurum'luyum. Ya da Avrupa Çek cumhuriyeti falan diyeceksin. Milliyeti sevmenin bir manası yok. Aidiyet duymanın da bir manası yok. Ama dönüp dolaşıp gene vatanımıza geri dönüyoruz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlar bir gün tek millet olacak. Ama sosyalistlerin dedikleri gibi olmayacak.. O zaman sen nerelisin dendiğinde sen Türkiye-Erzurum'luyum. Ya da Avrupa Çek cumhuriyeti falan diyeceksin. Milliyeti sevmenin bir manası yok. Aidiyet duymanın da bir manası yok. Ama dönüp dolaşıp gene vatanımıza geri dönüyoruz..

Öyle bir gün gelmeyecek. Gelmesini isterdim ama kendimizi kandırmanın bir anlamı yok.

İlerde ulusal gurur anlamını yitirecek mi? Yok olacak mı?

Eğer insanlar aynı sistemi devam ettireceklerse ki ettirmemeleri için bir neden yok, ulus kavramı yok olmayacaktır.

Ama ilerde büyük bir savaş çıkarda insanlaın yüzde 99'u ölerek yok olursa, kabile yaşamına dönülebilir ve o zaman insanlar çok daha mutlu yaşarlar.

Bu keresinde kabileler arasında savaşlar çıkacak ve onlar zamanla uluslaşacaklardır.

Ulussuz yaşam bir sistemden diğer bir sisteme geçiş sırasdında deneyimlenen geçici bir dönemdir.

İnsanlar mutlaka birbirleri ile rekabet eden, savaşan gruplar ve toplumlar oluşturacaklardır. Onları bir arada tutan soyut kavram ulusdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence:

insanlarin "bir millet" olmasi icin ortak bir düsmanlari (uzaylilar gibi) olmasi gerek.

Yoksa bir millet sözü sadece bir laf olarak kalir.

"Avrupa Birligi" gibi!

Aslında bu çok önemli bir nokta. İnsanlar başka türlü bir araya gelemezler.

Ya ortak bir düşman lazım. Ya da insanlığı yok olmakla tehdit eden bir olay (hastalık, doğal felaket vs.)

İnsanları kendilerine bırakırsanız asla ortak bir minumumda buluşup mutlu yaşayamazlar. Keşke yaşayabilselerdi. Çok da akıllı olmalarına rağmen doğaları bunu yapmalarına izin vermez.

Ama ortak bir düşmanla ve yok olmakla karşılaşırlarsa, birleşebilirler.

İlerde böyle bir durum ortaya çıkabilir. Ama jeton insanların yüzde 99'u yok olmadan düşmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uzaylılar bizden daha uzaylı çıkarsa ( insani diyemiyorum olmuyor çünkü bu durumda), aslında uzaylıların varlığı çıkmış bize kendini göstermiş ve bize göre iyi canlılar olsa bile bu neden bizi bir araya getirmez, sadece onların varlığı bile insanların kendi düşmanlıklarını anında unutturur.. İnsan böyle bir canlı, bilinmeyene, felakete, hüzne, sevgiye duyulan o his hep ortaktır aynıdır sonuçta, her ne kadar bir arada yapamasakta. İnsanlık olarak hepimiz aynı kökteniz ve bu bizim farkında olmadığımız..

tarihinde -inmanah- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle bir gün gelmeyecek. Gelmesini isterdim ama kendimizi kandırmanın bir anlamı yok.

İlerde ulusal gurur anlamını yitirecek mi? Yok olacak mı?

Eğer insanlar aynı sistemi devam ettireceklerse ki ettirmemeleri için bir neden yok, ulus kavramı yok olmayacaktır.

Ama ilerde büyük bir savaş çıkarda insanlaın yüzde 99'u ölerek yok olursa, kabile yaşamına dönülebilir ve o zaman insanlar çok daha mutlu yaşarlar.

Bu keresinde kabileler arasında savaşlar çıkacak ve onlar zamanla uluslaşacaklardır.

Ulussuz yaşam bir sistemden diğer bir sisteme geçiş sırasdında deneyimlenen geçici bir dönemdir.

İnsanlar mutlaka birbirleri ile rekabet eden, savaşan gruplar ve toplumlar oluşturacaklardır. Onları bir arada tutan soyut kavram ulusdur.

Avrupa'da ulus yok mesela.. Güney'i seviyorum. Sıcak oluyor diyor.. Demek istediği Güney Avrupa.. Kendi vatanıymış gibi görüyor artık.. Neyse yakında portekizce ve İspanyolca konuşan Güney Amerika ülkeleri de aynı şeyleri yapacak. Biraz daha zenginleşmeleri gerekiyor. Güney doğu Asya ülkeleri de aynısını yapacak. Afrika'nın yapması için belki en az 100 yıl var ama bilemeyeceğim.

Bir de dünya nufusunun yüzde 99 unu yok etse yeniden uluslaşırlar mı orası da ayrı bir konu. Çünkü ilerlemiş bir düzen var. Sanayi devrimi, aydınlanma falan görmüşler. Geriden başlarlar mı? Bence başlamazlar.. Ama hiç deneyini yapmadık bu konunun. Kimse yapmadı. Bilemeyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence:

insanlarin "bir millet" olmasi icin ortak bir düsmanlari (uzaylilar gibi) olmasi gerek.

Yoksa bir millet sözü sadece bir laf olarak kalir.

"Avrupa Birligi" gibi!

Avrupa gerçekten tek millet gibi. İngilizler kendini AB'nin dışında görüyor. Fransızlar da kendilerini AB'nin patronu gibi görüyorlar. Kendilerini birlikten bağımsızlaştırıyorlar. Ama diğerleri kendilerini Avrupalı olarak görüyorlar. Çok çok farklı dilleri olsa bile..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Avrupa gerçekten tek millet gibi. İngilizler kendini AB'nin dışında görüyor. Fransızlar da kendilerini AB'nin patronu gibi görüyorlar. Kendilerini birlikten bağımsızlaştırıyorlar. Ama diğerleri kendilerini Avrupalı olarak görüyorlar. Çok çok farklı dilleri olsa bile..

Kesinlikle hayır.

Aralarında her türlü rekabet var ve yeri gelince kedi-köpek gibi kavga edeceklerine eminim.

Cinci Hoca.. Kimi kandırıyorsun?

Bu arada hiçbiri Türkleri sevmez ve aralarında görmek istemez.

Yaw daha birkaç yıl önce Hollandalı askerlerin burnunun dibinde gerçekleşen Bosna soykırımını nasıl unuttun.

Bıraksan onun gibi daha çok kıyım olacak Avrupada. Birbirlerini doğrayacaklar bu sapıklar.. Bunu göremiyor musunuz?

Her biri kendilerinin üstünlüğüne inanan devletlerden oluşan bir birlik.

Yakında çökecek.. Ekonomi bile onları bir birlerine bağlayamıyor.

Birbirlerine karşı duydukları kin yok olacak mı sanıyorsun?

Yanılıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ABD'de Ermeniler jenosite maruz kaldıkları ayları hatırlatmak için yürüyüş yaparlar.

Pankatların çoğunda Armenian Proud yazılıdır.

Greek ler yürürken Barbar Turks pankartlarını sıklıkla görürsün.

Bu adamların içindeki nefret yok olmamıştır.

Avrupa birliğini oluşturan ülke insanlarında da aynı nefretlerin devam ettiğine emin olabilirsiniz.

İnsanlar jenositleri, fethedilmeleri, maruz kaldıkları katliamları, aşağılanmalarını asla unutmazlar.

Bulgarlar Yunanlıları 2 bin önce vuku bulmuş bir katliamdan dolayı suçlarlar.

Avrupa ülkeleri bayraklarına ve milli marşlarına çok düşkündürler. Bağımsızlıklarını, özgürlüklerini başka bir ülke ile paylaşmak istemezler.

Topraklarının bir karışını bile başkasına vermemek için her türlü mücadeleyi göze alırlar.

Ulusal onur ve gururdan yoksun bir Avrupa ülkesi yoktur. Sarhoş Finler bile ulusal onur ve gururlarından ödün vermezler.

Bizim de ulusal gurur ve onurumuza büyük önem vermemiz gerekmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kesinlikle hayır.

Aralarında her türlü rekabet var ve yeri gelince kedi-köpek gibi kavga edeceklerine eminim.

Cinci Hoca.. Kimi kandırıyorsun?

Bu arada hiçbiri Türkleri sevmez ve aralarında görmek istemez.

Yaw daha birkaç yıl önce Hollandalı askerlerin burnunun dibinde gerçekleşen Bosna soykırımını nasıl unuttun.

Bıraksan onun gibi daha çok kıyım olacak Avrupada. Birbirlerini doğrayacaklar bu sapıklar.. Bunu göremiyor musunuz?

Her biri kendilerinin üstünlüğüne inanan devletlerden oluşan bir birlik.

Yakında çökecek.. Ekonomi bile onları bir birlerine bağlayamıyor.

Birbirlerine karşı duydukları kin yok olacak mı sanıyorsun?

Yanılıyorsun.

Hacım. O zaman Yugoslavya bölünüyordu. Bölüp parçaladılar. Bölenler bile bu kadar parçalayacaklarını hesaplamamışlardır muhtemelen.

Çekoslovakya barışçıl bir şekilde ayrıldı mesela. Bugün Belçika bölünse bir kısmını Fransa'ya diğer kısmını Hollanda'ya verirler. Hiç de savaş çıkmaz.

Hepsi olmasa da bence AB kendi içinde ortak yaşayabilmeye inanıyor.

Tabi herkes ayrı bir milliyetçi. 2 milyon nufusu var, ama babası yabancı diye çocuğa vatandaşlık vermeyen AB ülkeleri var.. Daha kendi ülkesinde 3 tane dil konuşuluyor resmi dile daha tam olarak bile hakim değiller..

Bence AB bölünmez. Çünkü birbirlerine ihtiyaçları var. Herkes ayrı bir birleşme derdinde. Dünya yavaş yavaş birleşmeye doğru gidiyor bence. Bu milliyetini kaybetme manasına gelmiyor. Hem kaybetsek ne farkeder ki. Bu topraklarda illaki birileri yaşayacak..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ABD'de Ermeniler jenosite maruz kaldıkları ayları hatırlatmak için yürüyüş yaparlar.

Pankatların çoğunda Armenian Proud yazılıdır.

Greek ler yürürken Barbar Turks pankartlarını sıklıkla görürsün.

Bu adamların içindeki nefret yok olmamıştır.

Avrupa birliğini oluşturan ülke insanlarında da aynı nefretlerin devam ettiğine emin olabilirsiniz.

İnsanlar jenositleri, fethedilmeleri, maruz kaldıkları katliamları, aşağılanmalarını asla unutmazlar.

Bulgarlar Yunanlıları 2 bin önce vuku bulmuş bir katliamdan dolayı suçlarlar.

Avrupa ülkeleri bayraklarına ve milli marşlarına çok düşkündürler. Bağımsızlıklarını, özgürlüklerini başka bir ülke ile paylaşmak istemezler.

Topraklarının bir karışını bile başkasına vermemek için her türlü mücadeleyi göze alırlar.

Ulusal onur ve gururdan yoksun bir Avrupa ülkesi yoktur. Sarhoş Finler bile ulusal onur ve gururlarından ödün vermezler.

Bizim de ulusal gurur ve onurumuza büyük önem vermemiz gerekmektedir.

Kesinlikle hayır.

Aralarında her türlü rekabet var ve yeri gelince kedi-köpek gibi kavga edeceklerine eminim.

Cinci Hoca.. Kimi kandırıyorsun?

Bu arada hiçbiri Türkleri sevmez ve aralarında görmek istemez.

Yaw daha birkaç yıl önce Hollandalı askerlerin burnunun dibinde gerçekleşen Bosna soykırımını nasıl unuttun.

Bıraksan onun gibi daha çok kıyım olacak Avrupada. Birbirlerini doğrayacaklar bu sapıklar.. Bunu göremiyor musunuz?

Her biri kendilerinin üstünlüğüne inanan devletlerden oluşan bir birlik.

Yakında çökecek.. Ekonomi bile onları bir birlerine bağlayamıyor.

Birbirlerine karşı duydukları kin yok olacak mı sanıyorsun?

Yanılıyorsun.

Sn Hacı

Toplumları bir arada tutan şey kültürdür ulus değildir.

G. Afrikada 11 tane resmi dili olan çok uluslu bir devletir ama ortak bir kültür vardır. Rusya içinde aynı şey geçerlilidir.

Amerika kıtasında ırk denen kavram kalmamıştır.

Avrupa birliği konusuna gelince Türkiyeyi müslüman olduğu için almazlar. Kendinden olmayan herkeze kafir diyen bir toplumu kimse almaz zaten.

Cinci Hocaya katılıyorum avrupada avrupalılık ön plandadır. Tarihtede böyle olmuştur. Sonuçta avrupalılar ortak kültürün bir parçası.

Ekonomiler her zaman çöker ve sonra düzelir bunlar olağan şeylerdir. Avrupa birliğine birşey olmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ulusal gurur gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez özelliklerindendir. Ulus denilen organizma zannedildiğinin aksine daha çok sınırları içerisinde ki ekonomik faliyyetle vucut bulur. Yani kapitalist ekonomi modeli içerisinde vardır. Öncesi yoktur, sonrasında da bilgimiz yoktur. Dil,din,ırk denilen kavramlar ikincildir. Kültür denilen olgu da kapitalsi düzen içerisinde inşaa edilir. Ulus inçin öncelikli şart sınır ve sınır içerisinde ki pazarı elinde bulunduran burjuva ve işçi sınıfıdır.

Bugün kürt siyasetinin açmazıda budur. Bir yandan Erbil bir yanda İstanbul. Diyarbakır bu anlamda büyük aşama kaydetmiştir ancak halen ülke sınırları içerisinde ki Kürt burjuvazisi Türk burjuvazisine eklemlenmiştir. Birgün Ayman Güler in ulus tarifi tamda buna tekamül eder.

Bugün asıl kavgada aslında ülke burjuvasının niteliğinden kaynaklanmaktadır. Karşı devrim hareketi de tamda budur. Bugün ülkede sermaye akışkanlığına da bakarsak bu kavgada karşı devrim hareketinin uzun bir yol kattettiği ortaya çıkacaktır.

Aslında gerek Kürt gerekse Türk ulusu son barış görüşmeleri ile İstanbul Dükkalığına ordan da Emperyalizme bağlanmıştır. Dünde böyle değilmiydi itirazlarını duyar gibi oldum. Haklılık payı yüksek ancak ;

TÜSİAD diye adlandırabileceğimiz İstanbul dükkalığı 1980 lere kadar hem milli bir karaktere sahiptir hemde ekonomide devlet ağırlığına oranla ağırlığı azdır. Devlet denilen organizmanın yapısı sebebiyle işçi sınıfı 1980 lere ve hatta 80 sonrası 90 lara kadar at koşturmuştur. TÜSİAD ın bu dönemde hep kulağı kriştedir.

Sermayenin ve ona sahip sermayedarın yapısı sebibiyle emperyalizmle ilişkiye teşnedir. Yani her an karşı-devrimci savrulmalar gelişmemiş kapitalistlerin özelliklerindendir. Bu anlamda Ülke burjuvazisi tam gelişmemiş ve buna bağlı olarak da Türk ulusu uluslaşma sürecini tamamlamamıştır. Buna bağlı olarak Kürt ulusundan da bahsedilemez.

Bugün karşı devrim sürecinin sel suları gibi önüne çıkanı içine almasının sebebi ; Türk ve Kürtlerin sözüm ona kendilerini temsilcisi ve burjuvaları olarak gören sonradan görmeler den kaynaklanmaktadır.

Ulsulaşma sürecinden uzaklaşırsan ne mi olur ? Alev Alatlı buna Bayağılaşma,paçozluk diyor.

:

tarihinde apsimon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Toplumları bir arada tutan şey kültürdür ulus değildir.

G. Afrikada 11 tane resmi dili olan çok uluslu bir devletir ama ortak bir kültür vardır. Rusya içinde aynı şey geçerlilidir.

Amerika kıtasında ırk denen kavram kalmamıştır.

Avrupa birliği konusuna gelince Türkiyeyi müslüman olduğu için almazlar. Kendinden olmayan herkeze kafir diyen bir toplumu kimse almaz zaten.

Cinci Hocaya katılıyorum avrupada avrupalılık ön plandadır. Tarihtede böyle olmuştur. Sonuçta avrupalılar ortak kültürün bir parçası.

Ekonomiler her zaman çöker ve sonra düzelir bunlar olağan şeylerdir. Avrupa birliğine birşey olmaz...

Ulus tanımı, ortak kültürü gerektirir zaten.

Ulus olmak aynı ırktan olmak demek değildir.

Türk, bir ırkın değil, kültür birliğinin adıdır.

Örneğin bir Yörükle bir Uygur'un, bir Tatar Türkü ile bir Azeri'nin, ya da Kıpçak'ın, Çepni'nin genleri bir değildir.

Ortak olan yanları dil ve kültür benzerliğidir.

Dolayısıyla Türkiye'de de ırk önemi yoktur. Marijinal bir grup ırkçı olsa da, büyük çoğunluğun yanında değeri olmaz.

Avrupa'da da benzerdir. Norveç'le İsveç arasında ayırdedilemeyecek derecede benzerlik vardır ama ayrı ulus ayrı devlettirler.

Avrupalılık ulus kavramından ayrı bir konu, bir menfaat konusu.

Öyle olmasa, birbirine yakın ve benzer ülkeler aynı ulus ve devlette birleşirlerdi.

Menfaat bittiği, zararı hissettikleri anda derhal terkederler. Dağılmayacaklarının garantisi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada 2 farkli bakis acisi var saniyorum. Birincisi bilim ve teknoloji sayesinde yasanan aydinlanmanin insanlari dogal olarak bir araya gelmeye ittigi. Ikincisi ise bunun yeterli olmadigi, ulus gibi kavramlarin hala gecerliligi ve islevi oldugu. Eger yazilanlari tamamen yanlis anlamadiysam tabi.

Bunun cevabini vermek zor acikcasi. AB bir ornek olarak gosteriliyor ama yasadiklari ilk ciddi krizde AB kamuoyuna bakarsaniz, hemen gunah kecilerini secip AB'den sutlanmalari icin hukumetlerine baskilara basladigiklarini goruyoruz, ki bahsettigimiz kriz nakit para krizi. Para dedigin nedir, bir kagit parcasi. Peki yarin birgun daha hayati kaynalarda sikinti bas gosterir ise ne olacak? Bunun cevabi yok. Su kaynaklari, yiyecek kaynaklari, enerji kaynaklari, hangisi insanin garanti gozuyle baktigi noktada? Tamam, bilim ilerledi, sayesinde teknoloji costu, ama daha bize kaotik dogada az bucuk da olsa stabil bir gelecek saglama noktasina geldi mi? Ben hic zannetmiyorum. Bu yuzden ulus kavrami hala son derece islevsel ve gecerli bence. Bundan vaz gecmek demek, geriye adim atmak, kabilecilige, ummetcilige donus demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dil çok önemli bir şey.. Milletleri (ya da ismi her neyse) birbirinden ayıran bence en önemli unsur bu. Dilleri farklı olan insanlar kendi dillerini konuşabilen yöneticileri seçmek istiyor. Aslında bence her şey bundan ibaret..

AB niye bir arada derseniz.. Biraz zor bir soru ama.. Çok dilli olmalarına rağmen neden bir arada yaşayabiliyorlar.. Aslında çok da bir arada sayılmazlar.. Daha fazla bir arada olabilirler.. Mesela AB'nin bir yerinde sorun çıktığı zaman AB'niin bir kaynağı oraya aktarılabilir. Ya da uluslararası bankalar tek bir ülkede çalışıyormuş gibi çalışabilir. Sınırı geçince aynı banka olsa bile paranızı çekemiyorsunuz. Operatörler de öyle.. Euro hesablı banka kartından online olarak alışveriş yapamayanlar var.. vs..

Ama sınırlar yok. Mal ve insanlar rahatça dolaşabiliyor. İstediği yerde oturabiliyor. Kız alıp kız veriyorlar. Tek sorun taşındığın yerin dilinin farklı olması. Bu önemli bir sorun aslında. Çünkü bir yere taşındığın zaman kimse 5-10 milyon kişinin konuştuğu dili öğrenmek istemiyor. Bir de malların değerleri ülkeden ülkeye değişse de aynı para birimini kullanıyorlar..

Bu birliği biraz daha birleştirmeye kalksan büyük ihtimal bazıları buradan ayrılmak isteyecektir. Aslında milliyetçilik bunun için zararlı. Tek başına 5 para etmez devletler büyük bir birliğe katıldıkları zaman çok güçlü bir birlik oluşturabiliyorlar.. Ve aynı zamanda kendilerini de zenginleştiriyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ulus tanımı, ortak kültürü gerektirir zaten.

Ulus olmak aynı ırktan olmak demek değildir.

Türk, bir ırkın değil, kültür birliğinin adıdır.

Örneğin bir Yörükle bir Uygur'un, bir Tatar Türkü ile bir Azeri'nin, ya da Kıpçak'ın, Çepni'nin genleri bir değildir.

Ortak olan yanları dil ve kültür benzerliğidir.

Dolayısıyla Türkiye'de de ırk önemi yoktur. Marijinal bir grup ırkçı olsa da, büyük çoğunluğun yanında değeri olmaz.

Avrupa'da da benzerdir. Norveç'le İsveç arasında ayırdedilemeyecek derecede benzerlik vardır ama ayrı ulus ayrı devlettirler.

Avrupalılık ulus kavramından ayrı bir konu, bir menfaat konusu.

Öyle olmasa, birbirine yakın ve benzer ülkeler aynı ulus ve devlette birleşirlerdi.

Menfaat bittiği, zararı hissettikleri anda derhal terkederler. Dağılmayacaklarının garantisi yok.

Kültürü oluşturan temel etken dindir; coğrafya, ulus, dil veye ortak ırk değildir.

En belirgin örneği Gagavuzya'dır. Türk olmaktan daha çok kendilerini avrupalı ve hristiyan olarak görürler. Zamanında pek çok kez osmanlıya karşı avrupalılarla ortak savaşmışlardır.

Farklı milletlerin bir arada birlik olduğu bir devlet İsviçre Konfederasyonudur. Küçük bir avrupa birliğidir. Kendi içinde her bölgesinde farklı diller konuşulur.

Günümüzde Avrupa Birliği ortak parabirimi serbest dolaşım ortak bayrak ortak meclis ve siyasi partilerle Avrupa Fedarasyonu olma yolunda adımlar atılmaktadır.

tarihinde ANGEL- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kültürü oluşturan temel etken dindir; coğrafya, ulus, dil veye ortak ırk değildir.

En belirgin örneği Gagavuzya'dır. Türk olmaktan daha çok kendilerini avrupalı ve hristiyan olarak görürler. Zamanında pek çok kez osmanlıya karşı avrupalılarla ortak savaşmışlardır.

Maalesef dildir.. Mesela müslüman olmalarına rağmen Orta Asya halkları kendilerini Rus gibi görürler. Bazıları kendi ana dillerini bile unutmuşlardır..

Gagavuzların dili de farklıdır mesela.. Dil dinden daha önemli bir etkendir..İnsanlar bunla anlaşıyorlar. Bir mahallede farklı dinlere inanan kişiler olabilir, ama yaşamak için aynı dili konuşmak gerekir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kültürü oluşturan temel etken dindir; coğrafya, ulus, dil veye ortak ırk değildir.

En belirgin örneği Gagavuzya'dır. Türk olmaktan daha çok kendilerini avrupalı ve hristiyan olarak görürler. Zamanında pek çok kez osmanlıya karşı avrupalılarla ortak savaşmışlardır.

Farklı milletlerin bir arada birlik olduğu bir devlet İsviçre Konfederasyonudur. Küçük bir avrupa birliğidir. Kendi içinde her bölgesinde farklı diller konuşulur.

Günümüzde Avrupa Birliği ortak parabirimi serbest dolaşım ortak bayrak ortak meclis ve siyasi partilerle Avrupa Fedarasyonu olma yolunda adımlar atılmaktadır.

Yanlış.

Birkaç istisna ile böyle bir genelleme kesinlikle yapılamaz.

Tam tersi örnekler de rahatlıkla verilebilir.

Tabi ki din de kültüre etki eden faktörler arasındadır ama en temel etken değildir.

Araplar da müslümandır, Türkler, Kürtler de. Hiç Arap'ın kültürüyle Türk'ün kültürü bir olur mu?

Ya da Lazlarla Kürtleri karşılaştır, hiç benzer mi kültürleri.

Bunlar dincilerin dinin çimento olduğu yolundaki propagandalarıdır ki yanlıştır.

Olmadığının başlıca kanıtı 1. Dünya savaşında halife'nin cihad çağrısına Arapların uymamasıdır.

Kültür dinin değil, asırların birikimiyle oluşan adet ve geleneklerin bütünüdür.

Bu adet ve gelenekler ise, aynı coğrafyada yaşayıp aynı dili konuşan insanların birbirleriyle olan

ilişkileriyle oluşmuştur. Ve din değişse bile bu kültür, asırlar boyunca kolay kolay değişmez.

İşte Aleviler! İslam'ın bir parçasıdırlar sözde ama Arap kültürüyle hiçbir benzerlikleri yoktur.

Sökülüp atılamamış, değiştirilememiştir sahip oldukları kültür.

Bir başka önemli örnek Hristiyan Karaman Türkleridir. Müslüman Türklerle aynı kültürü paylaşmaktaydılar.

Bir yanlış politika yüzünden mübadeleye tabi tutuldular ve Yunanistan'a gönderildiler. Oranın kültürüne

alışamadılar, çile çektiler, stress yaşadılar. Ve Yunanlılar tarafından dışlandılar, aşağılandılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...