Jump to content

Pascal ve Allah’ın varlığını kabul etme gereği


Recommended Posts

"" ‘Allah ya vardır, ya yoktur.’ Acaba hangi görüşe meyledeceğiz? Akıl bu bu hususta karar mercii olamaz. Sonsuz kaos bizi Allah’tan ayırmaktadır. Bu sonsuz mesafenin sonunda bir talih oyunu oynanıyor, neticesi ya yazı, ya tura olacak. Siz hangi taraf için bahse gireceksiniz? Aklın aracılığına başvurunca ne bir tarafı, ne de Ötekini tercih edemiyorsunuz. Akıl ne tercihte bulunmayı sağlıyor, ne de hangi şıkkın yanlış olduğunu isbata güç yetiriyor. O halde iki şıktan birini seçmiş kimseleri hata işlemiş olmakla suçlamayın; çünkü bu seçim hakkında siz de hiçbir şey bilmiyorsunuz. ‘—Hayır, fakat ben onları bu şıkkı seçtiklerinden dolayı değil, bir seçim yaptıklarından dolayı suçluyorum; zira biri yazıyı, biri turayı seçmiş olsa da, ikisi aynı derecede hataya düşmüştür. En iyisi hiç bahse girmemektir.’ Doğru, fakat bahse girmek zorundasınız. Bu hal bizim irademize bırakılmış değil. Bahse girip girmeme gibi bir şık yok önünüzde. Bir kere yola çıkmışsınız; yaşıyorsunuz. Acaba hangi tarafı seçeceksiniz? Beraberce görelim: Madem ki, bir şıkkı seçme zorunluluğu var, öncelikle menfaatimize en uygun olan şıkkı arayalım. Sizin için kaybedilecek iki şey var: hakikat ve hayır, iki şey ortaya koyuyorsunuz: aklınız ve iradeniz, bilginiz ve mutluluğunuz. Ve fıtratınız gereği iki şeyden de kaçınıyorsunuz: hata ve acziyet. Bir kere, madem ki seçme zorunluluğu var, iki taraftan birini tercih etmiş olmak insanı küçük düşûrmez. Bu apaçık ortada olan bir mesele. Peki mutluluğunuz ne olacak? Allah’ın varlığı şıkkını seçtiğiniz takdirde ne kazanıp ne kaybedeceğinizi tartalım. Bu şıkkı seçerek bahsi kazanmış olursanız, herşeyi kazanmış olacaksınız. Kaybetmiş olursanız, hiçbir şey kaybetmiş olmayacaksınız. O halde hiç tereddüt etmeyin; Allah’ın varlığı lehine bahse girin. ‘Bu muhakemeniz harika. Evet bahse girmeliyim, fakat belki de kazancım bana haddinden fazla pahalıya mal oluyor.’ Görelim: Kazanma ve kaybetme şansı eşit olduğundan, yalnızca bire iki hayat kazanmaya talip olduğunuzda, hâlâ bahse girebilirsiniz. Peki ya bire üç kazanmaya talip olduğunuz takdirde? isler istemez bahse girmek zorundasınız. Ve, bir kere oynamaya yükümlü olduktan sonra, içinde eşit kaybetme ve kazanma şansı olan bir oyunda bir hayata karşılık üç hayat kazanmak için riske girmemek sizin için hikmetsiz bir tercih olacaktır. Üstelik karşınızda sonsuz bir hayat ve sonsuz bir mutluluk var. Öyle olunca, yalnızca biri sizin lehinize olan sonsuz sayıda şans var olsaydı bile, iki kazanmak için bir bahse girmek hâlâ doğru olacaktı; ve, eğer kazanılacak olan şey sonsuz derecede mutlu bir hayatın sonsuzluğu idiyse, oynamaya mecbur olduğunuz ve sonsuz sayıdaki ihtimalden yalnızca bir ihtimalin sizin lehinize olduğu bir oyunda üçe karşı bir hayatı bahse koymayı reddederek yanlış bir şekilde davranıyor olacaktınız. Fakat burada sonsuz derecede mutlu bir hayatın sonsuzluğu var; sonlu sayıda bir kaybetme şansına karşı bir sonsuzu kazanma şansı, ve bahse koyduğunuz şey de sonlu. Bu durum bir tercihe mahal bırakmıyor; ortada bir sonsuzluk var olduğundan, ve kazanma şansına karşı kaybetme şansı sonsuz olmadığından, şüpheye hiç gerek yok, herşeyi vermelisiniz, işte bu bakımdan, oynamaya yükümlü olduğunuz bu hayat oyununda, şu sonlu hayatınızı sonsuz bir hayatı kazanmak için riske atmak yerine sonu hiçliğe varan diğer şıkkı tercih ediyorsanız, akıldan istifa etmeniz gerekir. Buna karşılık, kazancın şüpheli olduğunu, herşeyin talih ve tesadüfe bırakıldığını söylemenin; göze alınan sefaletlerin belirli oluşuyla kazancın belirsizliği arasındaki sonsuz mesafeyi mütalaa edince, kesin olarak tehlikeye attığımız şu sonlu hayatın şüpheli olan bir sonsuzlukla aynı tutulmuş olduğunu ileri sürmenin iler tutar bir tarafı yoktur. Durum bu değildir. Bir talih oyununa giren herkes ortaya kesin bîrşey koyarak talihini denediği halde, kazanacağı her zaman için şüphelidir. Onun, böyle yapmakla, aklı rencide etmeksizin sınırlı ve cüzi birşeyi tehlikeye koyduğu aşikârdır.Bu bahsimizde ise belirli bir risk ile belirsiz bir kazanç arasında sonsuz bir uzaklık yoktur: bu doğru değildir. Gerçekte, kazanmanın kesinliği ile kaybetmenin kesinliği arasında sonsuz bir uzaklık vardır, fakat kazanmanın belirsizliği ile riske atılan şeyin belirliliği arasındaki oran, kazanma veya kaybetme şanslanyla uyum içindedir. Ve bu yüzden, eğer bir tarafta diğeri kadar çok şans varsa, siz teke karşı çift oynuyorsunuz. Ve bu durumdaf riske attığınız şeyin belirliliği, kazanabileceğiniz şeyin belirsizliğine eşittir; o hiçbir surette ondan sonsuz derecede uzak değildir. Bu yüzden argümanımız, kazanma ve kaybetme şansının eşit olduğu ve kazanılacak olan sonsuz bir ödülün var olduğu bir oyunda bahisler sonlu olduğunda, sonsuz bir ağırlık taşır, Bu kesin ve inandırıcı bir isbat yoludur ve eğer insanlar Allah’ın varlığını kabul edip ona göre yaşama gereğini, ancak bu şekilde anlayabilirler."

Kaynak vikipedi:Düşünceler, Blaise Pascal, Çev: Metin Karabaşoğu. Kaknüs Yayınları 1996

tarihinde parabol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu cümleden ne anlayabiliriz?

Ayrıca kasıt belli iki ihtimal var ve herkes birini seçmiş durumda.

Allah'ı kim yaratan kabul ediyor? MÜSLÜMANLAR

Diğer dinlere inananlar Kuran'daki yaratıcıyı kabul ediyorlar mı? HAYIR

Sen Allah ı kabul ettin ama yaratıcı olan Kuran'daki Allah değilse yukardaki kumarında duvara toslarsın.

Sonuç olarak bir cevap versen de cevap yazsak. Yazındaki Allah, Kuran daki yaratıcı mı yoksa genel olarak yaratan anlamında mı kullandın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kurandaki allah için bu kumarı oynamak boş. Hatta aleyhine.

Allah senin iman ettiğini değil de pragmatist davrandığını bileceği için bu davranışından ötürü ceza alırsın.

Sınavdan çakarsın anlayacağın.

Hele de bir yaratan varsa, Kuran daki Allah a iman edenlerin işi zor. Kul yapımı olduğu apaçık olan ve yaratanı cahil gösteren bir kitaba nasıl iman ettiniz diye bunları cehenneme odun yapacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir soru sorabilir miyim? Ahanda sordum.

Akıl bu bu hususta karar mercii olamaz. Sonsuz kaos bizi Allah’tan ayırmaktadır.

Cümlesini kuran akılsız(kusura bakmayın) ilk cümledeki kesin yargıya hangi gerekçelerle vardı? Ayrıca bu altı boş çıkarımı ikinci cümleyle nasıl bağdaştırdı ki akıl karar merci olmadığına göre tanrıdan sonsuz kaosla ayrılmak gibi aptalca bir çıkarıma hangi yolla ulaştı?

Lütfen gerisini ciddiye bile alamayacağım girişten itibaren akılsızlık belgesi bu yazıya neden itibar etme gereği duyduğunu sevgili paylaşımcının açıklamasını rica ediyorum.

Saygımla...

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir soru sorabilir miyim? Ahanda sordum.

Akıl bu bu hususta karar mercii olamaz. Sonsuz kaos bizi Allah’tan ayırmaktadır.

Cümlesini kuran akılsız(kusura bakmayın) ilk cümledeki kesin yargıya hangi gerekçelerle vardı? Ayrıca bu altı boş çıkarımı ikinci cümleyle nasıl bağdaştırdı ki akıl karar merci olmadığına göre tanrıdan sonsuz kaosla ayrılmak gibi aptalca bir çıkarıma hangi yolla ulaştı?

Lütfen gerisini ciddiye bile alamayacağım girişten itibaren akılsızlık belgesi bu yazıya neden itibar etme gereği duyduğunu sevgili paylaşımcının açıklamasını rica ediyorum.

Saygımla...

akılsız dediğin adam :

Blaise Pascal, (d. 19 Haziran 1623 – ö. 19 Ağustos 1662), Fransız matematikçi, fizikçi ve düşünür.Pascal, Fermat ile yazışarak, olasılık teorisini kurmuş ve bir binom açılımında katsayıları vermiştir. Pascal Üçgeni'nin keşfi de ona aittir.En bilinen temel eseri Düşünceler'dir. Daha 16 yaşındayken konikler üzerine bir inceleme yazdı. 1642'de , henüz 18'inde iken, vergi tahsildarı babasının işini kolaylaştıracak, dişliler ve tekerleklerden oluşan mekanik bir hesap makinesi tasarladı. Matematikle uğraşan babasıyla birlikte Paris Mersenne Akademisi'ne kabul edildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ı kim yaratan kabul ediyor? MÜSLÜMANLAR

Diğer dinlere inananlar Kuran'daki yaratıcıyı kabul ediyorlar mı? HAYIR

Sen Allah ı kabul ettin ama yaratıcı olan Kuran'daki Allah değilse yukardaki kumarında duvara toslarsın.

Sonuç olarak bir cevap versen de cevap yazsak. Yazındaki Allah, Kuran daki yaratıcı mı yoksa genel olarak yaratan anlamında mı kullandın?

biz zar atma gereği duymayız. Pascal burda inançsızlar üzerine yoğunlaşmış hepsi bu. önünüzde iki seçenek var. ilkini seçerseniz ikimizde kazanırız,ikinciyi seçerseniz biz hiçbirşey kaybetmeyiz.

Yaradan tabiki Yüce Allah(c.c.)'tır. öncesi de öyleydi sonrası da.

sen söyle düşünmelisin. eğer bir yaratıcı varsa benden ne istemiş olabilir? durumum ne olacaktır?(senin varsayımından yola çıktım)

Link to post
Sitelerde Paylaş
bir binom açılımında katsayıları vermiştir. Pascal Üçgeni'nin keşfi de ona aittir.

Bu ezbere saçmalıkları llütfen buraya yazmayın. Binomial katsayılar ve ne üçgeniyse Ömer Hayyam'a aittir.

Bu arada Ömer Hayyamdan bir rubaİ

BAYRAM

Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;

Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.

Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:

Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık.

Bir tane daha:

BOŞTUR

Ey kör bu yer bu gök bu yıldızlar boştur boş

Bırak onu bunuda gönlünü hoş tut hoş

Durmadan kurulup dağılan bu evrende

Bir nefestir alacağın oda hoştur hoş.

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kurandaki allah için bu kumarı oynamak boş. Hatta aleyhine.

Allah senin iman ettiğini değil de pragmatist davrandığını bileceği için bu davranışından ötürü ceza alırsın.

Sınavdan çakarsın anlayacağın.

Ateist için bu kumar oynamak sayılmaz, çünkü zaten Allah'a inanmıyor. Bu bir akıl yürütmedir. Pascal aklı başında olan bir ateistin bu şekilde bir mantık çıkarımı yaparak Allah'a iman etmesinin çok karlı olacağını söylüyor. Ondan sonra eğer bu ateist gerçekten inanmak isterse imanı artar ve gerçek bir müslüman olur. Bir müslüman ise Allah'a kumar oynayarak inanmaz. Allah'ın varlığını aynen kendi varlığı gibi şeksiz şüphesiz kabul eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

biz zar atma gereği duymayız. Pascal burda inançsızlar üzerine yoğunlaşmış hepsi bu. önünüzde iki seçenek var. ilkini seçerseniz ikimizde kazanırız,ikinciyi seçerseniz biz hiçbirşey kaybetmeyiz.

Yaradan tabiki Yüce Allah(c.c.)'tır. öncesi de öyleydi sonrası da.

sen söyle düşünmelisin. eğer bir yaratıcı varsa benden ne istemiş olabilir? durumum ne olacaktır?(senin varsayımından yola çıktım)

Kardeşim zor soru sormuyorum. Pascal ın bahsettiği, Allah mı, Zeus mu, Yahova mı, tanrı mı, Kutanku mu? Hangisi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeşim zor soru sormuyorum. Pascal ın bahsettiği, Allah mı, Zeus mu, Yahova mı, tanrı mı, Kutanku mu? Hangisi?

Merhaba,

Evet, acilan basligin cevabi katalan'in iletisinde gizli.

Pascal'in argumaninin zayifligi secenekleri sadece ikiye ayirmis olmus olmasindan kaynaklaniyor. Yani:

1) Tanri yoktur

2) Tanri vardir

Halbuki secenekler yuzlerce:

1) Tanri yoktur

2) Tanri Allah'tir

3) Tanri Zeus'tur

4) Tanri Kutanku'dur

...

648) Tanri sudur, budur

Yani Pascal'in mantigini kullanip Tanri Allah'tir demekle cenneti garantilemis (bu mantigin etik yonu bir yana) olmuyorsunuz.

Aslinda bu, ateistlerle inananlarin arasindaki buyuk bir benzerligi ortaya koyuyor. Iki tarafta sayilari yuzlerce olan degisik Tanri inanislarina inanmiyor. Ateistler sadece bir adim daha oteye gitmis.

Insan icin kucuk, insanlik icin buyuk bir adim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu kaynak yanlış

Pascal hiç allahb demez

Tanrı der

Ulu Tengri

Aynen öyle. Sırf bu kelime tercihi, kitabın hangi stratejiyle çevrildiğini açıkça ortaya koyuyor zaten.

Bir soru sorabilir miyim? Ahanda sordum.

Akıl bu bu hususta karar mercii olamaz. Sonsuz kaos bizi Allah’tan ayırmaktadır.

Cümlesini kuran akılsız(kusura bakmayın) ilk cümledeki kesin yargıya hangi gerekçelerle vardı? Ayrıca bu altı boş çıkarımı ikinci cümleyle nasıl bağdaştırdı ki akıl karar merci olmadığına göre tanrıdan sonsuz kaosla ayrılmak gibi aptalca bir çıkarıma hangi yolla ulaştı?

Lütfen gerisini ciddiye bile alamayacağım girişten itibaren akılsızlık belgesi bu yazıya neden itibar etme gereği duyduğunu sevgili paylaşımcının açıklamasını rica ediyorum.

Saygımla...

Cümleyi okumanıza bile gerek yoktu, ilk kelimeden itibaren güvenebileceğiniz bir çeviri olmadığı ortada. Muhtemelen adam bu çeviriyi görse ağlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evet belki bir tanrının varlığını kabul etmekle işe başlamak kar zarar muhasebesi açısından daha karlı olan olabilir...

ama bu tanrının nasıl bir tanrı olduğu konusu önemlidir...

yani ilkel kabilelerin inandıkları gibi bir tanrının varlığını kabul etmek çok karlı olmayabilir...

bizden beklentileri olmayan bir tanrı var ise bunun varlığını kabul edip etmemekte pek bir şey değiştirmeyecektir...

gerçekten yok olan bir tanrı ise onun varlığını kabul ederek yaşamamız da sonsuz hayatımız üzerinde pek bir değişiklik yapmayacak...

tanrının nasıl biri olduğu ve bizden beklentileri neler olduğu konusu bence bu konuda kilit öneme sahip...

Link to post
Sitelerde Paylaş

"" ‘Allah ya vardır, ya yoktur.’ Acaba hangi görüşe meyledeceğiz? Akıl bu bu hususta karar mercii olamaz. Sonsuz kaos bizi Allah’tan ayırmaktadır. Bu sonsuz mesafenin sonunda bir talih oyunu oynanıyor, neticesi ya yazı, ya tura olacak. Siz hangi taraf için bahse gireceksiniz?

Islam'da kumar haram değil miydi? Daha dine girerken kumar oynayarak girmek nasıl karşılanır Allah'ınız tarafından?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili parabol, değil pascal kim olursa olsun bu yazıyı yazan kişi akılsızlık ve cehalet harikası bir yazı yazmıştır.Eğer bilim adamı sıfatı var diye birinin her felsefi çıkarımı doğrudur sanıyorsanız bu yazının baştan sona hatalarla dolu olduğu gerçeğini söyleyemezsiniz. Daha insanlara ait bu hataları ve yanlış akıl yürütmeleri bile red edemiyorsanız siz kutsal diye sarıldığınız muhammed tarafından üretilmiş bir tanrı kavramının ve inancın insan gibi yaptığı onca hatayı nasıl görüp farkedeceksiniz?

Bunun adı kaba tabirimi hoş görün akıl tutulmasıdır.Bu akıldan yoksun çeviriyi ne amaçla astığınızı yinede anlamış değilim.

Saygımla...

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...