Jump to content

Amaçsız Hayat


Recommended Posts

  • İleti 118
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Peki sana göre yaşamın anlamı nedir?

aynen aktarıyorum:

Dinimizin temel kaynağı olan Kur’an “Bizim Allah’tan geldiğimizi ve Allah’a döneceğimizi (Bakara suresi, ayet 185) bildirerek, ahiret hayatının var olduğunu haber veriyor.

İnsan başıboş, amaçsız yaratılmamıştır. Yüce Allah Kur’an’da: ““Allah, ölümü ve hayatı, hanginizin daha güzel davranışlarda bulunacağını imtihan etmek için yarattı” (Mülk suresi, ayet 2) buyurarak hayatın amacını açıklamaktadır. Başka bir ayette de insanın bu amacı unutmadan yaşaması gerektiğini “İnsan başı boş bırakılacağını mı sanıyor”(Kıyame 36) ayetiyle hatırlatmaktadır.

Ahiret inancı insana, öldükten sonra ne olacağını bildirerek, onu belirsizlikten gelecek endişesinden kurtarır. Ruhsal yönden büyük bir rahatlama içinde olmasını sağlar. Nasıl ve niçin yaşaması gerektiğini bildirerek, hayatını anlam kazandırır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

aynen aktarıyorum:

Dinimizin temel kaynağı olan Kur’an “Bizim Allah’tan geldiğimizi ve Allah’a döneceğimizi (Bakara suresi, ayet 185) bildirerek, ahiret hayatının var olduğunu haber veriyor.

İnsan başıboş, amaçsız yaratılmamıştır. Yüce Allah Kur’an’da: ““Allah, ölümü ve hayatı, hanginizin daha güzel davranışlarda bulunacağını imtihan etmek için yarattı” (Mülk suresi, ayet 2) buyurarak hayatın amacını açıklamaktadır. Başka bir ayette de insanın bu amacı unutmadan yaşaması gerektiğini “İnsan başı boş bırakılacağını mı sanıyor”(Kıyame 36) ayetiyle hatırlatmaktadır.

Ahiret inancı insana, öldükten sonra ne olacağını bildirerek, onu belirsizlikten gelecek endişesinden kurtarır. Ruhsal yönden büyük bir rahatlama içinde olmasını sağlar. Nasıl ve niçin yaşaması gerektiğini bildirerek, hayatını anlam kazandırır.

Yani siz Müslümanlar Allah'ın oyuncağı olarak yaratıldınız ve kendinizi Allah'ın oyuncağı olarak görüyor, yaşama o anlamı veriyorsunuz.

Ben de size zavallılar diyorum.

Daha kendiniz olamıyorsunuz. Şahsiyetiniz yok. Yaşama kendiniz bir anlam veremiyorsunuz.

Çok üzücü bir durum. Ama hiç de şaşırtıcı değil. Sürpriz değil yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizin gibi düşünen insanların ne bilimle ne sanatla işi olur. Hani başka toplumlardaki gelişmelerde ortada olmasa oturp yakarmaktan başka bir amaç içerisinde olmayacaksınız gibi. Sizin hiçliği farklı bir boyutta yaşadığınız belli.

Sana demiştim insanlar illaki birşeylerle o boşluğu doldurmaya çalışır. "Sanat için .... " diye başlayan cümleler çokça duymuşsundur. peki neden sanat bu kadar önemlidir? ya da bilim neden bu kadar önemlidir ateist vb için? neden sanat veya bilim için herşeyini ortaya koyar insanlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

1.

Neyi sormak istediğini anlamadım.

Çok şeye doğruluk dürüstlük adına katlanıyorum vicdanımla boğuşuyorum.

2.

Çok şeyede sizler benm inanmadıgım şeylere inaıyorsunuz diye katlanıyorum katlanmak zorunda bırakılıyorum.

37 yaşımdayım koskoca kadınım ben hala minikmiyim? sizin inançlarınız yüzünden sevdiğimle birlikte olamıyorum buna ne diyorsun bence önce sen cevap yaz.

Siz eş üstüne eş almaya izin veren bir dine inanıyorsunuz ancak sevenlerin birlikteliğini ayıp sayıyorsunuz.

Sevgiye saygınız yok.

Birlikte olurmuyum olurumda burnumdan getireceginizi biliyorum.

İçinizdeki nefret o kadar büyük ki birlikteliğimizi bozmak bile isteyecekleriniz var aranızda.

Şu yaşadıgım sıkıntıları eş üstüne eş almaya izin veren dine inandıgınız için yaşadıgımı düşündükce kızıyorum.

Sabrımla oynamayın.

sizin durumunuz, özel hayata giriyor ama meselenin aydınlanması için konuyu açarmısınız? neden sevdiğinizle evlenmenizde bizim inançlarımız buna engel oluyor?

tarihinde parabol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Size göre Hayatın amacı var mıdır? varsa nedir? yoksa neden yoktur?

Bak, sorularına Nazım nasıl karşılık veriyor; anlayabilirsen ne mutlu sana...

Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın.

bir sincap gibi mesela,

yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani o derecede, öylesine ki,

mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

yahut kocaman gözlüklerin,

beyaz gömleğinle bir laboratuarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak yani ağır bastığından.

Nazım Hikmet

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana demiştim insanlar illaki birşeylerle o boşluğu doldurmaya çalışır. "Sanat için .... " diye başlayan cümleler çokça duymuşsundur. peki neden sanat bu kadar önemlidir? ya da bilim neden bu kadar önemlidir ateist vb için? neden sanat veya bilim için herşeyini ortaya koyar insanlar?

Sanat ve bilim bir ateist icin degil; insanoglu icin onemlidir. Onemi de kendini bilmek, tanimak ve tanitmak icindir. Sanat her yonuyle bir kisinin kendisini ve de dusuncesini ifade edebilmesi ve kendince dile getirilmesini istedigi bir konuyu cesitli sanatlarla (yazi, resim, muzik, tiyatro, sinema, siir,heykel v.s.) dile getirmesidir.

Sanat insanoglunun kendini ve dusuncelerini yansitma ogesidir. Sanatin neyin ya da kimin icin oldugu ise; once sanatin ne oldugunu algilayanlar icin bir farkli sanatin amacsal tartismasidir.

Bilimin onemi ise adi ustunde bilmek ve bildirmektir. Yani insanoglunun bilincli olarak beynini gelistiren ve onu dusunduren icerige sahiptir.

Tabi tum bunlar kendi varliginin bilincinde olmayi gerektirir. Bir teslim olmus inancli bir kulda ya da kendini bir meta mal ve madde olarak gorende ve kolelikte boyle seylerin bir onemi yoktur. Cunku kendi varliginin ve yasaminin bilinc ve farkindaligi yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

YAŞAMIN ANLAMI

Yaşamda anlam arayan tek canlı türü, doğal olarak, yalnız insanlardır.

İnsanların yaşamda anlam araması, yaşamda bir anlamın olmasını gerektirmezse de, aranan anlamların, arayanların bir çoğu tarafından bulunması, böyle bir anlam olmasa bile, en azından olmasının istendiğine işaret etmektedir.

Ama yine de bir ateist olarak düşünüyorum ki, yaşamın belli bir anlamı olamaz ve olmamalıdır.

Çünkü yaşam istem dışı süreçler dizisidir. Bu tür süreçlerde anlam aranmamalıdır.

Ayın, yıldızların ve güneşin anlamı ne ise, yaşamın anlamı da o dur.

Doğada yaşam, bir amaca hizmet etmek üzere kasten yaratılmamıştır.

Fizik yasalarını tatmin etmek üzere bir araya gelen bazı cansız atom ve moleküller, ilk canlı hücrenin ortaya çıkması ile sonlanan olağanüstü bir süreçin başlangıcından sorumludurlar.

Yaşam, Allah, ya da başka bir yaratıcı tarafından, bilerek, düşünülerek ve planlanarak tasarımlanmamıştır.

Dolayısıyla yaşam, spesifik bir anlamdan veya anlamlardan yoksun olmalıdır.

Canlılar dahil, evrende gözlemlenen her varlığın Allah tarafından yaratıldığını öne süren dinler, evrene ve yaşama bir amaç vererek, yaşamda anlamı aramakta ve her seferinde bulmaktadırlar. Tanrı'nın emirlerini insanlara ileten, onların yaşamına kendilerine göre bir düzen getiren dinlerin görevlerinden biri, insan yaşamına anlam vermektir. İnsanların dine olan bağlılığı dinler tarafından mükafatlandırılır ve yaşamları anlamlandırılır. İnsanların ruhsallığını sömüren dinler, onlara ölümsüzlük vadeder belki ama, karşılığında da sadakat bekler. İç dünyasının zenginleştiğine inanan kişi için yaşam, sonu yok olmakla bitmeyeceği gibi, belli bir anlam da kazanır.

Ama nedir bu anlam? Tanımlanabilir mi? Herkes için aynı anlam mı söz konusudur?

Yoksa, farklı anlamları mı vardir, yaşamın?

Aynı anlam farklı insanlar tarafından değişik şekillerde algılanabilir mi?

Ateistler için yasamın farklı bir anlamı olabilir mi?

Doğa için yaşamın tek bir anlamı varsa, o;

"Canlıların ölümselliği, yaşamın ise, ölümsüzlüğüdür". Dünyada yaşayan her canlı ölecek, ancak yaşam, ne pahasına olursa olsun, sürecektir.

Dinlere göre ise;

"Yaşam ölümcül, insan yasamı ise ölümsüzdür". Bu dünyada her türlü canlı için yaşam bitecek ama, insanların ölümsüzlüğü sonsuza dek sürecektir.

Bu iki anlam arasında çelişki vardır. İkisi birden doğru olamaz. Doğrunun ya ikisinin de dışında olması, ya da bunlardan yalniz birinin gerçeği temsil ediyor olması gerekmektedir.

Ne ve hangisi?

İslam'a ve Hristiyanlığa göre yaşam, sonsuza kadar sürecektir. Ölerek İslam'dan ve Hristiyanlık'tan kurtulmaya olanak yoktur. Allah bizlere sonsuza kadar eziyet çekmekle tehdit eden dinlere inanmaktan ve onların emirlerini harfiyen yerine getirmekten başka seçenek vermemistir.

Bana göre, yaşamın herkes tarafından kabul edilebilir evrensel bir anlamı olamaz.

Çünkü insanlık ona spesifik anlamlar verecek ortak değerlerden yoksundur.

Temel inanış felsefeleri tümüyle farklı olan dinlerin yaşama verdikleri anlamlar farklıdır.

Aslında dinler yaşamdan çok ölüme anlam vermeye çalışan kurumlardır.

Öte dünyadaki yaşamı simgeleyen Cennet ve Cehennem kavramları, bütün dinlerin paylaştığı bir ortak değerdir.

Evet, yaşamın bir anlamı yoktur. Ama sadece başlangıcının...

Başka bir deyişle yaşam, belli bir anlamla birlikte gelmemektedir.

Yaşam eğer böyle bir anlamla birlikte geliyor olsaydı, ona o anlamı verenler bizler olmayacaktık..

Bizim yerimize dinler ve Tanrı gibi dış güçler olacaktı.

Dinlerin yaşamın anlamını ne kadar farklı bir şekilde yorumladığı anımsanırsa, evrensel insan yaşamının böyle güçler tarafından yeterince anlamlandırılamayacağı, daha doğrusu, anlamlandırılmaması gerektiği gerçeği, ortaya çıkmaktadır.

Bu durumda görüldüğü üzere, yaşamın başlangıcının, doğanın verdiği anlam dışında, hiç bir anlamı olmamalıdır.

Doğa yaşama yalnız bir anlam verdiği ve o, "canlılar ölümlü, yaşam ise ölümsüz" olduğu için, yaşamin "başlangıcının" insanlar için hiç bir anlamı olmamasi gerektiği sonucuna varabiliriz.

Peki öyleyse; "başlangıçtan ölüme kadar süren bölümünün ve sonunun" da mı bir anlamı yoktur, yaşamın?

Herşeyden önce, yaşamın anlamsız bir başlangıcının olması, onun bütün esprisi ve gerçek anlamıdır.

Başlangıçta bir anlamla gelmiş olsaydı yaşam, ona biz istediğimiz anlamı veremeyebilirdik.

Yaşamı boş bir kaset teyp olarak düşünebiliriz.

Belli bir erişgin yaşa ulaşmayı başaran hemen herkes, birlikte doğduğu boş kaseti istediği ve sevdiği müzikle doldurabilir.

Bu yaşama kendine göre bir anlam vermek demektir.

Herhangi birinin bu firsatları kullanamaması, yaşamın onun için tümüyle anlamsız kalması ile sonlanacaktır.

Dinler o kaseti dine ve Tanrı'ya inananlar adına doldurmakta ve inananların yaşamına kendilerine göre bir anlam vermektedirler.

Yaşama anlam vermek, “onu tüm insansal yetileri kullanarak özgür, kaygısız ve dolu dolu yaşamak” demektir.

Bu da ancak, bir dogmaya ömür adayarak değil, ateizmle sağlanır.

Yaşamın ne olduğunu araştırırsanız, anlamının da tümüyle materyelistik olması gerektiğini görürsünüz.

Canlı yaratıklar madde ve enerjinin devinimi sırasında açığa çıkmışlarıdr.

Canlıların evrim denen devinimleri, insan denen akıllı hayvanın bilince kavuşması ile sonlanmıştır.

Ve o insan Allah'ı keşfetmiştir..

Allah insanın kendi yaşamına verdiği anlamı üstlenen bir güçtür.

İnsan kendi yaşamına bir anlam verebilmek için önce böyle bir gücü yaratmıştır.

Aslında keşfedilen insanın da bir parçası olduğu, başlangıcı ve sonu olmayan ve tarif edilemeyecek kadar ekzotik, Allah kavramından çok daha görkemli, sürekli olarak şekilden şekle girebilen sonsuz bir enerjidir.

Yaşamın anlamı işte o enerjide saklıdır.

O enerji bilgi şeklinde birikmiş ve sonunda canlıların ortaya çıkacağı bir sofistikasyon kazanmıştır.

Bilgiye dönüştükten sonra onu okuyabilen ve kullanabilen her yaratık için yaşamın anlamı o enerjide saklıdır..

Yaşayan her canlı, aynı enerjinin bilgiye dönüşmesinden ortaya çıkmıştır.

Her canlı için yaşamın kendine göre bir anlamı vardır..

Çünkü o anlam canlının genlerine yalnız kendisinin okuyabileceği bir bilgi olarak işlenmiştir...

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, demek istediğini anlıyorum. Velakin yanlış düşünüyorsun. Bir şey varsa o varlığın bir nedeni vardır, amacı olmasına gerek yoktur. "Neden" ve "amaç"ı karşıtırmayın. Varlık hiçlik içerisinde ortaya çıkmışsa bunun bir nedeni vardır, belki hiçlik daha karasız bir durumdu ya da belki başka bir neden var. Bu varlığın bir amaç doğrultusunda ortaya çıktığını göstermez. Varlık test edilmek için kutsal bir ruh tarafından yaratılmamıştır. Varlıkta bir amaç yoktur, bir neden muhakkak vardır.

tabiki kendi bakış açınızdan durum böyle görünüyor,ben de sizi anlıyorum.ancak fikirlerimiz çatışma halinde. neden-sonuç ilişkisi için imzamda da belirttiğim sözü aktarayım: "Hiçbir şey kendi kendinin nedeni olamaz, çünkü nedenin kendisi oluşandan öncedir."

neden-sonuç ilişkisi madde üzerinde kuruluyorsa mesela evrimi ele alalım bir amaç yoksa evrim neden var? evrimin kendi içerisinde bir amacı yokmu? olmak zorunda mıydı? ben evrime ihtimal vermiyorum ancak sizin bakış açınızdan bakarsak bile bizim gibi kompleks bilinçli canlılar oluştuğuna göre bunda da bir hedef olmalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani siz Müslümanlar Allah'ın oyuncağı olarak yaratıldınız ve kendinizi Allah'ın oyuncağı olarak görüyor, yaşama o anlamı veriyorsunuz.

Ben de size zavallılar diyorum.

Daha kendiniz olamıyorsunuz. Şahsiyetiniz yok. Yaşama kendiniz bir anlam veremiyorsunuz.

Çok üzücü bir durum. Ama hiç de şaşırtıcı değil. Sürpriz değil yani.

Bir insan nasıl kendisi olabilir? kendinizi tam olarak çözdünüzmü? mesela bilinciniz nasıl evrildi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak, sorularına Nazım nasıl karşılık veriyor; anlayabilirsen ne mutlu sana...

Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın.

bir sincap gibi mesela,

yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani o derecede, öylesine ki,

mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

yahut kocaman gözlüklerin,

beyaz gömleğinle bir laboratuarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak yani ağır bastığından.

Nazım Hikmet

Nazım şunu da söyler: "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine." biz böyle yaşayabiliyormuyuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğru uyuşturucunun zararını dile getirmesi çok akılsız ve bencil bir tavır..Haklısınız uyuşturmaya ve alkolle sulandırmaya devam et sen..

Şimdi sen bize uyuşturunun yararlarından bahset bakalım..Bonzai zaten tıbbi ilaç malzemesidir demi?

Ne kadar boş ve gereksiz birisiniz..Uyuşturucuyu övdüm mü ben? Böyle birşey nereden çıkıyor? Biraz kafanızı kurandan kaldırın da insan olmayı öğrenin.İftira atmakta dindarların eline kimse su dökemez.Pes..

Ateistler uyuşturucu kullanıyordur gibi birşeyi nerenizden uyduruyorsunuz? Hayatınızda bir tane ateist tanıdığınız oldu mu yoksa cemaaat kanallarında gördüklerinizi hemen kapıp 'ateist kötüdür' mü diyorsunuz? Saçma sapan yorumlarınızı kendinize saklayın.Cevap vermem bile gereksiz size ama neyse..

Hayatımızın bir amacı var.Hemde sizinkinden kat kat daha anlamlı.En azından sizin gibi hayata anlam katmak için çöl bedevilerini kendimize örnek olarak almıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanat ve bilim bir ateist icin degil; insanoglu icin onemlidir. Onemi de kendini bilmek, tanimak ve tanitmak icindir. Sanat her yonuyle bir kisinin kendisini ve de dusuncesini ifade edebilmesi ve kendince dile getirilmesini istedigi bir konuyu cesitli sanatlarla (yazi, resim, muzik, tiyatro, sinema, siir,heykel v.s.) dile getirmesidir.

Sanat insanoglunun kendini ve dusuncelerini yansitma ogesidir. Sanatin neyin ya da kimin icin oldugu ise; once sanatin ne oldugunu algilayanlar icin bir farkli sanatin amacsal tartismasidir.

Bilimin onemi ise adi ustunde bilmek ve bildirmektir. Yani insanoglunun bilincli olarak beynini gelistiren ve onu dusunduren icerige sahiptir.

Tabi tum bunlar kendi varliginin bilincinde olmayi gerektirir. Bir teslim olmus inancli bir kulda ya da kendini bir meta mal ve madde olarak gorende ve kolelikte boyle seylerin bir onemi yoktur. Cunku kendi varliginin ve yasaminin bilinc ve farkindaligi yoktur.

Sanat sanat içinmidir halk içinmidir? yoksa kişilerin şahsi zevkleri için midir?

Ayrıca sanat sadece İlahi bir kavramdır. Evrene ve kendimize baktığımızda mükemmel bir sanat görüyoruz. ama siz bunu tesadüflere indirgeyip küçümsüyorsunuz. fakat aynı duyarlılığı "sanatçılar" için fazlasıyla gösteriyorsunuz. picasso değerlidir çünkü güzel resim yapar! onun resmine bakıp sanatına ve kendisine değer veriyorsunuz ve fırça darbelerinin tesadüf eseri oladığını bilirsiniz. ama iş kainata gelince herşey tesadüf ürünü oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

YAŞAMIN ANLAMI

Yaşamda anlam arayan tek canlı türü, doğal olarak, yalnız insanlardır.

İnsanların yaşamda anlam araması, yaşamda bir anlamın olmasını gerektirmezse de, aranan anlamların, arayanların bir çoğu tarafından bulunması, böyle bir anlam olmasa bile, en azından olmasının istendiğine işaret etmektedir.

Ama yine de bir ateist olarak düşünüyorum ki, yaşamın belli bir anlamı olamaz ve olmamalıdır.

Çünkü yaşam istem dışı süreçler dizisidir. Bu tür süreçlerde anlam aranmamalıdır.

Ayın, yıldızların ve güneşin anlamı ne ise, yaşamın anlamı da o dur.

Doğada yaşam, bir amaca hizmet etmek üzere kasten yaratılmamıştır.

Fizik yasalarını tatmin etmek üzere bir araya gelen bazı cansız atom ve moleküller, ilk canlı hücrenin ortaya çıkması ile sonlanan olağanüstü bir süreçin başlangıcından sorumludurlar.

Yaşam, Allah, ya da başka bir yaratıcı tarafından, bilerek, düşünülerek ve planlanarak tasarımlanmamıştır.

Dolayısıyla yaşam, spesifik bir anlamdan veya anlamlardan yoksun olmalıdır.

Canlılar dahil, evrende gözlemlenen her varlığın Allah tarafından yaratıldığını öne süren dinler, evrene ve yaşama bir amaç vererek, yaşamda anlamı aramakta ve her seferinde bulmaktadırlar. Tanrı'nın emirlerini insanlara ileten, onların yaşamına kendilerine göre bir düzen getiren dinlerin görevlerinden biri, insan yaşamına anlam vermektir. İnsanların dine olan bağlılığı dinler tarafından mükafatlandırılır ve yaşamları anlamlandırılır. İnsanların ruhsallığını sömüren dinler, onlara ölümsüzlük vadeder belki ama, karşılığında da sadakat bekler. İç dünyasının zenginleştiğine inanan kişi için yaşam, sonu yok olmakla bitmeyeceği gibi, belli bir anlam da kazanır.

Ama nedir bu anlam? Tanımlanabilir mi? Herkes için aynı anlam mı söz konusudur?

Yoksa, farklı anlamları mı vardir, yaşamın?

Aynı anlam farklı insanlar tarafından değişik şekillerde algılanabilir mi?

Ateistler için yasamın farklı bir anlamı olabilir mi?

Doğa için yaşamın tek bir anlamı varsa, o;

"Canlıların ölümselliği, yaşamın ise, ölümsüzlüğüdür". Dünyada yaşayan her canlı ölecek, ancak yaşam, ne pahasına olursa olsun, sürecektir.

Dinlere göre ise;

"Yaşam ölümcül, insan yasamı ise ölümsüzdür". Bu dünyada her türlü canlı için yaşam bitecek ama, insanların ölümsüzlüğü sonsuza dek sürecektir.

Bu iki anlam arasında çelişki vardır. İkisi birden doğru olamaz. Doğrunun ya ikisinin de dışında olması, ya da bunlardan yalniz birinin gerçeği temsil ediyor olması gerekmektedir.

Ne ve hangisi?

Birincisi doga icin hic bir anlam yoktur. Insanoglu ise doga olarak sunu soyler "Doga daimidir ve dogada dogum yasam ve olum sadece doganin mustakil var olan varliklari icin gecerlidir" Dolayisi ile yasam doganin degil; doga uzerindeki mustakil var olarak var olan insanoglu varliginin bir algisidir. Bu algi da bilimsel olarak mustakil dogum ile baslar ve mustakil olum ile sona erer. Dogum oncesi ve yasam sonrasi bir mustakillik soz konusu degildir.

İslam'a ve Hristiyanlığa göre yaşam, sonsuza kadar sürecektir. Ölerek İslam'dan ve Hristiyanlık'tan kurtulmaya olanak yoktur. Allah bizlere sonsuza kadar eziyet çekmekle tehdit eden dinlere inanmaktan ve onların emirlerini harfiyen yerine getirmekten başka seçenek vermemistir.

Bana göre, yaşamın herkes tarafından kabul edilebilir evrensel bir anlamı olamaz.

Çünkü insanlık ona spesifik anlamlar verecek ortak değerlerden yoksundur.

Temel inanış felsefeleri tümüyle farklı olan dinlerin yaşama verdikleri anlamlar farklıdır.

Aslında dinler yaşamdan çok ölüme anlam vermeye çalışan kurumlardır.

Öte dünyadaki yaşamı simgeleyen Cennet ve Cehennem kavramları, bütün dinlerin paylaştığı bir ortak değerdir.

Evet, yaşamın bir anlamı yoktur. Ama sadece başlangıcının...

Başka bir deyişle yaşam, belli bir anlamla birlikte gelmemektedir.

Yaşam eğer böyle bir anlamla birlikte geliyor olsaydı, ona o anlamı verenler bizler olmayacaktık..

Bizim yerimize dinler ve Tanrı gibi dış güçler olacaktı.

Dinlerin yaşamın anlamını ne kadar farklı bir şekilde yorumladığı anımsanırsa, evrensel insan yaşamının böyle güçler tarafından yeterince anlamlandırılamayacağı, daha doğrusu, anlamlandırılmaması gerektiği gerçeği, ortaya çıkmaktadır.

Bu durumda görüldüğü üzere, yaşamın başlangıcının, doğanın verdiği anlam dışında, hiç bir anlamı olmamalıdır.

Anlami doga degil; insanoglu verir.

Doğa yaşama yalnız bir anlam verdiği ve o, "canlılar ölümlü, yaşam ise ölümsüz" olduğu için, yaşamin "başlangıcının" insanlar için hiç bir anlamı olmamasi gerektiği sonucuna varabiliriz.

Peki öyleyse; "başlangıçtan ölüme kadar süren bölümünün ve sonunun" da mı bir anlamı yoktur, yaşamın?

Herşeyden önce, yaşamın anlamsız bir başlangıcının olması, onun bütün esprisi ve gerçek anlamıdır.

Başlangıçta bir anlamla gelmiş olsaydı yaşam, ona biz istediğimiz anlamı veremeyebilirdik.

Yaşamı boş bir kaset teyp olarak düşünebiliriz.

Belli bir erişgin yaşa ulaşmayı başaran hemen herkes, birlikte doğduğu boş kaseti istediği ve sevdiği müzikle doldurabilir.

Bu yaşama kendine göre bir anlam vermek demektir.

Herhangi birinin bu firsatları kullanamaması, yaşamın onun için tümüyle anlamsız kalması ile sonlanacaktır.

Dinler o kaseti dine ve Tanrı'ya inananlar adına doldurmakta ve inananların yaşamına kendilerine göre bir anlam vermektedirler.

Yaşama anlam vermek, “onu tüm insansal yetileri kullanarak özgür, kaygısız ve dolu dolu yaşamak” demektir.

Bu da ancak, bir dogmaya ömür adayarak değil, ateizmle sağlanır.

Yaşamın ne olduğunu araştırırsanız, anlamının da tümüyle materyelistik olması gerektiğini görürsünüz.

Canlı yaratıklar madde ve enerjinin devinimi sırasında açığa çıkmışlarıdr.

Canlıların evrim denen devinimleri, insan denen akıllı hayvanın bilince kavuşması ile sonlanmıştır.

Ve o insan Allah'ı keşfetmiştir..

Allah insanın kendi yaşamına verdiği anlamı üstlenen bir güçtür.

İnsan kendi yaşamına bir anlam verebilmek için önce böyle bir gücü yaratmıştır.

Aslında keşfedilen insanın da bir parçası olduğu, başlangıcı ve sonu olmayan ve tarif edilemeyecek kadar ekzotik, Allah kavramından çok daha görkemli, sürekli olarak şekilden şekle girebilen sonsuz bir enerjidir.

Yaşamın anlamı işte o enerjide saklıdır.

O enerji bilgi şeklinde birikmiş ve sonunda canlıların ortaya çıkacağı bir sofistikasyon kazanmıştır.

Bilgiye dönüştükten sonra onu okuyabilen ve kullanabilen her yaratık için yaşamın anlamı o enerjide saklıdır..

Yaşayan her canlı, aynı enerjinin bilgiye dönüşmesinden ortaya çıkmıştır.

Her canlı için yaşamın kendine göre bir anlamı vardır..

Çünkü o anlam canlının genlerine yalnız kendisinin okuyabileceği bir bilgi olarak işlenmiştir...

HACI

Yasam mustakil var olan varlik olarak dogan insanoglunun yasadigi ve olumune kadar suren surectir.

Burada onemli olan bu yasamin baskalari tarafindan yasatilmasina izin vermemek; ve yasamin yasatilmasi adina yasami harcatmamaktir. Iste bu bilinc dogustan yoktur. Insanoglu kendi varliginin ve yasdaminin bilincini yasamda o da kendini ve beynini sorgularsa kazanir. Yoksa kendisini ya bir fenomenal algiya ya da bir numenal yeti degeri algiya teslim etmesi ve bunu kendi eliyle yapmasi kacinilmazdir.

O yuzden yasam degil ama, hayatin nasil yasanacagina kimin karar vermesi ve bu karar vericinin yasamini yasayacak olan olmasi bir bilinc ve farkindaliktir.

Kazanilmazsa, olan yasamin yasami degil; yasamin yasatilimidir.

Bu da bir anlam dan ziyade insanoglu varliginin bilinc ve farkindaligidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşamın amacı var mıdır sorusu,

Yaşam ne renktir sorusu gibi bir sorudur.

Yaşamda yeşil diye bir anlam uydurup, o yeşile göre yeşil yeşil yaşamak üstünlük değildir.

Kendini kandırmaktır.

Ayrıca belirlenen amaç insana at gözlüğü olur.

Sen belirli bir kitaba göre iyi olmayı ve ona göre yaşamayı amaç edindiğinde, o amaç sana at gözlüğü olur.

Ne o kitabın dışında bir bakış açısı geliştirirsin, ne de o kitabın dışındakileri anlayabilirsin.

Saçmalayıp duruyorsunuz.

Her açıdan.

İnançla amaçlar edinmek = At gözlüğü takmaktır.

Amaç yoktur.

Gelişim vardır.

Her gün aynı şeyleri tekrarlayanlar için dediklerim anlaşılamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanat sanat içinmidir halk içinmidir? yoksa kişilerin şahsi zevkleri için midir?

Ayrıca sanat sadece İlahi bir kavramdır. Evrene ve kendimize baktığımızda mükemmel bir sanat görüyoruz. ama siz bunu tesadüflere indirgeyip küçümsüyorsunuz. fakat aynı duyarlılığı "sanatçılar" için fazlasıyla gösteriyorsunuz. picasso değerlidir çünkü güzel resim yapar! onun resmine bakıp sanatına ve kendisine değer veriyorsunuz ve fırça darbelerinin tesadüf eseri oladığını bilirsiniz. ama iş kainata gelince herşey tesadüf ürünü oluyor.

Tanrıya inanmak asıl evreni küçümsemektir.Ol demiş olmuş..Bu mudur argümanınız? Siz de bu argümanın birer kuklalarısınız.Bizim için yaşam çok değerli.Doğa çok değerli.Canlılık değerli..Sizin gibi biz yaratılanların en üstünüyüz diye dolaşmıyoruz.Herşeyi tüketme hakkını kendimizde bulmuyoruz.Nasıl olsa yaratmış diye sömürün sömürebildiğinize.Tüm canlıları yok edin..Nasıl olsa kudretli tanrınız bir daha yaratır.Çok sevdiği müslüman halklara bile yardım edemeyen bir tanrıdan söz ediyoruz burda..

Sanat sanat içindir.Toplum için yapılmaz.Toplumun istediğini yapmak zaten sanat değildir.Bir sanatçı toplumu düşünerek bir eser ortaya koyuyorsa kendini kısıtlar.

Bu arada evrimle-tabloyu eşleştirmek ancak bu kadar basit olabilir.İkisi ayrı şeyler.Ona bakarsan sizin gibilere bakıp tanrının olmadığını da anlamak mümkün.O kadar kudretli yaratandan çıka çıka bu basit düşüncelere sahip sürü mü çıktı yani :S

tarihinde Aforizma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Anlami doga degil; insanoglu verir

İnsan için yaşamın iki türlü anlamı vardır.

Biri yaşama kendisinin verdiği anlamdır.

Diğeri ise doğanın insana, yaşama anlam vermesi için gerekli cue' ları verdiği anlamdır.

Senin için biraz fazla felsefi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanat sanat içinmidir halk içinmidir? yoksa kişilerin şahsi zevkleri için midir?

Ayrıca sanat sadece İlahi bir kavramdır. Evrene ve kendimize baktığımızda mükemmel bir sanat görüyoruz. ama siz bunu tesadüflere indirgeyip küçümsüyorsunuz. fakat aynı duyarlılığı "sanatçılar" için fazlasıyla gösteriyorsunuz. picasso değerlidir çünkü güzel resim yapar! onun resmine bakıp sanatına ve kendisine değer veriyorsunuz ve fırça darbelerinin tesadüf eseri oladığını bilirsiniz. ama iş kainata gelince herşey tesadüf ürünü oluyor.

Biz de evrene baktığımızda patlayan kuasarlar, sönen yıldızlar, buzdan gezegenler, her şeyi yutan kara delikler, ateşten atmosferler, çoğu bir hayata izin vermeyecek kapkaranlık, koskocaman bir boşluk görüyoruz.

Biz evrenin merkezinde değiliz ve bu halimizle çok şanslıyız, her nasıl oluştuysak, her nasıl öğrendiysek, o kadar şanslıyız ki trilyonlarca kilometre yakınımızda bizim gibi başka bir şey yoktur.

Andromeda galaksisinden yaratıklar gelse ve baksa ki bu güzelim gezegen, karbon temelli canlı kuşağının harikulade bir köşesinde, böylesine iyi bir zamanda, ve bu azıcık zamanımızda bilim diye eşi benzeri bulunmaz diye bir şey keşfetmişiz, şu tanrılarla kaybettiğimiz zamanı görseler, nasıl utanırdık?

Bunu yaptık, biz bu saçmalıklarla birbirimizi öldürdük, hala bu tanrıların kuyruklarından gidiyoruz, hala paylaşamadığımız, hala ısrarla yok etmekte olduğumuz bir gezegenimiz var, önümüzde daha bilecek koskoca bir evren var, ve biz çok vakit kaybettik.

Hala bazılarımızı olmayan şeylerin neden olmadığı konusunda ikna etmemiz gerekiyor.

Yani önümüzde daha bilecek koskoca bir evren var, ve biz çok vakit kaybettik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan için yaşamın iki türlü anlamı vardır.

Biri yaşama kendisinin verdiği anlamdır.

Diğeri ise doğanın insana, yaşama anlam vermesi için gerekli cue' ları verdiği anlamdır.

Senin için biraz fazla felsefi..

Doga insana anlam vermez. Cunku doga insanoglunun ozelliklerine sahip degiuldir. Insanoglu dogadan gozlemini algiya kavrama ve bilgiye tasir. Tum bilgiler, algular ve kavramlar doga dahil insanogluna aittir.

Bu da senin algilayamadigin epistemoloji.

Dogayi ya da herhangibir fenomene numenal yeti degeri yuklemek, insanoglunun marifetidir.

Ayrica bu is tanrilastirmaya kadar da gider. Ya da insanoglunun bu fenomene teslimiyetine kadar gider. Ustelik dogallik algisi da sabitlenilen ve kalitimsal kadercilige kadar gider. Insanoglu disinda baska bir numenal yeti sahibi ve numenal yeti degerine sahip bir fenomen epistemolojik olarak yoktur.

Ne dedin sen felsefe mi dedin, neyin ve neye yonelik felsefesi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz de evrene baktığımızda patlayan kuasarlar, sönen yıldızlar, buzdan gezegenler, her şeyi yutan kara delikler, ateşten atmosferler, çoğu bir hayata izin vermeyecek kapkaranlık, koskocaman bir boşluk görüyoruz.

Biz evrenin merkezinde değiliz ve bu halimizle çok şanslıyız, her nasıl oluştuysak, her nasıl öğrendiysek, o kadar şanslıyız ki trilyonlarca kilometre yakınımızda bizim gibi başka bir şey yoktur.

Andromeda galaksisinden yaratıklar gelse ve baksa ki bu güzelim gezegen, karbon temelli canlı kuşağının harikulade bir köşesinde, böylesine iyi bir zamanda, ve bu azıcık zamanımızda bilim diye eşi benzeri bulunmaz diye bir şey keşfetmişiz, şu tanrılarla kaybettiğimiz zamanı görseler, nasıl utanırdık?

Bunu yaptık, biz bu saçmalıklarla birbirimizi öldürdük, hala bu tanrıların kuyruklarından gidiyoruz, hala paylaşamadığımız, hala ısrarla yok etmekte olduğumuz bir gezegenimiz var, önümüzde daha bilecek koskoca bir evren var, ve biz çok vakit kaybettik.

Hala bazılarımızı olmayan şeylerin neden olmadığı konusunda ikna etmemiz gerekiyor.

Yani önümüzde daha bilecek koskoca bir evren var, ve biz çok vakit kaybettik.

Doğru önümüzde çözülmesi gereken koskoca bir evren var. ama sihirli kelime "çözülmemiş" olması. buna din engel değil olamaz da. çünkü Yaratıcının ilmini öğrenmek de farzdır. günümüzde bu yapılıyormu tartışılır. kendimizi eleştiririm bu konuda. yanlışımız çok. fakat bizi ve sizi engelleyen tek şey "hırslı insanlardır". doymak bilmeyen insanoğlu dünyayı yedi bitirdi ve halen de sömürüyor. büyük güç dediğinizi ülkeler burda bayrağı kimseye kaptırmıyorlar. bunlar da tartışılır tabiki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...